sevk - Turco Inglés Diccionario
Historia

sevk



Significados de "sevk" en diccionario inglés turco : 22 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
sevk dispatch n.
sevk referring n.
General
sevk consignment n.
sevk impulsion n.
sevk sending n.
sevk inciting n.
sevk instigation n.
sevk shipping n.
sevk urging n.
sevk driving n.
sevk propulsion n.
sevk impulse n.
sevk expedition n.
sevk forwarding n.
sevk conveyance n.
Trade/Economic
sevk sending n.
sevk forwarding n.
sevk consignment n.
Law
sevk shipment n.
Technical
sevk propulsive n.
Dentistry
sevk referral n.
Military
sevk conscription n.

Significados de "sevk" con otros términos en diccionario inglés turco: 458 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
sevk etmek dispatch v.
sevk etmek refer v.
General
daha ileri sevk edilmek üzere for onward transmission n.
sevk ve idare management n.
sevk vesaiki shipping documents n.
sevk tertibatı conveyor n.
sevk ve idare conduct n.
yeniden sevk etme reshipment n.
sevk formu referral form n.
sevk irsaliyesi packing slip n.
sevk memuru dispatcher n.
sevk eden dispatcher n.
sevk-i tabii drive n.
sevk-i tabii incentive n.
sevk-i ilahi incentive n.
sevk-i ilahi drive n.
sevk-i tabii motive n.
sevk-i ilahi motive n.
ileri sevk edici şey propellant n.
sevk ve idare administration n.
sevk merkezi dispatcher n.
sevk eden kimse referrer n.
sevk tarihi ship date n.
alıcıya veya postaneye, belirli bir saatte ve belirli bir tren, uçak veya gemi ile sevk edilen posta mail n.
(elle veya makineyle) sevk etme handling n.
sevk etme mission n.
sevk etme vakası mission n.
işin sevk edilmesi riddance [obsolete] n.
kötü yola sevk etme debauchment [obsolete] n.
kötü yola sevk etme deboshment n.
sevk edilen kısım detachment n.
sevk eden kimse router n.
sevk etme dispatchment n.
uluslararası standartlar örgütü konteynırlarını teslim almak, yönetmek ve sevk etmek için gereken gereç taşıma ekipmanı parçaları container-handling equipment n.
sevk edilen mal shipper n.
sevk etmek propel v.
sevk etmek send v.
sevk etmek (bir kimseyi bir şey yapmaya) prompt to v.
boru hattından sevk etmek pipe v.
sevk etmek route v.
sevk etmek push v.
sevk etmek consign v.
maceraya sevk etmek channel v.
sevk etmek incite v.
kötü yola sevk etmek debauch v.
uzlaşmaya sevk etmek brought into accord v.
kötü yola sevk etmek misguide v.
sevk etmek forward v.
adliyeye sevk etmek forward to the court system v.
sevk etmek motivate v.
sevk etmek guide v.
sevk etmek urge v.
yardıma sevk etmek brought into favor v.
uzlaşmaya sevk etmek bring into accord v.
sevk etmek quarterback v.
yanlış yola sevk etmek betray v.
adliyeye sevk etmek forward to the courthouse v.
emekliye sevk etmek retire v.
sevk ve idare etmek conduct v.
kötü yola sevk etmek lead somebody up the garden path v.
hasta sevk etmek send a patient v.
hastaneye sevk etmek send someone to hospital v.
hastaneye sevk etmek refer a patient to a hospital v.
mahkemeye sevk etmek referring a case to the court v.
endişeye sevk etmek cause worry v.
endişeye sevk etmek worry someone v.
endişeye sevk etmek give someone worry v.
sevk etmek drive v.
sevk etmek impel v.
yanlış yola sevk etmek mislead v.
asker sevk etmek surge soldiers v.
asker sevk etmek send in the troops v.
asker sevk etmek despatch soldiers v.
asker sevk etmek deploy soldiers v.
mal sevk etmek remove goods v.
mahkemeye sevk etmek bring into court v.
mal sevk etmek forward goods v.
disipline sevk etmek refer to disciplinary (committee etc) v.
ümitsizliğe sevk etmek drive someone to desperation v.
tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmek be sent to the court for arrest v.
tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk etmek send someone to the court for arrest v.
sevk etmek conn v.
sevk etmek prompt v.
sevk ve idare etmek lead v.
sevk etmek lead v.
doğru yola sevk etmek reclaim v.
birlikteliğe sevk etmek throw v.
sevk etmek turn v.
doğru yola sevk etmek amend [obsolete] v.
paniğe sevk etmek lathe v.
(treni oluşturan parçaları) tren hazırlama veya triyaj garına sevk etmek marshall v.
yanlış şekilde sevk etmek missend v.
sevk etmek rid v.
kötü yola sevk etmek debosh v.
sevk etmek depeche v.
sevk edilmek deport v.
acele sevk etmek despeed v.
sevk etmek dispeed v.
kötü yola sevk etmek infect v.
zorla hastaneye/akıl hastanesine sevk edilmek be sectioned v.
(istenen eyleme) sevk etmek coax v.
sevk etmek command v.
uzlaşmaya sevk etmek comply [obsolete] v.
aşırılığa sevk etmek fanaticize v.
aşırılığa sevk etmek fanaticise v.
gemiyle sevk etmek inship [obsolete] v.
sevk etmek power v.
önden sevk etmek preadmit v.
önceden sevk etmek preconsign v.
sevk etmek stir v.
hava yoluyla sevk etmek lift v.
sevk edilen dispatched adj.
sevk edilmiş (ordu) deployed adj.
sevk edilmemiş unshipped adj.
hava ile sevk edilebilir blowable adj.
sevk edilebilir referrible [rare] adj.
sevk edilmemiş undispatched adj.
sevk edilmemiş unurged adj.
düşünmeye sevk eden provocative adj.
yanlış yola sevk eden deceitful adj.
umutsuzluğa sevk edilen panicked adj.
sevk ederek snack adv.
sevk ücreti ctg. (cartage) abrev.
sevk ücreti ctge (cartage) abrev.
sevk ücreti ctge. (cartage) abrev.
Phrasals
(bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek serve as the driving force (behind someone or something) v.
(bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek serve as the driving force v.
(birini) bir şey yapmaya sevk etmek provoke (one) to v.
kayıkla (bir şeye/yere) sevk etmek row out to (something or some place) v.
birini fiziksel, zihinsel, duygusal bir duruma sevk etmek send into (something or some place) v.
birini bir duruma sevk etmek send someone into a state or condition v.
(bir duruma) sevk etmek stir to (something) v.
birini bir şey yapmaya sevk etmek stir someone into something v.
birini bir şey yapmaya sevk etmek stir someone to something v.
bir duruma sevk etmek whip into (something) v.
bir ruh haline sevk etmek whip into v.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye/bir yere) sevk etmek dispatch (someone or something) to (someone, something, or some place) v.
birini/bir şeyi birine/bir şeye sevk etmek dispatch someone or something to someone or something v.
(biri/bir şey) varmadan sevk etmek send ahead for (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir yerden) zorla dışarı sevk etmek clear (someone or something) out of (some place) v.
bir şeyi bir şeye sevk etmek send something into something v.
bir şeyi bir şeye sevk etmek send something in v.
(bir yerden birini/bir şey) sevk etmek dispatch (someone or something) from (some place) v.
-den sevk etmek dispatch from v.
-e sevk etmek dispatch to v.
-e sevk etmek drive on v.
(bir şeye) sevk etmek drive someone on (to something) v.
ayrılmaya/bırakmaya sevk etmek ease out v.
ayrılmaya/bırakmaya sevk etmek ease on out v.
bir şeyi (bir yerden birine/bir şeye) sevk etmek forward something (from some place) (to someone or some place) v.
'-e sevk etmek forward on v.
(birini bir şeye) sevk etmek incite (someone) (to something) v.
kayıkla (bir şeye/yere) sevk etmek row out to v.
sevk etmek send on v.
(birine/bir yere) sevk etmek send over v.
Phrases
sevk öncesinde prior to despatch expr.
Idioms
yanlışa sevk etmek lead astray v.
(birini) disipline sevk etmek bring someone up for something v.
birisini ciddi manada düşünmeye sevk etmek give somebody food for thought v.
birini doğru yola sevk etmek point someone in the right direction v.
(birini) yanlış yola sevk etmek take (one) for a sleigh ride v.
birini yanlış yola sevk etmek take someone for a sleigh ride v.
(bir şey) yapmaya sevk etmek lead one to v.
yapmaya sevk etmek lead to do v.
Formal
yeniden sevk etmek reconsign v.
tekrar sevk etmek reconsign v.
Trade/Economic
bütçe sevk ve kontrol müdürü budget dispatch and control director n.
dağıtım/sevk takvimi dispatch schedule n.
dökme sevk bulk shipment n.
doğrudan perakendeciye mal sevk eden imalatçı drop shipper n.
emekliye sevk etme fonu superannuation fund n.
gideceği ilk sevk ülkesi country of first destination n.
geri sevk navlunu back freight n.
geri sevk navlunu backfreight n.
geri sevk etme navlunu back freight n.
gemi sevk hamulesi return shipment n.
ihracat belgeleri (sevk evrakı, fatura, konşimento, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu vb) shipment documents n.
iade-i sevk back carriage n.
imalatçı, toptancı ya da distribütörün doğrudan müşteriye mal sevk etmesi drop shipment n.
imalatçı, toptancı ya da distribütörün doğrudan müşteriye mal sevk etmesi drop shipping n.
mal sevk müdürü traffic manager n.
malın sevk tarihinde ödeme cash on shipment n.
mal sevk bürosu dispatch n.
malı sevk etmeden önce ihracatçı tarafından düzenlenen poliçe advance bill n.
ön sevk ihbarı advance shipment notice n.
satışın sevk ve idaresi sales-management n.
satılan malların teslimi ambalajlama muhafaza ve sevk gibi satış hizmetleri handling services n.
sevk sonrası finansman port-shipment finance n.
sevk direktif belgesi shipping instructions n.
sevk faturası shipment invoice n.
sevk sırasındaki ağırlık shipped weight n.
sevk belgesi shipping bill n.
sevk üstesi mailing list n.
sevk ve nezaret superintendence n.
sevk mektubu consignment note n.
sevk öncesi finansman pre-shipment finance n.
sevk emri shipping order n.
sevk öncesi inceleme anlaşması agreement on preshipment inspection n.
sevk evrakı shipping documents n.
sevk anında ödeme cash on shipment n.
sevk ücreti taşıma carriage n.
sevk etme consignment n.
sevk evrakı shipping papers n.
sevk evrakı, fatura, konşimento vb yükleme belgeleri takımı commercial set n.
sevk öncesi kredisi preshipment credit n.
sevk acentası forwarding agent n.
sevk memuru dispatcher n.
sevk belgesi shipping document n.
sevk irsaliyesi delivery note n.
sevk edilen mal notası note of consignment n.
sevk konşimentosu shipped bill of lading n.
sevk yeri place of destination n.
sevk öncesi muayene pre-shipment inspections n.
sevk yeri shipping point n.
sevk eden dispatcher n.
sevk ve idare superintendence n.
sevk masrafları delivery expenses n.
sevk sırasındaki kalite shipped quality n.
sevk etme sending n.
sevk adresi address of shipment n.
sevk tarihi date of shipment n.
sevk ve idare yeteneği administrative ability n.
sevk vesaiki shipping documents n.
sevk adresi delivery address n.
sevk ücreti cartage n.
sevk vesaiki shipping document n.
sevk listesi mailing list n.
toplu sevk collective sending n.
tek elden teslim avantajından yararlanmak ve işlemi ucuza getirmek üzere çeşitli şahıslar tarafından aynı yere sevk edilecek malın bir bütün halinde sevk edilmesi consolidated carload shipment n.
toplu sevk collective shipment n.
vesikalı poliçe ya da kambiyo senedi tüm sevk vesaiki ile birlikte gönderilen documentary draft n.
yeniden sevk reconsignment n.
mal sevk etmek convey goods v.
sevk etmek despatch v.
sevk etmek carry v.
sevk etmek dispatch v.
sevk etmek route v.
sevk etmek (mal vb) despatch v.
sevk etmek consign v.
sevk etmek induce v.
ürün sevk etmek consign v.
sevk edilmiş shipped adj.
kendi kendini sevk esasına göre on self consignment basis expr.
mal sevk edildiğinde ödeme cash on shipment expr.
Law
bir kimseyi suç işlemeye sevk eden neden motive n.
bir davanın bir mahkemeden bir diğerine sevk edilmesi removal of cause n.
ceza mahkemesine sevk duruşması committal hearing n.
davanın sevk edilmesi request for referral of the judgment n.
geri sevk navlunu back-freight n.
jüriye sevk conclusion to the country n.
iade-i sevk back-carriage n.
sevk maddesi applicable article n.
sevk ve idare yeteneği executive ability n.
mahkemeye sevk eden kimse impeacher n.
yüce divana sevk eden kimse impeacher n.
ingiliz parlamentosu'nun yasama sürecinde önerinin komisyona sevk edilmesinden önceki aşama second reading n.
adliyeye sevk edilmek be referred to court v.
adliyeye sevk edilmek be sent to court v.
sevk etmek conduct v.
sevk etmek lead v.
yanlış yola sevk etmek solicit v.
mahkemeye sevk etmek inbring v.
mahkemeye sevk etmek sist v.
Politics
sevk ve iskan kanunu relocation and resettlement law n.
(ingiltere'de) avam kamarası tarafından mahkemeye sevk edilme impeachment [rare] n.
yasa tasarısını komiteye sevk etmek commit a bill v.
sevk etmek refer to v.
Institutes
baskı ve sevk hizmetleri daire başkanlığı department for printing and delivery services n.
türkiye sanayi sevk ve idare enstitüsü turkish industrial dispatch and management institute n.
türkiye sanayi sevk ve idare enstitüsü turkish institute of management sciences n.
Insurance
(özellikle yoksul veya sigortasız hastalara) acil durum tedavisi vermeyi reddedip başka hastaneye sevk etme dumping n.
Technical
sevk tekerleği trailer n.
ambalaj ve sevk handling n.
beşik sevk çubuğu traction bar n.
demiryolu sevk merkezi railroad shipping point n.
direksiyon tekerlek sevk çubuğu tie rod n.
eşya sevk zinciri goods transport chain n.
hava sevk kelebeği throttle body n.
itme ya da sevk verimi propulsion efficiency n.
iyonla sevk ionic propulsion n.
kumaş sevk aparatı cloth guider n.
makara sevk kızağı roller guide n.
orta sevk rayı longitudinal guide rail n.
otomatik bilgi işlem donanım kaynakları sevk idare sistemi automatic data processing equipment resources management system n.
oyuklu sevk çemberi preengraved rotating band n.
sarsak sevk bandı shaker conveyor n.
sevk zinciri referral chain n.
sevk çemberi driving band n.
sevk levhası guide plate n.
sevk tekerleği aksı tag axle n.
sevk tekerleği trailing wheel n.
sevk düzeni conveying plant n.
sevk etme dispatch n.
sevk tekerleği göbeği trailing wheel hub n.
sevk bandı yolu track n.
sevk etme despatch n.
sevk edilecek numune shipping sample n.
sevk sarmalı lifting screw n.
sevk etme steamsteering n.
sevk borusu conduit pipe n.
sevk rayı guide bar n.
sevk borusu window-cord tube n.
sevk etme shipping bill n.
sevk zinciri conveyor chain n.
sevk maddesi propellant n.
sevk tekerleği freni trailing wheel brake n.
sevk oluğu conveyor chute n.
sevk tertibatı conveying plant n.
sevk helezonu liftingscrew n.
sevk oluğu conveying trough n.
sevk halkası feed ring n.
sevk roliği guide roller n.
tahrik ya da sevk makineleri propulsion engines n.
toplam sevk yüksekliği total head n.
uzayda sevk space propulsion n.
yassı kütük sevk dizgesi slab handling system n.
uluslararası standartlar örgütü konteynırlarını teslim almak, yönetmek ve sevk etmek için gereken gereç taşıma ekipmanı parçaları che (container-handling equipment) n.
sevk aracı conveyor n.
pnömatik sevk sistemi pneumatic dispatch n.
pnömatik sevk sisteminde kullanılan boru pneumatic tube n.
pnömatik sevk borusu pneumatic tube n.
sevk etmek induce v.
sevk etmek impel v.
Computer
değişmelere uyumlu sevk dynamic adaptive routing n.
sevk zamanı ship when n.
sevk yöntemi ship via expr.
Textile
kapı sevk makarası guide roller n.
kumaş sevk aparatı cloth guider n.
sevk roliği guide roller n.
Construction
idare sevk ve idare management n.
Automotive
depo sevk elemanı service dispatcher n.
direksiyon tekerlek sevk çubuğu track rod n.
pinyon sevk mekanizması pinion of winding mechanism n.
sevk kanalı transfer passage n.
sevk sondası insertion probe n.
sevk çubuğu the rod n.
sevk kolu guide lever n.
Transportation
sevk irsaliyesi delivery challan n.
malların taşınması için demiryolunda kullanılan az kapasiteli sevk aracı wagon [uk] n.
kargonun boşaltma nakliyesi ile sevk edilene kadar transit depo sahasında durduğu süre dwell time n.
Railway
dingil sevk çubuğu yağ kutusu bağlantısı axle-box wing brackets n.
tekrar sevk reforwarding n.
(treni oluşturan parçaları) tren hazırlama veya triyaj garına sevk etmek marshal v.
Aeronautic
sevk memuru dispatcher n.
sevk eden dispatcher n.
sevk edici impeller n.
sevk takat kaybı induced power loss n.
sevk edici pervane impellor n.
sevk borusu duct propulsion n.
sevk edici pervane impeller n.
uçak sevk memuru aircraft dispatcher n.
belirli bir görev için hava veya uzay aracı sevk etme mission n.
roket sevk edicinin kontrollü kullanımı burn n.
sevk edilmek yerine doğrudan üretildiği fabrikadan uçurularak götürülen uçak flyaway n.
Marine
gemi sevk yükü return cargo n.
gemi sevk yükü return loading n.
gemi sevk navlunu home freight n.
geri sevk yükü homeward loading n.
geri sevk yükü homeward cargo n.
gemi sevk masrafı return carriage n.
gemi sevk yükü return freight n.
havadan bağımsız sevk air-independent propulsion n.
sevk beyannamesi declaration of shipment n.
sevk belgesi shipping bill n.
sevk ihbarı shipping advice n.
sevk gücü propulsion n.
sevk kağıdı dispatch note n.
sevk limanı shipping port n.
sevk memuru shipping clerk n.
konteynır ile taşınan yükler için özel olarak teçhiz edilmiş sevk limanı containerport n.
Medical
vakası uzman gruba sevk edilen kimse referral n.
hasta sevk formu patient referral form n.
sevk eden doktor referring doctor n.
sevk ve konsültasyon referal and consultation n.
sevk ve konsültasyon referral and consultation n.
(başka bir doktora) sevk etmek refer v.
hasta sevk etmek refer a patient v.
hastayı sevk etmek transfer the patient v.
Tobacco
sevk ünitesi drive unit n.
kuzey amerika'da kolonilerde yetiştirilen ve virginia limanlarından sevk edilen tütün çeşidi virginia tobacco n.
Religious
(hinduizm'de) duyulardan gelen izlenimleri alıp ve ruha sevk eden zihinsel idrak melekesi manas n.
Environment
nükleer olarak belgelenmiş sevk birimi nuclear certified delivery unit n.
nükleer olarak belgelenmiş sevk aracı nuclear certified delivery vehicle n.
nükleer sevk birimi nuclear delivery unit n.
Military
askere sevk tarihi deployment date n.
celp ve sevk summons and conscription n.
celp ve sevk merkezi reception station n.
celp ve sevk merkezi reception centre n.
çift bazlı sevk barutu double base propellant n.
celp ve sevk recruiting n.
dumansız sevk barutu smokeless propellant n.
havadan sevk teçhizatı air delivery equipment n.
havadan sevk edilen silah air delivered weapon n.
havadan sevk ambalajı air delivery container n.
hasta ve yaralı teslim alma ve sevk istasyonu holding station n.
hasta ve yaralı teslim alma ve sevk taburu holding battalion n.
havadan sevk konteyneri air delivery container n.
kıta sevk ve idare usulleri troops' command and control procedures n.
kıta sevk ve idare usulleri troop leading procedures n.
köpek sevk kayışı dog leash n.
misafir celp ve sevk eri receptee n.
otobüsle sevk emri numarası motor route order number n.
roketle sevk edilen hat imla hakkı line charge launched by rocket n.
sevk edilecek yük outboard cargo n.
sevk ağırlığı throw-weight n.
sevk edileceği tarih date of conscription n.
sevk edilen balon dirigible airship n.
sevk talebi shipment request n.
sevk yakıtı propellant n.
sevk komutanı chalk commander n.
sevk ve idare planı scheme of command n.
sevk barutu propellant n.
sevk belgesi shipment document n.
sevk ve idare tarzı course of action n.
sevk ve idare görevi administrative function n.
sevk sistemi drive system n.
sevk edilen nükleer silahlar deployed nuclear weapons n.
sevk askerleri chalk troops n.
sevk emri shipment order n.
sevk numarası shipment number n.
sevk edici gaz propellant gas n.
sevk kıtaları chalk troops n.
sevk çemberi rotating band n.
sevk ve muharebe talimnameleri field manual regulations n.
sevk barutu propelling charge n.
sınırlı sevk yakıtı restricted propellant n.
sevk ve idare personeli conducting staff n.
sevk muhtırası ile ulaştırma transportation in kind n.
sevk barutu cartridge gun-powder n.
sevk barutu propellant charge n.
sevk tarihi date of conscription n.
sevk fişeği propelling cartridge n.
sevk defteri conduct book n.
sevk işlem merkezi processing centre n.
sevk numarası chalk number n.
sevk hakları propelling charges n.
sevk gemisi delivering ship n.
sevk maddesi propelling charge n.
sevk sistemi propulsion system n.
sıvı sevk yakıtı liquid propellant n.
sevk hakkı propellant charge n.
sevk ediciyle çalışan mekanizma propellant actuated device n.
stratejik nükleer başlık sevk vasıtası strategic nuclear delivery vehicle n.
tatbikatı sevk ve idare eden komutan officer conducting the exercise n.
yeniden sevk etme reconsignment n.
yeniden sevk reconsignment n.
askeri deniz ulaştırma komutanlığı'nın yetkilendirdiği, genellikle önceden sevk edilmiş ve sivil mürettebatlı üç filo maritime pre-positioning ships n.
savunma bakanlığı gözetiminde sevk edilen silahlar deployed nuclear weapons n.
sevk emri deployment order n.
sevk hazırlık emri deployment preparation order n.
(kişiyi veya birimi) ülke içerisinde londra'dan başka bir yere sevk etme rustication [uk] n.
askeri birliklerin ve ikmal malzemelerinin operasyon alanına sevk edilmesi için kullanılan yol ve imkanlar communication n.
savaştaki askeri birimlere gönderilen postaların ayıklanıp adreslerine sevk edildiği yer field post office n.
sevk etmek propel v.
Hunting
havalı silahlarda yaylı pistonlu sevk elemanı spring air n.
Printery
elek sevk valsi wire transfer roll n.
keçe sevk valsi felt transfer roll n.
Slang
sevk yazısı ticket (prison slang) n.