|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
tabut taşıyan |
bearer n.
|
|
General |
|
2 |
General |
golf takımlarını taşıyan yardımcı |
caddie n.
|
|
|
3 |
General |
kalıtımsal özellik taşıyan gen |
factor n.
|
|
4 |
General |
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ |
evening primrose oil n.
|
|
5 |
General |
marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon |
guard's van n.
|
|
6 |
General |
kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığa yol açan mikrobu taşıyan |
carrier n.
|
|
7 |
General |
tabutu taşıyan kimse |
pallbearer n.
|
|
8 |
General |
golf takımlarını taşıyan yardımcı |
caddy n.
|
|
9 |
General |
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ |
primrose evening oil n.
|
|
10 |
General |
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan tekne |
ferryboat n.
|
|
11 |
General |
ücretle yük taşıyan kimse |
porter n.
|
|
12 |
General |
ağacın su ve özsu taşıyan bölümü |
alburnum n.
|
|
13 |
General |
bayrak taşıyan kişi |
flagman n.
|
|
14 |
General |
marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon |
caboose n.
|
|
15 |
General |
elbisenin eteğini taşıyan kimse |
trainbearer n.
|
|
16 |
General |
topuz şeklinde merasim asasını taşıyan memur |
mace n.
|
|
17 |
General |
oyuncuların belli özellikler taşıyan strateji seçimleri |
nash equilibria n.
|
|
18 |
General |
söz taşıyan |
watering hole n.
|
|
19 |
General |
bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm |
race n.
|
|
20 |
General |
(haber değeri taşıyan) olay |
news event n.
|
|
21 |
General |
yangın söndürme ekipmanını taşıyan motorlu araç |
fire engine n.
|
|
22 |
General |
iki kıyı arasında yolcu taşıyan deniz taşıtı |
ferry n.
|
|
|
23 |
General |
nikah töreninde çiçek taşıyan küçük kız |
flower girl n.
|
|
24 |
General |
laf taşıyan |
watering hole n.
|
|
25 |
General |
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı |
coach n.
|
|
26 |
General |
aynı adı taşıyan |
namesake n.
|
|
27 |
General |
laf taşıyan |
talebearer n.
|
|
28 |
General |
tören asasını taşıyan kimse |
bedel n.
|
|
29 |
General |
yolcu taşıyan herhangi bir aracın bölmesi |
car n.
|
|
30 |
General |
buhurdan taşıyan |
thurifer n.
|
|
31 |
General |
karayolu ile tehlikeli atık taşıyan araçların belgelendirilmesi |
certification of vehicles carrying dangerous wastes via highways n.
|
|
32 |
General |
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan gemi |
ferry n.
|
|
33 |
General |
doküman vb taşıyan kuryenin yaptığı yolculuk |
courier flight n.
|
|
34 |
General |
ızgara ucunu taşıyan metal bir kısım |
grate bearer n.
|
|
35 |
General |
üzerinde taşıyan kimse |
bearer n.
|
|
36 |
General |
golf oyuncunun sopalarını taşıyan kimse |
caddie n.
|
|
37 |
General |
köle taşıyan gemi |
slave ship n.
|
|
38 |
General |
tohum taşıyan araç |
seedcase n.
|
|
39 |
General |
sıyırıcı özellikleri taşıyan ya da uygulayan kimse |
skinnerian n.
|
|
40 |
General |
tren ya da raylı taşıtları taşıyan deniz taşıtı |
seatrain n.
|
|
41 |
General |
babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir |
junior n.
|
|
42 |
General |
askeri personel taşıyan araç |
the vehicle carrying military personnel n.
|
|
43 |
General |
yukarıya taşıyan (karı vb) |
maximizer n.
|
|
44 |
General |
erzak taşıyan at |
pack horse n.
|
|
45 |
General |
yük taşıyan at |
pack horse n.
|
|
46 |
General |
biri uygunsuz iki farklı anlam taşıyan söz |
double-entendre n.
|
|
47 |
General |
sedye taşıyan kimse |
stretcher-bearer n.
|
|
48 |
General |
tabut taşıyan kimse |
bearer n.
|
|
49 |
General |
tren taşıyan feribot |
ferry bridge n.
|
|
50 |
General |
esir taşıyan gemi |
slave ship n.
|
|
51 |
General |
hayati önem taşıyan bölüm |
vital part n.
|
|
52 |
General |
yağmur taşıyan bulutlar |
rain-laden clouds n.
|
|
53 |
General |
yağmur taşıyan bulutlar |
rain-bearing clouds n.
|
|
54 |
General |
kendi adını taşıyan |
self-titled n.
|
|
55 |
General |
kendi adını taşıyan |
eponym n.
|
|
56 |
General |
valiz taşıyan görevli |
bellhop n.
|
|
57 |
General |
yukarıya taşıyan (karı vb) |
maximiser n.
|
|
58 |
General |
sekizde bir oranında zenci kanı taşıyan kişi |
octoroon n.
|
|
59 |
General |
nefes borusu, trake, bronşlar veya ciğerlere hava taşıyan kollardan her biri |
air tube n.
|
|
60 |
General |
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı |
tanach n.
|
|
61 |
General |
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı |
tanak n.
|
|
62 |
General |
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı |
tanakh n.
|
|
|
63 |
General |
satılmak için üretilmiş olup sanatsal özellikler de taşıyan gündelik nesne |
ready-made n.
|
|
64 |
General |
çok az önem taşıyan konu |
nonsubject n.
|
|
65 |
General |
belirli bir duyguyu taşıyan ses tonu |
note n.
|
|
66 |
General |
haber değeri taşıyan olay |
newsmaker n.
|
|
67 |
General |
görevlerini yerine getirmeksizin dini unvan taşıyan kimse |
titular n.
|
|
68 |
General |
hem komik hem de trajik unsurları taşıyan olay veya durum |
tragicomedy n.
|
|
69 |
General |
aynı amacı taşıyan herkes |
all hands n.
|
|
70 |
General |
ağır yük taşıyan kimse |
atlas n.
|
|
71 |
General |
havayolu şirketinin adını taşıyan ince ve hafif çanta |
flight bag n.
|
|
72 |
General |
yasa dışı amaçlarla bıçak taşıyan kimse |
knifeman n.
|
|
73 |
General |
bir makama ait asayı taşıyan görevli |
macebearer n.
|
|
74 |
General |
posta taşıyan ve teslim eden kadın |
mailwoman n.
|
|
75 |
General |
yetkiyi temsil eden bir asa veya sembol taşıyan kimse |
virger n.
|
|
76 |
General |
su taşıyan kimse |
bheesty [india] n.
|
|
77 |
General |
su taşıyan kimse |
bheestie [india] n.
|
|
78 |
General |
su taşıyan kimse |
bhisti [india] n.
|
|
79 |
General |
su taşıyan kimse |
bhishti [india] n.
|
|
80 |
General |
su taşıyan kimse |
bhistee [india] n.
|
|
81 |
General |
vagonda ağır yükler taşıyan kimse |
wagoner n.
|
|
82 |
General |
bir amaca veya role uygun olma potansiyeli taşıyan kimse |
material n.
|
|
83 |
General |
tahıl taşıma sisteminde kovaları taşıyan kayışın dikey kısmını içeren kasa |
leg n.
|
|
84 |
General |
pul ile aynı resmi taşıyan kartpostalları inceleyen alan |
maximaphily n.
|
|
85 |
General |
çocuksu özellikler taşıyan adam |
men-children n.
|
|
86 |
General |
posta ücretini basan cihazın izini taşıyan pullu zarf |
meter n.
|
|
87 |
General |
sekizde bir oranında siyahı kanı taşıyan kimse |
métis n.
|
|
88 |
General |
avcıları ve ekipmanını taşıyan araç |
brake n.
|
|
89 |
General |
başka hava aracını taşıyan, havalanmasını sağlayan veya kumanda eden uçak |
mother plane n.
|
|
90 |
General |
basınçlı havayla kanaldan geçirilerek kablo taşıyan gevşek tıkaç |
mouse n.
|
|
91 |
General |
farklı bir dönemin özelliklerini taşıyan kimse |
revenant n.
|
|
92 |
General |
fırınlanmamış seramik eşyaları fırın kulübesine taşıyan çömlek işçisi |
hustler n.
|
|
93 |
General |
kurt özelliği taşıyan |
lupin n.
|
|
94 |
General |
belirli bir topluluğa ait doğaüstü unsurlar taşıyan hikayelerdeki tanrılar, yarı tanrılar ve efsanevi kahramanlarla ilişkili olan mitler |
mythoi n.
|
|
95 |
General |
yolcu taşıyan bir tür at arabası |
bus n.
|
|
96 |
General |
içerde iki yolcu, dışarıda sürücü ve uşak olmak üzere toplamda dört kişi taşıyan, üstü açılabilir dört tekerlekli hafif bir at arabası |
gladstone n.
|
|
97 |
General |
(hindistan'da) bir makama ait asayı taşıyan görevli |
chobdar [india] n.
|
|
98 |
General |
hanedan arması taşıyan kalkanın tahrif edilmiş bölümü |
diminution n.
|
|
99 |
General |
tahıl bitkilerinin tane taşıyan bölümü |
icker n.
|
|
100 |
General |
odun taşıyan erkek |
logman n.
|
|
101 |
General |
birkaç kişinin imzasını taşıyan beyan |
round robin n.
|
|
102 |
General |
lcv şartı taşıyan davete verilen yanıt |
rsvp n.
|
|
103 |
General |
mektup veya mesaj taşıyan atlı |
dispatch rider n.
|
|
104 |
General |
mektup veya mesaj taşıyan motosiklet sürücüsü |
dispatch rider n.
|
|
105 |
General |
insan taşıyan asansörlerin harekete geçmesinden sorumlu kimse |
dispatcher n.
|
|
106 |
General |
kutu/paket taşıyan çocuk |
a box boy n.
|
|
107 |
General |
ücretsiz yolcu taşıyan otobüs |
courtesy coach n.
|
|
108 |
General |
örümcek ağının çerçevesini oluşturup örümceği taşıyan güçlü iplik |
dragline n.
|
|
109 |
General |
ücretle yük taşıyan kimse |
drogher n.
|
|
110 |
General |
ürün veya ekipman taşıyan kimse |
packer n.
|
|
111 |
General |
(diğer ulaşım imkanları bulunmadığı sırada) gezginler için eşya ve bagaj taşıyan adam |
packer n.
|
|
112 |
General |
ürünlerini at veya katır ile taşıyan seyyar satıcı |
packer n.
|
|
113 |
General |
zararlı unsurlar taşıyan şey |
contaminate n.
|
|
114 |
General |
dokuz veya daha fazla muz taşıyan sap |
count n.
|
|
115 |
General |
kendi içinde ayrı temel nitelikler taşıyan şey |
isolate n.
|
|
116 |
General |
bir peniye posta taşıyan sistem |
penny post n.
|
|
117 |
General |
törenlerde kılıç taşıyan ingiliz görevli |
portglave n.
|
|
118 |
General |
hem posta hem yolcu taşıyan bir otobüs |
postbus n.
|
|
119 |
General |
devlet mührü taşıyan kart |
postcard n.
|
|
120 |
General |
resmi iadeli posta pulu taşıyan kart |
postcard n.
|
|
121 |
General |
saat denge çarkının alt mil yatağını taşıyan vida |
potence n.
|
|
122 |
General |
kum taşıyan şiddetli rüzgar |
sandblast n.
|
|
123 |
General |
yükleri köpeklere bağlayarak taşıyan kimse |
dogger n.
|
|
124 |
General |
(kredi konusunda) risk taşıyan kimse |
fly-by-night n.
|
|
125 |
General |
birden fazla farklı sınıfın özelliklerini taşıyan kimse |
participle [obsolete] n.
|
|
126 |
General |
tevrat'tan parça taşıyan küçük deri kutu |
phylactery n.
|
|
127 |
General |
ilk çocuğunu karnında taşıyan kimse |
primipara n.
|
|
128 |
General |
tutukları taşıyan araç |
prison van n.
|
|
129 |
General |
mühür taşıyan eşya |
seal n.
|
|
130 |
General |
(bir şeyi) kaydırak yapı ile taşıyan kimse |
shooter n.
|
|
131 |
General |
evini çantasında taşıyan evsiz kadın |
shopping bag lady n.
|
|
132 |
General |
tahtırevan taşıyan kimse |
sirdar n.
|
|
133 |
General |
tahtırevan taşıyan kimse |
sirdar bearer n.
|
|
134 |
General |
haç taşıyan kimse |
crucifer n.
|
|
135 |
General |
kapı sürgüsünü taşıyan platform |
sneck drawing n.
|
|
136 |
General |
yalan haber taşıyan kimse |
purveyor n.
|
|
137 |
General |
duygu sömürüsü amacı taşıyan hikaye |
sob story n.
|
|
138 |
General |
heykel niteliği taşıyan |
sculptural adj.
|
|
139 |
General |
dilin özelliklerini taşıyan |
idiomatic adj.
|
|
140 |
General |
yüksek gerilimli akım taşıyan (tel) |
hot adj.
|
|
141 |
General |
hastalığı vücudun başka bir bölümüne taşıyan ilaç |
revulsive adj.
|
|
142 |
General |
her iki cinsin özelliğini taşıyan |
epicene adj.
|
|
143 |
General |
dışkı özelliği taşıyan |
excremental adj.
|
|
144 |
General |
haç taşıyan |
cruciferous adj.
|
|
145 |
General |
hayati önem taşıyan |
vital adj.
|
|
146 |
General |
bazı kentsel özellikler taşıyan bölge |
semiurban adj.
|
|
147 |
General |
en fazla orman özelliği taşıyan |
woodsiest adj.
|
|
148 |
General |
zıpkın taşıyan |
tridentiferous adj.
|
|
149 |
General |
birinin ismini taşıyan |
nominal adj.
|
|
150 |
General |
deney amacı taşıyan |
probatory adj.
|
|
151 |
General |
haber değeri taşıyan |
newsworthy adj.
|
|
152 |
General |
haber niteliği taşıyan |
newsworthy adj.
|
|
153 |
General |
amacını taşıyan |
having the aim of adj.
|
|
154 |
General |
çelişik duygular taşıyan |
ambivalent adj.
|
|
155 |
General |
çelişik duygu taşıyan |
ambivalent adj.
|
|
156 |
General |
zıt duygu taşıyan |
ambivalent adj.
|
|
157 |
General |
sorumluluk taşıyan |
dutiful adj.
|
|
158 |
General |
güvenlik tehlikesi taşıyan |
life-critical adj.
|
|
159 |
General |
ölüm tehlikesi taşıyan |
life-critical adj.
|
|
160 |
General |
güvenlik tehlikesi taşıyan |
safety-critical adj.
|
|
161 |
General |
ölüm tehlikesi taşıyan |
safety-critical adj.
|
|
162 |
General |
belli bir özellik taşıyan |
characteristic adj.
|
|
163 |
General |
satın alma niyeti taşıyan |
intending to buy adj.
|
|
164 |
General |
özellik taşıyan |
featured adj.
|
|
165 |
General |
çinko içeren/taşıyan |
zinc-bearing adj.
|
|
166 |
General |
hastalık taşıyan |
disease carrying adj.
|
|
167 |
General |
kan lekesi taşıyan |
bloodstained adj.
|
|
168 |
General |
risk taşıyan |
risk-bearing adj.
|
|
169 |
General |
aranan koşulları taşıyan |
qualifiable adj.
|
|
170 |
General |
kendinde varlı amacı taşıyan |
autotelic adj.
|
|
171 |
General |
hayat taşıyan veya yaşam olan |
life-bearing adj.
|
|
172 |
General |
indirgeyici özellikler taşıyan |
reducent adj.
|
|
173 |
General |
adını taşıyan |
name adj.
|
|
174 |
General |
gece özelliği taşıyan |
night adj.
|
|
175 |
General |
asil olma özelliği taşıyan |
nobilitate adj.
|
|
176 |
General |
başlı başına anlam taşıyan |
notional adj.
|
|
177 |
General |
hemşire özellikleri taşıyan |
nurselike adj.
|
|
178 |
General |
belirli bir dönemin izlerini taşıyan: belirli bir dönemle ilişkili |
temporary [obsolete] adj.
|
|
179 |
General |
nişasta taşıyan |
amyliferous adj.
|
|
180 |
General |
özellikle incil ile ilgili metin eleştirisinin özelliklerini taşıyan |
text-critical adj.
|
|
181 |
General |
albümle aynı adı taşıyan |
title adj.
|
|
182 |
General |
kasabalı özelliği taşıyan |
townish adj.
|
|
183 |
General |
transseksüellerin özelliklerini taşıyan |
transsexual adj.
|
|
184 |
General |
transseksüellerin özelliklerini taşıyan |
transexual adj.
|
|
185 |
General |
nen taşıyan |
moisture-laiden adj.
|
|
186 |
General |
kehanet özelliği taşıyan |
auspicial adj.
|
|
187 |
General |
kılıç taşıyan |
ensiferous adj.
|
|
188 |
General |
gerekli özellikleri taşıyan |
equal adj.
|
|
189 |
General |
zombi özellikleri taşıyan |
zombielike adj.
|
|
190 |
General |
virüs taşıyan |
viruliferous adj.
|
|
191 |
General |
ebedi önem taşıyan |
etern adj.
|
|
192 |
General |
usta tasarımcı veya işçi özelliklerini taşıyan |
magisterial [obsolete] adj.
|
|
193 |
General |
usta özelliği taşıyan |
magistral adj.
|
|
194 |
General |
yasal geçerliliği olmayan bir unvan taşıyan |
mala fide adj.
|
|
195 |
General |
buhar taşıyan |
vaporiferous adj.
|
|
196 |
General |
panzehir özelliği taşıyan |
bezoartic adj.
|
|
197 |
General |
bezoar özelliği taşıyan |
bezoartic adj.
|
|
198 |
General |
büyük önem taşıyan |
mammoth adj.
|
|
199 |
General |
yüzünde hep üzgün bir ifade taşıyan |
sad-faced adj.
|
|
200 |
General |
(belirtilen şekilde) bıçak taşıyan |
-bladed adj.
|
|
201 |
General |
bariz işaretler veya izler taşıyan |
manifest (of) adj.
|
|
202 |
General |
whig partisi'nin üyelerine ait özellikleri taşıyan |
whiggish adj.
|
|
203 |
General |
whig partisi'nin özelliğini taşıyan |
whiggish adj.
|
|
204 |
General |
metal özellikleri taşıyan |
metalic adj.
|
|
205 |
General |
tek hücreli organizma özelliği taşıyan |
monad adj.
|
|
206 |
General |
maymun özellikleri taşıyan |
monkey adj.
|
|
207 |
General |
maymun özellikleri taşıyan |
monkeyish adj.
|
|
208 |
General |
kalıcı olarak önem taşıyan |
monumental adj.
|
|
209 |
General |
hayalet özelliği taşıyan |
revenant adj.
|
|
210 |
General |
karşı cins özelliklerini taşıyan |
reversed adj.
|
|
211 |
General |
ağır yük taşıyan |
loaded down adj.
|
|
212 |
General |
sokak çocuklarının özelliklerini taşıyan |
gamin adj.
|
|
213 |
General |
yumurta akına özgü özellikler taşıyan |
glairy adj.
|
|
214 |
General |
dedektif özelliklerini taşıyan |
detective-like adj.
|
|
215 |
General |
içinde taşıyan |
gestant adj.
|
|
216 |
General |
dilin özelliklerini taşıyan |
idiomatical adj.
|
|
217 |
General |
hediye özelliği taşıyan |
munerary [obsolete] adj.
|
|
218 |
General |
tartışma konusu olma potansiyeli taşıyan |
opinionable adj.
|
|
219 |
General |
birtakım düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan |
oppressed adj.
|
|
220 |
General |
omuzlarında düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan |
oppressed adj.
|
|
221 |
General |
güvenli olanın ötesinde sorumluluk taşıyan |
overextended adj.
|
|
222 |
General |
güvenli olanın ötesinde risk taşıyan |
overextended adj.
|
|
223 |
General |
üstte taşıyan |
overshot adj.
|
|
224 |
General |
asil nitelik taşıyan |
royal adj.
|
|
225 |
General |
sihirli anlam taşıyan |
runic adj.
|
|
226 |
General |
kar amacıyla yolcu veya mal taşıyan (araç) |
commercial adj.
|
|
227 |
General |
ortak olasılığın veya ortak olasılık yoğunluk fonksiyonunun ayrı durum olasılıklarına ya da olasılık yoğunluk fonksiyonlarına eşit olma özelliği taşıyan |
independent adj.
|
|
228 |
General |
benzerlik taşıyan |
consimilar adj.
|
|
229 |
General |
piskopos asası taşıyan |
crosiered adj.
|
|
230 |
General |
piskopos asası taşıyan |
croziered adj.
|
|
231 |
General |
tarihi önem taşıyan |
fateful adj.
|
|
232 |
General |
parnasizmin özelliklerini taşıyan |
parnassian adj.
|
|
233 |
General |
üstü kapalı olasılıklar taşıyan |
pregnant adj.
|
|
234 |
General |
giriş niteliği taşıyan |
preparatory adj.
|
|
235 |
General |
ilk örnek özelliği taşıyan |
preproduction adj.
|
|
236 |
General |
başlı başına bütün bir anlam taşıyan |
presentational adj.
|
|
237 |
General |
başkanlık sistemi özelliği taşıyan |
presidential adj.
|
|
238 |
General |
(arma tasarımı) küçük semboller taşıyan |
semé adj.
|
|
239 |
General |
(arma tasarımı) küçük semboller taşıyan |
semee adj.
|
|
240 |
General |
duygu taşıyan |
sensiferous adj.
|
|
241 |
General |
şist özellikleri taşıyan |
shalelike adj.
|
|
242 |
General |
çoban özellikleri taşıyan |
shepherdly adj.
|
|
243 |
General |
(bir armayı taşıyan kişiye göre) sol |
sinister adj.
|
|
244 |
General |
serbest biçim özelliği taşıyan |
free-form adj.
|
|
245 |
General |
acil önem taşıyan |
pressing adj.
|
|
246 |
General |
taciz niteliği taşıyan |
solicitant adj.
|
|
247 |
General |
kaşık taşıyan |
spoon adj.
|
|
248 |
General |
(ilk mahkumiyet anlamında) yıldız işareti taşıyan |
star [uk] adj.
|
|
249 |
General |
şerit özelliği taşıyan |
straplike adj.
|
|
250 |
General |
insani özellikler taşıyan |
subhuman adj.
|
|
251 |
General |
bitki öz suyunu taşıyan |
succiferous adj.
|
|
252 |
General |
aptalca risk taşıyan |
suicidal adj.
|
|
253 |
General |
aşırı duygusallık taşıyan |
supersensuous adj.
|
|
254 |
General |
kültürel anlam taşıyan |
symbolic adj.
|
|
255 |
General |
siyahilerin, negritoların, papualıların ve melanezya ırklarının özelliklerini taşıyan veya bunlarla ilgili olan |
nigritic adv.
|
|
256 |
General |
taşıyan anlamı veren son ek |
-toting suf.
|
|
257 |
General |
özelliklerini taşıyan anlamını veren bir son ek |
-ly suf.
|
|
258 |
General |
… özelliği taşıyan anlamına gelen son ek |
-ie suf.
|
|
259 |
General |
belirli bir nitelik taşıyan anlamına gelen son ek |
-ie suf.
|
|
260 |
General |
taşıyan anlamına gelen son ek |
-iferous suf.
|
|
261 |
General |
taşıyan anlamı veren son ek |
-ferous suf.
|
|
262 |
General |
özelliklerini taşıyan anlamındaki son ek |
-itious suf.
|
|
263 |
General |
babası ile aynı adı taşıyan oğul |
jr abrev.
|
|
264 |
General |
babası ile aynı adı taşıyan oğul |
jnr abrev.
|
|
Phrases |
|
265 |
Phrases |
(bir şey) özelliklerini taşıyan |
of a/an/the (something) persuasion expr.
|
|
Proverb |
|
266 |
Proverb |
sana laf taşıyan senden de laf götürür |
a dog that'll bring a bone will carry a bone
|
|
267 |
Proverb |
sana laf taşıyan senden de laf götürür |
a dog who brings a bone, will carry a bone
|
|
268 |
Proverb |
sana laf taşıyan senden de laf taşır |
a dog that'll bring a bone will carry a bone
|
|
Colloquial |
|
269 |
Colloquial |
tabutu taşıyan kimse |
underbearer [us] n.
|
|
270 |
Colloquial |
e-kodu taşıyan katkı maddesi |
e-number [uk] n.
|
|
271 |
Colloquial |
özellikle yarışlarla ilgili tüyolar taşıyan söylenti veya haber |
mail [australia] n.
|
|
272 |
Colloquial |
(bir şeyin) başarıya ulaşmasında birincil önem taşıyan |
key to (something) n.
|
|
273 |
Colloquial |
güney amerika kültürünün geleneksel, tutucu, eril özelliklerini taşıyan kimse |
good old boy [southern us] n.
|
|
274 |
Colloquial |
laf taşıyan kimse |
ear hustler n.
|
|
275 |
Colloquial |
laf taşıyan kimse |
ear-duster n.
|
|
276 |
Colloquial |
özellikle at taşıyan römorklarda hayvanlarla uğraşanların hızlıca temizlenebilmesi için bulunan basit bir duş |
cowboy shower n.
|
|
277 |
Colloquial |
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı |
hot-shot n.
|
|
278 |
Colloquial |
bomba taşıyan küçük jet güdümlü füze |
buzz bomb n.
|
|
279 |
Colloquial |
geleneği ileri kuşaklara taşıyan toplum üyesi |
folk n.
|
|
280 |
Colloquial |
1930'ların karakteristik özelliklerini taşıyan |
thirtyish adj.
|
|
281 |
Colloquial |
funk müzik ezgileri taşıyan |
funky adj.
|
|
282 |
Colloquial |
funk müzik ezgileri taşıyan |
phunky adj.
|
|
283 |
Colloquial |
entelektüel nitelik taşıyan |
eggheaded adj.
|
|
284 |
Colloquial |
kalkan taşıyan |
scutiferous adj.
|
|
285 |
Colloquial |
başarı için gerekli özellikleri taşıyan |
on the ball adv.
|
|
286 |
Colloquial |
frank loesser'ın aynı adı taşıyan şarkısına göndermeyle havanın soğuk olduğunu belirtmekte kullanılan tabir |
bico (baby, it's cold outside) expr.
|
|
287 |
Colloquial |
frank loesser'ın aynı adı taşıyan şarkısına göndermeyle havanın soğuk olduğunu belirtmekte kullanılan tabir |
baby it’s cold outside expr.
|
|
288 |
Colloquial |
beni … noktasına taşıyan/getiren |
which brings me to the point expr.
|
|
Idioms |
|
289 |
Idioms |
büyük önem ve saygınlık taşıyan konum |
center stage n.
|
|
290 |
Idioms |
resmi/kayıta geçen/kanıt niteliği taşıyan belge |
paper trail n.
|
|
291 |
Idioms |
başka anlamlar da taşıyan/içeren kelime |
loaded word n.
|
|
292 |
Idioms |
kendiyle aynı kanı taşıyan kimse |
flesh and blood n.
|
|
293 |
Idioms |
hedefe taşıyan basamak |
a stepping stone n.
|
|
294 |
Idioms |
kendi adını taşıyan (bir şey) yaratmak/icat etmek |
give (one's) name to (something) v.
|
|
295 |
Idioms |
kendi adını taşıyan bir şey keşfetmek/icat etmek |
give your name to v.
|
|
296 |
Idioms |
fantastik özellikler taşıyan |
never-never adj.
|
|
297 |
Idioms |
(bir markanın) karakteristik özelliklerini taşıyan |
on brand adj.
|
|
298 |
Idioms |
(bir şeyle) aynı özellikleri taşıyan |
(all) of a piece (with something) adj.
|
|
299 |
Idioms |
tamamen amerikan özellikleri taşıyan |
american as apple pie adj.
|
|
300 |
Idioms |
tamamen amerikan özellikleri taşıyan |
american as apple pie adj.
|
|
301 |
Idioms |
silah taşıyan |
packing a gun adj.
|
|
302 |
Idioms |
cebinde silah olan/taşıyan |
packing a gun adj.
|
|
303 |
Idioms |
tamamen amerikan özellikleri taşıyan |
as american as apple pie expr.
|
|
304 |
Idioms |
bir bölgeyle/mülkle/yerle aynı ismi taşıyan |
of that ilk [scotland] expr.
|
|
305 |
Idioms |
tamamen amerikan özellikleri taşıyan |
as american as mom and apple pie expr.
|
|
306 |
Idioms |
tamamen amerikan özellikleri taşıyan |
as american as motherhood and apple pie expr.
|
|
Trade/Economic |
|
307 |
Trade/Economic |
aziz ambrose'un at üzerindeki figürünü taşıyan sikke |
ambrosin n.
|
|
308 |
Trade/Economic |
aziz ambrose'un at üzerindeki figürünü taşıyan sikke |
ambrosino n.
|
|
309 |
Trade/Economic |
ayrıcalık taşıyan hisse senedi |
prior stock n.
|
|
310 |
Trade/Economic |
aynı vadeyi taşıyan tahviller |
term bonds n.
|
|
311 |
Trade/Economic |
belirli bir markayı taşıyan ürün |
branded article n.
|
|
312 |
Trade/Economic |
bazı şartları taşıyan ciro |
qualified endorsement n.
|
|
313 |
Trade/Economic |
bir borç senedinin tüm koşullarını taşıyan yasal sözleşme |
bond indenture n.
|
|
314 |
Trade/Economic |
ce işareti taşıyan |
bearing ce marking n.
|
|
315 |
Trade/Economic |
deniz sigortasına tabi malları taşıyan gemi |
craft n.
|
|
316 |
Trade/Economic |
dökme mal taşıyan gemi |
bulk carrier n.
|
|
317 |
Trade/Economic |
imzalayanın mühür veya işaretini taşıyan belge |
sealed instrument n.
|
|
318 |
Trade/Economic |
kendi adını taşıyan ürünler |
own-branded products n.
|
|
319 |
Trade/Economic |
markayı taşıyan ürünler |
products bearing the trademark n.
|
|
320 |
Trade/Economic |
mağaza markasını taşıyan ürünler |
own-branded products n.
|
|
321 |
Trade/Economic |
nominal değer taşıyan madeni para |
token coin n.
|
|
322 |
Trade/Economic |
sıfır veya negatif işareti taşıyan bir dizi değişme |
run n.
|
|
323 |
Trade/Economic |
tarifesiz servislerde kullanılan dökme mal taşıyan büyük gemiler |
bulk carrier n.
|
|
324 |
Trade/Economic |
(ünlü bir) tasarımcının etiketini taşıyan pahalı ürün |
designer label n.
|
|
325 |
Trade/Economic |
(ünlü bir) tasarımcı etiketi taşıyan pahalı ürün |
designer label n.
|
|
326 |
Trade/Economic |
yük taşıyan gemi sahibi |
freight carrier n.
|
|
327 |
Trade/Economic |
maddi değer taşıyan varlıkları koruma altına almak |
impound v.
|
|
328 |
Trade/Economic |
yönetici veya yönetim özelliği taşıyan |
managerially adj.
|
|
Law |
|
329 |
Law |
abd hukukunda ispat yükünü taşıyan tarafın kanıtlarını sunduğu usuli safha |
case-in-chief n.
|
|
330 |
Law |
aynı soyadını taşıyan aileler |
gens n.
|
|
331 |
Law |
ispat yükünü taşıyan taraf |
the party with the burden of proof n.
|
|
332 |
Law |
iyi niyet taşıyan yeminli beyan |
affidavit of good faith n.
|
|
333 |
Law |
tören asasını taşıyan kimse |
bedel n.
|
|
334 |
Law |
eskiden kralın mahkemesinde boyalı asa taşıyan görevli |
baston n.
|
|
335 |
Law |
azami risk taşıyan durum için koruma kararı |
extreme risk protection order n.
|
|
336 |
Law |
hukuken mühür etkisi taşıyan işaret, iz veya vasıta |
seal n.
|
|
337 |
Law |
emsal niteliği taşıyan |
precedent adj.
|
|
338 |
Law |
emsal niteliği taşıyan |
precedential adj.
|
|
339 |
Law |
ileri tarih taşıyan |
post dated adj.
|
|
340 |
Law |
sahibinin hususiyetini taşıyan |
bearing the characteristic of its author adj.
|
|
Politics |
|
341 |
Politics |
nizam unvanı taşıyan hükümdarın yönetimindeki bölge |
nizamate n.
|
|
342 |
Politics |
avrupa hayranlığı taşıyan |
europhile adj.
|
|
343 |
Politics |
komünizmi ileriye taşıyan |
communist adj.
|
|
Industry |
|
344 |
Industry |
kağıt fabrikasında kağıt hamuru ve selülozdan ayrıştırılmış kısa lifleri, dolgu maddelerini ve çözünür maddeleri taşıyan su |
white water n.
|
|
345 |
Industry |
kağıt fabrikasında kağıt hamuru ve selülozdan ayrıştırılmış kısa lifleri, dolgu maddelerini ve çözünür maddeleri taşıyan su |
whitewater n.
|
|
346 |
Industry |
(fabrikada, inşaatta veya madende) malzemeleri veya ürünleri elle taşıyan işçi |
wheeler n.
|
|
347 |
Industry |
şaft inşa eden, düzenekleri taşıyan ve mekanik ekipmanın bakımını yapan işçi |
millwright n.
|
|
348 |
Industry |
taşıyan kimse |
bucker n.
|
|
Tourism |
|
349 |
Tourism |
otomobil taşıyan feribot |
car ferry n.
|
|
350 |
Tourism |
valiz taşıyan otel görevlisi |
bellman n.
|
|
351 |
Tourism |
valiz taşıyan otel görevlisi |
bellboy n.
|
|
352 |
Tourism |
valiz taşıyan otel görevlisi |
bellperson n.
|
|
353 |
Tourism |
valiz taşıyan görevli |
bellperson n.
|
|
354 |
Tourism |
valiz taşıyan otel görevlisi |
bellhop n.
|
|
Media |
|
355 |
Media |
haber niteliği taşıyan |
newsworthy n.
|
|
Advertising |
|
356 |
Advertising |
amerikan reklamcılık sektörünün özelliklerini taşıyan |
madison avenue adj.
|
|
Technical |
|
357 |
Technical |
kağıt değirmeninde kağıt hamurundan ayrılan ve kısa elyaf, dolgu maddesi ve çözülebilir malzemeler taşıyan su |
backwater n.
|
|
358 |
Technical |
nesneleri taşıyan dört ayaklı tabla |
tetrapod n.
|
|
359 |
Technical |
manyetik bandı kayıt kafasının ardına taşıyan mekanizma |
transport n.
|
|
360 |
Technical |
araçların yük taşıyan platformları |
load-carrying platform of vehicles n.
|
|
361 |
Technical |
bir boru sisteminde su taşıyan ana boru |
water main n.
|
|
362 |
Technical |
canlı taşıyan uydu |
biosatellite n.
|
|
363 |
Technical |
çubuk desteği ile çerçeve kuşağa sabitlenmiş gücü teli taşıyan çubuk |
heald-carrying rod fixed to the frame stave by rod support n.
|
|
364 |
Technical |
çubuk desteği ile çerçeve kuşağa sabitlenmiş gücü teli taşıyan çubuk |
heald carrying rod fixed to the frame stave by rod support n.
|
|
365 |
Technical |
doğal gaz taşıyan özel ticaret gemileri |
liquefied gas carriers n.
|
|
366 |
Technical |
eşya ya da insan taşıyan üstü kapalı geniş araç |
van n.
|
|
367 |
Technical |
elektrik kablolarını taşıyan boru |
raceway n.
|
|
368 |
Technical |
gaz ve hidrokarbon sıvıları taşıyan boru ve ekleme parçaları |
pipes and fittings carrying gas and hydrocarbon fluids n.
|
|
369 |
Technical |
gaz taşıyan cihaz |
gas fixture n.
|
|
370 |
Technical |
iğne valfi taşıyan kısım |
nozzle body n.
|
|
371 |
Technical |
kendini taşıyan havai haberleşme kabloları |
self-supporting aerial telecommunication cables n.
|
|
372 |
Technical |
kömür taşıyan gemi |
coaler n.
|
|
373 |
Technical |
negatif şarj taşıyan element |
electronegative element n.
|
|
374 |
Technical |
negatif yük taşıyan element |
electronegative element n.
|
|
375 |
Technical |
pozitif yük taşıyan element |
electropositive element n.
|
|
376 |
Technical |
pozitif şarj taşıyan element |
electropositive element n.
|
|
377 |
Technical |
silindir bloklarını taşıyan kısım |
jib frame n.
|
|
378 |
Technical |
sıvılaştırılmış petrol gazı taşıyan tanker |
lpg carrier n.
|
|
379 |
Technical |
sıvılaştırılmış gaz taşıyan gemi |
liquid gas carrier n.
|
|
380 |
Technical |
su taşıyan katman |
aquifer n.
|
|
381 |
Technical |
su taşıyan tabakalar |
water-bearing strata n.
|
|
382 |
Technical |
su taşıyan ortam |
water-bearing media n.
|
|
383 |
Technical |
su taşıyan kum |
water-bearing sand n.
|
|
384 |
Technical |
tren taşıyan vapur |
train ferry n.
|
|
385 |
Technical |
telefon ve elektrik taşıyan hatları döşemek ve onarmakla görevli kişi |
lineman n.
|
|
386 |
Technical |
toz halindeki boya ya da diğer katkı malzemelerini plastiklere taşıyan granül |
masterbatch n.
|
|
387 |
Technical |
tehlikeli maddeler taşıyan tanklar |
tanks transporting dangerous substances n.
|
|
388 |
Technical |
ücret karşılığı yolcu veya yük taşıyan kişi veya firma |
common carrier n.
|
|
389 |
Technical |
yük taşıyan vida dişli bağlayıcı |
screw-threaded weight-bearing connector n.
|
|
390 |
Technical |
yük taşıyan kiremit |
load bearing tile n.
|
|
391 |
Technical |
yük taşıyan vida dişli bağlayıcılar |
screw-threaded weight-bearing connectors n.
|
|
392 |
Technical |
sıcak havayı fırından taşıyan kanal |
leader n.
|
|
393 |
Technical |
fagot çalgısının ağızlığını taşıyan kavisli tüp |
bocal n.
|
|
394 |
Technical |
destek veya eğirme tezgahının rayını taşıyan mil yatağı |
bolster n.
|
|
395 |
Technical |
kolları veya çıkıntılı parçaları taşıyan şaft |
rockshaft n.
|
|
396 |
Technical |
lokomotifin çalışan ve taşıyan bölümleri |
running gear n.
|
|
397 |
Technical |
makinenin işleyen ve taşıyan bölümleri |
running gear n.
|
|
398 |
Technical |
saat çarkını taşıyan köprü parçası |
cock n.
|
|
399 |
Technical |
hareketli tavan vincinin yükü taşıyan bölümü |
crab n.
|
|
400 |
Technical |
ofset presinde kauçuk blanketi taşıyan silindir |
cylinder n.
|
|
401 |
Technical |
(dokuma tezgahında iğneler ve kartları taşıyan) kare prizma |
cylinder n.
|
|
402 |
Technical |
(şöminede odunları taşıyan) metal altlık |
dog-iron n.
|
|
403 |
Technical |
zincirli çekme sisteminde çimento klinkerini ocaktan depolama alanına taşıyan operatör |
dragman n.
|
|
404 |
Technical |
duba köprü malzemelerini taşıyan tren |
pontoon train n.
|
|
405 |
Technical |
buharlı gemide kanatlı çarkı taşıyan aksam |
paddle shaft n.
|
|
406 |
Technical |
kafes köprünün bir ucunu taşıyan metal destek |
pedestal n.
|
|
407 |
Technical |
saat denge çarkının alt mil yatağını taşıyan vida |
potance n.
|
|
408 |
Technical |
toprak veya balast taşıyan vagonları boşaltmada kullanılan bir araç |
plough n.
|
|
409 |
Technical |
toprak veya balast taşıyan vagonları boşaltmada kullanılan bir araç |
plow n.
|
|
410 |
Technical |
kozmik ışınların incelenmesi için gereken cihazları taşıyan büyük balon |
skyhook n.
|
|
411 |
Technical |
akım taşıyan |
live adj.
|
|
412 |
Technical |
gerilim taşıyan |
under voltage adj.
|
|
413 |
Technical |
kendini taşıyan |
self supporting adj.
|
|
414 |
Technical |
su taşıyan |
water bearing adj.
|
|
415 |
Technical |
taşıyan iletken |
conductive adj.
|
|
416 |
Technical |
nispeten yüksek voltaj taşıyan |
high-tension adj.
|
|
417 |
Technical |
(kağıt) yüzeyinde üretiminde kullanılan keçenin izini taşıyan |
grainy adj.
|
|
418 |
Technical |
imalat çeliği özelliği taşıyan |
mild adj.
|
|
Telecom |
|
419 |
Telecom |
her biri belirli bir veri seti taşıyan birden çok kanala ayrılmış (video sinyali) |
component adj.
|
|
Electric |
|
420 |
Electric |
elektrik yükü taşıyan parçacık ya da iletken |
carrier n.
|
|
421 |
Electric |
akım taşıyan bölüm |
live part n.
|
|
422 |
Electric |
akım taşıyan kısım |
live part n.
|
|
423 |
Electric |
akım taşıyan tel |
live wire n.
|
|
424 |
Electric |
akım taşıyan bobinler arasında elektromotor kuvvetle çalışan |
electrodynamic adj.
|
|
425 |
Electric |
akım taşıyan bobinler arasında elektromotor kuvvetle çalışan |
electrodynamical adj.
|
|
426 |
Electric |
girdiyi elektrik cihazına veya elektronik cihaza taşıyan |
lead-in adj.
|
|
Mechanic |
|
427 |
Mechanic |
yükü taşıyan arabanın üzerinde çalıştığı havai ray |
tramrail n.
|
|
428 |
Mechanic |
palet taşıyan |
jigger n.
|
|
Television |
|
429 |
Television |
resim taşıyan frekans |
vision carrier frequency n.
|
|
Textile |
|
430 |
Textile |
çok renkli girift motif taşıyan şetland yünü ile dokunmuş çeşitli giysilere verilen ad |
fair isle n.
|
|
431 |
Textile |
ingiliz özel okullarında takılıp okulun renklerini taşıyan bir boyun bağı |
old school tie n.
|
|
432 |
Textile |
yandan cepli pantolon/şort özelliği taşıyan |
cargo adj.
|
|
Architecture |
|
433 |
Architecture |
kemerli payandanın ağırlığı taşıyan kısmı |
tire n.
|
|
434 |
Architecture |
çatıyı taşıyan alçak duvar |
bahut n.
|
|
435 |
Architecture |
zeus'un süt annesi amalthea'nın boynuzlarını taşıyan dekor |
horn n.
|
|
436 |
Architecture |
büyük çanları taşıyan ahşap çerçeve |
bell cage n.
|
|
437 |
Architecture |
kupola veya kubbeyi taşıyan dikey duvar |
drum n.
|
|
438 |
Architecture |
grotesk figür taşıyan çatı oluğu ağzı |
gurgoyle n.
|
|
439 |
Architecture |
genellikle bölmesiz geniş mekanlar için kullanılan ve yalnızca kendi ağırlığını taşıyan betonarme kubbeli veya kemer çatı |
shell n.
|
|
440 |
Architecture |
geçmişin mimari izlerini taşıyan |
traditional adj.
|
|
441 |
Architecture |
mağribi sanatı, mimarisi veya süslemesi özelliklerini taşıyan |
mauresque adj.
|
|
442 |
Architecture |
gotik mimari özellikleri taşıyan |
gothic adj.
|
|
443 |
Architecture |
roma imparatorluk dönemindeki korint- iyon üslubunu taşıyan |
italic adj.
|
|
444 |
Architecture |
amerika'ya özgü sömürgeci kolonyal mimari özelliklerini taşıyan |
postcolonial adj.
|
|
445 |
Architecture |
(dekor veya mimari) endüstriyel mimari esintileri taşıyan |
semi-industrial adj.
|
|
Construction |
|
446 |
Construction |
yumuşak zeminde binanın temelini taşıyan beton kaide |
raft n.
|
|
447 |
Construction |
kablolar vasıtasıyla hareket eden bir platforma sahip, taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan köprü |
transporter bridge n.
|
|
448 |
Construction |
kablolar vasıtasıyla hareket eden bir platforma sahip, taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan köprü |
aerial transfer bridge n.
|
|
449 |
Construction |
kablolar vasıtasıyla hareket eden bir platforma sahip, taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan köprü |
ferry bridge n.
|
|
450 |
Construction |
ahşap kirişleri destekleyen (taşıyan) kiriş askıları |
joist hanger supporting timber beams n.
|
|
451 |
Construction |
kendini taşıyan |
self-supporting n.
|
|
452 |
Construction |
hareketli vinç taşıyan platform |
gantree n.
|
|
453 |
Construction |
üst geçidi taşıyan kemer veya destek yapısı |
overcast n.
|
|
454 |
Construction |
madendeki geçidin üzerinde bulunan geçidi taşıyan kemer veya destek yapısı |
overcast n.
|
|
455 |
Construction |
taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan kablolu köprünün yolcu veya araçlara ayrılmış bölümü |
gondola n.
|
|
456 |
Construction |
yeni kalıplanmış tuğlaları kesime taşıyan paletlerin ilerlediği yol |
page n.
|
|
457 |
Construction |
yapının yükünü taşıyan |
load-bearing adj.
|
|
Woodworking |
|
458 |
Woodworking |
yük taşıyan yapı keresteleri |
load-bearing timber structures n.
|
|
Dyeing |
|
459 |
Dyeing |
ksantenin moleküler yapısını taşıyan boya grubu |
xanthene dye n.
|
|
Automotive |
|
460 |
Automotive |
otomobil taşıyan araç |
car carrier n.
|
|
461 |
Automotive |
otomobil taşıyan tır |
car carrier n.
|
|
462 |
Automotive |
akım taşıyan kablo |
hot wire n.
|
|
463 |
Automotive |
güvenlik açısından kritik önem taşıyan düzen |
safety critical system n.
|
|
464 |
Automotive |
kam milini taşıyan yataklar |
camshaft bearings n.
|
|
465 |
Automotive |
kam mili zincirle çevrilen motorlarda zinciri taşıyan dişliler |
camshaft sprockets n.
|
|
466 |
Automotive |
piston pini taşıyan piston bölümler |
boss n.
|
|
467 |
Automotive |
tehlikeli madde taşıyan taşıtlar |
vehicles carrying dangerous goods n.
|
|
468 |
Automotive |
tehlikeli madde taşıyan araçlar |
vehicles carrying dangerous goods n.
|
|
469 |
Automotive |
(ingiltere'de) ateşli silahların olduğu olaylara müdahale için eğitilmiş silahlı ekipleri taşıyan polis aracı |
armed response vehicle n.
|
|
470 |
Automotive |
burulumsal ve bükülme gerilimlerinin tümünü veya önemli bir kısmını dış kabuğu taşıyan hava aracı |
monocoque n.
|
|
471 |
Automotive |
arabaların pencere ve kapıları boyunca suyu tutan ve taşıyan yivli parça |
gutter n.
|
|
Transportation |
|
472 |
Transportation |
hem yolcuları hem arabalarını taşıyan tren |
car train n.
|
|
473 |
Transportation |
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne |
narrowboat n.
|
|
474 |
Transportation |
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne |
canal boat n.
|
|
475 |
Transportation |
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne |
narrow boat n.
|
|
476 |
Transportation |
ekspres yük taşıyan tren |
time freight n.
|
|
477 |
Transportation |
kamyonla mal veya eşya taşıyan şirket |
trucking company n.
|
|
478 |
Transportation |
kamyonla mal veya eşya taşıyan şirket |
truckline n.
|
|
479 |
Transportation |
mesaj taşıyan bot |
aviso n.
|
|
480 |
Transportation |
herhangi bir limana yük taşıyan ve belirli bir liman güzergahı olmayan bir gemi |
ocean tramp n.
|
|
481 |
Transportation |
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı |
red ball n.
|
|
482 |
Transportation |
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı |
hotshot n.
|
|
483 |
Transportation |
posta taşıyan tren, gemi veya uçak |
mail n.
|
|
484 |
Transportation |
aracın yolcu ve yük taşıyan bölümü |
body n.
|
|
485 |
Transportation |
çoğunlukla iki nokta arasında düzenli seyahat edenleri taşıyan tren |
commuter n.
|
|
486 |
Transportation |
bataryanın parçalarını onarmak için gerekli araç ve malzemeleri taşıyan vagon |
battery wagon n.
|
|
487 |
Transportation |
(yolcu veya mal taşıyan) atlı araba |
stage wagon n.
|
|
Traffic |
|
488 |
Traffic |
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit |
carpool lane n.
|
|
489 |
Traffic |
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit |
diamond lane n.
|
|
490 |
Traffic |
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit |
commuter lane n.
|
|
491 |
Traffic |
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit |
hov lane n.
|
|
492 |
Traffic |
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit |
transit lane n.
|
|
493 |
Traffic |
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit |
high-occupancy vehicle lane n.
|
|
494 |
Traffic |
tehlikeli madde taşıyan araçlar için mecburi yön |
direction for vehicles carrying dangerous goods n.
|
|
495 |
Traffic |
araba ile sürücülerini ve sıradan yolcuları taşıyan demiryolu hizmeti |
motorail n.
|
|
496 |
Traffic |
madalyon taşıyan (taşıt belgesi) |
medallioned adj.
|
|
497 |
Traffic |
su kirletici madde taşıyan taşıt giremez |
no vehicles carrying water-polluting cargo expr.
|
|
498 |
Traffic |
tehlikeli madde taşıyan taşıt giremez |
no vehicles carrying hazardous cargo expr.
|
|
Railway |
|
499 |
Railway |
yolda gideceği yere göre ayrılmış posta taşıyan tren |
railway mail car n.
|
|
500 |
Railway |
rayların demiryolu arabalarının tekerleklerini taşıyan kısmı |
tread n.
|
|