koşmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

koşmak



Bedeutungen von dem Begriff "koşmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
koşmak run v.
General
koşmak career v.
koşmak scurry v.
koşmak scamper v.
koşmak scour v.
koşmak hurry v.
koşmak course v.
koşmak trot v.
koşmak put v.
koşmak race about v.
koşmak race v.
koşmak go in haste v.
koşmak shin v.
koşmak leg it v.
koşmak clip v.
koşmak pelt v.
koşmak yoke v.
koşmak put to work v.
koşmak scamper about v.
koşmak leg v.
koşmak harness v.
koşmak run v.
koşmak rush v.
koşmak ren [obsolete] v.
koşmak jag v.
koşmak hop v.
koşmak renne v.
koşmak heel v.
koşmak curry [obsolete] v.
koşmak fog v.
koşmak scuffle v.
koşmak skirr v.
koşmak scur v.
koşmak sprent [dialect] v.
koşmak sprunt [dialect] [uk] v.
Phrasals
koşmak barrel toward v.
Technical
koşmak run v.
koşmak rush v.
Sport
koşmak run v.
Baseball
koşmak tig v.

Bedeutungen, die der Begriff "koşmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 461 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
hızla koşmak dash v.
şart koşmak stipulate v.
peşinde koşmak pursue v.
General
yardıma koşmak rush to help n.
koşmak (atı) hitch up to v.
dışarı koşmak run out v.
fırlayıp bir yere doğru koşmak make a bolt for v.
zora koşmak raise difficulties v.
rahvan koşmak amble v.
şart koşmak lay down as a condition v.
boyunduruğa koşmak yoke v.
yıldırım gibi koşmak streak v.
çamurlu suda koşmak slop v.
hayvanı bir boyundurukla bir araca koşmak yoke to v.
tam hızla koşmak sprint v.
öteye beriye koşmak run about v.
yavaş koşmak jog v.
yardıma koşmak succour v.
birini zora koşmak put someone to the test v.
av peşinden koşmak course v.
arkasından koşmak run after v.
yardımına koşmak succor v.
eğlence peşinde koşmak galavant v.
yardımına koşmak come to somebody's rescue v.
hızlı koşmak run hard v.
hızla koşmak sprint v.
çift koşmak harness to the plough v.
arabaya koşmak hitch the horses to a carriage v.
hızla koşmak scamp v.
yardımına koşmak bat for v.
çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak crash v.
eğlence peşinde koşmak gad about v.
arabaya koşmak hitch v.
dörtnala koşmak gallop v.
yardımına koşmak rally to v.
at koşmak horse v.
rahat koşmak lope v.
peşinde koşmak ghost v.
hızlı koşmak sprint v.
uzun ve rahat adımlarla koşmak lope v.
aynı boyunduruğa koşmak yoke with v.
birini işe koşmak press someone into service v.
eğlence peşinde koşmak gad v.
öküzleri sabana koşmak harness to v.
kadın peşinde koşmak womanize v.
şart koşmak lay down v.
yardımına koşmak succour v.
eğlence peşinde koşmak gallivant v.
atı koşmak harness v.
eve koşmak make for home v.
yavaş tempoda koşmak jog v.
birini işe koşmak set someone to work v.
peşinde koşmak fish for v.
peşinden koşmak run after v.
atı arabaya koşmak harness to v.
peşinde koşmak search after v.
önden koşmak outrun v.
kadın peşinde koşmak run after women v.
kadın peşinde koşmak cruise v.
peşinde koşmak seek v.
arabaya koşmak span v.
yardımına koşmak rally v.
şart koşmak condition v.
şart koşmak provide v.
daha hızlı koşmak outrun v.
peşinde koşmak go after v.
hafif adımlarla koşmak trip v.
peşinde koşmak run after v.
alabildiğine koşmak run at full speed v.
kadın peşinde koşmak philander v.
aceleyle koşmak scuddle v.
ağır ağır koşmak jog v.
yardımına koşmak come to somebody's aid v.
zora koşmak make things difficult (for somebody) v.
karı kız peşinde koşmak philander v.
şart koşmak lay/impose conditions v.
şart koşmak set conditions v.
şart koşmak lay down conditions v.
(atı) koşmak harness v.
dörtnala koşmak run at full gallop v.
dört nala koşmak run at full gallop v.
dört nala koşmak gallop v.
şart koşmak lay (something) down as a condition v.
peşinden koşmak go after v.
-den daha hızlı koşmak outrun v.
-in bir kenarından öbür kenarına koşmak run across v.
yavaş yavaş koşmak jog v.
şart koşmak stipulate conditions v.
rekora koşmak run towards record v.
rekora koşmak rush towards record v.
rekora koşmak march towards record v.
rekora koşmak move towards record v.
yardımına koşmak come to someone's rescue v.
yardımına koşmak lend a hand to v.
yardımına koşmak lend a helping hand to v.
bir şeyi şart koşmak subject to a condition v.
yardımına koşmak come to the aid of v.
hayal peşinden koşmak run after a dream v.
hayal peşinden koşmak go after a dream v.
hızlı koşmak run fast v.
çok koşmak run so much v.
kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak run through the woods out of control v.
maraton koşmak run a marathon v.
yolun sonuna kadar koşmak run to the end of the road v.
para peşinde koşmak chase for money v.
arabaya geri koşmak run back to the car v.
geri arabaya koşmak run back to the car v.
yavaş tempoda koşmak run at a slow pace v.
koşu bandı vb gibi aletler üzerinde koşmak run in place v.
kadın peşinde koşmak womanise v.
şart koşmak mandate v.
koşu bandında koşmak run on a treadmill v.
koşu bandı üzerinde koşmak run on a treadmill v.
topa doğru koşmak/hamle yapmak check back to the ball v.
-e koşmak run to v.
yardıma koşmak succor v.
hayal peşinde koşmak chase a dream v.
bir hayalin peşinde koşmak chase a dream v.
şart koşmak require v.
elinden geldiği kadar hızlı ve acele bir şekilde koşmak dead run v.
şart koşmak place a condition on v.
ileri geri koşmak transcur [obsolete] v.
hızlı koşmak trig [dialect] v.
daha hızlı koşmak atrenne [obsolete] v.
önden koşmak atrenne [obsolete] v.
hızla koşmak rake [dialect] v.
altından koşmak underrun v.
(yarış atı) maksimum hızının altında koşmak hang v.
peşinden koşmak ert [dialect] [uk] v.
jonglörlük yaparken koşmak joggle v.
peşinde koşmak woo v.
maraton koşmak marathon v.
peşinde koşmak wowe v.
yanına koşmak broadside v.
çılgın gibi koşmak gad v.
(özellikle karşı cinsin) peşinden koşmak gallant v.
hızla koşmak dang [obsolete] v.
bir yere hızla koşmak dap v.
(hayvanı) bir araca koşmak hitch v.
daha hızlı koşmak overrun v.
daha uzağa koşmak overrun v.
daha iyi koşmak overrun v.
bacağını ayırarak koşmak overstride v.
(at) dört nala koşmak run v.
peşinden koşmak run v.
kargaşa içinde koşmak clutter [dialect] [uk] v.
dolanarak koşmak crank v.
son sürat koşmak drive v.
hızlı koşmak dig v.
yavaş koşmak dogtrot v.
(yarışta) takım arkadaşının önünde koşmak pace v.
birlikte koşmak pack v.
nefes nefese koşmak pant v.
keyif peşinde koşmak pleasure v.
güvenlik noktasına koşmak flee v.
koruma bölgesine koşmak flee v.
kuş sürüsü gibi dışarı koşmak flush [obsolete] v.
önceden koşmak forerun v.
daha iyi koşmak outfoot v.
(at yarışı) daha hızlı koşmak outgallop v.
(at yarışı) daha hızlı dört nala koşmak outgallop v.
daha hızlı koşmak outrace v.
(birinden) daha hızlı koşmak outsprint v.
yarışmada rakipleri büyük farkla geride bırakacak şekilde koşmak romp v.
sıçrayarak koşmak scowp v.
peşinde koşmak seche v.
peşinden koşmak shag v.
yana doğru koşmak squint v.
yan yan koşmak squint v.
kamusal alanda çırılçıplak koşmak streak v.
hızlıca koşmak streak v.
peşinden koşmak pursue v.
mesafe koşmak run v.
(müsabakada) koşmak run v.
(amerikan futbolu) topla koşmak rush v.
Phrasals
(at) koşmak hitch up v.
işe koşmak set on [obsolete] v.
yük parçasını sıkıca tutarak güverte boyunca koşmak run away with v.
olmayacak hayaller peşinde koşmak build castles in the sky v.
acele ile/hızla koşmak scurry along v.
aceleyle bir yere girmek/koşmak race into something v.
birine koşmak run to someone v.
birine doğru koşmak race up to someone v.
birinin peşinden koşmak (arayıp durmak) chase around after someone v.
bir yere doğru hızla koşmak break for something v.
birine doğru koşmak/saldırmak rush at someone v.
birinin peşinde koşmak run around after someone v.
birine doğru koşmak run to someone v.
bir yere koşmak run for something v.
hızla koşmak hare off v.
içinde/arasında/yanından koşmak/koşarak geçmek race through v.
nefes nefese koşmak puff along v.
yardımına koşmak rally around v.
(bir şeyi elde etmek için) peşinden koşmak strive after something v.
yavaş tempoda koşmak jog along v.
(bir şeyin) peşinde koşmak jones for v.
yardımına koşmak go to bat for v.
-e doğru koşmak run towards v.
birinin veya bir şeyin üstüne dört nala koşmak charge down on someone or something v.
birine veya bir şeye zincirden boşanmış gibi yaklaşmak/koşmak/saldırmak charge down on someone or something v.
hayvan koşmak yoke together v.
hayvan koşmak yoke people or things together v.
(birine/bir şeye bir şeyi) şart koşmak require (something) from (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) doğru koşmak run at (someone or something) v.
silahla (birinin/bir şeyin) peşinde koşmak gun for (someone or something) v.
biriyle koşmak run with v.
biriyle beraber koşmak run with v.
belli bir şekilde koşmak run with v.
belli bir şekilde/tarzda koşmak run with something v.
belli bir şekilde/tarzda koşmak run with v.
belli bir nitelikle koşmak run with v.
belli bir nitelikle/stille koşmak run with something v.
-e koşmak run into v.
içine/içine doğru koşmak run into v.
(birine/bir şeye) koşmak run over to (someone or something) v.
bir yerden aşağı birine/bir şeye koşmak run down to someone or something v.
aşağıdaki birine/bir şeye koşmak run down to someone or something v.
(birinden/bir şeyden birine/bir şeye) koşmak run from (someone or something) to (someone or something v.
bir şeyden bir şeye koşmak run from something to something v.
(şikayet, yardım istemek için) birine koşmak run to v.
yavaş tempoda koşmak jog on v.
yavaş yavaş koşmak jog on v.
hafif hafif koşmak jog on v.
ragbi ve amerikan futbolunda top elindeyken sahanın kendine ait olan tarafından rakibe ait olan tarafına koşmak run back v.
(bir yerin) içine koşmak tear into (some place) v.
bir yerin içine koşmak tear into a place v.
(bir şeyin) peşinde koşmak angle for (something) v.
(birine/bir şeye) koşmak run up (to someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına koşmak run up (to someone or something) v.
(birine/bir şeye) kadar koşmak run up (to someone or something) v.
-e doğru hızla koşmak break for v.
(birine/bir şeye) doğru koşmak break for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) peşinden koşmak chase (someone or something) around v.
peşinden koşmak chase after v.
peşinden koşmak chase around v.
(bir şeye doğru) aniden koşmak break (for) v.
(birine/bir şeye) doğru fırlamak/koşmak cut out for (someone or something) v.
sağa sola koşmak dash across v.
hızla oradan oraya koşmak dash across v.
bir yerde sağa sola koşmak dash across something v.
bir yerde hızla oradan oraya koşmak dash across something v.
(birine/bir şeye) koşmak/koşturmak fly to (someone or something) v.
yavaş ve kademeli olarak koşmak ooze through v.
eş peşinde koşmak run after v.
kadın peşinde koşmak run after v.
hemen bir yere koşmak make for somewhere v.
-e koşmak race for v.
(bir şeye) koşmak race for (something) v.
fırlayıp (bir şeye) koşmak race for (something) v.
aceleyle (bir yere) girmek/koşmak race into v.
aceleyle (bir yere) girmek/koşmak race into (something) v.
fırlayıp (bir yere)koşmak race into (something) v.
(bir şey) boyunca koşmak race through (something) v.
(bir şeyin) içinden koşmak/hızla geçmek race through (something) v.
(birine/bir şeye) koşmak race to (someone or something) v.
fırlayıp (birine/bir şeye) koşmak race to (someone or something) v.
bir yere koşmak race to some place v.
fırlayıp bir yere koşmak race to some place v.
-e doğru koşmak race up to v.
(birine/bir şeye) doğru koşmak race up to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yardımına koşmak rally to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin bir şey yapmasını) şart koşmak require (someone or something) to (do something) v.
(birinin/bir şeyin) peşinde koşmak run after (someone or something) v.
(birinin) peşinde/peşinden koşmak run after (someone) v.
(birinin/bir şeyin) peşinde koşmak/dolaşmak run around after (someone or something) v.
-e geri koşmak run back to v.
arkasından koşmak/takip etmek run behind v.
peşinden koşmak run behind v.
arkasına koşmak/kaçmak/saklanmak run behind v.
(birilerinin/bir şeylerin) arasından koşmak run between (someone or something) v.
(birileri/bir şeyler) arasında koşmak/koşturmak run between (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek run out at (someone or something) v.
(bir şey) boyunca koşmak run through (something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek run up on (someone or something) v.
(birine/bir şeye/bir yere) kadar koşmak run up to (someone, something, or some place) v.
hızla (birine/bir şeye/bir yere) koşmak/gitmek run up to (someone, something, or some place) v.
(birinin/bir şeyin/bir yerin) yanına/önüne koşmak run up to (someone, something, or some place) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne koşmak/yürümek rush at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak rush for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak rush to (someone, something, or some place) v.
(bir şeye) koşmak rush to (something) v.
(bir şey) yapmak için hemen koşmak rush to (something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına koşmak rush up (to someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) peşinde koşmak search after (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) peşinde koşmak search for (someone or something) v.
etrafta çıplak koşmak streak across v.
peşinden koşmak strive after v.
hızlı koşmak dig in v.
Phrases
(yarış atı) hipodrom içinde koşmak save ground v.
Colloquial
(aşık olunan birinin) peşinden koşmak chase v.
hızlı koşmak run hard v.
başkalarının zararına da olsa başarı/para/statü peşinde koşmak be on the make v.
cinsel ilişki peşinde koşmak be on the make v.
seks peşinde koşmak be on the make v.
karı/kız peşinde koşmak be on the make v.
(terfi, intikam gibi bir şey) peşinde olmak/peşinden koşmak be out for (something) v.
hızlı koşmak burning rubber v.
kapıdan dışarıya koşmak run out the door v.
yardımına koşmak save someone's skin v.
yardımına koşmak save someone's bacon v.
yardımına koşmak save someone's neck v.
yanında koşmak run past v.
hafif hafif koşmak jog on v.
yavaş yavaş koşmak jog on v.
deli dana gibi sağa sola koşmak go amok v.
kontrolden çıkmış şekilde sağa sola koşmak go amok v.
deli dana gibi sağa sola koşmak go amuck v.
kontrolden çıkmış şekilde sağa sola koşmak go amuck v.
birinin yardımına koşmak save somebody's bacon v.
peşinde koşmak dog around v.
Idioms
at gibi koşmak go two-forty v.
sevdalanıp peşinde koşmak run mad after v.
kuduz etkisiyle çılgınca koşmak run mad v.
ana avrat asfaltta koşmak curse a blue streak v.
boş işler peşinde koşmak boil the ocean v.
bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) çıkar sağlama peşinde koşmak want (one's) bread buttered on both sides v.
(taksiler için) müşteri/yolcu peşinde koşmak ply for business [uk] v.
(taksiler için) müşteri/yolcu peşinde koşmak ply for hire [uk] v.
(taksiler için) müşteri/yolcu peşinde koşmak ply for trade [uk] v.
gerçek tutkusunu keşfedip onun peşinden koşmak find (one's) calling v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak run about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak be running about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak be rushing about like a headless chicken v.
arkasından şeytan kovalıyormuş gibi koşmak be running like the devil's chasing v.
arkasından şeytan kovalıyormuşcasına koşmak be running like the devil's chasing v.
ayak işlerine koşmak fetch and carry v.
birinin yardımına koşmak come to someone's assistance v.
birini işe koşmak twist someone's arm v.
başarıdan başarıya koşmak ride high v.
birinin yardımına koşmak come to someone's aid v.
birisine doğru koşmak make a bolt for someone v.
can havliyle koşmak/kaçmak run like hell v.
dört nala koşmak break into a gallop v.
çok hızlı koşmak run one's feet off v.
hayal peşinde koşmak be chasing rainbows v.
hayaller peşinde koşmak chase rainbows v.
oradan oraya koşmak run around like a blue arsed fly v.
oradan oraya koşmak rush around like a blue arsed fly v.
öteye beriye koşmak fetch and carry v.
peşinde koşmak angle for v.
rüzgar gibi koşmak run like the wind v.
rüzgar gibi koşmak run like the wind blows v.
şimşek gibi koşmak run like the wind v.
şan ve şöhret peşinde koşmak have stars in one's eyes v.
şan ve şöhret peşinde koşmak get stars in one's eyes v.
peşinde koşmak fish for v.
yüksek bir ideal peşinden koşmak hitch one's wagon to a star v.
yardımına/savunmaya koşmak spring to someone's defense v.
yardımına koşmak come through for somebody v.
yardımına koşmak come to someone's assistance v.
rüzgar gibi koşmak pin back your ears v.
şan ve şöhret peşinde koşmak have stardust in (one's) eyes v.
hızlı koşmak run at a fast clip v.
tutkularının peşinde koşmak find (one's) calling v.
(birini) zora koşmak shoot (one's) fox v.
(birinin) peşinde koşmak throw (oneself) at (someone's) head v.
(birinin) peşinden koşmak throw (oneself) at (someone's) head v.
olmayan/bitmiş bir şeyin peşinde koşmak go to the well too often v.
bir işten diğerine koşmak be on the run v.
aynı anda birden fazla işe koşmak/bakmak wear too many hats v.
aynı anda iki işe birden koşmak wear two hats v.
iki (birden fazla) işe birden koşmak wear two hats (more than one hat) v.
yerinde koşmak run in place v.
oyunda çok koşmak run yourself into the ground v.
oyunda deli gibi koşmak run yourself into the ground v.
paytak yürümek/koşmak knock anthony [obsolete] v.
dikkatli yürümek, koşmak mind (one's) step v.
peşinde koşmak be gunning for v.
zenginlik peşinde koşmak be on the make v.
başarı peşinde koşmak be on the make v.
sosyal statü peşinde koşmak be on the make v.
zenginlik peşinde koşmak be on the make v.
başarı peşinde koşmak be on the make v.
sosyal statü peşinde koşmak be on the make v.
seks peşinde koşmak be on the make v.
karı/kız peşinde koşmak be on the make v.
bir hayvanı/atı koşmak harness an animal up v.
bir hayalin peşinde koşmak chase a rainbow v.
(birinin) yardımına koşmak come to (one's) assistance v.
(birinin/bir şeyin) yardımına koşmak come to (someone's or something's) rescue v.
(birinin/bir şeyin) imdadına koşmak come to (someone's or something's) rescue v.
yardımına koşmak come to rescue v.
imdadına koşmak come to rescue v.
(birinin) ayak işlerine koşmak fetch and carry (for someone) v.
olmayacak bir şeyin peşinden koşmak go on a wild goose chase v.
rüzgar gibi koşmak, gitmek go/run like the wind v.
şimşek gibi koşmak, gitmek go/run like the wind v.
şan ve şöhret peşinde koşmak have stardust in eyes v.
şan ve şöhret peşinde koşmak have stars in eyes v.
şan ve şöhret peşinde koşmak have stars in your eyes v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak run about like a chicken with its head cut off v.
fırlayıp (birine/bir şeye) doğru koşmak make a bolt for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) koşmak make a bolt for (someone or something) v.
fırlayıp bir şeye doğru koşmak make a bolt for it/something v.
bir şeye hızla koşmak make a bolt for it/something v.
fırlayıp bir şeye doğru koşmak make a dash for it/something v.
bir şeye hızla koşmak make a dash for it/something v.
'-e doğru koşmak make a break for v.
'-e doğru koşmak make a run for v.
fırlayıp (birine/bir şeye) doğru koşmak make a break for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) koşmak make a break for (someone or something) v.
fırlayıp (birine/bir şeye) doğru koşmak make a dash for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) koşmak make a dash for (someone or something) v.
fırlayıp (birine/bir şeye) koşmak make a run for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru hızla koşmak make a run for (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) işe koşmak press (someone or something) into service v.
işe koşmak press into service v.
(birini) işe/göreve koşmak put (one) to work v.
çok hızlı koşmak run (one's) feet off v.
deli gibi koşmak run (one's) feet off v.
iflahı kesilene kadar koşmak run (one's) feet off v.
koşabildiği kadar hızlı koşmak run as fast as (one's) legs can carry (one) v.
olabildiğince hızlı koşmak run as fast as (one's) legs can carry (one) v.
son sürat koşmak run as fast as (one's) legs can carry (one) v.
var gücüyle koşmak run as fast as (one's) legs can carry (one) v.
olanca hızıyla koşmak run as fast as (one's) legs can carry (one) v.
(birinden/bir şeyden) çok daha hızlı olmak/koşmak run circles around (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) hızlı olmak/koşmak run circles round (someone or something) v.
çok hızlı koşmak run feet off v.
deli gibi koşmak run feet off v.
iflahı kesilene kadar koşmak run feet off v.
(birinden/bir şeyden) hızlı olmak/koşmak run rings around (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) hızlı olmak/koşmak run rings round (someone or something) v.
hastaneye koşmak rush to the hospital v.
(bir şeye) koşmak take a run at (something) v.
birinin yapamadığı işlere koşmak take the slack up v.
işe koşmak twist arm v.
daha hızlı koşmak show one's heels to v.
tabana kuvvet koşmak show one's heels to v.
yokuşa koşmak make heavy weather of
Law
şart koşmak stipulate v.
Agriculture
çift koşmak harness to the plough v.
Breeding
(at) dört nala koşmak extend v.
Hunting
(geyik) önce bir yöne sonra diğerine koşmak beat up and down v.
Sport
(amerikan futbolunda) top tutucusunun daha kısa mesafe koşmak için çizgiye daldığı bir hücum hareketi dive n.
(at) kolayca dörtnala koşmak tittup v.
(at) kolayca dörtnala koşmak titup v.
çok hızlı koşmak run hard v.
maraton koşmak run a marathon v.
yavaş koşmak jog trot v.
uzun bir pası yakalamak için sahanın uzak bir köşesine doğru koşmak (amerikan futbolu) go deep v.
uzağa koşmak go deep v.
hücum çizgisine paralel bir kanada doğru koşmak roll out v.
şehirde binaların ya da objelerin aralarında koşmak parkour v.
Basketball
geri koşmak get back v.
Football
(amerikan futbolunda oyuncular) yıldırım hücumuna koşmak blitz v.
(amerikan futbolunda oyun kurucu) bir oyuncuyu geçmek veya sona kadar koşmak için topu kalçada saklayıp döndürmek bootleg v.
başlama vuruşu, degaj, pas arası veya topun düşürme ardından (top ile) koşmak return v.
(oyun kurucu) savunma bozulduktan sonra top ile koşmak scramble v.
Baseball
kalelerin etrafında koşmak run bases v.
Archaic
önden koşmak prevent v.
Slang
buz hokeyi oyuncularıyla çıkma/yatma peşinde koşmak puck bunny v.
karı/kız peşinde koşmak chase tail v.
karı kız peşinde koşmak womanize v.
karı kız peşinde koşmak womanise v.
koşabildiği kadar hızlı koşmak (beysbolda koşucu olarak) dig it out v.
(karı/kız) peşinde koşmak get some tail v.
seks peşinde koşmak have ants in the pants v.
seks peşinde koşmak have ants in one's pants v.
seks peşinde koşmak have ants in one's pants v.
karı/kız peşinde koşmak be chasing tail v.