Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Español - Inglés
Historia
in with
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"in with"
en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Colloquial
1
Colloquial
in with
expr.
arkadaşça
Significados de
"in with"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
shredded wheat stuffed with nuts in syrup
n.
telkadayıf
2
General
chime in with
v.
uymak
3
General
get in touch with
v.
bağlantı kurmak
4
General
fall in with
v.
rastlamak
5
General
be in bad with
v.
arası iyi olmamak
6
General
keep in step with
v.
ayak uydurmak
7
General
stick with in
v.
saplanıp kalmak (çamur kum vb'ne)
8
General
be in touch with
v.
temasta bulunmak
9
General
keep in with
v.
ile dost kalmak
10
General
fall in love with
v.
ateşine yanmak
11
General
be in contradiction with
v.
çelişmek
12
General
be in rapport with
v.
uyumlu olmak
13
General
fall in with
v.
uyuşmak
14
General
fall in step with
v.
ayak uydurmak
15
General
go in with someone on
v.
bir şeyde biriyle ortak olmak
16
General
get in touch with
v.
irtibat kurmak
17
General
be in love with
v.
müptela olmak
18
General
fall in love with
v.
yanmak
19
General
be in bad odor with
v.
gözünden düşmek
20
General
tie in with
v.
ile bağlantısı olmak
21
General
get in touch with
v.
temasa geçmek
22
General
be hand in and glove with
v.
ile yakın ilişki içinde olmak
23
General
chip in with
v.
lafa girmek
24
General
be in love with
v.
aşık olmak
25
General
get in with
v.
arkadaşlığını kazanmak
26
General
get in touch with
v.
ilişki kurmak
27
General
be in step with somebody
v.
aynı ayarda olmak (birisiyle)
28
General
be in bad with something
v.
başı hoş olmamak
29
General
act in accordance with the instructions
v.
talimatlar dahilinde hareket etmek
30
General
be in with
v.
ile arası iyi olmak
31
General
fall in love with
v.
sevdalanmak
32
General
be in love with
v.
tutulmak
33
General
be in accord with
v.
anlaşmak
34
General
be in the clear with
v.
izin almak (birinden bir şey için)
35
General
tie in with
v.
ile bağlantı kurmak
36
General
fall in love with
v.
meyil vermek
37
General
get in touch with
v.
temas etmek
38
General
have something in common with someone
v.
biriyle ortak bir özellik taşımak
39
General
stick with in
v.
sıkışıp kalmak (bir yerde)
40
General
keep in with
v.
anlaşmak
41
General
be in league with
v.
müttefiki olmak
42
General
fall in with
v.
kabul etmek
43
General
fall in love with
v.
abayı yakmak
44
General
be in rapport with
v.
anlaşmak
45
General
be in with
v.
ile arkadaş olmak
46
General
fall in love with
v.
vurulmak
47
General
be in step with
v.
adım uydurmak (başkalarına)
48
General
be in with
v.
gözüne girmiş olmak
49
General
run in with
v.
uyuşmak
50
General
be in love with
v.
gönlü olmak
51
General
act in accordance with the instructions
v.
talimatlara uyarak hareket etmek
52
General
be in line with
v.
ile bir hizada olmak
53
General
stay in touch with
v.
iletişim halinde bulunmak
54
General
be in accordance with
v.
uygun olmak
55
General
be in accord with
v.
ile uyumlu olmak
56
General
fall in love with
v.
aşık olmak
57
General
be in bad with
v.
arası bozuk olmak
58
General
be in contact with
v.
ile ilişkiyi koparmamak
59
General
be in contact with
v.
bağlantıyı koparmamak
60
General
keep in touch with
v.
ile teması sürdürmek
61
General
keep in touch with
v.
bağlantıyı koparmamak
62
General
be in touch with
v.
bağlantıyı koparmamak
63
General
keep in touch with
v.
ile ilişkiyi koparmamak
64
General
be in touch with
v.
ile teması sürdürmek
65
General
be in touch with
v.
ile ilişkiyi koparmamak
66
General
be in contact with
v.
ile teması sürdürmek
67
General
get in touch with
v.
ile temasa geçmek
68
General
get in touch with
v.
bağlantıya geçmek
69
General
be deep in conversation with
v.
sohbete dalmak
70
General
undertake something in partnership with
v.
ortaklaşa girişmek
71
General
undertake something in partnership with
v.
ortaklaşa üstlenmek
72
General
be in step with something
v.
aynı ayarda olmak
73
General
be in bad odor with somebody
v.
kötü izlenim bırakmak
74
General
be in bad odour with somebody
v.
kötü izlenim bırakmak
75
General
be in contact with
v.
irtibat halinde olmak
76
General
be in touch with
v.
irtibat halinde olmak
77
General
be in a beef with someone
v.
kavgalı olmak
78
General
be in a beef with someone
v.
kanlı bıçaklı olmak
79
General
weigh in with
v.
tartışmaya katılmak
80
General
weigh in with
v.
ileri sürmek
81
General
weigh in with
v.
teslim etmek
82
General
weigh in with
v.
görüşlerini onaylamak
83
General
weigh in with
v.
aynı fikirde olmak
84
General
have more in common with someone
v.
biriyle daha fazla ortak yönleri olmak
85
General
be in debt with (almost) everybody
v.
uçan kuşa borçlu olmak
86
General
keep in step (with)
v.
ayak uydurmak
87
General
finish with a degree (in a competition)
v.
dereceyle bitirmek
88
General
bore a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
89
General
make a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
90
General
pierce a hole in something with a nail
v.
çivi ile delmek
91
General
be in a relationship with someone
v.
biriyle ilişkisi olmak
92
General
be in relation with
v.
ilişki içinde olmak
93
General
fall in with
v.
tesadüfen karşılaşmak
94
General
fall in with
v.
rastlaşmak
95
General
be in with a chance
v.
şans bulmak
96
General
be in relation with
v.
ilişki içinde bulunmak
97
General
be in cooperation with
v.
ile işbirliği yapmak
98
General
get in contact with
v.
iletişime geçmek
99
General
be in line with the rules
v.
kurallara bağlı kalmak
100
General
be in a relationship with
v.
ilişki içinde olmak
101
General
be in a relationship with
v.
ilişki içinde bulunmak
102
General
be in contact with
v.
ilişki içinde olmak
103
General
be in connection with
v.
ilişki içinde bulunmak
104
General
be in connection with
v.
ilişki içinde olmak
105
General
be in contact with
v.
ilişki içinde bulunmak
106
General
get in a pissing contest with
v.
sidik yarışına girmek
107
General
be in conflict with
v.
ihtilafa düşmek
108
General
fall in love with
v.
aşka düşmek
109
General
fall in love with
v.
gönlünü kaptırmak
110
General
fall in love with
v.
birine aşık olmak
111
General
fall in with somebody
v.
uyuşmak
112
General
fall in with somebody
v.
rastlamak
113
General
fall in with somebody
v.
kabul etmek
114
General
be in conformity with
v.
-e uymak
115
General
be in step with
v.
-e ayak uydurmak
116
General
be in line with
v.
-e uymak
117
General
be in conformity with
v.
-e uygun olmak
118
General
be in love with
v.
-i sevmek
119
General
be in keeping with
v.
-e uygun olmak
120
General
be in love with
v.
-e aşık olmak
121
General
have a run-in with someone
v.
biriyle atışmak
122
General
fall in with somebody
v.
-e rastlamak
123
General
tie in with
v.
-e uydurmak
124
General
tie in with
v.
-e uymak
125
General
get in touch (with)
v.
bağlantı kurmak
126
General
get in touch (with)
v.
başvurmak
127
General
get in contact (with)
v.
ilişki kurmak
128
General
get in contact (with)
v.
başvurmak
129
General
get in contact (with)
v.
temasa geçmek
130
General
get in touch (with)
v.
ilişki kurmak
131
General
get in touch (with)
v.
temasa geçmek
132
General
get in contact (with)
v.
bağlantı kurmak
133
General
be in accord with
v.
-e uymak
134
General
be in contact with
v.
görüşme halinde olmak
135
General
be in negotiation with
v.
görüşme halinde olmak
136
General
be in competition with
v.
rekabete girmek
137
General
keep in touch with
v.
bilgi almak
138
General
keep in touch with
v.
sürekli temasta olmak
139
General
live in a city with no coast
v.
denize kıyısı olmayan bir kentte yaşamak
140
General
go in a partnership with someone
v.
ortak olmak
141
General
blend in with the crowd
v.
kalabalığın içine karışmak
142
General
blend in with the crowd
v.
kalabalığa karışmak
143
General
fit in with
v.
aykırı düşmemek
144
General
fit in with
v.
uymak
145
General
fit in with
v.
-e uymak
146
General
be put in touch with someone
v.
birilerine yönlendirilmek
147
General
be put in touch with someone
v.
birisine yönlendirilmek
148
General
fit in with the crowd
v.
ortama ayak uydurmak
149
General
fall in step with
v.
ortama ayak uydurmak
150
General
act in accordance with the plan
v.
plana uymak
151
General
be in touch with
v.
iletişim içerisinde olmak
152
General
be in touch with
v.
iletişimde olmak
153
General
be in touch with
v.
iletişim halinde olmak
154
General
be in touch with
v.
iletişim içinde olmak
155
General
be in communication with
v.
iletişimde olmak
156
General
be in communication with
v.
iletişim içinde olmak
157
General
be in communication with
v.
iletişim halinde olmak
158
General
be in communication with
v.
iletişim içerisinde olmak
159
General
be in communication with
v.
iletişimde kalmak
160
General
be in arrear with the payment
v.
ödemede gecikmiş olmak
161
General
engage in combat with
v.
çatışmaya girmek
162
General
be in correspondence with
v.
yazışmada bulunmak
163
General
get in touch with someone
v.
birisiyle temasa geçmek
164
General
be in interaction with
v.
etkileşim içinde olmak
165
General
lock in talks with
v.
görüşmelerde tıkanmak
166
General
be in intimate relationship with
v.
samimi ilişkide bulunmak
167
General
be in bad (with someone)
v.
birisiyle sorunu olmak
168
General
get in bad (with someone)
v.
birisiyle sorunu olmak
169
General
get in bad (with someone)
v.
birisiyle kötü olmak
170
General
be in bad (with someone)
v.
birisiyle kötü olmak
171
General
find her husband in bed with another woman
v.
kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
172
General
catch her husband in bed with another woman
v.
kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
173
General
sick in bed with the flu
v.
gripten yatağa düşmek
174
General
sick in bed with the flu
v.
gripten yatmak
175
General
be fitting in with new friends
v.
yeni arkadaşlara uyum sağlamak
176
General
be out in a year with good behavior
v.
iyi halden bir yılda çıkmak
177
General
keep in touch with
v.
iletişimde kalmak
178
General
remain in communication with
v.
iletişimde kalmak
179
General
keep in communication with
v.
iletişimde kalmak
180
General
stay in communication with
v.
iletişimde kalmak
181
General
be in cahoots with
v.
işbirliği içinde olmak
182
General
be graduated in math with highest degree
v.
matematik bölümünden en yüksek dereceyle mezun olmak
183
General
die in the war field with honour
v.
savaş alanında onurlu bir şekilde ölmek
184
General
cooperate with police in hopes of reducing his sentence
v.
cezasının indirilmesi beklentisiyle/umuduyla polisle işbirliği yapmak
185
General
deal with the crisis in his own way
v.
krizle kendi yöntemiyle baş etmek
186
General
deal with the crisis in his own way
v.
krizle kendi yöntemiyle başa çıkmak
187
General
stay in touch with
v.
bağlantı halinde olmak/bulunmak
188
General
stay in touch with
v.
temas halinde olmak
189
General
rear a neonate with milk in a bottle
v.
bir yenidoğanı biberonla beslemek
190
General
move in with someone
v.
birinin evine taşınmak
191
General
move in with someone
v.
biriyle eve çıkmak
192
General
move in with someone
v.
biriyle aynı evde yaşamaya başlamak
193
General
move in with someone
v.
birisiyle aynı eve taşınmak
194
General
be in contradiction with
v.
-ile tezat oluşturmak
195
General
be half dead with a bullet hole in one's shoulder
v.
omzunda bir kurşun deliğiyle yarı ölü bir halde olmak
196
General
be already engaged in talks with
v.
görüşme halinde olmak
197
General
move in with someone
v.
beraber yaşamaya başlamak
198
General
stay in touch with one's friends
v.
arkadaşlarıyla iletişimde olmak
199
General
be out in a year with good behaviour
v.
iyi halden bir yılda çıkmak
200
General
be out in a year with good behaviour
v.
iyi halden bir senede çıkmak
201
General
be out in a year with good behavior
v.
iyi halden bir senede çıkmak
202
General
be/keep in contact with
v.
iletişim içerisinde olmak
203
General
be/keep in contact with
v.
iletişim içinde olmak
204
General
be charged with criminal possession of a controlled substance in the first degree
v.
birinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
205
General
be charged with criminal possession of a controlled substance in the third degree
v.
üçüncü dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
206
General
be charged with criminal possession of a controlled substance in the second degree
v.
ikinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak
207
General
fall in with a strong team
v.
güçlü bir takıma düşmek
208
General
stop getting/keeping in touch (with)
v.
iletişimi kesmek
209
General
bring in compliance with
v.
uygun hale getirmek
210
General
be spotted with cigarette in hand
v.
elinde sigarayla kameralara yansımak
211
General
be spotted with cigarette in hand
v.
elinde sigarayla görüntülenmek
212
General
move in concert with
v.
...ile birlikte hareket etmek
213
General
chime in (with)
v.
müzikal veya ritmik bir şekilde konuşmak
214
General
chime in (with)
v.
müzikal veya ritmik bir şekilde okumak
215
General
fallen in love with
adj.
aşık olmuş
216
General
fell in love with
adj.
aşık olmuş
217
General
in conformity with the criteria
adj.
kriterlere uygun
218
General
designed to be in contact with food
adj.
gıda maddeleriyle temas etmek için tasarlanmış
219
General
in accordance with regulations
adj.
yönetmeliğe uygun
220
General
in/with cloak
adj.
cübbeli
221
General
in league (with)
adj.
aynı takımdaymışçasına gayretle bir araya gelmiş
222
General
hand in hand with
adv.
el ele
223
General
in step with
adv.
uygun
224
General
in line with
adv.
uyumlu olarak
225
General
hand in hand with
adv.
el ele elbirliği ile
226
General
hand in hand with
adv.
elbirliği ile
227
General
hand in hand with
adv.
ile birlikte
228
General
in close connection with
adv.
ile işbirliği halinde
229
General
in line with the requirements
adv.
ihtiyaç doğrultusunda
230
General
in parallel with the requirements
adv.
ihtiyaçlar doğrultusunda
231
General
in line with the requirements
adv.
ihtiyaçlar doğrultusunda
232
General
in accordance with the request
adv.
istek doğrultusunda
233
General
in accordance with the estimates
adv.
tahminlere uygun olarak
234
General
in accordance with the estimates
adv.
tahminler ışığında
235
General
with this in mind
adv.
bunu akılda tutarak
236
General
in line with the demands from the sector
adv.
sektörden gelen talepler doğrultusunda
237
General
in accordance with the original text
adv.
aslına uygun
238
General
in accordance with this purpose
adv.
bu amaç doğrultusunda
239
General
in line with this purpose
adv.
bu amaç doğrultusunda
240
General
in parallel with this purpose
adv.
bu amaç doğrultusunda
241
General
in accordance with standards
adv.
standartlara uygun
242
General
in accordance with the respective regulations
adv.
ilgili yönetmelik uyarınca
243
General
in accordance with the relevant regulations
adv.
ilgili yönetmelik uyarınca
244
General
in accordance with demand
adv.
talep doğrultusunda
245
General
in line with demand
adv.
talep doğrultusunda
246
General
in line with this objective
adv.
bu hedef doğrultusunda
247
General
in line with this purpose
adv.
bu hedef doğrultusunda
248
General
in line with this objective
adv.
bu amaç doğrultusunda
249
General
in accordance with the law
adv.
yasaya uygun olarak
250
General
in accordance with the law
adv.
kanuna uygun olarak
251
General
in accordance with the housing law
adv.
imar hukukuna uygun olarak
252
General
in line with these developments
adv.
bu gelişmeler doğrultusunda
253
General
in accordance with the procedure
adv.
usulünce
254
General
in association with work-related stress
adv.
işe bağlı stres ile bağlantılı olarak
255
General
in touch with nature
adv.
doğayla iç içe
256
General
in a collision with somebody
adv.
biriyle çarpışmada/çarpışarak
257
General
with a catch in one's voice
adv.
tıkanarak
258
General
with a catch in one's voice
adv.
sesi titreyerek
259
General
with a catch in one's voice
adv.
duygusal bir sesle
260
General
in conjunction with
prep.
müştereken
261
General
in company with
prep.
beraberinde
262
General
in collaboration with
prep.
birlikte
263
General
in comparison with
prep.
nin aksine
264
General
in keeping with
prep.
ile uyum sağlayarak
265
General
in harmony with
prep.
ile uyumlu olarak
266
General
in company with
prep.
birlikte
267
General
in parallel with
prep.
buna bağlı olarak
268
General
in conformity with
prep.
mucibince
269
General
in conjunction with
prep.
ile bir arada
270
General
in conformity with
prep.
gereğince
271
General
in the same class with
prep.
aynı seviyede
272
General
in keeping with
prep.
ile tutarlı olarak
273
General
in accordance with
prep.
uyularak
274
General
in common with
prep.
benzer ile ortak olarak
275
General
in love with
prep.
vurgun
276
General
in comparison with
prep.
tersine
277
General
in connexion with
prep.
münasebetiyle
278
General
in contact with
prep.
ile temas halinde
279
General
in comparison with
prep.
nispeten
280
General
in accord with
prep.
ile uyum içinde
281
General
in accordance with
prep.
göre
282
General
in company with
prep.
maiyetinde
283
General
in common with
prep.
ile ortak olarak
284
General
in cooperation with
prep.
ile işbirliği halinde
285
General
in accordance with
prep.
uygun olarak
286
General
in association with
prep.
ile bağlantılı
287
General
in line with
prep.
ile uyarınca
288
General
in love with
prep.
müptela
289
General
in paralel with
prep.
paralel olarak
290
General
in company with
prep.
refakatinde
291
General
in conjunction with
prep.
bir arada
292
General
in compliance with
prep.
mucibince
293
General
in common with
prep.
ile müşterek
294
General
in line with
prep.
ile aynı doğrultuda
295
General
in conjunction with
prep.
bağlantılı olarak
296
General
in liaison with
prep.
ile işbirliği içinde
297
General
in association with
prep.
ile ilişkili
298
General
in compliance with
prep.
göre
299
General
in meeting with
prep.
ile toplantı yaparak
300
General
in comparison with
prep.
kıyasla
301
General
in common with
prep.
benzer
302
General
in agreement with
prep.
mutabık
303
General
in accordance with
prep.
gereğince
304
General
in company with
prep.
ile beraber
305
General
in step with
prep.
ayak uydurarak
306
General
in compliance with
prep.
gereğince
307
General
in company with
prep.
eşliğinde
308
General
in agreement with
prep.
ile uygun
309
General
in relation with
prep.
ile ilgili olan
310
General
in combination with
prep.
ile kombinasyon halinde
311
General
in tune with
prep.
ile uyumlu
312
General
in coordination with
prep.
ile koordinasyon halinde
313
General
in solidarity with
prep.
dayanışmayla
314
General
in accordance with
prep.
mucibince
315
General
in concordance with
prep.
ile uyumlu
316
General
in concordance with
prep.
ile uyum içerisinde
317
General
in tandem with
prep.
koordinasyon içinde
318
General
in tandem with
prep.
birbirine bağlı olarak
319
General
in tandem with
prep.
beraber
320
General
in tandem with
prep.
art arda dizilmiş bir şekilde
321
General
in tandem with
prep.
ortaklaşa
322
General
in tandem with
prep.
birlikte
323
General
in compliance with
prep.
-e uygun olarak
324
General
in comparison with
prep.
-e karşın
325
General
in parallel with
prep.
-e paralel olarak
326
General
in accordance with
prep.
-e uygun olarak
327
General
in accord with
prep.
-e uygun
328
General
in comparison with
prep.
-e nazaran
329
General
in contrast with
prep.
-in aksine
330
General
in touch with
prep.
-den haberdar
331
General
in comparison with
prep.
-e göre
332
General
in contrast with
prep.
-e rağmen
333
General
in conflict with
prep.
ile uyuşmazlık içinde
334
General
in compliance with
prep.
-e uygun olarak gereğince
335
General
in keeping with
prep.
-e uygun olarak
336
General
in addition with
prep.
-e ilaveten
337
General
in accordance with
prep.
-e göre
338
General
in common with
prep.
-de olduğu gibi
339
General
in accord with
prep.
-e uyarak
340
General
in compliance with
prep.
-e göre
341
General
in conformity with
prep.
-e uygun olarak
342
General
in accordance with
prep.
uyumlu
343
General
in accordance with
prep.
-ile uyumlu
344
General
in conjunction with
prep.
ile beraber
345
General
in conjunction with
prep.
ile beraber/birlikte
346
General
in contrast with
prep.
-e zıt olarak
347
General
in contrast with
prep.
-e kıyasla
348
General
in collaboration with
prep.
katkılarıyla
349
General
in association with
prep.
katkılarıyla
350
General
in accordance with
prep.
uyarınca
351
General
in accordance with
prep.
-e oranla
352
General
in compliance with
prep.
uygun olarak
353
General
in conformity with
prep.
uyarak
354
General
in conformity with
prep.
uygun olarak
355
General
in conformity with
prep.
uyum içinde
356
General
in series with
prep.
ile seri şekilde
357
General
in series with
prep.
ile arka arkaya
358
General
in series with
prep.
ile seri halinde
359
General
in conjunction with
prep.
bununla bağlantılı olarak
360
General
in parallel with
prep.
paralelinde
361
General
in concert with
prep.
ile uyum içinde
362
General
in compliance with
prep.
-e uyarınca
363
General
in concurrence with
prep.
birlikte
364
General
in step with
prep.
uyum içerisinde
365
General
in phase with
prep.
uyum içerisinde
366
General
in love with
prep.
aşık
367
General
in line with
prep.
doğrultusunda
368
General
in conjunction with
prep.
ile birlikte
369
General
in good agreement with
prep.
ile uyum içerisinde
370
General
in good agreement with
prep.
ile oldukça uyumlu
371
General
in keeping with
prep.
ile uygun (uyumlu) olarak
372
General
in mesh with
prep.
iç içe (çark)
373
General
in accordance with
prep.
doğrultusunda
374
General
in connection with
prep.
-den dolayı
375
General
in account with
prep.
hesap tutulmasını gerektirecek şekilde
376
General
in amours with
prep.
e aşık
377
General
in conceit with
prep.
ile uyumlu
378
General
in conceit with
prep.
-e uygun
379
General
in part with
prep.
kısmen
380
General
in the way with
expr.
ile seyahat ederken
381
General
in the way with
expr.
ile giderken
382
General
in the way with
expr.
varlığında
383
General
in the way with
expr.
huzurunda
384
General
in the way with
expr.
mevcudiyetinde
Phrasals
385
Phrasals
be in with
v.
yakın olmak
386
Phrasals
fall in with
v.
katılmak
387
Phrasals
keep in with
v.
iyi ilişkiler tutmak
388
Phrasals
run in with
v.
razı olmak
389
Phrasals
strike in with
v.
uygun olmak
390
Phrasals
take in with
v.
başvurmak
391
Phrasals
be in with
v.
arkadaş kalmak
392
Phrasals
run in with
v.
aynı fikirde olmak
393
Phrasals
fall in with
v.
ile hemfikir olmak
394
Phrasals
strike in with
v.
kendini uydurmak
395
Phrasals
strike in with
v.
aynı tarafta olmak
396
Phrasals
be in with
v.
dost kalmak
397
Phrasals
fall in with
v.
uymak
398
Phrasals
run in with
v.
yaklaşmak
399
Phrasals
fall in with
v.
boyun eğmek
400
Phrasals
strike in with
v.
tarafını tutmak
401
Phrasals
fall in with
v.
razı olmak
402
Phrasals
fall in with something
v.
aynı yolda olmak
403
Phrasals
fall in with something
v.
bir şeyi kabullenmek
404
Phrasals
throw in with someone
v.
birine katılmak
405
Phrasals
throw in with someone
v.
bir araya gelmek
406
Phrasals
come in contact with
v.
buluşmak
407
Phrasals
throw in with someone
v.
birlikte/beraber bir şey yapmak
408
Phrasals
pitch in with
v.
destek olmak
409
Phrasals
come in contact with
v.
görüşmek
410
Phrasals
fall in with something
v.
hemfikir olmak
411
Phrasals
get someone in touch with someone
v.
görüştürmek
412
Phrasals
fall in with something
v.
razı olmak
413
Phrasals
come in contact with
v.
rastlaşmak
414
Phrasals
mingle in (with someone)
v.
(kalabalığa/insanların arasına) karışmak
415
Phrasals
join in with something
v.
-e ile katılmak/dahil olmak
416
Phrasals
pitch in with
v.
yardım etmek
417
Phrasals
pitch in with
v.
yardım eli uzatmak
418
Phrasals
check in with somebody
v.
(resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak
419
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birini/bir şeyi bir yere kapatmak
420
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birinin/bir şeyin etrafını çevirmek
421
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birinin/bir şeyin çevresini sarmak
422
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birinin/bir şeyin çevresini kapatmak
423
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birini/bir şeyi çevrelemek
424
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birini/bir şeyi bir yere hapsetmek
425
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birini/bir şeyi bir şeyin içine koymak
426
Phrasals
enclose someone or something (with)in something
v.
birini/bir şeyi bir yerin içine koymak
427
Phrasals
entrap (someone) in (something) with (something)
v.
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek
428
Phrasals
entrap (someone) in (something) with (something)
v.
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) mecbur etmek
429
Phrasals
entrap (someone) in (something) with (something)
v.
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak
430
Phrasals
entrap (someone) in (something) with (something)
v.
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek
431
Phrasals
fall in with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) vakit geçirmeye başlamak
432
Phrasals
fall in with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) takılmaya başlamak
433
Phrasals
fall in with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen tanışmak
434
Phrasals
fall in with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
435
Phrasals
fall in with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/hemfikir olmak
436
Phrasals
fall in with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) sorunsuz bir arada olabilmek
437
Phrasals
fall in with (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) uyuşmak
438
Phrasals
fall in with someone or something
v.
birine/bir şeye bulaşmak
439
Phrasals
fall in with someone or something
v.
biriyle/bir şeyle bir ilişki içine girmek
440
Phrasals
enclose (something) (with)in (something)
v.
(bir şeyi) korunaklı bir şeyin içinde muhafaza etmek
441
Phrasals
enclose (something) (with)in (something)
v.
(bir şeyi) korunaklı bir şeyin/alanın içinde tutmak
442
Phrasals
enclose (something) (with)in (something)
v.
(bir şeyi) bir kutuya/korunaklı bir şeyin içine kapatmak
443
Phrasals
enclose (something) (with)in (something)
v.
(bir şeyi) sarmak/kaplamak
444
Phrasals
enclose (something) (with)in (something)
v.
(bir şeyi) kutulamak
445
Phrasals
enclose (something) (with)in (something)
v.
(bir şeyi) bir kılıfa/sandığa koymak
446
Phrasals
enclose (something) (with)in (something)
v.
(bir şeyi) bir kaba/kutuya koymak
447
Phrasals
graduate (in something) (with something)
v.
(bir şeyden bir dereceyle) mezun olmak
448
Phrasals
lump (someone or something) (in) with (someone or something)
v.
(birini /bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı kefeye koymak
449
Phrasals
lump (someone or something) (in) with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı tutmak
450
Phrasals
lump (someone or something) (in) with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı gruba koymak
451
Phrasals
lump (someone or something) (in) with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) bir tutmak/değerlendirmek
452
Phrasals
lump (someone or something) (in) with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı grupta/türde sınıflandırmak
453
Phrasals
lump (someone or something) (in) with (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi biriyle veya bir şeyle) aynı sınıfta değerlendirmek
454
Phrasals
keep in with (someone)
v.
(biriyle) arkadaş kalmak
455
Phrasals
keep in with (someone)
v.
(biriyle) ilişkileri devam ettirmek/iyi tutmak
456
Phrasals
keep in with (someone)
v.
(biriyle) arasını iyi tutmak
457
Phrasals
keep in with (someone)
v.
(biriyle) birlikte bir yerde tutmak
458
Phrasals
keep in with (someone)
v.
(birinin) yanında bir yerde tutmak
459
Phrasals
keep in with (someone)
v.
(birinin) yanından ayırmamak/dışarı çıkarmamak
460
Phrasals
keep someone or something in with someone or something
v.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle tutmak
461
Phrasals
keep someone or something in with someone or something
v.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle beraber tutmak
462
Phrasals
keep someone or something in with someone or something
v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak
463
Phrasals
keep someone or something in with someone or something
v.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle yan yana koymak
464
Phrasals
keep someone or something in with someone or something
v.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle aynı yere koymak
465
Phrasals
keep someone or something in with someone or something
v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanına yerleştirmek
466
Phrasals
mix in (with)
v.
(ile) karışmak
467
Phrasals
mix in (with)
v.
(ile) karıştırmak
468
Phrasals
mix in (with)
v.
(ile) kaynaşmak
469
Phrasals
mix in (with)
v.
(ile) sohbet etmek
470
Phrasals
mix in (with)
v.
(ile) muhabbet etmek
471
Phrasals
mix in (with)
v.
(ile) kaynaştırmak
472
Phrasals
mix in (with)
v.
arasına katmak/dahil etmek
473
Phrasals
mix in (with)
v.
(ile) bir araya getirmek
474
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) sunmak
475
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) ibraz etmek
476
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) vermek
477
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) bildirmek
478
Phrasals
put (something) in with (someone or something)
v.
(bir şeyi birine/bir şeye) teslim etmek
479
Phrasals
agree (with something) (in something)
v.
diğer dil bilgisi özellikleriyle uyumlu olmak
480
Phrasals
agree (with something) (in something)
v.
diğer dil bilgisi özellikleriyle uyumlu olmak
481
Phrasals
bear in with (something)
v.
(bir şeye) yönelmek
482
Phrasals
bear in with (something)
v.
(tekne, gemi vb.) (bir şeye) doğru yol almak
483
Phrasals
bear in with (something)
v.
(bir şeye) doğru seyretmek
484
Phrasals
chime in with (something)
v.
(bir düşünceye, fikre) katkıda bulunmak
485
Phrasals
chime in with (something)
v.
(bir şeye) uymak
486
Phrasals
chime in with (something)
v.
(bir şeye) cuk oturmak
487
Phrasals
chime in with (something)
v.
(bir şeyle) ahenk içinde olmak
488
Phrasals
chime in with (something)
v.
(bir şeyle) uyuşmak
489
Phrasals
chip in (with something) (on something) (for someone)
v.
birine hediye almak için toplanan paraya bir miktar katkıda bulunmak
490
Phrasals
chip in (with something) (for something) (for someone)
v.
birine hediye almak için toplanan paraya bir miktar katkıda bulunmak
491
Phrasals
chip in with (something)
v.
(bir şeye) katkıda bulunmak
492
Phrasals
chip in with (something)
v.
(bir şeye) katkı sağlamak
493
Phrasals
chip in with (something)
v.
(bir grup tarafından üstlenilmiş göreve, etkinliğe) katkıda bulunmak/katkı sağlamak
494
Phrasals
chip in with (something)
v.
(pokerde, kumar masasında) bahis için ortaya para sürmek
495
Phrasals
chip in with (something)
v.
(kendi düşünceleriyle) söze karışmak
496
Phrasals
chip in with (something)
v.
(kendi düşünceleriyle) lafa girmek
497
Phrasals
chip in with (something)
v.
(kendi düşünceleriyle) lafa karışmak
498
Phrasals
chip in with (something) for (something)
v.
kişilerin (bir şey için) aralarında topladığı paraya (bir miktar) katkıda bulunmak
499
Phrasals
chip in with (something) for (something)
v.
(bir şey için) toplanan bir paraya (bir miktar) katkıda bulunmak
500
Phrasals
chip in with (something) for (something)
v.
(bir şey için) oluşturulan bir fona (bir miktar) katkı sağlamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in with
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy