Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
alıkoymak
"alıkoymak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
alıkoymak
withhold
f.
2
Yaygın Kullanım
alıkoymak
detain
f.
3
Yaygın Kullanım
alıkoymak
retain
f.
General
4
Genel
alıkoymak
intercept
f.
5
Genel
alıkoymak
stop
f.
6
Genel
alıkoymak
stick
f.
7
Genel
alıkoymak
prevent
f.
8
Genel
alıkoymak
delay
f.
9
Genel
alıkoymak
put off
f.
10
Genel
alıkoymak
keep back
f.
11
Genel
alıkoymak
retain
f.
12
Genel
alıkoymak
intern
f.
13
Genel
alıkoymak
hold
f.
14
Genel
alıkoymak
check
f.
15
Genel
alıkoymak
stay
f.
16
Genel
alıkoymak
constrain
f.
17
Genel
alıkoymak
abduct
f.
18
Genel
alıkoymak
retard
f.
19
Genel
alıkoymak
block
f.
20
Genel
alıkoymak
disable
f.
21
Genel
alıkoymak
hinder
f.
22
Genel
alıkoymak
avoid
f.
23
Genel
alıkoymak
keep in
f.
24
Genel
alıkoymak
continue
f.
25
Genel
alıkoymak
deter
f.
26
Genel
alıkoymak
impede
f.
27
Genel
alıkoymak
keep
f.
28
Genel
alıkoymak
keep awaiting
f.
29
Genel
alıkoymak
constrain from
f.
30
Genel
alıkoymak
deforce
f.
31
Genel
alıkoymak
chain
f.
32
Genel
alıkoymak
unrig
f.
33
Genel
alıkoymak
bind
f.
34
Genel
alıkoymak
reve
f.
35
Genel
alıkoymak
revoke [obsolete]
f.
36
Genel
alıkoymak
demur [obsolete]
f.
37
Genel
alıkoymak
rob
f.
38
Genel
alıkoymak
fear [obsolete]
f.
39
Genel
alıkoymak
disavaunce [obsolete]
f.
40
Genel
alıkoymak
short-circuit
f.
41
Genel
alıkoymak
sidetrack
f.
Phrasals
42
Öbek Fiiller
alıkoymak
keep down
f.
43
Öbek Fiiller
alıkoymak
cut off
f.
Idioms
44
Deyim
alıkoymak
hold in check
f.
Trade/Economic
45
Ticaret/Ekonomi
alıkoymak
retain
f.
46
Ticaret/Ekonomi
alıkoymak
keep
f.
Law
47
Hukuk
alıkoymak
retain
f.
48
Hukuk
alıkoymak
detain
f.
Politics
49
Siyasal
alıkoymak
intern
f.
50
Siyasal
alıkoymak
restrain
f.
51
Siyasal
alıkoymak
refrain
f.
Archaic
52
Eski Kullanım
alıkoymak
rape
f.
53
Eski Kullanım
alıkoymak
pound
f.
54
Eski Kullanım
alıkoymak
subtract
f.
Slang
55
Argo
alıkoymak
sneeze
f.
"alıkoymak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gaspetmek ve alıkoymak
forcible entry and detainer
f.
2
Genel
zorla alıkoymak
deforce
f.
3
Genel
kendini bir şeyden alıkoymak
forbear from
f.
4
Genel
birini bir şey yapmaktan alıkoymak
restrain someone from
f.
5
Genel
birini bir şey yapmaktan alıkoymak
keep someone from doing something
f.
6
Genel
içeride alıkoymak
keep in
f.
7
Genel
işinden alıkoymak
distract
f.
8
Genel
kendi hesabına alıkoymak
hold for one's own account
f.
9
Genel
işinden alıkoymak
prevent someone from doing her/his job
f.
10
Genel
düşmekten alıkoymak
hold up
f.
11
Genel
dağılmaktan alıkoymak
hold up
f.
12
Genel
uzun süre alıkoymak
overlinger
f.
13
Genel
zorla alıkoymak
seize
f.
14
Genel
zorla veya tehditle alıkoymak
shanghai
f.
15
Genel
fikir beyanından alıkoymak
silence
f.
16
Genel
alıkoymak için kullanılan
detention
s.
Phrasals
17
Öbek Fiiller
birini amacına ulaşmaktan alıkoymak
choke off
f.
18
Öbek Fiiller
birini kaçırmak/alıkoymak
abduct (someone) from
f.
19
Öbek Fiiller
birini bir şeyden engellemek/alıkoymak
hinder someone from something
f.
20
Öbek Fiiller
işinden/yolundan alıkoymak
bail up [australia]
f.
21
Öbek Fiiller
başarıya ulaşmaktan alıkoymak
keep down
f.
22
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) alıkoymak
shackle (someone or something) with (something)
f.
23
Öbek Fiiller
uzun süre alıkoymak
hole up
f.
24
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaktan alıkoymak
constrain someone from doing something
f.
25
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaktan) alıkoymak
constrain (one) from (doing something)
f.
26
Öbek Fiiller
yapmaktan alıkoymak
constrain from doing
f.
27
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyden) alıkoymak
cut someone or something off (from something)
f.
28
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden alıkoymak
deny someone or something to someone
f.
29
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinden/bir şeyden) alıkoymak
deny (something) to (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
-den alıkoymak
deny to
f.
31
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) alıkoymak
deter (someone or something) from (something)
f.
32
Öbek Fiiller
-den engellemek/alıkoymak
hinder from
f.
33
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaktan) alıkoymak
inhibit (someone) from (doing something)
f.
34
Öbek Fiiller
yapmaktan alıkoymak
inhibit from doing
f.
35
Öbek Fiiller
(bir şey yapmaktan) alıkoymak
keep from (doing something)
f.
36
Öbek Fiiller
yapmaktan alıkoymak
keep from doing
f.
37
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) alıkoymak
preclude (someone or something) from (something)
f.
38
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey yapmaktan) alıkoymak
prevent (someone or something) from (doing something)
f.
39
Öbek Fiiller
yapmaktan alıkoymak
prevent (someone) from doing
f.
40
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden) alıkoymak
put (one) off (something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden) alıkoymak
put (one) off of (something)
f.
42
Öbek Fiiller
-den alıkoymak
restrain from
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şey) yapmaktan alıkoymak
restrain from (something)
f.
44
Öbek Fiiller
ile alıkoymak
shackle with
f.
Idioms
45
Deyim
birisini alıkoymak
hold someone captive
f.
46
Deyim
birini fidye/için rehin (rehine olarak) tutmak/alıkoymak
hold someone for ransom
f.
47
Deyim
birisini alıkoymak
keep someone captive
f.
48
Deyim
kendini bir şeyden alıkoymak
absent oneself from something
f.
49
Deyim
(kendini birine/bir şeye) karşı şefkat duymaktan alıkoymak
steel (one's) heart against (someone or something)
f.
50
Deyim
(kendini birine/bir şeye) karşı şefkat/merhamet duymaktan alıkoymak
steel (one's) heart against (someone or something)
f.
51
Deyim
(kendini birini/bir şeyi) sevmekten alıkoymak
steel (one's) heart against (someone or something)
f.
52
Deyim
(birini/bir şeyi) alıkoymak
hold (someone or something) in check
f.
53
Deyim
fidye için rehin (rehine olarak) tutmak/alıkoymak
hold for ransom
f.
54
Deyim
fidye için rehin (rehine olarak) tutmak/alıkoymak
hold someone or something to ransom
f.
55
Deyim
(birini/bir şeyi) tehditle alıkoymak
hold someone or something to ransom
f.
Trade/Economic
56
Ticaret/Ekonomi
kullanmaktan alıkoymak
impound
f.
57
Ticaret/Ekonomi
pasaportu geçici olarak alıkoymak
withhold tentatively passport privileges
f.
Law
58
Hukuk
yasal işlemde taraflardan alacağı para miktarının bir kısmını, birtakım yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle alıkoymak
recoup
f.
59
Hukuk
zorla alıkoymak
deforce
f.
Politics
60
Siyasal
fidye için alıkoymak
kidnap
f.
Marine
61
Denizcilik
(gemiyi) yetkili makamlarca alıkoymak
arrest
f.
php
62
php
birini/bir şeyi alıkoymak
hold someone or something over
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of alıkoymak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy