Historique

acı

Sens de "acı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 105 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	acı	ache n.
2	Common Usage	acı	pain n.
3	Common Usage	acı	acrimonious adj.
4	Common Usage	acı	hot adj.
5	Common Usage	acı	bitter adj.
General
6	General	acı	heartbreak n.
7	General	acı	hurt n.
8	General	acı	misery n.
9	General	acı	heartache n.
10	General	acı	gnawing n.
11	General	acı	anguish n.
12	General	acı	affliction n.
13	General	acı	pain n.
14	General	acı	chagrin n.
15	General	acı	woe n.
16	General	acı	poignancy n.
17	General	acı	grief n.
18	General	acı	vitriol n.
19	General	acı	sting n.
20	General	acı	agony n.
21	General	acı	worry n.
22	General	acı	bite n.
23	General	acı	sorrow n.
24	General	acı	achage n.
25	General	acı	ake n.
26	General	acı	tenderness n.
27	General	acı	thorn n.
28	General	acı	travail n.
29	General	acı	bale n.
30	General	acı	hell n.
31	General	acı	hurting [dialect] n.
32	General	acı	dree [scotland] n.
33	General	acı	penance n.
34	General	acı	saltness n.
35	General	acı	sour adj.
36	General	acı	sad adj.
37	General	acı	tart adj.
38	General	acı	tragic adj.
39	General	acı	wry adj.
40	General	acı	biting adj.
41	General	acı	acerbic adj.
42	General	acı	nipping adj.
43	General	acı	rancid adj.
44	General	acı	sorry adj.
45	General	acı	scathing adj.
46	General	acı	smart adj.
47	General	acı	grievous adj.
48	General	acı	cutting adj.
49	General	acı	severe adj.
50	General	acı	keen adj.
51	General	acı	splitting adj.
52	General	acı	sardonic adj.
53	General	acı	incisive adj.
54	General	acı	shrill adj.
55	General	acı	lamentable adj.
56	General	acı	hard adj.
57	General	acı	harsh adj.
58	General	acı	nippy adj.
59	General	acı	brackish adj.
60	General	acı	cruel adj.
61	General	acı	acrid adj.
62	General	acı	pungent adj.
63	General	acı	poignant adj.
64	General	acı	peppery adj.
65	General	acı	acerb adj.
66	General	acı	sorrowful adj.
67	General	acı	painful adj.
68	General	acı	ill adj.
69	General	acı	trenchant adj.
70	General	acı	tristful adj.
71	General	acı	mordacious adj.
72	General	acı	severest adj.
73	General	acı	severer adj.
74	General	acı	shriller adj.
75	General	acı	bitter adj.
76	General	acı	sharp adj.
77	General	acı	rank adj.
78	General	acı	harsh-tasting adj.
79	General	acı	sour-tasting adj.
80	General	acı	aigre adj.
81	General	acı	nipping adj.
82	General	acı	tweaky adj.
83	General	acı	austere adj.
84	General	acı	whot adj.
85	General	acı	mirchi [hinglish] adj.
86	General	acı	rough adj.
87	General	acı	rude adj.
88	General	acı	diablo adj.
89	General	acı	salt adj.
90	General	acı	severely adv.
91	General	acı	yow interj.
Irregular Verb
92	Irregular Verb	acı	suffering n.
Technical
93	Technical	acı	sourish adj.
94	Technical	acı	mordacious adj.
95	Technical	acı	grief adj.
Medical
96	Medical	acı	tortion [obsolete] n.
Gastronomy
97	Gastronomy	acı	hot taste n.
98	Gastronomy	acı	bitter adj.
99	Gastronomy	acı	hot adj.
100	Gastronomy	acı	diable adj.
Archaic
101	Archaic	acı	teen n.
102	Archaic	acı	tene n.
103	Archaic	acı	bale n.
104	Archaic	acı	grame n.
Slang
105	Slang	acı	kicky adj.

Sens de "acı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	acı çekmek	suffer v.
2	Common Usage	(acı) çekmek	suffer v.
3	Common Usage	acı (tat)	bitter adj.
General
4	General	acı su	brackish water n.
5	General	acı acı bağırma	yowling n.
6	General	acı söz	cut n.
7	General	şiddetli acı	agony n.
8	General	acı söz	caustic n.
9	General	acı gerçek	a home truth n.
10	General	hem acı hem tatlı olma	bittersweetness n.
11	General	acı bir hatıra	a painful memory n.
12	General	acı bir çeşni	zest n.
13	General	acı dil	biting words n.
14	General	acı ve üzüntüyü yok eden ilaç	nepenthe n.
15	General	çok acı biber	cayenne n.
16	General	büyük acı	heartbreak n.
17	General	acı çektiren kimse	tormentor n.
18	General	çok acı bir durum	misery n.
19	General	çok acı söz	vitriol n.
20	General	acı istiridye	bitter oyster n.
21	General	acı çektiren kimse	torturer n.
22	General	acı kavun	ecballium elaterium n.
23	General	büyük acı veren şey	heartbreaker n.
24	General	acı biber	hot pepper n.
25	General	acı acı havlama	yap n.
26	General	acı düğün çiçeği	buttercup n.
27	General	acı yitimi	analgesia n.
28	General	acı çekme	agony n.
29	General	acı çekme	lamenting n.
30	General	hem acı hem tatlı olan	dulcamara n.
31	General	acı feryat	shriek n.
32	General	acı çektirme	abuse n.
33	General	acı kuvvet	brute force n.
34	General	acı ve ince çığlık	screech n.
35	General	acı bira şerbeti	bittern n.
36	General	acı söz	lash n.
37	General	acı şey	wormwood n.
38	General	acı kahve	coffee made without sugar n.
39	General	acı ve baharatlı yemek	devil n.
40	General	acı çeken kimse	sufferer n.
41	General	acı feryat	screech n.
42	General	acı kavun özü	elaterium n.
43	General	acı tere otu	dittander n.
44	General	acı dil	harsh words n.
45	General	kesik ve acı bir havlama	yelp n.
46	General	acı söz	sting n.
47	General	acı balık	bitterling n.
48	General	acı söz	sarcasm n.
49	General	büyük acı veren kimse	heartbreaker n.
50	General	acı acı havlama	wapping n.
51	General	acı verme	agonizing n.
52	General	acı bakla	lupin n.
53	General	acı su	hard water n.
54	General	arı sokmasına benzeyen acı	sting n.
55	General	acı son	tragic end n.
56	General	acı portakal	bitter orange n.
57	General	acı acı bağıran	yowler n.
58	General	acı söz	scorcher n.
59	General	acı çekme	suffering n.
60	General	acı şey	gall n.
61	General	yabani acı kiraz	chokecherry n.
62	General	acı olma durumu	mordacity n.
63	General	acı çığlık atma	shrieking n.
64	General	acı acı bağırma	shrilling n.
65	General	bıçak gibi saplanan acı	stitch n.
66	General	acı çektirme	martyrdom n.
67	General	acı çektirme	keelhauling n.
68	General	acı çekme	threne n.
69	General	eski yunanlılarca acı ve üzüntüyü unutturduğu farzolunan bir ilaç	nepenthe n.
70	General	acı eşiği	threshold for pain n.
71	General	acı eşiği	pain threshold n.
72	General	acı tatlı anılar	bitter sweet memories n.
73	General	acı olay	tragic event n.
74	General	acı olay	upsetting event n.
75	General	acı tecrübeler	bitter experiences n.
76	General	acı söz	asperity n.
77	General	acı tere	cardamine n.
78	General	acı su	brackish-marine n.
79	General	bir tür acı sos	chutney n.
80	General	birdenbire söylenen öfkeli veya acı sözler	outburst n.
81	General	acı alay	sarcasm n.
82	General	acı reçete	bitter recipe n.
83	General	acı ama gerçek	home truth n.
84	General	evsizliğin acı yüzü	plight of the homeless n.
85	General	büyük acı	torment n.
86	General	acı kahve	bitter coffee n.
87	General	fiziksel veya ruhsal acı veren durum	tormenting n.
88	General	acı hayat	the bitter life n.
89	General	acı gün	a day of sorrow n.
90	General	acı gün	sad day n.
91	General	acı tat	tang n.
92	General	acı bir eleştiri	a bitter criticism n.
93	General	acı bir uyarı/hatırlatma	a grim reminder n.
94	General	acı deneyim	an unpleasant experience n.
95	General	acı tecrübeler	unpleasant/painful experiences n.
96	General	acı tecrübeler	pitiful experiences n.
97	General	acı tecrübe	unpleasant experience n.
98	General	keskin acı	searing pain n.
99	General	acı verme	agonising n.
100	General	acı kokteyl sosu	angostura bitter n.
101	General	acı son	bitter end n.
102	General	acı bira	bitter beer n.
103	General	acı gerçek	grim reality n.
104	General	acı eşiği	threshold of pain n.
105	General	acı gerçekler	hard truths n.
106	General	acı/zalim/acımasız gerçekler	brutal facts n.
107	General	kurutulmuş acı/jalapen biber	chipotle n.
108	General	acı kayıp	devastating loss n.
109	General	acı soğuk	bitterly cold n.
110	General	insanın acı çekmesi	human suffering n.
111	General	dünyanın en acı biberi	carolina reaper n.
112	General	acı gerçek	harsh reality n.
113	General	acı gerçek	hard reality n.
114	General	ticari olarak üretilen acı sosların yapımında kullanılan bir çeşit biber	tabasco pepper n.
115	General	acı biber sosu markası	tabasco sauce n.
116	General	acı çektiren kimse	afflicter n.
117	General	acı olma	redness n.
118	General	acı ve endişeden azade olunan yer veya durum	nirvana n.
119	General	işkence, sıkıntı veya acı veren herhangi bir şey	tormentry n.
120	General	acı verme eğilimi	tormentingness n.
121	General	kendine acı çektirme	self-laceration n.
122	General	nahoş veya acı veren bir durumun geçici olarak rahatlaması	truce n.
123	General	(yahudi almancasında) keder ve acı	tsoris n.
124	General	acı verici ufak yaralanma	tweak n.
125	General	(acı, eziyet) hafifleme	aleggeaunce [obsolete] n.
126	General	birinin acı günü	someone's sad day n.
127	General	acı acı havlama	yelping n.
128	General	(acı, sinir, huzursuzluk vs.) hafifletme	easing n.
129	General	acı yakarış,haykırış veya feryat	yowling n.
130	General	acı vermeme	unhurtfulness n.
131	General	psikolojik acı	bale n.
132	General	acı veren etki	barb n.
133	General	acı tat	zing n.
134	General	acı son	utterance n.
135	General	acı olan şey	bitter n.
136	General	acı nitelik	bitter n.
137	General	acı olan şey	bitter n.
138	General	acı kaynağı	marah n.
139	General	ağızda acı tat bırakmayan zengin ve yumuşak koyu bira	milk stout [uk] n.
140	General	acı verici deneyim	wringer n.
141	General	acı ve kargaşanın olduğu yer	hellhole n.
142	General	acı veren duygu	bruise n.
143	General	acı ama gerçek olan şeyler	home truths n.
144	General	hayali acı veya ağrı	humdudgeon [scotland] n.
145	General	orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama	misericord n.
146	General	orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama	misericorde n.
147	General	acı hatıralar	painful memories n.
148	General	acı hatıralar	bitter memories n.
149	General	şeytantersine benzer acı bir zamk reçine karışımı	gum albanum n.
150	General	sert acı bira	heavy [scotland] n.
151	General	acı sakız	rosin n.
152	General	acı silsilesi	iliad n.
153	General	acı, öfke veya üzüntü sebebiyle atılan çığlık	complaint [obsolete] n.
154	General	acı içinde kıvranma	distressedness n.
155	General	acı çekme	distressingness n.
156	General	başkasıyla birlikte acı çeken kimse	co-sufferer n.
157	General	acı kırmızı biber	pepper n.
158	General	acı biber	pepper n.
159	General	sivri cisim batmasından ileri gelen acı	prick n.
160	General	sivri uç batmasından ileri gelen acı	prickle n.
161	General	hançer gibi acı veren şey	dagger n.
162	General	pire ısırığına benzeyen acı	flea bite n.
163	General	pire ısırığına benzeyen acı	flea-bite n.
164	General	acı ve azap çekme yeri	gehenna n.
165	General	acı ve azap hissi	gehenna n.
166	General	birdenbire söylenen öfkeli veya acı sözler	outfling n.
167	General	acı verici durum	crucifixion n.
168	General	acı yakarış	skelloch n.
169	General	acı yakarış	skirling [uk] [scotland] n.
170	General	acı veren şey	soreness n.
171	General	haz veya acı hissetmeyen kimse	stoic n.
172	General	acı çeken kimse	subsister n.
173	General	çok acı sözler	vitriol n.
174	General	fiziki acı	distress n.
175	General	acı acı haykırmak	scream v.
176	General	acı ve ince bir çığlık atmak	screech v.
177	General	acı sözlerle incitmek	scorch v.
178	General	acı acı bağırmak	wail v.
179	General	acı gelmek	find something hurtful v.
180	General	birini acı sözlerle derinden yaralamak	cut someone to the quick v.
181	General	acı duymak	be in pain v.
182	General	acı vermek	hurt v.
183	General	acı katmak	add a peppery seasoning to a food v.
184	General	acı olmak	sting v.
185	General	acı acı bağırmak	screech v.
186	General	kesik ve acı bir sesle havlamak	yelp v.
187	General	acı yemek	eat peppery food v.
188	General	acı vermek	give pain v.
189	General	acı vermek	pinch v.
190	General	acı çekmek	lament v.
191	General	acı anıları canlandırmak	wake painful memories v.
192	General	acı çektirmek	grieve v.
193	General	acı çekmek	be pinched v.
194	General	acı vermek	inflict v.
195	General	acı vermek	excruciate v.
196	General	acı çektirmek	agonize v.
197	General	acı çekmek	feel distress v.
198	General	acı acı bağırmak	shrill v.
199	General	acı çekmek	sorrow v.
200	General	acı çekmek	feel sorrow v.
201	General	acı vermek	agonise v.
202	General	acı vermek	inflict pain v.
203	General	acı çektirmek	abuse v.
204	General	acı duymak	deplore v.
205	General	acı çekmek	feel pain v.
206	General	acı söylemek	tell the painful truth bluntly v.
207	General	acı yaşamak	suffer (physically or mentally) v.
208	General	acı acı havlamak	yap v.
209	General	acı acı bağırmak	shriek v.
210	General	acı çekmek	pain v.
211	General	acı vermek	grieve v.
212	General	acı çığlık koparmak	screech v.
213	General	acı çekmek	be in pain v.
214	General	acı çektirmek	persecute v.
215	General	acı vermek	harrow v.
216	General	acı vermek	afflict v.
217	General	acı vermek	distress v.
218	General	acı çekmek	suffer agony v.
219	General	acı çektirmek	torment v.
220	General	acı duymamak	not feel pain v.
221	General	acı sonla bitmek	have a bitter end end in a calamity v.
222	General	acı sonla bitmek	result in a calamity v.
223	General	acı son ile bitmek	end in a tragedy v.
224	General	acı sonla bitmek	result in a tragedy v.
225	General	acı son ile bitmek	result in a tragedy v.
226	General	acı son ile bitmek	result in a calamity v.
227	General	acı sonla bitmek	end in a tragedy v.
228	General	acı son ile bitmek	have a bitter end end in a calamity v.
229	General	acı bir darbe yemek	get a severe blow v.
230	General	acı bir darbe yemek	receive a nasty blow v.
231	General	-den acı çekmek	agonize over v.
232	General	acı çekmek	grieve v.
233	General	acı çektirmek	inflict pain v.
234	General	acı içinde inlemek	groan with pain v.
235	General	acı ile inlemek	groan with pain v.
236	General	acı ile bağırmak	howl with pain v.
237	General	acı ile inlemek	moan with pain v.
238	General	ağzındaki (acı/ekşi) tattan kurtulmak	untaste v.
239	General	(acı/ağrı) kendiliğinden geçmek	go away on its own v.
240	General	(acı/ağrı) kendi kendine geçmek	go away on its own v.
241	General	acı ile bağırmak	scream with pain v.
242	General	acı ile çığlık atmak	scream with pain v.
243	General	acı içinde bağırmak	yell in pain v.
244	General	acı vermek	agonize v.
245	General	acı çektirmek	agonise v.
246	General	acı içinde kıvranmak	twist in pain v.
247	General	acı içinde kıvranmak	squirm in pain v.
248	General	acı içinde kıvranmak	writhe in pain v.
249	General	yüzünü buruşturmak (korku/acı nedeniyle) vücudunda bir yer seğirmek	flinch v.
250	General	acı içinde inlemek	groan in pain v.
251	General	acı çekmek	anguish v.
252	General	acı çektirmek	anguish v.
253	General	acı çekmek	agonize v.
254	General	acı çekmek	agonise v.
255	General	acı sözlerle saldırmak	recriminate v.
256	General	acı vermek	nip v.
257	General	acı duymak	throe v.
258	General	acı vermek	throe [obsolete] v.
259	General	acı çektirmek	put to the rack v.
260	General	acı ve eziyete sabretmek	take up the cross v.
261	General	acı vermek amacıyla birinin kolunu tutup bükmek	twist someone's arm v.
262	General	acı çekmek	earn [obsolete] v.
263	General	(hayvan) acı içinde inlemek	yammer v.
264	General	acı çığlığı atmak	yowl v.
265	General	acı acı melemek	blate v.
266	General	acı çekmek	hurt v.
267	General	acı çekmek	wring v.
268	General	acı vermek	molest v.
269	General	yoksunluk, öz disiplin veya kendi kendine acı veya rahatsızlık vererek zayıflatmak	mortify v.
270	General	acı çekmek	gain v.
271	General	acı çekmiş olmak	deplore v.
272	General	inletecek kadar şiddetli acı yaşamak	groan v.
273	General	acı çektirmek	hit v.
274	General	acı çekmek	oversorrow [obsolete] v.
275	General	acı vermek	discruciate [obsolete] v.
276	General	acı vermek	infer [obsolete] v.
277	General	manen acı çektirmek	drive v.
278	General	acı çekerek zaman geçirmek	drag v.
279	General	acı vermek	pine [obsolete] v.
280	General	(vücutta) acı hissi yaratmak	irritate v.
281	General	acı çekmek	find [dialect] v.
282	General	daha fazla acı çekmek	outsuffer v.
283	General	daha çok acı çekmek	outwoe v.
284	General	acı dolu tecrübeler yaşatmak	scarify v.
285	General	ceza olarak şiddetli acı çekmek	smart v.
286	General	acı çekmek	squirm v.
287	General	acı çektirmek	strike v.
288	General	acı çektirmek	strike [obsolete] v.
289	General	acı yaratmak	strike [obsolete] v.
290	General	acı çektirmek	suffer v.
291	General	hem acı hem tatlı	bittersweet adj.
292	General	acı veren	hurtful adj.
293	General	acı veren	torturesome adj.
294	General	acı çektirmeyen	merciful adj.
295	General	acı (biber)	hot adj.
296	General	acı veren	agonizing adj.
297	General	acı (ruhsal)	hurt adj.
298	General	acı çekmiş	lamented adj.
299	General	büyük acı veren	heartbreaking adj.
300	General	çok büyük (acı/mutluluk)	exquisite adj.
301	General	ekşi veya acı tatlı	wersh adj.
302	General	acı veren	mordant adj.
303	General	acı (söz)	biting adj.
304	General	acı dolu	wailful adj.
305	General	acı çeken	suffering adj.
306	General	acı veren	afflictive adj.
307	General	acı veren	excruciating adj.
308	General	acı olmayan (içki)	smooth adj.
309	General	dayanılmaz derecede acı veren	excruciating adj.
310	General	çok büyük (yanlış/zarar/kayıp/acı)	grievous adj.
311	General	acı hisler uyandırmış	empoisoned adj.
312	General	acı (söz)	nippy adj.
313	General	acı veren	torturous adj.
314	General	acı (su)	hard adj.
315	General	acı (söz)	smart adj.
316	General	acı dolu	anguished adj.
317	General	acı veren	prickly adj.
318	General	etkilenmez (korku/acı vb'nden)	impervious to adj.
319	General	acı (su)	brackish adj.
320	General	acı tatlı	good and bad adj.
321	General	acı veren	painful adj.
322	General	acı dolu	tristful adj.
323	General	zehir gibi (acı)	very hot (spicy) adj.
324	General	acı verebilir	inflictable adj.
325	General	acı verici	agonising adj.
326	General	acı verici	agonizing adj.
327	General	acı veren	distressing adj.
328	General	acı tatlı	bitter sweet adj.
329	General	acı veren	agonising adj.
330	General	acı verici	biting adj.
331	General	büyük acı veren	excruciating adj.
332	General	acı-tatlı	bittersweet adj.
333	General	acı veren	grievous adj.
334	General	(söz) acı	harsh adj.
335	General	acı tadı olan	piquant adj.
336	General	acı tat veren	harsh-tasting adj.
337	General	acı tat veren	sour-tasting adj.
338	General	canlı/koyu/acı (renk)	violent adj.
339	General	acı ve baharatlı	hot and spicy adj.
340	General	fiziksel veya mental acı çekmeye sebep olan	racking adj.
341	General	acı veren	afflicting adj.
342	General	büyük acı veren	agonising adj.
343	General	dayanılmaz derecede acı veren	agonising adj.
344	General	acı çeken	agonized adj.
345	General	acı çeken	agonised adj.
346	General	acı verecek derecede üzücü	lacerant adj.
347	General	acı verecek kadar zor	torturous adj.
348	General	acı verecek kadar yavaş	torturous adj.
349	General	çok acı veren	atrocious adj.
350	General	acı vermeyen	unaching adj.
351	General	acı çekmeyen	undeplored adj.
352	General	acı veren	unenviable adj.
353	General	acı vermeyen	unhurtful adj.
354	General	acı çekmemiş	unmoaned adj.
355	General	acı çekmeyen	unpained adj.
356	General	acı çektirilmemiş	unpersecuted adj.
357	General	acı duyulmamış	unplained adj.
358	General	acı veren	unsettling adj.
359	General	acı çekmeyen	unsighing adj.
360	General	acı çekmemiş	unsorrowed adj.
361	General	acı çekmeyen	unsuffering adj.
362	General	bıçak saplanır gibi acı veren	knifelike adj.
363	General	güçlü, sert veya acı veren (darbe)	juicy adj.
364	General	acı veren	wailsome adj.
365	General	acı verici	bitter [obsolete] adj.
366	General	acı dolu	bitterful adj.
367	General	acı verici	boisterous [obsolete] adj.
368	General	ilaç gibi acı olan	medicinal adj.
369	General	(tuzluluktan dolayı) acı	brack [dialect] adj.
370	General	(tuzluluktan dolayı) acı	breachy [dialect] [uk] adj.
371	General	(bira) şerbetçiotunun acı tadına sahip olan	hoppy adj.
372	General	acı verici	hurting adj.
373	General	hayati risk teşkil etmeyen veya acı vermeyen bir rahatsızlığın tedavisinde kullanılan (ilaç)	lifestyle adj.
374	General	hayati risk teşkil etmeyen veya acı vermeyen bir rahatsızlığın tedavisinde kullanılan (ilaç)	life-style adj.
375	General	(acı) dayanılmaz	grinding adj.
376	General	(acı) çok şiddetli	grinding adj.
377	General	acı verici	griping adj.
378	General	acı veren	offensive adj.
379	General	acı hissetmeyen	impassible adj.
380	General	acı çekmeyen	impassible adj.
381	General	acı çekmeyen	impassive adj.
382	General	acı işlemeyen	impassive adj.
383	General	acı hissetmeyen	impatible [obsolete] adj.
384	General	acı çekmeyen	impatible [obsolete] adj.
385	General	beraber acı çeken	compatient adj.
386	General	(yiyecek) çok sıcak ve acı	incendiary adj.
387	General	sonsuza kadar acı çekmeye lanetlenmiş olan	condemned adj.
388	General	acı veren	shrewd adj.
389	General	acı acı haykıran	shrieked adj.
390	General	acı çeken	sigh-born adj.
391	General	acı çeken	sighful adj.
392	General	acı veren	skaddle adj.
393	General	acı verici	slashing adj.
394	General	keskin bir acı veren	smarting adj.
395	General	duygusal acı yaşayan	smarting adj.
396	General	çok acı	superhot adj.
397	General	acı çekerek	achingly adv.
398	General	acı acı	poignantly adv.
399	General	acı acı	painfully adv.
400	General	acı ve pişmanlık içinde	in sack and ashes adv.
401	General	acı bir şekilde	sardonically adv.
402	General	hem acı hem tatlı bir şekilde	bittersweetly adv.
403	General	acı vererek	afflictively adv.
404	General	acı içinde	in pain adv.
405	General	acı olarak	bitterly adv.
406	General	acı çekerek	suffering adv.
407	General	acı bir şekilde	sadly adv.
408	General	acı bir şekilde	tiddly adv.
409	General	acı dolu	sardonically adv.
410	General	acı çeker bir şekilde	agonisedly adv.
411	General	acı acı	bitterly adv.
412	General	acı vererek	painfully adv.
413	General	acı veren bir biçimde	torturously adv.
414	General	acı acı bağırırcasına	shrilly adv.
415	General	acı vererek	rackingly adv.
416	General	acı veren bir şekilde	rackingly adv.
417	General	acı çekerek	rackingly adv.
418	General	acı acı	affectingly adv.
419	General	acı veren bir biçimde	agonizingly adv.
420	General	acı vererek	lamentably adv.
421	General	acı çekerek	lamentingly adv.
422	General	acı çektirerek	torturingly adv.
423	General	acı vererek	twitchily adv.
424	General	acı vermeden	unhurtfully adv.
425	General	acı vermeyen bir şekilde	unhurtfully adv.
426	General	acı bir şekilde	wryly adv.
427	General	acı vererek	deploredly adv.
428	General	acı çekmek pahasına	on penalty of adv.
429	General	acı acı bağırarak	pipingly adv.
430	General	acı acı bağırırcasına	sharp [obsolete] adv.
431	General	acı acı haykırarak	shriekingly adv.
432	General	acı acı bağırarak	shrill adv.
433	General	of (acı ile)	ouch interj.
434	General	acı/iğrenme belirten çığlık	aargh interj.
435	General	sürpriz, merhamet, keder, acı gibi çeşitli duyguları ifade eden ünlem	o dear interj.
436	General	acı vermek anlamı veren ön ek	be- pref.
Phrasals
437	Phrasals	acı çektirmek	seek upon v.
438	Phrasals	(birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok istemek	weep for (someone or something) v.
439	Phrasals	(birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok arzulamak	weep for (someone or something) v.
440	Phrasals	(birine/bir şeye bir şeyle) acı/ıstırap vermek	smite (someone or something) with (something) v.
441	Phrasals	bir şey/acı içerisinde kıvranmak	writhe with something v.
442	Phrasals	bir şey/acı içerisinde kıvranmak	writhe in something v.
443	Phrasals	(birine) sürekli acı vermek	pinch at (someone) v.
444	Phrasals	birine bir şeyle acı vermek	afflict someone with something v.
445	Phrasals	birine bir şeyle acı vermek	afflict someone with something v.
446	Phrasals	(bir şeyi) acı çekmek pahasına desteklemek	bleed for (something) v.
447	Phrasals	acı acı bağırmak	howl out v.
448	Phrasals	(birine zarar, acı) vermek/çektirmek	inflict (something) on (one) v.
449	Phrasals	-den acı çekmek	smart from v.
450	Phrasals	ile acı/ıstırap vermek	smite with v.
Phrases
451	Phrases	acı yoksa kazanç da yok	no pain no gain n.
452	Phrases	(biri/bir şey) karşısında büyük bir acı duymak	yearn over (someone or something) v.
453	Phrases	'-in karşısında büyük bir acı duymak	yearn over v.
454	Phrases	(maorice'de) acı, üzüntü veya şaşkınlık belirten nida	aue [new zealand] interj.
455	Phrases	-nın acı yüzü	the plight of expr.
456	Phrases	acı tecrübe ile	to (one's) cost expr.
457	Phrases	(birinin) dayanabileceğinden/katlanabileceğinden fazla (ağır, acı, kırıcı)	more than (one) can endure expr.
458	Phrases	(birinin) başa çıkabileceğinden/taşıyabileceğinden fazla (ağır, acı, kırıcı)	more than (one) can endure expr.
459	Phrases	(birinin) kaldırabileceğinden fazla (ağır, acı, kırıcı)	more than (one) can endure expr.
460	Phrases	(birinin) dayanamayacağı/katlanamayacağı kadar (ağır, acı, kırıcı)	more than (one) can endure expr.
461	Phrases	(birinin) başa çıkamayacağı/taşıyamayacağı kadar (ağır, acı, kırıcı)	more than (one) can endure expr.
462	Phrases	(birinin) kaldıramayacağı kadar (ağır, acı, kırıcı)	more than (one) can endure expr.
463	Phrases	(bir şeyin) korkusu, kaygısı, acı hatırası altında	in the shadow of (someone or something) expr.
Proverb
464	Proverb	dost acı söyler	a friend's eye is a good mirror n.
465	Proverb	ruhsal rahatsızlıklar bedensel rahatsızlıklardan daha acı vericidir	diseases of the soul are more dangerous than those of the body v.
466	Proverb	ruhsal acı bedensel acıdan daha zordur/tehlikelidir	diseases of the soul are more dangerous than those of the body v.
467	Proverb	bir saatlik acı bir günlük zevke bedeldir	an hour of pain is as long as a day of pleasure
468	Proverb	acı patlıcanı kırağı çalmaz	the worthless need no protection
469	Proverb	acı patlıcanı kırağı çalmaz	a worthless vessel does not get broken
470	Proverb	acı patlıcanı kırağı çalmaz	dead mice feel no cold
471	Proverb	dost acı söyler	you have to be cruel to be kind
472	Proverb	acı bir gerçek tatlı bir yalandan daha inciticidir	the greater the truth the greater the libel
473	Proverb	suç otu acı meyve verir	the weed of crime bears bitter fruit
474	Proverb	acı/kötü söz insanı/adamı dininden, tatlı söz yılanı ininden çıkarır	you attract more flies with honey than vinegar
475	Proverb	dost acı söyler	better a lie that heals than a truth that wounds
Colloquial
476	Colloquial	acı bir ders	a painful lesson n.
477	Colloquial	acı bir deneyim	a bitter-sweet experience n.
478	Colloquial	acı bir deneyim	a bitter experience n.
479	Colloquial	acı bir hayat deneyimi	a rude awakening n.
480	Colloquial	acı bir tecrübe	a bitter-sweet experience n.
481	Colloquial	acı bir tecrübe	a bitter experience n.
482	Colloquial	acı deneyim	a bitter experience n.
483	Colloquial	acı deneyim	a bitter-sweet experience n.
484	Colloquial	acı dolu bir ölüm	a painful death n.
485	Colloquial	acı tecrübe	a bitter-sweet experience n.
486	Colloquial	acı tecrübe	a bitter experience n.
487	Colloquial	acı veya ekşi gıdaların tatlı olarak algılanmasını sağlayan bir proteine sahip synsepalum meyvesi	miracle fruit n.
488	Colloquial	acı haber	grim news n.
489	Colloquial	acı bir ders vermek	teach a painful lesson v.
490	Colloquial	insanlara acı çektirmek	make people suffer v.
491	Colloquial	acı acı ulumak	yawl [brit] v.
492	Colloquial	(biri) için acı verici olmak	hell on (someone) v.
493	Colloquial	acı verici	hurtin v.
494	Colloquial	acı dolu	cut up adj.
495	Colloquial	acı içinde kıvranan	racked with pain adj.
496	Colloquial	çok acı çeken	racked with pain adj.
497	Colloquial	acı bize!	have pity on us! expr.
498	Colloquial	acı çekmek pahasına	on pain of expr.
499	Colloquial	acı çekmek pahasına	under pain of expr.
500	Colloquial	acı kaybımız	our sad loss expr.