sesli - Türkisch Englisch Wörterbuch

sesli

Bedeutungen von dem Begriff "sesli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sesli vocal adj.
There was a vocal minority that was against the deal.
Anlaşmaya karşı çıkan çok sesli bir azınlık vardı.

More Sentences
sesli voiced adj.
General
sesli loud adj.
Does the music have to be so loud?
Müzik bu kadar sesli olmak zorunda mı?

More Sentences
sesli audible adj.
She whispered in an audible way.
Sesli bir şekilde fısıldadı.

More Sentences
sesli out loud adv.
Tom read it out loud.
Tom onu sesli okudu.

More Sentences
Computer
sesli sound adj.
I have listened to a great many sound proposals and seen that there is some convergence too.
Çok sayıda sesli öneriyi dinledim ve bazı yakınsamaların da olduğunu gördüm.

More Sentences
sesli audible adj.
I listened to this book as an audible book.
Bu kitabı sesli kitap olarak dinledim.

More Sentences
General
sesli noisy adj.
sesli voiced adj.
sesli vocalic adj.
sesli sonant adj.
sesli voiceful adj.
sesli sounding adj.
sesli sonorous adj.
sesli soniferous adj.
sesli acoustic adj.
sesli vocular [rare] adj.
sesli big adj.
sesli loudful adj.
sesli dinsome [scotland] adj.
sesli sonorific adj.
sesli strepent adj.
sesli out load adv.
Colloquial
sesli clanky adj.
Literature
sesli dinful adj.
Linguistics
sesli vowel n.
Abbreviation
sesli aud. adj.

Bedeutungen, die der Begriff "sesli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sesli harf vowel n.
Every language has a different vowel system.
Her dilin farklı bir sesli harf sistemi vardır.

More Sentences
General
üç sesli şarkı glee n.
Are you going to join the glee club?
Üç sesli şarkı grubuna katılacak mısınız?

More Sentences
sesli kitap audio book n.
Try listening to music or audio books instead.
Bunun yerine müzik veya sesli kitap dinlemeyi deneyin.

More Sentences
çok sesli polyphony n.
We want unity rather than polyphony.
Biz çok seslilik yerine birlik istiyoruz.

More Sentences
sesli arama voice call n.
Voice calls are carried out over Wi-Fi or mobile data.
Sesli aramalar Wi-Fi veya mobil veri üzerinden gerçekleştirilir.

More Sentences
sesli düşünme thinking aloud n.
I was just thinking aloud.
Yalnızca sesli düşünüyordum.

More Sentences
sesli düşünme thinking out loud n.
As I said, I’m thinking out loud.
Dediğim gibi sesli düşünüyorum.

More Sentences
sesli rehber audio guide n.
The museum uses interactive touchscreens and audio guides to bring the history of tennis to life.
Müze, tenis tarihini hayata geçirmek için etkileşimli dokunmatik ekranlar ve sesli rehberler kullanıyor.

More Sentences
sesli kitap audiobook n.
They have 14,000 classic audiobooks for you to choose from.
Aralarından seçim yapabileceğiniz 14.000 klasik sesli kitap var.

More Sentences
sesli okumak read aloud v.
The teacher has the text read aloud.
Öğretmen metni sesli okutur.

More Sentences
yüksek sesli loud voiced adj.
I started to read her letter in a loud voice.
Mektubu yüksek sesle okumaya başladım.

More Sentences
tiz sesli treble adj.
She has a treble clarinet.
Onun tiz sesli bir klarneti var.

More Sentences
yüksek sesli loud adj.
Loud music started playing.
Yüksek sesli müzik çalmaya başladı.

More Sentences
Technical
yüksek sesli loud adj.
I'll talk to him about the loud music.
Onunla yüksek sesli müzik hakkında konuşacağım.

More Sentences
Computer
sesli blog podcast n.
The podcast will be released after tomorrow.
Sesli blog yarından sonra yayınlanacak.

More Sentences
(müzik, röportaj) sesli blog formatında erişime sunmak podcast v.
The program will also be podcast.
Program ayrıca sesli blog formatında da erişime sunulacaktır.

More Sentences
Telecom
sesli mesaj voicemail n.
How do I listen to my voicemails?
Sesli mesajlarımı nasıl dinleyebilirim?

More Sentences
Automotive
sesli mesaj voicemail n.
Everyone else will go straight to voicemail.
Diğer herkes doğrudan sesli mesaja gidecek.

More Sentences
Linguistics
sesli harf vowel n.
I often confuse Spanish vowels.
İspanyolcadaki sesli harfleri sık sık karıştırıyorum.

More Sentences
kalın sesli hard adj.
The Italian word 'Cui' has a hard 'c' in it.
İtalyanca 'Cui' kelimesinde kalın sesli bir 'c' vardır.

More Sentences
General
dört sesli parça quartet n.
sesli harf sistemi vocalism n.
sesli uyarı aural warning n.
ince sesli fülüt piccolo n.
çok sesli şarkı glee n.
ağır ve sesli bir indiriş thump n.
sesli film talking n.
tek sesli mersiye monody n.
sesli harfin üzerine koyulan iki nokta işareti diaeresis n.
sesli filmler sound motion pictures n.
sesli film sound film n.
dört sesli parça quartette n.
tek sesli üç harf grubu trigraph n.
son derece sesli müzik sistemi (araba vb) king kong n.
sesli harf sonant n.
sesli (film) talking n.
üç sesli şarkı grubu glee club n.
sesli film talkie n.
sesli film talking film n.
iki sesli harfi ayırma diereses n.
iki sesli harfin ayrılması diaeresis n.
sesli film talking picture n.
ağır ve sesli bir vuruş thump n.
sesli film talkin film n.
yedi sesli beste septet n.
sesli harf sistemi vowel system n.
sesli iskandil echo sounder n.
altı sesli parça sestet n.
sesli diyalog audible dialogue n.
sesli okuma oral reading n.
sesli uyarı verbal warning n.
sesli iletişim voice communication n.
sesli uyarı sistemi audio alarm system n.
sesli düşünme think aloud n.
çalgısız söylenen çok sesli şarkı madrigal n.
yanık sesli touching/poignant voice n.
sesli metin audio text n.
sesli görüşme voice call n.
alto sesli sanatçı alto n.
sesli harf vocal n.
sesli harfin üzerine koyulan iki nokta işareti dieresis n.
iki sesli harfin ayrılması dieresis n.
iki sesli harfi ayırma diaereses n.
sesli sözlük audio dictionary n.
sesli anlatım audio narration n.
sesli nefes alıp verme breathiness n.
sesli top squeaky ball n.
sesli betimleme audio description n.
görme engelliler için geliştirilmiş sesli kitap talking book n.
nutuk atarcasına yüksek sesli ve tumturaklı konuşma ranting n.
çok sesli koro many-voiced choir n.
yüksek sesli darbe thwap n.
hoş sesli olma tunefulness n.
sesli itiraf earshrift n.
şaşkınlık uyandıran, beklenmedik sesli tepki earful n.
sesli kumanda audible control n.
görme engelliler için sesli betimleme aracı audio description n.
bas sesli şarkıcı bass n.
kahkaha, öksürük veya ağlama sebebiyle yüksek sesli nefes alma kink n.
sesli olma vocalness n.
sesli ve güçlü fısıltı wheeze n.
sesli nefes alıp verme windiness n.
yüksek sesli ve kızgın konuşma harangue n.
insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli mosh n.
sesli harf değiştirme mutation n.
gür ve derin sesli olma ringing n.
sesli ısırma chomp n.
sesli çiğneme chump n.
sesli çiğneme chomping n.
yüksek sesli çığlık gowl [dialect] [uk] n.
çok büyük borulara sahip yüksek sesli bir org great n.
sinyal dışındaki bir kaynağın neden olduğu yüksek sesli gürültü ground noise n.
sesli ve genellikle ritmik konuşma akışı roll n.
sesli boğuşma ruction n.
sesli itiraz rumour [obsolete] [uk] n.
sesli itiraz rumor [obsolete] [us] n.
sistemi kullanan kişinin sesli yanıt alabilmesi için bir yazılım program tarafından birbirine eklenmiş olan birleştirilmiş veya kaydedilmiş sözcükler concatenated speech n.
sert ve sesli bir vuruş crack n.
sesli fısıldama pig's whisper n.
sesli kimse peeper n.
çancının kilise çanının ipini çekerek yaptığı sesli vuruş sally n.
yumuşak ve alçak sesli ötüş coo n.
yüksek sesli gösteri fireworks n.
yüksek sesli gösteri firework n.
sis durumunda uyarı veren sesli cihaz fog alarm n.
tok ve berrak sesli olma orotundity n.
tok ve berrak sesli olma ororotundity n.
güzel sesli kadın siren n.
tatlı sesli kadın siren n.
sesli film sof (sound on film) n.
sesli olma sonancy n.
sesli oyuncak squeaker n.
tiz sesli olma squeakery n.
sesli oyuncak ördek squawker n.
duyulması amaçlanan sesli fısıltı stage whisper n.
bas sesli enstrümantal bir müzik passacaglia n.
bas sesli enstrümantal bir müzik passacaglio n.
gür sesli kimse stentor n.
sesli yapmak vowelize v.
sesli nefes almak snuffle v.
burnunu sesli çekmek snuffle v.
sesli yemek munch v.
sesli çalmak clang v.
sesli duruma getirmek vocalize v.
sesli okumak read out v.
sesli harf yerine kullanmak vocalize v.
daha sesli bağırmak outcry v.
sesli tartışmak brawl v.
sesli düşünmek think aloud v.
sesli düşünmek think out loud v.
sesli okumak read off v.
sesli düşünmek say one's thoughts aloud v.
sesli gülmek laugh boisterously v.
sesli gülmek laugh loudly v.
sesli arama yapmak make a voice call v.
sesli çaldırmak clang v.
sesli çalmak play loud v.
sesli duruma getirmek vocalise v.
sesli yapmak vowelise v.
sesli harf yerine kullanmak vocalise v.
doğrudan sesli mesaja yönlendirmek go straight to voicemail v.
bir sesli mesaj bırakmak leave a voicemail v.
sesli işaretler, noktalar veya harfler eklemek vowel v.
(bazı kuşlar) sesli kanat çırpmak clap v.
sesli bir şekilde törpülemek veya ovalamak gride v.
sesli nefes almak heave v.
sesli bir şekilde yutmak clunk [dialect] [uk] v.
daha sesli konuşmak outspeak v.
daha sesli olmak outsound v.
sesli biçimde uyarmak strike v.
sesli okumak sound v.
pes sesli lowpitched adj.
dört sesli quadraphonic adj.
tiz sesli shrill adj.
kısık sesli hoarse adj.
tiz sesli squeaky adj.
yüksek sesli sonorous adj.
dolgun sesli orotund adj.
çatal sesli hoarse adj.
bas sesli bass adj.
dört sesli quadrophonic adj.
boğuk sesli hoarse adj.
sesli harf ile ilgili vocalic adj.
kalın sesli bass adj.
soprano sesli treble adj.
alçak sesli low rise adj.
tek sesli monophonic adj.
dolgun ve berrak sesli orotund adj.
hoş sesli tuneful adj.
tek sesli monodic adj.
tek sesli monodical adj.
yüksek sesli loud-voiced adj.
boğuk sesli gruff-voiced adj.
tatlı sesli soft-spoken adj.
yumuşak sesli (kimse) soft-spoken adj.
eş sesli heteronym adj.
boğuk/kısık sesli husky-voiced adj.
yarım sesli semivocal adj.
hoş/güzel sesli sweet-voiced adj.
yüksek sesli noiseful adj.
çok yüksek sesli earth-shaking adj.
çok yüksek sesli earthshaking adj.
aynı sesli equisonant adj.
benzer sesli equisonant adj.
yüksek sesli voiceful adj.
kötü sesli voiceless adj.
keder veya üzüntüyü sesli olarak ifade eden wailing adj.
keder veya üzüntüyü sesli olarak ifade eden lamenting adj.
yüksek sesli loudmouthed adj.
yüksek sesli loud-mouthed adj.
acayip sesli queer-sounding adj.
tuhaf sesli queer-sounding adj.
yüksek sesli wide-mouthed adj.
gür sesli megalophonous adj.
cırtlak sesli harsh-voiced adj.
yüksek sesli hautein [obsolete] adj.
yüksek sesli high adj.
ince sesli high adj.
ince sesli high-pitch adj.
tiz sesli high-pitch adj.
tek sesli homophonic adj.
tatlı sesli honey-mouthed adj.
kötü sesli horrisonant adj.
tuhaf sesli horrisonant adj.
berbat sesli horrisonous adj.
oldukça yüksek sesli loudish adj.
gür ve berrak sesli ringing adj.
yüksek sesli clamourous adj.
temiz sesli clarisonus adj.
kısık sesli gruff adj.
yüksek sesli heavy adj.
yüksek sesli open-mouthed adj.
yüksek sesli openmouthed adj.
aşırı yüksek sesli overloud adj.
yüksek sesli round adj.
tok sesli round adj.
kısık sesli roupet [scotland] adj.
boğuk sesli roupet [scotland] adj.
sesli harfleri uzatarak yavaşça yapılan (konuşma) drawn-out adj.
hafif kısık sesli foggy adj.
hafif boğuk sesli foggy adj.
tiz sesli orthian adj.
ince sesli orthian adj.
tiz sesli shirl adj.
ince sesli shrill-gorged adj.
tiz sesli shrill-gorged adj.
tiz sesli shrill-tongued adj.
ince sesli shrill-tongued adj.
ince sesli slender adj.
kısık sesli slender adj.
tok sesli olmayan slender adj.
güçsüz sesli slender adj.
kısık sesli sotto voce adj.
alçak sesli sotto voce adj.
yumuşak sesli submiss adj.
kadife sesli submiss adj.
yüksek sesli stentorious adj.
yüksek sesli stentorophonic adj.
yüksek sesli stentoronic [rare] [obsolete] adj.
sesli olarak vocally adv.
sesli harfler arasında intervocalically adv.
sesli olarak out adv.
sesli nefes alırcasına breathily adv.
tek sesli univocally adv.
sesli bir şekilde vocalically adv.
tek sesli biçimde monophonically adv.
tek sesli olarak monophonically adv.
sesli ünlem halloa interj.
Phrasals
sesli tezahürat yapmak cheer for v.
(birini/bir şeyi) sesli olarak desteklemek cheer for (someone or something) v.
Phrases
gür sesli with a fine strong voice expr.
Colloquial
engel olunamayan çok yüksek sesli ve şiddetli hapşırık juggersnot n.
sesli oylamayı almak have it v.
sesli oylamada zafer kazanmak have it v.
sesli gülmek lol v.
kısaltmak amacıyla sesli harfleri çıkarmak disemvowel v.
sesli gülmek yok it up v.
sesli gülmek yock it up v.
yüksek sesli five-by-five adj.
ölüyü uyandıracak kadar yüksek sesli/gürültülü loud enough to wake the dead expr.
Idioms
ölüyü uyandıracak kadar yüksek sesli (shouting) fit to wake the dead n.
ölüyü diriltecek kadar yüksek sesli olmak wake the dead v.
(birini) sesli olarak desteklemek cheer (one) to the echo v.
rahatsız edici derecede yüksek sesli earsplitting adj.
rahatsız edici derecede yüksek sesli ear-splitting adj.
ölüleri diriltecek kadar yüksek sesli loud enough to wake the dead adj.
kısık sesli hoarse as a crow adj.
çatal sesli hoarse as a crow adj.
boğuk sesli hoarse as a crow adj.
güçlü sesli leather-lunged adj.
gür sesli leather-lunged adj.
Formal
(ölene ağıt yakarken) çok sayıda insanın eş zamanlı bağırmasıyla oluşan yüksek sesli feryat conclamation n.
Speaking
biraz daha yüksek sesli a little louder expr.
ben sadece sesli düşünüyorum I'm just thinking out loud expr.
Chat Usage
sesli güldüm gol (giggle out loud) abrev.
Trade/Economic
sesli teklif-kabul yöntemi open-outcry n.
sesli müzayede open-outcry n.
borsada yapılan sesli pazarlık open-outcry n.
Law
sesli ve görüntülü bilişim sistemi (segbis) audiovisual information system n.
Politics
sesli propaganda audio propaganda n.
sesli oylama voice vote n.
Media
sesli veya sessiz çeşitli görsel kitle iletişim araçlarının kullanımı visual information n.
teknik ve teknik olmayan olaylara ait hareketli, hareketsiz ve sesli medyanın kaydedilmesi visual information documentation n.
Technical
sesli ikaz buzzer n.
aşırı sesli çalışan kompresör supersonic compressor n.
sesli diyalog audible dialogue n.
sesli uyarıcı audible warning signal n.
sesli uyarı aygıtı buzzer n.
sesli donanım sound equipment n.
sesli cihazlar audio apparatus n.
sesli uyarıcı buzzer n.
sesli vibratör buzzer n.
sesli alarm audible alarm n.
çok az sesli çalışan kompresör subsonic compressor n.
sesli uyarı audible alarm n.
sesli ikaz cihazı buzzer n.
sesli alarm acoustic alarm n.
sesli alarm ünitesi audible alarm unit n.
sesli yanıt sistemi text-to-speech n.
sesli ikaz aural warning n.
sesli projeksiyon filmi sound film strip n.
sesli ikaz cihazı sound signalling device n.
sesli ikaz cihazı sound signaling device n.
sesli tehlike sinyalleri auditory danger signals n.
görsel ve sesli bileşenler auditory and visual components n.
sesli ışıksal ışınayırıcı acousto-optical beamsplitter n.
sesli ışıldama sonoluminescence n.
sesli bulma acoustic detection n.
sesli algılama acoustic detection n.
sesli ve görsel tehlike ve bilgi sinyal sistemleri system of auditory and visual danger and information signals n.
görüntü ve sesli görüntü sistemleri video and audiovisual systems n.
sesli görüntü video ve televizyon cihazları ve sistemleri audiovisual video and television devices and systems n.
sesli iletişimin değerlendirilmesi assessment of speech communication n.
sesli tahliye sistemi voice evacuation system n.
sesli okuma audible reading n.
sesli animatronik audio animatronic n.
tek sesli üretim mono n.
boyutlu sesli stereophonic adj.
doğal sesli high-fidelity adj.
Computer
sesli uyarı sound alarm n.
sesli posta voice mail n.
sesli açıklama voice comment n.
sesli uyarı sinyali warning beep n.
sesli uyarı audio warning n.
sesli uyarı audible alarm n.
sesli uyarı beep n.
sesli ivmelendirme phonetic accel n.
görüntülü veya sesli internet yayını webcast n.
internet üzerinden sesli iletişim voice over ip n.
internet üzerinden sesli iletişim voip n.
sesli yanıt audio response n.
sesli sohbet vc (voice chat) n.
sesli blog hazırlamak podcast v.
(bilgisayar) verileri sesli okumak speak v.
kendinden sesli self voicing adj.
sesli çağrı ata assign voice call expr.
Informatics
sesli mesaj voice prompt n.
sesli güdü voice prompt n.
sesli örün tarama voice navigation n.
Telecom
sesli yanıt sistemi interactive voice response n.
sesli navigasyon sistemi voice-guided navigation system n.
etkileşimli sesli yanıtlama sistemi interactive voice response n.
sesli posta sistem merkezi voice mail system centre n.
sesli yanıt birimi audio response unit n.
sesli seyrüsefer voice navigation n.
sesli yanıt hizmeti sound retrieval service n.
sesli iletişim voice communication n.
sesli uyarı voice prompt n.
sesli yanıt birimi voice response unit n.
sesli mobil zayıflatma kodu voice mobile attenuation code n.
sesli mektup voice mail n.
sesli mesajlaşma sistemi voice messaging system n.
sesli mesaj hizmeti voice mail service n.
sesli mesaj servisi voice mail service n.
sesli telekonferans audio conference n.
sesli mesaj voice mail n.
sesli yanıt voice response n.
gönderenin mesajı özel veya gizli olarak işaretleyebileceği bir sesli mail sistemi özelliği privacy n.
aranan kişiye doğrudan sesli mesaj bırakmayı sağlayan bir telefon hizmeti slydial n.
çift sesli dual-sound adj.
daisy dijital sesli kitap daisy (digital accessible information system) abrev.
Automotive
emniyet kemeri sesli ikaz buzzer for beet warning n.
sesli yanıt birimi audio response unit n.
alarm sistemi sesli uyarıcısı alarm system buzzer n.
almaç ve sesli media tali sistemi receiver and audio media subsystem n.
sesli uyarı cihazları warning buzzers n.
klaksonlar ve sesli uyarı cihazları horns and buzzers n.
motorlu araçların sesli ikaz cihazları audible warning devices for motor vehicles n.
iki veya üç tekerlekli motorlu araçların sesli ikaz cihazları audible warning devices for two-or three-wheel motor vehicles n.
sesli ikaz cihazı audible warning device n.
iki veya üç tekerlekli motorlu taşıtlar için sesli ikaz cihazları audible warning devices for two-or three-wheel motor vehicles n.
sesli uyarı aygıtı beeper n.
sesli uyarı düzeni voice alert system n.
sesli yanıt düzeni interactive voice response n.
sesli uyarı aygıtı buzzer n.
Traffic
kişiye hem sesli hem de görsel olarak gideceği yeri tarif eden bir gps sistemi turn-by-turn navigation n.
sesli ikaz cihazlarının kullanılması yasaktır no horn expr.
Railway
trenin konumunu gösterip sesli sinyaller veren cihaz annunciator n.
Aeronautic
sesli radyofar aural radio range n.
Marine
sesli şamandıra acoustic buoy n.
Zoology
tiz sesli bülbülü chiffchaff n.
böceklerle beslenen güzel sesli bir kuş gnatcatcher n.
yüksek sesli küçük bir kuzey amerika kurbağası chorus frog n.
Education
işaret dili yerine dudak okuma ve sesli ifadenin geliştirilmesini vurgulayan oral adj.
Literature
üç sesli hece triphthong n.
sesli harf uzunluğu quantity n.
sessiz harflerin aynı kalarak sesli harflerin değiştiği yarım uyak türü pararhyme n.
daha sesli konuşmak outtongue v.
üç sesli heceye ait triphthongal adj.
Linguistics
iki sesli harfi ayırma dieresis n.
tek sesli ünlü monophthong n.
‘k’ sesli dil centum language n.
‘s’ sesli diller satem languages n.
tek sesli harf sırası digraph sequence n.
sesli harf üzerindeki aksan işareti acute accent n.
çeşitli sesli harfleri inceltmek için kullanılan işaret circumflex n.
iki sesli harfi ayırma diaeresis n.
sesli harf üzerindeki aksan işareti ague n.
sami dillerde normalde uzun olmayıp yerinden ötürü uzun okunan sesli harf tone long n.
sesli harfi değiştirme umlaut n.
kelimenin sesli harfini değiştirmek umlaut n.
sesli harfin önceki hecede bulunan sesli harfe uyum sağlayarak değişmesi echoism n.
şiirdeki hece sayısına uymak için m harfi ile ondan önce gelen sesli harfin atılması ecthlipsis n.
eş sesli olduğundan yanlış telaffuz edilen kelime ya da ifade eggcorn n.
eski ingilizcede ve modern izlandacada sesli ve sessiz -th harflerini temsil eden çizgili d harfi eth n.
sesli bir harfin uzun okunması gerektiğini belirtmek için üzerine konan yatay kısa çizgi şeklinde bir sembol macrotone n.
sesli harfin kısa son ek kısmı vanish n.
sesli olma vocality n.
sesli harf sistemi vocalism n.
sesli harf vocality n.
bir sözcüğe, heceye veya ilgili kelimeler grubuna ait sesli harf dizisi vocalism n.
sesli harf kullanımı vowelism n.
sesli harflerle başlayan kelimelerin başında h sesinin bulunmaması lene n.
sesli harf süresi length n.
kısa sesli olduğunu göstermek için sesli harfin üstüne konulan bir sembol breve n.
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişiklik modification n.
bir sesli harfin bir sonraki harfle kısmı olarak birleşmesinin neden olduğu değişikliğe uğrayan bir sesli harf modification n.
dilbilimsel çözümlemede sesli harf miktarına göre kullanılan bir nicel ölçü birimi mora n.
ses değişiminde görülüp "o" sesli harfiyle karakterize edilen bir ek aşaması o grade n.
ses değişiminde görülüp "o" sesli harfiyle karakterize edilen bir kök aşaması o grade n.
çad'da konuşulan ve yedi sesli harf içeren bir çad dili dangaleat n.
çad'da konuşulan ve yedi sesli harf içeren bir çad dili dangla n.
bir sesli harften diğerine geçiş gradation n.
sesli harfi telaffuz ederken dilin damağa yaklaşma derecesi height n.
(litvanyaca) sesli harf uzunluğunu belirtmek için harfin altına koyulan virgül benzeri bir işaret ogonek n.
ses değişiminde görülüp "o" sesli harfiyle karakterize edilen kök/ek aşaması o-grade n.
(antik yunancada sözcüğün h sesi ile başladığını ifade eden ve bazı sesli harflerin üzerine gelen) ̔ işareti rough breathing n.
(antik yunancada) /h/ sesi ile başlayarak sesli harf veya ikili ünlü ile devam eden sözcük rough breathing n.
tek ses oluşturan iki sesli harf improper diphthong n.
sesli harf digrafı improper diphthong n.
farklı bir sesli harfin "i" olarak sesletilmesinden kaynaklı yazım hatası iotacism n.
(özellikle yunancada) bir veya iki sesli harfin i olarak telaffuzu itacism n.
(dilbilimsel öğe) yalnızca sesli harften sonra gelen postvocalic n.
sesli harf sonrası postvocalic n.
(son ek, sözcük) yalnızca sesli harften sonra gelen dilbilimsel öğeye ait veya ilgili postvocalic n.
sesli harften sonraki sessiz harfi gösteren postvocalic n.
yarı sesli harf semiconsonant n.
(antik yunanca) h sesinin takip etmediği ilk sesli harf smooth breathing n.
semitik dillerde kullanılan sesli harf işaretleri pointing n.
(eski japoncada) sesletimi belirli olmayan iki sesli harf dizisinden her biri otsu n.
kelime gövdesinde yer alan sesli harf stem vowel n.
(ibranicede) duraklama öncesi sözcük veya sesli harfin geldiği hal pause n.
dili damağa yaklaştırarak sesli harfin telaffuzunu değiştirmek raise v.
(sesli harfi) sessiz hale getirmek unvoice v.
(sesli harf) diftong haline gelmek break v.
(sesli harfte) tını değişimi yapmak modify v.
(sesli harf üzerine) çift nokta koymak modify v.
(ünlü sesi) tek sesli ünlüye dönüştürmek monophthongise v.
(ünlü sesi) tek sesli ünlüye dönüştürmek monophthongize v.
(sesli harf) vurguyu azaltmak obscure v.
(sesli harf) ses değişimi veya ünlü almaşması ile değiştirmek grade v.
(sesli veya sessiz harfi) dudakları kıvırarak telaffuz etmek round v.
(sesli harfi) sessiz duruma getirmek devocalise v.
(sesli harfi) sessiz duruma getirmek devocalize v.
(ünlü sesi) tek sesli ünlüye dönüştürmek smooth v.
tek sesli univocalic adj.
eş sesli homonymic adj.
sesli harf olmayan nonsonant adj.
tek bir sesli harfi olan univocal adj.
sesli harfi olmayan unvoweled adj.
sesli harfler ile belirtilen vowelly adj.
sesli harfe benzer vowellike adj.
sesli harfler eklenmiş voweled adj.
sesli harf ile ilgili vowel adj.
sesli harf aracılığı ile olan vowelish adj.
sesli harfe ait vowel adj.
dil kaslarını germeden söylenen (sesli harf) lax adj.
dil kavisinin en yüksek ve en alçak noktalarının tam ortasında boğumlanan (sesli harf) mid adj.
(sesli harf) diftonize edilmiş broken adj.
eş sesli sözcükler ile ilgili heteronymous adj.
eş sesli olan heteronymous adj.
farklı sesli heterographic adj.
ağız yolunun önüyle arkası arasındaki bir noktadan çıkan (sesli harf) mixed adj.
tek sesli ünlüye ait monophthongal adj.
tek sesli ünlü ile ilişkili monophthongal adj.
dilin arka kısmını yükseltmeden telaffuz edilen (sesli harf) light adj.
sürtünmesiz ve sesli harf gibi uzatılabilir liquid adj.
(sesli harf) oral kavitenin alt bölümüne yakın seviyede üretilen low adj.
(sesli harf) alçak low adj.
(sesli harf) dil aşağıda iken üretilen low adj.
(sesli harf) kalın low adj.
(sesli harf) uzun geminate adj.
(sesli harf) uzun geminated adj.
vurgusu azaltılmış (sesli harf) obscure adj.
(sesli harf) dilin gerisi ile üretilen dark adj.
titrek sesli hirrient adj.
(isim veya sıfat çekimi) proto germanik sesli harf köklerine özgü eski çekimsel sonları koruyan indefinite adj.
hece ortasındaki sesli harften önce gelen prenuclear adj.
(harf) okunmayan ancak önden gelen sesli harfi vurgulayan servile adj.
kısa sesli harfi ifade eden short adj.
kısa sesli harften türeyen (benzer sesli harf) short adj.
(sesli harf) kapalı hecede bulunan shut adj.
(yunancada sesli harf) yumuşak smooth adj.
(sesli harf) ön palatal adj.
(rusçada sesli harf) \y\ sesinden önce oluşan palatal adj.
(rusçada sesli harf) \y\ sesine benzer sessiz harf modifikasyonunda oluşan palatal adj.
(sesli harf) kalın full adj.
History
giriş bölümü şifreli sembol veya araçlar içeren çok sesli parça riddle canon n.
Religious
gür sesli coşkulu vaiz boanerges n.
(ibranice metin) sesli harf işaretli pointed adj.