lump - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

lump

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"lump" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 53 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
lump i. topak
lump i. yumru
General
lump i. ahmak
lump i. öbek
lump i. toptan şey
lump i. hantal kimse
lump i. şiş
lump i. abullabut kimse
lump i. yığın
lump i. şişkinlik
lump i. toplanmış şey
lump i. götürü
lump i. küme
lump i. parça
lump i. küp şeker
lump f. toptan satmak
lump f. top haline getirmek
lump f. hantal hantal dolaşmak
lump f. toptan almak
lump f. bir araya toplamak
lump f. yığmak
lump f. biçimsiz parçalar halinde bir araya getirmek
lump f. katlanmak
lump f. çekmek
lump f. bir grupta toplamak
lump f. topaklaşmak
lump f. tolere etmek
lump f. alttan almak
lump f. katlanmak
lump f. yüklemek
lump s. topak
lump s. topaklanan
lump s. yığılan
lump s. şişen
lump s. bütün
lump s. tam
lump s. bütünlüğü bozulmayan
Trade/Economic
lump i. (yapı sektöründe) serbest meslek çalışanları
lump s. toptan
Technical
lump i. büyük parça
lump i. iri parça
lump i. kelle
lump i. küme
lump i. kümepak
lump i. parça
lump i. şiş
lump i. yumru
lump i. yığın
Automotive
lump i. külçe
Medical
lump i. küçük kitle
lump i. şişkinlik
Hunting
lump i. çiftelerde namlu altı kilit ayakları
lump i. lop

"lump" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 198 sonuç

İngilizce Türkçe
General
lump coal i. parça kömür
lump of sugar i. şeker
lump sum i. toptan
lump sugar i. kesmeşeker
sugar lump i. şeker
lump sum i. götürü
lump-sum settlement i. tazminat
lump-sum tax i. götürü vergi
lump-sum-payment-benefit i. kesenek iadesi
form a lump f. yumurmak
lump it f. katlanmak
lump everything together f. her şeyi bir araya koymak
lump someone together with f. birini başkalarıyla aynı tutmak
lump someone together with f. birini başkalarıyla aynı kefeye koymak
lump someone together with f. birini bir gruptan saymak
buy in the lump f. götürü almak
have a lump in one's throat f. boğazı düğümlenmek
get a lump in one's throat f. üzüntüden boğazı düğümlenmek
make a lump sum payment f. toplu ödeme yapmak
pay a lump sum f. götürü olarak ödemek
lump [dialect] [uk] f. pataklamak
lump [dialect] [uk] f. dövmek
lump [dialect] [uk] f. dayak atmak
lump [dialect] [uk] f. saldırmak
in a lump sum zf. peşin ve taksitsiz olarak
in the lump zf. toptan olarak
in the lump zf. bütünüyle
in the lump zf. toptan
in the lump zf. bütün olarak
Phrasals
lump (someone or something) (in) with (someone or something) f. (birini /bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı kefeye koymak
lump (someone or something) (in) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı tutmak
lump (someone or something) (in) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı gruba koymak
lump (someone or something) (in) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) bir tutmak/değerlendirmek
lump (someone or something) (in) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı grupta/türde sınıflandırmak
lump (someone or something) (in) with (someone or something) f. (birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı sınıfta değerlendirmek
lump with f. aynı kefeye koymak
lump with f. aynı/bir tutmak
lump with f. aynı gruba koymak
lump with f. aynı grupta/türde sınıflandırmak
lump with f. aynı sınıfta değerlendirmek
lump together f. aynı potada eritmek
lump together f. aynı kefeye koymak
lump together f. farklı şeyleri eş tutmak
Colloquial
lump sum i. tek bir seferde ödenen para
lump it f. katlanmak
lump it f. yakınmadan kabullenmek
lump it! expr. bırak!/boş ver!/unut!
in a lump expr. hepsi birlikte
in a lump expr. peşin
in a lump expr. tek seferde
like it or lump it expr. ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
Idioms
lump in one's throat i. boğazı düğümlenme
lump in one's throat i. boğazdaki düğümlenme
a lump in the throat i. boğazı düğümlenme
a lump in the throat i. boğazına bir şey oturma
a lump in your throat i. boğazı düğümlenme
a lump in your throat i. boğazına bir şey oturma
lump in the throat i. boğazı düğümlenme
lump in the throat i. boğazına bir şey oturma
lump to (one's) throat i. (birinin) boğazını düğümleme
lump to (one's) throat i. (birinin) yüreğini burkma
lump to (one's) throat i. (birini) çok duygulandırma
lump something and something else together f. aynı kefeye koymak
lump someone and someone else together f. aynı kefeye koymak
give one lump in one's throat f. boğazını düğümlemek
bring a lump to your throat f. birinin yüreğini burkmak
bring a lump to one's throat f. birini çok duygulandırmak
have a lump in the throat f. boğazı düğümlenmek
have a lump in one's throat f. boğazı düğümlenmek
bring a lump to one's throat f. boğazını düğümlemek
bring a lump to your throat f. birini çok duygulandırmak
bring a lump to one's throat f. birinin yüreğini burkmak
have a lump in your throat f. boğazı düğümlenmek
if you don't like it, lump it expr. beğensen de bir beğenmesen de
if you don't like it, you can lump it expr. beğensen de bir beğenmesen de
like it or lump it expr. hoşuna gitse de gitmese de
like it or lump it expr. işte hendek işte deve
like it or lump it expr. ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli
you can like it or lump it expr. ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
you can like it or lump it expr. işte hendek işte deve
Trade/Economic
lump sum i. bir defada ödenir meblağ
lump sum i. bir defada yapılan ödeme
lump sum bonus i. bir defalık primler
lump payment i. defaten ödeme
lump sum indemnity i. götürü tazminat
lump-sum i. götürü
lump sum transfer i. götürü meblağ havalesi
lump-sum taxation i. götürü usulde vergileme
lump-sum tax i. götürü vergi
lump tax i. götürü vergi
lump sum payment i. götürü ödeme
lump sum insurance i. götürü sigorta
lump sum tax i. götürü vergi
lump sum purchase i. götürü satın alma
lump sum policy i. götürü poliçe
lump sum taxation i. götürü vergilendirme
lump-sum fee i. götürü ücret
lump value i. götürü değer
lump sum purchase i. götürü alış
lump sum charter i. götürü kiralama
lump sum policy i. götürü meblağlı poliçe
lump sum i. götürü
lump sum purchase i. götürü mubayaa
lump-sum freight i. götürü prim
lump sum taxation i. götürü vergi
lump sum basis i. götürü usul
lump sum i. götürü usul
lump sum wage i. götürü ücret
lump sum grant i. götürü bağış
lump sum price i. götürü bedel
lump sum charter i. götürü carter
lump sum settlement i. götürü olarak tesviye
lump-sum contract i. götürü sözleşme
lump sum i. götürü
tax of lump sum wages i. götürü ücret vergisi
lump sum expense i. götürü gider emsali
lump-sum tax multiplier i. götürü vergi çoğaltanı
lump sum method i. götürü metot
breakdown of the lump-sum price i. götürü bedel fiyat dökümü
lump sum tax i. götürü vergisi
lump sum i. hepsi birden verilen para
lump sum i. maktuen
for a lump sum i. maktuen
lump-sum tax i. maktu vergi
lump-of-labor hypothesis i. sabit toplam iş hipotezi
lump sum transfer i. toplu ödeme transferi
lump sum i. toplu ödeme
lump sum credit i. topyekun kredi
lump sum pension payment i. toptan emeklilik ödemesi
lump sum i. toplam değişmez bedelli
lump sum i. toplam yekun
lump sum appropriation i. toptan verilen ödenek
lump sum appropriation i. toptan verilen tahsisat
lump sum payment i. toplu ödeme
lump sum purchase i. toptan alış
lump-sum payment i. toplu emeklilik ödemesi
lump sum i. toptan ödenen para
lump sum i. yekten
lump [uk] i. (serbest alt yüklenici olarak çalışan ve bir işverene bağlı olmayan) inşaat işçileri
pay a lump sum f. götürü olarak ödemek
make a lump sum payment f. toplu ödeme gerçekleştirmek
make a lump sum payment f. toplu ödeme yapmak
in the lump expr. götürü
in the lump expr. toptan
ls (lump sum) kısalt. toplu ödeme
ls (lump sum) kısalt. tek seferde ödeme
Law
lump sum tax i. götürü vergi
lump-sum obligation i. götürü mükellefiyet
lump sum i. götürü
lump sum rate i. götürü fiyat
lump-sum fee i. götürü ücret
lump sum i. toplu ödenen meblağ
lump sum rate i. toptan fiyat
Politics
turnkey lump sum price i. anahtar teslimi götürü bedel
Insurance
lump premium i. götürü prim
lump sum payment i. götürü ödeme
Technical
manual sampling methods for reduced pellets and lump ores i. indirgenmiş pelet ve parça cevherlerden elle numune alma metotları
lump sugar i. kesmeşeker
lump lime i. kelle kireç
clay lump i. kil toprak
lump ore i. parça cevher
lump size i. parça büyüklüğü
lump iron ore i. parça demir cevheri
lump coal i. parça kömür
lump sum i. sabit
sodium lump i. sodyum parçası
lump forming i. topaklanma (kedi kumu vb)
lump lime i. topak kireç
lump material i. topak gereç
lump formation i. topaklaşma
lump formation i. topak oluşması
lump lime i. topraklı kireç
lump [uk] i. (rüzgarın etkisi ile) yükselen dalga
lump [uk] i. paralel ithalat
lump [uk] i. gri pazar
lump [uk] i. grey market
lump hammer i. balyoz
Construction
lump-sum fee i. götürü ücret
Traffic
lump hummer i. madırga
lump hummer i. madraba
Marine
lump sum charter i. götürü kiralama
petroleum lump i. petrol birikintisi
Mining
lump coal i. parça kömür
Medical
vaginal lump i. vajinal kitle
lump in abdomen i. karında kitle
Pathology
unspecified lump in breast i. memede tanımlanmamış kitle
Food Engineering
lump sugar i. kesmeşeker
sugar lump i. şeker topağı
Gastronomy
lump of dough i. beze
lump sugar i. küp şeker
a lump of dough i. pazı
lump of dough i. topak
Zoology
lump-nosed bats i. uzunkulaklı yarasa
Military
lump-sum i. toptan götürü
lump-sum i. toptan ödenen para
Printery
lump breaker roll i. topak kırıcı vals
lump breaker roll i. yumru kırıcı vals
Slang
lump of shit i. pislik