Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
trail
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"trail"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 82 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
trail
i.
iz
General
2
Genel
trail
i.
bir kimsenin ardında bıraktığı izler
3
Genel
trail
i.
izler (bir kimsenin ardında bıraktığı)
4
Genel
trail
i.
yol
5
Genel
trail
i.
patika
6
Genel
trail
i.
keçiyolu
7
Genel
trail
i.
kar arabaları için işaretlenmiş rota ya da kayak pisti
8
Genel
trail
i.
kuyruk (elbise vb)
9
Genel
trail
i.
koku
10
Genel
trail
i.
kuyruk
11
Genel
trail
i.
gevşek biçimde asılı olan şey
12
Genel
trail
i.
geride bırakılan şeyler
13
Genel
trail
i.
ordu (birini takip eden insan yığını)
14
Genel
trail
i.
karayolu rotası
15
Genel
trail
i.
olaylar silsilesi
16
Genel
trail
i.
akıbet
17
Genel
trail
i.
tur
18
Genel
trail
i.
bir dizi
19
Genel
trail
i.
olaylar zinciri
20
Genel
trail
f.
takip etmek
21
Genel
trail
f.
gelişigüzel uzanıp gitmek
22
Genel
trail
f.
uzanmak
23
Genel
trail
f.
peşinden sürüklemek
24
Genel
trail
f.
iz sürmek
25
Genel
trail
f.
incecik tütmek
26
Genel
trail
f.
süzülmek
27
Genel
trail
f.
kaşınmak
28
Genel
trail
f.
sürümek (hafif şeyleri)
29
Genel
trail
f.
sürüklenmek
30
Genel
trail
f.
sürünmek
31
Genel
trail
f.
gerisinde olmak (başkalarının)
32
Genel
trail
f.
yerde uzamak (bitki)
33
Genel
trail
f.
yavaşça gezdirmek
34
Genel
trail
f.
düşmek
35
Genel
trail
f.
sarkmak
36
Genel
trail
f.
izini sürmek
37
Genel
trail
f.
izlemek
38
Genel
trail
f.
gerisine düşmek
39
Genel
trail
f.
zorla yürümek
40
Genel
trail
f.
yorgun argın yürümek
41
Genel
trail
f.
azalmak
42
Genel
trail
f.
kesilmek
43
Genel
trail
f.
yükselmek
44
Genel
trail
f.
peşine takılmak
45
Genel
trail
f.
yoldan sapmak
46
Genel
trail
f.
dağılarak gitmek
47
Genel
trail
f.
amaçtan sapmak
48
Genel
trail
f.
önemini kaybetmek
49
Genel
trail
f.
yavaş yavaş tükenmek
50
Genel
trail
f.
karavan/römorkla seyahat etmek
51
Genel
trail
f.
geri kalmak
52
Genel
trail
f.
geriden gelmek
Law
53
Hukuk
trail
i.
lüzumu muhakeme
Advertising
54
Reklam
trail
f.
(gelecekte yayınlanacak programı televizyon veya radyoda) kısa reklamlarla duyurmak
Technical
55
Teknik
trail
i.
iz
56
Teknik
trail
f.
izlemek
57
Teknik
trail
f.
sürüklemek
58
Teknik
trail
f.
peşi sıra çekip götürmek
Automotive
59
Otomotiv
trail
i.
iz
60
Otomotiv
trail
i.
patika
61
Otomotiv
trail
f.
(tekne, karavan) motorlu taşıtın arkasından çekmek
62
Otomotiv
trail
f.
sürüklemek
Gastronomy
63
Mutfak
trail
i.
iç uzuv
64
Mutfak
trail
i.
hayvanın gıda olarak kullanılan iç organları
Astronomy
65
Gökbilim
trail
i.
meteorun geçici olarak ardında bıraktığı ışıklı çizgi
66
Gökbilim
trail
i.
gök cisminin görüntüsünü plaka üzerinde hareket ettirerek fotoğrafla üretilen sürekli çizgi
Breeding
67
Hayvancılık
trail
f.
(sürüyü, hayvanı) güderek ilerletmek
Forestry
68
Ormancılık
trail
i.
kaydırılan bir kütüğün oluşturduğu iz
Geography
69
Coğrafya
trail
i.
minnesota eyaletinde şehir
Military
70
Askeri
trail
i.
top arabasının mesnedi (yere dayanan kısmı)
71
Askeri
trail
i.
eğik bir tüfek tutma pozisyonu
72
Askeri
trail
i.
hareketli uçaktan atılan bombanın düştüğü noktanın, bomba atış anında uçağın bulunduğu hizaya olan yatay mesafesi
73
Askeri
trail
f.
(tüfeği) sağ kolun hizasında dik bir şekilde taşımak
Sport
74
Spor
trail
i.
su sporlarında takip edilen rota
75
Spor
trail
i.
yamaçta kayak için düzenlenmiş parkur
76
Spor
trail
f.
geride kalmak
77
Spor
trail
f.
arkada kalmak
78
Spor
trail
f.
(çim topu oyununda) jack topunu vurup geriye taşımak için hamle yapmak
Card
79
İskambil
trail
f.
el oluşturmadan ve kart almadan oynamak
Art
80
Sanat
trail
f.
(çömleği) sarmaşık benzeri desenle süslemek
Archaic
81
Eski Kullanım
trail
f.
hareket eden tekneden su boyunca çizgi çekerek balık tutmak
Engineering
82
Engineering
trail
i.
yönlendirilebilir tekerleğin değme noktası ile döner pim ekseninden zemine çizilen çizgi arasındaki mesafe
"trail"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 290 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
vapour trail
i.
uçak izi
2
Genel
pack trail
i.
kervanların geçtiği patika yol
3
Genel
vapor trail
i.
uçak izi
4
Genel
meteor trail
i.
meteor izi
5
Genel
election campaign trail
i.
seçim kampanyası gezisi
6
Genel
condensation trail
i.
yoğunlaşma izi
7
Genel
nature trail
i.
doğa parkuru
8
Genel
campaign trail
i.
seçim kampanyası gezisi
9
Genel
pulk trail
i.
kızak izi
10
Genel
trail bike
i.
arazi motosikleti
11
Genel
trail management system
i.
iz yönetim sistemi
12
Genel
trail mix
i.
karışık çerez
13
Genel
trail of thought
i.
düşünce dizisi
14
Genel
trail of thought
i.
düşünce zinciri
15
Genel
trail of thought
i.
düşüncenin devamlılığı
16
Genel
trail of thought
i.
düşünce silsilesi
17
Genel
trail of thought
i.
fikir silsilesi
18
Genel
trail of thought
i.
fikir dizisi
19
Genel
trail of thought
i.
fikirler dizisi
20
Genel
walking trail
i.
yürüyüş yolu
21
Genel
hiking trail
i.
yürüyüş yolu
22
Genel
trail blazing
i.
ışık ile işaretleme
23
Genel
iditarod trail sled dog race
i.
köpeklerin çektiği kızaklarla yapılan bir yarış
24
Genel
skid trail
i.
toprak yol
25
Genel
winding trail
i.
dolambaçlı patika
26
Genel
trail head
i.
patika başlangıcı
27
Genel
trail seeker
i.
izci kızların elde edebildiği dört rütbeden ilki
28
Genel
bridle trail
i.
at yolu
29
Genel
horse-trail
i.
at binme yolu
30
Genel
horse-trail
i.
at patikası
31
Genel
horse-trail
i.
gezi yolu
32
Genel
be on someone's trail
f.
birini aramak
33
Genel
blaze a trail
f.
ağaçların gövdelerinde çentikler açarak yeni bir yolun geçiş yerini işaretlemek
34
Genel
blaze a trail
f.
yol yapmak (yol olmayan bir yerde)
35
Genel
trail off
f.
azalmak (ses)
36
Genel
nature trail
f.
bir bölgenin doğal atraksiyonlarını göstermek üzere söz konusu bölgenin içinden geçen tabelalı yol
37
Genel
be on something's trail
f.
avın izini takip etmek
38
Genel
be on something's trail
f.
bir şeyi takip etmek
39
Genel
trail one's coat
f.
aranmak
40
Genel
be on someone's trail
f.
birinin izini takip etmek
41
Genel
trail along
f.
yavaş yavaş yürümek
42
Genel
trail along
f.
yorgun argın hareket etmek
43
Genel
be on something's trail
f.
bir şeyi aramak
44
Genel
pick up someone's trail
f.
takip edilen birinin izini bulmak
45
Genel
blaze a trail
f.
çığır açmak
46
Genel
blaze a trail
f.
(yol olmayan bir yerde) yol yapmak
47
Genel
blaze a trail
f.
bir ilke imza atmak
48
Genel
trail into silence
f.
sessizliğe bürünmek
49
Genel
trail into silence
f.
sessizliğe gömülmek
50
Genel
be hot on somebody's trail
f.
ensesinde olmak
51
Genel
be hard on somebody's trail
f.
ensesinde olmak
52
Genel
trail one's coat
f.
belasını aramak
53
Genel
trail along after
f.
peşine takılmak
54
Genel
trail off
f.
canlılığını yitirmek
55
Genel
wash away the trail
f.
(yağmur) izleri silmek
56
Genel
not leave much of a trail
f.
pek iz bırakmamak
57
Genel
leave a trail
f.
iz bırakmak
58
Genel
in trail
zf.
art arda tek sıra halinde
Phrasals
59
Öbek Fiiller
trail someone or something by something
f.
(belli bir) puan gerisinde olmak/arkasında olmak
60
Öbek Fiiller
trail someone or something by something
f.
(belli bir) puan altında olmak/arkasından gelmek
61
Öbek Fiiller
trail someone or something by something
f.
(belli bir) puan farkla (birini) izlemek/takip etmek
62
Öbek Fiiller
trail behind someone
f.
birinin peşinden gitmek/peşine takılmak
63
Öbek Fiiller
trail away
f.
canlılığını yitirmek
64
Öbek Fiiller
trail off
f.
canlılığını yitirmek
65
Öbek Fiiller
trail away
f.
(sesi) kısılmak
66
Öbek Fiiller
trail off
f.
(sesi) kısılmak
67
Öbek Fiiller
trail after (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) peşine takılmak
68
Öbek Fiiller
trail after (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) takip etmek
69
Öbek Fiiller
trail after (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) gerisinden gelmek
70
Öbek Fiiller
trail after (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) gerisinde olmak
71
Öbek Fiiller
trail after (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) geriden takip etmek
72
Öbek Fiiller
trail after
f.
peşine takılmak
73
Öbek Fiiller
trail after
f.
takip etmek
74
Öbek Fiiller
trail after
f.
gerisinden gelmek
75
Öbek Fiiller
trail after
f.
gerisinde olmak
76
Öbek Fiiller
trail after
f.
(geriden takip etmek
77
Öbek Fiiller
trail behind
f.
takip etmek
78
Öbek Fiiller
trail behind
f.
peşinden gitmek
79
Öbek Fiiller
trail behind
f.
arkasından gitmek
80
Öbek Fiiller
trail behind
f.
peşine takılmak
81
Öbek Fiiller
trail behind
f.
gerisinden gelmek
82
Öbek Fiiller
trail behind
f.
gerisinde olmak
83
Öbek Fiiller
trail behind
f.
(geriden takip etmek
84
Öbek Fiiller
trail by (something)
f.
(belli bir puan, sayı) gerisinde olmak
85
Öbek Fiiller
trail by (something)
f.
(belli bir puanla, sayıyla) kaybediyor olmak
86
Öbek Fiiller
trail by (something)
f.
(belli bir puan, sayı) gerisinden gelmek/takip etmek
87
Öbek Fiiller
trail over (something)
f.
(bir şeyden) sarkmak/uzanmak
Colloquial
88
Konuşma Dili
money trail
i.
(özellikle suç soruşturması sırasında ortaya çıkan) bir dizi bağlantılı finansal işlem ve takas
89
Konuşma Dili
trail one's coat
f.
atışmaya çanak tutmak
90
Konuşma Dili
trail one's coat
f.
kavgaya çanak tutmak
91
Konuşma Dili
set up a dummy trail
f.
sahte izler bırakmak
92
Konuşma Dili
on the trail of
expr.
izinde
93
Konuşma Dili
on the trail of
expr.
peşinde
Idioms
94
Deyim
paper trail
i.
iz
95
Deyim
a paper trail
i.
iz
96
Deyim
paper trail
i.
dijital ayak izi
97
Deyim
a paper trail
i.
dijital ayak izi
98
Deyim
paper trail
i.
dijital parmak izi
99
Deyim
a paper trail
i.
dijital parmak izi
100
Deyim
paper trail
i.
kişinin takip edilmesini sağlayan fiziksel/dijital iz
101
Deyim
paper trail
i.
resmi/kayıta geçen/kanıt niteliği taşıyan belge
102
Deyim
the sawdust trail [dated] [us]
i.
günahlarından arınma yolu
103
Deyim
the sawdust trail [dated] [us]
i.
ıslah olma yolu
104
Deyim
the sawdust trail [dated] [us]
i.
evanjelist bir vaizin çıktığı/tuttuğu yol
105
Deyim
the sawdust trail [dated] [us]
i.
evanjelist bir vaizin yolculuğunda takip ettiği rota
106
Deyim
trail one's coattails
f.
belasını aramak
107
Deyim
trail one's coattails
f.
zorla kaşınmak
108
Deyim
blaze a trail
f.
başı çekmek
109
Deyim
blaze the trail
f.
başı çekmek
110
Deyim
be hot on the trail of something
f.
bir şeyi bulmak/yakalamak üzere olmak
111
Deyim
put someone off the trail
f.
dikkatini dağıtmak
112
Deyim
blaze a trail
f.
çığır açmak
113
Deyim
put someone off the trail
f.
dikkatini başka yere çekmek
114
Deyim
be hot on someone's trail track
f.
ensesine yapışmak
115
Deyim
be hot on someone's trail
f.
ensesine yapışmak
116
Deyim
hit the trail
f.
gitmek/ayrılmak
117
Deyim
be hard on someone's trail
f.
ensesine yapışmak
118
Deyim
throw someone off the trail
f.
izini kaybettirmek
119
Deyim
pick up the trail
f.
izini bulmak
120
Deyim
blaze a trail
f.
öncülük etmek
121
Deyim
blaze the trail
f.
öncülük etmek
122
Deyim
put someone off the trail
f.
-den vazgeçirmek
123
Deyim
hit the sawdust trail [dated] [us]
f.
bir vaizin uyanış toplantısında hristiyanlığı kabul etmek/hristiyanlığa dönmek
124
Deyim
hit the sawdust trail [dated] [us]
f.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
125
Deyim
hit the sawdust trail [us]
f.
bir vaizin uyanış toplantısında günahlarını affettirmek, ıslah olmak veya ruhunu rahatlatmak için hristiyanlığa dönmek/hristiyanlığı kabul etmek
126
Deyim
hit the sawdust trail [dated] [us]
f.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
127
Deyim
blaze a trail
f.
çığır açmak
128
Deyim
blaze a trail
f.
bir ilke imza atmak
129
Deyim
blaze a trail
f.
yol açmak
130
Deyim
blaze a trail
f.
öncülük etmek
131
Deyim
blaze a trail
f.
yeni bir girişimi başlatmak
132
Deyim
blaze a trail
f.
yeni bir yol açmak/bulmak
133
Deyim
blaze the trail
f.
çığır açmak
134
Deyim
blaze the trail
f.
bir ilke imza atmak
135
Deyim
blaze the trail
f.
yol açmak
136
Deyim
blaze the trail
f.
öncülük etmek
137
Deyim
blaze the trail
f.
yeni bir girişimi başlatmak
138
Deyim
blaze the trail
f.
yeni bir yol açmak/bulmak
139
Deyim
blaze the trail
f.
patika yapmak
140
Deyim
blaze the trail
f.
ağaçları işaretleyerek yürüyüş yolu/rota oluşturmak
141
Deyim
blaze the trail
f.
başı çekmek
142
Deyim
blaze the trail
f.
çığır açmak
143
Deyim
blaze the trail
f.
öncülük etmek
144
Deyim
blaze the trail
f.
yol açmak
145
Deyim
blaze the trail
f.
yolu açmak
146
Deyim
blaze a trail
f.
patika yapmak
147
Deyim
blaze a trail
f.
ağaçları işaretleyerek yürüyüş yolu/rota oluşturmak
148
Deyim
blaze a trail
f.
başı çekmek
149
Deyim
blaze a trail
f.
çığır açmak
150
Deyim
blaze a trail
f.
öncülük etmek
151
Deyim
blaze a trail
f.
yol açmak
152
Deyim
blaze a trail
f.
yolu açmak
153
Deyim
put (one) off the trail
f.
(birinin) dikkatini başka yere çekmek
154
Deyim
put (one) off the trail
f.
(birinin) dikkatini dağıtmak
155
Deyim
put (one) off the trail
f.
(birini) bir şeyden vazgeçirmek
156
Deyim
trail your coat
f.
aranmak
157
Deyim
trail your coat
f.
belasını aramak
158
Deyim
trail your coat
f.
atışmaya çanak tutmak
159
Deyim
trail your coat
f.
kavgaya çanak tutmak
160
Deyim
hot on (one's) trail
s.
(birinin) ensesinde
161
Deyim
hot on (one's) trail
s.
(birinin) hemen arkasında/peşinde
162
Deyim
hot on (one's) trail
s.
(birini) yakın takipte
163
Deyim
hot on (one's) trail
s.
(birinin) izinde
164
Deyim
hot on somebody's/something's tracks/trail
s.
birinin/bir şeyin ensesinde
165
Deyim
hot on somebody's/something's tracks/trail
s.
birinin/bir şeyin hemen arkasında/peşinde
166
Deyim
hot on somebody's/something's tracks/trail
s.
birini/bir şeyi yakın takipte
167
Deyim
hot on somebody's/something's tracks/trail
s.
birinin/bir şeyin izinde
168
Deyim
hot on the trail of (someone or something)
s.
(birinin/bir şeyin) ensesinde
169
Deyim
hot on the trail of (someone or something)
s.
(birinin/bir şeyin) hemen arkasında/peşinde
170
Deyim
hot on the trail of (someone or something)
s.
(birini/bir şeyi) yakın takipte
171
Deyim
hot on the trail of (someone or something)
s.
(birinin/bir şeyin) izinde
172
Deyim
trail goes cold
expr.
geride hiçbir iz kalmaması
173
Deyim
trail goes cold
expr.
izlerin yok olup gitmesi
174
Deyim
on (one's) trail
expr.
(birinin) ensesinde
175
Deyim
on (one's) trail
expr.
(birinin) hemen arkasında/peşinde
176
Deyim
on (one's) trail
expr.
(birini) yakın takipte
177
Deyim
on (one's) trail
expr.
(birinin) izinde
178
Deyim
on the trail of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) izinde
179
Deyim
on the trail of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) peşinde
180
Deyim
on the trail of (someone or something)
expr.
(birini/bir şeyi) takipte
181
Deyim
blaze a trail
yol açmak
182
Deyim
blaze the trail
yol açmak
Speaking
183
Konuşma
there's another trail here
expr.
burada başka bir iz daha var
184
Konuşma
do we have a trail?
expr.
bir iz var mı?
Trade/Economic
185
Ticaret/Ekonomi
audit trail
i.
denetleme yolu
186
Ticaret/Ekonomi
audit trail
i.
denetim izi
Tourism
187
Turizm
overland trail
i.
abd'nin batısına doğru uzanan çeşitli göç yollarına verilen ad
Technical
188
Teknik
trail rope
i.
çeki halatı
189
Teknik
audit trail
i.
denetleme tarihçesi
190
Teknik
security audit trail
i.
güvenlik denetimi izi
191
Teknik
triple trail
i.
üç yollu iz
Computer
192
Bilgisayar
audit trail
i.
bilgiişlem denetim tarihçesi
193
Bilgisayar
audit trail
i.
denetim tarihçesi
194
Bilgisayar
audit trail
i.
denetim geçmişi
195
Bilgisayar
audit trail
i.
denetleme izi
196
Bilgisayar
audit trail
i.
denetleme yolu
197
Bilgisayar
audit trail
i.
denetim izi
198
Bilgisayar
pointer trail
i.
gösterge izi
199
Bilgisayar
pointer trail
i.
işaretçi izi
200
Bilgisayar
audit trail
i.
denetim izi
Informatics
201
Bilişim
audit trail
i.
denetleme izi
202
Bilişim
activity trail
i.
işlem izi
Automotive
203
Otomotiv
trail rope
i.
çeki halatı
204
Otomotiv
jeep trail
i.
cip yolu
205
Otomotiv
trail braking
i.
dönemeç içi frenleme
206
Otomotiv
mechanical trail
i.
kaster uzunluğu
207
Otomotiv
pneumatic trail
i.
pnömatik iz
208
Otomotiv
rubicon trail
i.
rubikon yolu
Railway
209
Demiryolu
trail car
i.
tramvay hattı üzerinde başka bir araba tarafından çekilen araba
Aeronautic
210
Havacılık
aerodynamic trail
i.
aerodinamik iz
211
Havacılık
dissipation trail
i.
dağılım izi
212
Havacılık
exhaust trail
i.
egzoz gazı izi
213
Havacılık
engine exhaust trail
i.
motor egzoz hızı
214
Havacılık
vapor trail
i.
uçağın arkasında bıraktığı iz
215
Havacılık
vapour trail
i.
uçağın arkasında bıraktığı iz
216
Havacılık
condensation trail
i.
uçak izi
217
Havacılık
condensation trail
i.
uçağın arkasında bıraktığı iz
Marine
218
Denizcilik
trail boards
i.
gemi başı süsünün yanındaki mahmuzun her iki yanındaki oyma tahtalar
219
Denizcilik
trail net
i.
bir teknenin arkasından çekilen ağ
220
Denizcilik
trail knee
i.
tekne gövdesini sertleştirmekte kullanılan paraçol
221
Denizcilik
trail oars
f.
küreklerin teknenin yanında su içinde yüzmesine izin vermek
Medical
222
Medikal
trail-making test
i.
iz sürme testi
Psychology
223
Psikoloji
color trail test
i.
renk izleme testi
Biology
224
Biyoloji
scent trail
i.
koku izi
Astronomy
225
Gökbilim
meteor trail
i.
meteor izi
Breeding
226
Hayvancılık
cattle trail
i.
sığırların pazara doğru sürüldüğü patika yol
227
Hayvancılık
trail boss
i.
çoban
228
Hayvancılık
trail cutter
i.
başıboş hayvanları aramak için sığır sürüsünü yarıp geçen sığır çobanı
229
Hayvancılık
trail herd
i.
otlatmaya uygun sığır sürüsü
230
Hayvancılık
trail man
i.
sığır güden atlı çoban
Forestry
231
Ormancılık
skidding trail
i.
kaydırılan bir kütüğün oluşturduğu iz
232
Ormancılık
trail teamster
i.
tomrukları at ile çeken ormancı
History
233
Tarih
trail of tears
i.
choctaw, creek, chickasaw, cherokee ve seminole halklarının anavatanlarından zorla sürülmeleri
234
Tarih
trail of tears
i.
gözyaşı yolu
235
Tarih
chisholm trail
i.
abd'de eski bir sığır yolu
236
Tarih
santa fe trail
i.
missouri'den new mexico'ya uzanan ilk tren yolu
Environment
237
Çevre
fire trail [australia]
i.
yangın sahasına erişim sağlayan temizlenmiş yol
Geography
238
Coğrafya
appalachian trail
i.
appalaş dağları boyunca uzanan bir yürüyüş parkuru
239
Coğrafya
indian trail
i.
north carolina eyaletinde şehir
240
Coğrafya
trail creek
i.
indiana eyaletinde yerleşim yeri
241
Coğrafya
indian trail
i.
north carolina eyaletinde yerleşim yeri
242
Coğrafya
mountain trail
i.
dağlık araziden geçen yol
243
Coğrafya
ho chi minh trail
i.
ho chi minh ikmal yolu
244
Coğrafya
oregon trail
i.
oregon yolu
Meteorology
245
Meteoroloji
vapor trail
i.
buhar izi
246
Meteoroloji
dissipation trail
i.
dağılma izi
247
Meteoroloji
condensation trail
i.
yoğunlaşma izi
Military
248
Askeri
trail arms
i.
eğik bir tüfek tutma pozisyonu
249
Askeri
trail formation
i.
tüm uçakların tek sırada olduğu oluşum
250
Askeri
trail arms
i.
askeri tatbikat sırasında bir tüfek tutma şekli
251
Askeri
trail handspike
i.
top manivelası
252
Askeri
trail handspike
i.
top arabasının mesnedini hareket ettirmekte kullanılan uzun ve kalın manivela
253
Askeri
trail plank
i.
top arabasının ahşaptan yapılmış mesnedi
254
Askeri
trail sight
i.
hareket halindeki bir uçak ile bu uçaktan atılan bombanın düşme noktası arasındaki görüş hattı
255
Askeri
trail spade
i.
sahra topunun mesnedinin altındaki metal mahmuz, çatal veya plaka
256
Askeri
trail team
i.
arkadaki tim
257
Askeri
trail team
i.
artçı
258
Askeri
trail party
i.
artçı kısmı
259
Askeri
simple box trail
i.
basit tek kollu kundak
260
Askeri
trail officer
i.
bakım ve artçı subayı
261
Askeri
tubular box trail
i.
boru kundak
262
Askeri
split trail
i.
çatal kundak
263
Askeri
modified box trail
i.
değiştirilmiş tek kollu kundak
264
Askeri
modified box trail
i.
değiştirilmiş sandık kundak
265
Askeri
trail angle
i.
gerileme açısı
266
Askeri
trail breaking
i.
iz açma
267
Askeri
concealing the trail
i.
izin gizlenmesi
268
Askeri
trail support
i.
kuyruk takozu
269
Askeri
right trail
i.
sağ kundak kolu
270
Askeri
box trail
i.
sandık kundak
271
Askeri
left trail
i.
sol kundak kolu
272
Askeri
box trail
i.
tek kollu kundak
273
Askeri
trail ferry
i.
uçurma nakliye takımı
274
Askeri
trail bridge
i.
uçurma nakliye takımı
275
Askeri
trail a pike
f.
askerlik hizmeti yapmak
276
Askeri
at trail
expr.
tüfek kes! komutu
Sport
277
Spor
trail bike
i.
arazi bisikleti
278
Spor
trail riding
i.
engebeli bir arazi boyunca (motosiklet, bisiklet) sürme
279
Spor
trail running
i.
patika koşusu
280
Spor
trail riding
i.
engebeli arazide bisiklet sürme
281
Spor
trail biking
i.
engebeli arazide bisiklet sürme
282
Spor
ski trail
i.
kayak pisti
Slang
283
Argo
happy trail
i.
göbeğin altından cinsel organın üstüne uzanan tüyler
British Slang
284
İngiliz Argosu
snail-trail
i.
cinsel organın üstünden göbeğe kadar ince bir çizgi olarak uzanan tüyler
Star Wars
285
Star Wars
elarian trail
i.
elarian izi
286
Star Wars
frostlined trail
i.
ayazizli iz
287
Star Wars
highland trail
i.
yüksekalan izi
288
Star Wars
northern trail
i.
kuzey izi
289
Star Wars
overgrown trail
i.
kaplanmış iz
290
Star Wars
southern trail
i.
güney izi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of trail
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy