|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
kolay etkilenir |
impressionable adj.
|
|
Tom is very impressionable.
Tom çok kolay etkileniyor.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
çok kolay |
very easy adj.
|
|
We have a question of extraterritoriality to discuss with these kinds of sanctions, and this is not very easy.
Bu tür yaptırımlarla ilgili olarak tartışmamız gereken bir ülke dışılık sorunu var ve bu çok kolay değil.
More Sentences
|
| 3 |
Common Usage |
kolay kırılabilen |
delicate adj.
|
|
| 4 |
Common Usage |
kolay anımsanan |
catchy adj.
|
|
| 5 |
Common Usage |
kolay hatırlanan |
catchy adj.
|
|
| 6 |
Common Usage |
hatırlaması kolay |
catchy adj.
|
|
| General |
|
| 7 |
General |
kolay para |
easy money n.
|
|
They are looking for ways to make easy money.
Kolay para kazanmanın yollarını arıyorlar.
More Sentences
|
| 8 |
General |
kolay pes eden |
quitter n.
|
|
He won't resign because he's not a quitter.
İstifa etmeyecek çünkü o kolay pes eden biri değil.
More Sentences
|
| 9 |
General |
çok kolay |
piece of cake n.
|
|
Finishing the job by Tuesday will be a piece of cake.
İşi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.
More Sentences
|
| 10 |
General |
kolay seçenek |
easy option n.
|
|
MailBigFile is another quick and easy option.
MailBigFile başka bir hızlı ve kolay seçenektir.
More Sentences
|
| 11 |
General |
kolay soru |
easy question n.
|
|
That was the easiest question for me.
Bu benim için en kolay soruydu.
More Sentences
|
| 12 |
General |
en kolay yol |
the easiest way n.
|
|
Sunscreen is the easiest way to protect yourself from the sun’s dangerous rays.
Güneş kremi, kendinizi güneşin tehlikeli ışınlarından korumanın en kolay yoludur.
More Sentences
|
| 13 |
General |
kolay ulaşım |
easy access n.
|
|
There is easy access to the beach.
Sahile kolay ulaşım var.
More Sentences
|
| 14 |
General |
kolay erişim |
easy access n.
|
|
We called for provisions on easy access to these new products.
Bu yeni ürünlere kolay erişime ilişkin hükümler talep ettik.
More Sentences
|
| 15 |
General |
kolay dil |
easy language n.
|
|
HTML is one of the easiest languages to learn.
HTML öğrenmesi en kolay dillerden biridir.
More Sentences
|
| 16 |
General |
kolay zafer |
romp n.
|
|
The dominant team's victory was described as a romp by the sports commentators.
Galip gelen takımın zaferi spor yorumcuları tarafından kolay bir zafer olarak nitelendirildi.
More Sentences
|
| 17 |
General |
kolay kazanmak |
win easily v.
|
|
Tom would've won easily.
Tom kolayca kazanırdı.
More Sentences
|
| 18 |
General |
kolay olmak |
be easy to v.
|
|
It's not going to be easy to do this.
Bunu yapmak kolay olmayacak.
More Sentences
|
| 19 |
General |
kolay erişmek |
easily access v.
|
|
With the new Gmail, you can easily access all your favorite work apps right from the inbox.
Yeni Gmail ile tüm favori iş uygulamalarınıza doğrudan gelen kutusundan kolayca erişebilirsiniz.
More Sentences
|
| 20 |
General |
kolay sinirlenmek |
get angry easily v.
|
|
Tom gets angry easily.
Tom kolayca sinirlenir.
More Sentences
|
| 21 |
General |
kolay öfkelenmek |
anger easily v.
|
|
I anger easily.
Kolay öfkelenirim.
More Sentences
|
| 22 |
General |
(zor/kolay) olduğunu düşünmek |
call v.
|
|
We called the party a great success.
Partinin, büyük bir başarı olduğunu düşündük.
More Sentences
|
| 23 |
General |
kolay ulaşmak |
romp v.
|
|
The politician was able to romp to victory in the election.
Politikacı seçimlerde kolayca zafere ulaştı.
More Sentences
|
| 24 |
General |
kolay incinir |
vulnerable adj.
|
|
Children are so vulnerable.
Çocuklar çok kolay incinir.
More Sentences
|
| 25 |
General |
en kolay |
simplest adj.
|
|
This is the first step, and it perhaps the simplest.
Bu, ilk adımdır ve belki de en kolay olanıdır.
More Sentences
|
| 26 |
General |
kullanımı kolay |
easy to use adj.
|
|
Park Ranger 2150 is fully hydraulic and easy to use.
Park Ranger 2150 tamamen hidroliktir ve kullanımı kolaydır.
More Sentences
|
| 27 |
General |
en kolay |
easiest adj.
|
|
I think that is the easiest thing to do.
Bence yapılması gereken en kolay şey bu.
More Sentences
|
| 28 |
General |
kadar kolay |
as easy as adj.
|
|
This is not as easy as it sounds, however.
Ancak bu göründüğü kadar kolay değil.
More Sentences
|
| 29 |
General |
daha kolay |
easier adj.
|
|
That is all the easier when social issues are not addressed.
Sosyal meseleler ele alınmadığında her şey daha kolay oluyor.
More Sentences
|
| 30 |
General |
kolay bükülür |
flexible adj.
|
|
I want two meters of flexible hose, please.
İki metre kolay bükülür hortum istiyorum, lütfen.
More Sentences
|
| 31 |
General |
başkalarına kolay geçen (neşe) |
infectious adj.
|
|
His infectious joy made every person in the room laugh.
Onun başkalarına kolay geçen neşesi odadaki herkesi güldürüyordu
More Sentences
|
| 32 |
General |
kolay kırılan |
fragile adj.
|
|
The model plane they built was fragile.
Yaptıkları model uçak kolayca kırılabilirdi.
More Sentences
|
| 33 |
General |
kolay elde edilmiş |
facile adj.
|
|
The Germans won a facile victory in Calais.
Almanlar Calais'de kolay elde edilmiş bir zafer kazandılar.
More Sentences
|
| 34 |
General |
kolay tanınan |
unmistakable adj.
|
|
Tom's voice is unmistakable.
Tom'un sesi kolay tanınabilir.
More Sentences
|
| 35 |
General |
kolay etkilenen |
suggestible adj.
|
|
He was highly suggestible.
Oldukça kolay etkilenen biriydi.
More Sentences
|
| 36 |
General |
kolay etkilenen |
susceptible adj.
|
|
Children and teenagers are particularly susceptible to advertising.
Bilhassa çocuklar ve gençler reklamlardan daha kolay etkilenirler.
More Sentences
|
|
|
| 37 |
General |
kolay gıdıklanır |
ticklish adj.
|
|
Tom isn't ticklish.
Tom kolayca gıdıklanmaz.
More Sentences
|
| 38 |
General |
kolay sindirilebilir |
easily digestible adj.
|
|
Sugar provides easily digestible energy for the bad bacteria in the mouth.
Şeker ağızdaki kötü bakteriler için kolay sindirilebilir enerji sağlar.
More Sentences
|
| 39 |
General |
kullanımı kolay |
easy-to-use adj.
|
|
The PCE-BTH 10 is a compact and easy-to-use Bluetooth hygrometer.
PCE-BTH 10, kompakt ve kullanımı kolay bir Bluetooth higrometredir.
More Sentences
|
| 40 |
General |
kolay erişilebilir |
easily accessible adj.
|
|
Easily accessible wall hooks are also a great choice.
Kolayca erişilebilen duvar kancaları da mükemmel bir seçimdir.
More Sentences
|
| 41 |
General |
kolay ulaşılabilir |
easily accessible adj.
|
|
Aberdeen International Airport is easily accessible from the A96 Aberdeen-Inverness road.
Aberdeen Uluslararası Havaalanı'na A96 Aberdeen-Inverness yolundan kolayca ulaşılabilir.
More Sentences
|
| 42 |
General |
kolay taşınır |
easy to carry adj.
|
|
The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere.
Bu elektronik sözlüğün kullanışlı yanı, her yere kolayca taşınabilmesi.
More Sentences
|
| 43 |
General |
kolay kırılan |
breakable adj.
|
|
The delicate porcelain teacups were highly breakable.
Narin porselen çay fincanları kolay kırılan malzemelerdir.
More Sentences
|
| 44 |
General |
kolay sindirilebilir |
digestible adj.
|
|
The soft, cooked vegetables are easily digestible.
Yumuşak, pişmiş sebzeler kolayca sindirilebilir.
More Sentences
|
| 45 |
General |
kolay ufalanabilen |
friable adj.
|
|
The crumbling cliffs consisted of friable limestone.
Parçalara ayrılan kayalıklar, kolay ufalanabilen kireçtaşından oluşuyordu.
More Sentences
|
| 46 |
General |
kolay kolay |
easily adv.
|
|
The memory of such flames cannot easily be snuffed from the mind, or from the landscape.
Bu tür alevlerin anısı zihinlerden ya da manzaradan kolay kolay silinemez.
More Sentences
|
| 47 |
General |
kolay iş |
cushy job n.
|
|
| 48 |
General |
kullanımı kolay sistem veya prosedür |
user friendly n.
|
|
| 49 |
General |
kolay anlaşılırlık |
pellucidness n.
|
|
| 50 |
General |
kolay kazanılan şey |
snip n.
|
|
| 51 |
General |
kolay kazanç |
gravy n.
|
|
| 52 |
General |
kolay iş |
child's play n.
|
|
| 53 |
General |
aldatması kolay kimse |
cully n.
|
|
| 54 |
General |
kolay iş |
shade n.
|
|
| 55 |
General |
çok kolay iş |
snap n.
|
|
| 56 |
General |
kolay hesaplama |
soft computing n.
|
|
| 57 |
General |
çok kolay bir şey |
a piece of cake n.
|
|
| 58 |
General |
kolay av |
sitter n.
|
|
| 59 |
General |
kolay heyecana kapılma |
excitability n.
|
|
| 60 |
General |
kolay anlaşılabilirlik |
lucidity n.
|
|
| 61 |
General |
kolay şey |
jam n.
|
|
| 62 |
General |
çok kolay şey |
cinch n.
|
|
| 63 |
General |
kolay kırılırlık |
fragility n.
|
|
| 64 |
General |
kolay okunan hafif kitaplar |
light literature n.
|
|
| 65 |
General |
kolay anlaşılırlık |
pellucidity n.
|
|
| 66 |
General |
kolay iş |
duck soup n.
|
|
| 67 |
General |
kolay ufalanabilirlik |
friability n.
|
|
| 68 |
General |
kolay iş |
picnic n.
|
|
| 69 |
General |
kolay galibiyet |
walkover n.
|
|
| 70 |
General |
kolay iş |
snip n.
|
|
| 71 |
General |
kolay kırılma |
frailty n.
|
|
| 72 |
General |
kolay iş |
snap n.
|
|
| 73 |
General |
kolay bozulabilen gıda maddeleri |
perishables n.
|
|
| 74 |
General |
çok kolay şey |
doddle n.
|
|
| 75 |
General |
çok kolay iş |
child's play n.
|
|
| 76 |
General |
kolay ve iyi maaşlı bir iş |
sinecure n.
|
|
| 77 |
General |
kolay kazanılan başarı |
walkover n.
|
|
| 78 |
General |
kolay kırılma |
fragility n.
|
|
| 79 |
General |
kolay kazanılmış başarı |
walkaway n.
|
|
| 80 |
General |
işin sağlıklı ve kolay takibi |
proper and easy monitoring of work n.
|
|
| 81 |
General |
kolay aldatılma |
gullibility n.
|
|
| 82 |
General |
kolay heyecana kapılma |
excitableness n.
|
|
| 83 |
General |
kolay yatıştırılma |
placability n.
|
|
| 84 |
General |
tüylerin kolay yolunabilmesi için yapılan ön işlem |
calding n.
|
|
| 85 |
General |
kolay tutuşan madde |
combustible n.
|
|
| 86 |
General |
para kolay kazanılmıyor |
money doesn't grow on trees n.
|
|
| 87 |
General |
kolay kazanılmış para |
easy money n.
|
|
| 88 |
General |
kolay iş |
cinch n.
|
|
| 89 |
General |
kolay iş |
sitter n.
|
|
| 90 |
General |
kolay karışabilirlik |
miscibility n.
|
|
| 91 |
General |
kolay kazanılıp kolay harcanılan para |
easy money n.
|
|
| 92 |
General |
kolay etkilenme |
impressibility n.
|
|
| 93 |
General |
kolay etkilenme |
impressionability n.
|
|
| 94 |
General |
kolay iş |
bit of cake n.
|
|
| 95 |
General |
çok kolay |
simple job n.
|
|
| 96 |
General |
çok kolay |
easy task n.
|
|
| 97 |
General |
kolay iş |
slice of cake n.
|
|
| 98 |
General |
kolay iş |
simple job n.
|
|
| 99 |
General |
kolay iş |
easy task n.
|
|
| 100 |
General |
çok kolay |
slice of cake n.
|
|
| 101 |
General |
çok kolay |
child's play n.
|
|
| 102 |
General |
kolay iş |
piece of cake n.
|
|
| 103 |
General |
çok kolay |
bit of cake n.
|
|
| 104 |
General |
kolay hedef |
sitting ducks n.
|
|
| 105 |
General |
kolay av |
sitting ducks n.
|
|
| 106 |
General |
kolay sinirlenen kimse |
hot-tempered person n.
|
|
| 107 |
General |
kolay öğrenemeyen kimse |
dunce n.
|
|
| 108 |
General |
kolay iş |
plain work n.
|
|
| 109 |
General |
kolay zafer |
walkover n.
|
|
| 110 |
General |
kolay zafer |
an easy victory n.
|
|
| 111 |
General |
kolay zafer |
runaway n.
|
|
| 112 |
General |
bir işi yapmanın kolay yolu |
easy way of doing something n.
|
|
| 113 |
General |
kolay zafer |
easy victory n.
|
|
| 114 |
General |
kolay kazanılmış para |
easily gotten money n.
|
|
| 115 |
General |
kolay kazanılmış para |
easily earned money n.
|
|
| 116 |
General |
kolay soru |
softball question n.
|
|
| 117 |
General |
kolay zafer |
blowout n.
|
|
| 118 |
General |
kolay galibiyet |
easy victory n.
|
|
| 119 |
General |
kolay galibiyet |
blowout n.
|
|
| 120 |
General |
kolay bulunabilme |
accessibility n.
|
|
| 121 |
General |
kolay elde edilen başarı |
cheap victory n.
|
|
| 122 |
General |
kolay görev |
easy task n.
|
|
| 123 |
General |
kolay zafer |
blow-out n.
|
|
| 124 |
General |
kolay galibiyet |
blow-out n.
|
|
| 125 |
General |
kolay görev |
light task n.
|
|
| 126 |
General |
kolay iş |
light task n.
|
|
| 127 |
General |
(kanada) eğitim kurumunda kolay olduğu düşünülen ders |
bird course n.
|
|
| 128 |
General |
anlaşılması ve dinlenmesi kolay müzik |
accessible music n.
|
|
| 129 |
General |
kolay seçenek |
soft option n.
|
|
| 130 |
General |
kolay ipuçları |
handy tips n.
|
|
| 131 |
General |
kullanımı kolay ipuçları |
handy tips n.
|
|
| 132 |
General |
kolay endişelenen kimse |
alarming person n.
|
|
| 133 |
General |
kolay ulaşılabilir durum örneklemesi |
convenience sampling n.
|
|
| 134 |
General |
kültürel araçlar vasıtasıyla kolayca yayılan, özellikle çocukları ve kolay etkilenen insanları etkileyen yaygın bir düşünce ya da düşünce şekli |
meme n.
|
|
| 135 |
General |
saf ve kolay kanan kimse |
babe n.
|
|
| 136 |
General |
çözümü kolay sorun |
banana problem n.
|
|
| 137 |
General |
kolay açma şeridi |
tearstrip n.
|
|
| 138 |
General |
kolay bulunmaz fırsat |
catch n.
|
|
| 139 |
General |
delinmesi veya kesilmesi kolay olan ve üzerine çakılan çivileri tutacak, çok gözenekli toprak çanak çömlek |
terra-cotta lumber n.
|
|
| 140 |
General |
kolay yol |
the high road n.
|
|
| 141 |
General |
kolay etki altına giren kimse |
toy n.
|
|
| 142 |
General |
kolay anlaşılır olma |
translucency n.
|
|
| 143 |
General |
kolay anlaşılır olma |
translucence n.
|
|
| 144 |
General |
kolay biçim değiştirme |
elasticity n.
|
|
| 145 |
General |
kolay ve kesintisiz ilerleme |
easy going n.
|
|
| 146 |
General |
kolay ve engelsiz gidişat |
easy going n.
|
|
| 147 |
General |
cevabı kolay olan bir soru |
diamond ball n.
|
|
| 148 |
General |
cevabı kolay olan bir soru |
softball n.
|
|
| 149 |
General |
kolay etkilenmeme |
unsusceptibility n.
|
|
| 150 |
General |
kolay kandırılan kimse |
john n.
|
|
| 151 |
General |
kolay lokma |
john n.
|
|
| 152 |
General |
kolay anlaşılırlık |
limpidness n.
|
|
| 153 |
General |
kolay anlaşılma |
literateness n.
|
|
| 154 |
General |
kolay eğilip bükülebilme |
lithesomeness n.
|
|
| 155 |
General |
ucu sürtünme ile tutuşan yanıcı bir karışımla kaplanmış tahtadan veya kolay tutuşan başka bir malzemeden elde edilen kısa ve ince parça |
match n.
|
|
| 156 |
General |
kolay yönetilebilme |
maneuverability n.
|
|
| 157 |
General |
kolay anlaşılırlık |
lucidity n.
|
|
| 158 |
General |
çok kolay görev |
bludge n.
|
|
| 159 |
General |
kolay iş |
bludge n.
|
|
| 160 |
General |
aktarımın kolay veya güvenli olması için basılı malzemenin nokta boyutuna indirgenmiş fotografik çoğaltımı |
microdot n.
|
|
| 161 |
General |
kolay zafer |
breeze n.
|
|
| 162 |
General |
kolay yol |
high road n.
|
|
| 163 |
General |
en kolay yol |
highroad n.
|
|
| 164 |
General |
en kolay güzergah |
highroad n.
|
|
| 165 |
General |
kolay elde edilen şey |
gimme n.
|
|
| 166 |
General |
kolay kandırılan kimse |
chouse [obsolete] n.
|
|
| 167 |
General |
yüksek gelir getirip kolay ve risksiz olan meslek veya kazançlı girişim |
gravy train n.
|
|
| 168 |
General |
ince ve kolay algılanmayan argüman kullanımı |
logic-chopping [uk] n.
|
|
| 169 |
General |
çözümü kolay sorun |
open-and-shut case n.
|
|
| 170 |
General |
kolay seçenek |
option n.
|
|
| 171 |
General |
birden fazla seçenek arasından en kolay olanı |
option n.
|
|
| 172 |
General |
kolay etkilenme |
impressionableness n.
|
|
| 173 |
General |
kolay alev alan madde |
inflammable n.
|
|
| 174 |
General |
uygulaması kolay olan şey |
pianola n.
|
|
| 175 |
General |
kolay elde edilen şey |
pianola n.
|
|
| 176 |
General |
kolay para |
quick buck n.
|
|
| 177 |
General |
kolay kazanılmış para |
quick buck n.
|
|
| 178 |
General |
kolay para |
fast buck n.
|
|
| 179 |
General |
kolay yorulma |
fatigableness n.
|
|
| 180 |
General |
kolay kırılan kenar |
featheredge n.
|
|
| 181 |
General |
kolay ve rahat konum |
feather-bed n.
|
|
| 182 |
General |
kolay, rahat ve iyi maaşlı iş |
feather-bed n.
|
|
| 183 |
General |
kolay ve rahat konum |
featherbed n.
|
|
| 184 |
General |
kolay, rahat ve iyi maaşlı iş |
featherbed n.
|
|
| 185 |
General |
kolay affedebilme |
placableness n.
|
|
| 186 |
General |
kolay yatışabilme |
placableness n.
|
|
| 187 |
General |
kolay menzilden yapılan atış |
potshot n.
|
|
| 188 |
General |
kolay av vuruşu |
potshot n.
|
|
| 189 |
General |
kolay kandırılan kimse |
flathead n.
|
|
| 190 |
General |
kolay uyumlanabilir olma |
fluidity n.
|
|
| 191 |
General |
kolay bozulan yiyeceklerin muhafaza edildiği oda |
preservatory [obsolete] n.
|
|
| 192 |
General |
kolay aldanan kimse |
rook n.
|
|
| 193 |
General |
kolay kazanılan başarı |
romp n.
|
|
| 194 |
General |
kolay ve iyi maaşlı işi olan kimse |
sinecurist n.
|
|
| 195 |
General |
çok kolay olan şey |
sitter n.
|
|
| 196 |
General |
kolay hedef |
sitter n.
|
|
| 197 |
General |
kolay sayı |
sitter n.
|
|
| 198 |
General |
(krikette) kolay atış |
sitter n.
|
|
| 199 |
General |
kolay savunma |
sitter n.
|
|
| 200 |
General |
kolay ufalanan gevşek toprak |
crumb n.
|
|
| 201 |
General |
kolay ufalanma |
friabiiity n.
|
|
| 202 |
General |
kolay iş |
skoosh [dialect] [scotland] n.
|
|
| 203 |
General |
kolay lokma |
smelt [obsolete] n.
|
|
| 204 |
General |
halledilmesi kolay sorun |
soluble n.
|
|
| 205 |
General |
kolay girilmeyen etkinlik |
hot ticket n.
|
|
| 206 |
General |
kolay lokma |
patsy n.
|
|
| 207 |
General |
kolay kolay yılmamak |
elasticate v.
|
|
| 208 |
General |
kolay kazanmak |
run away v.
|
|
| 209 |
General |
kolay kolay geçmemek |
linger on v.
|
|
| 210 |
General |
kolay kazanmak |
romp v.
|
|
| 211 |
General |
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak |
do something the hard way v.
|
|
| 212 |
General |
kolay kazanmak |
romp through v.
|
|
| 213 |
General |
kolay kazanmak |
earn easily v.
|
|
| 214 |
General |
kolay kırılır olmak |
embrittle v.
|
|
| 215 |
General |
kolay kolay yılmamak |
elasticize v.
|
|
| 216 |
General |
kolay kazanmak |
walk over v.
|
|
| 217 |
General |
kolay kolay yılmamak |
elasticise v.
|
|
| 218 |
General |
kolay kırılır yapmak |
embrittle v.
|
|
| 219 |
General |
en kolay işi bile becerememek |
can't cut the mustard v.
|
|
| 220 |
General |
kolay yolu tercih etmek |
take the easy way out v.
|
|
| 221 |
General |
kolay bir hedef olmak |
be susceptible to v.
|
|
| 222 |
General |
çok kolay kazanmak |
win hands down v.
|
|
| 223 |
General |
kolay sinirlenmek |
have a quick temper v.
|
|
| 224 |
General |
kolay sinirlenmek |
get mad quickly v.
|
|
| 225 |
General |
kolay sinirlenmek |
have a short fuse v.
|
|
| 226 |
General |
kolay sinirlenmek |
anger easily v.
|
|
| 227 |
General |
kolay strese girmek |
get stressed easily v.
|
|
| 228 |
General |
kolay vize almak |
get a visa easily v.
|
|
| 229 |
General |
kolay bir şekide vize almak |
get a visa easily v.
|
|
| 230 |
General |
kolay alınmak |
be easily offended v.
|
|
| 231 |
General |
(kolay kolay) hayır diyememek |
have trouble saying no v.
|
|
| 232 |
General |
kolay yolu seçmek |
take the easy way out v.
|
|
| 233 |
General |
kolay sinirlenmek |
get mad easily v.
|
|
| 234 |
General |
kolay çileden çıkmak |
get mad easily v.
|
|
| 235 |
General |
(kolay taşımak için ölü tavşanın) bir ayağını diğerine bağlamak |
harle v.
|
|
| 236 |
General |
(kolay taşımak için ölü tavşanın) bir ayağını diğerine bağlamak |
harl v.
|
|
| 237 |
General |
anlaşması kolay biri olmak |
honey v.
|
|
| 238 |
General |
en kolay atış yapılan orta bölgeden atış yapmak |
groove v.
|
|
| 239 |
General |
kolay menzilden atış yapmak |
potshot v.
|
|
| 240 |
General |
kolay hale getirmek |
predigest v.
|
|
| 241 |
General |
kolay tanımlanamaz |
nondescript adj.
|
|
| 242 |
General |
kolay yönetilen |
wieldy adj.
|
|
| 243 |
General |
kolay sinirlenir |
huffish adj.
|
|
| 244 |
General |
kolay kızdırılır |
inflammable adj.
|
|
| 245 |
General |
kolay kullanılabilen |
wieldy adj.
|
|
| 246 |
General |
kolay anlaşılır |
coherent adj.
|
|
| 247 |
General |
saklaması kolay |
storable adj.
|
|
| 248 |
General |
kolay kontrol edilemeyen |
intractable adj.
|
|
| 249 |
General |
kolay kontrol edilir |
tractable adj.
|
|
| 250 |
General |
anlaması kolay |
simple adj.
|
|
| 251 |
General |
kolay anlaşılır |
lucid adj.
|
|
| 252 |
General |
kolay şekil alan |
waxy adj.
|
|
| 253 |
General |
kolay eğilip bükülebilen |
lithe adj.
|
|
| 254 |
General |
sağlam ve kullanılması kolay |
foolproof adj.
|
|
| 255 |
General |
kolay farkedilmez |
subtile adj.
|
|
| 256 |
General |
kolay değişen (çehre) |
mobile adj.
|
|
| 257 |
General |
kolay ürkütülen |
spooky adj.
|
|
| 258 |
General |
daha kolay yönetilebilen |
wieldier adj.
|
|
| 259 |
General |
kolay anlaşılır |
apparent adj.
|
|
| 260 |
General |
kadar kolay kırılır |
as brittle as adj.
|
|
| 261 |
General |
kolay tutuşan |
inflammable adj.
|
|
| 262 |
General |
kolay kırılır |
frangible adj.
|
|
| 263 |
General |
kolay kolay yılmayan |
elasticizing adj.
|
|
| 264 |
General |
kolay anlaşılır |
as clear as light adj.
|
|
| 265 |
General |
kolay etkilenmez |
immovable adj.
|
|
| 266 |
General |
sindirimi kolay |
digestible adj.
|
|
| 267 |
General |
kolay kavrayan |
percipient adj.
|
|
| 268 |
General |
kolay kırılır |
frail adj.
|
|
| 269 |
General |
düşüncelerini kolay ifade edebilen |
articulate adj.
|
|
| 270 |
General |
kolay işlenemez |
refractory adj.
|
|
| 271 |
General |
kolay anlaşılan |
articulate adj.
|
|
| 272 |
General |
kolay etkilenen |
impressible adj.
|
|
| 273 |
General |
kolay yatışır |
placable adj.
|
|
| 274 |
General |
kolay beğenmez |
fastidious adj.
|
|
| 275 |
General |
kolay sinirlenir |
huffy adj.
|
|
| 276 |
General |
çabuk ve kolay |
like smoke adj.
|
|
| 277 |
General |
en kolay yönetilen |
wieldiest adj.
|
|
| 278 |
General |
gayet kolay |
quite easy adj.
|
|
| 279 |
General |
kolay aldatılabilir |
gullible adj.
|
|
| 280 |
General |
kolay paniğe kapılan |
panicky adj.
|
|
| 281 |
General |
kolay kırılır |
brittle adj.
|
|
| 282 |
General |
yapıştırması kolay |
easy to post adj.
|
|
| 283 |
General |
kolay bozulur |
perishable adj.
|
|
| 284 |
General |
kolay tutuşan |
combustible adj.
|
|
| 285 |
General |
daha kolay kullanılabilen |
wieldier adj.
|
|
| 286 |
General |
kolay kavranılmaz |
impalpable adj.
|
|
| 287 |
General |
kolay telaşa kapılır |
excitable adj.
|
|
| 288 |
General |
kolay kolay yılmayan |
elasticising adj.
|
|
| 289 |
General |
yapması kolay |
simple adj.
|
|
| 290 |
General |
kolay anlaşılır |
pellucid adj.
|
|
| 291 |
General |
sağlam ve kullanılması kolay |
surefire adj.
|
|
| 292 |
General |
kolay erişilir |
easy accessible adj.
|
|
| 293 |
General |
kolay etkilenen |
impressionable adj.
|
|
| 294 |
General |
çok kolay |
as easy as pie adj.
|
|
| 295 |
General |
kolay sinirlenir |
inflammable adj.
|
|
| 296 |
General |
tadı bebek maması gibi ve hazmı kolay olan (yemek) |
bland adj.
|
|
| 297 |
General |
kolay kırılır |
fragile adj.
|
|
| 298 |
General |
kolay kıvrılır |
lithesome adj.
|
|
| 299 |
General |
kolay aldanan |
gullible adj.
|
|
| 300 |
General |
savunması kolay |
tenable adj.
|
|
| 301 |
General |
kolay heyecanlanan |
excitable adj.
|
|
| 302 |
General |
içimi kolay |
silky adj.
|
|
| 303 |
General |
kolay heyecanlanır |
excitable adj.
|
|
| 304 |
General |
kolay işlenir |
tractable adj.
|
|
| 305 |
General |
kolay affeder |
placable adj.
|
|
| 306 |
General |
temizlenmesi kolay |
easy clean adj.
|
|
| 307 |
General |
kolay geçen |
running adj.
|
|
| 308 |
General |
kolay şekil alan |
waxen adj.
|
|
| 309 |
General |
kolay kırılır |
smashable adj.
|
|
| 310 |
General |
kolay olmayan |
nontrivial adj.
|
|
| 311 |
General |
kolay kanan |
gullable adj.
|
|
| 312 |
General |
kolay sinirlenen |
iracund adj.
|
|
| 313 |
General |
kolay sinirlenir |
irascible adj.
|
|
| 314 |
General |
çok kolay |
easy peasy adj.
|
|
| 315 |
General |
kolay yönelebilen |
versatile adj.
|
|
| 316 |
General |
ulaşımı kolay |
easy access to adj.
|
|
| 317 |
General |
kolay yönlendirilen |
easily guided adj.
|
|
| 318 |
General |
akılda kolay kalan |
catchy adj.
|
|
| 319 |
General |
kolay yapılmış |
facile adj.
|
|
| 320 |
General |
kolay ufalanabilir |
friable adj.
|
|
| 321 |
General |
kolay tutuşur |
flammable adj.
|
|
| 322 |
General |
kolay sinirlenen |
easily-angered adj.
|
|
| 323 |
General |
kolay inanan |
simple-hearted adj.
|
|
| 324 |
General |
kolay sinirlenir |
short-tempered adj.
|
|
| 325 |
General |
kolay kullanımlı |
handy adj.
|
|
| 326 |
General |
acil (yiyecek vb) çabuk ve kolay hazırlanabilen |
instant adj.
|
|
| 327 |
General |
kolay işitilir |
clear adj.
|
|
| 328 |
General |
kolay sezen |
discerning adj.
|
|
| 329 |
General |
kolay aldanır |
dupe adj.
|
|
| 330 |
General |
kolay anlaşılır |
plain adj.
|
|
| 331 |
General |
kolay görülemeyen |
unobtrusive adj.
|
|
| 332 |
General |
kolay görülmeyen |
unobtrusive adj.
|
|
| 333 |
General |
satışı kolay |
vendible adj.
|
|
| 334 |
General |
kolay bozulan |
perishable adj.
|
|
| 335 |
General |
kolay çürür |
perishable adj.
|
|
| 336 |
General |
kolay anlamayan |
unreceptive adj.
|
|
| 337 |
General |
kolay ikna edilen |
exorable adj.
|
|
| 338 |
General |
kolay kanan |
exorable adj.
|
|
| 339 |
General |
kolay kandırılan |
easily-tricked adj.
|
|
| 340 |
General |
kolay tongaya düşürülen |
easily-tricked adj.
|
|
| 341 |
General |
kolay idare edillir |
easily led adj.
|
|
| 342 |
General |
kolay kandırılır |
gullible adj.
|
|
| 343 |
General |
kolay anlaşılır |
limpid adj.
|
|
| 344 |
General |
tahmini kolay |
easy to guess adj.
|
|
| 345 |
General |
kolay sindirilebilen |
easily digestible adj.
|
|
| 346 |
General |
kolay sindirilen |
easily digestible adj.
|
|
| 347 |
General |
kolay kırılır |
slimsy adj.
|
|
| 348 |
General |
kolay kandırılan |
deceivable adj.
|
|
| 349 |
General |
kolay aldatılan |
deceivable adj.
|
|
| 350 |
General |
kolay tanınan |
unmistakeable adj.
|
|
| 351 |
General |
anlaşılması ve kullanılması kolay (bilgisayar yazılımı vs.) |
intuitive adj.
|
|
| 352 |
General |
kolay incinen |
flappable adj.
|
|
| 353 |
General |
kolay anlaşılan |
thinly-veiled adj.
|
|
| 354 |
General |
açık/anlaşılması kolay (mesaj/tehdit) |
thinly-veiled adj.
|
|
| 355 |
General |
kolay taşınabilir |
easy to carry adj.
|
|
| 356 |
General |
kolay taşınabilir |
easily carryable adj.
|
|
| 357 |
General |
kolay taşınır |
easily carryable adj.
|
|
| 358 |
General |
hazırlanması kolay |
easy-to-prepare adj.
|
|
| 359 |
General |
kolay okunur |
reader friendly adj.
|
|
| 360 |
General |
kolay uygulanabilir |
easily applicable adj.
|
|
| 361 |
General |
kolay anlaşılan |
accessible adj.
|
|
| 362 |
General |
kolay anlaşılan |
easily understandable adj.
|
|
| 363 |
General |
kolay anlaşılabilen |
easily understandable adj.
|
|
| 364 |
General |
çok kolay |
foolproof adj.
|
|
| 365 |
General |
kolay okunur |
reader friendly adj.
|
|
| 366 |
General |
çok kolay tüketilebilen |
bingeable adj.
|
|
| 367 |
General |
kolay erişilebilir |
accessible adj.
|
|
| 368 |
General |
kolay elde edilen |
cheap adj.
|
|
| 369 |
General |
kolay heyecanlanan |
temperamental adj.
|
|
| 370 |
General |
atıştırmalık (miktarında), okuması/izlemesi kolay ve kısa (makale ya da video) |
snackable adj.
|
|
| 371 |
General |
kolay anlaşılır |
translucent adj.
|
|
| 372 |
General |
kolay anlaşılır |
transpicuous adj.
|
|
| 373 |
General |
kolay etkilenen |
tremulous adj.
|
|
| 374 |
General |
kolay bozulmayan |
troubleproof adj.
|
|
| 375 |
General |
yerine getirilmesi kolay |
easy adj.
|
|
| 376 |
General |
kolay uygulanabilir |
applicatory adj.
|
|
| 377 |
General |
sihirli el değmiş gibi kolay bir şekilde |
automagic adj.
|
|
| 378 |
General |
hatırlaması kolay olmayan |
uncatchy adj.
|
|
| 379 |
General |
anlaması kolay hale getirilmemiş |
unclarified adj.
|
|
| 380 |
General |
kolay kontrol edilemeyen |
undocile adj.
|
|
| 381 |
General |
kolay beğenen |
unexacting adj.
|
|
| 382 |
General |
kolay telaşlanmayan |
unexcitable adj.
|
|
| 383 |
General |
kolay kırılan |
unhardy adj.
|
|
| 384 |
General |
kolay etkilenmeme |
unmalleable adj.
|
|
| 385 |
General |
kolay ikna edilmeme |
unmalleable adj.
|
|
| 386 |
General |
kolay yatışmayan |
unplacable adj.
|
|
| 387 |
General |
kolay affetmeyen |
unplacable adj.
|
|
| 388 |
General |
kolay solan |
evanescent adj.
|
|
| 389 |
General |
kolay algılanan |
unsubtle adj.
|
|
| 390 |
General |
kolay etkilenmeyen |
unsusceptible adj.
|
|
| 391 |
General |
dayanılması kolay |
light adj.
|
|
| 392 |
General |
sindirimi kolay |
light adj.
|
|
| 393 |
General |
kolay bükülür |
lissom adj.
|
|
| 394 |
General |
kolay bükülür |
lissome adj.
|
|
| 395 |
General |
kolay anlaşılır |
literate adj.
|
|
| 396 |
General |
kolay eğilip bükülebilen |
lithesome adj.
|
|
| 397 |
General |
kolay anlaşılır |
lucid adj.
|
|
| 398 |
General |
kolay heyecanlanan |
bobbery adj.
|
|
| 399 |
General |
kolay manevra yapılan |
handsome adj.
|
|
| 400 |
General |
kullanımı kolay |
handsome adj.
|
|
| 401 |
General |
hatırda tutması kolay |
memorable adj.
|
|
| 402 |
General |
kolay etkilenen |
bowable adj.
|
|
| 403 |
General |
kolay şekillendirilen |
bowable adj.
|
|
| 404 |
General |
kolay kırılır |
breakaway adj.
|
|
| 405 |
General |
kolay parçalanır |
breakaway adj.
|
|
| 406 |
General |
kolay bükülür |
breakaway adj.
|
|
| 407 |
General |
kolay anlaşılan |
luculent adj.
|
|
| 408 |
General |
kolay anlaşılan |
luminous adj.
|
|
| 409 |
General |
kolay ve yüzeysel |
glassy adj.
|
|
| 410 |
General |
serbest ve kolay |
glib adj.
|
|
| 411 |
General |
aşırı kolay şekilde yazılmış |
glib adj.
|
|
| 412 |
General |
kolay fark edilecek şekilde yerleştirilmiş |
obvious adj.
|
|
| 413 |
General |
yorumlaması kolay |
obvious adj.
|
|
| 414 |
General |
keşfi kolay |
obvious adj.
|
|
| 415 |
General |
kolay kolay almayan |
choosey adj.
|
|
| 416 |
General |
kolay kabul etmeyen |
choosey adj.
|
|
| 417 |
General |
kolay yoldan zengin olma |
get-rich-quick adj.
|
|
| 418 |
General |
kolay yorulmayan |
long-winded adj.
|
|
| 419 |
General |
çok kolay telaşa kapılan |
overexcitable adj.
|
|
| 420 |
General |
aşırı kolay |
overeasy adj.
|
|
| 421 |
General |
aşırı kolay |
overlight adj.
|
|
| 422 |
General |
çok kolay |
oversimplistic adj.
|
|
| 423 |
General |
çok kolay |
oversimple adj.
|
|
| 424 |
General |
kolay telaşa kapılan |
impassionable adj.
|
|
| 425 |
General |
kolay çıkarılamayan |
impacted adj.
|
|
| 426 |
General |
kolay heyecanlanan |
impassionable adj.
|
|
| 427 |
General |
kolay etkilenmez |
implacable adj.
|
|
| 428 |
General |
kolay etkilenen |
impressionistic adj.
|
|
| 429 |
General |
kolay tutuşan |
inflamable adj.
|
|
| 430 |
General |
kolay kazanılmayan |
close adj.
|
|
| 431 |
General |
kolay eğitilir |
coachable adj.
|
|
| 432 |
General |
kolay tutuşur |
combustious [obsolete] adj.
|
|
| 433 |
General |
idaresi kolay |
comfortable adj.
|
|
| 434 |
General |
işbirliği yapması kolay |
comfortable adj.
|
|
| 435 |
General |
kolay heyecanlanan |
combustible adj.
|
|
| 436 |
General |
kolay çözünen |
diffluent adj.
|
|
| 437 |
General |
kolay ikna edilebilir |
doughfaced adj.
|
|
| 438 |
General |
daha kolay |
downhill adj.
|
|
| 439 |
General |
öncekinden daha kolay olan |
downhill adj.
|
|
| 440 |
General |
kolay işlenir |
ductile adj.
|
|
| 441 |
General |
kolay etkilenen |
ductile adj.
|
|
| 442 |
General |
güçlü asitler veya alkalilerle yıkanarak kolay çıkarılamayan |
indelible adj.
|
|
| 443 |
General |
kolay affeder |
pacificable adj.
|
|
| 444 |
General |
kolay yatışır |
pacificable adj.
|
|
| 445 |
General |
kolay bükülen |
pappy adj.
|
|
| 446 |
General |
kolay kırılan |
pindling [dialect] adj.
|
|
| 447 |
General |
kolay algılayan |
clear adj.
|
|
| 448 |
General |
kullanımı kolay |
clever [uk] adj.
|
|
| 449 |
General |
kolay yönetilen |
clever [dialect] adj.
|
|
| 450 |
General |
kolay ulaşılabilen ve çalakalem yapılmış |
fast-food adj.
|
|
| 451 |
General |
kolay yorulan |
fatiguable adj.
|
|
| 452 |
General |
kolay yönlendirilen |
feeble adj.
|
|
| 453 |
General |
kolay görülemeyen |
inobtrusive adj.
|
|
| 454 |
General |
kolay dövülemeyen |
intractable adj.
|
|
| 455 |
General |
(sorun, hastalık) kolay çare bulunamayan |
intractable adj.
|
|
| 456 |
General |
kolay rahatlatılamayan |
intractable adj.
|
|
| 457 |
General |
kolay işlenemeyen |
intractable adj.
|
|
| 458 |
General |
kolay iyileştirilemeyen |
intractable adj.
|
|
| 459 |
General |
anlaşılması kolay |
peoplish adj.
|
|
| 460 |
General |
anlaşılması kolay |
populistic adj.
|
|
| 461 |
General |
anlaşılması kolay |
populist adj.
|
|
| 462 |
General |
kolay affeden |
pacable adj.
|
|
| 463 |
General |
kolay sakinleştirilen |
pacable adj.
|
|
| 464 |
General |
hızlı ve kolay hazırlanabilen |
convenience adj.
|
|
| 465 |
General |
kolay heyecanlanan |
flappable adj.
|
|
| 466 |
General |
kolay heyecanlanan |
flustery adj.
|
|
| 467 |
General |
kullanımı kolay |
pullman adj.
|
|
| 468 |
General |
kolay işlenir |
sequacious [obsolete] adj.
|
|
| 469 |
General |
çözümü kolay olmayan |
serious adj.
|
|
| 470 |
General |
kolay sinirlenen |
sharp-tempered adj.
|
|
| 471 |
General |
kolay ve iyi maaşlı iş yapısında olan |
sinecural adj.
|
|
| 472 |
General |
kolay ve iyi maaşlı işe ait veya ilişkili |
sinecural adj.
|
|
| 473 |
General |
kolay ve iyi maaşlı iş özellikleri bulunan |
sinecure adj.
|
|
| 474 |
General |
kolay uyanmayan |
sleep-charged adj.
|
|
| 475 |
General |
kolay benimsenen |
soft adj.
|
|
| 476 |
General |
kolay heyecanlanmayan |
poky adj.
|
|
| 477 |
General |
kolay heyecanlanmayan |
pokey adj.
|
|
| 478 |
General |
kolay beğenmeyen |
superfinical adj.
|
|
| 479 |
General |
kolay heyecanlanan |
hot-headed adj.
|
|
| 480 |
General |
kolay heyecanlanan |
hotheaded adj.
|
|
| 481 |
General |
kolay öğrenemeyen |
indocible adj.
|
|
| 482 |
General |
kafası kolay karışan |
perturbable adj.
|
|
| 483 |
General |
kolay elde edilen |
prone [obsolete] adj.
|
|
| 484 |
General |
kolay ufalanan |
frush [dialect] [uk] adj.
|
|
| 485 |
General |
kolay kırılan |
frush adj.
|
|
| 486 |
General |
kolay bir şekilde |
simply adv.
|
|
| 487 |
General |
kolay bir şekilde |
on easy terms adv.
|
|
| 488 |
General |
kolay sindirilir bir şekilde |
digestibly adv.
|
|
| 489 |
General |
kolay tutuşan bir şekilde |
inflammably adv.
|
|
| 490 |
General |
kolay görülecek bir yerde |
in the sun adv.
|
|
| 491 |
General |
kolay sinirlenir bir şekilde |
inflammably adv.
|
|
| 492 |
General |
kolay kavranılmaz bir biçimde |
impalpably adv.
|
|
| 493 |
General |
kolay bir tahminle |
with half an eye adv.
|
|
| 494 |
General |
kolay anlaşılmazcasına |
inapparently adv.
|
|
| 495 |
General |
kolay anlaşılabilir şekilde |
eloquently adv.
|
|
| 496 |
General |
kolay kolay |
simply adv.
|
|
| 497 |
General |
çok kolay biçimde |
quite simply adv.
|
|
| 498 |
General |
kolay tanımlanamayan bir şekilde |
nondescriptly adv.
|
|
| 499 |
General |
kolay anlaşılır biçimde |
translucently adv.
|
|
| 500 |
General |
uygulaması kolay biçimde |
applicatorily adv.
|
|