|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
yumuşak bir maddeden yapılmış koruyucu şey |
pad n.
|
|
2 |
Common Usage |
yumuşak ve nazik |
gentle adj.
|
|
General |
|
3 |
General |
içine bu tür biber katılmış çok yumuşak bir peynir |
pimento cheese n.
|
|
4 |
General |
yumuşak omlet |
fluffy omelet n.
|
|
5 |
General |
yumuşak davranış |
easiness n.
|
|
6 |
General |
yumuşak ve çikolatalı şekerleme |
fudge n.
|
|
7 |
General |
yumuşak damak |
velum n.
|
|
8 |
General |
bazı hayvanların yumuşak tabanı |
pad n.
|
|
9 |
General |
yumuşak ve yapışkan |
gumminess n.
|
|
10 |
General |
yumuşak huylu kimse |
heartthrob n.
|
|
11 |
General |
bazı yumuşak tüylü hayvanlara ait tüyler |
fur n.
|
|
12 |
General |
yumuşak huylu |
deboner n.
|
|
13 |
General |
yumuşak ince ipek |
sarcenet n.
|
|
14 |
General |
yumuşak başlılık |
complaisance n.
|
|
15 |
General |
yumuşak soğuk |
moderately cold n.
|
|
16 |
General |
yumuşak yüzgeçliler |
malacopterygii n.
|
|
17 |
General |
bir tür yumuşak beyaz peynir |
cream cheese n.
|
|
18 |
General |
yumuşak meyve |
berry n.
|
|
19 |
General |
yumuşak başlılık |
dovishness n.
|
|
20 |
General |
yumuşak maden kömürü |
soft coal n.
|
|
21 |
General |
yumuşak anahtar |
soft key n.
|
|
22 |
General |
yumuşak doku |
pith n.
|
|
23 |
General |
yumuşak bir ipek |
sarcenet n.
|
|
24 |
General |
yumuşak başlılık |
peacefulness n.
|
|
25 |
General |
çok yumuşak |
supersoft n.
|
|
26 |
General |
kabartma çizgili yumuşak ipekli kumaş |
faille n.
|
|
27 |
General |
yumuşak başlılık |
amiableness n.
|
|
28 |
General |
yumuşak şankr |
soft chancre n.
|
|
29 |
General |
yumuşak lens |
soft lens n.
|
|
30 |
General |
yumuşak başlılık |
docility n.
|
|
31 |
General |
yumuşak mıknatıs |
soft magnet n.
|
|
32 |
General |
yumuşak halde iken deliklerden geçirilen demir çubuklar |
extruded rods n.
|
|
33 |
General |
yumuşak yapı |
soft structure n.
|
|
34 |
General |
yumuşak iniş |
soft landing n.
|
|
35 |
General |
yumuşak para |
soft currency n.
|
|
36 |
General |
yumuşak kredi |
soft loan n.
|
|
37 |
General |
yumuşak ses |
soft sound n.
|
|
38 |
General |
yumuşak başlılık |
amiability n.
|
|
39 |
General |
halı gibi yumuşak ev eşyaları |
soft furnishing n.
|
|
40 |
General |
yumuşak tüy |
down n.
|
|
41 |
General |
bir çeşit yumuşak şekerleme |
fudge n.
|
|
42 |
General |
yumuşak su |
fresh water n.
|
|
43 |
General |
çok yumuşak |
extra mild n.
|
|
44 |
General |
yumuşak toprak |
gumbo n.
|
|
45 |
General |
yumuşak tüy |
fluff n.
|
|
46 |
General |
tüylü yumuşak kumaş |
flannel n.
|
|
47 |
General |
yumuşak tokmak |
mallet n.
|
|
48 |
General |
yumuşak oturak |
pouf n.
|
|
49 |
General |
ince yumuşak kağıt |
tissue n.
|
|
50 |
General |
yumuşak iklim |
mild climate n.
|
|
51 |
General |
yumuşak huyluluk |
tender-mindedness n.
|
|
52 |
General |
yumuşak huyluluk |
tendermindedness n.
|
|
53 |
General |
yumuşak başlılık |
tendermindedness n.
|
|
54 |
General |
yumuşak başlılık |
tender-mindedness n.
|
|
55 |
General |
yumuşak tavır |
soft attitude n.
|
|
56 |
General |
yumuşak deterjan |
mild detergent n.
|
|
57 |
General |
yumuşak güvenlik konusu |
soft security issue n.
|
|
58 |
General |
yumuşak dondurma |
soft ice cream n.
|
|
59 |
General |
yumuşak paket (sigara) |
soft pack (cigarette) n.
|
|
60 |
General |
yumuşak havlu |
soft towel n.
|
|
61 |
General |
yumuşak havlu |
fluffy towel n.
|
|
62 |
General |
boynunun yumuşak kavisi |
soft curve of one's neck n.
|
|
63 |
General |
yumuşak renk tonları |
muted colors n.
|
|
64 |
General |
yumuşak g |
g-breve n.
|
|
65 |
General |
yumuşak tabanlı ayakkabı |
shoe with soft sole n.
|
|
66 |
General |
yumuşak karın |
the soft belly n.
|
|
67 |
General |
yumuşak taşıma çantası/kabı |
soft carrying pouch n.
|
|
68 |
General |
yumuşak sarı |
velvet yellow n.
|
|
69 |
General |
yumuşak dokunuş |
gentle touch n.
|
|
70 |
General |
koyun veya keçiden yapılan bir tür yumuşak deri |
napa n.
|
|
71 |
General |
koyun veya keçiden yapılan bir tür yumuşak deri |
nappa n.
|
|
72 |
General |
yumuşak geçiş |
smooth transition n.
|
|
73 |
General |
geniş, yumuşak, rulo şeklindeki bir Britanya ekmeği |
bap n.
|
|
74 |
General |
yumuşak kürk |
soft fur n.
|
|
75 |
General |
kumaş ve benzeri ince ve yumuşak malzeme kesme aleti |
band knife n.
|
|
76 |
General |
yumuşak kat |
soft storey n.
|
|
77 |
General |
yumuşak oyuncak |
soft toy n.
|
|
78 |
General |
eldiven ve ayakkabı yapımına uygun yumuşak koyun derisi |
cabretta n.
|
|
79 |
General |
yumuşak ve yapışkan şey |
gooey thing n.
|
|
80 |
General |
yumuşak banyo havlusu |
terry towel n.
|
|
81 |
General |
yumuşak bisküvi |
fluffy biscuit n.
|
|
82 |
General |
yumuşak etli bir zeytin türü |
calamata olive n.
|
|
83 |
General |
yumuşak başlı |
acquiescent n.
|
|
84 |
General |
yumuşak başlılık |
agreeability n.
|
|
85 |
General |
yumuşak başlılık |
agreeableness n.
|
|
86 |
General |
peluş ve yumuşak malzemelerle doldurulmuş oyuncak ayı |
teddy n.
|
|
87 |
General |
yumuşak giriş (konu, ders) |
gentle introduction n.
|
|
88 |
General |
yumuşak kalplilik |
tenderheartedness n.
|
|
89 |
General |
yumuşak kalplilik |
tender-heartedness n.
|
|
90 |
General |
yumuşak karın |
underbelly n.
|
|
91 |
General |
yumuşak olmama |
unsuppleness n.
|
|
92 |
General |
kuş tüyünün yumuşak bölümü |
web n.
|
|
93 |
General |
yumuşak ev terliği |
bedroom slipper n.
|
|
94 |
General |
yumuşak toprak |
chessom [obsolete] n.
|
|
95 |
General |
oğlak derisinden elde edilen yumuşak deri |
cheveril [obsolete] n.
|
|
96 |
General |
kemik gibi sert bir yüzey üstündeki yumuşak bölge |
facette n.
|
|
97 |
General |
yumuşak karın |
weakness n.
|
|
98 |
General |
yumuşak ve pohpohlayıcı konuşma |
blandiloquence n.
|
|
99 |
General |
(bebek dilinde) yumuşak battaniye |
blanky n.
|
|
100 |
General |
mantarlar nedeniyle oluşan yumuşak, sulu sebze veya meyve küfü |
leak n.
|
|
101 |
General |
koyu renkli ve buruşuk kabuğu olan büyük, tatlı ve yumuşak bir hurma |
medjool date n.
|
|
102 |
General |
tatlı ve yumuşak akış |
mellifluence n.
|
|
103 |
General |
yumuşak ve nemli arazi |
mesh n.
|
|
104 |
General |
(yumuşak veya lapa benzeri) hazırlanmış yiyecek |
mess n.
|
|
105 |
General |
ağızda acı tat bırakmayan zengin ve yumuşak koyu bira |
milk stout [uk] n.
|
|
106 |
General |
daha yumuşak bir metaldeki tasarımın ters kopyasını basmak için kullanılan sertleştirilmiş kabartmalı çelik silindir |
mill n.
|
|
107 |
General |
yumuşak sabun |
mild soap n.
|
|
108 |
General |
yumuşak kumaştan kep |
bunnet [scotland] n.
|
|
109 |
General |
(özellikle hava) yumuşak bir hareket |
breathing n.
|
|
110 |
General |
zeminde yumuşak malzeme ile dolmuş oyuk |
hole n.
|
|
111 |
General |
amerikan yerlilerince soğuk havalarda giyilen, topuksuz ve yumuşak deriden yapılan bir çizme |
moc n.
|
|
112 |
General |
amerikan yerlilerince soğuk havalarda giyilen, topuksuz ve yumuşak deriden yapılan bir çizme |
mocassin n.
|
|
113 |
General |
yumuşak düzleştirici fırça |
lure n.
|
|
114 |
General |
eskimo botuna benzeyip dolaşırken giyilen yumuşak tabanlı bir bot |
mukluk n.
|
|
115 |
General |
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot |
muckluck n.
|
|
116 |
General |
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot |
mucluc n.
|
|
117 |
General |
küçük, yumuşak tabanlı, şişirilebilir bir tür bot |
bushwhacker n.
|
|
118 |
General |
sümüksü yumuşak çamur |
glaur [scotland] n.
|
|
119 |
General |
yumuşak parlaklık |
glory n.
|
|
120 |
General |
yumuşak bir şekilde gizlice atma |
lob n.
|
|
121 |
General |
(mesane) az çok kasılabilen çeşitli organların duvarlarında bulunan yumuşak kas tabakası |
muscularis n.
|
|
122 |
General |
mukoza zarının bir kısmını oluşturan ince yumuşak kas tabakası |
muscularis n.
|
|
123 |
General |
mukoza zarının bir kısmını oluşturan ince yumuşak kas tabakası |
muscularis mucosae n.
|
|
124 |
General |
yumuşak gel-git düzlüğünde midyelerin gizlendiği bölüm |
clam-flat [new england] n.
|
|
125 |
General |
yumuşak ve etli kitle |
mummy [dialect] n.
|
|
126 |
General |
yumuşak tüy |
oose [dialect] [scotland] n.
|
|
127 |
General |
yumuşak, ıslak ve bükülebilir çim parçası |
ooze n.
|
|
128 |
General |
fransa'nın rouen şehrinde üretilen süslü çini ve yumuşak porselen |
rouen n.
|
|
129 |
General |
yumuşak tuğla |
rubber n.
|
|
130 |
General |
alçak, yumuşak ve belirsiz ses |
rumor [us] n.
|
|
131 |
General |
alçak, yumuşak ve belirsiz ses |
rumour [uk] n.
|
|
132 |
General |
yumuşak hava |
weather mild n.
|
|
133 |
General |
yumuşak peyzaj |
softscape n.
|
|
134 |
General |
yumuşak erkek |
cockney [obsolete] n.
|
|
135 |
General |
elde tutulan içeceği soğuk tutan yumuşak yapıdaki silindirik kap |
cozy n.
|
|
136 |
General |
karıştırma ve sertleştirme işlemlerinde oluşan yumuşak kütle |
dough n.
|
|
137 |
General |
kuş tüyünden yapılmış yumuşak ev tekstil ürünü |
down n.
|
|
138 |
General |
dalgalanan ince veya yumuşak şey |
drift n.
|
|
139 |
General |
yumuşak ve damlamaya meyilli olma |
drippiness n.
|
|
140 |
General |
(ayaklara) basıncı azaltmak için belirli bir yere sabitlenen yumuşak malzeme |
pad n.
|
|
141 |
General |
yastığa benzer yumuşak kütle |
pad n.
|
|
142 |
General |
brezilya çamının sarıya çalan kahverengi yumuşak odunu |
paraná n.
|
|
143 |
General |
brezilya çamının sarıya çalan kahverengi yumuşak odunu |
paraná pine n.
|
|
144 |
General |
(pamuklu vb.) yumuşak tıkaç |
pad n.
|
|
145 |
General |
yumuşak yiyecek |
tender food n.
|
|
146 |
General |
bir tür yumuşak odun |
peeler n.
|
|
147 |
General |
yumuşak porselen |
porcelain n.
|
|
148 |
General |
kabarık liflerden yapılmış yumuşak küremsi nesne |
powderpuff n.
|
|
149 |
General |
yumuşak deriden yapılmış ayakkabı |
pabouche [uk] n.
|
|
150 |
General |
saten gibi yumuşak olan şey |
satin n.
|
|
151 |
General |
yumuşak ve alçak sesli ötüş |
coo n.
|
|
152 |
General |
yumuşak ve yağlı vücut dokusu |
flab n.
|
|
153 |
General |
yumuşak doku kalsifikasyonu |
ossification n.
|
|
154 |
General |
gemilerde kullanılan yumuşak dolgu malzemesi |
pudding n.
|
|
155 |
General |
at bacağında yumuşak tümör |
puff n.
|
|
156 |
General |
(damar-duvar arasında veya fay boyu görülen) yumuşak killi madde |
pug n.
|
|
157 |
General |
bitki gövdesinde yumuşak doku |
pulp n.
|
|
158 |
General |
(seramik) kalıpla veya elle şekillendirilmiş uzun ince bir yumuşak kil parçası |
rope n.
|
|
159 |
General |
yumuşak dokulu şapka |
crush hat n.
|
|
160 |
General |
yumuşak muamele |
free ride n.
|
|
161 |
General |
tok ve yumuşak düşme sesi |
slump [scotland] n.
|
|
162 |
General |
yumuşak çamurda veya karda yürüme sesi |
slush n.
|
|
163 |
General |
geniş kenarlı yumuşak fötr şapka |
smasher [africa] n.
|
|
164 |
General |
geniş kenarlı yumuşak fötr şapka |
smasher hat n.
|
|
165 |
General |
yumuşak nesne |
soft n.
|
|
166 |
General |
yumuşak parça |
soft n.
|
|
167 |
General |
yumuşak bölüm |
soft n.
|
|
168 |
General |
yumuşak kısım |
soft n.
|
|
169 |
General |
yumuşak malzeme |
soft n.
|
|
170 |
General |
yumuşak materyal |
soft n.
|
|
171 |
General |
yumuşak politomi |
soft polytomy n.
|
|
172 |
General |
yumuşak şey |
softling n.
|
|
173 |
General |
soyu tükenmiş canlıların yumuşak dokulardan yoksun ve sıska bir şekilde tasvir edilmesi |
shrink-wrap n.
|
|
174 |
General |
yumuşak diyet |
pap n.
|
|
175 |
General |
yumuşak dolu |
snow pellet n.
|
|
176 |
General |
sabunsu bir his veren yumuşak ve kompakt bir talk çeşidi |
soaprock n.
|
|
177 |
General |
sabunsu bir his veren yumuşak ve kompakt bir talk çeşidi |
soap-rock n.
|
|
178 |
General |
yumuşak diyet |
soft diet n.
|
|
179 |
General |
yumuşak diyet |
spoon food n.
|
|
180 |
General |
(yumuşak ve ağır nesne) ani düşüş |
squash n.
|
|
181 |
General |
(yumuşak ve ağır nesne) yere çakılma |
squash n.
|
|
182 |
General |
fay, damar veya duvar boyu görülebilen yumuşak kil yapılı madde |
sticking n.
|
|
183 |
General |
yumuşak kıvamlı gıda |
supping [dialect] [uk] n.
|
|
184 |
General |
yumuşak bir tavırla söylemek |
mince matters v.
|
|
185 |
General |
doldurmak (yumuşak bir madde ile) |
pad v.
|
|
186 |
General |
yumuşak bir tonda çalmak (flüt) |
tootle v.
|
|
187 |
General |
yumuşak ve titrek bir ışıkla parıldamak |
shimmer v.
|
|
188 |
General |
yaraları sarmak için kullanılan yumuşak bir madde |
lint v.
|
|
189 |
General |
yumuşak davranmak |
handle with kid gloves v.
|
|
190 |
General |
yumuşak bir şeyle parlatmak |
buff v.
|
|
191 |
General |
yumuşak hale getirmek |
unstarch v.
|
|
192 |
General |
yumuşak ve nazik hale getirmek |
unsteel v.
|
|
193 |
General |
(su, dalga) yumuşak seslerle çarpmak |
lap v.
|
|
194 |
General |
(su, dalga) yumuşak seslerle bir yere vurmak |
lap v.
|
|
195 |
General |
(kauçuğu) diğer malzemelerle karıştırmadan önce, daha yumuşak ve biçimlenebilir hale getirmek için makinede işlemek |
masticate v.
|
|
196 |
General |
(yumuşak taneciklerin) bir araya gelmesini ve yumuşak bir yarı katı kütle oluşturacak şekilde birbirlerine yapışmasını sağlamak |
mat v.
|
|
197 |
General |
yumuşak başlı olmak |
meeken v.
|
|
198 |
General |
yumuşak kumtaşı parçasıyla ovalamak |
holystone v.
|
|
199 |
General |
yumuşak kumtaşı parçasıyla ovmak |
holystone v.
|
|
200 |
General |
kazı veya maden kazısı sırasında çıkan (yumuşak toprak, killi toprak, çakıl, taş) malzemeyi temizlemek |
muck v.
|
|
201 |
General |
yumuşak bir şekilde okşamak |
gentle v.
|
|
202 |
General |
(mermi) yumuşak bir hedefe çarptığında mantar şeklini almak |
mushroom v.
|
|
203 |
General |
yumuşak ses çıkaran kıyafet giymek |
rustle v.
|
|
204 |
General |
yumuşak iniş yapmak |
soft-land v.
|
|
205 |
General |
yumuşak iniş yaptırmak |
soft-land v.
|
|
206 |
General |
yumuşak lehim ile kaynaştırmak |
soft-solder v.
|
|
207 |
General |
yumuşak lehim ile birleştirmek |
soft-solder v.
|
|
208 |
General |
yumuşak lehim ile onaylamak |
soft-solder v.
|
|
209 |
General |
(yumuşak ağır kütle) yere çakılmak |
squash v.
|
|
210 |
General |
(yumuşak ve ağır nesne) sertçe düşmek |
squash v.
|
|
211 |
General |
(yumuşak ve ağır nesne) çakılmak |
squash v.
|
|
212 |
General |
(yumuşak ve ağır nesne) çat diye inmek |
squash v.
|
|
213 |
General |
yumuşak başlı |
bland adj.
|
|
214 |
General |
yumuşak başlı |
flexile adj.
|
|
215 |
General |
yumuşak (konusma/ses/ müzik vb) |
mellifluous adj.
|
|
216 |
General |
yumuşak (iklim) |
benign adj.
|
|
217 |
General |
yumuşak (hava) |
genial adj.
|
|
218 |
General |
yumuşak (iklim) |
genial adj.
|
|
219 |
General |
yumuşak başlı |
lamblike adj.
|
|
220 |
General |
yumuşak başlı |
pliant adj.
|
|
221 |
General |
yumuşak başlı |
biddable adj.
|
|
222 |
General |
kadar yumuşak |
as smooth as adj.
|
|
223 |
General |
yumuşak başlı |
meek adj.
|
|
224 |
General |
tüy gibi yumuşak |
fluffy adj.
|
|
225 |
General |
yumuşak başlı |
compliant adj.
|
|
226 |
General |
kadar yumuşak |
as soft as adj.
|
|
227 |
General |
yumuşak başlı |
malleable adj.
|
|
228 |
General |
yumuşak (toprak) |
mellow adj.
|
|
229 |
General |
en yumuşak huylu olan |
wooliest adj.
|
|
230 |
General |
yumuşak başlı |
kind adj.
|
|
231 |
General |
kadar yumuşak |
as gentle as adj.
|
|
232 |
General |
daha yumuşak |
laxer adj.
|
|
233 |
General |
yumuşak (öksürük) |
loose adj.
|
|
234 |
General |
yumuşak başlı |
dovelike adj.
|
|
235 |
General |
yumuşak (hava) |
soft adj.
|
|
236 |
General |
yumuşak başlı |
easygoing adj.
|
|
237 |
General |
daha yumuşak |
softer adj.
|
|
238 |
General |
yumuşak başlı |
toward adj.
|
|
239 |
General |
yumuşak huylu |
quiet adj.
|
|
240 |
General |
yumuşak kalpli |
softhearted adj.
|
|
241 |
General |
yumuşak (dokunuş) |
delicate adj.
|
|
242 |
General |
yumuşak başlı |
sweet adj.
|
|
243 |
General |
yumuşak başlı |
tractable adj.
|
|
244 |
General |
yumuşak huylu |
benign adj.
|
|
245 |
General |
yumuşak başlı |
soft adj.
|
|
246 |
General |
yumuşak başlı |
docile adj.
|
|
247 |
General |
yumuşak (hava) |
benign adj.
|
|
248 |
General |
en yumuşak |
softest adj.
|
|
249 |
General |
yumuşak davranan |
lenient adj.
|
|
250 |
General |
yumuşak başlı |
pliable adj.
|
|
251 |
General |
yumuşak başlı |
amenable adj.
|
|
252 |
General |
daha yumuşak huylu |
woolier adj.
|
|
253 |
General |
yumuşak başlı |
flexible adj.
|
|
254 |
General |
yumuşak ve kenarları sarkık |
floppy adj.
|
|
255 |
General |
yumuşak başlı |
obedient adj.
|
|
256 |
General |
yumuşak ve ılık (hava) |
balmy adj.
|
|
257 |
General |
yumuşak huylu |
as gentle as a lamb adj.
|
|
258 |
General |
yumuşak başlı |
blancmange adj.
|
|
259 |
General |
en yumuşak |
smoothest adj.
|
|
260 |
General |
yumuşak ve esnek |
supple adj.
|
|
261 |
General |
yumuşak başlı |
mild adj.
|
|
262 |
General |
daha yumuşak |
smoother adj.
|
|
263 |
General |
yeterince yumuşak |
soft enough adj.
|
|
264 |
General |
yumuşak başlı |
accommodating adj.
|
|
265 |
General |
en yumuşak |
laxest adj.
|
|
266 |
General |
ılımlı olarak yumuşak |
semisoft adj.
|
|
267 |
General |
çok yumuşak |
too soft adj.
|
|
268 |
General |
yumuşak başlı olmayan |
noncomplying adj.
|
|
269 |
General |
yumuşak başlı |
amiable adj.
|
|
270 |
General |
yumuşak (ses) |
mellifluous adj.
|
|
271 |
General |
(hava) yumuşak |
balmy adj.
|
|
272 |
General |
yumuşak başlı |
good-tempered adj.
|
|
273 |
General |
yumuşak sesli (kimse) |
soft-spoken adj.
|
|
274 |
General |
yumuşak ve sarkık |
floppy adj.
|
|
275 |
General |
yumuşak başlı |
tame adj.
|
|
276 |
General |
yumuşak huylu |
tender-minded adj.
|
|
277 |
General |
yumuşak huylu |
tenderminded adj.
|
|
278 |
General |
yumuşak başlı |
tenderminded adj.
|
|
279 |
General |
yumuşak başlı |
tender-minded adj.
|
|
280 |
General |
yumuşak huylu |
mild-mannered adj.
|
|
281 |
General |
yumuşak vurgulu |
soft-indicating adj.
|
|
282 |
General |
yumuşak akışlı (müzik) |
cantabile adj.
|
|
283 |
General |
yumuşak başlı |
soft-minded adj.
|
|
284 |
General |
yumuşak yüzgeçleri olan |
soft-finned adj.
|
|
285 |
General |
yumuşak yüzgeçli |
soft-finned adj.
|
|
286 |
General |
yumuşak ama aynı zamanda sakız kıvamında olan |
fudgy adj.
|
|
287 |
General |
yumuşak başlı |
mild tempered adj.
|
|
288 |
General |
yumuşak huylu |
tame adj.
|
|
289 |
General |
yumuşak başlı |
lamblike adj.
|
|
290 |
General |
yumuşak başlı |
lamb-like adj.
|
|
291 |
General |
yumuşak kalpli |
tender-hearted adj.
|
|
292 |
General |
yumuşak kalpli |
tenderhearted adj.
|
|
293 |
General |
yumuşak kalpli |
soft-hearted adj.
|
|
294 |
General |
yumuşak huylu |
treatable [obsolete] adj.
|
|
295 |
General |
yarı yumuşak |
semisoft adj.
|
|
296 |
General |
aşırı yumuşak |
ultrasoft adj.
|
|
297 |
General |
yumuşak huylu olmayan |
unbenign adj.
|
|
298 |
General |
yumuşak huylu olmayan |
unbenignant adj.
|
|
299 |
General |
yumuşak başlı olmayan |
uncompliant adj.
|
|
300 |
General |
yumuşak başlı olmayan |
undocile adj.
|
|
301 |
General |
yumuşak başlı olmama |
unmalleable adj.
|
|
302 |
General |
yumuşak olmayan (renk, ses) |
unmellow adj.
|
|
303 |
General |
(yumuşak bir madde ile) doldurulmamış |
unpadded adj.
|
|
304 |
General |
yumuşak başlı olmayan |
unpliable adj.
|
|
305 |
General |
yumuşak başlı olmayan |
unpliant adj.
|
|
306 |
General |
yumuşak olmayan |
unsoft adj.
|
|
307 |
General |
yumuşak olmayan |
unsupple adj.
|
|
308 |
General |
yumuşak olmayan |
untender adj.
|
|
309 |
General |
(kurşun kalem) çok yumuşak uçlu |
bb [uk] adj.
|
|
310 |
General |
yumuşak oğlak derisinden yapılmış |
cheveril [obsolete] adj.
|
|
311 |
General |
pürüzsüz ve yumuşak |
velvet-textured adj.
|
|
312 |
General |
yumuşak ve sessiz bir tonda söylenen |
whispered adj.
|
|
313 |
General |
yumuşak ve nazik |
meek adj.
|
|
314 |
General |
yumuşak ayaklı |
soft-footed adj.
|
|
315 |
General |
hoş bir şekilde yumuşak |
honied adj.
|
|
316 |
General |
yumuşak başlı |
yielding adj.
|
|
317 |
General |
(hareket) yumuşak ve rahat |
liquid adj.
|
|
318 |
General |
(kağıt, kumaş ve deri) yumuşak ve parlak |
glossy adj.
|
|
319 |
General |
(ses) yumuşak |
rich adj.
|
|
320 |
General |
yumuşak başlı |
buxom [obsolete] adj.
|
|
321 |
General |
(tını veya rezonans bakımından) zengin ve yumuşak |
golden adj.
|
|
322 |
General |
yumuşak (toprak) |
omy adj.
|
|
323 |
General |
fazla yumuşak |
overmild adj.
|
|
324 |
General |
aşırı yumuşak |
oversoft adj.
|
|
325 |
General |
yumuşak ciltli |
velvety-skinned adj.
|
|
326 |
General |
yumuşak başlı (kadın) |
commode [obsolete] adj.
|
|
327 |
General |
yastık gibi yumuşak |
cushiony adj.
|
|
328 |
General |
yumuşak ve cansız |
doughy adj.
|
|
329 |
General |
(yastık gibi) yumuşak ve rahat |
padded adj.
|
|
330 |
General |
yumuşak ve ufalanan (seramik fırını tuğlası) |
samel adj.
|
|
331 |
General |
yumuşak ve ufalanan (seramik fırını tuğlası) |
sammel adj.
|
|
332 |
General |
ipek gibi yumuşak |
sarcenet adj.
|
|
333 |
General |
ipek gibi yumuşak |
sarsenet adj.
|
|
334 |
General |
saten gibi yumuşak ve pürüzsüz |
satin-smooth adj.
|
|
335 |
General |
yumuşak ve itaatkar |
soft and submissive adj.
|
|
336 |
General |
hafif, şeffaf ve yumuşak |
filmy adj.
|
|
337 |
General |
yumuşak dokulu |
fine-textured adj.
|
|
338 |
General |
yumuşak ve hafif |
fleecy adj.
|
|
339 |
General |
tüy gibi yumuşak |
fluey adj.
|
|
340 |
General |
hafif, tatlı ve yumuşak (içki) |
plum [dialect] [uk] adj.
|
|
341 |
General |
yumuşak ve dolgun |
plummy adj.
|
|
342 |
General |
peluş gibi yumuşak |
plush-like adj.
|
|
343 |
General |
yumuşak ve tüylü |
plushy adj.
|
|
344 |
General |
yumuşak ve net |
silvery adj.
|
|
345 |
General |
(ekmek içi gibi) yumuşak |
crumby adj.
|
|
346 |
General |
büyük versiyonuna oranla daha ufak boyutlu ve yumuşak çizgilerden oluşan (harf) |
small adj.
|
|
347 |
General |
yumuşak (ses) |
small adj.
|
|
348 |
General |
yumuşak yüz hatlı |
smock-faced adj.
|
|
349 |
General |
yumuşak hatlı |
smock-faced adj.
|
|
350 |
General |
daha yumuşak |
smooth adj.
|
|
351 |
General |
yumuşak gövdeli |
smooth-bodied adj.
|
|
352 |
General |
(özellikle kumaş) yumuşak dokulu |
smooth-faced adj.
|
|
353 |
General |
yumuşak sayılan |
smoothish adj.
|
|
354 |
General |
yumuşak kabuklu |
smooth-shelled adj.
|
|
355 |
General |
yumuşak ciltli |
smooth-skinned adj.
|
|
356 |
General |
yumuşak derili |
smooth-skinned adj.
|
|
357 |
General |
yumuşak tonlu |
soft adj.
|
|
358 |
General |
yumuşak renkli |
soft adj.
|
|
359 |
General |
(gözler) yumuşak bakışlı |
soft adj.
|
|
360 |
General |
yuvarlak ve yumuşak hatlı |
soft adj.
|
|
361 |
General |
(kağıt) yumuşak dokulu |
soft adj.
|
|
362 |
General |
yumuşak tüylü |
soft-haired adj.
|
|
363 |
General |
yumuşak saçlı |
soft-haired adj.
|
|
364 |
General |
yumuşak kıllı |
soft-haired adj.
|
|
365 |
General |
yumuşak kabuklu |
soft-shell adj.
|
|
366 |
General |
yumuşak odundan yapılan |
softwood adj.
|
|
367 |
General |
yumuşak keresteden yapılan |
softwood adj.
|
|
368 |
General |
yumuşak odunlu |
softwood adj.
|
|
369 |
General |
yumuşak keresteli |
softwood adj.
|
|
370 |
General |
yumuşak dokulu |
softwood adj.
|
|
371 |
General |
(kar) yumuşak |
sticky adj.
|
|
372 |
General |
yumuşak sesli |
submiss adj.
|
|
373 |
General |
yumuşak kare biçimli |
subquadrate adj.
|
|
374 |
General |
yumuşak başlı |
succumbent adj.
|
|
375 |
General |
çok yumuşak |
supersmooth adj.
|
|
376 |
General |
aşırı yumuşak |
supersoft adj.
|
|
377 |
General |
çok yumuşak |
supersoft adj.
|
|
378 |
General |
yumuşak başlı |
supple adj.
|
|
379 |
General |
yumuşak (ses) |
fruity adj.
|
|
380 |
General |
yumuşak bir şekilde |
flaccidly adv.
|
|
381 |
General |
yumuşak başlı bir şekilde |
flexibly adv.
|
|
382 |
General |
yumuşak bir biçimde |
gently adv.
|
|
383 |
General |
yumuşak bir halde |
silkily adv.
|
|
384 |
General |
yumuşak başlı bir halde |
pliantly adv.
|
|
385 |
General |
yumuşak bir şekilde |
floppily adv.
|
|
386 |
General |
yumuşak başlı bir halde |
complaisantly adv.
|
|
387 |
General |
yumuşak bir şekilde |
mellowly adv.
|
|
388 |
General |
yumuşak başlı bir şekilde |
biddably adv.
|
|
389 |
General |
yumuşak bir biçimde |
mellifluously adv.
|
|
390 |
General |
yumuşak başlı bir şekilde |
accommodatingly adv.
|
|
391 |
General |
yumuşak ve nazik bir şekilde |
gently adv.
|
|
392 |
General |
yumuşak ve kibar bir şekilde |
tenderly adv.
|
|
393 |
General |
yumuşak başlı bir şekilde |
compliantly adv.
|
|
394 |
General |
yumuşak bir şekilde |
balmily adv.
|
|
395 |
General |
yumuşak başlı bir şekilde |
blandly adv.
|
|
396 |
General |
yumuşak başlılıkla |
acquiescently adv.
|
|
397 |
General |
yumuşak başlılıkla |
amenably adv.
|
|
398 |
General |
yumuşak başlılıkla |
compliantly adv.
|
|
399 |
General |
yumuşak başlı olmadan |
unpliably adv.
|
|
400 |
General |
yumuşak olmadan |
untenderly adv.
|
|
401 |
General |
yumuşak bir şekilde |
mellifluently adv.
|
|
402 |
General |
yumuşak bir şekilde |
mellowingly adv.
|
|
403 |
General |
yumuşak bir şekilde |
dolcemente adv.
|
|
404 |
General |
yumuşak bir halde |
flabbily adv.
|
|
405 |
General |
yumuşak anlamına gelen bir ön ek |
malac- pref.
|
|
406 |
General |
yumuşak anlamına gelen bir ön ek |
malaco- pref.
|
|
407 |
General |
yumuşak doku anlamı veren ön ek |
metro- pref.
|
|
408 |
General |
miksoma veya yumuşak ur anlamlarını veren bir ön ek |
myx- pref.
|
|
409 |
General |
miksoma veya yumuşak ur anlamlarını veren bir ön ek |
myxo- pref.
|
|
Phrasals |
|
410 |
Phrasals |
daha yumuşak bir tavır sergilemek |
ease back v.
|
|
411 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) çok yumuşak/nazik davranmak |
handle (someone or something) with gloves v.
|
|
Proverb |
|
412 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
still waters run deep adj.
|
|
413 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron hand
|
|
414 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron fist
|
|
415 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron hand in a velvet glove
|
|
416 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron fist in a velvet glove
|
|
417 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron fist in the velvet glove
|
|
418 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron hand in a velvet glove
|
|
419 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron fist in the velvet glove
|
|
420 |
Proverb |
yumuşak atın çiftesi pek olur |
an iron hand in a velvet glove
|
|
Colloquial |
|
421 |
Colloquial |
iyi huylu/yumuşak kalpli kimse |
carebear n.
|
|
422 |
Colloquial |
yumuşak parlak plastik sandalet |
jellies n.
|
|
423 |
Colloquial |
yumuşak huylu erkek |
pussycat n.
|
|
424 |
Colloquial |
yumuşak ve temiz kar bölgeleri arayıp duran kayakçı |
powder monkey n.
|
|
425 |
Colloquial |
yumuşak ayak parmağı nasırı |
soft corn n.
|
|
426 |
Colloquial |
yumuşak davranmak |
go easy v.
|
|
427 |
Colloquial |
birine yumuşak davranmak |
go easy on someone v.
|
|
428 |
Colloquial |
yumuşak/konforlu bir şeyin üstüne yatmış |
pillowed adj.
|
|
429 |
Colloquial |
yumuşak başlı |
downbeat adj.
|
|
430 |
Colloquial |
yumuşak huylu |
downbeat adj.
|
|
431 |
Colloquial |
(şarap) yumuşak içimli |
gluggable adj.
|
|
432 |
Colloquial |
yumuşak kalpli |
soft-boiled adj.
|
|
433 |
Colloquial |
yumuşak huylu |
soft-boiled adj.
|
|
434 |
Colloquial |
yumuşak davran |
take it easy expr.
|
|
Idioms |
|
435 |
Idioms |
yumuşak başlı ve kolay etkilenen kimse |
nose of wax n.
|
|
436 |
Idioms |
yumuşak bir dokunuş |
a light touch n.
|
|
437 |
Idioms |
yumuşak başlı/huylu kişi |
a soft touch n.
|
|
438 |
Idioms |
yumuşak/hassas yaklaşım |
soft touch n.
|
|
439 |
Idioms |
yumuşak bir dokunuş |
light touch n.
|
|
440 |
Idioms |
yumuşak huylu, mülayim kimse |
carebear n.
|
|
441 |
Idioms |
yumuşak karın |
soft spot n.
|
|
442 |
Idioms |
yumuşak karın |
weak spot n.
|
|
443 |
Idioms |
yumuşak satış |
soft sell n.
|
|
444 |
Idioms |
yumuşak karın |
weak part n.
|
|
445 |
Idioms |
yumuşak karın |
achilles' heel n.
|
|
446 |
Idioms |
yumuşak başlılık |
a soft touch n.
|
|
447 |
Idioms |
yumuşak huy |
a soft touch n.
|
|
448 |
Idioms |
yumuşak başlılık |
an easy touch n.
|
|
449 |
Idioms |
yumuşak huy |
an easy touch n.
|
|
450 |
Idioms |
birinin yumuşak karnı |
a chink in someone's armour n.
|
|
451 |
Idioms |
yumuşak dil |
a silver tongue n.
|
|
452 |
Idioms |
yumuşak dil |
a smooth tongue n.
|
|
453 |
Idioms |
yumuşak karın |
a soft spot n.
|
|
454 |
Idioms |
yumuşak başlı/huylu kimse |
a soft/an easy touch n.
|
|
455 |
Idioms |
yumuşak başlılık |
a soft/an easy touch n.
|
|
456 |
Idioms |
yumuşak huy |
a soft/an easy touch n.
|
|
457 |
Idioms |
aşırı yumuşak kalpli kimse |
bleeding heart n.
|
|
458 |
Idioms |
yumuşak başlı |
good sport n.
|
|
459 |
Idioms |
yumuşak tabanlı ayakkabıyla yapılan tap/step dansı |
soft-shoe n.
|
|
460 |
Idioms |
yumuşak karın |
soft underbelly n.
|
|
461 |
Idioms |
yumuşak kalp |
warm heart n.
|
|
462 |
Idioms |
birine yumuşak davranmak |
grow soft on someone v.
|
|
463 |
Idioms |
birine yumuşak davranmak |
be soft on someone v.
|
|
464 |
Idioms |
birine yumuşak davranmak |
get soft on someone v.
|
|
465 |
Idioms |
ipek gibi yumuşak |
smooth as silk v.
|
|
466 |
Idioms |
ipek gibi yumuşak |
as smooth as silk v.
|
|
467 |
Idioms |
ipek gibi yumuşak |
as smooth as a baby's bottom v.
|
|
468 |
Idioms |
ipek gibi yumuşak |
smooth as a baby's bottom v.
|
|
469 |
Idioms |
yumuşak ve nazik bir şekilde yönetmek |
rule with a velvet glove v.
|
|
470 |
Idioms |
yumuşak karnına vurmak |
aim below the belt v.
|
|
471 |
Idioms |
yumuşak karnına vurmak |
hit below the belt v.
|
|
472 |
Idioms |
yumuşak karnına vurmak |
be below the belt v.
|
|
473 |
Idioms |
yumuşak davranmak |
handle with gloves v.
|
|
474 |
Idioms |
aşırı yumuşak yüzlü olmak |
go soft v.
|
|
475 |
Idioms |
(birine) yumuşak davranmak |
go soft on (someone) v.
|
|
476 |
Idioms |
(birinin) yumuşak karnına dokunmak |
catch (one) on the raw [uk] v.
|
|
477 |
Idioms |
(birinin) yumuşak karnına dokunmak |
catch somebody on the raw [uk] v.
|
|
478 |
Idioms |
(birinin) yumuşak karnına dokunmak |
touch somebody on the raw [uk] v.
|
|
479 |
Idioms |
(birine/bir şeye) iyi/yumuşak bakmak |
look kindly upon (someone or something) v.
|
|
480 |
Idioms |
(birine/bir şeye) iyi/yumuşak yaklaşmak |
look kindly upon (someone or something) v.
|
|
481 |
Idioms |
(birine/bir şeye) iyi/yumuşak bakmak |
look kindly on (someone or something) v.
|
|
482 |
Idioms |
(birine/bir şeye) iyi/yumuşak yaklaşmak |
look kindly on (someone or something) v.
|
|
483 |
Idioms |
yumuşak başlı olmak |
be a sport v.
|
|
484 |
Idioms |
yumuşak başlı olmak |
be (as) quiet as a mouse v.
|
|
485 |
Idioms |
yumuşak karnına vurmak |
hit below the belt v.
|
|
486 |
Idioms |
birinin yumuşak karnına dokunmak |
catch/touch somebody on the raw [uk] v.
|
|
487 |
Idioms |
birisine nazik/yumuşak davranmak |
go easy on somebody v.
|
|
488 |
Idioms |
(birine) kötü bir haberi nazikçe/sakince/yumuşak bir şekilde vermek |
break it (to one) gently v.
|
|
489 |
Idioms |
(birine/bir şeye) yumuşak davranmak |
handle (someone or something) with kid gloves v.
|
|
490 |
Idioms |
birine yumuşak davranmak |
treat someone with kid gloves v.
|
|
491 |
Idioms |
yumuşak huylu olmak |
not say boo to a fly [australia] v.
|
|
492 |
Idioms |
yumuşak huylu olmak |
not say boo to a goose [uk] v.
|
|
493 |
Idioms |
yumuşak tabanlı ayakkabıyla tap/step dansı yapmak |
soft shoe v.
|
|
494 |
Idioms |
(birine/bir şeye) yumuşak davranmak |
treat (someone or something) with kid gloves v.
|
|
495 |
Idioms |
kadife gibi yumuşak |
soft as a baby's backside adj.
|
|
496 |
Idioms |
bebek poposu gibi yumuşak |
(as) smooth as a baby's bottom adj.
|
|
497 |
Idioms |
bebek cildi gibi yumuşak |
(as) smooth as a baby's bottom adj.
|
|
498 |
Idioms |
bebek poposu gibi yumuşak |
(as) soft as a baby's backside adj.
|
|
499 |
Idioms |
bebek cildi gibi yumuşak |
(as) soft as a baby's backside adj.
|
|
500 |
Idioms |
bebek poposu gibi yumuşak |
(as) soft as a baby's bottom adj.
|
|