trail - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

trail

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"trail" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 82 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
trail i. iz
General
trail i. bir kimsenin ardında bıraktığı izler
trail i. izler (bir kimsenin ardında bıraktığı)
trail i. yol
trail i. patika
trail i. keçiyolu
trail i. kar arabaları için işaretlenmiş rota ya da kayak pisti
trail i. kuyruk (elbise vb)
trail i. koku
trail i. kuyruk
trail i. gevşek biçimde asılı olan şey
trail i. geride bırakılan şeyler
trail i. ordu (birini takip eden insan yığını)
trail i. karayolu rotası
trail i. olaylar silsilesi
trail i. akıbet
trail i. tur
trail i. bir dizi
trail i. olaylar zinciri
trail f. takip etmek
trail f. gelişigüzel uzanıp gitmek
trail f. uzanmak
trail f. peşinden sürüklemek
trail f. iz sürmek
trail f. incecik tütmek
trail f. süzülmek
trail f. kaşınmak
trail f. sürümek (hafif şeyleri)
trail f. sürüklenmek
trail f. sürünmek
trail f. gerisinde olmak (başkalarının)
trail f. yerde uzamak (bitki)
trail f. yavaşça gezdirmek
trail f. düşmek
trail f. sarkmak
trail f. izini sürmek
trail f. izlemek
trail f. gerisine düşmek
trail f. zorla yürümek
trail f. yorgun argın yürümek
trail f. azalmak
trail f. kesilmek
trail f. yükselmek
trail f. peşine takılmak
trail f. yoldan sapmak
trail f. dağılarak gitmek
trail f. amaçtan sapmak
trail f. önemini kaybetmek
trail f. yavaş yavaş tükenmek
trail f. karavan/römorkla seyahat etmek
trail f. geri kalmak
trail f. geriden gelmek
Law
trail i. lüzumu muhakeme
Advertising
trail f. (gelecekte yayınlanacak programı televizyon veya radyoda) kısa reklamlarla duyurmak
Technical
trail i. iz
trail f. izlemek
trail f. sürüklemek
trail f. peşi sıra çekip götürmek
Automotive
trail i. iz
trail i. patika
trail f. (tekne, karavan) motorlu taşıtın arkasından çekmek
trail f. sürüklemek
Gastronomy
trail i. iç uzuv
trail i. hayvanın gıda olarak kullanılan iç organları
Astronomy
trail i. meteorun geçici olarak ardında bıraktığı ışıklı çizgi
trail i. gök cisminin görüntüsünü plaka üzerinde hareket ettirerek fotoğrafla üretilen sürekli çizgi
Breeding
trail f. (sürüyü, hayvanı) güderek ilerletmek
Forestry
trail i. kaydırılan bir kütüğün oluşturduğu iz
Geography
trail i. minnesota eyaletinde şehir
Military
trail i. top arabasının mesnedi (yere dayanan kısmı)
trail i. eğik bir tüfek tutma pozisyonu
trail i. hareketli uçaktan atılan bombanın düştüğü noktanın, bomba atış anında uçağın bulunduğu hizaya olan yatay mesafesi
trail f. (tüfeği) sağ kolun hizasında dik bir şekilde taşımak
Sport
trail i. su sporlarında takip edilen rota
trail i. yamaçta kayak için düzenlenmiş parkur
trail f. geride kalmak
trail f. arkada kalmak
trail f. (çim topu oyununda) jack topunu vurup geriye taşımak için hamle yapmak
Card
trail f. el oluşturmadan ve kart almadan oynamak
Art
trail f. (çömleği) sarmaşık benzeri desenle süslemek
Archaic
trail f. hareket eden tekneden su boyunca çizgi çekerek balık tutmak
Engineering
trail i. yönlendirilebilir tekerleğin değme noktası ile döner pim ekseninden zemine çizilen çizgi arasındaki mesafe

"trail" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 290 sonuç

İngilizce Türkçe
General
vapour trail i. uçak izi
pack trail i. kervanların geçtiği patika yol
vapor trail i. uçak izi
meteor trail i. meteor izi
election campaign trail i. seçim kampanyası gezisi
condensation trail i. yoğunlaşma izi
nature trail i. doğa parkuru
campaign trail i. seçim kampanyası gezisi
pulk trail i. kızak izi
trail bike i. arazi motosikleti
trail management system i. iz yönetim sistemi
trail mix i. karışık çerez
trail of thought i. düşünce dizisi
trail of thought i. düşünce zinciri
trail of thought i. düşüncenin devamlılığı
trail of thought i. düşünce silsilesi
trail of thought i. fikir silsilesi
trail of thought i. fikir dizisi
trail of thought i. fikirler dizisi
walking trail i. yürüyüş yolu
hiking trail i. yürüyüş yolu
trail blazing i. ışık ile işaretleme
iditarod trail sled dog race i. köpeklerin çektiği kızaklarla yapılan bir yarış
skid trail i. toprak yol
winding trail i. dolambaçlı patika
trail head i. patika başlangıcı
trail seeker i. izci kızların elde edebildiği dört rütbeden ilki
bridle trail i. at yolu
horse-trail i. at binme yolu
horse-trail i. at patikası
horse-trail i. gezi yolu
be on someone's trail f. birini aramak
blaze a trail f. ağaçların gövdelerinde çentikler açarak yeni bir yolun geçiş yerini işaretlemek
blaze a trail f. yol yapmak (yol olmayan bir yerde)
trail off f. azalmak (ses)
nature trail f. bir bölgenin doğal atraksiyonlarını göstermek üzere söz konusu bölgenin içinden geçen tabelalı yol
be on something's trail f. avın izini takip etmek
be on something's trail f. bir şeyi takip etmek
trail one's coat f. aranmak
be on someone's trail f. birinin izini takip etmek
trail along f. yavaş yavaş yürümek
trail along f. yorgun argın hareket etmek
be on something's trail f. bir şeyi aramak
pick up someone's trail f. takip edilen birinin izini bulmak
blaze a trail f. çığır açmak
blaze a trail f. (yol olmayan bir yerde) yol yapmak
blaze a trail f. bir ilke imza atmak
trail into silence f. sessizliğe bürünmek
trail into silence f. sessizliğe gömülmek
be hot on somebody's trail f. ensesinde olmak
be hard on somebody's trail f. ensesinde olmak
trail one's coat f. belasını aramak
trail along after f. peşine takılmak
trail off f. canlılığını yitirmek
wash away the trail f. (yağmur) izleri silmek
not leave much of a trail f. pek iz bırakmamak
leave a trail f. iz bırakmak
in trail zf. art arda tek sıra halinde
Phrasals
trail someone or something by something f. (belli bir) puan gerisinde olmak/arkasında olmak
trail someone or something by something f. (belli bir) puan altında olmak/arkasından gelmek
trail someone or something by something f. (belli bir) puan farkla (birini) izlemek/takip etmek
trail behind someone f. birinin peşinden gitmek/peşine takılmak
trail away f. canlılığını yitirmek
trail off f. canlılığını yitirmek
trail away f. (sesi) kısılmak
trail off f. (sesi) kısılmak
trail after (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) peşine takılmak
trail after (someone or something) f. (birini/bir şeyi) takip etmek
trail after (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) gerisinden gelmek
trail after (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) gerisinde olmak
trail after (someone or something) f. (birini/bir şeyi) geriden takip etmek
trail after f. peşine takılmak
trail after f. takip etmek
trail after f. gerisinden gelmek
trail after f. gerisinde olmak
trail after f. (geriden takip etmek
trail behind f. takip etmek
trail behind f. peşinden gitmek
trail behind f. arkasından gitmek
trail behind f. peşine takılmak
trail behind f. gerisinden gelmek
trail behind f. gerisinde olmak
trail behind f. (geriden takip etmek
trail by (something) f. (belli bir puan, sayı) gerisinde olmak
trail by (something) f. (belli bir puanla, sayıyla) kaybediyor olmak
trail by (something) f. (belli bir puan, sayı) gerisinden gelmek/takip etmek
trail over (something) f. (bir şeyden) sarkmak/uzanmak
Colloquial
money trail i. (özellikle suç soruşturması sırasında ortaya çıkan) bir dizi bağlantılı finansal işlem ve takas
trail one's coat f. atışmaya çanak tutmak
trail one's coat f. kavgaya çanak tutmak
set up a dummy trail f. sahte izler bırakmak
on the trail of expr. izinde
on the trail of expr. peşinde
Idioms
paper trail i. iz
a paper trail i. iz
paper trail i. dijital ayak izi
a paper trail i. dijital ayak izi
paper trail i. dijital parmak izi
a paper trail i. dijital parmak izi
paper trail i. kişinin takip edilmesini sağlayan fiziksel/dijital iz
paper trail i. resmi/kayıta geçen/kanıt niteliği taşıyan belge
the sawdust trail [dated] [us] i. günahlarından arınma yolu
the sawdust trail [dated] [us] i. ıslah olma yolu
the sawdust trail [dated] [us] i. evanjelist bir vaizin çıktığı/tuttuğu yol
the sawdust trail [dated] [us] i. evanjelist bir vaizin yolculuğunda takip ettiği rota
trail one's coattails f. belasını aramak
trail one's coattails f. zorla kaşınmak
blaze a trail f. başı çekmek
blaze the trail f. başı çekmek
be hot on the trail of something f. bir şeyi bulmak/yakalamak üzere olmak
put someone off the trail f. dikkatini dağıtmak
blaze a trail f. çığır açmak
put someone off the trail f. dikkatini başka yere çekmek
be hot on someone's trail track f. ensesine yapışmak
be hot on someone's trail f. ensesine yapışmak
hit the trail f. gitmek/ayrılmak
be hard on someone's trail f. ensesine yapışmak
throw someone off the trail f. izini kaybettirmek
pick up the trail f. izini bulmak
blaze a trail f. öncülük etmek
blaze the trail f. öncülük etmek
put someone off the trail f. -den vazgeçirmek
hit the sawdust trail [dated] [us] f. bir vaizin uyanış toplantısında hristiyanlığı kabul etmek/hristiyanlığa dönmek
hit the sawdust trail [dated] [us] f. vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
hit the sawdust trail [us] f. bir vaizin uyanış toplantısında günahlarını affettirmek, ıslah olmak veya ruhunu rahatlatmak için hristiyanlığa dönmek/hristiyanlığı kabul etmek
hit the sawdust trail [dated] [us] f. vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
blaze a trail f. çığır açmak
blaze a trail f. bir ilke imza atmak
blaze a trail f. yol açmak
blaze a trail f. öncülük etmek
blaze a trail f. yeni bir girişimi başlatmak
blaze a trail f. yeni bir yol açmak/bulmak
blaze the trail f. çığır açmak
blaze the trail f. bir ilke imza atmak
blaze the trail f. yol açmak
blaze the trail f. öncülük etmek
blaze the trail f. yeni bir girişimi başlatmak
blaze the trail f. yeni bir yol açmak/bulmak
blaze the trail f. patika yapmak
blaze the trail f. ağaçları işaretleyerek yürüyüş yolu/rota oluşturmak
blaze the trail f. başı çekmek
blaze the trail f. çığır açmak
blaze the trail f. öncülük etmek
blaze the trail f. yol açmak
blaze the trail f. yolu açmak
blaze a trail f. patika yapmak
blaze a trail f. ağaçları işaretleyerek yürüyüş yolu/rota oluşturmak
blaze a trail f. başı çekmek
blaze a trail f. çığır açmak
blaze a trail f. öncülük etmek
blaze a trail f. yol açmak
blaze a trail f. yolu açmak
put (one) off the trail f. (birinin) dikkatini başka yere çekmek
put (one) off the trail f. (birinin) dikkatini dağıtmak
put (one) off the trail f. (birini) bir şeyden vazgeçirmek
trail your coat f. aranmak
trail your coat f. belasını aramak
trail your coat f. atışmaya çanak tutmak
trail your coat f. kavgaya çanak tutmak
hot on (one's) trail s. (birinin) ensesinde
hot on (one's) trail s. (birinin) hemen arkasında/peşinde
hot on (one's) trail s. (birini) yakın takipte
hot on (one's) trail s. (birinin) izinde
hot on somebody's/something's tracks/trail s. birinin/bir şeyin ensesinde
hot on somebody's/something's tracks/trail s. birinin/bir şeyin hemen arkasında/peşinde
hot on somebody's/something's tracks/trail s. birini/bir şeyi yakın takipte
hot on somebody's/something's tracks/trail s. birinin/bir şeyin izinde
hot on the trail of (someone or something) s. (birinin/bir şeyin) ensesinde
hot on the trail of (someone or something) s. (birinin/bir şeyin) hemen arkasında/peşinde
hot on the trail of (someone or something) s. (birini/bir şeyi) yakın takipte
hot on the trail of (someone or something) s. (birinin/bir şeyin) izinde
trail goes cold expr. geride hiçbir iz kalmaması
trail goes cold expr. izlerin yok olup gitmesi
on (one's) trail expr. (birinin) ensesinde
on (one's) trail expr. (birinin) hemen arkasında/peşinde
on (one's) trail expr. (birini) yakın takipte
on (one's) trail expr. (birinin) izinde
on the trail of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) izinde
on the trail of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) peşinde
on the trail of (someone or something) expr. (birini/bir şeyi) takipte
blaze a trail yol açmak
blaze the trail yol açmak
Speaking
there's another trail here expr. burada başka bir iz daha var
do we have a trail? expr. bir iz var mı?
Trade/Economic
audit trail i. denetleme yolu
audit trail i. denetim izi
Tourism
overland trail i. abd'nin batısına doğru uzanan çeşitli göç yollarına verilen ad
Technical
trail rope i. çeki halatı
audit trail i. denetleme tarihçesi
security audit trail i. güvenlik denetimi izi
triple trail i. üç yollu iz
Computer
audit trail i. bilgiişlem denetim tarihçesi
audit trail i. denetim tarihçesi
audit trail i. denetim geçmişi
audit trail i. denetleme izi
audit trail i. denetleme yolu
audit trail i. denetim izi
pointer trail i. gösterge izi
pointer trail i. işaretçi izi
audit trail i. denetim izi
Informatics
audit trail i. denetleme izi
activity trail i. işlem izi
Automotive
trail rope i. çeki halatı
jeep trail i. cip yolu
trail braking i. dönemeç içi frenleme
mechanical trail i. kaster uzunluğu
pneumatic trail i. pnömatik iz
rubicon trail i. rubikon yolu
Railway
trail car i. tramvay hattı üzerinde başka bir araba tarafından çekilen araba
Aeronautic
aerodynamic trail i. aerodinamik iz
dissipation trail i. dağılım izi
exhaust trail i. egzoz gazı izi
engine exhaust trail i. motor egzoz hızı
vapor trail i. uçağın arkasında bıraktığı iz
vapour trail i. uçağın arkasında bıraktığı iz
condensation trail i. uçak izi
condensation trail i. uçağın arkasında bıraktığı iz
Marine
trail boards i. gemi başı süsünün yanındaki mahmuzun her iki yanındaki oyma tahtalar
trail net i. bir teknenin arkasından çekilen ağ
trail knee i. tekne gövdesini sertleştirmekte kullanılan paraçol
trail oars f. küreklerin teknenin yanında su içinde yüzmesine izin vermek
Medical
trail-making test i. iz sürme testi
Psychology
color trail test i. renk izleme testi
Biology
scent trail i. koku izi
Astronomy
meteor trail i. meteor izi
Breeding
cattle trail i. sığırların pazara doğru sürüldüğü patika yol
trail boss i. çoban
trail cutter i. başıboş hayvanları aramak için sığır sürüsünü yarıp geçen sığır çobanı
trail herd i. otlatmaya uygun sığır sürüsü
trail man i. sığır güden atlı çoban
Forestry
skidding trail i. kaydırılan bir kütüğün oluşturduğu iz
trail teamster i. tomrukları at ile çeken ormancı
History
trail of tears i. choctaw, creek, chickasaw, cherokee ve seminole halklarının anavatanlarından zorla sürülmeleri
trail of tears i. gözyaşı yolu
chisholm trail i. abd'de eski bir sığır yolu
santa fe trail i. missouri'den new mexico'ya uzanan ilk tren yolu
Environment
fire trail [australia] i. yangın sahasına erişim sağlayan temizlenmiş yol
Geography
appalachian trail i. appalaş dağları boyunca uzanan bir yürüyüş parkuru
indian trail i. north carolina eyaletinde şehir
trail creek i. indiana eyaletinde yerleşim yeri
indian trail i. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
mountain trail i. dağlık araziden geçen yol
ho chi minh trail i. ho chi minh ikmal yolu
oregon trail i. oregon yolu
Meteorology
vapor trail i. buhar izi
dissipation trail i. dağılma izi
condensation trail i. yoğunlaşma izi
Military
trail arms i. eğik bir tüfek tutma pozisyonu
trail formation i. tüm uçakların tek sırada olduğu oluşum
trail arms i. askeri tatbikat sırasında bir tüfek tutma şekli
trail handspike i. top manivelası
trail handspike i. top arabasının mesnedini hareket ettirmekte kullanılan uzun ve kalın manivela
trail plank i. top arabasının ahşaptan yapılmış mesnedi
trail sight i. hareket halindeki bir uçak ile bu uçaktan atılan bombanın düşme noktası arasındaki görüş hattı
trail spade i. sahra topunun mesnedinin altındaki metal mahmuz, çatal veya plaka
trail team i. arkadaki tim
trail team i. artçı
trail party i. artçı kısmı
simple box trail i. basit tek kollu kundak
trail officer i. bakım ve artçı subayı
tubular box trail i. boru kundak
split trail i. çatal kundak
modified box trail i. değiştirilmiş tek kollu kundak
modified box trail i. değiştirilmiş sandık kundak
trail angle i. gerileme açısı
trail breaking i. iz açma
concealing the trail i. izin gizlenmesi
trail support i. kuyruk takozu
right trail i. sağ kundak kolu
box trail i. sandık kundak
left trail i. sol kundak kolu
box trail i. tek kollu kundak
trail ferry i. uçurma nakliye takımı
trail bridge i. uçurma nakliye takımı
trail a pike f. askerlik hizmeti yapmak
at trail expr. tüfek kes! komutu
Sport
trail bike i. arazi bisikleti
trail riding i. engebeli bir arazi boyunca (motosiklet, bisiklet) sürme
trail running i. patika koşusu
trail riding i. engebeli arazide bisiklet sürme
trail biking i. engebeli arazide bisiklet sürme
ski trail i. kayak pisti
Slang
happy trail i. göbeğin altından cinsel organın üstüne uzanan tüyler
British Slang
snail-trail i. cinsel organın üstünden göbeğe kadar ince bir çizgi olarak uzanan tüyler
Star Wars
elarian trail i. elarian izi
frostlined trail i. ayazizli iz
highland trail i. yüksekalan izi
northern trail i. kuzey izi
overgrown trail i. kaplanmış iz
southern trail i. güney izi