Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
başından
"başından"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
başından
from scratch
i.
Idioms
2
Deyim
başından
from the top
expr.
"başından"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
başından sonuna kadar
through
ed.
General
2
Genel
aklını başından alma
enamoring
i.
3
Genel
aklını başından alma
enamouring
i.
4
Genel
mevcut yılın başından günümüze kadar olan süre
ytd (year-to-date)
i.
5
Genel
başından beri
the whole time
i.
6
Genel
aklı başından gitme
besottedness
i.
7
Genel
başından atma
riddance
i.
8
Genel
başından atan kimse
ridder
i.
9
Genel
başından atma
riding
i.
10
Genel
başından savma
go-by
i.
11
Genel
kurbağa başından çıktığı düşünülen değerli taş
crapaud [obsolete]
i.
12
Genel
temmuz başından eylül başına kadar yazın en sıcak günlerinin yaşandığı zaman aralığı
dog days
i.
13
Genel
başından paranormal olay geçmiş kimse
percipient
i.
14
Genel
başından savmak
jettison
f.
15
Genel
aklı başından gitmek
be beside oneself
f.
16
Genel
aklını başından almak
ensorcel
f.
17
Genel
aklını başından almak
infatuate
f.
18
Genel
aklı başından gitmek
be overwhelmed
f.
19
Genel
başından savmak
doff
f.
20
Genel
başından geçmek
live through
f.
21
Genel
aklını başından almak
sweep somebody off his feet
f.
22
Genel
başından geçmek
happen to
f.
23
Genel
başından savmak
get rid of
f.
24
Genel
başından atmak
dispose of
f.
25
Genel
aklını başından almak
distract
f.
26
Genel
başından geçmek
experience
f.
27
Genel
başından atmak
toss out
f.
28
Genel
aklını başından almak
enchant
f.
29
Genel
başından atmak
throw off
f.
30
Genel
başından atmak
get rid of
f.
31
Genel
başından atmak
put someone off
f.
32
Genel
aklını başından almak
enamor
f.
33
Genel
aklı başından gitmek
lose one's reason
f.
34
Genel
başından geçmek
happen
f.
35
Genel
başından savmak
send away
f.
36
Genel
başından savmak
evade
f.
37
Genel
aklını başından almak
allure
f.
38
Genel
başından atmak
throw overboard
f.
39
Genel
başından savmak
put someone off
f.
40
Genel
başından atmak
brush off
f.
41
Genel
başından atmak
rid
f.
42
Genel
aklını başından almak
enamour
f.
43
Genel
başından geçmek
fare
f.
44
Genel
aklını başından almak
petrify
f.
45
Genel
aklını başından almak
enrapture
f.
46
Genel
başından savmak
shake off
f.
47
Genel
başından geçmek
pass through
f.
48
Genel
işi başından aşkın olmak
have one's hands full
f.
49
Genel
aklı başından gitmek
lose one's head
f.
50
Genel
başından geçmek
know
f.
51
Genel
başından engellemek
nip in the bud
f.
52
Genel
başından engellemek
nip something in the bud
f.
53
Genel
başından başlamak
start from the beginning
f.
54
Genel
aklını başından almak
imparadise
f.
55
Genel
başından savmak
liquidate
f.
56
Genel
başından vurmak
shoot in the head
f.
57
Genel
başından atmak
dispose
f.
58
Genel
başından savmak
ditch
f.
59
Genel
en başından engellemek
nip in the bud
f.
60
Genel
aklını başından almak
sweep someone off his/her feet
f.
61
Genel
başından savmak
fob
f.
62
Genel
başından savmak
give somebody the run-around
f.
63
Genel
yapıp da başından atmak
get over with
f.
64
Genel
başından atmak
push out
f.
65
Genel
başından atmak
chuck off
f.
66
Genel
başından atmak
cast off
f.
67
Genel
aklını başından almak
drive mad
f.
68
Genel
başından atmak
give a shake
f.
69
Genel
aklını başından almak
affatuate [obsolete]
f.
70
Genel
aklını başından almak
rap [obsolete]
f.
71
Genel
aklını başından almak
rapture
f.
72
Genel
tekrar başından geçmek
reexperience
f.
73
Genel
tekrar başından geçmek
re-experience
f.
74
Genel
başından atmak
toss
f.
75
Genel
aklını başından almak
trance
f.
76
Genel
aklını başından almak
allect [obsolete]
f.
77
Genel
başından geçmek
encounter
f.
78
Genel
başından atmak
unget
f.
79
Genel
aklını başından almak
enravish
f.
80
Genel
aklını başından almak
ensorcell
f.
81
Genel
başından atmak
unload
f.
82
Genel
başından savmak
excuss
f.
83
Genel
başından atmak
winnow (out)
f.
84
Genel
aklını başından almak
blind
f.
85
Genel
başından savmak
hence [obsolete]
f.
86
Genel
(birini) başından tutmak
horse collar
f.
87
Genel
(birini) başından tutmak
horse-collar
f.
88
Genel
başından kötü şey geçmek
misfare [scotland]
f.
89
Genel
başından geçmek
light [dialect] [uk]
f.
90
Genel
başından atmak
overthrow
f.
91
Genel
başından savmak
dice [australia]
f.
92
Genel
başından atmak
dice [australia]
f.
93
Genel
başından geçmek
come
f.
94
Genel
başından savmak
disband [obsolete]
f.
95
Genel
başından savmak
shrug off
f.
96
Genel
aklını başından almak
siren
f.
97
Genel
aklını başından almak
sirenize
f.
98
Genel
aklını başından almak
sirenise
f.
99
Genel
(soruyu, röportajcıyı) başından savmak
squirm
f.
100
Genel
başından aşkın
overwhelming
s.
101
Genel
başından sonuna kadar aynı güçle sürdürülen
sustained
s.
102
Genel
aklı başından alınmış
distracted
s.
103
Genel
aklı başından gitmiş
out of her senses
s.
104
Genel
aklı başından alınmış
ensorcelled
s.
105
Genel
aklını başından alan
ravishing
s.
106
Genel
aklı başından alınmış
ensorceled
s.
107
Genel
aklı başından gitmiş
enraptured
s.
108
Genel
aklı başından alınan
distracted
s.
109
Genel
aklı başından gitmiş
out of his senses
s.
110
Genel
başından sonuna kadar aynı seviyede sürdürülen
sustained
s.
111
Genel
aklı başından gitmiş
distraught
s.
112
Genel
aklı başından alınmamış
uninchanted [obsolete]
s.
113
Genel
yirmili yaşların başından otuzlu yaşların başına kadarki dönemi ifade eden
quarterlife
s.
114
Genel
1980'lerin başından 1990'ların sonuna kadar doğan kuşağa ait
millennial
s.
115
Genel
1980'lerin başından 1990'ların sonuna kadar doğan kuşakla ilgili
millennial
s.
116
Genel
aklı başından alınmış
overblown
s.
117
Genel
işi başından aşkın
overburdened
s.
118
Genel
başından dert eksik olmayan
overtroubled
s.
119
Genel
işi başından aşkın
rushed
s.
120
Genel
aklı başından gitmiş
distract [obsolete]
s.
121
Genel
başından sonuna kadar olan
down-the-line
s.
122
Genel
başından beri var olan
founding
s.
123
Genel
başından sonuna kadar
from first to last
zf.
124
Genel
başından başlayarak
all along the line
zf.
125
Genel
başından aşkın bir şekilde
overwhelmedly
zf.
126
Genel
başından sonuna kadar
throughout
zf.
127
Genel
başından sonuna kadar
all the way
zf.
128
Genel
başından sonuna kadar
from a to z
zf.
129
Genel
başından beri
all the way
zf.
130
Genel
başından sonuna kadar
from beginning to end
zf.
131
Genel
başından sonuna kadar
from cover to cover
zf.
132
Genel
belirli bir müddetin başından sonuna kadar
all the while
zf.
133
Genel
başından sonuna
throughout
zf.
134
Genel
ta başından
all along
zf.
135
Genel
başından sonuna
over
zf.
136
Genel
başından sonuna dek
through
zf.
137
Genel
başından beri
all along
zf.
138
Genel
başından beri
from the beginning
zf.
139
Genel
en başından beri
since the very beginning
zf.
140
Genel
başından beri
ab ovo
zf.
141
Genel
başından bu yana
ab ovo
zf.
142
Genel
aklını başından alacak şekilde
enravishingly
zf.
143
Genel
başından sonuna kadar
through
zf.
144
Genel
başından sonuna
through
ed.
145
Genel
başından itibaren
out of the blocks
expr.
Phrasals
146
Öbek Fiiller
başından atmak
throw over
f.
147
Öbek Fiiller
başından atmak
dispose of
f.
148
Öbek Fiiller
başından atmak
put off
f.
149
Öbek Fiiller
başından geçmek
become of (someone)
f.
150
Öbek Fiiller
başından savmak
shuffle off
f.
151
Öbek Fiiller
başından atmak
cast someone aside
f.
152
Öbek Fiiller
başından atmak
toss away
f.
153
Öbek Fiiller
başından savmak
toss away
f.
154
Öbek Fiiller
başından savmak
put away
f.
155
Öbek Fiiller
başından savmak
throw away
f.
156
Öbek Fiiller
başından savmak
cast out
f.
157
Öbek Fiiller
başından savmak
cast someone aside
f.
158
Öbek Fiiller
başından atmak
cast someone off
f.
159
Öbek Fiiller
başından savmak
cast away
f.
160
Öbek Fiiller
başından savmak
toss out
f.
161
Öbek Fiiller
başından atmak
throw out
f.
162
Öbek Fiiller
başından atmak
toss out
f.
163
Öbek Fiiller
başından atmak
cast out
f.
164
Öbek Fiiller
başından atmak
put away
f.
165
Öbek Fiiller
başından atmak
cast someone away
f.
166
Öbek Fiiller
başından savmak
throw out
f.
167
Öbek Fiiller
başından atmak
throw away
f.
168
Öbek Fiiller
başından atmak
cast aside
f.
169
Öbek Fiiller
başından savmak
chuck out
f.
170
Öbek Fiiller
başından savmak
cast someone away
f.
171
Öbek Fiiller
başından atmak
chuck out
f.
172
Öbek Fiiller
başından atmak
sling out
f.
173
Öbek Fiiller
başından savmak
cast someone off
f.
174
Öbek Fiiller
başından savmak
cast aside
f.
175
Öbek Fiiller
başından atmak
brush off
f.
176
Öbek Fiiller
başından atmak
cast away
f.
177
Öbek Fiiller
başından savmak
do away with something
f.
178
Öbek Fiiller
işi başından aşkın olmak
drown in (something)
f.
179
Öbek Fiiller
başından (bir şey) geçmek
fall on (someone or something)
f.
180
Öbek Fiiller
(birini) başından savmak
fence with (someone)
f.
181
Öbek Fiiller
başından savmak
fence with
f.
182
Öbek Fiiller
başından (bir şey) geçmek
fall upon (something)
f.
183
Öbek Fiiller
başından atmak
shrug away
f.
184
Öbek Fiiller
başından savmak
shrug away
f.
185
Öbek Fiiller
aklını başından almak
ball over
f.
186
Öbek Fiiller
başından atmak
escape from
f.
187
Öbek Fiiller
(birinin bir şeyle) aklını başından almak
smite (someone) with (something)
f.
188
Öbek Fiiller
başından savmak
wave aside
f.
189
Öbek Fiiller
başından savmak
wave off
f.
190
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) başından aşağı dökmek
splash all over (someone or something)
f.
191
Öbek Fiiller
eliyle başından atmak
bat away
f.
192
Öbek Fiiller
aklını başından almak
blow away
f.
193
Öbek Fiiller
birini başından savmak
brush someone off
f.
194
Öbek Fiiller
işinin başından kaldırıp başka bir şey yaptırmak
call away
f.
195
Öbek Fiiller
aklını başından almak
bowl over
f.
196
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi başından savmak
shake someone or something off
f.
197
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi başından atmak
shake someone or something off
f.
198
Öbek Fiiller
bir şeyi başından savmak
shake something off
f.
199
Öbek Fiiller
bir şeyi başından atmak
shake something off
f.
200
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi başından atmak
dispense with someone or something
f.
201
Öbek Fiiller
(bir şeyi) başından savmak
duck out (of something)
f.
202
Öbek Fiiller
(bir şeyle) aklını başından almak
enchant with (something)
f.
203
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (birinin) üstüne atıp başından savmak
fob someone or something off (on or onto someone)
f.
204
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin) üstüne atıp başından savmak
fob (someone or something) off on (someone)
f.
205
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin) üstüne atıp başından savmak
foist (someone something) (up)on (one)
f.
206
Öbek Fiiller
'-in üstüne atıp başından savmak
foist off on
f.
207
Öbek Fiiller
(bir şeyi) başından savmak
get out of (something)
f.
208
Öbek Fiiller
başından sonuna kadar onaylamak
nod through
f.
209
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yere) gönderip başından atmak
pack (someone or something) off to (some place)
f.
210
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) alay edip başından savmak/göz ardı etmek
scoff at (someone or something)
f.
211
Öbek Fiiller
ile aklını başından almak
smite with
f.
212
Öbek Fiiller
başından savmak
wave away
f.
213
Öbek Fiiller
bir yol/patika (bir şeyin/bir yerin) başından sonuna/bir ucundan diğer ucuna dolanarak gitmek
wind through (something or some place)
f.
214
Öbek Fiiller
(bir şeyin/bir yerin) başından sonuna/bir ucundan diğer ucuna dolanarak gitmek/ilerlemek
wind through (something or some place)
f.
215
Öbek Fiiller
gülerek başından atmak
smile away
f.
Phrases
216
İfadeler
en başından beri
from its earliest days
i.
217
İfadeler
başından atma
kiss-off
i.
218
İfadeler
ekran başından ayrılmayın
film at 11
expr.
219
İfadeler
(birine veya bir şeye) başından neler geçecek
what will become of (someone or something)
expr.
220
İfadeler
(birinin veya bir şeyin) başından neler geçti
what has become of (someone or something)?
expr.
221
İfadeler
(birinin veya bir şeyin) başından neler geçti
what became of (someone or something)?
expr.
222
İfadeler
dönemin başından beri
since the beginning of the term
expr.
223
İfadeler
ta başından beri
from the very first
expr.
224
İfadeler
başından geçtiği üzere
to (one's) cost
expr.
225
İfadeler
aptallar başından geçmeden öğrenemez
experience is the teacher of fools
expr.
226
İfadeler
zaman kavramının başından beri
since the dawn of time
expr.
227
İfadeler
başında/başından
at/from the outset
expr.
228
İfadeler
en başında/en başından
at/from the outset
expr.
Colloquial
229
Konuşma Dili
başından kaynar sular dökülme
a rude awakening
i.
230
Konuşma Dili
başından beri
from the get-go
i.
231
Konuşma Dili
başından beri
right along
i.
232
Konuşma Dili
başından beri
from the very beginning
i.
233
Konuşma Dili
(birini) başından savma
short with (one)
i.
234
Konuşma Dili
aklı başından gitmek
lose one's head
f.
235
Konuşma Dili
aklını başından almak
knock somebody dead
f.
236
Konuşma Dili
birisine karşı başından beri dürüst olmak
be honest with someone from the beginning
f.
237
Konuşma Dili
işi başından aşmak
up to the eyebrows
f.
238
Konuşma Dili
aklını başından almak
knock someone bandy [australia]
f.
239
Konuşma Dili
başından savmak
be shut of
f.
240
Konuşma Dili
başından savmak
get shut of
f.
241
Konuşma Dili
başından vurmak
blow brains out
f.
242
Konuşma Dili
aklını başından almak
blow mind
f.
243
Konuşma Dili
(bir şeyi) başından savmak
get free
f.
244
Konuşma Dili
(bir şeyi) başından savmak
get outta (something)
f.
245
Konuşma Dili
başından savmak
shet
f.
246
Konuşma Dili
başından atmak
shet
f.
247
Konuşma Dili
insanın aklını başından alan
mind-blowing
s.
248
Konuşma Dili
bir kadın aklını başından almış
dizzy with a dame [old-fashioned]
s.
249
Konuşma Dili
aklı başından gitmiş
completely dotty
s.
250
Konuşma Dili
(biri/bir şey) aklını başından almış
enamored of (someone or something)
s.
251
Konuşma Dili
işi başından aşkın
hard at
s.
252
Konuşma Dili
(birini/bir şeyi) başından savmış
rid of (someone or something)
s.
253
Konuşma Dili
başından beri
day one
zf.
254
Konuşma Dili
ülkenin bir başından diğer başına
coast to coast
zf.
255
Konuşma Dili
başından sonuna kadar
from a to z
expr.
256
Konuşma Dili
daha en başından
from git-go
expr.
257
Konuşma Dili
daha en başından
from the git-go
expr.
258
Konuşma Dili
daha en başından
from the ground up
expr.
259
Konuşma Dili
en başından
from scratch
expr.
260
Konuşma Dili
en başından
from the git-go
expr.
261
Konuşma Dili
en başından
from the ground up
expr.
262
Konuşma Dili
en başından
from git-go
expr.
263
Konuşma Dili
derdi başından aşmış
in deep
expr.
264
Konuşma Dili
haydi birinin/bir şeyin başından dağılın bakalım
out with someone or something
expr.
265
Konuşma Dili
haydi (birinin/bir şeyin) başından dağılın bakalım
out with (someone or something)
expr.
Idioms
266
Deyim
başarısız olacağı başından belli olan şey
a losing game
i.
267
Deyim
aklı başından gitme
pearl-clutching
i.
268
Deyim
başından beri
from the word go
i.
269
Deyim
en başından beri
from the very beginning
i.
270
Deyim
en başından beri
from the get-go
i.
271
Deyim
insanların sempatisini kazanmak ya da yardımı almak için kişinin başından geçen bir hikayeyi anlatması
hard-luck story
i.
272
Deyim
ekran başından/oturduğu yerden futbol takımını yöneten taraftar
armchair quarterback [uk]
i.
273
Deyim
başından savma
brush-off
i.
274
Deyim
başından atma
brush-off
i.
275
Deyim
işi başından aşkın olmak
have one's handful
f.
276
Deyim
önünden/başından ayrılmamak
be glued to (someone or something)
f.
277
Deyim
(bir şeye) temelden/başından/en baştan katılmak/girmek
be in on the ground floor
f.
278
Deyim
(birinin) aklını başından almak
ring (one's) bell
f.
279
Deyim
(birinin) aklını başından almak
ring someone's bell [us]
f.
280
Deyim
başından atmak
drop something like a hot brick
f.
281
Deyim
(bir işi) yapabilecekken başından savmak
bring it weak
f.
282
Deyim
ay başından ay başına yaşamak
live paycheck to paycheck [us]
f.
283
Deyim
aklını başından almak
ring (one's) chimes
f.
284
Deyim
başından atmak
chuck overboard
f.
285
Deyim
aklı başından gitmek
clutch one's pearls
f.
286
Deyim
aklı başından gitmek
clutch the pearls
f.
287
Deyim
aklı başından gitmek
pearl-clutch
f.
288
Deyim
aklı başından gitmek
nearly jump out of one's skin
f.
289
Deyim
aklı başından gitmek
climb the wall
f.
290
Deyim
aklı başından gitmek
almost jump out of one's skin
f.
291
Deyim
aklı başından gitmek
go overboard
f.
292
Deyim
aklı başından gitmek
jump out of one's skin
f.
293
Deyim
aklı başından gitmek
leap out of one's skin
f.
294
Deyim
aklını başından almak
knock somebody for six
f.
295
Deyim
aklını başından almak
blow one's mind
f.
296
Deyim
aklını başından almak
knock someone cold
f.
297
Deyim
aklını başından almak
knock someone for a loop
f.
298
Deyim
aklını başından almak
throw someone for a loop
f.
299
Deyim
başından atmak
give the elbow
f.
300
Deyim
başından savmak
bundle somebody off
f.
301
Deyim
başından savmak
throw on the scrap heap
f.
302
Deyim
birinin aklını başından almak
sweep someone off of one’s feet
f.
303
Deyim
başından büyük işlere soyunmak
fly by the seat of your pants
f.
304
Deyim
birini başından savmak
get shut of someone
f.
305
Deyim
bir işe en başından başlamak
come in on the ground floor
f.
306
Deyim
başından engellemek
nip in the bud
f.
307
Deyim
birini başından atmak/defetmek
get someone out of one's hair
f.
308
Deyim
başından büyük işlere kalkışmak
bite off more than one can chew
f.
309
Deyim
birini başından defetmek
send somebody on their way
f.
310
Deyim
birini başından savmak
get shed of someone
f.
311
Deyim
başından kovmak
send somebody away with a flea in their ear
f.
312
Deyim
başından savmak
give someone the runaround
f.
313
Deyim
birini başından savmak
be short with someone
f.
314
Deyim
başından savmak
pack off
f.
315
Deyim
başından defetmek
give someone the boot
f.
316
Deyim
başından atmak
give someone the runaround
f.
317
Deyim
başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olmak
get in on the ground floor
f.
318
Deyim
başından büyük işe girişmek
bite off more than one can chew
f.
319
Deyim
birini başından atmak
get shet of someone
f.
320
Deyim
birini başından atmak
get shot of somebody
f.
321
Deyim
başından büyük işlere kalkışmak
be in over one's head
f.
322
Deyim
bir işe en başından katılmak
come in on the ground floor
f.
323
Deyim
başından atmak
pack off
f.
324
Deyim
bir şeyin başından kalkamamak
wild horses couldn't drag someone away
f.
325
Deyim
birini başından defetmek
get rid of someone
f.
326
Deyim
başından geçmek
run the gamut
f.
327
Deyim
başından vurmak
blow one's brains out
f.
328
Deyim
birini başından savmak
get shot of somebody
f.
329
Deyim
başından savmak
drop like a hot potato
f.
330
Deyim
başından büyük işlere kalkışmak
get in over one's head
f.
331
Deyim
başından savmak
give somebody the runaround
f.
332
Deyim
birini başından savmak
get shet of someone
f.
333
Deyim
başından aşağı kaynar sular dökülmek
a chill ran down one's back
f.
334
Deyim
başından gitmek
lay off
f.
335
Deyim
başından savmak
get rid of
f.
336
Deyim
başından atmak
give the brush off
f.
337
Deyim
başından büyük işlere girişmek
bite off more than one can chew
f.
338
Deyim
birini başından savmak
give someone a brush off
f.
339
Deyim
başından atmak
drop like a hot potato
f.
340
Deyim
birini başından savmak
give someone the runaround
f.
341
Deyim
birini başından savmak
get rid of someone
f.
342
Deyim
birini başından atmak
get shut of someone
f.
343
Deyim
birini başından atmak
get shed of someone
f.
344
Deyim
başından atmak
bundle somebody off
f.
345
Deyim
en başından başlamak
go back to the drawing board
f.
346
Deyim
işleri başından aşmış olmak
be run off your feet
f.
347
Deyim
işi başından aşkın olmak
have a lot on one's plate
f.
348
Deyim
işe en başından başlamak
start from scratch
f.
349
Deyim
işi başından aşkın olmak
be hard at it
f.
350
Deyim
işi başından aşkın olmak
have one's hands full
f.
351
Deyim
işi başından aşkın olmak
be on the trot
f.
352
Deyim
işleri başından aşmış olmak
be rushed off your feet
f.
353
Deyim
işi başından aşkın olmak
be up to the elbows
f.
354
Deyim
başından geçen bir şeyi atlatamamak
never live (something) down
f.
355
Deyim
başından geçen utanç verici bir şeyi unutamamak
never live (something) down
f.
356
Deyim
başından atmak
toss (one) out on (one's) ear
f.
357
Deyim
aşk aklını başından almak
have stars in (one's) eyes
f.
358
Deyim
ustalıkla başından savmak
duck and dive
f.
359
Deyim
bir işe başından itibaren dahil olmak
be in on the ground floor
f.
360
Deyim
bir işe en başından katılmak
be in on the ground floor
f.
361
Deyim
(bir şey) başından aşkın/aşmış olmak
have (something) up the yin-yang
f.
362
Deyim
birinin aklını başından almak
turn someone's head
f.
363
Deyim
birini/bir şeyi başından atmak
give something/someone the old heave-ho
f.
364
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak
give something/someone the old heave-ho
f.
365
Deyim
(birini) başından atmak
give (one) the air
f.
366
Deyim
birini başından atmak
give someone the air
f.
367
Deyim
(birinin) aklını başından almak
knock (one) on the ground
f.
368
Deyim
(birini/bir şeyi) başından savmak
be shut of (someone or something)
f.
369
Deyim
birinin bir şeyin sorumluluğunu başından atmak istemek
want rid of somebody/something
f.
370
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak istemek
want rid of somebody/something
f.
371
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak
get free of someone or something
f.
372
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak
get free from someone or something
f.
373
Deyim
en başından dahil olmak
be in on the ground floor
f.
374
Deyim
başından beri içinde olmak
be in on the ground floor
f.
375
Deyim
en başından dahil olmak
come in on the ground floor
f.
376
Deyim
başından beri içinde olmak
come in on the ground floor
f.
377
Deyim
en başından dahil olmak
get in on the ground floor
f.
378
Deyim
başından beri içinde olmak
get in on the ground floor
f.
379
Deyim
(bir şeyin) önünden/başından ayrılmamak
be glued to (something)
f.
380
Deyim
bir şeyin önünden/başından ayrılmamak
be glued to something
f.
381
Deyim
başından kaynar sular dökülmek
be in for a rude awakening
f.
382
Deyim
işi başından aşkın olmak
be rushed off (one's) feet
f.
383
Deyim
(birini) başından savmak
be short with (one)
f.
384
Deyim
(bir şey, iş) başından aşkın olmak
be snowed under (with something)
f.
385
Deyim
bir işe en başından katılmak, dahil olmak
be, come, get, in on the ground floor
f.
386
Deyim
bir işin başından beri içinde olmak
be, come, get, in on the ground floor
f.
387
Deyim
işi başından aşkın olmak
be rushed off your feet
f.
388
Deyim
işi başından aşkın olmak
get rushed off your feet
f.
389
Deyim
işi başından aşkın olmak
run off your feet
f.
390
Deyim
başından savmak
get shot of
f.
391
Deyim
başından savmak
be shot of
f.
392
Deyim
başından savmak
get rid of [uk]
f.
393
Deyim
başından savmak
be rid of [uk]
f.
394
Deyim
aklı başından gitmek
be beside oneself
f.
395
Deyim
başından büyük işe girmek
bite off more than can chew
f.
396
Deyim
başından büyük işe girmek
bite off more than one can chew
f.
397
Deyim
başından büyük işe girmek
bite off more than you can chew
f.
398
Deyim
(birinin) aklını başından almak
blow (one's) socks off
f.
399
Deyim
birinin aklını başından almak
blow somebody's socks off
f.
400
Deyim
birinin aklını başından almak
knock somebody's socks off
f.
401
Deyim
(birinin) aklını başından almak
blow (someone) out of the water
f.
402
Deyim
birinin aklını başından almak
blow one's mind
f.
403
Deyim
birinin aklını başından almak
blow someone away
f.
404
Deyim
aklını başından almak
blow your mind
f.
405
Deyim
aklını başından almak
blow somebody's mind
f.
406
Deyim
aklını başından almak
blow/knock somebody's socks off
f.
407
Deyim
aklını başından almak
boggle the mind
f.
408
Deyim
birinin aklını başından almak
boggle one's mind
f.
409
Deyim
(birini/bir şeyi) başından atmak
chuck (someone or something) overboard
f.
410
Deyim
(birini/bir şeyi) başından atmak
drop (someone or something) like a hot brick
f.
411
Deyim
(birini/bir şeyi) başından atmak
drop (someone or something) like a hot potato
f.
412
Deyim
başından atmak
give it the deep six
f.
413
Deyim
birini başından atmak/savmak
get somebody off your back
f.
414
Deyim
birinin başından gitmek
get out of someone's hair
f.
415
Deyim
başından gitmek
get out of hair
f.
416
Deyim
birini/bir şeyi başından atmak
get rid of somebody/something
f.
417
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak
get rid of somebody/something
f.
418
Deyim
(birini/bir şeyi) başından atmak
get shed of (someone or something)
f.
419
Deyim
(birini/bir şeyi) başından savmak
get shed of (someone or something)
f.
420
Deyim
(birini/bir şeyi) başından atmak
get shet of (someone or something)
f.
421
Deyim
(birini/bir şeyi) başından savmak
get shet of (someone or something)
f.
422
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak
get shot of someone/something [uk]
f.
423
Deyim
(birini/bir şeyi) başından savmak
get shut of (someone or something)
f.
424
Deyim
(birini) başından savmak
give (one) the runaround
f.
425
Deyim
(birini) başından atmak
give (one) the runaround
f.
426
Deyim
(birini) başından savmak
give (someone) the shake
f.
427
Deyim
birini başından savmak
give someone the brushoff
f.
428
Deyim
birini/bir şeyi başından atmak
give something/someone the heave-ho
f.
429
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak
give something/someone the heave-ho
f.
430
Deyim
birini/bir şeyi başından atmak
give something/someone the old heave-ho
f.
431
Deyim
birini/bir şeyi başından savmak
give something/someone the old heave-ho
f.
432
Deyim
başından atmak
give the heave-ho
f.
433
Deyim
başından savmak
give the heave-ho
f.
434
Deyim
başından atmak
give the shake
f.
435
Deyim
başından savmak
give the slip
f.
436
Deyim
(bir şeyin) önünden/başından ayrılmamak
be glued to (something)
f.
437
Deyim
aklını başından almak
go to your head
f.
438
Deyim
işi/derdi başından aşkın olmak
have enough on (one's) plate
f.
439
Deyim
işi/derdi başından aşkın olmak
have enough on your plate
f.
440
Deyim
işi/derdi başından aşkın olmak
have a lot on your plate
f.
441
Deyim
işi başından aşkın olmak
have hands full
f.
442
Deyim
birinin işi başından aşkın olmak
have one's work cut out for one
f.
443
Deyim
işi başından aşkın olmak
have work cut out for
f.
444
Deyim
işi başından aşkın olmak
have your hands full
f.
445
Deyim
işi başından aşkın olmak
have your work cut out
f.
446
Deyim
işi başından aşkın olmak
have your work cut out for you
f.
447
Deyim
işi başından aşkın olmak
have your work cut out (to do something/doing something)
f.
448
Deyim
aklı başından gitmek
jump out of skin
f.
449
Deyim
aklı başından gitmek
jump out of your skin
f.
450
Deyim
aklı başından gitmek
nearly jump out of your skin
f.
451
Deyim
(birinin) aklını başından almak
knock (one) cold
f.
452
Deyim
(birinin) aklını başından almak
knock (one) dead
f.
453
Deyim
(birinin) aklını başından almak
knock (one) for a loop
f.
454
Deyim
(birinin) aklını başından almak
knock (one) for six [uk/australia]
f.
455
Deyim
(birinin) aklını başından almak
knock (one) sideways
f.
456
Deyim
aklını başından almak
knock down with a feather
f.
457
Deyim
aklını başından almak
knock for a loop
f.
458
Deyim
aklını başından almak
knock over with a feather
f.
459
Deyim
aklını başından almak
knock sideways
f.
460
Deyim
birinin aklını başından almak
knock someone dead
f.
461
Deyim
birinin aklını başından almak
knock someone sideways [uk]
f.
462
Deyim
(bir şey) yüzünden aklı başından gitmek
lose (one's) head over (something)
f.
463
Deyim
aklı başından gitmek
lose head
f.
464
Deyim
aklı başından gitmek
lose reason
f.
465
Deyim
aklı başından gitmek
lose your head
f.
466
Deyim
birinin aklını başından almak
sweep off someone's feet
f.
467
Deyim
birinin aklını başından almak
carry off someone's feet
f.
468
Deyim
birinin aklını başından almak
knock off someone's feet
f.
469
Deyim
(birini) başından kovmak
send (one) away with a flea in (one's) ear [uk/australia]
f.
470
Deyim
aklını başından almak
sweep off feet
f.
471
Deyim
aklını başından almak
sweep somebody off their feet
f.
472
Deyim
(bir şeyi) başından atmak
throw (something) overboard
f.
473
Deyim
başından kalkamamak
wild horses couldn't drag away
f.
474
Deyim
başından savmak
make short shrift of
f.
475
Deyim
işi başından aşkın olmak
spread oneself thin
f.
476
Deyim
aklı başından giden
pearl-clutching
s.
477
Deyim
aklı başından gitmiş
stoked out of (one's) mind
s.
478
Deyim
aklı başından gitmiş
away with the fairies
s.
479
Deyim
(bir şeyle/şeyden) aklı başından gitmiş
beside oneself (with something)
s.
480
Deyim
aklı başından gitmiş
beside (oneself)
s.
481
Deyim
aklı başından gitmiş
beside yourself
s.
482
Deyim
işi başından aşmış
rushed off your feet [uk]
s.
483
Deyim
işi başından aşkın
swamped
s.
484
Deyim
en başından beri
out of the chute
zf.
485
Deyim
başından itibaren
out of the chute
zf.
486
Deyim
aklını başından alacak
it'll knock you on your butt
expr.
487
Deyim
aklını başından alacak
it'll knock you on your ass
expr.
488
Deyim
aklı başından gitmiş
at one's wit's end
expr.
489
Deyim
başından sonuna kadar
from giddy-up to whoa
expr.
490
Deyim
başından sonuna kadar
from cover to cover
expr.
491
Deyim
başından sonuna kadar
from a to z
expr.
492
Deyim
en başından beri
from the word go
expr.
493
Deyim
en başından en sonuna kadar
from giddy-up to whoa
expr.
494
Deyim
en başından beri
from the year dot (brit)
expr.
495
Deyim
en başından beri
since the year dot (us)
expr.
496
Deyim
en başından beri
from day one
expr.
497
Deyim
en başından beri
from the outset
expr.
498
Deyim
en başından beri
since the year dot (brit)
expr.
499
Deyim
en başından beri
from the year one (us)
expr.
500
Deyim
işi başından aşkın
up to the eyes in work
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başından
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy