look !

Significados de "look !" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	look n.	görünüş
I don't like the look of the man that invited us to the car. Bizi arabaya davet eden adamın görünüşünü beğenmedim. More Sentences
2	Common Usage	look n.	bakış
I gave my brother such a look that he was scared to say a word. Kardeşime öyle bir bakış attım ki tek kelime etmeye korktu. More Sentences
3	Common Usage	look forward to v.	iple çekmek
I'm looking forward to the next month. Önümüzdeki ayı iple çekiyorum. More Sentences
4	Common Usage	look forward v.	dört gözle beklemek
I look forward now to your discussion of the report. Şimdi raporu tartışmanızı dört gözle bekliyorum. More Sentences
5	Common Usage	look for v.	aramak
We must remember that we are looking for primary energy savings. Birincil enerji tasarrufu arayışında olduğumuzu unutmamalıyız. More Sentences
6	Common Usage	look around v.	bakınmak
Tom looked around the room carefully. Tom odaya dikkatlice bakındı. More Sentences
7	Common Usage	look after v.	ile ilgilenmek
Tom looked after Mary while her parents were out shopping. Tom ebeveynleri dışarıda alışveriş yapıyorken Mary ile ilgilendi. More Sentences
8	Common Usage	look after v.	göz kulak olmak
I'll look after Tom. Tom'a göz kulak olurum. More Sentences
9	Common Usage	look around v.	etrafa bakmak
Looking around, I thought we could have met in the bar. Etrafa bakınca barda tanışmış olabileceğimizi düşündüm. More Sentences
10	Common Usage	look v.	bakmak
He looked at the computer and started laughing. Bilgisayara baktı ve gülmeye başladı. More Sentences
11	Common Usage	look at v.	bakmak
It looked at ports through the wrong end of the telescope. Bu karar limanlara teleskobun yanlış ucundan bakıyor. More Sentences
General
12	General	look n.	göz
I always have a look at the newspaper before breakfast. Kahvaltıdan önce her zaman gazeteye göz atarım. More Sentences
13	General	hard look n.	sert bir bakış
He had a hard look on his face. Yüzünde sert bir bakışı vardı. More Sentences
14	General	look n.	ifade
He had a severe look on his face. Yüzünde sert bir ifade vardı. More Sentences
15	General	look n.	yüz ifadesi
I'll never forget the look on Tom's face when I told him he had gotten into Harvard. Harvard'ı kazandığını ona söylediğimde Tom'un yüzündeki ifadeyi asla unutmayacağım. More Sentences
16	General	look n.	bakma
She should've had a look at the sofa, the remote was there. Kanepeye bir bakması lazımdı, kumanda oradaymış. More Sentences
17	General	look n.	bakış
This will take a long-term look at both questions. Bu, her iki soruya da uzun vadeli bir bakış atacaktır. More Sentences
18	General	look n.	görüntü
This device has the look and feel of a wristwatch. Bu cihaz bir kol saatinin görüntüsünü ve hissini vermektedir. More Sentences
19	General	take a look v.	bakmak
This is something new, and it really is intolerable if you take a look at the facts. Bu yeni bir şey ve gerçeklere baktığınızda gerçekten de kabul edilemez olduğunu görürsünüz. More Sentences
20	General	look back on v.	anımsamak
He often looks back on his high school days. Sık sık lise günlerini anımsıyor. More Sentences
21	General	look for v.	beklemek
We would look for a fresh initiative from the Commission on this. Bu konuda Komisyon'dan yeni bir girişim bekliyoruz. More Sentences
22	General	look through v.	göz atmak
He looked through a magazine. Bir dergiye göz attı. More Sentences
23	General	look over v.	incelemek
Did you have time to look over the report? Raporu inceleyecek zamanınız oldu mu? More Sentences
24	General	look over v.	şöyle bir bakmak
Everyone looked over at them. Herkes onlara şöyle bir baktı. More Sentences
25	General	look younger v.	küçük göstermek
Tom looks younger than his age. Tom yaşından küçük gösteriyor. More Sentences
26	General	look carefully v.	dikkatlice bakmak
Even when one looks carefully, they see nothing. Biri dikkatlice baktığında bile hiçbir şey göremiyor. More Sentences
27	General	look down on v.	hor görmek
Don't look down on others. Diğerlerini hor görme. More Sentences
28	General	look v.	aramak
I was looking for a glass when she entered the room. Odaya girdiğinde bir bardak arıyordum. More Sentences
29	General	look into v.	bakmak
And finally, we then need to look into the specific social and socio-economic aspects of Mediterranean fisheries. Ve son olarak, Akdeniz balıkçılığının özel sosyal ve sosyo-ekonomik yönlerine bakmamız gerekiyor. More Sentences
30	General	look up to v.	saygı göstermek
He is looked up to by his friends. Ona arkadaşları tarafından saygı gösterilir. More Sentences
31	General	look beautiful v.	güzel görünmek
Mary looked beautiful last night. Mary dün gece çok güzel görünüyordu. More Sentences
32	General	look at v.	gözden geçirmek
We must also look at food imports from outside the European Union. Avrupa Birliği dışından gıda ithalatını da gözden geçirmeliyiz. More Sentences
33	General	look up v.	aramak
Dictionaries are used to look up the words you don't know. Sözlükler bilmediğiniz sözcükleri aramak için kullanılır. More Sentences
34	General	look v.	durmak
Julia looked like she'd come out of a French movie. Julia bir Fransız filminden çıkmış gibi duruyordu. More Sentences
35	General	look around v.	bakınmak
I think I'll look around a little more. Etrafıma biraz daha bakınmayı düşünüyorum. More Sentences
36	General	look down on v.	yukarıdan bakmak
The building looks down on the whole town. Bina, bütün kasabaya yukarıdan bakıyor. More Sentences
37	General	look back v.	geçmişe bakmak
I too am inclined to think that we should take a little look back in time. Ben de biraz geçmişe bakmamız gerektiğini düşünme eğilimindeyim. More Sentences
38	General	look into v.	araştırmak
I think we need to look into all this. Bence tüm bunları araştırmamız gerekiyor. More Sentences
39	General	look ahead v.	ileriye bakmak
This report, when he looks ahead, is an excellent report and provides useful guidelines for future action. Bu rapor, ileriye baktığında mükemmel bir rapor ve gelecekteki eylemler için faydalı kılavuzlar sunuyor. More Sentences
40	General	look on v.	bakmak
This is where everyone will be looking on that World Day and we must come up with a European answer to that problem. Dünya Günü'nde herkesin bakacağı yer burası ve bu soruna Avrupalı bir yanıt bulmalıyız. More Sentences
41	General	look after v.	çocuk bakmak
Sami arranged for someone to look after his children while he was in jail. Sami hapisteyken çocuklarına bakması için birini ayarladı. More Sentences
42	General	look out v.	dikkat etmek
I have an obligation to look out for Tom's interests. Tom'un çıkarlarına dikkat etmek zorundayım. More Sentences
43	General	look older v.	büyük göstermek
Tom looks older than Mary. Tom, Mary'den daha büyük gösteriyor. More Sentences
44	General	look forward to v.	sabırsızlıkla beklemek
I look forward to this speedily becoming European law. Bunun hızla Avrupa yasası haline gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. More Sentences
45	General	look around v.	etrafına bakınmak
During my childhood, I used to come here frequently, look around and think. Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim. More Sentences
46	General	look as if v.	gibi görünmek
From the outside, it looks as if the Commission has something to hide. Dışarıdan bakıldığında, Komisyon'un saklayacak bir şeyleri varmış gibi görünüyor. More Sentences
47	General	look upon v.	bakmak
Lifelong learning is something we all look upon with the greatest benevolence. Yaşam boyu öğrenme, hepimizin büyük bir hayırseverlikle baktığı bir şeydir. More Sentences
48	General	look down on v.	küçümsemek
Bob looks down on his brother for not being good at sports. Bob, sporda iyi olmadığı için kardeşini küçümsüyor. More Sentences
49	General	look younger v.	genç göstermek
Tom looks younger than Mary. Tom, Mary'den daha genç gösteriyor. More Sentences
50	General	look for v.	bakmak
With any murder case, we look for means, motive and opportunity. Her cinayet davasında araç, sebep ve imkana bakarız. More Sentences
51	General	look after v.	gözetmek
This should ensure that one-off, economically-vital industries can be looked after in a Member State. Bu, tek seferlik, ekonomik açıdan hayati önem taşıyan endüstrilerin bir Üye Devlette gözetilebilmesini sağlamalıdır. More Sentences
52	General	look v.	görünmek
Your scar looks bad, you better visit a doctor. Yaran kötü görünüyor, bir doktora gitsen iyi olur. More Sentences
53	General	look through v.	gözden geçirmek
We have looked through your letter carefully. Mektubunu dikkatlice gözden geçirdik. More Sentences
54	General	look around v.	araştırmak
Tom looked around the room, but no one else was there. Tom odayı araştırdı ama orada başka hiç kimse yoktu. More Sentences
55	General	look up to v.	hürmet etmek
I really looked up to Tom. Ben gerçekten Tom'a hürmet ettim. More Sentences
56	General	look v.	güvenmek
We must not fail those who look to us to succeed. Başarılı olmak için bize güvenenleri hayal kırıklığına uğratmamalıyız. More Sentences
57	General	look v.	göstermek
He looks his age. O, yaşını gösteriyor. More Sentences
58	General	look for trouble v.	bela aramak
Tom came here today looking for trouble. Tom bela aramak için bugün buraya geldi. More Sentences
59	General	look down on v.	tepeden bakmak
He looks down on women. Kadınlara tepeden bakıyor. More Sentences
60	General	look v.	görmek
We look on Israel as a European nation to all intents and purposes. Biz İsrail'i her anlamda bir Avrupa ülkesi olarak görüyoruz. More Sentences
61	General	look forward to v.	beklemek
We look forward to you giving definite answers to them. Bu sorulara kesin yanıtlar vermenizi bekliyoruz. More Sentences
62	General	look v.	düşünmek
We have got to look in the future at a ban on silicone implants. Gelecekte silikon implantların yasaklanmasını düşünmeliyiz. More Sentences
63	General	look carefully v.	dikkatle bakmak
We need to look carefully at where there are still hindrances to the internal market. İç pazarın önünde hala nerede engeller olduğuna dikkatle bakmamız gerekiyor. More Sentences
64	General	look out for v.	gözetmek
We must be vigilant, disciplined, and always looking out for one another. İhtiyatlı, disiplinli olmalı ve her zaman birbirimizi gözetmeliyiz. More Sentences
65	General	look like v.	benzemek
Let us not forget Afghanistan, which today is beginning to look like a caricature, a caricature of the US imperium. Bugün bir karikatüre, ABD imparatorluğunun bir karikatürüne benzemeye başlayan Afganistan'ı unutmayalım. More Sentences
66	General	look out v.	bakmak
Tom heard gunshots and looked out the window to see what was happening. Tom silah sesleri duydu ve ne olduğunu görmek için pencereden dışarı baktı. More Sentences
67	General	look after v.	kollamak
Could other elements be at play, such as self-interest and looking after the group's supporters? Kişisel çıkar ve grubun destekçilerini kollamak gibi başka unsurlar da söz konusu olabilir mi? More Sentences
68	General	look to v.	güvenmek
Most of all, we look to this government to resolved the Cyprus problem. Her şeyden önce Kıbrıs sorununu çözmek için bu hükûmete güveniyoruz. More Sentences
69	General	look to v.	başvurmak
Mr von Wogau said we can look to the European Court. Bay von Wogau Avrupa Mahkemesine başvurabileceğimizi söyledi. More Sentences
70	General	look v.	gözükmek
Those paintings look a lot better if you go by fast. O tablolar, önlerinden hızlıca geçerseniz daha güzel gözükür. More Sentences
71	General	look down on v.	küçük görmek
If you don't do your duty, people will look down on you. Görevini yapmazsan, insanlar seni küçük görürler. More Sentences
72	General	look on v.	izlemek
It is as if the whole world is looking on helplessly. Sanki tüm dünya çaresizce izliyor gibi. More Sentences
73	General	look up to v.	saygı duymak
Everybody looks up to him. Herkes ona saygı duyar. More Sentences
74	General	look at v.	seyretmek
Look at the reddish skies, the night is falling down. Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. More Sentences
75	General	look alike v.	benzemek
These two leaves look alike. Bu iki yaprak benziyor. More Sentences
76	General	look like v.	gibi görünmek
G8 summits looked like becoming a routine sort of affair. G8 zirveleri rutin bir olay haline gelmiş gibi görünüyordu. More Sentences
77	General	look v.	beklemek
This Parliament is looking to the Council to take the issue of competitiveness seriously. Bu Parlamento, Konseyin rekabet edebilirlik konusunu ciddiye almasını beklemektedir. More Sentences
78	General	look up v.	yukarıya bakmak
She looked up. O yukarıya baktı. More Sentences
79	General	look through v.	bakmak
Looking through the Minutes I have just noticed that my name does not appear in yesterday's Minutes. Tutanaklara bakarken dünkü tutanaklarda ismimin yer almadığını fark ettim. More Sentences
80	General	look carefully v.	dikkatli bakmak
Look carefully. Dikkatli bak. More Sentences
81	General	look forward to v.	can atmak
I'm looking forward to seeing you one of these days. Bugünlerde seni görmeye can atıyorum. More Sentences
82	General	look over v.	göz gezdirmek
I looked over my shoulder. Omuzumun üzerinden göz gezdirdim. More Sentences
83	General	look v.	benzemek
Tom looks Chinese. Tom, Çinliye benziyor. More Sentences
84	General	look young v.	genç görünmek
She looks young, but as a matter of fact she is older than you are. Genç görünüyor ama aslında senden daha yaşlı. More Sentences
85	General	look young v.	genç göstermek
His sister looks young. Kız kardeşi genç gösteriyor. More Sentences
86	General	look up v.	ziyaret etmek
I looked up the address. Adresi ziyaret ettim. More Sentences
87	General	look into v.	soruşturmak
The police are looking into the murder case. Polisler, cinayet vakasını soruşturuyor. More Sentences
88	General	look about v.	etrafına bakmak
He looked about. Etrafına baktı. More Sentences
89	General	look over v.	gözden geçirmek
You should look over the contract before you sign it. İmzalamadan önce sözleşmeyi gözden geçirmelisin. More Sentences
90	General	look back v.	geriye bakmak
It was looking back instead of forward. İleriye değil geriye bakıyordu. More Sentences
91	General	look v.	bakmak
My room looks south, therefore it's always too hot. Odam güneye bakıyor, bu yüzden her zaman çok sıcak. More Sentences
92	General	look after v.	bakmak
Several Spanish tourists said on TV that they had been looked after very well during this situation of emergency. Bazı İspanyol turistler televizyonda bu acil durum sırasında kendilerine çok iyi bakıldığını söylediler. More Sentences
93	General	look forward to v.	dört gözle beklemek
We, in this House, look forward to the fulfilment of Romania's European vocation. Bizler bu Mecliste Romanya'nın Avrupa misyonunu yerine getirmesini dört gözle bekliyoruz. More Sentences
94	General	look into v.	incelemek
I can confirm that the Commission will address the Parliament's concerns by looking into this potential problem. Komisyon'un bu potansiyel sorunu inceleyerek Parlamento'nun endişelerini gidereceğini teyit edebilirim. More Sentences
95	General	look through v.	incelemek
That leaves you and me looking through a lot of amendments that can sometimes be rather confusing. Bu da size ve bana bazen oldukça kafa karıştırıcı olabilen çok sayıda değişikliği incelemek zorunda bırakıyor. More Sentences
96	General	look after v.	ilgilenmek
Those who looked after me told me that as far as they were concerned it was legionella. Benimle ilgilenenler bana bunun bir lejyonella hastalığı olduğunu söylediler. More Sentences
97	General	look familiar v.	yabancı gelmemek
His face looks familiar, but I don't think I know him. Yüzü yabancı gelmiyor, ama tandığımı da sanmıyorum. More Sentences
98	General	look sick v.	hasta gibi görünmek
The dog looks sick. Köpek hasta gibi görünüyor. More Sentences
99	General	look sick v.	hasta görünmek
This plant looks sick. Bu bitki hasta görünüyor. More Sentences
100	General	look ready v.	hazır görünmek
Tom looks ready. Tom hazır görünüyor. More Sentences
101	General	look like someone v.	birine benzemek
My only crime is I look like someone who killed that girl. Benim tek suçum o kızı öldüren birine benziyor olmam. More Sentences
102	General	look rich v.	zengin görünmek
Tom looks rich. Tom zengin görünüyor. More Sentences
103	General	look determined v.	kararlı görünmek
Tom looks determined. Tom kararlı görünüyor. More Sentences
104	General	look strange v.	tuhaf görünmek
It would look strange if I did not reply. Cevap vermezsem tuhaf görünür. More Sentences
105	General	look like v.	gibi gözükmek
It looks like rain. Yağmur yağacak gibi gözüküyor. More Sentences
106	General	look calm v.	sakin görünmek
He looked calm, but actually he was very nervous. Sakin görünüyordu ama aslında çok gergindi. More Sentences
107	General	look up v.	sözlükte aramak
Look up these words in the dictionary. Bu kelimeleri sözlükte arayın. More Sentences
108	General	look back v.	geri dönüp bakmak
Tom looked back at Mary. Tom, Mary'ye geri dönüp baktı. More Sentences
109	General	look up to v.	hayranlık beslemek
Nora looks up to her mother. Nora, annesine hayranlık besler. More Sentences
110	General	look around v.	etrafı seyretmek
Tom has been looking around. Tom etrafı seyrediyor. More Sentences
111	General	look back v.	hatırlamak
She looked back on her school days. Okul günlerini hatırladı. More Sentences
112	General	look around v.	çevresine bakınmak
I looked around me. Çevreme bakındım. More Sentences
113	General	look familiar v.	tanıdık gelmek
Doesn't that car look familiar? Bu araba tanıdık gelmiyor mu? More Sentences
114	General	look away v.	yüzünü yana çevirmek
Mary looked away and pretended to ignore Kate. Mary yüzünü yana çevirdi ve Kate görmezden gelmiş numarası yaptı. More Sentences
115	General	look back v.	arkasına bakmak
Tom did not look back. Tom arkasına bakmadı. More Sentences
116	General	look bad v.	kötü görünmek
What specifically looks bad? Özellikle kötü görünen ne? More Sentences
117	General	look good v.	iyi görünmek
From what I have seen of the reform process, it looks good. Reform sürecinden gördüğüm kadarıyla iyi görünüyor. More Sentences
118	General	look well v.	iyi görünmek
You do not look well. İyi görünmüyorsun. More Sentences
119	General	look around v.	çevreye bakınmak
Would you mind if I look around? Çevreye bakınmamın bir sakıncası var mı? More Sentences
120	General	look nice v.	hoş görünmek
You look nice in that dress. Bu elbisenin içinde çok hoş görünüyorsun. More Sentences
121	General	look stylish v.	şık görünmek
You gotta agree that he looks stylish in that costume. Bu kostümün içinde şık göründüğüne katılmalısınız. More Sentences
122	General	look dead v.	ölü gibi görünmek
That tree looks dead. O ağaç ölü gibi görünüyor. More Sentences
123	General	look hungry v.	aç görünmek
Tom looks hungry. Tom aç görünüyor. More Sentences
124	General	look perfect v.	mükemmel görünmek
It looks perfect. Mükemmel görünüyor. More Sentences
125	General	look possible v.	mümkün görünmek
It now also looks possible that Romania and Bulgaria could join in 2007. Romanya ve Bulgaristan'ın da 2007'de katılması artık mümkün görünüyor. More Sentences
126	General	look difficult v.	zor görünmek
Meeting the targets looks difficult. Hedeflere ulaşmak zor görünüyor. More Sentences
127	General	look funny v.	komik görünmek
This dress may look funny, but I like it. Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum. More Sentences
128	General	look worried v.	endişeli görünmek
The doctor looks worried. Doktor endişeli görünüyor. More Sentences
129	General	look ill v.	hasta görünmek
I think you'd better take a rest; you look ill. Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun. More Sentences
130	General	look innocent v.	masum görünmek
Layla looked innocent but she was dangerous to love. Leyla masum görünüyordu ama sevmek için tehlikeliydi. More Sentences
131	General	look confused v.	kafası karışmış (gibi) görünmek
Tom looked confused. Tom kafası karışmış görünüyordu. More Sentences
132	General	look great v.	harika görünmek
Both Tom and Mary look great. Tom da Mary de harika görünüyor. More Sentences
133	General	look strange v.	garip görünmek
The picture looks strange because it has no perspective. Resim garip görünüyor çünkü perspektifi yok. More Sentences
134	General	look clean v.	temiz görünmek
Our streets look cleaner than they used to. Sokaklarımız eskisinden daha temiz görünüyor. More Sentences
Common Usage
135	Common Usage	look brave v.	cesur görünmek
General
136	General	look n.	nazar
137	General	before look journalizing n.	yapmadan önce inceleme
138	General	knowing look n.	kötü niyetli bir şekilde bakma
139	General	look angle n.	görüş açısı
140	General	look up table n.	taramalı tablo
141	General	look n.	ifade (yüzdeki)
142	General	look-out n.	gözetleme
143	General	look-out n.	gözcü
144	General	look-out n.	ümit
145	General	look-out n.	sorun
146	General	look-out n.	beklenti
147	General	sidelong look n.	yan yan bakma
148	General	sidelong look n.	yan gözle bakma
149	General	serious look n.	ciddi ifade
150	General	defiant look n.	meydan okuyan bakış
151	General	defiant look n.	kafa tutan bakış
152	General	internal look n.	iç değerlendirme
153	General	an impish look n.	muzip bir bakış
154	General	penetrating look n.	delici bakış
155	General	piercing look n.	delici bakış
156	General	intense look n.	yüreğe işleyen bakış
157	General	close look n.	yakından bakış
158	General	scientific look n.	bilimsel bakış
159	General	steady look n.	sabit bakış
160	General	biker look n.	motorcu görünüşü
161	General	biker look n.	motorcu tarzı
162	General	final look n.	son bakış
163	General	noble look n.	asil görünüş
164	General	new look n.	yeni görünüm
165	General	new look n.	christian dior'un yarattığı, kadın kıyafetlerinde uzun eteklerin hüküm sürdüğü bir moda
166	General	cheery look n.	neşeli görünüm
167	General	bemused look n.	şaşkın bakış
168	General	quarter look n.	yan bakış
169	General	black look n.	kaşlarını çatma
170	General	wet-look n.	(saç) ıslak görünüm
171	General	look n.	bir soyadı
172	General	look-alike n.	başkasına çok benzeyen kimse
173	General	look-alike n.	başkasının çok benzeri olan şey
174	General	look-alike n.	(bir şeyin) çifti
175	General	look-alike [us] n.	başka eşyaya çok benzeyen eşya
176	General	look-alike [us] n.	orijinalinin aynısı eşya
177	General	look-alike n.	uyumlu parça
178	General	look-down n.	kağıdın ışık altındaki görünümü
179	General	look-down n.	kağıdın parlaması
180	General	look-in n.	kısa ziyaret
181	General	look-in n.	hızlıca bakma
182	General	look-in n.	şöyle bir bakma
183	General	look-in n.	seçilme ihtimali
184	General	look-in n.	katılma ihtimali
185	General	look-in n.	pay
186	General	look-in n.	hisse
187	General	look-in n.	başarı şansı
188	General	look-out [us] n.	görünüm
189	General	look-out [us] n.	görüş
190	General	look-out [us] n.	bakış
191	General	look-out n.	gözcülük yapılan stratejik nokta
192	General	look-out n.	geniş manzara
193	General	look-out n.	uzak görüş
194	General	look-out [uk] n.	olası durum
195	General	look-out [uk] n.	(bir şeyin) gelecekte gerçekleşme ihtimali
196	General	look-out [uk] n.	olasılık
197	General	look-out n.	bir kimseye diğerlerinin aksine gösterilen özen
198	General	look-over n.	hızlıca yapılan inceleme
199	General	look-over n.	üstünkörü teftiş
200	General	side-look n.	yan bakış
201	General	side-look n.	yandan bakış
202	General	smug look n.	kendini beğenmiş bakış
203	General	hunted look n.	endişeli görünüş
204	General	look out v.	gözetmek
205	General	look on v.	gözüyle bakmak
206	General	look up v.	arayıp bulmak
207	General	look around v.	etrafı kolaçan etmek
208	General	take a look at v.	bakmak
209	General	look like somebody v.	adama dönmek
210	General	look daggers at v.	kötü kötü bakmak
211	General	look down on v.	hakir görmek
212	General	make to look antique v.	antika görünümlü yapmak
213	General	look v.	gözetmek
214	General	not to look for v.	aramamak
215	General	take a brief look at v.	şöyle bir bakmak
216	General	look like somebody v.	adama benzemek
217	General	look daggers at v.	ters ters bakmak
218	General	look for v.	ummak
219	General	look around v.	bakışmak
220	General	look v.	iyileşmek
221	General	make somebody look younger v.	gençleştirmek
222	General	look for excitement v.	macera aramak
223	General	look for a needle in a haystack v.	olanaksız şeyi bulmaya çalışmak
224	General	take a look at v.	bir bakmak
225	General	look sharp v.	gözünü dört açmak
226	General	look unwillingly v.	gözü kaymak
227	General	look down v.	aşağı görmek
228	General	look with favour on v.	hoş karşılamak
229	General	look back v.	arkaya bakmak
230	General	look at someone askance v.	birine yan bakmak
231	General	look for trouble v.	kaşınmak
232	General	take a brief look at v.	şöyle bir göz gezdirmek
233	General	look down one's nose at v.	hor görmek
234	General	look for a way to solve (a problem) v.	çare aramak
235	General	look hostilely v.	yan gözle bakmak
236	General	look one's best v.	göz kamaştırmak
237	General	look v.	yoklamak
238	General	look across to sea v.	denizi görmek (ev vb)
239	General	look after v.	mukayyet olmak
240	General	look up v.	düzelmek
241	General	look after one's benefits v.	çıkar gözetmek
242	General	look into v.	yoklamak
243	General	take a look at v.	bir göz atmak
244	General	look round v.	düşünüp taşınmak
245	General	look like v.	birisine çekmek
246	General	look after one's own benefits v.	çıkarlarını gözetmek
247	General	look up v.	iyileşmek
248	General	look on someone as mad v.	deli yerine koymak
249	General	look someone in the face v.	birinin yüzüne bakmak
250	General	give a look v.	bakmak
251	General	look up v.	yoklamak
252	General	look daggers at somebody v.	ters ters bakmak
253	General	look up v.	saygı duymak
254	General	look about v.	bakınmak
255	General	look back on v.	geçmişe dönüp bakmak
256	General	look on v.	seyretmek
257	General	look down upon v.	horlamak
258	General	look down v.	tepeden bakmak
259	General	look down v.	küçük görmek
260	General	look after a child v.	dadılık etmek
261	General	look v.	ummak
262	General	look at out of the corner of one's eye v.	göz ucuyla bakmak
263	General	look at one another v.	bakışmak
264	General	look on v.	seyirci kalmak
265	General	look with an evil eye v.	nazar değdirmek
266	General	look up v.	uğramak
267	General	look out for v.	dikkat etmek
268	General	look carefully v.	alıcı gözüyle bakmak
269	General	look around v.	bütün ihtimalleri düşünmek
270	General	look on the bright side v.	iyimser olmaya çalışmak
271	General	look daggers at someone v.	birine öfke ile bakmak
272	General	look for a solution v.	çözüm aramak
273	General	look at with rolling eyes v.	fıldır fıldır bakmak
274	General	look at with the eye of v.	gözüyle bakmak
275	General	look up v.	iyiye gitmek
276	General	look in on v.	kısa bir ziyaret yapmak
277	General	look to v.	dikkat etmek
278	General	look for an opportunity v.	meydan aramak
279	General	look after one's interests v.	çıkar gözetmek
280	General	look for sympathy and understanding v.	anlayış beklemek
281	General	look out for one's own interests v.	çıkarlarını gözetmek
282	General	look onto v.	bakmak
283	General	look on v.	olarak görmek
284	General	look after one's interest v.	çıkar gözetmek
285	General	look alive v.	acele etmek
286	General	make it look like a suicide v.	intihar süsü vermek
287	General	look on v.	katılmadan seyretmek
288	General	look presentable v.	adama dönmek
289	General	look askance v.	yan gözle bakmak
290	General	look after one's benefit v.	çıkar gözetmek
291	General	look at v.	göz atmak
292	General	look out for oneself v.	çıkarlarını gözetmek
293	General	look after v.	idare etmek
294	General	look v.	ümit etmek
295	General	look presentable v.	adama benzemek
296	General	look bright v.	gelecek vaat etmek
297	General	look after one's own interests v.	çıkarlarını gözetmek
298	General	look down one's nose at v.	küçük görmek
299	General	take a look at v.	göz atmak
300	General	look for a way to do something v.	bir şeyin çaresine bakmak
301	General	look one's age v.	yaşını göstermek
302	General	look after one's own comfort v.	rahatına bakmak
303	General	look out for one's own interests v.	çıkar gözetmek
304	General	look after v.	bakımını üstlenmek
305	General	look at something in perspective v.	bir şeye geniş bir açıdan bakmak
306	General	look for a needle in a haystack v.	saman yığınında iğne aramak
307	General	make it look like an accident v.	kaza süsü vermek
308	General	have a quick look around v.	etrafı kolaçan etmek
309	General	look upon v.	olarak görmek
310	General	look small v.	küçük düşmek
311	General	look showy v.	konuşmak
312	General	look out of the corner of one's eye v.	göz ucuyla bakmak
313	General	look ahead v.	geleceği düşünmek
314	General	look about v.	etrafını gözlemek
315	General	look attentively v.	süzmek
316	General	look with favour on v.	hoşgörmek
317	General	look for a place to hide v.	kaçacak delik aramak
318	General	look younger v.	gençleşmek
319	General	look out for oneself v.	çıkarlarını ön planda tutmak
320	General	look up in v.	araştırmak (sözlükte)
321	General	look the other way v.	görmezlikten gelmek
322	General	look back v.	geçmişi düşünmek
323	General	look sharp v.	şık olmak
324	General	look around v.	bakmak
325	General	look round v.	dolaşmak
326	General	look after a patient v.	hastaya bakmak
327	General	look v.	seyretmek
328	General	look out v.	sakınmak
329	General	look down on v.	aşağı görmek
330	General	give someone a black look v.	birine kızgın bir şekilde bakmak
331	General	look sharp v.	dikkat etmek
332	General	look across v.	belirli bir yöne bakmak
333	General	make somebody look for v.	aratmak
334	General	look ridiculous v.	maymuna dönmek
335	General	look in a mirror v.	aynaya bakmak
336	General	look at v.	bakmak (sözlüğe vb)
337	General	look on v.	bakıp durmak
338	General	look up to v.	saygı beslemek
339	General	have a look at v.	gözden geçirmek
340	General	look after v.	çekip çevirmek
341	General	look out for oneself v.	kendi çıkarını gözetmek
342	General	look down upon v.	yüksekten bakmak
343	General	look to v.	önem vermek
344	General	look to v.	bel bağlamak
345	General	look over v.	yoklamak
346	General	look askance v.	yan bakmak
347	General	look v.	soruşturmak
348	General	look back on v.	yeniden gözden geçirmek
349	General	look out v.	seçmek
350	General	look blankly at v.	anlamamış gibi bakmak
351	General	be liable to look after v.	bakmakla yükümlü olmak
352	General	be obliged to look after v.	bakmakla yükümlü olmak
353	General	look for a way to do v.	çaresine bakmak
354	General	look round v.	enine boyuna düşünmek
355	General	look up v.	canlanmak
356	General	look into v.	gözden geçirmek
357	General	look for a job v.	iş aramak
358	General	look for work v.	iş aramak
359	General	look v.	görünmek (güzel/hasta vb)
360	General	look for trouble v.	canına susamak
361	General	look for trouble v.	belasını aramak
362	General	look alike somebody a lot v.	çok benzemek
363	General	look for a remedy v.	çare aramak
364	General	take a quick look at something v.	çabuk bakmak
365	General	look for a solution v.	çözüme gitmek
366	General	make it look like a murder v.	cinayet süsü vermek
367	General	look after patient v.	hasta bakmak
368	General	look to future v.	geleceğe bakmak
369	General	look for an answer v.	cevap aramak
370	General	look exaggerated v.	abartılı görünmek
371	General	look from different point of view v.	başka yönden bakmak
372	General	look at a magazine v.	dergiye bakmak
373	General	look to future with confidence v.	geleceğe güvenle bakmak
374	General	look after one's babies v.	yavrularına bakmak
375	General	look around v.	sağa sola bakmak
376	General	look someone in the eye v.	gözlerine bakmak
377	General	look around for a familiar face v.	tanıdık bir yüz aramak
378	General	look about v.	sağa sola bakınmak
379	General	look about v.	sağa sola bakmak
380	General	look around v.	sağa sola bakınmak
381	General	have a positive look v.	iyimser olmak
382	General	look to the future with confidence v.	(geleceğe) güvenle bakmak
383	General	not look v.	göstermemek
384	General	look out (of) the window v.	pencereden bakmak
385	General	look through the window v.	pencereden bakmak
386	General	look dirty v.	pis görünmek
387	General	look in (through) the window v.	pencereden bakmak
388	General	find a way to make (something illegal) look legal v.	kitabına uydurmak
389	General	look unhappily v.	üzgün üzgün bakmak
390	General	look sadly v.	üzgün üzgün bakmak
391	General	look bizarre v.	tuhaf görünmek
392	General	take a look at your situation v.	durumuna bakmak
393	General	look after one's rights v.	haklarını gözetmek
394	General	look at the watch v.	saate bakmak
395	General	look at v.	göz önüne almak
396	General	look after an animal v.	hayvan bakmak
397	General	look for a way (to solve a problem) v.	yol aramak
398	General	look for a way (to solve a problem) v.	çıkar yol aramak
399	General	look probable v.	olası gözükmek
400	General	look up v.	üstün görmek
401	General	look active v.	aktif görünmek
402	General	look active v.	faal görünmek
403	General	look confidently v.	güvenle bakmak
404	General	look for a friend v.	arkadaş aramak
405	General	look at one's face v.	yüzüne bakmak
406	General	look optimistic v.	iyimser bakmak
407	General	look cheerful v.	neşeli görünmek
408	General	look beautiful in a picture v.	resimde güzel çıkmak
409	General	look good in a picture v.	resimde güzel çıkmak
410	General	look unkempt v.	saçı sakalına karışmak
411	General	look daggers at v.	sinirli sinirli bakmak
412	General	look for a needle in a haystack v.	samanlıkta iğne aramak
413	General	look in the pink v.	yanaklarından kan damlamak
414	General	look in the pink v.	yanakları al al olmak
415	General	be on the look-out for v.	aramak
416	General	look up to v.	-i örnek almak
417	General	look onto v.	-e nazır olmak
418	General	have a look-see v.	bakıvermek
419	General	look through v.	-den bakmak
420	General	look up to v.	-e saygı beslemek
421	General	have a look-see v.	aramak
422	General	have a look-see v.	bakmak
423	General	look like v.	-cek gibi olmak
424	General	look blankly at v.	-e boş boş bakmak
425	General	look out v.	-den dışarı bakmak
426	General	look down on v.	-e tepeden bakmak
427	General	look cross-eyed at v.	yan gözle bakmak
428	General	look up to v.	-e hayranlık duymak
429	General	look natural v.	doğal görünmek
430	General	look down v.	aşağı bakmak
431	General	look into one's finances v.	hesap kitap yapmak
432	General	look over v.	kısaca incelemek
433	General	look round v.	gezmek
434	General	look down v.	hor görmek
435	General	look back v.	anımsamak
436	General	look ahead v.	ilerisi için plan yapmak
437	General	look round v.	enikonu düşünmek
438	General	look down v.	küçümsemek
439	General	look one's own perspective v.	(olaya) kendi açısından bakmak
440	General	look something from a different standpoint v.	olaya başka bir açıdan bakmak
441	General	look to one's laurels v.	başarısızlık korkusu duymak
442	General	look to one's laurels v.	yerini sakınmak
443	General	look to one's laurels v.	yerini kaybetmekten korkmak
444	General	look unfamiliar v.	yabancı gelmek
445	General	look back v.	ardına bakmak
446	General	look well v.	sağlıklı görünmek
447	General	look good v.	hoş görünmek
448	General	look well v.	güzel görünmek
449	General	look up and down v.	süzmek
450	General	look well v.	hoş görünmek
451	General	look up and down v.	baştan aşağıya süzmek
452	General	look up and down v.	(birini) incelemek
453	General	look well v.	çekici görünmek
454	General	look on the bright side v.	polyannacılık oynamak
455	General	look at something from a different aspect v.	farklı açıdan bakmak
456	General	look with suspicion v.	şüpheyle bakmak
457	General	look fashionable v.	şık görünmek
458	General	look after v.	sahip çıkmak
459	General	look bad in a picture v.	resimde kötü çıkmak
460	General	look bad in a photo v.	fotoğrafta kötü çıkmak
461	General	look with admiration v.	hayranlıkla bakmak
462	General	look bad in a photo v.	resimde kötü çıkmak
463	General	look at the sun with bare eyes v.	güneşe çıplak gözle bakmak
464	General	look good in a photo v.	resimde iyi çıkmak
465	General	look bad in a picture v.	fotoğrafta kötü çıkmak
466	General	look forward to doing v.	yapmayı dört gözle beklemek
467	General	look good in a photo v.	fotoğrafta iyi çıkmak
468	General	look closer v.	mercek altına almak
469	General	look for an apartment v.	ev bakmak
470	General	look for a house v.	ev aramak
471	General	look for a house v.	ev bakmak
472	General	look for an apartment v.	ev aramak
473	General	look after (one's) rights v.	hak gözetmek
474	General	look after (one's) rights v.	haklarını gözetmek
475	General	look worried v.	endişeli gözükmek
476	General	look from different perspectives v.	farklı açılardan bakmak
477	General	look after a baby v.	bebek bakmak
478	General	look after a baby v.	çocuk bakmak
479	General	look for an adventure v.	macera aramak
480	General	look innocent v.	suçsuz görünmek
481	General	take a fresh look v.	yeniden bakmak
482	General	look from a broad perspective v.	geniş açıdan bakmak
483	General	look like v.	izlenimi uyandırmak
484	General	look with an evil eye v.	nazar etmek
485	General	look suitable v.	uygun gözükmek
486	General	look appropriate v.	uygun görünmek
487	General	look appropriate v.	uygun gözükmek
488	General	look suitable v.	uygun görünmek
489	General	look strange v.	garip gözükmek
490	General	look strange v.	tuhaf gözükmek
491	General	look positively v.	olumlu bakmak
492	General	look positively v.	pozitif bakmak
493	General	look optimistically v.	pozitif bakmak
494	General	look optimistically v.	olumlu bakmak
495	General	look up in the dictionary v.	sözlüğe bakmak
496	General	look up the dictionary v.	sözlüğe bakmak
497	General	look forward to (doing something) v.	(bir şeyi) iple çekmek
498	General	seem/look mature v.	olgun görünmek
499	General	look forward to working v.	çalışmayı iple çekmek
500	General	look forward to working v.	çalışmayı dört gözle beklemek

Significados de "look !" con otros términos en diccionario inglés turco: 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Speaking
1	Speaking	they look great on you	üstünde harika göründüler expr.