smart - Türkisch Englisch Wörterbuch

smart

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "smart" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 74 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
smart adj. akıllı
We started to use smart wrenches in the shop.
Atölyemizde akıllı anahtarlar kullanmaya başladık.

More Sentences
smart adj. zeki
He was a smart child.
Zeki bir çocuktu o.

More Sentences
General
smart v. yanmak
My eyes were smarting from the onions.
Soğandan gözlerim yanıyordu.

More Sentences
smart v. (bir durumun) acısını yaşamak
They're still smarting from their defeat in the final.
Finaldeki yenilginin acısını hala yaşıyorlar.

More Sentences
smart adj. hoş
This is the smartest pub in the town.
Burası kasabanın en hoş barı.

More Sentences
smart adj. şık
She was wearing a smart suit.
Üzerinde şık bir takım elbise vardı.

More Sentences
smart adj. ukala
Don't try to be smart.
Ukalalık etmeye çalışmayın.

More Sentences
smart adj. harika
Make a smart decision, and get better results.
Akıllıca bir seçim yapın ve harika sonuçlar elde edin.

More Sentences
smart adv. akıllıca
It is not right and nor is it smart.
Bu doğru olmadığı gibi akıllıca da değildir.

More Sentences
smart adv. zekice
It was pretty smart.
Oldukça zekiceydi.

More Sentences
Telecom
smart adj. akıllı
The so-called smart sanctions against the regime are not being particularly smartly enforced.
Rejime karşı sözde akıllı yaptırımlar pek de akıllıca uygulanmıyor.

More Sentences
General
smart n. acıma
smart n. ağrı
smart n. elem
smart v. acıtmak
smart v. ağrımak
smart v. acımak
smart v. sızlamak
smart v. yapılanın bedelini acıyla ödemek
smart adj. becerikli
smart adj. keskin
smart adj. incitici
smart adj. kuvvetli (bir şey)
smart adj. süslü
smart adj. yeni
smart adj. açıkgöz
smart adj. hızlı (bir şey)
smart adj. gösterişli
smart adj. arsızca ve zeka dolu (bir şey)
smart adj. kurnaz
smart adj. şiddetli
smart adj. filinta gibi
smart adj. yakışıklı
smart adj. bitirim
smart adj. ustalık
smart adj. acı
smart adj. uyanık
smart adj. kafası çalışan
smart adj. kuvvetli
smart adj. önemli
smart adj. anasının gözü
smart adj. büyük
smart adj. acı (söz)
smart adj. kırıcı
smart adj. güzel
smart adj. canlı
smart adj. sert
smart adj. kabiliyetli
smart adj. zarif
smart adj. usta
smart adj. keder
smart adj. çok bilmiş
smart adj. oldukça büyük
smart adj. hatırı sayılır derecede
smart adj. epey
smart adj. kayda değer
smart adj. entelektüel bilgi sunan
smart adv. ustalıkla
Trade/Economic
smart n. akıllı yatırımcı
smart n. akıllıca yapılan yatırım
Computer
smart adj. bilgisayar tarafından yönetilen
smart adj. otomatik işlem, data işleme ve çok yönlü çalışma için yerleşik bir mikro işlemci kullanan
Gastronomy
smart adj. sert (içki)
smart adj. keskin (içki)
smart adj. mayhoş (içki)
Military
smart adj. güdümlü füze olan
Ottoman Turkish
smart adj. müsteid
Archaic
smart adj. yakıcı
smart adj. yakan
smart adj. sızlatan
smart adj. yanma hissi veren
smart adj. deler gibi acıtan
smart adj. cızlatan
smart adj. sızlatan

Bedeutungen, die der Begriff "smart" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 410 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
smart aleck n. bilmiş
General
smart materials n. akıllı malzemeler
Smart materials can be the key to sustainable technological progress.
Akıllı malzemeler sürdürülebilir teknolojik ilerlemenin anahtarı olabilir.

More Sentences
smart home system n. akıllı ev sistemi
The Smart Home system from Xiaomi may seem complicated at first glance.
Xiaomi'nin Akıllı Ev sistemi ilk bakışta karmaşık görünebilir.

More Sentences
smart phone n. akıllı telefon
And all of these functions can be programmed or monitored from any smart phone or tablet.
Ve tüm bu işlevler herhangi bir akıllı telefon veya tabletten programlanabilir veya izlenebilir.

More Sentences
smart home technology n. akıllı ev teknolojisi
There are many ways that smart home technology can help with this.
Akıllı ev teknolojisinin bu konuda yardımcı olabileceği birçok yol vardır.

More Sentences
smart board n. akıllı tahta
They are equipped with modern smart boards, projectors, desktop computers, microphones and high speed network access.
Modern akıllı tahtalar, projektörler, masaüstü bilgisayarlar, mikrofonlar ve yüksek hızlı ağ erişimi ile donatılmıştır.

More Sentences
smart factory n. akıllı fabrika
Smart Factory (Digital Factory) is the intelligent factory of tomorrow.
Akıllı Fabrika (Dijital Fabrika) yarının akıllı fabrikasıdır.

More Sentences
smart city n. akıllı şehir
The Theme of the Event is Smart Cities.
Etkinliğin Teması Akıllı Şehirler.

More Sentences
smart speaker n. akıllı hoparlör
What do you think of smart speakers?
Akıllı hoparlörler hakkında ne düşünüyorsunuz?

More Sentences
street smart adj. şehirli
He's street smart.
O şehirlidir.

More Sentences
Idioms
a smart aleck n. ukala
What a smart aleck.
Ne ukala ama.

More Sentences
a smart aleck n. ukala
What a smart aleck.
Ne kadar ukala.

More Sentences
Speaking
you're smart expr. zekisin
You're smart, aren't you?
Zekisin, değil mi?

More Sentences
Computer
smart tags n. akıllı etiketler
If you have disabled analysis, smart tags are not used.
Analizi devre dışı bıraktıysanız akıllı etiketler kullanılmaz.

More Sentences
Automotive
smart motorway n. akıllı otoyol
So what exactly is a smart motorway?
Peki akıllı otoyol tam olarak nedir?

More Sentences
General
smart aleck n. sivri akıllı
smart alec n. çok bilmiş
smart aleck n. ekabir
smart aleck n. kendini bir şey zanneden kimse
smart answer n. arsızca cevap
smart al·eck n. kendini bir şey sanan
smart al·eck n. çok bilmiş
smart aleck n. ukala
smart aleck n. bilgiç
smart aleck n. çok bilmiş
smart arse n. ukala dümbeleği
smart puzzle n. akıllı bulmaca
smart structures n. akıllı yapı
smart casual n. şık rahat giyim
smart casual n. işyerine uygun rahat giyim
smart hand n. akıllı el
smart bomb n. akıllı bomba
smart dress n. şık elbise
smart dress n. şık giysi
smart dress n. şık kıyafet
smart power n. akıllı güç
smart systems n. akıllı sistemler
the smart money n. akıllı para
smart clothes n. akıllı giysiler
smart stop n. akıllı durak
smart eraser n. akıllı silgi
smart player n. akıllı oyuncu
smart home application n. akıllı ev uygulaması
smart matching n. akıllı eşleştirme
right smart n. çok miktar
right smart n. çok sayı
right smart n. birçok
smart mirror n. akıllı ayna
smart set n. şık seçkinler
smart set n. zenginler
smart ticket n. yaralanmış denizcilere tazminat hakkı veren belge
smart set n. sosyete
smart money n. ingiliz askerleri ve denizcilerine yaralanma ve sakatlanmaları karşılığında tazminat olarak verilen para
smart [dialect] n. yüklü miktar
smart set n. yüksek sosyete
smart money n. ingiliz ordusundaki acemi erin serbest bırakılması için ödenen para
smart start n. akıllı başlatma
be a smart aleck v. bilgiçlik taslamak
take smart steps v. akıllı adımlar atmak
act as if he/she was smart v. akıllı/zeki geçinmek
smart alecky adj. sivri akıllı
street smart adj. şehir yaşamına uyum sağlamış
street smart adj. şehir yaşamında ayakta kalabilen
energy smart adj. enerji tasarruflu
smart-alecky adj. ukala
both beautiful and smart adj. hem güzel hem akıllı
street smart adj. şehir standartlarında yaşayabilen
right smart [dialect] adj. hatırı sayılır derecede
right smart [dialect] adj. fazla
smart aleck adj. akılevvel
smart-assed adj. kendine fazla güvenen
smart alec adj. aklıevvel
smart ass adj. kendine fazla güvenen
smart-assed adj. zeki geçinen
smart-assed adj. her şeyi bildiğini zanneden
smart ass adj. ukala tiplere özgü
smart ass adj. zeki geçinen
smart ass adj. küstah
smart-assed adj. ukala tiplere özgü
smart alec adj. bilmiş
smart-assed adj. burnu havada
smart-ass adj. ukala tiplere özgü
smart alec adj. bilgiçlik taslayan
smart-ass adj. kendine fazla güvenen ve küstah
smart-assed adj. küstah
street smart adj. hayata geçirebilen
street smart adj. gerçekleştirebilen
street-smart adj. pratik bilgi sahibi
street smart adj. uygulayabilen
street smart adj. lafta bırakmayan
street-smart adj. şehirli
street-smart adj. lafta bırakmayan
street-smart adj. uygulayabilen
street-smart adj. gerçekleştirebilen
street-smart adj. şehir yaşamına uyumlu
street-smart adj. sokak ile özdeşleşen
street smart adj. uygulanabilir bilgisi olan
street smart adj. pratik bilgi sahibi
street-smart adj. hayata geçirebilen
street-smart adj. uygulanabilir bilgisi olan
right smart [dialect] adv. hatırı sayılır ölçüde
right smart adv. uzak mesafede
right smart adv. çok fazla
right smart adv. büyük ölçüde
Phrasals
smart from something v. -den ağrımak/acımak
smart at something v. bir şeyin acısını çekmek
smart from v. -den acı çekmek
smart from v. -den ağrımak/acımak
smart at v. -in acısını çekmek
Phrases
the smart set n. zenginler
the smart set n. sosyete
the kid is smart expr. bu çocukta iş var
Proverb
it's easy to be smart after the fact teker kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur
it's easy to be smart after the fact tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur
it's easy to be smart after the fact testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur
Colloquial
smart suit n. şık/modaya uygun takım elbise
book smart n. okul hayatında/teorik bilgi konusunda başarılı olan kişi
smart off v. küstahça konuşmak/davranmak
smart off v. münasebetsiz bir cevap/karşılık vermek
smart off v. münasebetsizce konuşmak/davranmak
smart off v. küstahça karşılık vermek
smart off v. terbiyesizce cevap vermek
smart off v. kaba bir şekilde karşılık vermek
smart off v. kaba konuşmak/davranmak
smart off v. saygısızca konuşmak/davranmak
smart off v. saygısızca karşılık vermek
smart off v. densiz bir cevap/karşılık vermek
get smart v. ukalalık etmek
get smart v. bilgiçlik taslamak
get smart (with one) v. (birine) bilgiçlik taslamak
get smart (with one) v. (birine) ukalalık etmek
smart under v. -in acısını çekmek
whip-smart adj. zehir gibi
whip-smart adj. çok zeki
look smart! expr. çabuk ol!
look smart expr. acele et!
smart as a fox expr. tilki gibi kurnaz
smart as a fox expr. tilki kadar kurnaz
pretty smart expr. epey zekice
say something smart expr. akıllıca bir şey söyle
don't smart-mouth me expr. bana bilmişlik taslama
I don't need your smart mouth expr. ukalalığın lüzumu yok
Idioms
smart ass n. burnu havada
smart ass n. her şeyi bildiğini zanneden
smart ass n. ukala
smart alec n. ukala
smart alec n. herşeyi bildiğini zanneden
smart aleck n. çok bilmiş
smart aleck n. ukala dümbeleği
smart aleck n. her şeyi bildiğine inanan insan
smart aleck n. bilgiçlik taslayan
smart aleck n. kendini beğenmiş
smart aleck n. zeki geçinen tip
smart aleck n. ne oldum delisi
smart aleck n. ukala
a smart cookie n. uyanık
a smart cookie n. kurnaz
a smart cookie n. acar
a smart alec n. bilmiş
a smart aleck n. kendisini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip
a smart alec n. kendisini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip
a smart aleck n. bilmiş
a smart alec n. ukala
a smart bomb n. akıllı bomba
smart guy n. ukala
a smart mouth n. ukalaca konuşan
the smart money n. akıllı/deneyimli yatırımcı
smart money n. akıllıca yatırım yapanların parası
smart money n. akıllı insanlara ait para
smart money n. akıllı yatırımcı
smart money n. yatırım uzmanları tarafından kontrol edilen para
smart money n. yatırım uzmanı
smart money n. deneyimli yatırımcı
smart money n. akıllıca yatırım yapılmış/değerlendirilen para
the smart money n. akıllıca yapılan yatırım
the smart money n. akıllı yatırım
the smart money n. yatırım konusunda deneyim/bilgi sahibi kimse
smart money n. akıllı yatırımcının parası
smart money n. akıllı insanların parası
smart money n. akıllı yatırımcı
a smart alec n. kendini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip
a smart alec [uk] n. zeki geçinen tip
a smart alec [uk] n. kendini bir şey zanneden kimse
a smart alec n. bilmiş
a smart aleck n. bilmiş
a smart aleck n. çok bilmiş
a smart alec n. çok bilmiş
a smart aleck n. zeka küpü
a smart aleck n. zeka küpü
a smart aleck n. bilgiçlik taslayan kimse
a smart alec n. sivri zeka
a smart aleck n. çok bilmiş
a smart aleck n. sivri zeka
a smart aleck n. kendini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip
a smart alec [uk] n. çok bilmiş
a smart aleck n. sivri zeka
a smart aleck n. zeki geçinen tip
a smart alec n. ukala
a smart alec [uk] n. zeka küpü
a smart aleck n. zeki geçinen tip
a smart alec n. zeki geçinen tip
a smart aleck n. kendini bir şey zanneden kimse
a smart aleck n. kendini bir şey zanneden kimse
a smart alec n. kendini bir şey zanneden kimse
a smart alec n. bilgiçlik taslayan kimse
a smart alec [uk] n. bilgiçlik taslayan kimse
a smart alec n. zeka küpü
a smart alec [uk] n. sivri zeka
a smart aleck n. bilgiçlik taslayan kimse
one smart cookie [us] n. kurnaz
a smart cookie [us] n. uyanık
one smart cookie [us] n. uyanık
a smart cookie [us] n. parlak çocuk
a smart cookie [us] n. zeki tip
one smart cookie [us] n. parlak çocuk
a smart cookie [us] n. acar
one smart cookie [us] n. acar
a smart cookie [us] n. kurnaz
one smart cookie [us] n. zeki tip
smart mouth n. iğneli/kinayeli konuşan kimse
smart mouth n. küstah
smart mouth n. küstah kimse
smart mouth n. ukalalık
smart mouth n. kaba kimse
smart mouth n. çok bilmiş
smart mouth n. küstahlık
smart mouth n. saygısız kimse
smart mouth n. kabalık
smart mouth n. iğneli/kinayeli konuşma
smart mouth n. bilmişlik
smart mouth n. saygısızlık
smart mouth n. ukala kimse
smart mouth n. ukala
smart mouth n. bilmiş kimse
get smart with someone v. birine ukalalık etmek
smart mouth someone v. birine bilmişlik/ukalalık etmek
smart under something v. bir şeyin acısını çekmek
look smart v. zeki/akıllı görünmek
look smart [uk] v. modaya uygun görünmek
look smart [uk] v. tarz görünmek
look smart [uk] v. şık görünmek
(as) smart as paint [dated] adj. hazırcevap
(as) smart as paint [dated] adj. iyi giyimli
(as) smart as paint [dated] adj. zeka küpü
(as) smart as paint [dated] adj. bakımlı
(as) smart as paint [dated] adj. çok akıllı
(as) smart as a whip adj. hazırcevap
(as) smart as paint [dated] adj. şık giyimli
(as) smart as paint [dated] adj. modaya uygun
(as) smart as paint [dated] adj. parlak zekalı
(as) smart as paint [dated] adj. kerli ferli
(as) smart as paint [dated] adj. cin gibi
(as) smart as a whip adj. kıvrak zekalı
as smart as a fox expr. tilki gibi kurnaz
smart as a whip expr. çok akıllı
smart as a whip expr. akıl küpü
as smart as a whip expr. cin gibi
smart as a whip expr. cin gibi
(one) smart apple expr. çok zeki/akıllı biri
the smart money is on something expr. aklı olan para yatırır
(the) smart money is on (someone or something) expr. aklı olan para yatırır
the smart money is on something expr. aklı olan varsa yatırım yapar
(the) smart money is on (someone or something) expr. aklı olan varsa yatırım yapar
the smart money is on something expr. aklı olan varsa bahis oynar
(the) smart money is on (someone or something) expr. aklı olan varsa bahis oynar
(someone) thinks (they) are so smart expr. (biri) çok akıllı/zeki olduğunu düşünüyor
(the) smart money is on (someone) expr. (birinin) başarılı olma/başarma ihtimali var
(someone) thinks (they) are so smart expr. (biri) kendini çok zeki sanıyor/zannediyor
(someone) thinks (they) are so smart expr. (biri) kendini çok akıllı sanıyor/zannediyor
(the) smart money is on (something) expr. (bir şeyin) olma/gerçekleşme ihtimali var
Speaking
smart as well as beautiful expr. güzel olduğu kadar akıllı da
he sounds like a smart man expr. akıllı bir adama benziyor
don't get smart with me expr. bana bilgiçlik taslama
don't be a smart ass expr. ukalalık yapma
don't be a smart ass expr. ukalalık etme
you think you're so smart! expr. zeki olduğunu mu sanıyorsun!
you're too smart to do anything stupid expr. aptalca bir şey yapmayacak kadar zekisin
if you're smart you do what I do expr. aklın varsa benim yaptığımı yaparsın
I am a smart person expr. ben zeki biriyim
the kid is smart expr. çocuk zeki
this is what it must be like to be smart and lucky expr. hem zeki hem de şanslı olmak bu olsa gerek
Trade/Economic
smart card n. akıllı kart
smart card n. hafızalı kart
smart credit cards n. hafızalı kredi kartları
smart casual n. yarı serbest iş kıyafeti
smart consumer n. akıllı tüketici
smart growth n. akıllı büyüme
smart packaging n. akıllı ambalaj
smart packaging n. akıllı paketleme
smart contract n. akıllı sözleşme
Law
smart money n. manevi zarar için verilen tazminat
smart money n. para cezası
smart sanction n. ülke faaliyetlerinin veya ekonomisinin sadece belirli bir alanına yönelik yaptırım
Politics
smart bomb n. akıllı bomba
smart power n. akıllı güç
Industry
climate-smart adj. iklim dostu
climate-smart adj. iklim açısından akıllı
Technical
smart battery driver n. akıllı pil sürücüsü
smart gateway n. akıllı ağ geçidi
smart chip n. akıllı çip
smart production n. akıllı üretim
smart-distributed system n. akıllı dağıtılmış sistem
smart grid n. akıllı şebeke
smart security n. akıllı güvenlik
smart tool n. akıllı araç
smart valve positioner n. akıllı valf konumlayıcısı
energy-smart design n. enerji akıllı tasarım
smart valve n. hafızalı valf
smart valve n. akıllı valf
smart glass/privacy glass n. opaklaşabilen akıllı cam
smart monitoring system n. akıllı takip sistemi
smart tracking system n. akıllı takip sistemi
open smart charge protocol (oscp) n. açık akıllı şarj protokolü
semi-smart adj. yarı akıllı
Computer
smart quotes n. akıllı tırnaklar
smart battery n. akıllı pil
smart card pin n. akıllı kart kişisel kimlik numarası pin
smart tag n. akıllı etiket
smart cardssmart cards n. akıllı kartlar
smart tag menu n. akıllı etiket menüsü
smart card authentication failure n. akıllı kart doğrulama hatası
smart quotation mark n. akıllı tırnak imi
smart cards n. akıllı kartlar
smart recovery n. akıllı kurtarma
smart tag file n. akıllı etiket dosyası
smart dithering n. akıllı titreme
smart drive n. akıllı sürücü
smart key n. akıllı tuş
smart toolbar n. akıllı araç çubuğu
smart dust n. gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ
smart dust n. kablosuz sensör ağı
smart education n. akıllı eğitim
energy smart adj. enerji tasarruflu
straight quotes with ‘smart quotes’ expr. düz tırnakları ‘akıllı tırnaklar’ ile
use smart carduse smart card expr. akıllı kartımı kullan
use smart cut and paste expr. akıllı kesme ve yapıştırma kullan
use smart cut and paste expr. akıllı kesme ve yapıştırmayı kullan
replace straight quotes with smart quotes expr. düz tırnakları akıllı tırnaklarla değiştir
change 'straight quotes' to ‘smart quotes’ expr. düz tırnakları akıllı tırnaklara çevir
disable smart quotes expr. akıllı tırnakları devre dışı bırak
Informatics
smart battery n. akıllı pil
smart device n. akıllı aygıt
smart gateway n. akıllı ağ geçidi
smart card n. akıllı kart
smart classroom n. elektronik sınıf
smart material n. akıllı malzeme
smart card reader n. akıllı kart okuyucu
smart antenna n. akıllı anten
smart quotation mark n. akıllı tırnak imi
smart sensor n. akıllı algılayıcı
smart battery driver n. akıllı pil sürücüsü
smart home n. akıllı ev
smart quotes n. akıllı tırnak imi
smart quotes n. akıllı tırnaklar
Telecom
smart card n. akıllı kart
smart tag n. akıllı etiket
smart label system n. akıllı etiket sistemi
smart terminal n. akıllı uçbirim
smart gateway n. akıllı ağ geçidi
Electric
smart grid n. akıllı şebeke
Textile
smart textile n. akıllı tekstil
smart casual n. şık spor
smart wool n. yün ve iletken elyaf karışımı olup küçük bir batarya aracılığıyla ısıtılabilen dokuma
Construction
smart building n. akıllı bina
Automotive
diesel smart module n. dizel akıllı modülü
passenger compartment fuse box/smart junction box n. yolcu bölmesi sigorta kutusu/akıllı dağıtım kutusu
load compartment fuse box/smart junction box n. yük bölmesi sigorta kutusu/akıllı dağıtım kutusu
smart belt n. akıllı emniyet kemeri
smart access n. akıllı giriş
smart card n. akıllı kart
smart parking brake n. akıllı park freni
smart parking brake n. akıllı park freni
smart battery charger n. akıllı akü şarj aleti
smart key system n. akıllı anahtar düzeni
smart junction box n. akıllı bağlantı kutusu
smart variable valve timing n. akıllı değişken supap zamanlama
smart glass expr. akıllı cam
Traffic
smart ticket n. akıllı bilet
smart ticket n. akbil
Medical
smart drugs n. akıllı ilaçlar
Pharmaceutics
smart drug n. bilişsel işlevi geliştiren ilaç veya benzeri madde
smart drug n. akıllı ilaç
smart drug n. nootropik
smart drug n. belirli hücre veya organlara etki eden ilaç
Food Engineering
smart drink n. meyve suyu ile vücuda faydalı bileşenlerin karışımından oluşan alkolsüz içecek
Agriculture
smart fertilizer n. akıllı gübre
Education
smart board n. akıllı tahta
Military
vector smart map n. vektör akıllı harita
smart card n. akıllı kart
Wagering
smart money n. yatırımcılar
smart money n. içerden sızan bilgiler doğrultusunda bahse veya yatırıma konan para
smart money n. kumarbazlar
Slang
smart aleck n. bok yedi başı
smart aleck n. bilgiçlik taslayan
smart arse n. bok yedi başı
smart ass n. bilmiş
smart-ass n. ukala
smart-arse n. ukala
whip-smart n. hazır cevap
google smart n. sorulan soruya ait bir bilgiyi o anda google'dan aratıp ancak daha önceden biliyormuş gibi davranan tip
smart [dated] n. züppe
smart [dated] n. şık giyimli enerjik kimse
be a smart-ass v. birine artistlik taslamak
play the smart-ass v. zeki geçinmek
play the smart-ass v. akıllı geçinmek
don't be a smart mouth with me expr. bana bilmişlik taslama
don't be a smart ass with me expr. bana ukalalık yapma
don't be a smart mouth with me expr. bana ukalalık yapma
don't be a smart ass with me expr. bana bilmişlik taslama
British Slang
smart-arsed adj. ukala