Geçmiş

memnun

"memnun" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	memnun	satisfied s.
2	Yaygın Kullanım	memnun	contented s.
3	Yaygın Kullanım	memnun	pleased s.
4	Yaygın Kullanım	memnun	glad s.
General
5	Genel	memnun	elate s.
6	Genel	memnun	gratified s.
7	Genel	memnun	gladsome s.
8	Genel	memnun	happy s.
9	Genel	memnun	grateful s.
10	Genel	memnun	chuffed s.
11	Genel	memnun	delighted s.
12	Genel	memnun	content s.
13	Genel	memnun	thankful s.
14	Genel	memnun	elated s.
15	Genel	memnun	tickled s.
16	Genel	memnun	unharried s.
17	Genel	memnun	unrepining s.
18	Genel	memnun	made-up [uk] s.
19	Genel	memnun	quat s.
20	Genel	memnun	fawe [obsolete] s.
21	Genel	memnun	perfect [obsolete] s.
22	Genel	memnun	prideful s.
23	Genel	memnun	proud [dialect] s.
24	Genel	memnun	bene placito expr.
Idioms
25	Deyim	memnun	pleased as punch s.
26	Deyim	memnun	proud as punch s.
27	Deyim	memnun	as happy as lark expr.
28	Deyim	memnun	as happy as a sand boy expr.
Formal
29	Resmi	memnun	honoured s.
Archaic
30	Eski Kullanım	memnun	fain s.
31	Eski Kullanım	memnun	gladly s.
Slang
32	Argo	memnun	rapt i.
British Slang
33	İngiliz Argosu	memnun	chuffed s.

"memnun" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 493 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	memnun etmek	please f.
General
2	Genel	çok memnun etme	enrapturing i.
3	Genel	memnun etme	satisfaction i.
4	Genel	sırıtış (birinin kendinden memnun olduğunu gösteren)	smirk i.
5	Genel	kendi kendini memnun etme	self-satisfaction i.
6	Genel	kendi kendinden memnun olma	self-contentment i.
7	Genel	kendinden memnun olma	self-satisfaction i.
8	Genel	memnun edici	pleaser i.
9	Genel	memnun bırakan	pleaser i.
10	Genel	memnun/hoşnut eden (kişi)	pleaser i.
11	Genel	memnun müşteri	satisfied customer i.
12	Genel	halinden memnun olma	complacence i.
13	Genel	halinden memnun olma	complacency i.
14	Genel	eğlendiren veya memnun eden kimse	entertainer i.
15	Genel	memnun olmamışlık	unsatisfiedness i.
16	Genel	temel dürtüsü tanrı'yı değil, insanları ve dünyayı memnun etmek olan kimse	men-pleaser i.
17	Genel	son derece memnun etme	oblectation i.
18	Genel	çok memnun olma	oblectation i.
19	Genel	memnun eden şey	delighter i.
20	Genel	memnun edilen kimse	delighter i.
21	Genel	memnun edici kimse	gratifier i.
22	Genel	kendini memnun etme	onanism i.
23	Genel	memnun etme eğilimi	complacence [obsolete] i.
24	Genel	memnun etmeyen şey	infelicity i.
25	Genel	memnun eden şey	content [obsolete] i.
26	Genel	memnun eden şey	contentation [obsolete] i.
27	Genel	memnun edici davranış	pleasance [obsolete] i.
28	Genel	memnun etme	pleasing i.
29	Genel	memnun olma	pleasing i.
30	Genel	memnun edicilik	pleasurability i.
31	Genel	memnun olmayan kimse	discontent i.
32	Genel	kendi kendini memnun etme	self-content i.
33	Genel	kendini memnun etme	self-enjoyment i.
34	Genel	kendinden memnun sırıtış	smerk [dated] i.
35	Genel	memnun eden şey	sugarplum i.
36	Genel	memnun etmek	comfort f.
37	Genel	memnun etmek	humor f.
38	Genel	memnun etmemek	dissatisfy f.
39	Genel	hayatından memnun olmak	tick along f.
40	Genel	çok memnun kalmak	overjoy f.
41	Genel	hayatından memnun olmak	tick f.
42	Genel	memnun etmek	make glad f.
43	Genel	memnun etmek	humour f.
44	Genel	memnun kalmak	be satisfied f.
45	Genel	memnun etmek	delight f.
46	Genel	çok memnun olmak	be so pleased to f.
47	Genel	memnun etmek	oblige f.
48	Genel	memnun olmak	be pleased f.
49	Genel	memnun olmak	be satisfied f.
50	Genel	memnun etmek	content f.
51	Genel	memnun olmak	be pleased to f.
52	Genel	tanıştığına memnun olmak	be glad to meet you f.
53	Genel	bir şeyden memnun olmamak	dissatisfy f.
54	Genel	memnun etmek	make happy f.
55	Genel	memnun olmak	be content f.
56	Genel	memnun olmak	be glad f.
57	Genel	(taviz vererek) memnun etmek	placate f.
58	Genel	memnun etmek	satisfy f.
59	Genel	memnun etmek	gladden f.
60	Genel	memnun etmek	suit f.
61	Genel	memnun edememek	dissatisfy f.
62	Genel	-den memnun olmak	be pleased with f.
63	Genel	çok memnun olmak	be very pleased to f.
64	Genel	kendinden memnun olmak	be pleased with oneself f.
65	Genel	memnun etmek	charm f.
66	Genel	memnun etmek	indulge f.
67	Genel	memnun etmek	gratify f.
68	Genel	memnun etmek	rejoice f.
69	Genel	sırıtmak (kendinden memnun bir şekilde)	smirk f.
70	Genel	-den memnun olmak	be happy about f.
71	Genel	memnun etmek	please f.
72	Genel	(biriyle) çalışmaktan memnun olmak	enjoy working with f.
73	Genel	memnun kalmamak	be dissatisfied f.
74	Genel	halinden memnun olmak	be content with f.
75	Genel	halinden memnun olmak	be content with one's situation f.
76	Genel	hayatından memnun olmak	be content with one's life f.
77	Genel	hayatından memnun olmak	be content f.
78	Genel	-den memnun olmak	be happy with f.
79	Genel	memnun kılmak	content f.
80	Genel	memnun olmak	be glad of f.
81	Genel	tam anlamıyla memnun etmek	give full satisfaction f.
82	Genel	tamamen memnun bırakmak	give full satisfaction f.
83	Genel	memnun kalmak	be pleased with f.
84	Genel	memnun olmak	be pleased with f.
85	Genel	-den memnun olmak	be comfortable with f.
86	Genel	geriye dönüp baktığında başarılarından memnun olmak	look back on one's accomplishments with satisfaction f.
87	Genel	herkesi memnun etmek	satisfy everyone f.
88	Genel	herkesi memnun etmek	please everyone f.
89	Genel	memnun olmak	be delighted f.
90	Genel	memnun olmak	get satisfaction f.
91	Genel	halinden memnun olmak	be pleased with oneself f.
92	Genel	yeniden memnun etmek	reconfort [obsolete] f.
93	Genel	yeniden memnun etmek	reconsolate [obsolete] f.
94	Genel	memnun olmak	be pleased in f.
95	Genel	yapmaktan memnun olmak	be pleased to do a thing f.
96	Genel	memnun olmamak	hide the face from f.
97	Genel	memnun hissetmek	congratulate one's self f.
98	Genel	memnun etmek	arride [obsolete] f.
99	Genel	yeterince memnun edememek	underfulfil f.
100	Genel	memnun etmek	beglad f.
101	Genel	memnun etmek	joy [obsolete] f.
102	Genel	çok memnun olmak	kvell f.
103	Genel	(kendinden) memnun olmak	hug f.
104	Genel	memnun etmemek	mispay f.
105	Genel	memnun etmek	lyken f.
106	Genel	memnun olmak	glad [obsolete] f.
107	Genel	memnun etmek	gladder f.
108	Genel	memnun olmak	glow f.
109	Genel	memnun etmek	oblectate [obsolete] f.
110	Genel	memnun etmek	grace [obsolete] f.
111	Genel	çok memnun etmek	overplease f.
112	Genel	memnun etmek	good [dialect] f.
113	Genel	memnun etmek	fancy [obsolete] f.
114	Genel	memnun etmek	feed f.
115	Genel	memnun etmek	pandar f.
116	Genel	memnun etmek	pandarize [obsolete] f.
117	Genel	memnun etmek	pandarise [obsolete] f.
118	Genel	memnun etmek	pleasure f.
119	Genel	memnun etmek	flesh [obsolete] f.
120	Genel	memnun olmak	fly f.
121	Genel	kendinden memnun olmak	plume [obsolete] f.
122	Genel	memnun etmek	serve [scotland] f.
123	Genel	memnun görünmek	smile f.
124	Genel	memnun edecek hizmeti vermek	suit f.
125	Genel	aşırı memnun etmek	superplease f.
126	Genel	çok memnun	overjoyed s.
127	Genel	çok memnun edilmiş	enravished s.
128	Genel	memnun edici	gladsome s.
129	Genel	-den memnun	glad of s.
130	Genel	memnun kalmamış	unsatisfied s.
131	Genel	memnun edici	pleasurable s.
132	Genel	halinden memnun	self complacent s.
133	Genel	memnun edilmemiş	unsatisfied s.
134	Genel	kendinden memnun	self satisfied s.
135	Genel	yaşamından ve kendinden memnun	jaunty s.
136	Genel	halinden memnun	self satisfied s.
137	Genel	halinden memnun	contented s.
138	Genel	çok memnun	well pleased s.
139	Genel	memnun edici	satisfactory s.
140	Genel	memnun olmuş	pleased s.
141	Genel	kendinden memnun	smug s.
142	Genel	memnun edilmiş	gratified s.
143	Genel	memnun olmayan	discontent s.
144	Genel	halinden memnun	complacent s.
145	Genel	durumundan memnun	as happy as a king s.
146	Genel	memnun kalan	contented s.
147	Genel	memnun olmayan	malcontent s.
148	Genel	memnun edici	gainly s.
149	Genel	-den memnun	delighted at s.
150	Genel	kendi halinden memnun	self-satisfied s.
151	Genel	-den memnun	satisfied with s.
152	Genel	halinden memnun	self-complacent s.
153	Genel	halinden memnun	self-satisfied s.
154	Genel	gayri memnun	dissatisfied s.
155	Genel	kendi halinden memnun	self-complacent s.
156	Genel	kalabalıkları memnun eden	crowd-pleasing s.
157	Genel	kalabalığı/toplumu memnun eden	crowd-pleasing s.
158	Genel	memnun edici	heartwarming s.
159	Genel	memnun edilmiş	apaid s.
160	Genel	memnun etmeyen	unsatisfying s.
161	Genel	halinden memnun olmayan	uncomplacent s.
162	Genel	memnun etmeyen	undelightful s.
163	Genel	yeterince memnun olmamış	underfulfilled s.
164	Genel	yeterince memnun edemeyen	underfulfilling s.
165	Genel	memnun olmayan	unglad s.
166	Genel	memnun olmayan	ungrateful s.
167	Genel	memnun olmayan	unhappy s.
168	Genel	memnun etmeyen	unpleasurable s.
169	Genel	memnun edilemez	unsatable s.
170	Genel	memnun edilemeyen	unsatisfiable s.
171	Genel	memnun edilemez	unstanchable s.
172	Genel	memnun olmamış	unstanched s.
173	Genel	memnun olmamış	unsupplied s.
174	Genel	memnun eden	rewarding s.
175	Genel	memnun etmesi zor	hypercritical s.
176	Genel	daha memnun	gladder s.
177	Genel	memnun eden	delightable s.
178	Genel	memnun etmeyen	delightless s.
179	Genel	memnun etme amaçlı	grate [obsolete] s.
180	Genel	en memnun edici	optimal s.
181	Genel	aşırı memnun	overdelighted s.
182	Genel	aşırı memnun	overglad s.
183	Genel	memnun etmeyen	impleasing [obsolete] s.
184	Genel	memnun eden	complacential s.
185	Genel	memnun eden	ingratiating s.
186	Genel	memnun eden	ingratiatory s.
187	Genel	kendi çıkarı pahasına başkalarını memnun etmeye meyilli kimse	good-natured s.
188	Genel	memnun etmesi zor olan	conceity [dialect] s.
189	Genel	memnun edici	clever s.
190	Genel	çok zor memnun edilen	fastidious s.
191	Genel	memnun etmeyen	discontenting s.
192	Genel	halinden memnun	self-content s.
193	Genel	memnun edici	snazzy s.
194	Genel	memnun bir şekilde	satisfiedly zf.
195	Genel	memnun edici bir şekilde	satisfyingly zf.
196	Genel	memnun ederek	pleasingly zf.
197	Genel	memnun edici şekilde	enjoyably zf.
198	Genel	memnun bir şekilde	contently zf.
199	Genel	memnun edici bir şekilde	pleasingly zf.
200	Genel	memnun edici bir şekilde	pleasurably zf.
201	Genel	memnun olarak	contentedly zf.
202	Genel	memnun bir şekilde	gratifiedly zf.
203	Genel	halinden memnun bir biçimde	self-satisfiedly zf.
204	Genel	fazlasıyla memnun bir şekilde	over-joyedly zf.
205	Genel	memnun eder şekilde	satisfactorily zf.
206	Genel	memnun bir şekilde	elatedly zf.
207	Genel	memnun etmeden	unpleasurably zf.
208	Genel	memnun bir şekilde	unrepiningly zf.
209	Genel	memnun etmeden	unrewardedly zf.
210	Genel	memnun ederek	rewardingly zf.
211	Genel	kendinden memnun bir şekilde	fatly zf.
212	Genel	(fransızca) eğer sizi memnun ediyorsa	s'il vous plaît expr.
Phrasals
213	Öbek Fiiller	memnun olmak	like of f.
214	Öbek Fiiller	memnun etmek	take with f.
215	Öbek Fiiller	(bir şey yapmaktan) keyif almak/memnun olmak/tatmin olmak	satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) f.
216	Öbek Fiiller	birisini memnun/hoşnut etmek	delight someone with something f.
217	Öbek Fiiller	birisini memnun/hoşnut etmek	delight someone by something f.
218	Öbek Fiiller	çok hoşnut/memnun olmak	delight in someone or something f.
219	Öbek Fiiller	ile hoşnut/memnun etmek	satisfy someone with something f.
220	Öbek Fiiller	birini memnun etmek	get to someone f.
221	Öbek Fiiller	ile memnun etmek	gorge with f.
222	Öbek Fiiller	(bir şey yaparak birini) memnun etmek	satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) f.
223	Öbek Fiiller	memnun edici notlar almak	pass in f.
224	Öbek Fiiller	memnun edici bir not vermek	pass in f.
225	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) memnun etmek	satisfy (someone, something, or oneself) with (something) f.
226	Öbek Fiiller	(bir şey yaparak birini) memnun etmek	delight (someone) by (doing something) f.
227	Öbek Fiiller	ile/yaparak memnun etmek	delight by f.
228	Öbek Fiiller	ile/yaparak memnun etmek	delight with f.
229	Öbek Fiiller	-den keyif almak/memnun olmak/tatmin olmak	satisfy by f.
230	Öbek Fiiller	ile hoşnut/memnun etmek	satisfy with f.
231	Öbek Fiiller	memnun etmek	come on f.
Phrases
232	İfadeler	çok memnun oldum	much appreciated expr.
233	İfadeler	memnun olurum	I would appreciate expr.
234	İfadeler	memnun/müteşekkir/minnettar olurum	I would appreciate expr.
Proverb
235	Atasözü	halinden memnun kişi daha fazlası için uğraşmaz	a contented mind is a perpetual feast i.
Colloquial
236	Konuşma Dili	çok hoş ya da memnun edici şey	nectar i.
237	Konuşma Dili	insanları memnun etmeye çalışan kimse	people pleaser i.
238	Konuşma Dili	hayranları memnun etmek için yapılan şeyler	fan service i.
239	Konuşma Dili	kurgu tv şovu hayranlarını memnun etmek için içeriğe yapılan katkılar	fan service i.
240	Konuşma Dili	genel istek doğrultusunda içeriğe yapılan hayranları memnun edecek katkılar	fan service i.
241	Konuşma Dili	(bir şeyin) memnun edici düzeyde olması	(one's) fill (of something) i.
242	Konuşma Dili	hiç memnun (olmama)	no joy i.
243	Konuşma Dili	memnun kimse	happy camper i.
244	Konuşma Dili	memnun kişi/kimse	happy camber i.
245	Konuşma Dili	memnun olmak	be down f.
246	Konuşma Dili	(bir şeyi yapmaktan) çok memnun olmak	be more than glad (to do something) f.
247	Konuşma Dili	halinden memnun olmak	be laughing f.
248	Konuşma Dili	memnun olmak	be laughing f.
249	Konuşma Dili	(etkileme amacıyla) memnun etmek	work f.
250	Konuşma Dili	(bir şey yapmak) daha memnun edici olmak	be better off (doing something) f.
251	Konuşma Dili	(birinin) gitmesine memnun olmak	be glad to see the back of (someone) f.
252	Konuşma Dili	(bir şeyin) bitmesine memnun olmak	be glad to see the back of (something) f.
253	Konuşma Dili	birinin/bir şeyin gitmesine memnun olmak	be glad to see the back of someone or something [uk] f.
254	Konuşma Dili	çok memnun olmak	be more than glad f.
255	Konuşma Dili	son derece memnun olmak	be more than glad f.
256	Konuşma Dili	memnun edici olmak	cut it f.
257	Konuşma Dili	(birini/bir grubu) memnun etmek	work (someone or something) f.
258	Konuşma Dili	memnun edici	high-res s.
259	Konuşma Dili	-den memnun kalmamış	dissatisfied with s.
260	Konuşma Dili	(birinden/bir şeyden) memnun kalmamış	dissatisfied with (someone or something) s.
261	Konuşma Dili	(kendinden) memnun	pleased with (oneself) s.
262	Konuşma Dili	halinden memnun	pleased with (oneself) s.
263	Konuşma Dili	aşırı memnun eden	superterrific s.
264	Konuşma Dili	bir şeyden memnun olmayı belirten bir ifade	mmm ünl.
265	Konuşma Dili	bundan hiç hoşlanmayacak/memnun olmayacak	(he, she) won't thank you for (something) expr.
266	Konuşma Dili	memnun oldum	enchanted [dated] expr.
267	Konuşma Dili	tanıştığıma memnun oldum	enchanted [dated] expr.
268	Konuşma Dili	ödeme memnun edici	the price is right expr.
269	Konuşma Dili	teşekkürler, beni memnun ettin	you've made my day expr.
270	Konuşma Dili	teşekkürler, beni memnun ettin	you made my day (ymmd) expr.
271	Konuşma Dili	pek memnun değil	best pleased [uk] expr.
272	Konuşma Dili	(biri bir şeye) memnun olmayacak	(someone) is not going to thank you for (something) expr.
273	Konuşma Dili	bunu duyduğuma (çok) memnun oldum	(I'm) (so) glad to hear it/that expr.
274	Konuşma Dili	duyduğuma sevindim/memnun oldum	(I'm) glad to hear it expr.
275	Konuşma Dili	geldiğine (çok) memnun oldum	(I'm) (so) glad you could come expr.
276	Konuşma Dili	geldiğine memnun oldum	(I'm) glad you could come expr.
277	Konuşma Dili	uğramana (çok) memnun oldum	(I'm) (so) glad you could drop by expr.
278	Konuşma Dili	tanıştığıma (çok) memnun oldum	(I'm) (very) pleased to meet you expr.
279	Konuşma Dili	geldiğine/geldiğinize (çok) memnun oldum	(I'm) (so) glad you could stop by expr.
280	Konuşma Dili	uğradığına/uğradığınıza (çok) memnun oldum	(I'm) (so) glad you could stop by expr.
281	Konuşma Dili	geldiğine/geldiğinize (çok) memnun olduk	(we're) (so) glad you could stop by expr.
282	Konuşma Dili	uğradığına/uğradığınıza (çok) memnun olduk	(we're) (so) glad you could stop by expr.
283	Konuşma Dili	seni gördüğüme memnun oldum	(it's) nice to see you expr.
284	Konuşma Dili	ben de seni gördüğüme memnun oldum	(it's) nice to see you, too expr.
285	Konuşma Dili	tanıştığımızda çok memnun oldum	delighted to make your acquaintance expr.
286	Konuşma Dili	bunu duyduğuma memnun oldum	glad to hear it expr.
287	Konuşma Dili	geldiğine/geldiğinize çok memnun oldum	glad you could come expr.
288	Konuşma Dili	geldiğine/geldiğinize memnun oldum	glad you could drop by expr.
289	Konuşma Dili	hiç memnun olmayacak	he/she won't thank you for something expr.
290	Konuşma Dili	(hiç de) memnun/hoşnut değil	less than pleased expr.
291	Konuşma Dili	ben de tanıştığıma memnun oldum	likewise, I'm sure expr.
Idioms
292	Deyim	memnun/hoşnut/mutlu olma	happy bunny i.
293	Deyim	alan memnun satan memnun	willing buyer willing seller i.
294	Deyim	memnun edilmesi güç olan kitle	tough crowd i.
295	Deyim	(insanları) memnun etme hastalığı	the disease to please i.
296	Deyim	halinden memnun sırıtma	fish-eating grin i.
297	Deyim	halinden memnun sırıtma	pie-eating grin i.
298	Deyim	memnun olunmayan/hoşlanılmayan fakat finansal getirisi iyi olduğu için vazgeçilmek istenmeyen durum	golden handcuffs i.
299	Deyim	(birini) mutlu/memnun etmenin yolu	the way to (one's) heart i.
300	Deyim	bir erkeği mutlu/memnun etmenin yolu	the way to a man's heart i.
301	Deyim	ailesini, öğretmenlerini memnun etmeye çalışan kimse	a goody two-shoes i.
302	Deyim	ailesini, öğretmenlerini memnun etmeye çalışan kimse	a ˈgoody-goody i.
303	Deyim	durumundan memnun kimse	a happy bunny i.
304	Deyim	halinden memnun, mutlu kimse	a happy bunny i.
305	Deyim	durumundan memnun kimse	a happy camper i.
306	Deyim	halinden memnun, mutlu kimse	a happy camper i.
307	Deyim	herkesin memnun olduğu ilk dönemler	a honeymoon period i.
308	Deyim	herkesin memnun olduğu ilk dönemler	the honeymoon period i.
309	Deyim	(insanları) memnun etme hastalığı	disease to please i.
310	Deyim	kendinden memnun kimse	the cat that ate the canary i.
311	Deyim	halinden memnun kimse	the cat that ate the canary i.
312	Deyim	kendinden memnun kimse	the cat that swallowed the canary i.
313	Deyim	halinden memnun kimse	the cat that swallowed the canary i.
314	Deyim	birini mutlu/memnun etmenin yolu	the way to somebody's heart i.
315	Deyim	memnun olunmayan/hoşlanılmayan fakat finansal getirisi iyi olduğu için vazgeçilmek istenmeyen durum	velvet handcuffs i.
316	Deyim	çok memnun olmak/hoşnut olmak	be made up (about/with something) [uk] f.
317	Deyim	memnun olmak/hoşnut olmak	be made up with (something) f.
318	Deyim	bir şeyden memnun olmamak	have a beef with something f.
319	Deyim	bir şeyden memnun olmamak	not take kindly to something f.
320	Deyim	birisini memnun etmek için her yolu denemek	fall over backwards f.
321	Deyim	birisini memnun etmek için her yolu denemek	lean over backwards f.
322	Deyim	birinden memnun olmamak	have a beef with someone f.
323	Deyim	birisini memnun etmek için her yolu denemek	bend over backwards f.
324	Deyim	çok memnun olmak	purr like a kitten f.
325	Deyim	çok memnun olmak	purr like a cat f.
326	Deyim	herkesi memnun etmek	be all things to all men f.
327	Deyim	kendinden memnun olmak	be comfortable in one's skin f.
328	Deyim	(meydana gelenden) pek memnun olmamak	not be a happy bunny f.
329	Deyim	(meydana gelenden) pek memnun olmamak	not be a happy camper f.
330	Deyim	yasa dışı yollarla kazandığı paradan memnun olmak	laugh all the way to the bank f.
331	Deyim	(ne yaparsa yapsın) birini memnun edememek	(one) can't win f.
332	Deyim	(bir şeyden) (hiç de) memnun/hoşnut kalmamak	be less than pleased f.
333	Deyim	tatmin/memnun edici bir sonuca ulaşmak	fall into place f.
334	Deyim	ziyaretçileri/misafirleri memnun etmeye çalışmak	lay out the welcome mat (for somebody) f.
335	Deyim	ziyaretçileri/misafirleri memnun etmeye çalışmak	put out the welcome mat (for somebody) f.
336	Deyim	ziyaretçileri/misafirleri memnun etmeye çalışmak	roll out the welcome mat (for somebody) f.
337	Deyim	(birini) cinsel olarak memnun etmek	gratify (one's) desires f.
338	Deyim	(birini) memnun/hoşnut etmek (cinsel olarak)	gratify (one's) desires f.
339	Deyim	herkesi memnun etmek	be all things to all people f.
340	Deyim	hayatından memnun olmak	be at peace f.
341	Deyim	(bir şeyden) çok memnun olmak	be made up about (something) f.
342	Deyim	(bir şeyden) çok memnun olmak	be made up (about/with something) [uk] f.
343	Deyim	(bir şeyden) çok memnun olmak	be made up with (something) [uk] f.
344	Deyim	çok memnun olmak	be rubbing your hands together f.
345	Deyim	memnun olmak	have a light heart f.
346	Deyim	memnun etmek	make it f.
347	Deyim	kendinden memnun/hoşnut bir şekilde beklemek	rub one's hands f.
348	Deyim	yaptığından/kendinden memnun başını yastığa rahat koymak	sleep the sleep of the just f.
349	Deyim	yaptığından/kendinden memnun başını yastığa rahat koymak	sleep the sleep of the just f.
350	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok memnun olmak	be thrilled with (someone or something) f.
351	Deyim	(birini) çok memnun etmek	tickle (one) to pieces f.
352	Deyim	herkesi memnun etmek	be all things to all men f.
353	Deyim	herkesi memnun etmek	be all things to all people f.
354	Deyim	herkesi memnun etmek	be all things to all men f.
355	Deyim	herkesi memnun etmek	be all things to all people f.
356	Deyim	çok memnun olmak	be (as) happy as a clam (at high tide) f.
357	Deyim	memnun olmak	be a happy camper f.
358	Deyim	herkesi memnun etmek	be all things to all men/people f.
359	Deyim	çok memnun olmak	be chuffed to bits f.
360	Deyim	tatmin/memnun edici olmamak	be not up to scratch f.
361	Deyim	tatmin/memnun edici olmamak	be not up to snuff f.
362	Deyim	tatmin/memnun edici olmamak	be not up to the mark f.
363	Deyim	çok sevinmek/memnun olmak	be tickled to death f.
364	Deyim	birini memnun etmek için her yolu denemek	bend over backward f.
365	Deyim	birini memnun etmek için her yolu denemek	lean over backward f.
366	Deyim	birini memnun etmek için her yolu denemek	lean over backwards to do something f.
367	Deyim	birini memnun etmek için her yolu denemek	bend over backwards to do something f.
368	Deyim	(birinden/bir şeyden) çok hoşnut/memnun olmak	take delight in (someone or something) f.
369	Deyim	(birinden/bir şeyden) memnun olmamak	have a beef with (someone or something) f.
370	Deyim	(ziyaretçileri/misafirleri) memnun etmeye çalışmak	lay out the welcome mat (for somebody) [us] f.
371	Deyim	(ziyaretçileri/misafirleri) memnun etmeye çalışmak	put out the welcome mat (for somebody) [us] f.
372	Deyim	(ziyaretçileri/misafirleri) memnun etmeye çalışmak	roll out the welcome mat (for somebody) [us] f.
373	Deyim	(birini) memnun etmek	make (one's) toes curl f.
374	Deyim	(birini) mutlu/memnun etmek	put a smile on (one's) face f.
375	Deyim	mutlu/memnun etmek	put a smile on face f.
376	Deyim	kendinden memnun/hoşnut bir şekilde beklemek	rub hands f.
377	Deyim	kendinden memnun/hoşnut bir şekilde beklemek	rub your hands f.
378	Deyim	memnun edici olmak	come up to scratch f.
379	Deyim	memnun edici olmak	be up to scratch f.
380	Deyim	memnun değil	none too pleased s.
381	Deyim	çok memnun olmuş/edilmiş	tickled to pieces s.
382	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	(as) happy as a pig in clover s.
383	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	(as) happy as a pig in muck [uk] s.
384	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	(as) happy as a sandboy s.
385	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	(as) happy as larry s.
386	Deyim	kendinden memnun	comfortable in (one's) own skin s.
387	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	happy as a sandboy [old-fashioned] [uk] s.
388	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	happy as larry [uk] s.
389	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	happy as the day is long s.
390	Deyim	halinden/durumundan çok memnun	happy as a clam s.
391	Deyim	birini memnun edecek şekilde	to the satisfaction of someone zf.
392	Deyim	halinden memnun	like the cat that stole the cream zf.
393	Deyim	halinden memnun	like the cat that got the cream zf.
394	Deyim	hiç memnun olmayacak	(someone) is not going to thank you for (something) expr.
395	Deyim	hiç memnun olmayacak	(someone) won't thank you for (something) expr.
396	Deyim	halinden memnun	in his/her element expr.
397	Deyim	sen kendi işine bakarsan memnun olurum	I'll thank you to mind your own business expr.
398	Deyim	hayatından memnun olmayan	at odds with the world expr.
399	Deyim	hayatından memnun olmayan	at odds with yourself expr.
400	Deyim	memnun edici	up to the knocker expr.
401	Deyim	halinden çok memnun	(as) happy as a pig in mud expr.
402	Deyim	çok memnun	(as) happy as a pig in mud expr.
403	Deyim	halinden çok memnun	(as) happy as a pig in slop expr.
404	Deyim	çok memnun	(as) happy as a pig in slop expr.
405	Deyim	(kendinden) memnun değil	at odds with (oneself) expr.
406	Deyim	'-den memnun	at peace with expr.
407	Deyim	pek memnun değil	not a happy bunny [uk] expr.
408	Deyim	halinden memnun değil	not a happy bunny [uk] expr.
409	Deyim	pek memnun değil	not a happy camper [us] expr.
410	Deyim	halinden memnun değil	not a happy camper [us] expr.
411	Deyim	halinden memnun	in element expr.
412	Deyim	halinden memnun	like the cat that's got the cream [uk] expr.
413	Deyim	halinden memnun	like the cat who's stolen the cream [uk] expr.
414	Deyim	yerli nüfus memnun değil	the natives are getting restless expr.
415	Deyim	yerli nüfus memnun değil	the natives are restless expr.
416	Deyim	hıhı, evet, ben de (memnun oldum)	charmed, I'm sure exclam.
417	Deyim	ben de (memnun oldum), herhalde	charmed, I'm sure exclam.
Formal
418	Resmi	memnun olmayan	unquenched s.
419	Resmi	sizi gördüğüme çok memnun olacağım	I shall be very charmed to see you expr.
Speaking
420	Konuşma	memnun olurum	I will be glad ünl.
421	Konuşma	bu hiç yaşanmamış gibi davranırsak çok memnun olurum	I'd appreciate it if we just pretend that this never happened expr.
422	Konuşma	ben de bundan memnun değilim	I'm not happy about it either expr.
423	Konuşma	bilseniz ne kadar memnun oldum	I was simply delighted expr.
424	Konuşma	ben de memnun oldum	nice to meet you, too expr.
425	Konuşma	ben de tanıştığımıza memnun oldum	it's nice to meet you also expr.
426	Konuşma	bize katılmana çok memnun olduk	it's a pleasure to have you with us expr.
427	Konuşma	çok memnun oldum	it is nice to ... expr.
428	Konuşma	çok memnun oldum	I am so glad expr.
429	Konuşma	hayatınızdan memnun musunuz?	are you contented with your life? expr.
430	Konuşma	geldiğinize çok memnun olduk	we're glad you could drop by expr.
431	Konuşma	hayatından memnun musun?	are you contented with your life? expr.
432	Konuşma	gelirseniz memnun olurum	i will be glad if you come expr.
433	Konuşma	geldiğinize çok memnun oldum	I'm glad you could drop by expr.
434	Konuşma	geldiğinize çok memnun oldum	I'm glad you could stop by expr.
435	Konuşma	hayatınızdan memnun musunuz?	are you happy with your life? expr.
436	Konuşma	fikirlerini kendine saklarsan iyi olur/memnun olurum	I'll thank you to keep your opinions to yourself expr.
437	Konuşma	herkesi memnun edemezsin	you cannot please everyone expr.
438	Konuşma	geldiğinize çok memnun olduk	we're glad you could come expr.
439	Konuşma	gelirseniz memnun olacağım	I will be glad if you come expr.
440	Konuşma	geldiğinize çok memnun oldum	I'm glad you could come expr.
441	Konuşma	gelirsen memnun olurum	i will be glad if you come expr.
442	Konuşma	hayatından memnun musun?	are you happy with your life? expr.
443	Konuşma	herkesi memnun edemezsin	you can't please everyone expr.
444	Konuşma	geldiğinize çok memnun olduk	we're glad you could stop by expr.
445	Konuşma	kendinden memnun bir şekilde	complacently expr.
446	Konuşma	memnun oldum	glad to meet you expr.
447	Konuşma	memnun olurum	I will appreciate it expr.
448	Konuşma	memnun oluruz	we will be glad expr.
449	Konuşma	ne kadar mutlu/memnun olduğumu söylemeliyim	just let me say how i am pleased expr.
450	Konuşma	ne kadar mutlu/memnun olduğumu söylemeliyim	let me just say how i am pleased expr.
451	Konuşma	memnun kalırım	I would love to expr.
452	Konuşma	sizinle tanıştığıma memnun oldum	I am glad to meet you expr.
453	Konuşma	sizi burada görmekten memnun olduk	we are glad to see you here expr.
454	Konuşma	sana yardımcı olmaktan memnun olacağım	I will be glad to help you expr.
455	Konuşma	tanıştığımıza memnun oldum	I'm pleased to meet you expr.
456	Konuşma	tanıştığıma memnun oldum	nice to meet you expr.
457	Konuşma	tanıştığımıza memnun oldum	I am glad to meet you expr.
458	Konuşma	tanıştığımıza memnun oldum	nice to meet you expr.
459	Konuşma	tanıştığıma memnun oldum	it's good to meet you expr.
460	Konuşma	tanıştığıma memnun oldum	pleased to meet you expr.
461	Konuşma	tanıştığımıza memnun oldum	nice meeting you expr.
462	Konuşma	tanıştığıma memnun oldum	I'm pleased to meet you expr.
463	Konuşma	tanıştığımızda çok memnun oldum	I'm delighted to make your acquaintance expr.
464	Konuşma	tanıştığımıza çok memnun oldum	I am so glad to meet you expr.
465	Konuşma	tanıştığımıza memnun oldum	pleased to meet you expr.
466	Konuşma	tanıştığıma memnun oldum	I'm glad to meet you expr.
467	Konuşma	tanıştığımıza çok memnun oldum	I'm very glad to meet you expr.
468	Konuşma	tanıştığımıza memnun oldum	it's nice to meet you expr.
Trade/Economic
469	Ticaret/Ekonomi	memnun müşteri numarası yapıp diğer alıcıları kızıştıran kimse	shillaber i.
Law
470	Hukuk	(eski ingiliz hukuku) ormancının birahane işletmesi ve insanların onu memnun etme kaygısıyla orada para harcaması	scotal i.
471	Hukuk	memnun olmuş	gratified s.
Psychology
472	Psikoloji	memnun etme sendromu	people-pleasing syndrome i.
473	Psikoloji	memnun etme hastalığı	people-pleasing syndrome i.
Archaic
474	Eski Kullanım	memnun etmek	aggrate f.
475	Eski Kullanım	yeniden memnun etmek	recomfort f.
476	Eski Kullanım	memnun etmek	glad f.
477	Eski Kullanım	memnun etmek	apay f.
478	Eski Kullanım	memnun etmek	stanch f.
479	Eski Kullanım	başkalarını memnun etmeye hevesli olmayan	uncomplacent s.
Slang
480	Argo	çok memnun etmek	gas f.
481	Argo	çok memnun	stoked s.
482	Argo	mutlu ve memnun	grooved s.
483	Argo	halinden/durumundan çok memnun	(as) happy as a pig in shit s.
484	Argo	memnun edici	positive s.
485	Argo	çok memnun	like a pig in clover expr.
486	Argo	halinden çok memnun	like a pig in clover expr.
487	Argo	çok memnun	like pigs in clover expr.
488	Argo	halinden çok memnun	like pigs in clover expr.
British Slang
489	İngiliz Argosu	memnun etmek	chuff f.
490	İngiliz Argosu	son derece hoşnut/memnun	chuffed to fuck s.
491	İngiliz Argosu	son derece hoşnut/memnun	chuffed as nuts s.
492	İngiliz Argosu	son derece hoşnut/memnun	chuffed to buggery s.
Star Wars
493	Star Wars	memnun krayt	contented krayt i.