yağmak - Turco Inglés Diccionario

yağmak

Significados de "yağmak" en diccionario inglés turco : 19 resultado(s)

Turco Inglés
General
yağmak pour v.
Aid is pouring in from neighboring countries.
Komşu ülkelerden yardım yağıyor.

More Sentences
yağmak rain down on v.
Bombs are being rained down on them every day.
Her gün üzerlerine bombalar yağıyor.

More Sentences
yağmak fall v.
The cries, too, fall like rain in summer.
Çığlıklar da yaz yağmuru gibi yağar.

More Sentences
yağmak rain v.
It's already started raining.
Çoktan yağmaya başladı.

More Sentences
yağmak drive v.
The snow is driving down thickly now.
Kar şu an lapa lapa yağıyor.

More Sentences
yağmak flood v.
Complaint letters have been flooding in from all over the city.
Şehrin dört bir yanından şikâyet mektupları yağıyor.

More Sentences
yağmak snow v.
yağmak splatter v.
yağmak splash v.
yağmak hail down v.
yağmak precipitate v.
yağmak shower v.
yağmak roll in v.
yağmak hail v.
yağmak fail v.
yağmak effund [obsolete] v.
yağmak headlong v.
yağmak overshower v.
Phrasals
yağmak throw down v.

Significados de "yağmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 163 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yağmur yağmak rain v.
It would be absurd to deny that it is raining outside.
Dışarıda yağmur yağdığını inkar etmek saçma olur.

More Sentences
dolu yağmak hail v.
It hailed earlier today.
Bugün erken saatlerde dolu yağdı.

More Sentences
General
sağanak yağmur yağmak pour down v.
My clothes got wet because it was pouring down rain.
Giysilerim ıslandı çünkü sağanak yağmur yağıyordu.

More Sentences
şakır şakır yağmak rain buckets v.
It's raining buckets outside.
Dışarıda şakır şakır yağmur yağıyor.

More Sentences
yağmur yağmak shower v.
Judging from the look of the sky, we might have a shower before nightfall.
Gökyüzüne bakılırsa, akşam olmadan bir sağanak yağmur yağabilir.

More Sentences
kar yağmak snow v.
It begins to snow, which she believes is an answer.
Bir cevap olduğuna inandığı kar yağmaya başlar.

More Sentences
çok kar yağmak snow a lot v.
It snowed a lot.
Çok kar yağdı.

More Sentences
dolu yağmak hail v.
It's hailing.
Dolu yağıyor.

More Sentences
çok yağmur yağmak rain a lot v.
It's been raining a lot.
Çok yağmur yağıyor.

More Sentences
Phrasals
(yağmur vs.) yağmak come down v.
All of a sudden, the enemy bombs came down on us like rain.
Aniden, düşman bombaları yağmur gibi üzerimize yağmaya başladı.

More Sentences
Idioms
bardaktan boşanırcasına yağmak pelt v.
The rain was pelting down on the street.
Caddeye bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu.

More Sentences
bardaktan boşanırcasına yağmak rain buckets v.
It's raining buckets outside.
Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.

More Sentences
bardaktan boşanırcasına yağmak rain pitchforks [old-fashioned] v.
It is raining pitchforks.
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.

More Sentences
Meteorology
dolu yağmak hail v.
Have you ever seen it hail?
Hiç dolu yağdığını gördün mü?

More Sentences
General
şakır şakır yağmak pelt down v.
bardaktan boşanırcasına yağmak (yağmur) pelt down v.
dolu halinde yağmak hail v.
sulu sepken yağmak sleet v.
bardaktan boşanırcasına yağmak lash v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain cats and dogs v.
lapa lapa yağmak flake v.
şakır şakır yağmak bucket down v.
şakır şakır yağmak bucket v.
bardaktan boşanırcasına yağmak beat down v.
bardaktan boşanırcasına yağmak bucket v.
bardaktan boşanırcasına yağmak pour v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain in torrents v.
sulusepken yağmak sleet v.
bardaktan boşanırcasına yağmak come down in sheets v.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak rain cats and dogs v.
bardaktan boşanırcasına yağmak piss down v.
şakır şakır yağmak rain cats and dogs v.
bardaktan boşanırcasına yağmak bucket down v.
şakır şakır yağmak pour v.
sağanak yağmak shower down v.
şakır şakır yağmak pelt v.
tane tane yağmak flake v.
(yağmur) yağmak rain v.
çok yağmak teem v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain heavily v.
şiddetli yağmur yağmak pour with rain v.
(yağmur) şiddetli yağmak pour with rain v.
yağmur şiddetli yağmak rain come down hard v.
sicim gibi yağmak sheet v.
bardaktan boşanırcasına yağmak sheet v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain v.
şakır şakır yağmak rain v.
yağmur gibi yağmak rain down v.
yağmur yağmak rain down v.
sağanak yağmur yağmak rain v.
bardaktan boşalırcasına yağmak rain v.
üzerine yağmak berain v.
dolu gibi yağmak hail v.
tipi şeklinde yağmak blizzard v.
ince ince yağmak (yağmur) misle v.
çok küçük damlalar halinde yağmak mistle v.
üstüne iyilik yağmak descend v.
üstüne bereket yağmak descend v.
(yağmur) bardaktan boşanırcasına yağmak ding (on) [scotland] v.
bardaktan boşalırcasına yağmak downpour v.
sağanak yağmur yağmak downpour v.
(kar) alttaki kar erimeden yağmak pitch (it) [dialect] v.
(yağmur) hafifçe yağmak pitter-patter v.
kar yağmak snew v.
pat pat vurarak yağmak beat v.
kar gibi yağmak snow v.
büyük miktarlarda yağmak snow v.
(yağmur) ince ince yağmak pat v.
(yağmur) pıtır pıtır yağmak patter v.
Phrasals
(yağmur/kar) üzerine/üzerilerine yağmak beat down on v.
(yağmur) üzerine boşalmak/yağmak beat down on v.
(yağmur) üzerine boşalmak/yağmak lash down on v.
(yağmur vb) üzerilerine (şakır şakır) yağmak pelt down (on someone or something) v.
üzerilerine yağmak rain upon someone v.
üzerine yağmak rain upon someone v.
üzerine yağmak rain on someone v.
üzerilerine yağmak rain on someone v.
(pencereden) içeriye yağmak rain in on v.
üzerine yığılmak/yıkılmak/yağmak snow someone or something under v.
üzerine yığılmak/yıkılmak/yağmak snow someone or something under with something v.
yağmur/kar üzerine yağmak/boşalmak beat down on (someone or something) v.
(birinin veya bir şeyin) üzerine yağmak drizzle down v.
üstüne bollukla/bereketle yağmak pour down v.
üstüne sağanak şeklinde yağmak (yağmur) pour down v.
sağanak şeklinde yağmak pour down v.
şakır şakır akmak/yağmak sluice down v.
yoğun bir şekilde bir yerden aşağı akmak/yağmak sluice down v.
(birinin/bir) şeyin üstüne kar yağmak dump on (someone or something) v.
(bir yere) lapa lapa kar yağmak dump on (someone or something) v.
yoğunlaşıp (bir şey) halinde yağmak precipitate into (something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine küçük damlalar/parçacıklar halinde yağmak sprinkle onto (someone or something) v.
(birinin) üstüne yağmak come at (someone) v.
birinin/bir şeyin üstüne kar yağmak dump on someone/something v.
(birinin/bir şeyin) üzerine şiddetli yağmur yağmak lash down on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmur boşalmak/yağmak lash down on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak lash down on (someone or something) v.
(bir şeyin/bir yerin) içine yağmak pour into (something or some place) v.
yoğunlaşıp (bir şey) halinde yağmak precipitate into v.
(bir şeye/bir yere) yağmak pour into (something or some place) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmak rain down on (someone or something) v.
üzerine yağmak rain on v.
(bir yerden birinin/bir şeyin) üstüne yağmak rain in on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmak rain on (someone or something) v.
yavaş yavaş yağmak/düşmek snow down v.
kar gibi inmek/düşmek/yağmak snow down v.
(yağmur) bardaktan boşanırcasına yağmak sheet down v.
Phrases
lapa lapa kar yağmak anlamında alman mitolojisi kökenli bir ifade hulda is making her bed expr.
Colloquial
bardaktan boşanırcasına yağmak come down in buckets v.
bardaktan boşanırcasına yağmak come down in sheets v.
bardaktan boşanırcasına yağmak pelt down v.
sağanak yağmur yağmak chuck it down v.
şiddetli yağmur yağmak chuck it down v.
yağmur yağmak üzere coming up a cloud expr.
Idioms
bardaktan boşanırcasına yağmak rain cats and dogs v.
güvendiği dağlara kar yağmak laugh on the wrong side of one's mouth v.
bardaktan boşalırcasına yağmak pour v.
bardaktan boşalırcasına yağmak rain cats and dogs v.
bardaktan boşalırcasına yağmak beat down v.
bardaktan boşalırcasına yağmak come down in sheets v.
bardaktan boşalırcasına yağmak bucket down v.
bardaktan boşalırcasına yağmak bucket v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain in torrents v.
bardaktan boşalırcasına yağmak piss down v.
bardaktan boşalırcasına yağmak pelt down v.
bardaktan boşanırcasına yağmak lash down v.
bardaktan boşalırcasına yağmak rain heavily v.
bardaktan boşalırcasına yağmak it's raining pitchforks and hammer handles v.
şiddetli yağmur yağmak pour with rain v.
bardaktan boşalırcasına yağmak rain buckets v.
yoğun bir şekilde yağmur yağmak rain like a cow pissing on a flat rock v.
çok şiddetli yağmur yağmak rain like a cow pissing on a flat rock v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain like a cow pissing on a flat rock v.
aşırı yağmur yağmak rain like a cow pissing on a flat rock v.
sağanak yağmur yağmak be chucking (it) down [uk] v.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak be chucking (it) down [uk] v.
şiddetli yağmur yağmak be chucking (it) down [uk] v.
şakır şakır yağmak be tipping (it) down [uk] v.
bardaktan boşanırcasına yağmak be tipping (it) down [uk] v.
şiddetli yağmur yağmak pour rain v.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak pour rain v.
şakır şakır yağmak rain pitchforks [old-fashioned] v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain stair-rods [old-fashioned] v.
şakır şakır yağmak rain stair-rods [old-fashioned] v.
üzerine yığılmak/yıkılmak/yağmak snow under with v.
(bardaktan boşanırcasına) yağmur yağmak the heavens open [uk] v.
Geography
(yağmur) şiddetli yağmak sile [dialect] v.
Football
gol olup yağmak goals rain down v.
Archaic
üzerine yağmak dispunge v.
Slang
bardaktan boşanırcasına yağmak pour piss out of a boot v.
aşırı yağmur yağmak be pissing v.
şiddetli yağmur yağmak be pissing v.
bardaktan boşanırcasına yağmak be pissing v.
British Slang
bardaktan boşanırcasına yağmak bucket down v.
bardaktan boşalırcasına yağmak chuck it down v.
yağmur yağmak (yoğun biçimde) chuck it down v.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak cracking the flags v.
(yağmur) deli gibi yağmak pee it down v.
yağmur yağmak piddle it down v.
bardaktan boşanırcasına yağmak piss it down v.
bardaktan boşanırcasına yağmak rain stair rods v.
şakır şakır yağmur yağmak sile down (yorks/lincs use) v.
bardaktan boşanırcasına yağmak tip it down v.
bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak be pissing rain v.