|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
biraz değiştirme |
modification i.
|
|
2 |
Genel |
biraz su |
a drink of water i.
|
|
3 |
Genel |
yatay veya biraz eğimli yürüyen yaya yolu |
travolator i.
|
|
4 |
Genel |
çin'de kullanılan, 1 litrenin biraz üzerindeki sıvı ölçüm birimi |
cheng i.
|
|
5 |
Genel |
çin'de kullanılan, 1 litrenin biraz üzerindeki sıvı ölçüm birimi |
sheng i.
|
|
6 |
Genel |
daha önceden saat 15:00'de yapılan, şimdilerde roma katolik kilisesi'nde biraz daha erkene alınmış bir ayin |
noon [obsolete] i.
|
|
7 |
Genel |
mont veya ceket gibi giysilerin arkasına yerleştirilen ve biraz gevşek duran yarım kemer veya bağcık |
martingale i.
|
|
8 |
Genel |
biraz daha fazla miktar |
huckleberry i.
|
|
9 |
Genel |
yarım litrenin biraz azına eşdeğer bir iskoç sıvı ölçü birimi |
mutchkin [scotland] i.
|
|
10 |
Genel |
biraz bizden |
a little of us i.
|
|
11 |
Genel |
biraz sıvı |
slosh i.
|
|
12 |
Genel |
biraz para |
stiver [dated] i.
|
|
13 |
Genel |
biraz uydurmak |
fudge f.
|
|
14 |
Genel |
biraz değiştirmek |
modify f.
|
|
15 |
Genel |
biraz geri çekilmek (korkunç bir manzara karşısında) |
wince f.
|
|
16 |
Genel |
pişirmek (kaynama noktasının biraz altında bir derecede) |
simmer f.
|
|
17 |
Genel |
biraz bilmek |
know some f.
|
|
18 |
Genel |
içine biraz ... katmak |
tinge with f.
|
|
19 |
Genel |
pişmek (kaynama noktasının biraz altında bir derecede) |
simmer f.
|
|
20 |
Genel |
biraz yürümek |
take a walk f.
|
|
21 |
Genel |
biraz alışveriş yapmak |
make some shopping f.
|
|
22 |
Genel |
biraz açmak |
half-open f.
|
|
23 |
Genel |
biraz dışarı çıkmak |
get outdoors a little f.
|
|
24 |
Genel |
vanayı biraz kısmak |
turn the valve down a bit f.
|
|
25 |
Genel |
biraz vakit almak |
take a while f.
|
|
26 |
Genel |
biraz temiz hava almak |
get some fresh air f.
|
|
27 |
Genel |
biraz dinlenmek |
have some rest f.
|
|
28 |
Genel |
biraz uyumak |
have some sleep f.
|
|
29 |
Genel |
biraz daha su almak |
get some more water f.
|
|
30 |
Genel |
biraz ara vermek |
take some time off f.
|
|
31 |
Genel |
biraz para kazanmaya çalışmak |
try to make some money f.
|
|
32 |
Genel |
verilen görevleri biraz basit bulmak |
find the assignments a little unchallenging f.
|
|
33 |
Genel |
biraz hızlı sürmek/kullanmak |
drive a bit fast f.
|
|
34 |
Genel |
biraz sevgi göstermek |
show a little love f.
|
|
35 |
Genel |
son zamanlarda biraz garip davranmak |
act a little strange lately f.
|
|
36 |
Genel |
değişim yolunda biraz olsun iyi niyet göstermek |
show some good will towards change f.
|
|
37 |
Genel |
(birinden) biraz destek almak |
get some support from someone f.
|
|
38 |
Genel |
(birinden) biraz destek almak |
get some backup from someone f.
|
|
39 |
Genel |
biraz daha tecrübe kazanmak |
get some more experience f.
|
|
40 |
Genel |
biraz daha deneyim kazanmak |
get some more experience f.
|
|
|
41 |
Genel |
birine biraz hayat dersi vermek |
give someone some life lessons f.
|
|
42 |
Genel |
(yaraya vb) biraz krem sürmek |
put on some ointment f.
|
|
43 |
Genel |
(yaraya vb) biraz merhem sürmek |
put on some ointment f.
|
|
44 |
Genel |
içkiyi biraz fazla kaçırmak |
have a little too much to drink f.
|
|
45 |
Genel |
biraz eğlenmek |
have some fun f.
|
|
46 |
Genel |
hakkında biraz araştırma yapmak |
do some research on f.
|
|
47 |
Genel |
göz makyajını biraz abartmak |
go a little heavy on the eye makeup f.
|
|
48 |
Genel |
biraz geç kalmak |
be a little late f.
|
|
49 |
Genel |
biraz üzülmek |
be a little sad f.
|
|
50 |
Genel |
biraz üzülmek |
get a little upset f.
|
|
51 |
Genel |
biraz alışveriş yapmak |
do some shopping f.
|
|
52 |
Genel |
biraz ilaç almak |
take some medicine f.
|
|
53 |
Genel |
biraz yağ eklemek |
add some oil f.
|
|
54 |
Genel |
tutukluk yapmaması için testerenin dişlerini biraz bükmek |
set a saw f.
|
|
55 |
Genel |
bardağa biraz su dökmek |
pour some water in the glass f.
|
|
56 |
Genel |
bardağa biraz su doldurmak |
pour some water in the glass f.
|
|
57 |
Genel |
biraz almak |
partake f.
|
|
58 |
Genel |
(kitap sayfasının kenarını) biraz kırpmak |
shave f.
|
|
59 |
Genel |
biraz soğutulduktan sonra kısmen katılaşıp tabaka halinde kaşıktan kaymak |
sheet f.
|
|
60 |
Genel |
biraz yemek pişirmek |
cook some food f.
|
|
61 |
Genel |
biraz yiyecek pişirmek |
cook some food f.
|
|
62 |
Genel |
sahilden biraz uzakta |
off shore s.
|
|
63 |
Genel |
tropikal iklimden biraz daha serin olan (iklim kuşağı) |
subtropical s.
|
|
64 |
Genel |
biraz daha |
additional s.
|
|
65 |
Genel |
biraz hasta |
a little bit ill s.
|
|
66 |
Genel |
biraz sarkmış |
saggier s.
|
|
67 |
Genel |
komik ve biraz açık saçık |
racy s.
|
|
68 |
Genel |
biraz haddinden fazla |
to a degree s.
|
|
69 |
Genel |
biraz geç (zaman vb) |
latish s.
|
|
70 |
Genel |
kafası biraz karışmış |
intrigued s.
|
|
71 |
Genel |
biraz köylü |
semirural s.
|
|
72 |
Genel |
biraz kuru |
semiarid s.
|
|
73 |
Genel |
biraz hiciv niteliğinde |
semisatirical s.
|
|
74 |
Genel |
biraz mavi |
blueish s.
|
|
75 |
Genel |
biraz mavi |
bluish s.
|
|
76 |
Genel |
biraz deli |
slightly deranged s.
|
|
77 |
Genel |
ne idiği belirsiz ve biraz şüpheli |
queer s.
|
|
78 |
Genel |
biraz daha |
additory s.
|
|
79 |
Genel |
biraz sarhoş |
temulentive s.
|
|
80 |
Genel |
biraz zor |
tightish s.
|
|
81 |
Genel |
biraz basmakalıp |
tritish s.
|
|
82 |
Genel |
biraz yaşlı |
annuated s.
|
|
83 |
Genel |
biraz saçma |
awkwardish s.
|
|
84 |
Genel |
biraz saçma |
zanyish s.
|
|
85 |
Genel |
biraz gülünç |
zanyish s.
|
|
86 |
Genel |
biraz şaşkın |
half-dazed s.
|
|
87 |
Genel |
biraz kafası karışık |
half-dazed s.
|
|
88 |
Genel |
biraz umutlu |
half-hoping s.
|
|
89 |
Genel |
biraz tuhaf |
queerish s.
|
|
90 |
Genel |
biraz ıslak |
wettish s.
|
|
91 |
Genel |
biraz nemli |
wettish s.
|
|
92 |
Genel |
biraz rutubetli |
wettish s.
|
|
93 |
Genel |
biraz körelmiş |
bluntish s.
|
|
94 |
Genel |
biraz ılık |
lukewarmish s.
|
|
95 |
Genel |
biraz katı |
rigidulous s.
|
|
96 |
Genel |
biraz kasvetli |
murkish s.
|
|
97 |
Genel |
biraz kaba olan |
rudish s.
|
|
98 |
Genel |
biraz sıradan olan |
commonish s.
|
|
99 |
Genel |
ölmeden biraz önce ortaya çıkan |
dying s.
|
|
100 |
Genel |
biraz mahcup |
coyish s.
|
|
101 |
Genel |
biraz çekingen |
coyish s.
|
|
102 |
Genel |
biraz huysuz |
crankish s.
|
|
103 |
Genel |
biraz acayip |
crankish [us] s.
|
|
104 |
Genel |
biraz komik |
drollish s.
|
|
105 |
Genel |
biraz pitoresk |
picturesquish s.
|
|
106 |
Genel |
biraz akıllı |
cleverish s.
|
|
107 |
Genel |
biraz kilolu |
fattish s.
|
|
108 |
Genel |
biraz soğuk |
coolish s.
|
|
109 |
Genel |
biraz bozulmuş |
ropish s.
|
|
110 |
Genel |
biraz ağdalı |
ropish s.
|
|
111 |
Genel |
biraz vıcık vıcık |
ropish s.
|
|
112 |
Genel |
biraz zorlayan |
semihard s.
|
|
113 |
Genel |
biraz ılımlı |
semimild s.
|
|
114 |
Genel |
biraz dindar |
semipious s.
|
|
115 |
Genel |
biraz küfürlü |
slangish s.
|
|
116 |
Genel |
biraz sinsi |
slyish s.
|
|
117 |
Genel |
biraz kibirli |
proudish s.
|
|
118 |
Genel |
biraz etkili |
stiffish s.
|
|
119 |
Genel |
biraz üzgün |
subtrist s.
|
|
120 |
Genel |
biraz daha |
some more zf.
|
|
121 |
Genel |
biraz evvel |
not long ago zf.
|
|
122 |
Genel |
biraz uzakta |
a little way off zf.
|
|
123 |
Genel |
biraz sonra |
after a while zf.
|
|
124 |
Genel |
biraz daha fazla |
a bit more zf.
|
|
125 |
Genel |
biraz sonra |
a little later zf.
|
|
126 |
Genel |
biraz önce |
just zf.
|
|
127 |
Genel |
biraz önce |
a little while ago zf.
|
|
128 |
Genel |
biraz önce |
just now zf.
|
|
129 |
Genel |
biraz sonra |
soon zf.
|
|
130 |
Genel |
biraz erken |
in good time zf.
|
|
131 |
Genel |
biraz evvel |
of late zf.
|
|
132 |
Genel |
biraz daha |
any more zf.
|
|
133 |
Genel |
biraz geç |
a little bit late zf.
|
|
134 |
Genel |
biraz da olsa |
leastwise zf.
|
|
135 |
Genel |
biraz da olsa |
at the least zf.
|
|
136 |
Genel |
biraz da olsa |
even if just a drop zf.
|
|
137 |
Genel |
biraz da olsa |
even if just a tad zf.
|
|
138 |
Genel |
biraz da olsa |
even if just a smidgen zf.
|
|
139 |
Genel |
biraz da olsa |
even if just a pinch zf.
|
|
140 |
Genel |
biraz önce |
shortly before zf.
|
|
141 |
Genel |
-den biraz fazla |
little more than zf.
|
|
142 |
Genel |
ikisinden de biraz |
a little bit of both zf.
|
|
143 |
Genel |
biraz çok |
a little too much zf.
|
|
144 |
Genel |
biraz önce |
now zf.
|
|
145 |
Genel |
biraz ciddi |
a bit serious zf.
|
|
146 |
Genel |
biraz ötede |
upbye zf.
|
|
147 |
Genel |
biraz delice |
wackily zf.
|
|
148 |
Genel |
biraz çılgınca |
wackily zf.
|
|
149 |
Genel |
biraz delice |
balmily zf.
|
|
150 |
Genel |
biraz çılgınca |
balmily zf.
|
|
151 |
Genel |
biraz ötede |
overby [scotland] zf.
|
|
152 |
Genel |
biraz az/eksik/noksan/kısa |
shy of ed.
|
|
153 |
Genel |
biraz/hemen önce |
shy of ed.
|
|
154 |
Genel |
biraz daha |
some zm.
|
|
155 |
Genel |
(biraz yemek, içki anlamında) bir şeyler |
something zm.
|
|
156 |
Genel |
biraz bekle! |
hang about ünl.
|
|
157 |
Genel |
biraz sıkışık |
a bit tight expr.
|
|
158 |
Genel |
biraz saçma |
a bit silly expr.
|
|
159 |
Genel |
biraz dar |
a bit tight expr.
|
|
160 |
Genel |
biraz özel |
a bit special expr.
|
|
161 |
Genel |
özel biraz |
a bit special expr.
|
|
Phrasals |
|
162 |
Öbek Fiiller |
biraz önden yürümek |
step aside f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
biraz daha şeker koyarak tadını güzelleştirmek |
sweeten something up f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
biraz beklemek |
hold on f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
biraz daha sabretmek |
allow for f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
biraz daha beklemek |
allow for f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
biraz dinlenmek |
switch off f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
karadan biraz açıp demirlemek |
stand off f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
(amerikan futbolunda) biraz geri çekilmek |
fade back f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) biraz garip/tuhaf bulmak |
find (someone or something) a bit off f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) biraz başıbozuk/kural dışı bulmak |
find (someone or something) a bit off f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) biraz değişik bulmak |
find (someone or something) a bit off f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) biraz garip/tuhaf bulmak |
find (someone or something) a little off f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) biraz başıbozuk/kural dışı bulmak |
find (someone or something) a little off f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) biraz değişik bulmak |
find (someone or something) a little off f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
önden biraz avans vermek |
front some amount of money f.
|
|
Phrases |
|
177 |
İfadeler |
biraz daha yüksek (ses) |
a little bit louder i.
|
|
178 |
İfadeler |
biraz daha sık dişini, henüz/daha bitmedi |
bend over, here it comes again expr.
|
|
179 |
İfadeler |
biraz tesadüf eseri |
more by accident than (by) judgment expr.
|
|
180 |
İfadeler |
biraz da hava yüzünden |
partly because of the weather expr.
|
|
181 |
İfadeler |
biraz daha az |
slightly less expr.
|
|
182 |
İfadeler |
biraz da olsa |
even if just a bit expr.
|
|
183 |
İfadeler |
biraz da olsa |
even if just a dash expr.
|
|
184 |
İfadeler |
biraz abartırsak |
to exaggerate a little expr.
|
|
185 |
İfadeler |
biraz da olsa |
even if just a hint expr.
|
|
186 |
İfadeler |
erkek ol biraz |
real men don't eat quiche expr.
|
|
187 |
İfadeler |
kadın biraz fazla itiraz ediyor gibi |
the lady doth protest too much expr.
|
|
188 |
İfadeler |
'-den biraz fazlası |
and a half expr.
|
|
189 |
İfadeler |
'-den biraz kötüsü |
and a half expr.
|
|
190 |
İfadeler |
'-den biraz daha büyük |
and a half expr.
|
|
191 |
İfadeler |
-den biraz fazla |
and change expr.
|
|
192 |
İfadeler |
-den biraz fazla |
and some change expr.
|
|
193 |
İfadeler |
biraz aşırıya kaçmış |
a bit much expr.
|
|
194 |
İfadeler |
biraz fazla |
a bit much expr.
|
|
195 |
İfadeler |
biraz abartı |
a bit much expr.
|
|
196 |
İfadeler |
az da olsa/biraz olsun |
at all expr.
|
|
Proverb |
|
197 |
Atasözü |
zoru hemen yaparız; imkansız, biraz zaman alır |
difficult is done at once; the impossible takes a little longer
|
|
198 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
little hard work never killed anyone
|
|
199 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
little work never hurt anyone
|
|
200 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
little work never killed anyone
|
|
201 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
little hard work never hurt anyone
|
|
202 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
little (hard) work never hurt anyone
|
|
203 |
Atasözü |
biraz uzun zaman alsa da hak yerini bulur/hak yerde kalmaz |
mills of the gods grind slowly, but they grind exceedingly fine
|
|
204 |
Atasözü |
biraz uzun zaman alsa da hak yerini bulur/hak yerde kalmaz |
mills of the gods grind slowly
|
|
205 |
Atasözü |
bu kadarı da biraz çok |
you can have too much of a good thing
|
|
206 |
Atasözü |
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir |
an ounce of common sense is worth a pound of theory
|
|
207 |
Atasözü |
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir |
ounce of common sense is worth a pound of theory
|
|
208 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
a little (hard) work never hurt anybody
|
|
209 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
a little (hard) work never hurt anybody
|
|
210 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
a little (hard) work never hurt anyone
|
|
211 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
a little (hard) work never hurt anyone
|
|
212 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
a little (hard) work never killed anybody
|
|
213 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
a little (hard) work never killed anybody
|
|
214 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez |
a little (hard) work never killed anyone
|
|
215 |
Atasözü |
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez |
a little (hard) work never killed anyone
|
|
216 |
Atasözü |
biraz bile gecikse iş işten geçmiş olur/demektir |
a little too late is much too late
|
|
217 |
Atasözü |
bir hikaye her anlatıldığında biraz daha süslenir/abartılır |
a tale never loses in the telling
|
|
218 |
Atasözü |
biraz tökezledim diye düştüm sanma |
every slip is not a fall
|
|
Colloquial |
|
219 |
Konuşma Dili |
biraz uyku |
some sleep i.
|
|
220 |
Konuşma Dili |
biraz şaşkınlık veya korku ifade eden ünlem |
yikes i.
|
|
221 |
Konuşma Dili |
biraz dürüstlük |
a little honesty i.
|
|
222 |
Konuşma Dili |
biraz uyu |
get some sleep i.
|
|
223 |
Konuşma Dili |
biraz şehvet düşkünü |
a bit of a letch i.
|
|
224 |
Konuşma Dili |
biraz viski |
jigger i.
|
|
225 |
Konuşma Dili |
bir müşteriden biraz beklemesini rica etmek/istemek |
be with (one) f.
|
|
226 |
Konuşma Dili |
bir müşteriden biraz beklemesini rica etmek/istemek |
be with somebody f.
|
|
227 |
Konuşma Dili |
(biraz) soğuk, küçük olmak |
be (a bit, a little) on the cold, small f.
|
|
228 |
Konuşma Dili |
biraz yaklaşmak |
come a little closer f.
|
|
229 |
Konuşma Dili |
biraz desteğe ihtiyacı olmak |
need some support f.
|
|
230 |
Konuşma Dili |
biraz kızgın olmak |
be a little angry f.
|
|
231 |
Konuşma Dili |
biraz yürümek |
walk for a while f.
|
|
232 |
Konuşma Dili |
biraz sarsılmak |
be a little shook up f.
|
|
233 |
Konuşma Dili |
biraz sıkıcı bulmak |
find it a bit dull f.
|
|
234 |
Konuşma Dili |
biraz dinlenmek |
get some rest f.
|
|
235 |
Konuşma Dili |
biraz egzersiz yapmak |
get some exercise f.
|
|
236 |
Konuşma Dili |
(fenerle vb.) bir yere biraz ışık tutmak |
give some light somewhere f.
|
|
237 |
Konuşma Dili |
biraz ileride olmak |
be down f.
|
|
238 |
Konuşma Dili |
biraz delirmek |
go zonkers f.
|
|
239 |
Konuşma Dili |
(biraz) hasta gibi görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
240 |
Konuşma Dili |
(biraz) solgun görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
241 |
Konuşma Dili |
(biraz) sağlıksız görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
242 |
Konuşma Dili |
(biraz) keyifsiz görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
243 |
Konuşma Dili |
(biraz) rahatsız görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
244 |
Konuşma Dili |
(biraz) bitkin görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
245 |
Konuşma Dili |
(biraz) neşesiz görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
246 |
Konuşma Dili |
(biraz) huzursuz görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
247 |
Konuşma Dili |
(biraz) morali bozuk görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
248 |
Konuşma Dili |
(biraz) garip görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
249 |
Konuşma Dili |
(biraz) tuhaf görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
250 |
Konuşma Dili |
(biraz) uygunsuz durmak |
look (a little/bit) off f.
|
|
251 |
Konuşma Dili |
(biraz) anormal görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
252 |
Konuşma Dili |
(biraz) standardın altında durmak |
look (a little/bit) off f.
|
|
253 |
Konuşma Dili |
(biraz) bozuk gibi görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
254 |
Konuşma Dili |
(biraz) çürümüş/bozulmuş gibi görünmek |
look (a little/bit) off f.
|
|
255 |
Konuşma Dili |
(biraz) bozuk/bozulmuş gibi durmak |
look (a little/bit) off f.
|
|
256 |
Konuşma Dili |
biraz fazla olmak |
be a bit much f.
|
|
257 |
Konuşma Dili |
biraz aşırıya kaçmak |
be a bit much f.
|
|
258 |
Konuşma Dili |
biraz abartı olmak |
be a bit much f.
|
|
259 |
Konuşma Dili |
biraz soluk olmak |
be a bit off f.
|
|
260 |
Konuşma Dili |
biraz solgun olmak |
be a bit off f.
|
|
261 |
Konuşma Dili |
biraz keyifsiz olmak |
be a bit off f.
|
|
262 |
Konuşma Dili |
biraz rahatsız olmak |
be a bit off f.
|
|
263 |
Konuşma Dili |
biraz hasta olmak |
be a bit off f.
|
|
264 |
Konuşma Dili |
biraz sorunlu olmak |
be a bit off f.
|
|
265 |
Konuşma Dili |
biraz bitkin olmak |
be a bit off f.
|
|
266 |
Konuşma Dili |
biraz tuhaf olmak |
be a bit off f.
|
|
267 |
Konuşma Dili |
biraz garip olmak |
be a bit off f.
|
|
268 |
Konuşma Dili |
biraz yanlış olmak |
be a bit off f.
|
|
269 |
Konuşma Dili |
biraz normal dışı olmak |
be a bit off f.
|
|
270 |
Konuşma Dili |
biraz bozuk olmak |
be a bit off f.
|
|
271 |
Konuşma Dili |
biraz düşük nitelikli olmak |
be a bit off f.
|
|
272 |
Konuşma Dili |
biraz bozulmuş olmak |
be a bit off f.
|
|
273 |
Konuşma Dili |
biraz çürümüş olmak |
be a bit off f.
|
|
274 |
Konuşma Dili |
biraz soluk olmak |
be a little off f.
|
|
275 |
Konuşma Dili |
biraz solgun olmak |
be a little off f.
|
|
276 |
Konuşma Dili |
biraz keyifsiz olmak |
be a little off f.
|
|
277 |
Konuşma Dili |
biraz rahatsız olmak |
be a little off f.
|
|
278 |
Konuşma Dili |
biraz hasta olmak |
be a little off f.
|
|
279 |
Konuşma Dili |
biraz sorunlu olmak |
be a little off f.
|
|
280 |
Konuşma Dili |
biraz bitkin olmak |
be a little off f.
|
|
281 |
Konuşma Dili |
biraz tuhaf olmak |
be a little off f.
|
|
282 |
Konuşma Dili |
biraz garip olmak |
be a little off f.
|
|
283 |
Konuşma Dili |
biraz yanlış olmak |
be a little off f.
|
|
284 |
Konuşma Dili |
biraz normal dışı olmak |
be a little off f.
|
|
285 |
Konuşma Dili |
biraz bozuk olmak |
be a little off f.
|
|
286 |
Konuşma Dili |
biraz düşük nitelikli olmak |
be a little off f.
|
|
287 |
Konuşma Dili |
biraz bozulmuş olmak |
be a little off f.
|
|
288 |
Konuşma Dili |
biraz çürümüş olmak |
be a little off f.
|
|
289 |
Konuşma Dili |
biraz yapmak |
do a bit f.
|
|
290 |
Konuşma Dili |
biraz hava almak |
get some air f.
|
|
291 |
Konuşma Dili |
biraz temiz hava almak |
get some air f.
|
|
292 |
Konuşma Dili |
kafası biraz karışık |
a bit confused s.
|
|
293 |
Konuşma Dili |
biraz sarhoş |
moist around the edges s.
|
|
294 |
Konuşma Dili |
biraz uyduruk (araba) |
a bit dodgy s.
|
|
295 |
Konuşma Dili |
biraz fazla/ağır |
a bit strong s.
|
|
296 |
Konuşma Dili |
biraz aşırı |
a bit thick/strong [old-fashioned] [uk] s.
|
|
297 |
Konuşma Dili |
biraz fazla |
a bit thick/strong [old-fashioned] [uk] s.
|
|
298 |
Konuşma Dili |
biraz hasta |
illish s.
|
|
299 |
Konuşma Dili |
az biraz |
a scooch zf.
|
|
300 |
Konuşma Dili |
az biraz |
a shade zf.
|
|
301 |
Konuşma Dili |
biraz bekleyin lütfen |
just a moment please ünl.
|
|
302 |
Konuşma Dili |
biraz bekleyin lütfen |
please wait awhile ünl.
|
|
303 |
Konuşma Dili |
biraz bekleyin lütfen |
wait a minute please ünl.
|
|
304 |
Konuşma Dili |
biraz bekleyin lütfen |
wait a moment please ünl.
|
|
305 |
Konuşma Dili |
biraz bekleyin lütfen |
wait for a short while please ünl.
|
|
306 |
Konuşma Dili |
biraz bekleyin lütfen |
wait awhile please ünl.
|
|
307 |
Konuşma Dili |
biraz saygı göster |
show some respect expr.
|
|
308 |
Konuşma Dili |
biraz sabırlı ol (bekle)! |
keep your shirt on! expr.
|
|
309 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
wait a moment expr.
|
|
310 |
Konuşma Dili |
biraz pahalı |
a little expensive expr.
|
|
311 |
Konuşma Dili |
biraz hızlı |
a tad fast expr.
|
|
312 |
Konuşma Dili |
belki biraz sonra |
perhaps a little later expr.
|
|
313 |
Konuşma Dili |
biraz sıska |
a little skinny expr.
|
|
314 |
Konuşma Dili |
biraz stresli |
a little stressed expr.
|
|
315 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
wait a while expr.
|
|
316 |
Konuşma Dili |
biraz şansın yardımıyla |
with a bit of luck expr.
|
|
317 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
half a mo expr.
|
|
318 |
Konuşma Dili |
biraz merhamet et! |
have some mercy! expr.
|
|
319 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
hang on a mo expr.
|
|
320 |
Konuşma Dili |
biraz dinlen |
get some rest expr.
|
|
321 |
Konuşma Dili |
biraz ondan biraz bundan |
a dash of this a pinch of that expr.
|
|
322 |
Konuşma Dili |
biraz olsun haberin var mı? |
little do you know? expr.
|
|
323 |
Konuşma Dili |
biraz olsun biliyor musun? |
little do you know? expr.
|
|
324 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
just a mo expr.
|
|
325 |
Konuşma Dili |
biraz sabırlı ol! |
keep your shirt on! expr.
|
|
326 |
Konuşma Dili |
biraz huzur ver! |
give it a rest! expr.
|
|
327 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
hang on a minute expr.
|
|
328 |
Konuşma Dili |
biraz acı! |
have some mercy! expr.
|
|
329 |
Konuşma Dili |
biraz merhamet göster! |
have some mercy! expr.
|
|
330 |
Konuşma Dili |
biraz soluklan |
take a breather expr.
|
|
331 |
Konuşma Dili |
biraz uzak |
a bit far expr.
|
|
332 |
Konuşma Dili |
biraz cesaretin olsun |
have some courage expr.
|
|
333 |
Konuşma Dili |
biraz sabret! |
keep your shirt on! expr.
|
|
334 |
Konuşma Dili |
biraz tuhaf |
a little weird expr.
|
|
335 |
Konuşma Dili |
biraz şundan biraz bundan |
a little this a little that expr.
|
|
336 |
Konuşma Dili |
biraz olsun |
in the least expr.
|
|
337 |
Konuşma Dili |
biraz rahatlamaya çalış |
just try to relax expr.
|
|
338 |
Konuşma Dili |
biraz cesaretiniz olsun |
have some courage expr.
|
|
339 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
hold on a moment expr.
|
|
340 |
Konuşma Dili |
bekle biraz |
hold on a moment expr.
|
|
341 |
Konuşma Dili |
biraz bekle |
hang on a moment expr.
|
|
342 |
Konuşma Dili |
bekle biraz |
hang on a moment expr.
|
|
343 |
Konuşma Dili |
biraz meşgul |
kind of busy expr.
|
|
344 |
Konuşma Dili |
çıtlat biraz |
give me a hint expr.
|
|
345 |
Konuşma Dili |
dur bakalım orada biraz! |
stop right there! expr.
|
|
346 |
Konuşma Dili |
dur da biraz soluklan |
just catch your breath a minute expr.
|
|
347 |
Konuşma Dili |
dur biraz |
hang on expr.
|
|
348 |
Konuşma Dili |
her ikisinden de biraz |
a bit of both expr.
|
|
349 |
Konuşma Dili |
git biraz uyu |
go get some sleep expr.
|
|
350 |
Konuşma Dili |
gidip biraz uyumaya çalış |
try and get some sleep expr.
|
|
351 |
Konuşma Dili |
hayal gücünü biraz zorlayarak |
by every stretch of the imagination expr.
|
|
352 |
Konuşma Dili |
kendine biraz zaman ayır |
take some time for yourself expr.
|
|
353 |
Konuşma Dili |
kendine biraz saygı duy |
have some respect for yourself expr.
|
|
354 |
Konuşma Dili |
biraz riskli |
a bit dicey expr.
|
|
355 |
Konuşma Dili |
biraz tehlikeli |
a bit dicey expr.
|
|
356 |
Konuşma Dili |
biraz tekinsiz |
a bit dicey expr.
|
|
357 |
Konuşma Dili |
(biri) yaptığı işten biraz uzaklaşmalı |
(one) needs to get out more expr.
|
|
358 |
Konuşma Dili |
biraz dışarı çıkmalı |
someone needs to get out more expr.
|
|
359 |
Konuşma Dili |
biraz aptal |
nothing going on upstairs expr.
|
|
360 |
Konuşma Dili |
biraz sonra |
in a little bit expr.
|
|
361 |
Konuşma Dili |
biraz gerçeklik payı var |
something in it expr.
|
|
362 |
Konuşma Dili |
biraz doğruluk payı var |
something in it expr.
|
|
363 |
Konuşma Dili |
biraz bile (bir şey) yok |
not a trace (of something) expr.
|
|
364 |
Konuşma Dili |
terbiyeli ol biraz |
where are your manners expr.
|
|
365 |
Konuşma Dili |
biraz olsun |
not a jot expr.
|
|
366 |
Konuşma Dili |
biraz bile |
not a jot expr.
|
|
367 |
Konuşma Dili |
biraz olsun |
not a tittle expr.
|
|
368 |
Konuşma Dili |
biraz bile |
not a tittle expr.
|
|
369 |
Konuşma Dili |
biraz olsun |
not one jot expr.
|
|
370 |
Konuşma Dili |
biraz bile |
not one jot expr.
|
|
371 |
Konuşma Dili |
biraz olsun |
not one tittle expr.
|
|
372 |
Konuşma Dili |
biraz bile |
not one tittle expr.
|
|
373 |
Konuşma Dili |
biraz bile değil |
not a jot expr.
|
|
374 |
Konuşma Dili |
biraz bile değil |
not one/a jot (or tittle) expr.
|
|
375 |
Konuşma Dili |
biraz daha kalsaydın |
(are) you leaving so soon? expr.
|
|
376 |
Konuşma Dili |
sizi/seni biraz bekleteceğim |
with you in a minute expr.
|
|
377 |
Konuşma Dili |
biraz beklersen/beklerseniz hemen geliyorum |
with you in a minute expr.
|
|
378 |
Konuşma Dili |
sizi/seni biraz bekleteceğim |
with you in a moment expr.
|
|
379 |
Konuşma Dili |
biraz beklersen/beklerseniz hemen geliyorum |
with you in a moment expr.
|
|
380 |
Konuşma Dili |
biraz (bir şey) |
little bit (of something) expr.
|
|
381 |
Konuşma Dili |
belki biraz sonra |
a little later, perhaps expr.
|
|
382 |
Konuşma Dili |
az biraz (bir şey) |
a shade (something) expr.
|
|
383 |
Konuşma Dili |
biraz bir şey |
sort of something expr.
|
|
384 |
Konuşma Dili |
biraz bir şey |
kind of something expr.
|
|
385 |
Konuşma Dili |
biraz bir şey |
sort of something expr.
|
|
386 |
Konuşma Dili |
biraz bir şey |
kind of something expr.
|
|
387 |
Konuşma Dili |
biraz daha isteyen var mı? |
any more for any more expr.
|
|
388 |
Konuşma Dili |
biraz daha? |
any more for any more expr.
|
|
389 |
Konuşma Dili |
biraz aşırıya kaçmış |
bit much expr.
|
|
390 |
Konuşma Dili |
biraz fazla |
bit much expr.
|
|
391 |
Konuşma Dili |
biraz abartı |
bit much expr.
|
|
392 |
Konuşma Dili |
biraz yavaş |
do you mind (if...)? expr.
|
|
393 |
Konuşma Dili |
biraz dikkat et |
do you mind (if...)? expr.
|
|
394 |
Konuşma Dili |
biraz dikkatli ol |
do you mind (if...)? expr.
|
|
395 |
Konuşma Dili |
biraz yavaş olur musun? |
do you mind (if...)? expr.
|
|
396 |
Konuşma Dili |
biraz huzur ver! |
(why don't you) give it a rest! [uk] expr.
|
|
397 |
Konuşma Dili |
seninle/sizinle biraz konuşabilir miyim? |
I'd like a word with you expr.
|
|
398 |
Konuşma Dili |
alışmak biraz daha zaman alacak |
it takes getting used to expr.
|
|
399 |
Konuşma Dili |
biraz daha kalsaydın/otursaydın |
leaving so soon? expr.
|
|
400 |
Konuşma Dili |
biraz parlaklık, canlı renk |
a pop of color expr.
|
|
401 |
Konuşma Dili |
biraz bile (bir şey) değil |
not half (something) [uk] expr.
|
|
402 |
Konuşma Dili |
biraz bile (değil) |
not one little bit expr.
|
|
403 |
Konuşma Dili |
biraz olsun (değil) |
not one little bit expr.
|
|
404 |
Konuşma Dili |
(bir şeyden) biraz az |
shy of (something) expr.
|
|
405 |
Konuşma Dili |
(bir şeyin) biraz altında |
shy of (something) expr.
|
|
406 |
Konuşma Dili |
biraz öyle oldu! |
so I see! expr.
|
|
407 |
Konuşma Dili |
'-den biraz az/önce |
this side of expr.
|
|
408 |
Konuşma Dili |
kafanı telefondan kaldır da biraz beni dinle! |
stop phubbing me! expr.
|
|
409 |
Konuşma Dili |
kafanı telefondan kaldır da biraz beni dinle! |
stop phubbing us! expr.
|
|
410 |
Konuşma Dili |
biraz ondan biraz şundan |
a little of this a little of that expr.
|
|
411 |
Konuşma Dili |
biraz yavaş |
do you mind exclam.
|
|
412 |
Konuşma Dili |
biraz dikkat et |
do you mind exclam.
|
|
413 |
Konuşma Dili |
biraz dikkatli ol |
do you mind exclam.
|
|
414 |
Konuşma Dili |
biraz yavaş olsan |
do you mind exclam.
|
|
415 |
Konuşma Dili |
biraz dikkatli, sessiz olsan |
do you mind exclam.
|
|
Idioms |
|
416 |
Deyim |
biraz sonra |
a few ticks i.
|
|
417 |
Deyim |
biraz kuşkulu |
after a fashion i.
|
|
418 |
Deyim |
(bir bardak) çay ve (biraz) anlayış(ın halledemeyeceği birşey yoktur) |
tea and sympathy i.
|
|
419 |
Deyim |
biraz boş zaman |
pocket of time i.
|
|
420 |
Deyim |
biraz boş vakit |
pocket of time i.
|
|
421 |
Deyim |
bir şeyden biraz daha iyi |
cut above something i.
|
|
422 |
Deyim |
birinden/bir şeyden biraz daha iyi |
a cut above somebody/something i.
|
|
423 |
Deyim |
biraz şans |
a stroke of luck i.
|
|
424 |
Deyim |
biraz talih |
a stroke of luck i.
|
|
425 |
Deyim |
biraz uyku |
some shut-eye i.
|
|
426 |
Deyim |
(dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlardan) biraz genç |
the sunny side of (an age) i.
|
|
427 |
Deyim |
biraz uyku |
winks i.
|
|
428 |
Deyim |
biraz kestirme |
winks i.
|
|
429 |
Deyim |
biraz abartmak |
be a bit of a stretch f.
|
|
430 |
Deyim |
az biraz tanımak |
have a passing acquaintance with someone f.
|
|
431 |
Deyim |
biraz fazla tepki vermek |
be a bit of a stretch f.
|
|
432 |
Deyim |
bir miktar/hafif/biraz (bir şey) içermek |
be touched with (something) f.
|
|
433 |
Deyim |
bir miktar/hafif/biraz (bir şey) içermek |
be touched with something f.
|
|
434 |
Deyim |
kuraklık vs. biraz kırılmak |
catch a break f.
|
|
435 |
Deyim |
kuraklık vs. biraz kırılmak |
get a break f.
|
|
436 |
Deyim |
az biraz havalı görünmek |
have a touch of class f.
|
|
437 |
Deyim |
biraz (bir şey) olmak |
be on the (something) side f.
|
|
438 |
Deyim |
biraz (bir şey) kaçmak |
be on the (something) side f.
|
|
439 |
Deyim |
biraz uyumak |
cop some z's f.
|
|
440 |
Deyim |
biraz soluklanmak |
catch one's breath f.
|
|
441 |
Deyim |
biraz kestirmek |
have some shut-eye f.
|
|
442 |
Deyim |
biraz çatlak olmak |
not have all one's marbles f.
|
|
443 |
Deyim |
biraz kestirmek |
catch forty winks f.
|
|
444 |
Deyim |
biraz uyumak |
get some shut-eye f.
|
|
445 |
Deyim |
biraz kestirmek |
get some shut-eye f.
|
|
446 |
Deyim |
biraz uyumak |
catch forty winks f.
|
|
447 |
Deyim |
biraz daha çaba göstermek |
make more of an effort f.
|
|
448 |
Deyim |
biraz kestirmek |
get some sleep f.
|
|
449 |
Deyim |
biraz kestirmek |
cop some Zs f.
|
|
450 |
Deyim |
biraz uyumak |
get some sleep f.
|
|
451 |
Deyim |
biraz kestirmek |
catch some Zs f.
|
|
452 |
Deyim |
biraz dumura uğramak |
be a bit shell shocked f.
|
|
453 |
Deyim |
biraz kestirmek |
take forty winks f.
|
|
454 |
Deyim |
biraz soluklanabilmek |
catch one's breath f.
|
|
455 |
Deyim |
biraz kestirmek |
have forty winks f.
|
|
456 |
Deyim |
biraz daha uğraşmak/çabalamak |
walk the extra mile f.
|
|
457 |
Deyim |
biraz uyumak |
take forty winks f.
|
|
458 |
Deyim |
biraz kestirmek |
cut some Zs f.
|
|
459 |
Deyim |
biraz daha uğraşmak/çabalamak |
go the extra mile f.
|
|
460 |
Deyim |
biraz gayret etmek |
use some elbow grease f.
|
|
461 |
Deyim |
biraz uyumak |
have forty winks f.
|
|
462 |
Deyim |
birini biraz kaçık bulmak |
find someone little off f.
|
|
463 |
Deyim |
biraz güçlükle yaşamını sürdürmek |
keep body and soul together f.
|
|
464 |
Deyim |
biriktirdiği paradan biraz almak/çekmek |
dip into one's savings f.
|
|
465 |
Deyim |
biraz uyumak |
catch some Zs f.
|
|
466 |
Deyim |
biraz uyumak |
cop some Zs f.
|
|
467 |
Deyim |
birini biraz kaçık bulmak |
find someone bit off f.
|
|
468 |
Deyim |
biraz yavaş anlamak |
be a bit on the slow side f.
|
|
469 |
Deyim |
biraz uyumak |
have some shut-eye f.
|
|
470 |
Deyim |
biraz uyumak |
cut some Zs f.
|
|
471 |
Deyim |
önden biraz avans vermek |
front someone some amount of money f.
|
|
472 |
Deyim |
(biraz) solgun görünmek |
look a bit off colour f.
|
|
473 |
Deyim |
üzerine biraz düşünmek |
give something some thought f.
|
|
474 |
Deyim |
biraz ileri gitmek |
go a bit far f.
|
|
475 |
Deyim |
(biri/bir şey hakkında) biraz bilgi edinmek |
find out a thing or two (about someone or something) f.
|
|
476 |
Deyim |
biraz bilgi edinmek |
find out a thing or two f.
|
|
477 |
Deyim |
biraz bile umursamamak |
not care twopence f.
|
|
478 |
Deyim |
biraz bile umursamamak |
not give twopence f.
|
|
479 |
Deyim |
biraz bile önemi olmamak |
not matter tuppence f.
|
|
480 |
Deyim |
biraz bel vermek |
give a little f.
|
|
481 |
Deyim |
biraz kol gücü kullanmak |
use (a little) (bit of) elbow grease f.
|
|
482 |
Deyim |
biraz fiziksel güç uygulamak |
use (a little) (bit of) elbow grease f.
|
|
483 |
Deyim |
(birini) biraz aşmak |
be a huckleberry over (one's) persimmon f.
|
|
484 |
Deyim |
(birinin) yapabileceğinin biraz üzerinde olmak |
be a huckleberry over (one's) persimmon f.
|
|
485 |
Deyim |
(biraz) ağır gibi olmak/durmak |
be (a bit) on the heavy side f.
|
|
486 |
Deyim |
(biraz) büyük gibi olmak/durmak |
be (a bit) on the large side f.
|
|
487 |
Deyim |
biraz pahalı olmak |
be a bit steep f.
|
|
488 |
Deyim |
fiyatı biraz yüksek/fazla olmak |
be a bit steep f.
|
|
489 |
Deyim |
fiyatı biraz fahiş olmak |
be a bit steep f.
|
|
490 |
Deyim |
fiyatı beklenenden biraz pahalı/yüksek olmak |
be a bit steep f.
|
|
491 |
Deyim |
biraz haksız olmak |
be a bit steep f.
|
|
492 |
Deyim |
biraz yanlış olmak |
be a bit steep f.
|
|
493 |
Deyim |
biraz mantıksız olmak |
be a bit steep f.
|
|
494 |
Deyim |
biraz/oldukça pahalı olmak |
be a bit steep f.
|
|
495 |
Deyim |
fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak |
be a bit steep f.
|
|
496 |
Deyim |
fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak |
be a bit steep f.
|
|
497 |
Deyim |
fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak |
be a bit steep f.
|
|
498 |
Deyim |
biraz/büyük haksızlık olmak |
be a bit steep f.
|
|
499 |
Deyim |
biraz/oldukça yanlış olmak |
be a bit steep f.
|
|
500 |
Deyim |
biraz/oldukça mantıksız olmak |
be a bit steep f.
|
|