|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
tarak (istiridye benzeri canlı) |
scollop i.
|
|
2 |
Genel |
kızılcık benzeri bir meyve |
cranberry i.
|
|
3 |
Genel |
tıpatıp benzeri |
picture i.
|
|
4 |
Genel |
geniş dudak benzeri taçyaprağı |
labella i.
|
|
5 |
Genel |
sal ya da benzeri bir deniz aracının insan gücü ile suda hareket etmesini sağlayan alet |
oar i.
|
|
6 |
Genel |
kedigillerden jaguar benzeri bir hayvan |
catamount i.
|
|
7 |
Genel |
benzeri |
like i.
|
|
8 |
Genel |
playstation ve benzeri oyun platformalarında kullanılan oyun oynama gereci |
control pad i.
|
|
9 |
Genel |
hokey benzeri top oyunu |
lacrosse i.
|
|
10 |
Genel |
tıpatıp benzeri |
dead ringer i.
|
|
11 |
Genel |
tıpatıp benzeri |
carbon copy i.
|
|
12 |
Genel |
keçi benzeri hayvan |
tahr i.
|
|
13 |
Genel |
şahin benzeri kuş |
accipit i.
|
|
14 |
Genel |
sanat ve benzeri entelektüel uğraşlar açısından önemi vurgulanan atraksiyon |
cultural attraction i.
|
|
15 |
Genel |
benzeri ürünler |
related products i.
|
|
16 |
Genel |
morina benzeri bir tür balık |
pollack i.
|
|
17 |
Genel |
tıpatıp benzeri |
ringer i.
|
|
18 |
Genel |
doğu rusya ve sibirya bölgelerinde yaşayan koyun benzeri bir antilop türü |
saiga i.
|
|
19 |
Genel |
tarak (istiridye benzeri canlı) |
scallop i.
|
|
|
20 |
Genel |
kızılcık benzeri ağaç |
dogwood i.
|
|
21 |
Genel |
tıpatıp benzeri |
a dead ringer i.
|
|
22 |
Genel |
bilardo benzeri bir oyun |
bagatelle i.
|
|
23 |
Genel |
merasimlerde gürültü çıkaran zil, borazan ve benzeri şey |
noisemaker i.
|
|
24 |
Genel |
heykel veya benzeri için oyuk |
niche i.
|
|
25 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
nonesuch i.
|
|
26 |
Genel |
tarak (istridye benzeri canlı) toplama eylemi |
scalloping i.
|
|
27 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
nonsuch i.
|
|
28 |
Genel |
tarak (istridye benzeri canlı) toplayan kimse |
scalloper i.
|
|
29 |
Genel |
hokey benzeri oyun |
hurley i.
|
|
30 |
Genel |
arı benzeri kelebekler |
clearwing moths i.
|
|
31 |
Genel |
tam benzeri |
counterpart i.
|
|
32 |
Genel |
lokma benzeri bir tür tatlı |
doughnut i.
|
|
33 |
Genel |
benzeri durumlar |
similar cases i.
|
|
34 |
Genel |
hindistan' da kandil benzeri amaçlar için kullanılan yağı olan bir bitki |
jathropa i.
|
|
35 |
Genel |
ancak bir kişinin sığabileceği çekmece benzeri kompartmanlar halinde uyunacak yer |
capsule hotel i.
|
|
36 |
Genel |
lenf düğümü benzeri doku |
lymph node-like tissue i.
|
|
37 |
Genel |
tombala benzeri bir oyun |
keno i.
|
|
38 |
Genel |
lokma benzeri bir tür tatlı |
donut i.
|
|
39 |
Genel |
baş piskoposun tören sırasında boynuna giydiği atkı benzeri tören giysisi (kayıp koyunun çoban tarafından boyunda taşınmasını simgeler) |
omophorion i.
|
|
|
40 |
Genel |
yol çalışmaları (meditasyon benzeri bir uygulama) |
path-working i.
|
|
41 |
Genel |
eşi benzeri olmayan lezzetler |
unique tastes i.
|
|
42 |
Genel |
eşi benzeri olmayan tatlar |
unique tastes i.
|
|
43 |
Genel |
kumaş ve benzeri ince ve yumuşak malzeme kesme aleti |
band knife i.
|
|
44 |
Genel |
bank veya benzeri oturma yerleri için yapılan halı veya deri şeklinde süslü örtü |
bancal i.
|
|
45 |
Genel |
kilise ve kemerlerdeki görünür yüksekliği azaltmaya yarayan kubbe benzeri yapı |
calotte i.
|
|
46 |
Genel |
gökkuşağı benzeri parlak renklerin gösterimi |
rainbow i.
|
|
47 |
Genel |
çay ve benzeri içeceklerin yanında ufak tefek atıştırmalıklar servis edilen lokanta |
teashop i.
|
|
48 |
Genel |
çay ve benzeri içeceklerin yanında ufak tefek atıştırmalıklar servis edilen lokanta |
tearoom i.
|
|
49 |
Genel |
eğlence için şiir ve benzeri edebi alıntılar okuyan kimse |
recitationist i.
|
|
50 |
Genel |
kale benzeri inşa edilmiş yapı |
castellation i.
|
|
51 |
Genel |
peruğun başa oturan ağ benzeri taban bölümü |
caul [obsolete] i.
|
|
52 |
Genel |
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç |
tandem i.
|
|
53 |
Genel |
bingo benzeri bir oyun |
tango i.
|
|
54 |
Genel |
hastane veya benzeri sağlık tesisinde kapılan enfeksiyon |
nonsocial infection i.
|
|
55 |
Genel |
zil benzeri ses |
tocsin i.
|
|
56 |
Genel |
dil benzeri küçük obje |
tonguelet i.
|
|
57 |
Genel |
diş benzeri ufak çıkıntı |
toothlet i.
|
|
58 |
Genel |
bilardo benzeri bir oyun |
troll-madam i.
|
|
59 |
Genel |
bilardo benzeri bir oyun |
trou madame i.
|
|
60 |
Genel |
bilardo benzeri bir oyun |
trou madame i.
|
|
61 |
Genel |
oyuncuların sadece bir kişi kalana kadar rakip oyuncuları paintball, çorap, lastik bant veya benzeri nesnelerle ebeledikleri bir oyun |
assassin i.
|
|
62 |
Genel |
birinin benzeri |
edition i.
|
|
63 |
Genel |
özel banyolu ve mini mutfaklı, stüdyo benzeri küçük daire |
efficiency apartment [us] i.
|
|
64 |
Genel |
tente benzeri sundurma |
awning i.
|
|
65 |
Genel |
mikado benzeri denge oyunu |
jackstraw i.
|
|
66 |
Genel |
mikado benzeri denge oyunu |
spillikins i.
|
|
67 |
Genel |
çatı kaplama levhalarını kesmek ve süslemek için kullanılan balta benzeri bir alet |
zax i.
|
|
68 |
Genel |
sapodila ağacından elde edilen sakız benzeri bir madde |
chicle gum i.
|
|
69 |
Genel |
biber gazı benzeri bir göz yaşartıcı sprey markası |
mace® i.
|
|
70 |
Genel |
damar benzeri bir işaret |
veining i.
|
|
71 |
Genel |
(rulet ve benzeri kumar oyunlarında) oyuncuların eşit para bahsi yapabilecekleri renk |
black i.
|
|
72 |
Genel |
iki kişiyle yapılan vals benzeri eski bir dans |
lavolt i.
|
|
73 |
Genel |
maori topluluklarında akıl verme benzeri eğitici yetkileri bulunan kimse |
maori warden i.
|
|
74 |
Genel |
bazı orkidelerde görülen, çiçeğin çanakyaprağı ile ginostemyumundan oluşan çene benzeri çıkıntı |
mentum i.
|
|
75 |
Genel |
(yumuşak veya lapa benzeri) hazırlanmış yiyecek |
mess i.
|
|
76 |
Genel |
fikir, kültürel standart veya benzeri maddi olmayan şeyleri ileten kimse |
middleman i.
|
|
77 |
Genel |
renkli çiçek veya mozaik benzeri desenleri olan dekoratif cam |
millefiori glass i.
|
|
78 |
Genel |
otların yapraklarından yapılan çay benzeri içecek |
herbal i.
|
|
79 |
Genel |
samba benzeri bir brezilya dansı |
bossa nova i.
|
|
|
80 |
Genel |
tırnak veya pençe benzeri keratinli doku |
horn i.
|
|
81 |
Genel |
üzerine oturulan at benzeri şey |
horse i.
|
|
82 |
Genel |
hulahop benzeri çember |
hula hoop i.
|
|
83 |
Genel |
hulahop benzeri çember |
hula-hoop i.
|
|
84 |
Genel |
uyku benzeri durum |
hypnosis i.
|
|
85 |
Genel |
makosen benzeri dikişi olan ayakkabı |
moc i.
|
|
86 |
Genel |
makosen benzeri dikişi olan ayakkabı |
mocassin i.
|
|
87 |
Genel |
makosen benzeri dikişi olan bir ayakkabı |
moccasin i.
|
|
88 |
Genel |
bir tacın tepesine yerleştirilmiş, dünyayı simgeleyen top benzeri nesne |
monde i.
|
|
89 |
Genel |
monostomata alttakımına mensup parazit benzeri yassı kurt |
monostome i.
|
|
90 |
Genel |
su ve nişasta karışımından yapılan, kağıt veya karton yapıştırmada kullanılan uhu benzeri bir yapıştırıcı |
library paste i.
|
|
91 |
Genel |
başkasının çok benzeri olan şey |
look-alike i.
|
|
92 |
Genel |
viski bardağı benzeri kısa bardaklarda buz veya su üzerinde servis edilen karıştırılmayan bir alkollü içecek |
lowball i.
|
|
93 |
Genel |
(şamdan benzeri) ışık saçan dekoratif obje |
luster i.
|
|
94 |
Genel |
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot |
muckluck i.
|
|
95 |
Genel |
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot |
mucluc i.
|
|
96 |
Genel |
at ve benzeri hayvanların arka bacağının bir bölümü |
gaskin i.
|
|
97 |
Genel |
misk geyiği benzeri hayvan |
musk i.
|
|
98 |
Genel |
(tahıl, kum ve benzeri) eleyen kimse |
riddler i.
|
|
99 |
Genel |
tepsi benzeri servis gereci |
butler i.
|
|
100 |
Genel |
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı |
chimb i.
|
|
101 |
Genel |
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı |
chime i.
|
|
102 |
Genel |
fıçının veya fıçı benzeri bir kabın kenarı |
chine i.
|
|
103 |
Genel |
(atı dehlerken olduğu gibi) dudakları kullanarak çıkarılan cıvıltı benzeri bir ses |
chirrup i.
|
|
104 |
Genel |
taşların pençe benzeri uzantılara yerleştirildiği mücevher tasarımı |
claw setting [uk] i.
|
|
105 |
Genel |
taşların pençe benzeri uzantılara yerleştirildiği mücevher tasarımı |
tiffany setting [us] i.
|
|
106 |
Genel |
radar ekranındaki çim benzeri dikey çizgilere sebep olan elektronik titreşim |
grass i.
|
|
107 |
Genel |
sanatta kartal başlı aslan gövdeli ejderhanın öncülü veya benzeri olan çeşitli fantastik hayvan figürlerine verilen ad |
gryphon i.
|
|
108 |
Genel |
ipi istenen pozisyonda tutması için olta çubuğuna takılan halka benzeri alet |
guide i.
|
|
109 |
Genel |
halka ve bıçak ağzından oluşan ve tonsil benzeri çıkıntılı yapıları kesip çıkarmak için kullanılan cerrahi bir alet |
guillotine i.
|
|
110 |
Genel |
kazığa tahta çubuklar atılarak oynanan bowling benzeri bir oyun |
loggat [uk] i.
|
|
111 |
Genel |
kazığa tahta çubuklar atılarak oynanan bowling benzeri bir oyun |
loggats [uk] i.
|
|
112 |
Genel |
kazığa tahta çubuklar atılarak oynanan bowling benzeri bir oyun |
loggetsn [uk] i.
|
|
113 |
Genel |
sonbaharda düzenlenen oktoberfest benzeri çeşitli festivallere verilen ad |
octoberfest i.
|
|
114 |
Genel |
birden fazla sur veya siper benzeri set ile çevrili antik doneme ait dairesel askeri yapı |
multivallate hillfort i.
|
|
115 |
Genel |
destan benzeri şiir |
iliad i.
|
|
116 |
Genel |
çark benzeri şey |
impeller i.
|
|
117 |
Genel |
çark benzeri şey |
impellor i.
|
|
118 |
Genel |
tekinsiz vadi, robotik bir nesnenin insan benzeri görünümü ile hissettirdiği duygu |
uncanny valley i.
|
|
119 |
Genel |
bilinen bir türün çok yakın benzeri |
bastard i.
|
|
120 |
Genel |
küçük ve şekilsiz bedeni olup zanaatta yetenekli insan benzeri mitolojik varlık |
dwarf i.
|
|
121 |
Genel |
abd'nin atlantik kıyılarında yaşayan siyah benekli küçük işkine benzeri bir balık |
goody i.
|
|
122 |
Genel |
saç toplamak için kullanılan tarak benzeri dekoratif nesne |
comb i.
|
|
123 |
Genel |
bazen doğal gazla birlikte bulunan hafif, benzin benzeri bir hidrokarbon sıvısı |
drip gas i.
|
|
124 |
Genel |
çentik benzeri kenar kesiği |
indention i.
|
|
125 |
Genel |
çentik benzeri kenar kesiği |
indenture i.
|
|
126 |
Genel |
glokoma hastalarının ışık etrafında gördüğü halo benzeri görüntü |
iridization i.
|
|
127 |
Genel |
tavla benzeri eski bir oyun |
irish i.
|
|
128 |
Genel |
bazı halkalı solucanlarda küçük boynuzumsu diş benzeri ağız |
paragnath i.
|
|
129 |
Genel |
bryozoan ve hydroid canlılarının oluşturduğu mercan benzeri yapı |
polypier i.
|
|
130 |
Genel |
haç benzeri şövalye arması |
cross i.
|
|
131 |
Genel |
haç benzeri şövalye arması takan kimse |
cross i.
|
|
132 |
Genel |
mohawk benzeri bir saç stili |
fauxhawk i.
|
|
133 |
Genel |
fare benzeri nesne |
pack rat i.
|
|
134 |
Genel |
fare benzeri nesne |
packrat i.
|
|
135 |
Genel |
kast, sınıf veya benzeri bir grubun üyeleri |
people i.
|
|
136 |
Genel |
sıvı benzeri kıvamda olma |
plasteriness i.
|
|
137 |
Genel |
tanıtım amaçlı kullanılan posta pulu benzeri etiket |
poster i.
|
|
138 |
Genel |
söğüt benzeri ağaç |
sally i.
|
|
139 |
Genel |
sikke benzeri nesne |
coin i.
|
|
140 |
Genel |
(armada) taç benzeri destek figürü |
coronet i.
|
|
141 |
Genel |
(armada) taç benzeri destek figürü |
crest coronet i.
|
|
142 |
Genel |
sayfa benzeri bir dizi bölüm halinde katlanmış olan basılı kağıt |
folder i.
|
|
143 |
Genel |
ağız benzeri vücut açıklığı |
os i.
|
|
144 |
Genel |
ağız benzeri vücut açıklığı |
osar i.
|
|
145 |
Genel |
louisiana eyaletinde ilçe benzeri birim |
parish i.
|
|
146 |
Genel |
partenogenez benzeri bir süreçle üretilme |
parthenogenesis i.
|
|
147 |
Genel |
tünek benzeri şey |
perch i.
|
|
148 |
Genel |
kanat benzeri yapı |
pterygium [obsolete] i.
|
|
149 |
Genel |
peluş benzeri kaba bir ipek kumaş |
silk shag i.
|
|
150 |
Genel |
benzeri |
similar i.
|
|
151 |
Genel |
paintball benzeri bir oyun |
skirmish i.
|
|
152 |
Genel |
(çorap benzeri) koruyucu örtü |
sock i.
|
|
153 |
Genel |
piramit benzeri dağılım gösteren sosyal yapı |
pyramid i.
|
|
154 |
Genel |
sert malzemeden oluşmuş iğne benzeri cisim |
spicule i.
|
|
155 |
Genel |
çamur benzeri maddelere basarken çıkan ses |
squelch i.
|
|
156 |
Genel |
çamur benzeri maddelere basarken çıkan ses |
squidge i.
|
|
157 |
Genel |
(müzikaller, film müzikleri, oyunlar ve benzeri için kullanılan) özel amaçlı bir müzik |
stage and screen i.
|
|
158 |
Genel |
güneş benzeri nesne |
sun i.
|
|
159 |
Genel |
orkestra için bestelenmeyen senfoni benzeri eser |
symphony i.
|
|
160 |
Genel |
kese benzeri şekle sahip olmak |
be saclike f.
|
|
161 |
Genel |
benzeri olmak (başka birinin/başka bir şeyin) |
correspond to f.
|
|
162 |
Genel |
kolayca başvurulacak (tablo, liste benzeri) bir forma getirmek |
reference f.
|
|
163 |
Genel |
et benzeri şekil vermek |
enflesh [obsolete] f.
|
|
164 |
Genel |
küre benzeri bir şeyle etrafını çevirmek |
englobe f.
|
|
165 |
Genel |
bir şeyin üzerinde battaniye benzeri bir örtü oluşturmak |
blanket (over) f.
|
|
166 |
Genel |
(hayvan) baykuş benzeri ses çıkarmak |
hoot f.
|
|
167 |
Genel |
(bilimsel, akademik ve benzeri nitelikte) yazmak |
lucubrate f.
|
|
168 |
Genel |
kurdele benzeri şeritlere dönüşmek |
ribbon f.
|
|
169 |
Genel |
kurdele benzeri şeritlere ayırmak |
ribbon f.
|
|
170 |
Genel |
hindi benzeri ses çıkarmak |
gobble f.
|
|
171 |
Genel |
(atı dehlerken) dudakları kullanarak cıvıltı benzeri bir ses çıkarmak |
chirrup f.
|
|
172 |
Genel |
(bir şeye karşı) cıvıltı benzeri bir ses çıkarmak |
chirrup f.
|
|
173 |
Genel |
(bit benzeri) zararlı organizmalardan arındırmak |
delouse f.
|
|
174 |
Genel |
(bit benzeri) zararlı şeyleri temizlemek |
delouse f.
|
|
175 |
Genel |
homurtu benzeri ses çıkarmak |
grundle f.
|
|
176 |
Genel |
kovan benzeri yer oluşturmak |
hive f.
|
|
177 |
Genel |
tutkal benzeri madde ile kaplamak |
oversize [obsolete] f.
|
|
178 |
Genel |
robotlar veya robot benzeri makineler tarafından otomatik operasyon veya üretim için dönüştürmek |
robotize f.
|
|
179 |
Genel |
robotlar veya robot benzeri makineler tarafından otomatik operasyon veya üretim için dönüştürmek |
robotise f.
|
|
180 |
Genel |
(ip veya halat benzeri) güçlü bir şekilde çekmek |
rouse f.
|
|
181 |
Genel |
(benzeri ile karıştırılan şeyi) ayırt etmek |
distinguish f.
|
|
182 |
Genel |
(benzeri ile karıştırılan şeyi) fark etmek |
distinguish f.
|
|
183 |
Genel |
şınav benzeri düz durarak fotoğraf çektirmek |
plank f.
|
|
184 |
Genel |
benzeri |
very image of s.
|
|
185 |
Genel |
kese benzeri |
saclike s.
|
|
186 |
Genel |
eşi benzeri yok |
unique s.
|
|
187 |
Genel |
benzeri görülmemiş |
unprecedented s.
|
|
188 |
Genel |
benzeri olmayan |
unexampled s.
|
|
189 |
Genel |
benzeri |
quasi s.
|
|
190 |
Genel |
mika benzeri |
micaceous s.
|
|
191 |
Genel |
yaprak benzeri taçları olan |
petalous s.
|
|
192 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
matchless s.
|
|
193 |
Genel |
lav benzeri |
lavalike s.
|
|
194 |
Genel |
benzeri olmayan |
unparalleled s.
|
|
195 |
Genel |
benzeri |
spitting image of s.
|
|
196 |
Genel |
eşi benzeri yok |
extraordinary s.
|
|
197 |
Genel |
dalga benzeri |
wavelike s.
|
|
198 |
Genel |
benzeri |
suchlike s.
|
|
199 |
Genel |
benzeri şeyler |
suchlike s.
|
|
200 |
Genel |
eşi benzeri görülmemiş |
unprecedented s.
|
|
201 |
Genel |
kanun benzeri |
lawlike s.
|
|
202 |
Genel |
bağırsak benzeri |
gutlike s.
|
|
203 |
Genel |
balık benzeri |
ichthyoid s.
|
|
204 |
Genel |
balık benzeri |
ichthyic s.
|
|
205 |
Genel |
kartal benzeri |
aquiline s.
|
|
206 |
Genel |
girdap benzeri |
whirlpool-like s.
|
|
207 |
Genel |
benzeri yaşanmamış |
unprecedented s.
|
|
208 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
unprecedented s.
|
|
209 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
one of a kind s.
|
|
210 |
Genel |
insan benzeri |
anthropomorphic s.
|
|
211 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
novel s.
|
|
212 |
Genel |
dinozor benzeri |
dinosaur-like s.
|
|
213 |
Genel |
isa benzeri |
christ-like s.
|
|
214 |
Genel |
eşi ve benzeri olmayan |
matchless s.
|
|
215 |
Genel |
eşi ve benzeri olmayan |
unique s.
|
|
216 |
Genel |
yoğurt benzeri |
yogurt-like s.
|
|
217 |
Genel |
peri benzeri |
elfin s.
|
|
218 |
Genel |
peri benzeri |
elvish s.
|
|
219 |
Genel |
peri benzeri |
elfish s.
|
|
220 |
Genel |
dünya benzeri |
earth-like s.
|
|
221 |
Genel |
askeri benzeri |
quasi-military s.
|
|
222 |
Genel |
bitki benzeri |
plant-like s.
|
|
223 |
Genel |
kafes benzeri |
cagelike s.
|
|
224 |
Genel |
gökkuşağı benzeri |
rainbowlike s.
|
|
225 |
Genel |
gökkuşağı benzeri |
rainbowy s.
|
|
226 |
Genel |
hücre benzeri |
cell-like s.
|
|
227 |
Genel |
balmumu benzeri |
cereous [obsolete] s.
|
|
228 |
Genel |
koni benzeri |
taperwise s.
|
|
229 |
Genel |
ağ benzeri |
networklike s.
|
|
230 |
Genel |
yeni fikirlere, modaya, ve benzeri şeylere aşırı düşkün |
newfangle s.
|
|
231 |
Genel |
yeni fikirlere, modaya, ve benzeri şeylere aşırı düşkün |
newfangled s.
|
|
232 |
Genel |
kubbe benzeri |
dome-like s.
|
|
233 |
Genel |
köle benzeri |
thrall-like s.
|
|
234 |
Genel |
ufak diş benzeri çıkıntıları olan |
toothleted s.
|
|
235 |
Genel |
gaga veya burun benzeri dar kısmı olan (organ) |
angustirostrate s.
|
|
236 |
Genel |
önlük benzeri |
apronlike s.
|
|
237 |
Genel |
kol benzeri |
armlike s.
|
|
238 |
Genel |
kulak benzeri |
ear-like s.
|
|
239 |
Genel |
teyze benzeri |
auntlike s.
|
|
240 |
Genel |
hala benzeri |
auntlike s.
|
|
241 |
Genel |
yenge benzeri |
auntlike s.
|
|
242 |
Genel |
kulak benzeri |
auricular s.
|
|
243 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
ultrarare s.
|
|
244 |
Genel |
eko benzeri |
echolike s.
|
|
245 |
Genel |
yankı benzeri |
echolike s.
|
|
246 |
Genel |
eko benzeri |
echoic s.
|
|
247 |
Genel |
yankı benzeri |
echoic s.
|
|
248 |
Genel |
element benzeri |
elementoid s.
|
|
249 |
Genel |
balta benzeri |
axelike s.
|
|
250 |
Genel |
benzeri olmayan |
unheard-of s.
|
|
251 |
Genel |
havlama benzeri |
yappy s.
|
|
252 |
Genel |
benzeri olmayan |
unparagoned s.
|
|
253 |
Genel |
eşi benzeri görülmemiş |
unparagoned s.
|
|
254 |
Genel |
benzeri olmayan |
unpeered s.
|
|
255 |
Genel |
eşi benzeri olmayan |
unpeered s.
|
|
256 |
Genel |
fıçı benzeri |
barrel s.
|
|
257 |
Genel |
epik benzeri |
epic-like s.
|
|
258 |
Genel |
valf benzeri parçaları olan |
valvate s.
|
|
259 |
Genel |
quaker benzeri |
quakerish s.
|
|
260 |
Genel |
ince, tel benzeri metal çerçevesi olan |
wire-rimmed s.
|
|
261 |
Genel |
ince, tel benzeri metal çerçeveli |
wire-rimmed s.
|
|
262 |
Genel |
bacak benzeri |
leglike s.
|
|
263 |
Genel |
boynuz benzeri maddeden yapılmış |
hornlike s.
|
|
264 |
Genel |
sırtında yosun benzeri oluşum olan |
moss-backed s.
|
|
265 |
Genel |
sırtında yosun benzeri oluşum olan |
mossy-backed s.
|
|
266 |
Genel |
benzeri olan |
lookalike s.
|
|
267 |
Genel |
cam benzeri |
glass-like s.
|
|
268 |
Genel |
toprak benzeri |
glebous s.
|
|
269 |
Genel |
kabuk benzeri cildi olan |
rindy s.
|
|
270 |
Genel |
göz benzeri |
ocellate s.
|
|
271 |
Genel |
göz benzeri |
ocellated s.
|
|
272 |
Genel |
tribün benzeri |
grandstand s.
|
|
273 |
Genel |
granit benzeri |
granitoidal s.
|
|
274 |
Genel |
çivi benzeri desenli |
hobnail s.
|
|
275 |
Genel |
tıpatıp benzeri |
identikit s.
|
|
276 |
Genel |
yanında benzeri olmayan |
lonely s.
|
|
277 |
Genel |
birden fazla dal benzeri bölümü bulunan |
multiramified s.
|
|
278 |
Genel |
birden fazla sur veya siper benzeri set ile cevrili |
multivallate s.
|
|
279 |
Genel |
pençe benzeri uzantıları olan |
fanged s.
|
|
280 |
Genel |
diş benzeri çıkıntıları olan |
fanged s.
|
|
281 |
Genel |
köy benzeri |
cottagely s.
|
|
282 |
Genel |
parmak benzeri beş çıkıntıya sahip |
pentadactyl s.
|
|
283 |
Genel |
parmak benzeri beş bölümü olan |
pentadactyl s.
|
|
284 |
Genel |
pepsin veya benzeri bir madde içeren |
peptic s.
|
|
285 |
Genel |
tabak benzeri |
platelike s.
|
|
286 |
Genel |
ateş benzeri semptomlar gösteren |
feverish s.
|
|
287 |
Genel |
ip benzeri yapılar oluşturabilen |
ropy s.
|
|
288 |
Genel |
torba benzeri |
scrotiform s.
|
|
289 |
Genel |
benzeri |
siclike [dialect] [scotland] s.
|
|
290 |
Genel |
güneş benzeri |
sun-like s.
|
|
291 |
Genel |
ve benzeri |
and so forth zf.
|
|
292 |
Genel |
ve benzeri şeyler |
and so on zf.
|
|
293 |
Genel |
eşi benzeri görülmemiş bir şekilde |
unprecedentedly zf.
|
|
294 |
Genel |
ve benzeri |
et cetera zf.
|
|
295 |
Genel |
ve benzeri şeyler |
and what not zf.
|
|
296 |
Genel |
ve benzeri |
and so on zf.
|
|
297 |
Genel |
ve benzeri gibi |
and so forth zf.
|
|
298 |
Genel |
ve benzeri gibi |
and so on zf.
|
|
299 |
Genel |
eşi benzeri olmayarak |
unprecedentedly zf.
|
|
300 |
Genel |
ve benzeri |
etc zf.
|
|
301 |
Genel |
eşi benzeri görülmemiş derecede |
sky-high zf.
|
|
302 |
Genel |
benzeri |
somewhat zm.
|
|
303 |
Genel |
haç benzeri şekil anlamı veren ön ek |
cross- ök.
|
|
304 |
Genel |
(belirli şekilde) saç veya benzeri parçası olan anlamındaki son ek |
-trichous snk.
|
|
305 |
Genel |
solungaç benzeri bir organ anlamı veren son ek |
-branch snk.
|
|
306 |
Genel |
testere benzeri vücut bölümüne sahip anlamını veren bir son ek |
-prion snk.
|
|
307 |
Genel |
ve benzeri |
blah-blah-blah expr.
|
|
Phrasals |
|
308 |
Öbek Fiiller |
benzeri olmak |
measure up to f.
|
|
309 |
Öbek Fiiller |
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak |
cut at (someone or something) f.
|
|
310 |
Öbek Fiiller |
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak |
cut at (someone or an animal) f.
|
|
311 |
Öbek Fiiller |
çivi veya benzeri bir şeyle bir yere sabitlemek |
peg down f.
|
|
312 |
Öbek Fiiller |
çivi veya benzeri bir şeyle bir yere tutturmak |
peg down f.
|
|
313 |
Öbek Fiiller |
(çivi veya benzeri bir şeyle) çakmak |
peg down f.
|
|
314 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi) |
dunk in (something) f.
|
|
315 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi) |
dunk into (something) f.
|
|
316 |
Öbek Fiiller |
(uyku veya benzeri bir haldeyken) bilinci yerine gelmek/bilincini geri kazanmak |
wake (up) from (something) f.
|
|
317 |
Öbek Fiiller |
(uyku veya benzeri bir haldeyken) bilincini yerine getirmek/bilincini geri kazandırmak |
wake (up) from (something) f.
|
|
Phrases |
|
318 |
İfadeler |
hayret veya benzeri güçlü duyguları ifade eden ünlem |
o ünl.
|
|
319 |
İfadeler |
benzeri |
as to be expr.
|
|
320 |
İfadeler |
benzeri görülmemiş miktarda |
unprecedented amount of expr.
|
|
321 |
İfadeler |
ve benzeri |
and more of the same expr.
|
|
322 |
İfadeler |
ve benzeri |
and the like expr.
|
|
323 |
İfadeler |
eşi benzeri olmayan bir şey/biri |
he/she/it is something else expr.
|
|
324 |
İfadeler |
(bir şey) benzeri |
in the nature of (something) expr.
|
|
Colloquial |
|
325 |
Konuşma Dili |
kıkırdama benzeri ses |
tee-hee i.
|
|
326 |
Konuşma Dili |
kaplan benzeri yırtıcı hayvan |
tiger i.
|
|
327 |
Konuşma Dili |
eşi benzeri olmayan |
a one-off [brit] i.
|
|
328 |
Konuşma Dili |
eşi benzeri olmayan |
a one-off [brit] i.
|
|
329 |
Konuşma Dili |
insan benzeri robot |
droid i.
|
|
330 |
Konuşma Dili |
dünyadaki … benzeri insanlar |
the... of this world i.
|
|
331 |
Konuşma Dili |
benzeri |
lookie-likie i.
|
|
332 |
Konuşma Dili |
birinin tıpa tıp benzeri |
ringer for someone i.
|
|
333 |
Konuşma Dili |
(özellikle çizgi roman, bilim kurgu, video oyunları ve benzeri için) takıntılı kadın hayran |
fangirl i.
|
|
334 |
Konuşma Dili |
(özellikle çizgi roman, bilim kurgu, video oyunları ve benzeri için) takıntılı kadın hayran |
fangurl i.
|
|
335 |
Konuşma Dili |
yürüyüşlere götürülen granola benzeri pratik tatlı atıştırmalık |
scroggin [new zealand] i.
|
|
336 |
Konuşma Dili |
ve benzeri zımbırtılar anlamı veren ön ek |
schm- ök.
|
|
337 |
Konuşma Dili |
ve benzeri zımbırtılar anlamı veren ön ek |
shm- ök.
|
|
338 |
Konuşma Dili |
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü |
how now brown cow expr.
|
|
339 |
Konuşma Dili |
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü |
how now, brown cow? expr.
|
|
340 |
Konuşma Dili |
bu ve benzeri şeyler |
all that jazz expr.
|
|
341 |
Konuşma Dili |
dünyada eşi benzeri yok |
like nothing on earth expr.
|
|
342 |
Konuşma Dili |
eşi benzeri olmayan bir şey/biri |
he/she/it is something else expr.
|
|
343 |
Konuşma Dili |
benzeri bir şey |
anything like that expr.
|
|
344 |
Konuşma Dili |
benzeri bir şey |
something like that expr.
|
|
345 |
Konuşma Dili |
ya da benzeri şeyler/bir şey, ya da her neyse |
or whatever expr.
|
|
346 |
Konuşma Dili |
ve benzeri |
and everything expr.
|
|
347 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and everything expr.
|
|
348 |
Konuşma Dili |
ve benzeri |
and things (like that) expr.
|
|
349 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and things (like that) expr.
|
|
350 |
Konuşma Dili |
(bir şey) benzeri |
(something)-adjacent expr.
|
|
351 |
Konuşma Dili |
benzeri |
along the lines of expr.
|
|
352 |
Konuşma Dili |
benzeri |
along the lines of expr.
|
|
353 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and (all) that expr.
|
|
354 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and all that (rubbish, stuff) expr.
|
|
355 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and all this expr.
|
|
356 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and so on and so forth expr.
|
|
357 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and stuff like that expr.
|
|
358 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and stuff like that (there) expr.
|
|
359 |
Konuşma Dili |
… ve benzeri |
... and such expr.
|
|
360 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and that expr.
|
|
361 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and the like expr.
|
|
362 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and the rest expr.
|
|
363 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and (all) the rest (of it) expr.
|
|
364 |
Konuşma Dili |
ve benzeri |
and things expr.
|
|
365 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and this and that expr.
|
|
366 |
Konuşma Dili |
ve benzeri şeyler |
and whatnot expr.
|
|
367 |
Konuşma Dili |
benzeri |
cetera expr.
|
|
368 |
Konuşma Dili |
ve benzeri |
cetera expr.
|
|
Idioms |
|
369 |
Deyim |
benzeri şeylerin en büyüğü |
the mother of all i.
|
|
370 |
Deyim |
benzeri şeylerin en iyisi |
the mother of all i.
|
|
371 |
Deyim |
benzeri şeylerin en kötüsü |
the mother of all i.
|
|
372 |
Deyim |
çok geniş siyasi görüşleri bünyesinde toplayan siyasi parti benzeri bir grup |
a big tent i.
|
|
373 |
Deyim |
popoyu çıkartıp sürtünüyormuş benzeri hareketlerle yapılan dans |
bump and grind i.
|
|
374 |
Deyim |
tıpatıp benzeri |
a carbon copy i.
|
|
375 |
Deyim |
deniz topu ya da benzeri silah |
gunner's daughter [obsolete] i.
|
|
376 |
Deyim |
birinin tıpa tıp benzeri |
a dead ringer for somebody i.
|
|
377 |
Deyim |
birinin tıpa tıp benzeri |
a dead ringer for someone i.
|
|
378 |
Deyim |
eşi benzeri az bulunur bir tip/şey |
a rare bird i.
|
|
379 |
Deyim |
(birinin) tıpatıp benzeri |
dead ringer for (someone) i.
|
|
380 |
Deyim |
(birinin/bir şeyin) benzeri |
the likes of (someone or something) i.
|
|
381 |
Deyim |
(birinin) çok benzeri olan kimse |
the spit of (one) i.
|
|
382 |
Deyim |
(birinin) çok benzeri olan kimse |
the spitten image of (one) i.
|
|
383 |
Deyim |
çok benzeri |
the spitting image i.
|
|
384 |
Deyim |
(birinin) çok benzeri olan kimse |
the spitting image of (one) i.
|
|
385 |
Deyim |
popoyu çıkartıp sürtünüyormuş benzeri hareketlerle dans etmek |
bump and grind f.
|
|
386 |
Deyim |
birbirinin tıpatıp benzeri olmak |
be made from the same mold f.
|
|
387 |
Deyim |
birbirinin tıpatıp benzeri olmak |
be cut from the same cloth f.
|
|
388 |
Deyim |
(deniz topuna ya da benzeri bir silaha bağlanan bir denizci için) kırbaç cezasına çarptırılmak |
kiss the gunner's daughter [obsolete] f.
|
|
389 |
Deyim |
(deniz topuna ya da benzeri bir silaha bağlanan bir denizci için) kırbaç cezasına çarptırılmak |
marry the gunner's daughter [obsolete] f.
|
|
390 |
Deyim |
birbirinin aynısı, benzeri olmak |
be cast in a (some kind of) mold f.
|
|
391 |
Deyim |
birbirinin aynısı, benzeri olmak |
be cast in a ... mould f.
|
|
392 |
Deyim |
eşi benzeri olmamak |
be one of a kind f.
|
|
393 |
Deyim |
eşi benzeri olmamak |
be without equal f.
|
|
394 |
Deyim |
eşi benzeri olmamak |
have no equal f.
|
|
395 |
Deyim |
eşi benzeri yok |
without compare s.
|
|
396 |
Deyim |
daha az talep/rağbet gören bir benzeri |
a poor relation (of) s.
|
|
397 |
Deyim |
kötü bir benzeri/taklidi |
a poor relation (of) s.
|
|
398 |
Deyim |
eşi benzeri bulunmaz |
in a class by oneself s.
|
|
399 |
Deyim |
birbirinin tıpatıp benzeri |
made from the same mold expr.
|
|
400 |
Deyim |
benzeri |
and so forth expr.
|
|
401 |
Deyim |
birbirinin tıpatıp benzeri |
cut from the same cloth expr.
|
|
402 |
Deyim |
benzer benzeri çeker |
it takes one to know one expr.
|
|
403 |
Deyim |
dünyada eşi benzeri olmayacak kadar ilginç |
like nothing on earth expr.
|
|
404 |
Deyim |
benzeri |
along the lines expr.
|
|
405 |
Deyim |
benzeri |
on the lines of expr.
|
|
406 |
Deyim |
benzeri |
along the lines expr.
|
|
407 |
Deyim |
benzeri |
on the lines of expr.
|
|
Speaking |
|
408 |
Konuşma |
eşi benzeri olmayan |
they broke the mould when they made somebody expr.
|
|
409 |
Konuşma |
eşi benzeri olmayan |
they broke the mould when they made something expr.
|
|
Trade/Economic |
|
410 |
Ticaret/Ekonomi |
belediye ve benzeri kurumlar tarafından tesis edilen şirket |
municipal corporation i.
|
|
411 |
Ticaret/Ekonomi |
birincil sermaye benzeri borç |
primary subordinated debt i.
|
|
412 |
Ticaret/Ekonomi |
bir üst düzey şirket yöneticisinin görevine son verildiğinde kendisine yüklü miktarda tazminat ve benzeri menfaatler sağlanmasını belirten sözleşme |
parachute contracts i.
|
|
413 |
Ticaret/Ekonomi |
diğer faiz ve faiz benzeri gelirler |
other interest and quasi-interest revenues i.
|
|
414 |
Ticaret/Ekonomi |
gümrük vergisi benzeri harç |
customs duty-like fee i.
|
|
415 |
Ticaret/Ekonomi |
gümrük tarifesi benzeri faktörler |
tariff like factors i.
|
|
416 |
Ticaret/Ekonomi |
gümrük tarife benzeri |
customs tariff-like i.
|
|
417 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senedi benzeri |
quasi-equity i.
|
|
418 |
Ticaret/Ekonomi |
ikincil sermaye benzeri borç |
secondary subordinated debt i.
|
|
419 |
Ticaret/Ekonomi |
ithalattan alınan gümrük vergisi ve benzeri vergiler |
import taxes i.
|
|
420 |
Ticaret/Ekonomi |
kiralama veya diğer benzeri yükümlülükler |
leasing and other similar obligations i.
|
|
421 |
Ticaret/Ekonomi |
kiralama ve benzeri haklar altında duran varlıklar |
fixed assets held under leasing and other similar rights i.
|
|
422 |
Ticaret/Ekonomi |
nakit benzeri değerler |
cash equivalents i.
|
|
423 |
Ticaret/Ekonomi |
noter veya benzeri resmi makamlar önünde verilen yazılı ve yeminli beyan |
affidavit i.
|
|
424 |
Ticaret/Ekonomi |
nakit ve nakit benzeri değerler |
cash and securities i.
|
|
425 |
Ticaret/Ekonomi |
özsermaye benzeri fonlar |
quasi equity capital i.
|
|
426 |
Ticaret/Ekonomi |
para benzeri |
near money i.
|
|
427 |
Ticaret/Ekonomi |
para benzeri |
quasi money i.
|
|
428 |
Ticaret/Ekonomi |
para benzeri likitler |
near money i.
|
|
429 |
Ticaret/Ekonomi |
para benzeri likit kıymetler |
near money i.
|
|
430 |
Ticaret/Ekonomi |
satış fiyatına idare faiz ve satış benzeri masrafların eklenmesi |
loading i.
|
|
431 |
Ticaret/Ekonomi |
satış ve benzeri masrafların eklenmesi |
loading i.
|
|
432 |
Ticaret/Ekonomi |
rant benzeri |
quasi rent i.
|
|
433 |
Ticaret/Ekonomi |
sermaye benzeri krediler |
subordinated debts i.
|
|
434 |
Ticaret/Ekonomi |
sermaye benzeri kredi |
subordinated loan i.
|
|
435 |
Ticaret/Ekonomi |
sermaye benzeri borç |
subordinated debt i.
|
|
436 |
Ticaret/Ekonomi |
sermaye benzeri kredi |
subordinated loan i.
|
|
437 |
Ticaret/Ekonomi |
tasfiye benzeri işlemler |
liquidation i.
|
|
438 |
Ticaret/Ekonomi |
tasfiye benzeri işlemler |
dissolution i.
|
|
439 |
Ticaret/Ekonomi |
tarife benzeri faktörler |
tariff like factors i.
|
|
440 |
Ticaret/Ekonomi |
senet ve benzeri değerli kağıtları kırdırmak |
negotiate f.
|
|
441 |
Ticaret/Ekonomi |
senet ve benzeri değerli kağıtları satmak |
negotiate f.
|
|
442 |
Ticaret/Ekonomi |
senet ve benzeri değerli kağıtları devretmek |
negotiate f.
|
|
443 |
Ticaret/Ekonomi |
senet ve benzeri değerli kağıtları ciro etmek |
negotiate f.
|
|
444 |
Ticaret/Ekonomi |
akit benzeri |
quasi contract expr.
|
|
Law |
|
445 |
Hukuk |
fransa'da devletin belirli yasal belgeleri ibraz ve belgelendirmesi, mülk işlemlerini denetlemesi benzeri işlemlere bakan kurum |
notaire i.
|
|
446 |
Hukuk |
(eski ingiliz hukukunda) maddi varlıklara el koyma ve benzeri ciddi yaptırımları olan suçlar sınıfı |
felony i.
|
|
447 |
Hukuk |
yargı benzeri |
quasi-legal s.
|
|
Politics |
|
448 |
Siyasal |
mülteci benzeri durum |
refugee-like situation i.
|
|
449 |
Siyasal |
tarife benzeri engeller |
para-tariff barriers i.
|
|
450 |
Siyasal |
ingiliz ferman mührü emininin iskoçya ve cornwall'daki benzeri olan yetkili |
keeper of the privy seal i.
|
|
451 |
Siyasal |
(iskoçya'da) kontluk benzeri idari birim |
council area i.
|
|
452 |
Siyasal |
kasaba, şehir veya benzeri yerel yönetime ait veya bunlarla ilgili olmayan |
nonmunicipal s.
|
|
453 |
Siyasal |
devlet benzeri |
quasi-state s.
|
|
Industry |
|
454 |
Sanayi |
(su girişlerine çöp veya taşların girmesini engellemeye yarayan) elek benzeri ızgara |
grisly i.
|
|
455 |
Sanayi |
fildişi benzeri yüzeyi olan cilalı porselen |
ivory porcelain i.
|
|
456 |
Sanayi |
tüp benzeri bir kapta paketlenmiş |
roll-on s.
|
|
Tourism |
|
457 |
Turizm |
yolcu bileti veya benzeri dokümanlar için iata resmi terimi |
traffic document i.
|
|
Media |
|
458 |
Medya |
gazete ve benzeri yayınların reklam haricindeki düzenli içeriği |
reading matter i.
|
|
459 |
Medya |
film, dizi veya kitap benzeri eserlerde lgbtq+ topluluğu ile özdeşleştirilen davranışlarda bulunan ancak bu topluluğa ait olduğu açık olarak söylenmeyen karakterlerin kullanılması |
queerbaiting i.
|
|
460 |
Medya |
film, dizi veya kitap benzeri eserlerde lgbtq+ topluluğu ile özdeşleştirilen davranışlarda bulunan ancak bu topluluğa ait olduğu açık olarak söylenmeyen karakterlerin kullanılması |
queerbait i.
|
|
Technical |
|
461 |
Teknik |
tırmık ve benzeri aletler |
raker i.
|
|
462 |
Teknik |
zincir benzeri yapıda olma |
catenation i.
|
|
463 |
Teknik |
bisiklet tekerinin (veya benzeri bir tekerleğin) göbeğine teğet biçimde sabitlenmiş jant teli |
tangent spoke i.
|
|
464 |
Teknik |
destek için kullanılan branda veya benzeri malzeme |
backer i.
|
|
465 |
Teknik |
acil onarımlar için kullanılan pratik tel veya benzeri araç |
number eight wire i.
|
|
466 |
Teknik |
ayarlanabilir kirişin alt kısmını oluşturan ahşap benzeri düğüm |
timber hitch i.
|
|
467 |
Teknik |
ayarlanabilir kirişin alt kısmını oluşturan ahşap benzeri düğüm |
bowyer's knot i.
|
|
468 |
Teknik |
akmaz benzeri akış |
quasiviscous flow i.
|
|
469 |
Teknik |
akmaz benzeri eğrisi |
quasiviscous curve i.
|
|
470 |
Teknik |
bir tarafı yarımküre şeklinde metal ve benzeri nesneleri dövmek için kullanılan çekiç |
ballpeen hammer i.
|
|
471 |
Teknik |
bir tarafı yarımküre şeklinde metal ve benzeri nesneleri dövmek için kullanılan çekiç |
ball-peen hammer i.
|
|
472 |
Teknik |
beton ve benzeri ile çevresini sarma |
encasement i.
|
|
473 |
Teknik |
çan benzeri reseptör |
toll-like receptor i.
|
|
474 |
Teknik |
denge benzeri |
quasi-equilibrium i.
|
|
475 |
Teknik |
esnek benzeri saçınım |
quasielastic scattering i.
|
|
476 |
Teknik |
esnek katı benzeri durum |
elastic solid-like state i.
|
|
477 |
Teknik |
elektriksel aydınlatma ve benzeri cihazlar |
electrical lighting and similar equipment i.
|
|
478 |
Teknik |
ev ve benzeri yerlerde kullanılan doğrudan gaz ateşlemeli tamburlu kurutucu |
domestic direct gas-fired tumble dryer i.
|
|
479 |
Teknik |
ev ve benzeri yerlerdeki sayısal kablo yolu |
domestic digital bus i.
|
|
480 |
Teknik |
ev ve benzeri yerlerde kullanılan elektrikli cihazlar tarafından havada yayılan gürültünün belirlenmesi |
determination of airborne acoustical noise emitted by household and similar electrical appliances i.
|
|
481 |
Teknik |
ev ve benzeri yerlerde kullanılan elektrikli cihazların güvenlik kuralları |
safety of household and similar electrical appliances i.
|
|
482 |
Teknik |
gevrek benzeri davranım |
quasibrittle behaviour i.
|
|
483 |
Teknik |
ikili benzeri kesiti |
quasibinary section i.
|
|
484 |
Teknik |
ikili benzeri dizge |
quasibinary system i.
|
|
485 |
Teknik |
ikili benzeri alaşımlar |
quasibinary alloys i.
|
|
486 |
Teknik |
kaynak ve benzeri işlemler sırasında gözü ve yüzü koruma teçhizatı |
equipment for eye and face protection during welding and allied processes i.
|
|
487 |
Teknik |
kaynak ve benzeri işlemler sırasında göz ve yüzü korumak İçin donanım |
equipment for eye and face protection during welding and allied processes i.
|
|
488 |
Teknik |
kaynak ve benzeri işlemler |
welding and allied processes i.
|
|
489 |
Teknik |
küçük nokta benzeri alanlar |
small dot-like areas i.
|
|
490 |
Teknik |
teflon benzeri kaplama |
teflon-like coating i.
|
|
491 |
Teknik |
taş ve benzeri malzemeler |
stone and similar materials i.
|
|
492 |
Teknik |
üçlü benzeri kesiti |
quasiternary section i.
|
|
493 |
Teknik |
üçlü benzeri dizge |
quasiternary system i.
|
|
494 |
Teknik |
yarılma benzeri |
quasicleavage i.
|
|
495 |
Teknik |
yarılma benzeri kırılma |
quasicleavage fracture i.
|
|
496 |
Teknik |
doğu hindistan'a özgü bir sütleğen bitkisinden elde edilen kauçuk benzeri madde |
kattimundoo i.
|
|
497 |
Teknik |
odunu yarmak için kullanılan balyoz benzeri, tek kenarı kama biçiminde olan bir alet |
mall i.
|
|
498 |
Teknik |
ek veya destek görevi gören, dışbükey bir yüzeye oturması için oyulmuş flanş benzeri aksam |
saddle i.
|
|
499 |
Teknik |
ince levha yapımında kullanılan pirinç benzeri alaşım |
latten i.
|
|
500 |
Teknik |
kağıt yapımı makinesindeki mikser benzeri işleve sahip dikey bölme |
midfeather i.
|
|