fiyat - Turco Inglés Diccionario
Historia

fiyat



Significados de "fiyat" en diccionario inglés turco : 28 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
fiyat price n.
General
fiyat expense n.
fiyat terms n.
fiyat cut n.
fiyat figure n.
fiyat charge n.
fiyat damage n.
fiyat cost n.
fiyat damages n.
fiyat price n.
fiyat fee n.
fiyat tollage n.
fiyat rate n.
fiyat value n.
fiyat valuation n.
fiyat price tag n.
fiyat pris [obsolete] n.
Colloquial
fiyat ante n.
Idioms
fiyat bad news n.
Trade/Economic
fiyat term n.
fiyat price n.
fiyat quotation n.
fiyat rate n.
fiyat cost n.
fiyat utu n.
Insurance
fiyat rate n.
Latin
fiyat pretium n.
Slang
fiyat freight n.

Significados de "fiyat" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yüksek fiyat high price n.
fiyat listesi price list n.
fiyat verme bidding n.
genel/toplam fiyat/ücret/bedel overall charge n.
kırmak (fiyat vb) reduce v.
(fiyat) düşmek sag v.
General
fiyat dağılımı price range n.
fiyat ayarlaması price adjustment n.
fiyat indirimi reduction n.
afişe fiyat advertised price n.
fiyat farkı price gap n.
fiyat listesi rates n.
fiyat talep formu price request form n.
tek fiyat flat rate n.
düşüş (fiyat/oy/müşteri sayısı vb'nde) slump n.
fiyat verme bidding n.
örnek fiyat representative price n.
indirimli fiyat reduced price n.
fazla fiyat overcharge n.
fiyat (teklif olarak verilen) quotation n.
ani fiyat düşüşü break n.
taban fiyat the lowest price n.
fiyat listesi tabular standard n.
değerinden az fiyat undercharge n.
fahiş fiyat exorbitant price n.
mutlak fiyat absolute price n.
stok fiyat tahmini stock price forecasting n.
fahiş fiyat outrageous price n.
fiyat kontrolü price control n.
fahiş fiyat excessive price n.
fiyat listesi tariff n.
toptan eşya fiyat indeksi wholesale price index n.
düşüş (fiyat/talep/ısı vb'nde) fall n.
geçerli fiyat quotation n.
ortalama fiyat average price n.
toptan fiyat lumpsum rate n.
fiyat (teklif olarak verilen) quote n.
fiyat artışı markup n.
sabit fiyat fixed price n.
yükselen fiyat rising prices n.
cari fiyat ruling price n.
fiyat teklifi price offer n.
fiyat artışı increase in price n.
rayiç fiyat market price n.
fiyat haddi price limit n.
asgari fiyat minimum price n.
maktu fiyat fixed price n.
fiyat tablosu price grid n.
fahiş fiyat fancy price n.
fiyat teklifi tender n.
fiyat saptama valorization n.
tenzilatlı fiyat reduced price n.
gerekenden düşük fiyat undercharge n.
piyasa ve fiyat mekanizmasına dayalı devlet state bound by market and price mechanism n.
astronomik fiyat astronomic price n.
fahiş fiyat overcharge n.
şimdiki fiyat going price n.
fiyat teklifi offer n.
cari fiyat current price n.
fiyat kırma price cutting n.
yüksek fiyat stiff price n.
fiyat tavanı price ceiling n.
bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat cap n.
aşırı fiyat illegal price n.
indirimli fiyat the price minus the discount n.
adil fiyat equitable price n.
fahiş fiyat extortion n.
fiyat denetimi price control n.
fiyat etiketi price tag n.
fiyat etiketi ticket n.
net fiyat net rate n.
fiyat farkı price difference n.
fahiş fiyat prohibitive cost n.
en düşük fiyat bedrock price n.
değiştirilmemiş fiyat unaltered price n.
fahiş fiyat prohibitive price n.
fahiş fiyat illegal price n.
fahiş fiyat unjust price n.
yüklü fiyat loaded price n.
makul fiyat fair price n.
uçukluk (fiyat vb) prohibitiveness n.
indirimli fiyat bargain price n.
sudan ucuz fiyat bargain price n.
adil fiyat fair price n.
toplam fiyat total price n.
fiyat açıklaması fee description n.
fiyat teklifi quote n.
fiyat etiketi price marking n.
fiyat teklifi quotation n.
fiyat etiketleri price tags n.
fiyat saptama appraising n.
fiyat indirimleri markdowns n.
günlük fiyat daily price n.
ucuz fiyat low price n.
fiyat artışı price rise n.
fiyat artışı price increase n.
fiyat indirimi abatement of prices n.
fiyat indirilmesi abatement of prices n.
tahmini fiyat estimated price n.
indirimli fiyat cut price n.
tenzilatlı fiyat cut price n.
makul fiyat affordable price n.
uygun fiyat affordable price n.
son fiyat final price n.
azalan fiyat decreasing price n.
azalan fiyat falling price n.
fiyat talebi price request n.
fiyat teklifi bid n.
fiyat artışı price surge n.
(ücret/fiyat) dondurma freeze n.
her şey içinde fiyat all-in price n.
fiyat dondurma price-fixing n.
uygun fiyat fair price n.
fiyat farkı extra over price n.
makul fiyat reasonable price n.
fiyat karşılaştırması price comparison n.
herkes için aynı fiyat flat rate n.
sabit fiyat flat rate n.
en son fiyat the lowest price n.
en aşağı fiyat the lowest price n.
en düşük fiyat the lowest price n.
cazip fiyat charming price n.
ekonomik fiyat economical price n.
rayiç bedel/fiyat going rate n.
(fiyat) teklif quotation n.
normal fiyat regular price n.
indirimden önceki fiyat regular price n.
fiyat tablosu price chart n.
fiyat tespiti costing n.
uygun fiyat convenient price n.
uygun fiyat appropriate price n.
fiyat saptama vigor n.
fiyat artışı mark-up n.
fiyat saptama valorisation n.
astronomik fiyat astronomical price n.
fiyat listesi price schedule n.
ideal fiyat ideal price n.
fiyat uygunluğu affordability n.
fiyat artışı advance n.
fiyat yükselmesi advance n.
(fiyat/tarife) değiştirme adjustment n.
fiyat düşüren kimse reducer n.
düşme (fiyat) sag n.
(restoran menülerinde) tedarik bedeline göre alınan fiyat market price n.
(fiyat) ani ve geçici yükselme blowoff n.
fiyat artışı hike n.
fiyat açısından ortalama olma modestness n.
fiyat açısından uygun olma modestness n.
(ürün sevkiyatında yetersizlik, hasar, kayıp veya fiyat fazlasına ilişkin) iddiaları inceleyerek ayarlama yapan kimse claim man n.
(fiyat, işletme) daha düşük seviyeye inme downslide n.
haksız fiyat artışı pack n.
(açık artırmada) yüksek fiyat vererek teklif ortamını kızıştıran kimse puffer n.
(açık artırmada) yüksek fiyat vererek teklif ortamını kızıştırma puffing n.
en yüksek fiyat roof n.
tavan fiyat roof n.
fiyat karşılaştırması yapan ticari temsilci shopper n.
fiyat artışı strength n.
fazla fiyat isteme surchargement [obsolete] n.
fiyat farkı spread n.
(iyi) fiyat value n.
fiyat vermek quote a price for v.
fiyat kırmak undercut v.
yükseltmek (fiyat kira vb'ni) put up v.
fiyat vermek quote a price v.
fiyat kırmak knock off v.
fiyat düşürmek screw down v.
daha aşağı fiyat teklif etmek (başka bir kimse veya firmadan) underbid v.
açık artırmada daha fazla fiyat vermek outbid v.
makul olmak (fiyat) be acceptable v.
düşmek (fiyat) sag v.
fiyat saptamak appraise v.
anlaştıktan sonra fiyat arttırımına gitmek gazump v.
düşük fiyat vermek (başkasının önerdiği fiyattan) undercut v.
çok düşmek (fiyat) sink low v.
fiyat kırmak knock down v.
fiyat artırmak bid v.
fiyat belirlemek rate v.
değerinden az fiyat istemek undercharge v.
fiyat biçmek estimate a price for v.
fiyat biçmek estimate a price v.
fiyat koymak fix the price v.
aranılan bir kimsenin kellesine fiyat biçmek set a price on someone's head v.
fiyat kırmak cut under v.
kurtarmak (fiyat) be acceptable v.
yükseltmek (fiyat vb'ni) escalate v.
sabit tutmak (fiyat/ücret vb'ni) peg v.
dondurmak (ücret/fiyat) peg v.
fazla fiyat koymak overprice v.
fazla fiyat istemek surcharge v.
fiyat koymak fix the price of v.
en alt düzeye inmek (fiyat) touch bottom v.
gerekenden düşük fiyat vermek undercharge v.
fırlamak (fiyat) jump v.
yükselmek (fiyat) go up v.
düşmek (fiyat/oy/müşteri sayısı vb) slump v.
düşmek (fiyat) come down v.
fiyat biçmek quote v.
açık artırmada fiyat artırmak bid v.
fiyat düşürmek mark down v.
fiyat vermek quote v.
artırmak (fiyat) boost v.
fazla fiyat vermek outbid v.
fiyat kırmak lower the price v.
fiyat kırmak undersell v.
fazla yüksek fiyat koymak overprice v.
düşük fiyat teklif etmek (başkasının önerdiği fiyattan) undercut v.
fiyat istemek charge v.
fiyat kırmak reduce the price v.
fiyat kırmak beat down v.
fiyat koymak price v.
yeni fiyat basmak (pula) surcharge v.
fiyat vermek bid v.
artırmak (değer, fiyat vb'ni) enhance v.
fiyat vb düşmek slump v.
fırlamak (fiyat) soar v.
artırmak (fiyat) put up v.
fiyat araştırması yapmak price out v.
fiyat araştırması yapmak price something out v.
fiyat koymak price out v.
fiyat farkını yansıtmak reflect the price difference v.
fiyat farkı yansıtmak reflect the price difference v.
yükseltmek (fiyat) push up v.
fiyat arttırmak mark up price v.
fiyat yükseltmek mark up price v.
fiyat teklif etmek bid v.
(fiyat) düşmek come down v.
(fiyat) yükseltmek run-up v.
-e bir fiyat koymak put something on v.
fiyat kırmak dump v.
(fiyat) zam yapmak mark up v.
fazla fiyat istemek overcharge v.
aşırı fiyat vermek overbid v.
(fiyat) vermek quote v.
(fiyat) artırmak put up v.
fiyat kırmak underbid v.
fiyat indirmek underbid v.
(fiyat) indirmek hammer v.
(fiyat) kırmak hammer v.
daha aşağı fiyat teklif etmek underbid v.
daha aşağı fiyat teklif etmek make a bid lower than another v.
fiyat indirmek shade v.
yüksek bir fiyat ödemek pay the ultimate price v.
(fiyat) kırmak drop v.
fiyat üzerinde uyuşmak agree about the price v.
fiyat üzerinde pazarlık yapmak bargain a price v.
fiyat düşmek price go down v.
fiyat düşmek price to fall v.
fiyat düşmek price to drop v.
yeniden fiyat belirlemek reprice v.
bir fiyat tavsiye etmek recommend a price v.
bir fiyat tavsiye etmek suggest a price v.
fiyat teklifi istemek request a quote v.
fiyat istemek request a quote v.
fiyat teklifi almak obtain a price quote v.
fiyat teklifi almak receive a price quote v.
fiyat teklifi almak get a price quote v.
fiyat için pazarlık yapmak haggle about the price v.
(piyasanın) çok üzerinde fiyat biçmek/koymak price out of the market v.
daha iyi/ucuz bir fiyat aramak look for a better price v.
fiyat belirlemek determine a price v.
fiyat belirlemek set a price v.
fiyat düşürmek reduce the price v.
fiyat düşürmek lower the price v.
(fiyat vb.) rekor seviyeye çıkmak/ulaşmak hit record high v.
(fiyat) yüksek kalmak overstand v.
eğri olarak yükselmek veya düşmek (fiyat) carve v.
fiyat almak cheap [obsolete] v.
fiyat almak cheapen v.
(fiyat) tutmak come v.
(fiyat/alışveriş) tutmak make v.
(fiyat, ağırlık) artmak mend v.
fiyat üzerine pazarlık yapmak hondle v.
(fiyat, oran) düşmek recede v.
fazla fiyat yükseltmek double-charge v.
(fiyat, gelir) sapma göstermek drift v.
(fiyat veya kira) düşürmek screw v.
(fiyat veya kira) indirmek screw v.
(fiyat) koymak put v.
(fiyat) düşmek collapse v.
(fiyat) düşürmek drop v.
fahiş (fiyat) unreasonable adj.
fahiş (fiyat) high adj.
çok düşük (fiyat/rakam vb) nominal adj.
fahiş (fiyat) extortionate adj.
fahiş (fiyat) unconscionable adj.
makul (fiyat) moderate adj.
düşük (fiyat/sıcaklık) low adj.
fahiş (fiyat) exorbitant adj.
çok büyük (fiyat artışı/düşüşü) spectacular adj.
satın alınmasını imkansız kılan yükseklikteki (fiyat) prohibitive adj.
yüksek (fiyat) steep adj.
yükselmiş (fiyat, maaş) escalated adj.
yanına varılmaz (fiyat) prohibitive adj.
satın alınamayacak kadar yüksek(fiyat) prohibitive adj.
değerinden düşük fiyat biçilmiş underrated adj.
fiyat saptayan appraising adj.
asgari (fiyat) rock-bottom adj.
(fiyat) fahiş out of sight adj.
en düşük (fiyat) last adj.
fiyat avantajlı cost-favorable adj.
fiyat avantajlı cost-favourable adj.
fiyat avantajlı price-favorable adj.
fiyat bağımsız price-independent adj.
kazık (fiyat) exorbitant adj.
aşırı uçların ortasında olan (fiyat veya yetenek) midrange adj.
(fiyat) makul peoplish adj.
uçuk (fiyat) outrageous adj.
(fiyat) büyük indirim uygulanmış slashed adj.
(fiyat) başlangıçta sabit olan starting adj.
(federal fiyat destek programı altında) devlet tarafından satılan, stoklanan veya dağıtılan mallar ile ilgili surplus adj.
fiyat düşürücü bearish adj.
fiyat saptayarak appraisingly adv.
herhangi bir fiyat için for any price adv.
Irregular Verb
(geçmiş zamanda) fiyat vermek bade v.
Phrasals
(fiyat, teklif, vb.) yükselmek run up v.
fiyat belirlemek assess at v.
fiyat tahmini yapmak assess at v.
açık artırmada fiyat artırmak bid on v.
bir iş teklifine fiyat vermek bid on v.
(fiyat, oran) düşmek come down v.
(fiyat, oran) inmek come down v.
(fiyat, masraf) tutmak/etmek come out v.
(fiyat, masraf) tutmak/etmek come to v.
fiyat koymak charge (something) for (something) v.
fiyat biçmek charge (something) for (something) v.
fiyat vermek charge (something) for (something) v.
pazarlıkta fiyat kırmak beat down v.
pazarlıkta fiyat kırmak bargain down v.
-den satmak (fiyat) sell for v.
fiyat düşürmek knock down v.
fiyat kırmak knock down v.
fiyat verilmek appraise at v.
fiyat vermek appraise something at something v.
fiyat vermek assess at v.
fiyat vermek assess something at something v.
(biriyle bir fiyat) üzerinden pazarlık etmek haggle with (one) over (something) v.
satış fiyatını artırmak için kendi mülküne fazladan fiyat teklifi sunmak bid in v.
(bir şeye/bir şey için bir fiyat) vermek put (something) at (some amount of money) v.
(bir şeye) tahmini bir fiyat biçmek put (something) at (some amount of money) v.
bir şeye tahmini bir fiyat vermek put at v.
(birine) fiyat kırdırmak bargain (someone) down v.
bir şey için (bir fiyat) teklifi vermek bid (something) for something v.
bir şeye (bir fiyat) teklif etmek bid (something) for something v.
açık artırmada bir şey için (bir fiyat) vermek bid (something) for something v.
bir şey için (bir fiyat) teklifi vermek bid (something) on something v.
bir şeye (bir fiyat) teklif etmek bid (something) on something v.
açık artırmada bir şey için (bir fiyat) vermek bid (something) on something v.
yüksek fiyat teklifi vererek bir şeyin değerini yükseltmek bid something up v.
(bir şey) için (bir fiyat) teklifi vermek bid (some amount) for (something) v.
(bir şeye bir fiyat) teklif etmek bid (some amount) for (something) v.
açık artırmada (bir şey) için (bir fiyat) vermek bid (some amount) for (something) v.
(bir şey) için (bir fiyat) teklifi vermek bid (some amount) on (something) v.
(bir şeye bir fiyat) teklif etmek bid (some amount) on (something) v.
açık artırmada (bir şey) için (bir fiyat) vermek bid (some amount) on (something) v.
(açık arttırmada) fiyat artırmak bid up v.
fiyat teklifini artırmak/yükseltmek bid up v.
bir şeyi belli bir fiyat seviyesinden satın almak buy something at something v.
fiyat koymak charge for v.
fiyat biçmek charge for v.
fiyat vermek charge for v.
(bir şey) için (bir fiyat) vermek offer (something) for (something) v.
(bir şeye) fiyat/değer biçmek put (something) at v.
(bir şeye bir fiyat/değer) biçmek value (something) at (some amount of money) v.
(bir şeye bir fiyat) belirlemek value (something) at (some amount of money) v.
bir fiyat/değer biçmek value at v.
bir fiyat belirlemek value at v.
(fiyat, vergiden) düşülmek come off v.
fiyat yükseltmek screw up v.
Phrases
ücretsiz fiyat alın get free quotation expr.
Colloquial
çok uygun fiyat a good buy n.
fahiş fiyat highway robbery n.
cüzi bir fiyat thin dime n.
son fiyat bottom line price n.
fahiş fiyat slug [australia/new zealand] n.
(fiyat, miktar) ... kadara düşmek be down v.
(fiyat, miktar) ... kadara inmek be down v.
(fiyat, miktar) ... kadara düşmek be down to v.
(fiyat, miktar) ... kadara inmek be down to v.
yüksek fiyat çekmek stick it on v.
makul bir fiyat olmamak be rather steep v.
uygun bir fiyat olmamak be rather steep v.
kabul edilebilir bir fiyat olmamak be rather steep v.
normal bir fiyat olmamak be rather steep v.
(birine) fahiş fiyat ile satmak slug [australia/new zealand] v.
(fiyat) aşırı hot [australia/new zealand] adj.
astronomik (fiyat) over the odds expr.
beklenenin üzerinde (fiyat) over the odds expr.
çok yüksek (fiyat) over the odds expr.
normalin üzerinde (fiyat) over the odds expr.
pazarlıksız/son fiyat take it or leave it price expr.
fiyat uygun the price is right expr.
uygun fiyat the price is right expr.
fiyat makul the price is right expr.
fiyat iyi the price is right expr.
değerinin altında fiyat the price is right expr.
düşük fiyat the price is right expr.
Idioms
değerinin altında fiyat a good value n.
astronomik fiyat fancy price n.
çok yüksek fiyat fancy price n.
çok tuzlu fiyat fancy price n.
en yüksek fiyat teklifi ile başlayıp aşağı doğru inen müzayede dutch auction n.
(birinin) kellesine biçilen fiyat a price on (one's) head n.
kellesine biçilen fiyat a price on head n.
birinin kellesine biçilen fiyat a price on someone's head n.
sabit bir fiyat a set price n.
tek bir fiyat a set price n.
önceden belirlenmiş bir fiyat a set price n.
belirli bir fiyat a set price n.
bu fiyata/bu fiyat için çok iyi a bigger bang for the buck n.
değerinden az fiyat istemek undercharge v.
fiyat söylemek put a price tag on something v.
fiyat/paha biçmek put a price tag on something v.
fiyat vermek put a price tag on something v.
fiyat kırmak mark down v.
fiyat/paha biçmek put a price on something v.
fiyat söylemek put a price on something v.
fiyat vermek put a price on something v.
fiyat düşürmek close out v.
(fiyat konusunda) anlaşmaya varmak strike a bargain v.
(fiyat konusunda) uzlaşmaya varmak strike a deal v.
(fiyat konusunda) anlaşmaya varmak strike a deal v.
(fiyat konusunda) uzlaşmaya varmak strike a bargain v.
fiyat artırmak/yükseltmek force a price up v.
fiyat artırmak/yükseltmek force the price up v.
daha iyi fiyat vermek sharpen your pencil v.
fiyat bilip değer bilmemek know the price of everything and the value of nothing v.
için yüksek bir fiyat ödemek give an arm and a leg for v.
makul bir fiyat olmamak be a bit/rather steep v.
normal bir fiyat olmamak be a bit/rather steep v.
(bir şey için) bir fiyat vermek name a price (for something) v.
(bir şeye) bir fiyat/(kendi) fiyatını biçmek name a price (for something) v.
(bir şey için) bir fiyat vermek name the price (for something) v.
(bir şeye) bir fiyat/(kendi) fiyatını biçmek name the price (for something) v.
(bir şey için) bir fiyat vermek name one's price (for something) v.
(bir şeye) bir fiyat/(kendi) fiyatını biçmek name one's price (for something) v.
piyasa ortalamasının üzerinde fiyat vermek price (oneself, someone, or something) out of the market v.
piyasa ortalamasının üzerinde fiyat vermek price yourself out of the market v.
(bir şeye) bir fiyat koymak/biçmek put a figure on (something) v.
(bir şey için) fiyat vermek quote a price (for something) v.
(bir şey için) fiyat teklif etmek quote a price (for something) v.
bir fiyat vermek/çıkarmak quote a price of (some amount of money) v.
(bir şeye) bir fiyat biçmek set a price (for something) v.
(almak istediği bir şey) için bir fiyat belirlemek/önermek set a price (for something) v.
(bir şeye) bir fiyat biçmek set the price (for something) v.
(almak istediği bir şey) için bir fiyat belirlemek/önermek set the price (for something) v.
(bir şeye) bir fiyat biçmek set one's price (for something) v.
(almak istediği bir şey) için bir fiyat belirlemek/önermek set one's price (for something) v.
bu fiyata/bu fiyat için çok iyi bigger bang for the buck adj.
üç aşağı beş yukarı bir fiyat ver give me a ballpark figure expr.
fahiş fiyat arm and a leg expr.
kol gibi fiyat arm and a leg expr.
Speaking
yapabileceğimiz en iyi fiyat bu this is the best price we can do expr.
Trade/Economic
gelecekteki fiyat değişikliklerini öngörmek amacıyla geçmiş fiyat değişikliklerinin analizi technical analysis n.
gelecekteki fiyat değişikliklerini öngörmek amacıyla geçmiş fiyat değişikliklerinin analizi technical analysis of stock trends n.
menkul kıymetlere ilişkin güncel fiyat grafiklerinden piyasa eğilimlerini öngörmeye çalışan borsa analisti technical analyst n.
pul veya sikke kataloğunda belli bir eşya için teklif edilen fiyat catalog n.
pul veya sikke kataloğunda belli bir eşya için teklif edilen fiyat catalogue n.
(karlı satış için fiyat yükseltmek amacıyla) malları önceden satın alan kimse regrater n.
borsada işlem gören menkul kıymetler için borsa aracılarına fiyat teklifleri sağlayan bilgisayarlı veri sistemi national association of securities dealers automated quotations n.
tokyo menkul kıymetler borsası'ndaki fiyat endeksi nikkei stock average n.
yüksek miktarda kazanç/fiyat tidy sum n.
fiyat değişikliği turn [brit] n.
alt ve üst sınırlar arasındaki değişik fiyat oranları scale of rates n.
açık fiyat sistemi open price system n.
anlaşmalı fiyat sabitleme price fixation n.
ana fiyat politikası broad price policy n.
ayrımcı fiyat listesi differential rate n.
asya ortalama fiyat opsiyonları asian options n.
anlaşmalı fiyat sabitleme price fixing n.
abartılı fiyat extravagant price n.
açık artırmada fiyat teklif etme bidding n.
açık artırmada satıcının koyduğu asgari fiyat upset price n.
açık fiyat open rate n.
adaletsiz fiyat unjust price n.
adil fiyat fair price n.
adil fiyat just price n.
adil fiyat equitable price n.
afişe fiyat rack rates n.
ağırlıklı ortalama fiyat weighted average price n.
ağırlıklı ortalama yöntemle hesaplanmış fiyat weigthed average price n.
akaryakıt fiyat istikrar fonu petroleum price stabilisation fund n.
alıcıların belli bir dönem içerisinde farklı fiyat düzeylerinden satın almak istedikleri miktar demand n.
alıcıların verdiği fiyat price bid buyers n.
alıcının fiyat sınırı koyduğu sipariş limited order n.
alıcının verdiği fiyat bid price n.
alıcının/satıcının önerdiği fiyat kotasyonu bids and offers n.
amaç fiyat norm price n.
ana fiyat basic price n.
anında teslim fiyatı o günkü fiyat spot rate n.
ani alımlarda söz konusu olan fiyat spot price n.
ani fiyat düşüşü steep fall n.
ara fiyat close price n.
aradaki fiyat farkı price difference in between n.
aradaki fiyat farkı price difference between them n.
arz edilen fiyat offered price n.
arzın fiyat elastikliği price elasticity of supply n.
arzın fiyat esnekliği price elasticity of supply n.
asgari fiyat minimum price n.
asgari fiyat upset price n.
asgari fiyat minimum price n.