ayak - Turkish English Dictionary
History

ayak



Meanings of "ayak" in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

Turkish English
Common Usage
ayak foot n.
General
ayak pous n.
ayak rung n.
ayak standard n.
ayak snatch n.
ayak stillage n.
ayak buttress n.
ayak histrionics n.
ayak stanchion n.
ayak stand n.
ayak prop n.
ayak rocker n.
ayak mount n.
ayak bearing n.
ayak hoof n.
ayak step n.
ayak leg n.
ayak feet n.
ayak foot n.
ayak base n.
ayak put-off n.
ayak pillar n.
ayak pier n.
ayak sole n.
ayak stanchel n.
ayak foot-operated adj.
Colloquial
ayak tootsy n.
ayak tootsie n.
ayak crunchers n.
Technical
ayak stays n.
ayak counterfort n.
Construction
ayak jamb n.
Automotive
ayak leg n.
ayak foot n.
Medical
ayak pes n.
ayak foot n.
Math
ayak foot n.
Biology
ayak podium n.
Astronomy
ayak rigel n.
Linguistics
ayak foot n.
Archaeology
ayak pillar n.
ayak pier n.
Geology
ayak face n.
Sport
ayak foot n.
Slang
ayak act n.
ayak hock n.

Meanings of "ayak" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
ayak izi footprint n.
ayak (mobilya/pergel) leg n.
ayak bileği ankle n.
ayak tabanı sole n.
ayak parmağı toe n.
karaya ayak basmak land v.
ayak işleri yapmak run an errand v.
General
ayak takımı lowlife n.
ayak direme insistence n.
ayak basacak yer foothold n.
ayak değirmeni treadmill n.
ayak (köprünün kıyıya dayandığı yerdeki) abutment n.
karaya ilk ayak basış landfall n.
ayak tabanı sole n.
perdeli ayak webfoot n.
iltihaplı ayak şişliği bunion n.
ayak değirmeni tread mill n.
ayak izi step n.
hayvan ayak izi spoor n.
ayak sesi footfall n.
ayak vuruşu stamp n.
ayak bağı impediment n.
ayak izleri footsteps n.
dört ayak all fours n.
yumru ayak clubfoot n.
sarı ayak yellow foot n.
ayak iskemlesi footstool n.
ayak sesi step n.
ayak işlerine bakan kimse legman n.
ayak işlerine bakan kimse errand boy n.
kavisli ayak (beşik veya sallanan sandalye altındaki) rocker n.
ayak izi footstep n.
ayak işi donkeywork n.
burkulan ayak sprained ankle n.
yumru ayak club foot n.
ayak yeri legroom n.
şişlik (ayak parmağında oluşan) bunion n.
ayak bağı hindrance n.
ayak takımı varmint n.
ayak dayayacak yer footrest n.
ayak freni foot brake n.
ayak sesi tread n.
ayak basacak sağlam yer foothold n.
ayak bağı a drag on someone n.
ayak hastalıkları uzmanı podiatrist n.
ayak işlerini yapan kimse runner n.
ayak takımı varment n.
arka ayak hindquarter n.
ayak işlerine bakan kimse legmen n.
ayak çekici oliver n.
ayak giyecekleri footwear n.
ayak sesi footstep n.
ayak atışı step n.
ayak bağı hobble n.
arka ayak hindleg n.
ayak acısı footsoreness n.
ayak uydurma step n.
arka ayak hind leg n.
ayak hastalıkları uzmanı chiropodist n.
ayak duvarı foot wall n.
ayak takımının üyesi plebeian n.
ayak tabanı kemeri arch n.
ayak iskemlesi ottoman n.
ayak basışı tread n.
ayak hastalıkları bilim dalı podiatry n.
ayak takımı flotsam and jetsam n.
ayak işi legwork n.
tek ayak üzerinde dönüş pirouette n.
sandalye ayak desteği rung n.
ayak tırnağı toenail n.
ayak bağı tie n.
ayak satıcısı hawker n.
ayak sürüme foot dragging n.
ayak bastı bedeli toll n.
ayak basacak yer toehold n.
ayak bağı trammel n.
ayak ucu toe n.
ayak izi pad n.
ayak parmağının ucu tiptoe n.
ayak bileği tarsus n.
ayak işi errand n.
ayak sesi patter n.
ayak yolu lavatory n.
ayak takımı the great unwashed n.
ayak parmağında oluşan şiş bunion n.
ayak basacak yer footing n.
ayak takımı doggery n.
arka ayak bileği gambrel n.
yumru ayak talipes n.
içe kıvrık ayak başparmağı hammertoe n.
ayak koyma yeri legroom n.
ayak parmaklarının kökü ball of the foot n.
ayak basacak sağlam yer footing n.
ayak kirası tip for a messenger n.
ayak doktoru foot doctor n.
ayak (masa vb) leg n.
ayak takımı flotsam n.
ayak ağrısı footsoreness n.
yangılı ayak nasırı bunion n.
ayak küp 0,028 m3 cubic foot n.
ayak otu sedge n.
ayak izi footmark n.
topluma ayak uydurmayan kimse nonconformist n.
ayak satıcısı huckster n.
tırnaklı ayak claw n.
ayak takımı demos n.
ayak takımı hoi polloi n.
ayak prezantasyonu footling presentation n.
ayak takımı mob n.
ayak izi (hayvan) pug n.
avuç içi ve ayak tabanlarındaki deri çizgilerinin kıvrımlar yaparak oluşturdukları özel şekil dermatoglyphic n.
ayak kemeri arch n.
ayak kirası fee for a messenger n.
ayak sürüme scuffing n.
ayak uydurmama nonconformity n.
çıplak ayak bare foot n.
ayak oyunu intrigue n.
ayak oyunu plot n.
ayak oyunu trick n.
ayak numarası shoe size n.
ayak freni toe brake n.
zamana ayak uyduran timepleaser n.
ayak iskemlesi footrest n.
ayak dayayacak yer footstool n.
perdeli ayak webbed feet n.
ayak burkulması buckling of leg n.
ayak burkulması spraining of leg n.
ayak burkulması twisting of leg n.
ayak izleri footprints n.
ayak oyunu footsie n.
ayak başparmağı toe n.
ayak bakımı chiropody n.
çift tırnaklı ayak cleft foot n.
ayak takımı ragtag and bobtail n.
ayak takımı riffraff n.
ayak takımı rabble n.
ayak takımı ragtag n.
ayak küp cubic foot n.
ön ayak foreleg n.
ayak-ton foot-ton n.
parmaklar veya daha nadiren ayak parmakları dactylo- n.
ayak patırtısı clump n.
ayak sesi clump n.
ayak işi yapan dogsbody n.
çağa ayak uydurma modernization n.
kagir ayak pillar n.
payanda ayak pier n.
gömme ayak çifti paired pilasters n.
kagir ayak pier n.
(balede) tek ayak üzerinde dönüş pirouette n.
libre-ayak kare pounds per square foot n.
yalancı ayak pseudopod n.
libre-ayak pounds per foot n.
ayak küp pounds per cubic foot n.
oturma yeri ayak bağlama suportu support n.
ayak tabanı thenar n.
koca ayak big foot n.
ayak masajı foot massage n.
ayak izleri foot prints n.
koca ayak sasquatch n.
büyük ayak big foot n.
ayak taburesi foot stool n.
ayak izi foot print n.
dördül ayak square feet n.
karbon ayak izi carbon footprint n.
dördüncü ayak parmağı fourth toe n.
ayak üstü yemek fast food n.
ayak parmağı ucu tiptoe n.
ayak küçük parmağı little toe n.
ayak kösteği ball and chain n.
perde ayak webfoot n.
perdeli ayak web-foot n.
perde ayak web-foot n.
ateş veya sıcak taşların üzerinde çıplak/yalın ayak yürüme firewalking n.
ayak bileğinde silah kılıfı olan adam a man with an ankle holster n.
ayak işleri yapan kişi general dogsbody n.
ayak işlerine bakan kimse general dogsbody n.
metal sehpa/ayak metal stand n.
ayak bileği kelepçesi ankle bracelet n.
ayak bileğindeki kelepçe ankle bracelet n.
ayak numarası foot size n.
su ayak izi water footprint n.
ayak burun koruyucusu toe guard n.
ayak burun koruyucusu toeguard n.
Ekoseli kumaştan yapılmış ayak bileğine kadar inen kadınların giydiği kilit arisaidh n.
(kuzey amerika'da yaşadığına inanılan bir yaratık) büyük ayak bigfoot n.
ayak sürüme reluctance n.
ayak bileği derinliği ankle-deep n.
mekanik ayak mechanical leg n.
ayak bileziği anklet n.
düz ayak duş wet room n.
ayak ile ritm tutma foot tapping n.
ayak vurma foot tapping n.
ayak takımı hakimiyeti/yönetimi mob rule n.
koca ayak bigfoot n.
çağa ayak uydurma modernisation n.
aya ilk ayak basan kişi first person to step foot on the moon n.
aya ilk ayak basan kişi first person to set foot on the moon n.
aya ilk ayak basan kişi first person to step on the moon n.
çelik ayak steel leg n.
el veya ayak parmağı dactyl n.
ayak kokusu foot odour n.
ayak kokusu foot odor n.
ayak taburesi footstool n.
ayak ağrısı footache n.
ayak banyosu foot bath n.
ayak iskemlesi foot stool n.
değişime ayak uydurma resilience n.
ayak bileği koruması ankle protection n.
angaryaların/ayak işlerinin yapılması running errands n.
kırık ayak broken foot n.
ayak işleri errands n.
ayak işleri errand n.
ayak törpüsü foot files n.
kokan ayak stinky feet n.
kokan ayak smelly feet n.
ayak banyosu footbath n.
ayak parmakları toes n.
ayak golfu footgolf n.
ayak pudrası foot powder n.
ayak işleri yapan erkek çocuk caddie [scottish] n.
ayak pudrası foot powder n.
ayak işleri yapan caddy n.
çağa ayak uydurma aggiornamento n.
fıçı ya da varil koymak için ayak caskstand n.
topluma ayak uydurmayan kimse refuser n.
yan kısımları lastikli, ayak bileği yüksekliğinde bot chelsea boot n.
ayak direme reluctancy n.
ayakkabının ayak parmağındaki ayrı deri parçası tip n.
ayak parmağı yüzüğü toe ring n.
ayak parmağıyla hafifçe tutunma toehold n.
ayakkabının ayak parmaklarını kapatmaya yarayan parçası toepiece n.
ayak izi trace [obsolete] n.
(hayvanın/fosilin) ayak izi track n.
ayak izi tract [dialect] n.
sert ayak sesi tramp n.
ayak izi tread n.
belden veya dizden ayak bileğine kadar kaplayan koruyucu zırh greave n.
üç ayak üzerinde duran kap tripod n.
ayak izi trod [dialect] n.
ayak topuğu heel of foot n.
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal astragalomancy n.
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal cleromancy n.
şekli bozuk ayak baker foot n.
yatılı okulda kendinden yaşça büyük öğrencinin ayak işlerini yapan öğrenci fag n.
ayak işleri yapan kimse jackal n.
sandalet tipi ayakkabının ayak kısmına oturan kayış sabot n.
sandalet tipi ayakkabının ayak kısmına oturan kayış sabot strap n.
ayak izi vestige n.
ayak izi vestige n.
ayak prangası demir çubuğu bilbo n.
ayak prangası demir çubuğu bilboes n.
ayak işi yaptırılan sokak çocukları blackguard [obsolete] n.
ayak topuklarının içe ve dışa döndürülmesi ile yapılan, 1960'lar ortaya çıkmış bir dans figürü mashed potato n.
amerikan tazısı gibi bazı köpeklere özgü uzun dar kapalı ayak harefoot n.
ayak işlerine bakan kimse messenger n.
bazı kümes hayvanlarının bacak ve ayak parmaklarındaki tüyler boot n.
ayak bileği hizasındaki kadın ve çocuk botu bootie n.
ayak değiştirme bound n.
ayak bilek kayışı bracelet n.
balede bir ayak hareketi brush n.
ayak iskemlesi buffet [scotland] n.
ayak iskemlesi buffet stool [scotland] n.
ayak kısmı bulunmayıp tozluk olarak giyilen çorap hogger [scotland] n.
yaba gibi ayak hoof n.
(ingiliz yerçekimi ivmesinde) 550 ayak-librelik standart güç birimi horse power n.
ayak figürleri ay yürüyüşüne benzeyen bir dans moonwalk n.
ayak figürleri ay yürüyüşüne benzeyen dansı yapan kimse moonwalker n.
ayak takımı revel-rout n.
kraliyet ailesine ait ayak işlerini yerine getiren görevli yeoman n.
soylu bir hanede ayak işlerini yerine getiren hizmetli yeoman n.
ayak bileğinin üstüne kadar uzanan şoson gaiter n.
anormal büyüklükte el veya ayak mudhook n.
hantal el veya ayak mudhook n.
büyük ve hantal ayak mudscow n.
ayak nasırı bunnian [obsolete] n.
bacak veya ayak sakatlığından kaynaklanan yürüme güçlüğü gameness n.
bağcıkları halkadan geçirilmek yerine ayak bileğine dolanan ayakkabı gillie n.
ayak direme holdout n.
bağcıkları ayak bileğine dolanan bir tür ayakkabı ghillie n.
ayak başparmağı great toe n.
ayak bağı hobbler n.
ayak parmağında oluşan şiş onion [obsolete] n.
ayak takımı roughscuff n.
ayak takımı rough-scruff n.
ayak takımından kimse rout n.
ayak takımından kimse ruptuary [obsolete] [rare] n.
ayak takımı commonty n.
yalın ayak bare foot n.
iki ayak üzerinde yürüme walking bipedally n.
patırtılı ayak sesi clomp n.
ayakları yalnızca ayak ucundan ve topuktan saran alçak topuklu bir ayakkabı court n.
ayak takımı driftwood n.
ayak ile atılan adım uzunluğunu temel alan bir uzunluk ölçüsü pace n.
topluma ayak uydurmayan kimse pagan n.
ayak pedalı pedal n.
ayak hastalıkları uzmanı pedicure n.
ayak tedavisi pedicure n.
ayak tedavisinden sorumlu kimse pedicurist n.
ayak banyosu pediluvy [obsolete] n.
ayak falı pedomancy n.
ayak falı podomancy n.
süvarinin bıraktığı ayak izi pist n.
çarpık ayak pot foot n.
bozuk biçimli ayak pot foot n.
ayak patırtısı pounding n.
(dansta) ayak kaydırma hareketi sashay n.
ayak takımı scaff-raff [scotland] n.
organizasyonda ayak işlerini yapan kimse cog n.
ayak kemerini destekleyen taban malzemesi cookie n.
ayak kemerini destekleyen taban malzemesi cooky n.
ayak bağı disbenefit n.
düztaban ayak flat foot n.
ayak işleri yapan tip flunkey n.
ayak işleri yapan tip flunky n.
ayak izi (tavşan) prick n.
tavşan ayak izi pricking n.
ayak izi print n.
sert ayak sesi plod n.
(hindistan'da) ayak izinden suçlu takibi yapan kast üyesi puggy n.
(hindistan'da) ayak izinden suçlu takibi yapan kast üyesi puggi n.
ayak izi pugmark n.
vahşi memeliye ait ayak izi pugmark n.
ayak izi pug mark n.
vahşi memeliye ait ayak izi pug mark n.
ayak yolu room n.
ayak takımı scouring n.
ayak sürüme sesi scuffle n.
ayak sesi scuffle n.
ayak takımı scum n.
ayak işi scutwork n.
(şiirde) yarım ayak semiped n.
ayak tabanının tarağın altına denk gelen dar kısmı shank n.
ayak kemerini desteklemesi için tabana konan sert parça shank n.
ayak kemerini desteklemesi için tabana konan parça shankpiece n.
ayak şeklindeki demir parçası shoe last n.
ayak yolu shouse n.
ayak sürüyerek yürüme shuffling n.
(mobilyalarda) ayak ile gövdeyi birleştiren dekoratif parça skirt n.
ayak sürüme sesi slipslop n.
ayak sesi slipslop n.
ayak üstü atıştırmalık snap [dialect] n.
(mafya veya suç örgütünde) ayak takımından kimse soldier n.
ayak izi soleprint n.
(güvenlik gerekçesi ile alınan) bebek ayak izi soleprint n.
ayak koruyucu zırh solleret n.
ayak koruyucu zırh soleret n.
dijital ayak izi digital footprint n.
missouri'ye özgü bir koca ayak missouri monster n.
missouri'ye özgü bir koca ayak momo the monster n.
virjinya'ya özgü bir koca ayak wood booger n.
virjinya'ya özgü bir koca ayak woodbooger n.
ohio'ya özgü bir koca ayak grassman n.
florida'ya özgü bir koca ayak skunk ape n.
ayak tabanı falı podomancy n.
ayak parmağı kısmında kayış bulunan sandalet pusher n.
ayak ile yapılan vuruş spurn n.
ayak üstü toplantı stand-up n.
(sandalyede, mobilyada) iki ayak arasında yer alan yatay çubuk stretcher n.
(yunan veya latin vezninde) ayak değişikliği substitution n.
ayak süpinasyonu supination n.
ayak bağı liability n.
tek ayak üzerinde dönmek pirouette v.
ayak uydurmak humor v.
ayak izlerini (bir yerde) bırakmak track up v.
birine ayak uydurmak accommodate one's step to v.
ayak altında dolaşmak get in somebody's way v.
ayak basmak set foot on something v.
ayak ayak üstüne atmak cross legs v.
ayak parmağını bir şeye çarparak incitmek stump v.
karaya ayak basmak disembark v.
ayak altında bırakmak leave where it will be stepped on v.
el ayak çekilmek be deserted v.
ayak altında çiğnemek override v.
-e ayak basmak set foot on v.
-e ayak basmak set foot in v.
ayak sürtmek shuffle v.
ayak diremek hold out v.
birine ayak uydurmak accommodate one's pace v.
ayak ile çiğnemek trample v.
ayak uydurmak fall in step with v.
ayak altında çiğnemek tread down v.
ayak ile vurmak kick v.
ayak uzatmak extend one's leg v.
ayak yapmak sham v.
ayak basmak step on v.
ayak uydurmak fall in step v.
ayak yapmak put on an act v.
ayak diremek put one's foot down v.
ayak uydurmak fall into step with v.
ayak uydurmamak (birisine) be out of step with v.
ayak ile vurmak boot v.
ayak uydurmak accommodate oneself to v.
ayak diremek refuse v.
bir şeye çarparak incitmek (ayak parmağını) stump v.
ayak uydurmak string along v.
ayak altında çiğnemek trample on v.
ayak basmak set foot in v.
ayak uydurmak humour v.
çağa ayak uydurmak move with the times v.
ayak diremek jib v.
ayak altında çiğnemek trample down v.
ayak uydurmak conform one's behavior to v.
ayak uydurmak keep step v.
karaya ayak basmak step on to land v.
ayak altında çiğnemek tread under foot v.
ayak uydurmak settle v.
ayak basmak step v.
ayak bileğini burkmak twist one's ankle v.
karaya ayak basmak go ashore v.
dört ayak üzerine düşmek fall on all fours v.
ayak bileğini burkmak sprain one's ankle v.
ayak bağı olmak encumber v.
ayak diremek shuffle one's feet v.
ufak tefek ayak işlerine girmek get odd jobs that pay v.
zamana ayak uydurmak move with the times v.
ayak işleri yapmak run errands v.
ayak basmak set foot on v.
ayak diremek shuffle v.
ayak diremek insist upon v.
dört ayak üzerine düşmek land on one's feet v.
burkulmak (bilek/ayak vb) sprain v.
zamana ayak uydurmak march with the times v.
ayak basmak arrive v.
ayak uydurmak (çağa/zamana) keep up with v.
çağa ayak uydurmak keep up with the times v.
ayak uydurmak keep in step with v.
ayak altında kalmak be where everybody passes by v.
ayak altında olmak be in the way v.
ısıtmak (el/ayak vb'ni ateş vb'nin önünde) toast v.
ayak ayak üstüne atmak cross one's legs v.
ayak bağı olmak tie someone down v.
ayak uydurmak keep pace with v.
ayak diremek insist on v.
sürtmek (ayak) scrape v.
ayak yapmak fake v.
ayak ile ezmek crush v.
ayak bileğini burkmak turn one's ankle v.
ayak işlerine bakmak run errands v.
ayak uydurmak string along with v.
ayak basmak visit v.
çiğnemek (ayak altında) trample v.
ayak parmağını çarparak incitmek stub v.
ayak diremek balk v.
ayak uydurmak keep pace v.
ayak uydurmak keep up v.
ayak ucuyla vurmak toe v.
ayak diremek insist v.
ayak parmakları ile dokunmak toe v.
ayak atmak go for the first time v.
ayak oyunları yapmak (boks) sidestep v.
ayak diremek balk at v.
çarparak incitmek (ayak parmağını) stub v.
zamana ayak uydurmak keep up with the times v.
ayak uydurmak keep up with v.
ayak uydurmamak be out of step with v.
ayak diremek baulk v.
vıcık vıcık bir yerden yürürken ayak sesi çıkarmak squelch v.
ayak uydurmak keep step with v.
ayak altında çiğneyerek birini öldürmek trample someone to death v.
ayak diremek persist in v.
ayak uydurmak temporise v.
altı el ya da ayak parmağa sahip olmak sexdigital v.
ayak uydurmak temporize v.
ayak uydurmak suit up v.
ayak uydurmak (zamana) keep up with v.
ayak diretmek show doggedness against something v.
ayak diretmek be obstinate v.
ayak uydurmak keep in step (with) v.
ayak bağı olmak incumber v.
ayak burkmak buckle the leg v.
ayak basmak set foot v.
ayak burkmak twist the leg v.
ayak burkmak sprain the leg v.
teknolojiye ayak uydurmak keep pace with technology v.
teknolojiye ayak uydurmak comply with the technology v.
ayak uydurmak attune v.
ayak bağı olmak be a millstone about one's neck v.
ayak bağı olmak be a millstone round one's neck v.
çağa ayak uydurmak modernize v.
çağa ayak uydurmak modernise v.
ayak uydurmak fit v.
-e ayak uydurmak be in step with v.
-de ayak diremek insist upon v.
-e ayak uydurmak keep up with v.
-de ayak diremek insist on v.
ayak altında çiğnemek tramp down v.
dört ayak üstüne düşmek land on one's feet v.
ayak bağı olmak tie down v.
başkalarına ayak uydurmak be in step v.
ortama ayak uydurmak fall into step with v.
ortama ayak uydurmak fit in with the crowd v.
ortama ayak uydurmak fall in step with v.
ayak bağı olmak impede v.
ayak basmak set a foot on v.
aya ayak basmak set a foot on the moon v.
aya ayak basmak land on the moon v.
ayak izinden gitmek follow in somebody's footsteps v.
tek ayak üzerinde durmak stand on one foot v.
tek ayak üstünde durmak stand on one foot v.