|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çürütme (bir fikri vb) |
confuting i.
|
|
2 |
Genel |
bir fikri ifade eden kelime |
semanteme i.
|
|
3 |
Genel |
fikri ve sınai mülkiyet hakları |
intellectual and industrial property rights i.
|
|
4 |
Genel |
fikri sabit |
idée fixe i.
|
|
5 |
Genel |
fikri sabit |
fixed idea i.
|
|
6 |
Genel |
azınlığın fikri |
minority opinion i.
|
|
7 |
Genel |
fikri kısırlık |
intellectual barrenness i.
|
|
8 |
Genel |
fikri kısırlık |
intellectual poverty i.
|
|
9 |
Genel |
parti tabanında/halk tabakasında oluşan fikri hareket/akım |
ground swell i.
|
|
10 |
Genel |
fikri mülkiyet ürünleri |
knowledge-capturing products i.
|
|
11 |
Genel |
fikri namusluluk |
intellectual integrity i.
|
|
12 |
Genel |
sözün yazıya üstün olduğu fikri |
phonocentrism i.
|
|
13 |
Genel |
Fikri bile |
mere idea i.
|
|
14 |
Genel |
sadece fikri |
mere idea i.
|
|
15 |
Genel |
bir hareketi, fikri veya gelişmeyi yayan şey |
tinder i.
|
|
|
16 |
Genel |
İş fikri |
business idea i.
|
|
17 |
Genel |
bir fikri ifade etmek için kullanılan en uygun terim |
word i.
|
|
18 |
Genel |
fikri inatla savunma |
obstinacy i.
|
|
19 |
Genel |
bir fikri sembolize eden resim |
ideogram i.
|
|
20 |
Genel |
aykırı fikri olan kimse |
opinionist i.
|
|
21 |
Genel |
(fikri, planı) zihinde oluşturma |
conception i.
|
|
22 |
Genel |
(anket yanıtlarında) fikri yok |
don't-know i.
|
|
23 |
Genel |
fikri olmayan kimse |
don't-know i.
|
|
24 |
Genel |
(anket yanıtlarında) fikri yok |
don't-know i.
|
|
25 |
Genel |
fikri olmayan kimse |
don't-know i.
|
|
26 |
Genel |
çoğunluğun fikri |
general consensus i.
|
|
27 |
Genel |
bir fikri desteklemek |
espouse f.
|
|
28 |
Genel |
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) |
have sympathy for f.
|
|
29 |
Genel |
en ufak bir fikri olmamak |
not to have the faintest idea f.
|
|
30 |
Genel |
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) |
sympathize with f.
|
|
31 |
Genel |
hiçbir fikri olmamak |
not to have a clue f.
|
|
32 |
Genel |
fikri olmak |
have an idea f.
|
|
33 |
Genel |
öne sürmek (bir fikri) |
moot f.
|
|
34 |
Genel |
ortaya atmak (bir fikri) |
bandy about f.
|
|
35 |
Genel |
bir fikri birinin kafasına sokmak |
hammer an idea into someone's head f.
|
|
|
36 |
Genel |
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) |
express one's sympathy for f.
|
|
37 |
Genel |
desteklemek (görüşü/fikri) |
have sympathy for f.
|
|
38 |
Genel |
desteklemek (görüşü/fikri) |
sympathize with f.
|
|
39 |
Genel |
azıcık çürütmek (bir fikri) |
bore a hole in f.
|
|
40 |
Genel |
fikri olmamak |
have no idea f.
|
|
41 |
Genel |
hiç fikri olmamak |
have no idea f.
|
|
42 |
Genel |
birine bir fikri aşılamak |
impress an idea on someone f.
|
|
43 |
Genel |
birine bir fikri empoze etmek |
impress an idea upon someone f.
|
|
44 |
Genel |
birine bir fikri aşılamak |
impress an idea upon someone f.
|
|
45 |
Genel |
birine bir fikri empoze etmek |
impress an idea on someone f.
|
|
46 |
Genel |
fikri canlandırmak |
reinvigorate the idea f.
|
|
47 |
Genel |
fikri savunmak |
defend the opinion f.
|
|
48 |
Genel |
fikri kurulun görüşüne sunmak |
run the idea past the board f.
|
|
49 |
Genel |
desteklediğini açıklamak (resmi bir toplantıda bir fikri) |
second f.
|
|
50 |
Genel |
bir fikri benimsemek |
adopt an idea f.
|
|
51 |
Genel |
desteklemek (bir fikri) |
underpin f.
|
|
52 |
Genel |
(zararlı bir fikri) yaymaya çalışmak |
reek f.
|
|
53 |
Genel |
(planı, fikri) değiştirmek |
reframe f.
|
|
54 |
Genel |
fikri yaymak |
peddle f.
|
|
55 |
Genel |
(fikri, teoriyi) savunmak |
harbor f.
|
|
56 |
Genel |
bir fikri savunmak |
mean [obsolete] f.
|
|
57 |
Genel |
öneriyi, fikri desteklemek |
fall in f.
|
|
58 |
Genel |
fikri yaymak |
monger f.
|
|
59 |
Genel |
(fikri veya konuşmayı) atfetmek |
give f.
|
|
60 |
Genel |
(zamanı geçmiş bir fikri, kurumu) işlevsiz olduğu halde muhafaza etmek |
mummify f.
|
|
61 |
Genel |
(bir konuda) fikri olmak |
opine f.
|
|
62 |
Genel |
(bir konuda) fikri olmak |
opinion [dialect] f.
|
|
63 |
Genel |
(fikri, planı) aşırı detaylandırmak |
overelaborate f.
|
|
64 |
Genel |
(fikri, planı) aşırı geliştirmek |
overelaborate f.
|
|
65 |
Genel |
fikri sık sık yineleyerek ezberletmek |
drill f.
|
|
66 |
Genel |
(meseleyi, fikri veya sözcüğü) vurgulamak |
foreground f.
|
|
67 |
Genel |
bir fikri aşılamak |
plough f.
|
|
68 |
Genel |
bir fikri aşılamak |
plow f.
|
|
69 |
Genel |
(tutumu, fikri) şiddetle telkin etmek |
press f.
|
|
70 |
Genel |
(birinin) fikri veya yazıları hakkında bilgi edinmek |
frequent f.
|
|
71 |
Genel |
(fikri) rafa kaldırmak |
scratch f.
|
|
72 |
Genel |
(bir fikri) çürütmek |
prove to be wrong f.
|
|
73 |
Genel |
aklı fikri sekste olan |
prurient s.
|
|
74 |
Genel |
belirli bir fikri olan |
thoughten [obsolete] s.
|
|
75 |
Genel |
sembolik olarak bir fikri yansıtan |
idealogical s.
|
|
|
76 |
Genel |
sembolik olarak bir fikri yansıtan |
ideologic s.
|
|
77 |
Genel |
sembolik olarak bir fikri yansıtan |
ideological s.
|
|
78 |
Genel |
belirli bir fikri benimseyen |
opinionated [obsolete] s.
|
|
79 |
Genel |
belirli bir fikri benimseyen |
opinioned s.
|
|
80 |
Genel |
(fikri, yaşam tarzını) yerleştiren |
planting s.
|
|
81 |
Genel |
fikri sunmada tanımlayıcı değeri olan |
presentational s.
|
|
Phrasals |
|
82 |
Öbek Fiiller |
(bir konuda) hiçbir fikri olmamak |
think nothing of f.
|
|
83 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir fikri) merkeze alarak oluşturmak |
build around (someone or something) f.
|
|
84 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir fikri) merkeze alarak oluşturmak |
build around f.
|
|
85 |
Öbek Fiiller |
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak |
broach (something) with (someone) f.
|
|
86 |
Öbek Fiiller |
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak |
broach something with someone f.
|
|
87 |
Öbek Fiiller |
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak |
broach something to someone f.
|
|
88 |
Öbek Fiiller |
(bir kişiyi/fikri) odak noktasına/merkeze alarak (bir şeyi) oluşturmak/geliştirmek |
build around (someone or something) f.
|
|
89 |
Öbek Fiiller |
bir fikri/bir girişimi desteklemek/kabul etmek |
buy in f.
|
|
90 |
Öbek Fiiller |
bir fikri kişiler arası paylaşıp tartışmak |
bounce around f.
|
|
91 |
Öbek Fiiller |
(bir fikri) benimsemek |
buy into f.
|
|
92 |
Öbek Fiiller |
(bir fikri/iddiayı/öneriyi) çürütmek |
shoot down f.
|
|
93 |
Öbek Fiiller |
(bir fikri/iddiayı/öneriyi) çürütmek |
shoot down f.
|
|
94 |
Öbek Fiiller |
(bir toplantıda) bir fikri ortaya atmak |
pitch (something) at f.
|
|
95 |
Öbek Fiiller |
(bir fikri) üstüne vura vura tekrarlamak |
bang (away) at f.
|
|
96 |
Öbek Fiiller |
bir planı, fikri, görüşü tartışmak |
knock about f.
|
|
97 |
Öbek Fiiller |
bir planı, fikri, görüşü tartışmak |
knock around f.
|
|
98 |
Öbek Fiiller |
bir fikri ele almak |
bounce something back and forth f.
|
|
99 |
Öbek Fiiller |
bir ismi, kelimeyi, fikri olur olmaz kullanmak |
bandy about f.
|
|
100 |
Öbek Fiiller |
bir ismi, kelimeyi, fikri sık sık/rastgele zikretmek |
bandy about f.
|
|
101 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin özü/ana fikri olmak |
boil down to something f.
|
|
102 |
Öbek Fiiller |
fikri ele almak |
bounce back and forth f.
|
|
103 |
Öbek Fiiller |
(biriyle) bir fikri tartışmak |
bounce off (of) (someone) f.
|
|
104 |
Öbek Fiiller |
bir fikri/kavramı/sistemi desteklemek |
buy into (something) f.
|
|
105 |
Öbek Fiiller |
bir fikri/kavramı/sistemi benimsemek |
buy into (something) f.
|
|
106 |
Öbek Fiiller |
-den kaynaklı bir fikri/yaklaşımı olmak |
come from f.
|
|
107 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye bir fikri/düşünceyi) aşılamak |
imbue (someone or something) with (something) f.
|
|
108 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye bir fikri/düşünceyi) işlemek |
imbue (someone or something) with (something) f.
|
|
109 |
Öbek Fiiller |
(bir inancı, ideolojiyi, fikri) reddetmek |
renounce for (something) f.
|
|
Phrases |
|
110 |
İfadeler |
herkesin fikri kendini bağlar |
to each his/her/their own expr.
|
|
Colloquial |
|
111 |
Konuşma Dili |
proje fikri |
baby i.
|
|
112 |
Konuşma Dili |
birinin naçizane fikri |
twopenn i.
|
|
113 |
Konuşma Dili |
biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak |
be with (one) f.
|
|
114 |
Konuşma Dili |
biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak |
be with somebody f.
|
|
115 |
Konuşma Dili |
bir fikri veya davranışı onaylamamak |
be down f.
|
|
116 |
Konuşma Dili |
bir fikri veya davranışı onaylamamak |
be down on f.
|
|
117 |
Konuşma Dili |
(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak |
be down f.
|
|
118 |
Konuşma Dili |
(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak |
be down with f.
|
|
119 |
Konuşma Dili |
bir fikri/inancı birine işlemek |
marry to f.
|
|
120 |
Konuşma Dili |
bir fikri/inancı birine aşılamak |
marry to f.
|
|
121 |
Konuşma Dili |
bir fikri (birine) götürmek |
put it to (one) f.
|
|
122 |
Konuşma Dili |
bir buluşla sonuçlanabilecek önemli bir fikri/bilgisi olmak |
be on to something f.
|
|
123 |
Konuşma Dili |
aklı fikri (bir şeyde) olmak |
be riddled with (something) f.
|
|
124 |
Konuşma Dili |
tamamen aynı görüşü/fikri paylaşmak |
couldn't agree more f.
|
|
125 |
Konuşma Dili |
hakkında belirli bir fikri olmak |
feel somehow about f.
|
|
126 |
Konuşma Dili |
bir fikri olmayan |
unideaed s.
|
|
127 |
Konuşma Dili |
aklı fikri birinde/bir şeyde |
ate up with someone/something s.
|
|
128 |
Konuşma Dili |
aklı fikri hamile kalmakta |
so desperate to get pregnant expr.
|
|
129 |
Konuşma Dili |
en ufak bir fikri olmadan |
without the faintest notion expr.
|
|
130 |
Konuşma Dili |
(seninle) tamamen aynı görüşü/fikri paylaşıyorum |
I couldn't agree (with you) more expr.
|
|
131 |
Konuşma Dili |
(seninle) tamamen aynı görüşü/fikri paylaşıyorum |
I couldn't agree (with you) more expr.
|
|
Idioms |
|
132 |
Deyim |
birinin bir konudaki fikri |
(someone's) take on (something) i.
|
|
133 |
Deyim |
naçizane fikri |
(one's) twopence (worth) [uk/aus] i.
|
|
134 |
Deyim |
(bir fikri) sonuna kadar destekleyen kişi |
true believer i.
|
|
135 |
Deyim |
tanınmış markaya dair fikir hakları/fikri mülkiyet |
branded IP i.
|
|
136 |
Deyim |
tanınmış bir (tescilli) markanın fikir hakkı/fikri mülkiyet |
branded IP i.
|
|
137 |
Deyim |
abuk sabuk/ana fikri olmayan hikaye/öykü |
banbury story of a cock and a bull i.
|
|
138 |
Deyim |
(birisinin) dikkatle değerlendirme yapılmış fikri |
(one's) considered opinion i.
|
|
139 |
Deyim |
işin ana fikri |
the object of the exercise i.
|
|
140 |
Deyim |
ölüm fikri |
king of terrors i.
|
|
141 |
Deyim |
(birinin) naçizane fikri/görüşü |
(one's) two cents' worth i.
|
|
142 |
Deyim |
(birinin) sorulmayan fikri/görüşü |
(one's) two cents' worth i.
|
|
143 |
Deyim |
sorulmamış olsa da (birinin) fikri/görüşü |
(one's) two cents' worth i.
|
|
144 |
Deyim |
(birinin) naçizane fikri/görüşü |
(one's) two pennies (worth) [uk] i.
|
|
145 |
Deyim |
(birinin) naçizane fikri/görüşü |
(one's) two penn'orth i.
|
|
146 |
Deyim |
kendi fikri olma |
a mind of its own i.
|
|
147 |
Deyim |
kendi fikri/isteği |
a mind of own i.
|
|
148 |
Deyim |
birinin fikri |
a point of view i.
|
|
149 |
Deyim |
(birinin) kişisel fikri |
(one's) point of view i.
|
|
150 |
Deyim |
aklı fikri edepsizlikte olma |
dirty mind i.
|
|
151 |
Deyim |
aklı fikri müstehcen şeylerde olma |
dirty mind i.
|
|
152 |
Deyim |
aklı fikri belden aşağı çalışma |
dirty mind i.
|
|
153 |
Deyim |
aklı fikri edepsizlikte olan kimse |
dirty mind i.
|
|
154 |
Deyim |
aklı fikri müstehcen şeylerde olan kimse |
dirty mind i.
|
|
155 |
Deyim |
aklı fikri belden aşağı çalışan kimse |
dirty mind i.
|
|
156 |
Deyim |
naçizane fikri/görüşü |
your two cents'worth [us] i.
|
|
157 |
Deyim |
sorulmayan fikri/görüşü |
your two cents'worth [us] i.
|
|
158 |
Deyim |
naçizane fikri/görüşü |
your two penn'orth [old-fashioned] [uk] i.
|
|
159 |
Deyim |
sorulmayan fikri/görüşü |
your two penn'orth [old-fashioned] [uk] i.
|
|
160 |
Deyim |
(bir fikri, düşünceyi, öneriyi, bulguyu) desteklememek |
not agree with (someone or something) f.
|
|
161 |
Deyim |
(bir fikri, düşünceyi, öneriyi, bulguyu) uygun bulmamak |
not agree with (someone or something) f.
|
|
162 |
Deyim |
(politikacı için) bir meseleyi veya fikri kendi çıkarı için kullanmak |
play the card f.
|
|
163 |
Deyim |
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak |
not be able to tell one end (of something) from the other f.
|
|
164 |
Deyim |
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak |
not know one end of something from the other f.
|
|
165 |
Deyim |
biri veya bir konu hakkında belirli bir fikri olmak |
feel somehow about someone or something f.
|
|
166 |
Deyim |
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak |
have (any/no) feelings about (someone or something) f.
|
|
167 |
Deyim |
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak |
have (any/no) feelings about (someone or something) f.
|
|
168 |
Deyim |
aklı fikri bir şeyde olmak |
be consumed with something f.
|
|
169 |
Deyim |
amacı/ana fikri/ne denmek istediğini/anlatılmak isteneni anlamak |
get the point f.
|
|
170 |
Deyim |
bir fikri veya planı alıp geliştirmek |
pick up the ball and run with it f.
|
|
171 |
Deyim |
bir fikri veya planı alıp geliştirmek |
take the ball and run with it f.
|
|
172 |
Deyim |
bir kurula vb. bir fikri/teklifi kabul ettirmek/onaylatmak |
get something past f.
|
|
173 |
Deyim |
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak |
carve something in stone f.
|
|
174 |
Deyim |
bir fikri sorgulamadan kabullenmek |
drink the kool-aid f.
|
|
175 |
Deyim |
en ufak bir fikri olmamak |
not have the foggiest (idea/notion) f.
|
|
176 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
doesn't have a clue f.
|
|
177 |
Deyim |
herhangi bir fikri olmamak |
have no idea f.
|
|
178 |
Deyim |
en ufak bir fikri olmamak |
not have the slightest idea f.
|
|
179 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
not know the first thing about f.
|
|
180 |
Deyim |
en ufak bir fikri olmamak |
not have the faintest idea f.
|
|
181 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
not know beans about f.
|
|
182 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
be without a clue f.
|
|
183 |
Deyim |
en ufak bir fikri olmamak |
not have the foggiest idea f.
|
|
184 |
Deyim |
en ufak fikri olmamak |
not have the foggiest (idea/notion) f.
|
|
185 |
Deyim |
nasıl yapılacağı konusunda hiçbir fikri olmamak |
have no clue how to do f.
|
|
186 |
Deyim |
parlak bir fikri olmak |
get a bright idea f.
|
|
187 |
Deyim |
parlak bir fikri olmak |
have a bright idea f.
|
|
188 |
Deyim |
(bir fikri/öneriyi) tartışmak |
bat around something f.
|
|
189 |
Deyim |
(bir fikri/öneriyi) tartışmak |
bat something around f.
|
|
190 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
not know/not be able to tell one end of something from the other f.
|
|
191 |
Deyim |
kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakinden üstünmüş gibi göstermek |
seize the moral high ground f.
|
|
192 |
Deyim |
kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakininkinden üstün görmek |
seize the moral high ground f.
|
|
193 |
Deyim |
en ufak bir fikri olmamak |
not have the faintest (notion) f.
|
|
194 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
not have the faintest (notion) f.
|
|
195 |
Deyim |
bir fikri savunmak |
swing for the fences [dated] f.
|
|
196 |
Deyim |
aklı fikri sekste olmak |
have roman hands and russian fingers f.
|
|
197 |
Deyim |
aklı fikri cinsellikte olmak |
have roman hands and russian fingers f.
|
|
198 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
not have the first idea f.
|
|
199 |
Deyim |
en ufak bir fikri olmamak |
not have the first idea f.
|
|
200 |
Deyim |
aklı fikri sekste olmak |
have a dirty mind f.
|
|
201 |
Deyim |
aklı fikri müstehcen/açık saçık şeylerde olmak |
have a dirty mind f.
|
|
202 |
Deyim |
bir fikri kabul etmemek |
not hold with (something) f.
|
|
203 |
Deyim |
büyük çoğunlukla aynı fikri paylaşmak |
join the great majority f.
|
|
204 |
Deyim |
büyük çoğunlukla aynı fikri/duruşu benimsemek |
join the great majority f.
|
|
205 |
Deyim |
kimseyle paylaşmadığı bir fikri olmak |
keep something up your sleeve f.
|
|
206 |
Deyim |
kendine sakladığı bir fikri olmak |
keep something up your sleeve f.
|
|
207 |
Deyim |
kimseyle paylaşmadığı bir fikri olmak |
have something up your sleeve f.
|
|
208 |
Deyim |
kendine sakladığı bir fikri olmak |
have something up your sleeve f.
|
|
209 |
Deyim |
(birinin) gerekirse devreye sokabileceği bir fikri olmak |
trick up (one's) sleeve f.
|
|
210 |
Deyim |
görüşünü almak için birine bir öneriyi/fikri sunmak |
run something past someone f.
|
|
211 |
Deyim |
bir fikri/öneriyi birinin görüşüne sunmak |
run something past someone f.
|
|
212 |
Deyim |
birine bir fikri/öneriyi aktarıp görüşünü almak |
run something past someone f.
|
|
213 |
Deyim |
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak |
know no more about (something) than a pig knows about sunday f.
|
|
214 |
Deyim |
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak |
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us] f.
|
|
215 |
Deyim |
(bir şey hakkında) bir bilgisi/fikri olmak |
get an inkling (of something) f.
|
|
216 |
Deyim |
bir fikri/konuyu savunmak |
fend and prove [dated] f.
|
|
217 |
Deyim |
fikri tamamen değişmek |
turn 180 degrees f.
|
|
218 |
Deyim |
iyi bir fikri olmak |
have a point (there) f.
|
|
219 |
Deyim |
tuhaf bir fikri/fantezisi olmak |
have a bee in one's bonnet f.
|
|
220 |
Deyim |
(biriyle) bir fikri tartışmak |
bounce an idea off (of) (one) f.
|
|
221 |
Deyim |
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak |
carve in stone f.
|
|
222 |
Deyim |
(bir şey hakkında) en ufak bir bilgisi/fikri olmak |
have a clue (about something) f.
|
|
223 |
Deyim |
parlak bir fikri olmak |
get a bright idea f.
|
|
224 |
Deyim |
parlak bir fikri olmak |
get the bright idea f.
|
|
225 |
Deyim |
en ufak bir bilgisi/fikri olmak |
have a clue f.
|
|
226 |
Deyim |
iyi bir fikri olmak |
have a point f.
|
|
227 |
Deyim |
hakkında bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak |
have feelings about f.
|
|
228 |
Deyim |
aklı fikri bel altı şeylerde olmak |
have mind in the gutter f.
|
|
229 |
Deyim |
belirtecek bir fikri olmak |
have something to say for yourself f.
|
|
230 |
Deyim |
belirtecek hiçbir fikri olmamak |
have nothing to say for yourself f.
|
|
231 |
Deyim |
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak |
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us] f.
|
|
232 |
Deyim |
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak |
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f.
|
|
233 |
Deyim |
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the faintest f.
|
|
234 |
Deyim |
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the faintest f.
|
|
235 |
Deyim |
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the foggiest f.
|
|
236 |
Deyim |
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak |
not have the foggiest f.
|
|
237 |
Deyim |
(bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak |
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f.
|
|
238 |
Deyim |
(bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak |
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us] f.
|
|
239 |
Deyim |
hiçbir fikri olmamak |
not know beans f.
|
|
240 |
Deyim |
(bir şey hakkında) hiçbir fikri olmamak |
not know beans (about something) f.
|
|
241 |
Deyim |
(biri/bir şey) hakkında hiçbir fikri olmamak |
not know the first thing about (someone or something) f.
|
|
242 |
Deyim |
(biri) hakkında fikri değişmek |
think (the) better of (one) f.
|
|
243 |
Deyim |
aklı fikri …'de olan |
consumed by desire s.
|
|
244 |
Deyim |
naçizane fikri |
(one's) tuppence (worth) [uk/aus] expr.
|
|
245 |
Deyim |
herkesin fikri kendini bağlar |
each to their own expr.
|
|
246 |
Deyim |
herkesin fikri kendini bağlar |
each to his own expr.
|
|
247 |
Deyim |
en ufak bir fikri bile yok |
don't know beans expr.
|
|
248 |
Deyim |
hiçbir fikri yok |
don't know beans expr.
|
|
249 |
Deyim |
(birinin) fikri dikkate değer |
(one) has a point (there) expr.
|
|
250 |
Deyim |
(birinin) hiçbir fikri yok |
(one) hasn't the foggiest expr.
|
|
251 |
Deyim |
herkesin fikri kendini bağlar |
each to his own expr.
|
|
252 |
Deyim |
herkesin fikri kendini bağlar |
each to her own expr.
|
|
253 |
Deyim |
herkesin fikri kendini bağlar |
each to their own expr.
|
|
254 |
Deyim |
kendi fikri üzerinden |
on your own initiative expr.
|
|
255 |
Deyim |
kendi fikri üzerinden (bir şey yapmak) |
(do something) on your own initiative expr.
|
|
256 |
Deyim |
aklı fikri sekste olma |
roman hands and russian fingers (roaming hands and rushing fingers) expr.
|
|
Speaking |
|
257 |
Konuşma |
aklına kim soktu bu fikri? |
who put that idea into your head? expr.
|
|
258 |
Konuşma |
aklı fikri sekste |
he's always thinking about sex expr.
|
|
259 |
Konuşma |
bu fikri aklına kim soktu? |
who put that idea into your head? expr.
|
|
260 |
Konuşma |
oraya gitme fikri hoşuma gitmiyor |
I don't like the idea of going there expr.
|
|
Trade/Economic |
|
261 |
Ticaret/Ekonomi |
devredilen fikri mülkiyet |
transferred intellectual property i.
|
|
262 |
Ticaret/Ekonomi |
devredilen tali şirket fikri mülkiyeti |
transferred subsidiary intellectual property i.
|
|
263 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri mülkiyet transferi |
intellectual property transfer i.
|
|
264 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri mülkiyet lisansı |
ip licence i.
|
|
265 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri haklar |
literary property i.
|
|
266 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri haklar |
nonmaterial rights i.
|
|
267 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri sermaye |
intellectual capital i.
|
|
268 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri sermaye |
intellectual capital i.
|
|
269 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri mülkiyet ofisi |
ipo (intellectual property office) i.
|
|
270 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması |
protection of intellectual and industrial property rights i.
|
|
271 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri mülkiyet anlaşması |
intellectual property agreement i.
|
|
272 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri mülkiyet haklarının ortak sahipliği |
joint ownership of intellectual property rights i.
|
|
273 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri mülkiyet hakları |
intellectual property rights i.
|
|
274 |
Ticaret/Ekonomi |
fikri mülkiyet |
intellectual property i.
|
|
275 |
Ticaret/Ekonomi |
hariç tutulan fikri mülkiyet |
excluded ip i.
|
|
276 |
Ticaret/Ekonomi |
iş fikri mülkiyeti |
business ip i.
|
|
277 |
Ticaret/Ekonomi |
iş fikri mülkiyetinin devri |
business ip assignment i.
|
|
278 |
Ticaret/Ekonomi |
ilgili fikri mülkiyet haklarının ortak sahipliği |
joint ownership of relevant intellectual property rights i.
|
|
279 |
Ticaret/Ekonomi |
programlanmış fikri mülkiyet |
scheduled intellectual property i.
|
|
280 |
Ticaret/Ekonomi |
sadece fikri veya bedeni çalışmayla sağlanan kazançlar |
personal earnings i.
|
|
281 |
Ticaret/Ekonomi |
satış fikri |
sales idea i.
|
|
282 |
Ticaret/Ekonomi |
şirket fikri mülkiyeti |
company ip i.
|
|
283 |
Ticaret/Ekonomi |
nitelikli fikri tapu |
non-fungible token (nft) i.
|
|
Law |
|
284 |
Hukuk |
dünya fikri mülkiyet örgütü |
word intellectual property organization (wipo) i.
|
|
285 |
Hukuk |
fikri hak |
intellectual property right i.
|
|
286 |
Hukuk |
fikri mülkiyet kanunu |
intellectual property law i.
|
|
287 |
Hukuk |
fikri ve sınai haklar mahkemesi |
the specialised court for intellectual and industrial property rights i.
|
|
288 |
Hukuk |
fikri yaratıcılık |
intellectual creativity i.
|
|
289 |
Hukuk |
fikri haklar |
intellectual property rights i.
|
|
290 |
Hukuk |
fikri hak/mülkiyet |
ip (intellectual property) i.
|
|
291 |
Hukuk |
fikri içtima |
conceptual aggregation i.
|
|
292 |
Hukuk |
fikri haklar |
rights over intellectual i.
|
|
293 |
Hukuk |
fikri haklar |
intellectual property i.
|
|
294 |
Hukuk |
fikri mülkiyet hakkı |
intellectual property right i.
|
|
295 |
Hukuk |
fikri muhalefet |
dissent i.
|
|
296 |
Hukuk |
fikri mülkiyet hukuku |
intellectual property law i.
|
|
297 |
Hukuk |
fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri |
criminal courts of intellectual and industrial property rights i.
|
|
298 |
Hukuk |
fikri haklar |
immaterial rights i.
|
|
299 |
Hukuk |
fikri ve sınai eserler |
intellectual and industrial works i.
|
|
300 |
Hukuk |
fikri mülkiyet |
intellectual property i.
|
|
301 |
Hukuk |
fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri |
criminal courts for intellectual and industrial property rigths i.
|
|
302 |
Hukuk |
fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri |
civil courts for intellectual and industrial property rights i.
|
|
303 |
Hukuk |
hakimin gayri resmi beyan edilmiş fikri |
obiter dictum i.
|
|
304 |
Hukuk |
mahkemenin fikri |
opinion of court i.
|
|
305 |
Hukuk |
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması |
agreement on trade-related aspects of intellectual property rights (trips) i.
|
|
306 |
Hukuk |
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması |
agreement on trade-related aspects of intellectual property rights (trips) i.
|
|
307 |
Hukuk |
hakimin gayri resmi beyan ettiği fikri |
obiter i.
|
|
308 |
Hukuk |
fikri mülkiyet |
ip (intellectual property) kısalt.
|
|
Politics |
|
309 |
Siyasal |
avrupalıların, avrupalı olmayanlara medeniyet getirmesi fikri |
civilizing mission (fr:mission civilisatrice) i.
|
|
310 |
Siyasal |
çoğunluğun fikri |
consensus i.
|
|
311 |
Siyasal |
dünya fikri mülkiyet örgütü |
world intellectual property organization i.
|
|
312 |
Siyasal |
dtö fikri mülkiyet haklarının ticaretle ilgili yönleri konseyi |
council for trade-related aspects of intellectual property rights i.
|
|
313 |
Siyasal |
fikri mülkiyetin korunması |
intellectual property protection i.
|
|
314 |
Siyasal |
fikri hakkın devir bedeli |
royalty i.
|
|
315 |
Siyasal |
fikri sınai ve ticari mülkiyet hakları |
intellectual industrial and commercial property rights i.
|
|
316 |
Siyasal |
fikri hak |
intellectual property i.
|
|
317 |
Siyasal |
fikri mülkiyetlerin ticaretle bağlantılı yönleri |
agreement on trade related aspects of i.
|
|
318 |
Siyasal |
fikri ve sınai mülkiyet |
intellectual and industrial property i.
|
|
319 |
Siyasal |
soy ve kültür birlikteliği olduğu halde herhangi bir devletin sınırları dışında yer alan halk ile söz konusu devletin birleşmesi fikri |
irredentism i.
|
|
320 |
Siyasal |
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması |
trade-related aspects of intellectual property rights i.
|
|
321 |
Siyasal |
yeni bir fikri veya politikayı denemekte kullanılan kişi ya da grup |
sounding board i.
|
|
322 |
Siyasal |
bir fikri dile getirmeyen |
nonvocal s.
|
|
Institutes |
|
323 |
Kurum/Kuruluş |
dünya fikri mülkiyet örgütü |
world intellectual property organization i.
|
|
324 |
Kurum/Kuruluş |
dünya fikri mülkiyet ofisi |
world intellectual property office (wipo) i.
|
|
325 |
Kurum/Kuruluş |
dünya fikri mülkiyet teşkilatı |
world intellectual property organization (wipo) i.
|
|
326 |
Kurum/Kuruluş |
dünya fikri mülkiyet örgütü |
world intellectual property organisation i.
|
|
327 |
Kurum/Kuruluş |
fikri mülkiyetlerin ticaretle bağlantılı yönleri hakkındaki anlaşma |
agreement on trade related aspects of intellectual property i.
|
|
328 |
Kurum/Kuruluş |
fikri mülkiyet rusya federal servisi |
rospatent i.
|
|
329 |
Kurum/Kuruluş |
fikri mülkiyet rusya federal servisi |
russian federal service for intellectual property i.
|
|
330 |
Kurum/Kuruluş |
fikri haklar |
intellectual property rights i.
|
|
331 |
Kurum/Kuruluş |
ticarete ilişkin fikri hakları |
trade-related aspects of intellectual property rights i.
|
|
Advertising |
|
332 |
Reklam |
reklam fikri |
concept i.
|
|
Computer |
|
333 |
Bilgisayar |
oluşturucu tarafından ücretsiz olarak halkın kullanımına sunulan fikri mülkiyet |
open source i.
|
|
Telecom |
|
334 |
Telekom |
bit fikri mülkiyet kanunu |
ict intellectual property law i.
|
|
335 |
Telekom |
fikri mülkiyet hakları |
intellectual property rights i.
|
|
336 |
Telekom |
fikri mülkiyet |
intellectual property i.
|
|
Medical |
|
337 |
Medikal |
uluslararası fikri mülkiyet hakkının uluslararasında tüketilmesi |
international exhaustion of international property rights i.
|
|
338 |
Medikal |
kan, balgam, safra ve kara safra sıvılarının vücutta bulunma oranlarının kişinin genel sağlık durumunu belirlediği fikri |
humouralism i.
|
|
Astronomy |
|
339 |
Gökbilim |
dünya'nın kendisini dev bir teleskop olarak kullanma fikri |
terrascope i.
|
|
Social Sciences |
|
340 |
Sosyal Bilimler |
falanster fikri ile ilgili |
phalansterist s.
|
|
Education |
|
341 |
Eğitim |
fikri çıktı |
intellectual output i.
|
|
342 |
Eğitim |
(fikri) sürekli tekrar ederek aşılamak |
drum f.
|
|
Linguistics |
|
343 |
Dilbilim |
belirli dillerde fikri veya cümleyi tek kelime ile ifade etme yetisi |
holophrasis i.
|
|
Religious |
|
344 |
Dini |
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak |
evangelize f.
|
|
345 |
Dini |
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) yüceltmek |
evangelize f.
|
|
346 |
Dini |
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak |
evangelise f.
|
|
347 |
Dini |
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) yüceltmek |
evangelise f.
|
|
Philosophy |
|
348 |
Felsefe |
gerçekliğin özünde iyi, bütünüyle iyi veya mümkün mertebe iyi olduğu fikri |
optimism i.
|
|
Military |
|
349 |
Askeri |
nükleer saldırı durumunda saldırıya uğrayan tarafın misilleme yaparak karşı tarafı yok edeceği fikri üzerine kurulu bir nükleer caydırıcılık teorisi |
mad (mutual assured destruction) i.
|
|
Art |
|
350 |
Sanat |
soyut bir fikri somut ifadelerle betimleyen kimse |
concretist i.
|
|
Archaic |
|
351 |
Eski Kullanım |
karşıt fikri çürüten |
anatreptic s.
|
|
Slang |
|
352 |
Argo |
aklı fikri sekte olan tip |
poon hound i.
|
|
353 |
Argo |
aklı fikri sekste olmak |
be gagging for it [uk] f.
|
|
354 |
Argo |
hiçbir fikri olmayan |
totally clueless s.
|
|
355 |
Argo |
aklı fikri sekste olan |
gagging for it s.
|
|
Modern Slang |
|
356 |
Modern Argo |
bir fikri olmayan |
acluistic s.
|
|
357 |
Modern Argo |
bir alanla ilgili tüm ekipmana sahip olup nasıl yapacağıyla ilgili bir fikri olmama |
all the gear no idea expr.
|
|