konum - Turc Anglais Dictionnaire

konum

Sens de "konum" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
konum position n.
Our new house is located in a central position near the hospital.
Yeni evimiz hastaneye yakın merkezi bir konumda yer alıyor.

More Sentences
konum location n.
Finally, we have also called for more objective criteria for the location.
Son olarak, konum için daha objektif kriterler getirilmesi çağrısında da bulunduk.

More Sentences
General
konum standing n.
This only advances their standing; this really must come to an end.
Bu sadece onların konumunu güçlendiriyor; bu gerçekten sona ermelidir.

More Sentences
konum place n.
The UK is ideally placed for taking short trips to other countries.
Birleşik Krallık, diğer ülkelere kısa geziler yapmak için ideal bir konumdadır.

More Sentences
konum station n.
Ruby thinks her classmates are below her station.
Ruby sınıf arkadaşlarını kendi konumunun altında görüyor.

More Sentences
konum situation n.
The Group of the European Liberal, Democrat and Reform Party is particularly concerned about the human rights situation.
Avrupa Liberal, Demokrat ve Reform Partisi Grubu insan hakları konusunda özellikle endişe duymaktadır.

More Sentences
konum location n.
One of the most important elements of our new system is the prohibition of use of the location clause.
Yeni sistemimizin en önemli unsurlarından biri de konum klozunun kullanımının yasaklanmasıdır.

More Sentences
Trade/Economic
konum positioning n.
The positioning of that moon was terribly inconsiderate.
O ayın konumu son derece düşüncesizdi.

More Sentences
Technical
konum situation n.
The Group of the European Liberal, Democrat and Reform Party is particularly concerned about the human rights situation.
Avrupa Liberal, Demokrat ve Reform Partisi Grubu özellikle insan hakları konusunda endişe duymaktadır.

More Sentences
konum position n.
Store the bottles in an upright position.
Şişeleri dik konumda saklayınız.

More Sentences
Telecom
konum location n.
The chief danger of the draft text is the withdrawal of the location clause.
Taslak metnin en büyük tehlikesi, konum maddesinin geri çekilmesidir.

More Sentences
Statistics
konum location n.
Why withdraw the location clause and the concept of territory?
Konum maddesi ve bölge kavramı neden geri çekildi?

More Sentences
Linguistics
konum situation n.
The fact is, I feel as if I am in a kind of hostage situation.
Gerçek şu ki, kendimi bir tür rehine konumunda hissediyorum.

More Sentences
Military
konum position n.
I think that, in general, we must look at the position of our fellow workers.
Genel olarak çalışma arkadaşlarımızın konumuna bakmamız gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
General
konum lay n.
konum code n.
konum site n.
konum state n.
konum status n.
konum lie n.
konum register n.
konum ubication [obsolete] n.
konum basis n.
konum possie [australia] n.
konum possy n.
konum pew [obsolete] n.
konum stall [obsolete] n.
konum stour [obsolete] n.
konum stoure [obsolete] n.
konum stowre n.
konum situated adj.
konum loc (location) abrev.
Technical
konum configuration n.
konum attitude n.
Computer
konum location of n.
konum offset n.
konum where expr.
konum save in expr.
konum create in expr.
konum in expr.
konum look in expr.
Psychology
konum locus n.
Linguistics
konum setting n.
konum status n.
Philosophy
konum whereness n.
Meteorology
konum exposure n.
Archaic
konum plat n.
Slang
konum pozzy n.

Sens de "konum" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 462 résultat(s)

Turc Anglais
General
lider konum leading position n.
These values make us stand at the leading position in the competition for the worldwide market.
Bu değerler bizi dünya pazarındaki rekabette lider konumda tutuyor.

More Sentences
fiziksel konum physical position n.
These sensors measure the physical position of a device.
Bu sensörler bir cihazın fiziksel konumunu ölçer.

More Sentences
fiziksel konum physical location n.
When your data is stored in one physical location, backups are less effective.
Verileriniz tek bir fiziksel konumda depolandığında, yedeklemeler daha az etkili olur.

More Sentences
stratejik konum strategic position n.
So the islet has not lost its strategic position.
Yani adacık stratejik konumunu kaybetmemiştir.

More Sentences
merkezi konum central location n.
The central location and the good travel connections make the Pfefferbett particularly attractive for all Berlin travelers.
Merkezi konumu ve iyi seyahat bağlantıları, Pfefferbett'i tüm Berlin gezginleri için özellikle çekici kılmaktadır.

More Sentences
Politics
jeopolitik konum geopolitical position n.
This is particularly worrying because Malaysia occupies an important geopolitical position.
Bu durum özellikle endişe vericidir çünkü Malezya önemli bir jeopolitik konuma sahiptir.

More Sentences
stratejik konum strategic location n.
Thanks to its strategic location, it has a developed economy and a high quality of life.
Stratejik konumu sayesinde gelişmiş bir ekonomiye ve yüksek yaşam kalitesine sahiptir.

More Sentences
coğrafi konum geographical location n.
Your IP address is transmitted anonymously and is only used to assign a geographical location at the city level.
IP adresiniz anonim olarak iletilir ve yalnızca şehir düzeyinde coğrafi konum atamak için kullanılır.

More Sentences
Computer
bu konum this location n.
You can find us at this location.
Bizi bu konumda bulabilirsiniz.

More Sentences
konum bilgisi location information n.
What location information is attached to my Tweets?
Tweetlerime hangi konum bilgileri eklenir?

More Sentences
ad ve konum name and location n.
Select the same file name and location.
Aynı dosya adını ve konumunu seçin.

More Sentences
yeni konum new location n.
That suggests the new location may need to be a big one.
Bu, yeni konumun büyük olması gerekebileceğini gösteriyor.

More Sentences
General
anahtar konum key position n.
coğrafi konum geographical position n.
karşı konum opposition n.
konum planı location plan n.
yüksekteki konum perch n.
şimdiki konum current location n.
küresel konum belirleme sistemi global positioning system n.
alçak konum low order n.
sosyoekonomik konum socioeconomic status n.
kişilik ve konum personality and situation n.
konum hesabı reckoning n.
tanrısal konum deity n.
kişisel konum belirteci personal locater beacon n.
coğrafik konum geographic position n.
fiziki konum physical position n.
fiziki konum physical location n.
konum açısı bearing n.
coğrafik konum geographical location n.
toplumsal konum station n.
sosyal konum social standing n.
daha iyi konum better position n.
ayrıcalıklı konum privileged position n.
bir alt konum one-down position n.
anlık (konum değiştiren) anahtar momentary switch n.
önemsiz konum back seat n.
göreli konum relative position n.
baskın konum dominant position n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet tachymeter n.
insanların konum veya mevkisine göre ayrımcılık yapan kişi rankist n.
konum veya mevkiye dayalı ayrımcılık rankism n.
konum değiştirme changearound n.
konum değiştirme changeround n.
(bir şeyin/kişinin) niteliklerine uygun mevki ya da konum niche n.
ıssız konum eirie n.
tartışmada alınan konum venue [us] n.
(askeri) belirli iki nokta veya konum arasındaki yükseklik farkı vertical interval n.
konum bildirmesi veya rehberlik yapması için konmuş şey mark n.
diğerleri tarafından çevrili olan konum middle n.
diğerleri arasındaki konum middle n.
grubun, şirketin veya toplumun üyeleri arasındaki konum midst n.
mevcut konum here n.
(şekil veya konum bakımından) göğse benzeyen şey breast n.
avantajlı konum bridgehead n.
yanlış konum misposition n.
sosyal konum gree [obsolete] n.
kamuya açık konum open n.
konum olarak denk olan iş ortağı compartner n.
delikli kartta deliğin açılabileceği bir dizi dikey konum column n.
hakimiyet sağlayan konum drivers seat n.
kolay ve rahat konum feather-bed n.
kolay ve rahat konum featherbed n.
mahrem bilgilere erişim sağlayan konum inside n.
en önemli konum forefront n.
öne çıkan konum foreground n.
göze çarpan konum foreground n.
önde gelen konum forefront n.
faal konum foreground n.
en büyük sorumluluğu yükleyen konum forefront n.
en çok öne çıkan konum forefront n.
atanmış konum ordinance n.
hücre içindeki bazı protoplazmik cisimlerin (ışık, ısı) dış etkilere göre gösterdiği konum değişikliği orientation n.
hücre içindeki bazı protoplazmik cisimlerin birbirlerine göre gösterdiği konum değişikliği orientation n.
en ileri konum outpost n.
yüce konum pride [obsolete] n.
özel harekat kuvvetlerinin hücum sonrası müdafaa yerine geri dönmek üzere kullanacağı kıyı açıklarında belirlenmiş konum seaward recovery point n.
özel harekat kuvvetlerinin sahile ilerleyip operasyon düzenlemek üzere intikal edeceği kıyı açıklarında belirlenmiş konum seaward launch point n.
ekonomik, sosyal veya hiyerarşik konum shoes n.
esnek konum soft line n.
konum belirleme bearing n.
pusula ve hava etkilerine göre konum prospect n.
(politika, taktik, konum) aksi yönde değişme somersault n.
sabit konum standfast n.
istenilen konum stand-in n.
(politika, taktik, konum) aksi yönde değişme summersault n.
avantajlı konum vantage position n.
dikey konum perpendicular n.
yüksek konum perk [dialect] n.
konum değiştirmek changeover v.
mapquest programı ile konum ve yol tarifi aramak mapquest v.
konum duyarlı location-aware adj.
insanları konum veya mevkisine göre ayıran rankist adj.
konum veya mevkiye dayalı ayrımcılık içeren rankist adj.
gemide konum, düzenleme veya kullanım açısından küçük veya garip olan monkey adj.
(yol, konum) yanda olan by adj.
boyut ve konum belirten dimensioning adj.
boyut ve konum belirleyen dimensioning adj.
konum, durum ve yapı açısından ortada yer alan gray adj.
konum olarak önce gelen previous adj.
karşı konum ile ilgili syzygial adj.
yön/konum değiştirmeden true adv.
(konum olarak) arkada posteriorly adv.
(konum olarak) geride posteriorly adv.
halkalı bileşiklerde orta konum veya ortada yer alan grup için kullanılan bir ön ek meso- pref.
halkalı bileşiklerde orta konum veya ortada yer alan grup için kullanılan bir ön ek mes- pref.
konum anlamına gelen bir ön ek stasi- pref.
pozisyon, konum anlamı veren son ek -topy suf.
özel harekat kuvvetlerinin hücum sonrası müdafaa yerine geri dönmek üzere kullanacağı kıyı açıklarında belirlenmiş konum srp (seaward recovery point) abrev.
özel harekat kuvvetlerinin sahile ilerleyip operasyon düzenlemek üzere intikal edeceği kıyı açıklarında belirlenmiş konum slp (seaward launch point) abrev.
Phrasals
hokeyde rakibin düzgün bir vuruş yapmasını engelleyecek şekilde konum almak box out v.
Phrases
bulunduğu konum itibari ile by its location expr.
bulunduğu konum nedeniyle by its location expr.
bulunduğu konum itibarıyla by its location expr.
Colloquial
parlak bir konum a place in the sun n.
iyi bir konum a place in the sun n.
(yarışmada) avantajlı konum inside track n.
konum edinmek make v.
yaş, cinsiyet, konum asf (age, sex, from) expr.
Idioms
avantaj yaratan/sağlayan konum/görev a bully pulpit n.
stratejik tepe/konum a bully pulpit n.
büyük önem ve saygınlık taşıyan konum center stage n.
alanındaki en yüksek konum leading edge n.
birine karşı üstün bir konum jump on someone n.
hiyerarşinin en altındaki konum the lowest rung of the ladder n.
en alt/düşük konum the lowest rung of the ladder n.
bir konum a 20 n.
olan bitenin net/sorunsuz bir şekilde izlenebildiği konum a ringside seat n.
görüş açısı/manzarası çok iyi konum a ringside seat n.
görüş açısı/manzarası çok iyi konum a ringside view n.
olan bitenin net/sorunsuz bir şekilde izlenebildiği konum a ringside view n.
sosyal durum/konum a walk of life n.
bir konum a 20 n.
avantajlı bir konum a place in the sun n.
iyi bir konum a place in the sun n.
parlak bir konum one's place in the sun n.
elverişli bir konum one's place in the sun n.
avantajlı bir konum one's place in the sun n.
parlak bir konum a place in the sun n.
iyi bir konum one's place in the sun n.
elverişli bir konum a place in the sun n.
gerçekten uzak (konum/düşünce yapısı) an ivory tower n.
gerçekten uzak (konum/düşünce yapısı) an ivory tower n.
topluluğa hitap edilen yer/konum bully pulpit n.
avantaj sağlayan konum/görev bully pulpit n.
genel anlayışın dışına çıkmayan bir konum/duruş center field n.
çekimser bir konum/duruş center field n.
aşırı uçlara dokunmayan bir konum/duruş center field n.
etliye sütlüye karışmadığı bir konum/duruş center field n.
genel olarak kabul görenin dışına çıkmayan bir konum/duruş center field n.
daha iyi/uygun bir yer/konum/pozisyon olmak be better placed v.
doğru bir yer/konum/pozisyon olmak be ideally placed v.
bir görev/konum için yarışmak jockey into position v.
(bir şey, iş, pozisyon, konum için) aklında biri/bir şey olmak have something in mind (for something) v.
alanındaki en ileri/gelişmiş (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
alanında önde gelen (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
alanında lider olan (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
alanındaki en yüksek (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
Speaking
bana konum at send me your current location suf.
konum at send me your current location suf.
Trade/Economic
hiyerarşik konum line position n.
rekabetçi konum competitive position n.
lider konum (firma vb) leading position n.
nötre yakın bir konum near neutral territory n.
tercih edilen konum preferred position n.
stratejik konum analizi strategic position analysis n.
endüstriyel konum industrial position n.
promosyon listesindeki konum number n.
Politics
vazgeçilmez konum indispensable position n.
Technical
otomatik konum automatic position n.
dönel konum algılama rotational position sensing n.
bcd konum degiştirici change bcd positions n.
kalıcı konum hatası static state position error n.
kilitli konum locking position n.
yüksek konum mounted position n.
kalıcı konum hatası steady state position error n.
konum ilerletme form feed n.
el levyesi konum sensörü manual valve lever position sensor n.
konum rölesi positioning relay n.
konum kodu position code n.
konum ilerletme karakteri form feed character n.
açık konum open position n.
çapraz konum crosswise position n.
kapalı konum closed position n.
zorunlu konum preferred orientation n.
bağlantı elemanı konum güvenliği cpa -connector position assurance n.
darbe konum kiplenimi pulse position modulation n.
şematik konum planı key plan n.
konum planı location plan n.
konum duyucusu position sensor n.
konum anahtarı position switch n.
konum bulma position finding n.
konum belirleme sinyali positional signal n.
konum denetim sistemi position control system n.
konum belirleme yanıtı positional response n.
konum okuma position read out n.
karşı konum syzygy n.
gerçek konum actual placement n.
biçim ve konum toleransları tolerances of form and position n.
şekil ve konum shape and position n.
ışıksal konum görüntüleme optical orientation imaging n.
yatay konum horizontal position n.
seçkisiz konum random orientation n.
seçkili konum preferred orientation n.
numune konum yüksekliği specimen height n.
konum toleranslandırması positional tolerancing n.
konum değişmesi position change n.
konum aşılması position overshoot n.
konum kararlılık süresi position stabilization time n.
açısal konum angular position n.
lokal konum değişmezliği local position invariance n.
demet konum kararlılığı beam positional stability n.
doğrultu ve konum toleranslandırması tolerancing of orientation and location n.
doğrudan konum direct position n.
konum belirleme donanımı position fixing equipment n.
elektrikli konum transmiteri electrical position transmitter n.
elektrikli konum transdüseri electrical position transducer n.
valf konum regülatörü valve positioner n.
konum transdüseri position transducer n.
konum göstergesi position indicator n.
konum transmiteri position transmitter n.
kesici konum göstergesi breaker position indicator n.
şaft eksenel konum dedektörü shaft axial position detector n.
şaft eksenel konum göstergesi shaft axial position indicator n.
iki veya çoklu konum çıkışı olan ölçme aleti instrument with two-or multi-state outputs n.
gergin konum (çekici ile römorkun frenlemede gergin konumda kalması) extended position n.
görüntü analizi yaparak konum ve yön bulma visual odometry n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısı ölçen alet range finder n.
havadaki bir uçağın gözetleme ya da elektriksel araçlar ile belirlenen üzerinden geçtiği coğrafi konum checkpoint n.
araba, uçak ve gemilerde yön ve konum bulmayı sağlayan aparat navigator n.
ölçüm hattındaki iki noktadan konum düzeltici ayrıntı noktasına uzanan iki ölçümden her biri tie n.
konum verilerini içeren çizgi veya yüzey datums n.
konum değiştirmek changeover v.
radar ile konum belirlemek radiolocate v.
uzaklık, yükseklik ve konum açısı ölçen alet rf (range finder) abrev.
Computer
kalıcı konum hata katsayısı static position error coefficient n.
konum verisi geodata n.
tekdüzen kaynak konum belirleyicisi uniform resource locator n.
dikey konum vert position n.
aranacak konum search in n.
konum açısı bearing n.
temel konum base location n.
ana konum base location n.
kapalı konum closed position n.
kapalı konum mekanik anahtar closed position mechanical switch n.
konum atlatmayan tuş dead key n.
konum atlatan tuş escaping key n.
aranan konum find in n.
aranacak konum find in n.
yatay konum horiz position n.
ana konum home position n.
küresel konum uydusu global positioning satellite n.
yüklenen konum installed on n.
son konum last position n.
konum belirleyici locator n.
aranacak konum look in field n.
konum adı location name n.
konum atlatmayan tuş nonescaping key n.
normal konum normal position n.
konum duyargacı position sensor n.
konum belirleme sinyali positional signal n.
menü çubuğundaki konum position on menu bar n.
konum okuma position read out n.
konum kutusu position box n.
menüdeki konum position on menu n.
konum anahtarı position switch n.
konum duyucusu position sensor n.
konum kontrollü dış akslar position controlled external axes n.
konum denetim sistemi position control system n.
konum denetim dizgesi position control system n.
konum vektörü position vector n.
konum belirleme yanıtı positional response n.
açık konum mekanik anahtar open position mechanical switch n.
sayılar ve konum numbers and position n.
başka konum other location n.
özgün konum original location n.
açık konum open position n.
göreli konum offset n.
göreli konum rel pos n.
vurum konum kiplenimi pulse position modulation n.
darbe konum kiplenimi pulse position modulation n.
konum ilerletme karakteri form feed character n.
konum ilerletme form feed n.
konum kodu position code n.
dönel konum algılama rotational position sensing n.
ortalama konum eylemi average-position action n.
konum göstergesi position read-out n.
kalıcı konum hatası static or steady-state position error n.
konum seçici kontrol tuşu soft key n.
konum bilgilerinize göre size yakınlardaki pokemonları haber verip onları yakalamanıza olanak tanıyan, niantic tarafından geliştirilen ve the pokémon company tarafından yayımlanan, iOS ve Android tabanlı artırılmış gerçeklik oyunu pokemon go n.
adres ve konum bilgilerini kaydeden takip cihazı trap and trace device n.
gps konum koordinatları waypoint n.
farklı konum ve cihazlardan ağa bağlanmak roam v.
konum ekle add location expr.
yeni konum yarat create new location expr.
konum bul locate expr.
konum değiştir modify location expr.
yaş, cinsiyet, konum age, sex, from expr.
yaş, cinsiyet, konum age, sex, from expr.
yaş/cinsiyet/konum a/s/l (age, sex, location) abrev.
Informatics
boş konum kaybı free-space loss n.
veri konum göstergesi data pointer n.
adreslenebilen yatay konum addressable horizontal position n.
konum atlatmayan tuş dead key n.
adreslenebilen dikey konum addressable vertical position n.
küresel konum sistemi global positioning system n.
konum belirleme geolocation n.
mutlak konum absolute position n.
konum değiştirme transposition n.
vurum konum kiplenimi pulse-position modulation n.
kapalı konum off position n.
konum atlatmayan tuş nonescaping key n.
telsiz konum belirleme wireless location n.
konum belirleme tekniği position determination technology n.
konum değişirlik relocatability n.
baş konum tuşu home key n.
konum vektörü position vector n.
göreli konum offset n.
coğrafi konum dosyası position file n.
konum kontrol sistemi position control system n.
konum algılayıcısı position sensor n.
çok değişkenli çok örnekli parametrik olmayan konum testi multivariate multi-sample nonparametric location test n.
gerçek zamanlı konum bilgisi sistemi realtime location system n.
Telecom
adreslenebilen yatay konum addressable horizontal position n.
darbe konum modülasyonu pulse-position modulation n.
adreslenebilen dikey konum addressable vertical position n.
otomatik konum bilgisi automatic location information n.
küresel konum belirleme uydusu global positioning satellite n.
konum tabanlı uygulama location based application n.
konum kayıt işlevi location registration function n.
uyduyla konum bulma satellite positioning n.
konum görüş açıklığı site clearance n.
konum tabanlı erişim denetimi location-based access control n.
konum tabanlı uygulama hizmeti location application service n.
konum ölçü birimi location measurement unit n.
konum belirleme teknolojisi location determination technology n.
otomatik araç konum belirleme automatic vehicle location n.
radyo ile konum belirleme mobil istasyonu radiolocation mobile station n.
konum alanı kimliği location area identity n.
küresel konum belirleme sistemi global positioning system n.
farksal küresel konum sistemi differential global positioning system n.
telsiz konum belirleme wireless location n.
standart konum belirleme hizmeti standard positioning service n.
radyo ile konum belirleme yer istasyonu radiolocation land station n.
radyo ile konum belirleme hizmeti radiolocation service n.
konum atmak send one's current location v.
Construction
konum planı plan n.
Automotive
dik konum vertical position n.
yakıt kolu konum sensörü fuel lever position sensor n.
nötr konum düğmesi neutral position switch n.
ana kelebek konum müşiri main throttle position sensor n.
valf konum sensörü valve position sensor n.
kelebek konum spiral ayarı throttle cable adjustment n.
vites konum göstergesi shift position indicator n.
ana/yardımcı kelebek konum müşirleri main/sub throttle position sensors n.
kelebek konum sinyali throttle position signal n.
nötr konum neutral position n.
kam mili konum sensörü camshaft position sensor n.
nötr konum şalteri neutral position switch n.
vites kolu konum sinyali shift position signal n.
bağlantı elemanı konum güvenliği connector position assurance n.
kelebek konum müşiri sinyali throttle position sensor signal n.
ana kelebek konum müşirleri main throttle position sensors n.
yardımcı kelebek konum müşiri sub throttle position sensor n.
yardımcı kelebek konum müşiri sub throtlle position sensor n.
kelebek konum sinyal uçları points for throttle position signals n.
vites konum gösterge lambası shift position indicator light n.
debriyaj pedalı konum müşiri clutch pedal position switch n.
tam düz konum straight ahead position n.
gaz kelebeği konum sensörü throttle position sensor n.
yardımcı kelebek konum müşirleri sub throttle position sensors n.
vites konum ızgarası gear shifting gate n.
otomatik şanzıman vites konum sinyali auotomatic transaxle gear position signal n.
kabrürator konum sensörü throttle position sensor n.
gaz pedalı konum sensörü accelerator pedal position sensor n.
konum ve park lambaları position and parking lamps n.
ön konum lambası front position lamp n.
arka konum lambası rear position lamp n.
ön konum lambaları front position lamps n.
arka konum lambaları rear position lamps n.
arka konum lambası rear position lamp n.
nötr konum neutral n.
nötr konum anahtarı neutral safety switch n.
ön konum lambası front position lamp n.
konum belirleme düzeni dead-reckoning system n.
konum referanslama location referencing n.
konum referanslama mesaj spesifikasyonu location referencing message specification n.
Transportation
yol için temeli de dahil olmak üzere hazırlanmış konum roadbed n.
nakliyecilerin gümrük vergisi gibi konularda taşınacak kişi, konum veya ürünlere göre ayrım gözetmesi discrimination n.
Aeronautic
yatay konum skobu horizontal situation display n.
astronomik konum astronomical position n.
kontrol yüzeyi konum göstergesi control surface position indicator n.
konum roketi attitude rocket n.
konum jeti attitude jet n.
konum tahmini dead reckoning n.
konum bakınımı attitude storage n.
rüzgar etkisinin olmadığı varsayılan konum no-wind position n.
uçağa tam konum ve yönü hakkında bilgi veren radyo sinyalleri ağından oluşan bir navigasyon sistemi omnidirectional radio range n.
uçağa tam konum ve yönü hakkında bilgi veren radyo sinyalleri ağından oluşan bir navigasyon sistemi omnidirectional range n.
hava aracının konum ve hızını doppler etkisine göre belirleyen bir takip sistemi dovap (doppler velocity and position) abrev.
Marine
dalgakıran konum çizgisi line of breakwater alignment n.
(yarışta veya deniz savaşında) rüzgara karşı avantajlı konum elde etmek weather v.
Medical
gözün konum ve hareketinin ölçümü ve kaydedilmesi oculography n.
Anatomy
yapı, işlev veya konum açısından humerus kemiği veya omza benzeyen organlara ait veya ilişkin humeral adj.
Psychology
konum hissi position sense n.
konum alıcısı proprioceptor n.
seri konum etkisi serial position effect n.
seri konum serial position n.
seri konum eğrisi serial position curve n.
paranoid-şizoid konum paranoid-schizoid position n.
mekandaki konum position-in-space n.
Math
konum vektörü radius vector n.
konum yöneyi position vector n.
yanlış konum kuralı rule of false position n.
konum vektörü position vector n.
basamaklı sayma sisteminde tek haneli bir sayıyı temsil eden ilk konum unit n.
Geometry
verili bir konumun herhangi başka bir konum ile arasındaki ilişki angular position n.
Statistics
konum seçenek değiştirme hipotezi location shift alternative hypothesis n.
konum modeli location model n.
konum ölçüsü measure of location n.
konum merkezi centre of location n.
konum parametresi location parameter n.
konum parametresi parameter of location n.
Physics
yatay konum decubitus n.
parçacığın doğrusal momentumunun konum vektörü ile çarpımı angular momentum n.
çekim alanını oluşturan büyüklüklerin sonsuza ulaşması ile koordinat sisteminin öneminin kalmadığı konum gravitational singularity n.
Biology
konum veya yönelim olarak periferik olan (bitki bölümü) parietal adj.
Biochemistry
yatay konum abscissa n.
Astronomy
karşı konum syzygy n.
karşı konum opposition n.
iki gök cisminin gökkürede taban tabana zıt göründüğü konum opposition n.
Botanic
bitkide belirli bir kısmın karşısına denk gelen konum anteposition n.
ışığa göre konum değiştiren (yaprak) photometric adj.
Linguistics
dizimsel konum syntactic position n.
ölçünlü konum standard setting n.
konum kavramı positional concept n.
History
güneş'in, ay'ın, gezegenlerin ve yıldızların zahiri konum ve hareketlerini çizelge halinde gösteren eski bir tür astronomi metni zij n.
Environment
ekolojik konum niche n.
Geography
coğrafi konum seat [obsolete] n.
uzay veya yeryüzündeki konum seat [obsolete] n.
Geology
tektono-stratigrafik konum tectono-stratigraphical position n.
deprem konum parametreleri earthquake location parameters n.
Military
yere nazaran konum göstergesi ground position indicator n.
numaralandırılmış referans konum sistemi numbered reference position system n.
elektronik konum gösterici electronic position indicator n.
konum değiştirme transposition n.
küresel kesin konum global precision location n.
özellikle piyade sınıfına ilerlemenin nasıl yapılacağı, varılacak konum gibi konularda verilen askeri talimatlar marching orders n.
kuvvetlerin yönlendirildiği konum objective n.
kuvvetlerin yönlendirildiği konum objective point n.
(konum, bölge) kuvvetlendirmek embattle v.
konum değiştirmek dislodge [obsolete] v.
Hunting
(tabanca) ateşlemeye hazır konum battery n.
Sport
(beyzbolda) atış yakalayacak şekilde konum almak cover v.
Football
dizilme çizgisinin gerisinde değişken konum alabilen on ikinci oyuncu flying wing [canada] n.
Photography
konum meta etiketi geotag n.
(bir şeye) konum meta etiketi vermek geotag v.
Archaic
yüksekte bulunan konum mount n.
(yön, konum) yanlış şekilde göstermek mispoint v.
Engineering
(radar ekranındaki ışık noktası veya görüntü) ortalama konum etrafında hızla kaymak scintillate v.
Star Wars
kırılmış kanat (konum) broken wing (location) n.
mon kalamari tersaneleri (konum) mon calamari shipyards (location) n.