fikri - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fikri



"fikri" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fikri intellectual s.
fikri mental s.
fikri nonmaterial s.
Idioms
fikri (one's) twopence (worth) [uk/aus] i.
fikri (one's) tuppence (worth) [uk/aus] expr.

"fikri" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 357 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çürütme (bir fikri vb) confuting i.
bir fikri ifade eden kelime semanteme i.
fikri ve sınai mülkiyet hakları intellectual and industrial property rights i.
fikri sabit idée fixe i.
fikri sabit fixed idea i.
azınlığın fikri minority opinion i.
fikri kısırlık intellectual barrenness i.
fikri kısırlık intellectual poverty i.
parti tabanında/halk tabakasında oluşan fikri hareket/akım ground swell i.
fikri mülkiyet ürünleri knowledge-capturing products i.
fikri namusluluk intellectual integrity i.
sözün yazıya üstün olduğu fikri phonocentrism i.
Fikri bile mere idea i.
sadece fikri mere idea i.
bir hareketi, fikri veya gelişmeyi yayan şey tinder i.
İş fikri business idea i.
bir fikri ifade etmek için kullanılan en uygun terim word i.
fikri inatla savunma obstinacy i.
bir fikri sembolize eden resim ideogram i.
aykırı fikri olan kimse opinionist i.
(fikri, planı) zihinde oluşturma conception i.
(anket yanıtlarında) fikri yok don't-know i.
fikri olmayan kimse don't-know i.
(anket yanıtlarında) fikri yok don't-know i.
fikri olmayan kimse don't-know i.
çoğunluğun fikri general consensus i.
bir fikri desteklemek espouse f.
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) have sympathy for f.
en ufak bir fikri olmamak not to have the faintest idea f.
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) sympathize with f.
hiçbir fikri olmamak not to have a clue f.
fikri olmak have an idea f.
öne sürmek (bir fikri) moot f.
ortaya atmak (bir fikri) bandy about f.
bir fikri birinin kafasına sokmak hammer an idea into someone's head f.
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) express one's sympathy for f.
desteklemek (görüşü/fikri) have sympathy for f.
desteklemek (görüşü/fikri) sympathize with f.
azıcık çürütmek (bir fikri) bore a hole in f.
fikri olmamak have no idea f.
hiç fikri olmamak have no idea f.
birine bir fikri aşılamak impress an idea on someone f.
birine bir fikri empoze etmek impress an idea upon someone f.
birine bir fikri aşılamak impress an idea upon someone f.
birine bir fikri empoze etmek impress an idea on someone f.
fikri canlandırmak reinvigorate the idea f.
fikri savunmak defend the opinion f.
fikri kurulun görüşüne sunmak run the idea past the board f.
desteklediğini açıklamak (resmi bir toplantıda bir fikri) second f.
bir fikri benimsemek adopt an idea f.
desteklemek (bir fikri) underpin f.
(zararlı bir fikri) yaymaya çalışmak reek f.
(planı, fikri) değiştirmek reframe f.
fikri yaymak peddle f.
(fikri, teoriyi) savunmak harbor f.
bir fikri savunmak mean [obsolete] f.
öneriyi, fikri desteklemek fall in f.
fikri yaymak monger f.
(fikri veya konuşmayı) atfetmek give f.
(zamanı geçmiş bir fikri, kurumu) işlevsiz olduğu halde muhafaza etmek mummify f.
(bir konuda) fikri olmak opine f.
(bir konuda) fikri olmak opinion [dialect] f.
(fikri, planı) aşırı detaylandırmak overelaborate f.
(fikri, planı) aşırı geliştirmek overelaborate f.
fikri sık sık yineleyerek ezberletmek drill f.
(meseleyi, fikri veya sözcüğü) vurgulamak foreground f.
bir fikri aşılamak plough f.
bir fikri aşılamak plow f.
(tutumu, fikri) şiddetle telkin etmek press f.
(birinin) fikri veya yazıları hakkında bilgi edinmek frequent f.
(fikri) rafa kaldırmak scratch f.
(bir fikri) çürütmek prove to be wrong f.
aklı fikri sekste olan prurient s.
belirli bir fikri olan thoughten [obsolete] s.
sembolik olarak bir fikri yansıtan idealogical s.
sembolik olarak bir fikri yansıtan ideologic s.
sembolik olarak bir fikri yansıtan ideological s.
belirli bir fikri benimseyen opinionated [obsolete] s.
belirli bir fikri benimseyen opinioned s.
(fikri, yaşam tarzını) yerleştiren planting s.
fikri sunmada tanımlayıcı değeri olan presentational s.
Phrasals
(bir konuda) hiçbir fikri olmamak think nothing of f.
(birini veya bir fikri) merkeze alarak oluşturmak build around (someone or something) f.
(birini veya bir fikri) merkeze alarak oluşturmak build around f.
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak broach (something) with (someone) f.
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak broach something with someone f.
(birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak broach something to someone f.
(bir kişiyi/fikri) odak noktasına/merkeze alarak (bir şeyi) oluşturmak/geliştirmek build around (someone or something) f.
bir fikri/bir girişimi desteklemek/kabul etmek buy in f.
bir fikri kişiler arası paylaşıp tartışmak bounce around f.
(bir fikri) benimsemek buy into f.
(bir fikri/iddiayı/öneriyi) çürütmek shoot down f.
(bir fikri/iddiayı/öneriyi) çürütmek shoot down f.
(bir toplantıda) bir fikri ortaya atmak pitch (something) at f.
(bir fikri) üstüne vura vura tekrarlamak bang (away) at f.
bir planı, fikri, görüşü tartışmak knock about f.
bir planı, fikri, görüşü tartışmak knock around f.
bir fikri ele almak bounce something back and forth f.
bir ismi, kelimeyi, fikri olur olmaz kullanmak bandy about f.
bir ismi, kelimeyi, fikri sık sık/rastgele zikretmek bandy about f.
bir şeyin özü/ana fikri olmak boil down to something f.
fikri ele almak bounce back and forth f.
(biriyle) bir fikri tartışmak bounce off (of) (someone) f.
bir fikri/kavramı/sistemi desteklemek buy into (something) f.
bir fikri/kavramı/sistemi benimsemek buy into (something) f.
-den kaynaklı bir fikri/yaklaşımı olmak come from f.
(birine/bir şeye bir fikri/düşünceyi) aşılamak imbue (someone or something) with (something) f.
(birine/bir şeye bir fikri/düşünceyi) işlemek imbue (someone or something) with (something) f.
(bir inancı, ideolojiyi, fikri) reddetmek renounce for (something) f.
Phrases
herkesin fikri kendini bağlar to each his/her/their own expr.
Colloquial
proje fikri baby i.
birinin naçizane fikri twopenn i.
biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak be with (one) f.
biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak be with somebody f.
bir fikri veya davranışı onaylamamak be down f.
bir fikri veya davranışı onaylamamak be down on f.
(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak be down f.
(birini veya bir fikri) uygun görmek/bulmak be down with f.
bir fikri/inancı birine işlemek marry to f.
bir fikri/inancı birine aşılamak marry to f.
bir fikri (birine) götürmek put it to (one) f.
bir buluşla sonuçlanabilecek önemli bir fikri/bilgisi olmak be on to something f.
aklı fikri (bir şeyde) olmak be riddled with (something) f.
tamamen aynı görüşü/fikri paylaşmak couldn't agree more f.
hakkında belirli bir fikri olmak feel somehow about f.
bir fikri olmayan unideaed s.
aklı fikri birinde/bir şeyde ate up with someone/something s.
aklı fikri hamile kalmakta so desperate to get pregnant expr.
en ufak bir fikri olmadan without the faintest notion expr.
(seninle) tamamen aynı görüşü/fikri paylaşıyorum I couldn't agree (with you) more expr.
(seninle) tamamen aynı görüşü/fikri paylaşıyorum I couldn't agree (with you) more expr.
Idioms
birinin bir konudaki fikri (someone's) take on (something) i.
naçizane fikri (one's) twopence (worth) [uk/aus] i.
(bir fikri) sonuna kadar destekleyen kişi true believer i.
tanınmış markaya dair fikir hakları/fikri mülkiyet branded IP i.
tanınmış bir (tescilli) markanın fikir hakkı/fikri mülkiyet branded IP i.
abuk sabuk/ana fikri olmayan hikaye/öykü banbury story of a cock and a bull i.
(birisinin) dikkatle değerlendirme yapılmış fikri (one's) considered opinion i.
işin ana fikri the object of the exercise i.
ölüm fikri king of terrors i.
(birinin) naçizane fikri/görüşü (one's) two cents' worth i.
(birinin) sorulmayan fikri/görüşü (one's) two cents' worth i.
sorulmamış olsa da (birinin) fikri/görüşü (one's) two cents' worth i.
(birinin) naçizane fikri/görüşü (one's) two pennies (worth) [uk] i.
(birinin) naçizane fikri/görüşü (one's) two penn'orth i.
kendi fikri olma a mind of its own i.
kendi fikri/isteği a mind of own i.
birinin fikri a point of view i.
(birinin) kişisel fikri (one's) point of view i.
aklı fikri edepsizlikte olma dirty mind i.
aklı fikri müstehcen şeylerde olma dirty mind i.
aklı fikri belden aşağı çalışma dirty mind i.
aklı fikri edepsizlikte olan kimse dirty mind i.
aklı fikri müstehcen şeylerde olan kimse dirty mind i.
aklı fikri belden aşağı çalışan kimse dirty mind i.
naçizane fikri/görüşü your two cents'worth [us] i.
sorulmayan fikri/görüşü your two cents'worth [us] i.
naçizane fikri/görüşü your two penn'orth [old-fashioned] [uk] i.
sorulmayan fikri/görüşü your two penn'orth [old-fashioned] [uk] i.
(bir fikri, düşünceyi, öneriyi, bulguyu) desteklememek not agree with (someone or something) f.
(bir fikri, düşünceyi, öneriyi, bulguyu) uygun bulmamak not agree with (someone or something) f.
(politikacı için) bir meseleyi veya fikri kendi çıkarı için kullanmak play the card f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak not be able to tell one end (of something) from the other f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak not know one end of something from the other f.
biri veya bir konu hakkında belirli bir fikri olmak feel somehow about someone or something f.
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak have (any/no) feelings about (someone or something) f.
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak have (any/no) feelings about (someone or something) f.
aklı fikri bir şeyde olmak be consumed with something f.
amacı/ana fikri/ne denmek istediğini/anlatılmak isteneni anlamak get the point f.
bir fikri veya planı alıp geliştirmek pick up the ball and run with it f.
bir fikri veya planı alıp geliştirmek take the ball and run with it f.
bir kurula vb. bir fikri/teklifi kabul ettirmek/onaylatmak get something past f.
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak carve something in stone f.
bir fikri sorgulamadan kabullenmek drink the kool-aid f.
en ufak bir fikri olmamak not have the foggiest (idea/notion) f.
hiçbir fikri olmamak doesn't have a clue f.
herhangi bir fikri olmamak have no idea f.
en ufak bir fikri olmamak not have the slightest idea f.
hiçbir fikri olmamak not know the first thing about f.
en ufak bir fikri olmamak not have the faintest idea f.
hiçbir fikri olmamak not know beans about f.
hiçbir fikri olmamak be without a clue f.
en ufak bir fikri olmamak not have the foggiest idea f.
en ufak fikri olmamak not have the foggiest (idea/notion) f.
nasıl yapılacağı konusunda hiçbir fikri olmamak have no clue how to do f.
parlak bir fikri olmak get a bright idea f.
parlak bir fikri olmak have a bright idea f.
(bir fikri/öneriyi) tartışmak bat around something f.
(bir fikri/öneriyi) tartışmak bat something around f.
hiçbir fikri olmamak not know/not be able to tell one end of something from the other f.
kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakinden üstünmüş gibi göstermek seize the moral high ground f.
kendi argümanını/savunduğu fikri karşısındakininkinden üstün görmek seize the moral high ground f.
en ufak bir fikri olmamak not have the faintest (notion) f.
hiçbir fikri olmamak not have the faintest (notion) f.
bir fikri savunmak swing for the fences [dated] f.
aklı fikri sekste olmak have roman hands and russian fingers f.
aklı fikri cinsellikte olmak have roman hands and russian fingers f.
hiçbir fikri olmamak not have the first idea f.
en ufak bir fikri olmamak not have the first idea f.
aklı fikri sekste olmak have a dirty mind f.
aklı fikri müstehcen/açık saçık şeylerde olmak have a dirty mind f.
bir fikri kabul etmemek not hold with (something) f.
büyük çoğunlukla aynı fikri paylaşmak join the great majority f.
büyük çoğunlukla aynı fikri/duruşu benimsemek join the great majority f.
kimseyle paylaşmadığı bir fikri olmak keep something up your sleeve f.
kendine sakladığı bir fikri olmak keep something up your sleeve f.
kimseyle paylaşmadığı bir fikri olmak have something up your sleeve f.
kendine sakladığı bir fikri olmak have something up your sleeve f.
(birinin) gerekirse devreye sokabileceği bir fikri olmak trick up (one's) sleeve f.
görüşünü almak için birine bir öneriyi/fikri sunmak run something past someone f.
bir fikri/öneriyi birinin görüşüne sunmak run something past someone f.
birine bir fikri/öneriyi aktarıp görüşünü almak run something past someone f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak know no more about (something) than a pig knows about sunday f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us] f.
(bir şey hakkında) bir bilgisi/fikri olmak get an inkling (of something) f.
bir fikri/konuyu savunmak fend and prove [dated] f.
fikri tamamen değişmek turn 180 degrees f.
iyi bir fikri olmak have a point (there) f.
tuhaf bir fikri/fantezisi olmak have a bee in one's bonnet f.
(biriyle) bir fikri tartışmak bounce an idea off (of) (one) f.
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak carve in stone f.
(bir şey hakkında) en ufak bir bilgisi/fikri olmak have a clue (about something) f.
parlak bir fikri olmak get a bright idea f.
parlak bir fikri olmak get the bright idea f.
en ufak bir bilgisi/fikri olmak have a clue f.
iyi bir fikri olmak have a point f.
hakkında bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak have feelings about f.
aklı fikri bel altı şeylerde olmak have mind in the gutter f.
belirtecek bir fikri olmak have something to say for yourself f.
belirtecek hiçbir fikri olmamak have nothing to say for yourself f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us] f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f.
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the faintest f.
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the faintest f.
en ufak bir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the foggiest f.
hiçbir fikri, düşüncesi, bilgisi, görüşü olmamak not have the foggiest f.
(bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f.
(bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us] f.
hiçbir fikri olmamak not know beans f.
(bir şey hakkında) hiçbir fikri olmamak not know beans (about something) f.
(biri/bir şey) hakkında hiçbir fikri olmamak not know the first thing about (someone or something) f.
(biri) hakkında fikri değişmek think (the) better of (one) f.
aklı fikri …'de olan consumed by desire s.
naçizane fikri (one's) tuppence (worth) [uk/aus] expr.
herkesin fikri kendini bağlar each to their own expr.
herkesin fikri kendini bağlar each to his own expr.
en ufak bir fikri bile yok don't know beans expr.
hiçbir fikri yok don't know beans expr.
(birinin) fikri dikkate değer (one) has a point (there) expr.
(birinin) hiçbir fikri yok (one) hasn't the foggiest expr.
herkesin fikri kendini bağlar each to his own expr.
herkesin fikri kendini bağlar each to her own expr.
herkesin fikri kendini bağlar each to their own expr.
kendi fikri üzerinden on your own initiative expr.
kendi fikri üzerinden (bir şey yapmak) (do something) on your own initiative expr.
aklı fikri sekste olma roman hands and russian fingers (roaming hands and rushing fingers) expr.
Speaking
aklına kim soktu bu fikri? who put that idea into your head? expr.
aklı fikri sekste he's always thinking about sex expr.
bu fikri aklına kim soktu? who put that idea into your head? expr.
oraya gitme fikri hoşuma gitmiyor I don't like the idea of going there expr.
Trade/Economic
devredilen fikri mülkiyet transferred intellectual property i.
devredilen tali şirket fikri mülkiyeti transferred subsidiary intellectual property i.
fikri mülkiyet transferi intellectual property transfer i.
fikri mülkiyet lisansı ip licence i.
fikri haklar literary property i.
fikri haklar nonmaterial rights i.
fikri sermaye intellectual capital i.
fikri sermaye intellectual capital i.
fikri mülkiyet ofisi ipo (intellectual property office) i.
fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması protection of intellectual and industrial property rights i.
fikri mülkiyet anlaşması intellectual property agreement i.
fikri mülkiyet haklarının ortak sahipliği joint ownership of intellectual property rights i.
fikri mülkiyet hakları intellectual property rights i.
fikri mülkiyet intellectual property i.
hariç tutulan fikri mülkiyet excluded ip i.
iş fikri mülkiyeti business ip i.
iş fikri mülkiyetinin devri business ip assignment i.
ilgili fikri mülkiyet haklarının ortak sahipliği joint ownership of relevant intellectual property rights i.
programlanmış fikri mülkiyet scheduled intellectual property i.
sadece fikri veya bedeni çalışmayla sağlanan kazançlar personal earnings i.
satış fikri sales idea i.
şirket fikri mülkiyeti company ip i.
nitelikli fikri tapu non-fungible token (nft) i.
Law
dünya fikri mülkiyet örgütü word intellectual property organization (wipo) i.
fikri hak intellectual property right i.
fikri mülkiyet kanunu intellectual property law i.
fikri ve sınai haklar mahkemesi the specialised court for intellectual and industrial property rights i.
fikri yaratıcılık intellectual creativity i.
fikri haklar intellectual property rights i.
fikri hak/mülkiyet ip (intellectual property) i.
fikri içtima conceptual aggregation i.
fikri haklar rights over intellectual i.
fikri haklar intellectual property i.
fikri mülkiyet hakkı intellectual property right i.
fikri muhalefet dissent i.
fikri mülkiyet hukuku intellectual property law i.
fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri criminal courts of intellectual and industrial property rights i.
fikri haklar immaterial rights i.
fikri ve sınai eserler intellectual and industrial works i.
fikri mülkiyet intellectual property i.
fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri criminal courts for intellectual and industrial property rigths i.
fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri civil courts for intellectual and industrial property rights i.
hakimin gayri resmi beyan edilmiş fikri obiter dictum i.
mahkemenin fikri opinion of court i.
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması agreement on trade-related aspects of intellectual property rights (trips) i.
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması agreement on trade-related aspects of intellectual property rights (trips) i.
hakimin gayri resmi beyan ettiği fikri obiter i.
fikri mülkiyet ip (intellectual property) kısalt.
Politics
avrupalıların, avrupalı olmayanlara medeniyet getirmesi fikri civilizing mission (fr:mission civilisatrice) i.
çoğunluğun fikri consensus i.
dünya fikri mülkiyet örgütü world intellectual property organization i.
dtö fikri mülkiyet haklarının ticaretle ilgili yönleri konseyi council for trade-related aspects of intellectual property rights i.
fikri mülkiyetin korunması intellectual property protection i.
fikri hakkın devir bedeli royalty i.
fikri sınai ve ticari mülkiyet hakları intellectual industrial and commercial property rights i.
fikri hak intellectual property i.
fikri mülkiyetlerin ticaretle bağlantılı yönleri agreement on trade related aspects of i.
fikri ve sınai mülkiyet intellectual and industrial property i.
soy ve kültür birlikteliği olduğu halde herhangi bir devletin sınırları dışında yer alan halk ile söz konusu devletin birleşmesi fikri irredentism i.
ticaretle bağlantılı fikri mülkiyet hakları anlaşması trade-related aspects of intellectual property rights i.
yeni bir fikri veya politikayı denemekte kullanılan kişi ya da grup sounding board i.
bir fikri dile getirmeyen nonvocal s.
Institutes
dünya fikri mülkiyet örgütü world intellectual property organization i.
dünya fikri mülkiyet ofisi world intellectual property office (wipo) i.
dünya fikri mülkiyet teşkilatı world intellectual property organization (wipo) i.
dünya fikri mülkiyet örgütü world intellectual property organisation i.
fikri mülkiyetlerin ticaretle bağlantılı yönleri hakkındaki anlaşma agreement on trade related aspects of intellectual property i.
fikri mülkiyet rusya federal servisi rospatent i.
fikri mülkiyet rusya federal servisi russian federal service for intellectual property i.
fikri haklar intellectual property rights i.
ticarete ilişkin fikri hakları trade-related aspects of intellectual property rights i.
Advertising
reklam fikri concept i.
Computer
oluşturucu tarafından ücretsiz olarak halkın kullanımına sunulan fikri mülkiyet open source i.
Telecom
bit fikri mülkiyet kanunu ict intellectual property law i.
fikri mülkiyet hakları intellectual property rights i.
fikri mülkiyet intellectual property i.
Medical
uluslararası fikri mülkiyet hakkının uluslararasında tüketilmesi international exhaustion of international property rights i.
kan, balgam, safra ve kara safra sıvılarının vücutta bulunma oranlarının kişinin genel sağlık durumunu belirlediği fikri humouralism i.
Astronomy
dünya'nın kendisini dev bir teleskop olarak kullanma fikri terrascope i.
Social Sciences
falanster fikri ile ilgili phalansterist s.
Education
fikri çıktı intellectual output i.
(fikri) sürekli tekrar ederek aşılamak drum f.
Linguistics
belirli dillerde fikri veya cümleyi tek kelime ile ifade etme yetisi holophrasis i.
Religious
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak evangelize f.
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) yüceltmek evangelize f.
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) ateşli bir şekilde açıklamak evangelise f.
(bir öğretiyi, fikri, teoriyi) yüceltmek evangelise f.
Philosophy
gerçekliğin özünde iyi, bütünüyle iyi veya mümkün mertebe iyi olduğu fikri optimism i.
Military
nükleer saldırı durumunda saldırıya uğrayan tarafın misilleme yaparak karşı tarafı yok edeceği fikri üzerine kurulu bir nükleer caydırıcılık teorisi mad (mutual assured destruction) i.
Art
soyut bir fikri somut ifadelerle betimleyen kimse concretist i.
Archaic
karşıt fikri çürüten anatreptic s.
Slang
aklı fikri sekte olan tip poon hound i.
aklı fikri sekste olmak be gagging for it [uk] f.
hiçbir fikri olmayan totally clueless s.
aklı fikri sekste olan gagging for it s.
Modern Slang
bir fikri olmayan acluistic s.
bir alanla ilgili tüm ekipmana sahip olup nasıl yapacağıyla ilgili bir fikri olmama all the gear no idea expr.