biraz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

biraz



"biraz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
biraz some s.
biraz a little zf.
biraz little zf.
General
biraz modicum i.
biraz bit i.
biraz bit i.
biraz something of s.
biraz a small number of s.
biraz a spot of s.
biraz a shade s.
biraz some s.
biraz slighty s.
biraz somedeal s.
biraz a trifle zf.
biraz a bit zf.
biraz a little zf.
biraz slightly zf.
biraz awhile zf.
biraz mildly zf.
biraz somewhat zf.
biraz any zf.
biraz to a degree zf.
biraz something zm.
biraz somewhat zm.
Phrasals
biraz touch of expr.
Phrases
biraz bare minimum expr.
biraz a bit of a/an expr.
biraz to a limited extent expr.
Colloquial
biraz a whoop and a holler i.
biraz two whoops and a holler i.
biraz ish zf.
biraz a bit expr.
biraz something of a expr.
biraz little bit expr.
Idioms
biraz a tad expr.
biraz some measure expr.
Speaking
biraz sort of expr.
Music
biraz poco zf.
Archaic
biraz odd s.
biraz mild zf.

"biraz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
biraz değiştirme modification i.
biraz su a drink of water i.
yatay veya biraz eğimli yürüyen yaya yolu travolator i.
çin'de kullanılan, 1 litrenin biraz üzerindeki sıvı ölçüm birimi cheng i.
çin'de kullanılan, 1 litrenin biraz üzerindeki sıvı ölçüm birimi sheng i.
daha önceden saat 15:00'de yapılan, şimdilerde roma katolik kilisesi'nde biraz daha erkene alınmış bir ayin noon [obsolete] i.
mont veya ceket gibi giysilerin arkasına yerleştirilen ve biraz gevşek duran yarım kemer veya bağcık martingale i.
biraz daha fazla miktar huckleberry i.
yarım litrenin biraz azına eşdeğer bir iskoç sıvı ölçü birimi mutchkin [scotland] i.
biraz bizden a little of us i.
biraz sıvı slosh i.
biraz para stiver [dated] i.
biraz uydurmak fudge f.
biraz değiştirmek modify f.
biraz geri çekilmek (korkunç bir manzara karşısında) wince f.
pişirmek (kaynama noktasının biraz altında bir derecede) simmer f.
biraz bilmek know some f.
içine biraz ... katmak tinge with f.
pişmek (kaynama noktasının biraz altında bir derecede) simmer f.
biraz yürümek take a walk f.
biraz alışveriş yapmak make some shopping f.
biraz açmak half-open f.
biraz dışarı çıkmak get outdoors a little f.
vanayı biraz kısmak turn the valve down a bit f.
biraz vakit almak take a while f.
biraz temiz hava almak get some fresh air f.
biraz dinlenmek have some rest f.
biraz uyumak have some sleep f.
biraz daha su almak get some more water f.
biraz ara vermek take some time off f.
biraz para kazanmaya çalışmak try to make some money f.
verilen görevleri biraz basit bulmak find the assignments a little unchallenging f.
biraz hızlı sürmek/kullanmak drive a bit fast f.
biraz sevgi göstermek show a little love f.
son zamanlarda biraz garip davranmak act a little strange lately f.
değişim yolunda biraz olsun iyi niyet göstermek show some good will towards change f.
(birinden) biraz destek almak get some support from someone f.
(birinden) biraz destek almak get some backup from someone f.
biraz daha tecrübe kazanmak get some more experience f.
biraz daha deneyim kazanmak get some more experience f.
birine biraz hayat dersi vermek give someone some life lessons f.
(yaraya vb) biraz krem sürmek put on some ointment f.
(yaraya vb) biraz merhem sürmek put on some ointment f.
içkiyi biraz fazla kaçırmak have a little too much to drink f.
biraz eğlenmek have some fun f.
hakkında biraz araştırma yapmak do some research on f.
göz makyajını biraz abartmak go a little heavy on the eye makeup f.
biraz geç kalmak be a little late f.
biraz üzülmek be a little sad f.
biraz üzülmek get a little upset f.
biraz alışveriş yapmak do some shopping f.
biraz ilaç almak take some medicine f.
biraz yağ eklemek add some oil f.
tutukluk yapmaması için testerenin dişlerini biraz bükmek set a saw f.
bardağa biraz su dökmek pour some water in the glass f.
bardağa biraz su doldurmak pour some water in the glass f.
biraz almak partake f.
(kitap sayfasının kenarını) biraz kırpmak shave f.
biraz soğutulduktan sonra kısmen katılaşıp tabaka halinde kaşıktan kaymak sheet f.
biraz yemek pişirmek cook some food f.
biraz yiyecek pişirmek cook some food f.
sahilden biraz uzakta off shore s.
tropikal iklimden biraz daha serin olan (iklim kuşağı) subtropical s.
biraz daha additional s.
biraz hasta a little bit ill s.
biraz sarkmış saggier s.
komik ve biraz açık saçık racy s.
biraz haddinden fazla to a degree s.
biraz geç (zaman vb) latish s.
kafası biraz karışmış intrigued s.
biraz köylü semirural s.
biraz kuru semiarid s.
biraz hiciv niteliğinde semisatirical s.
biraz mavi blueish s.
biraz mavi bluish s.
biraz deli slightly deranged s.
ne idiği belirsiz ve biraz şüpheli queer s.
biraz daha additory s.
biraz sarhoş temulentive s.
biraz zor tightish s.
biraz basmakalıp tritish s.
biraz yaşlı annuated s.
biraz saçma awkwardish s.
biraz saçma zanyish s.
biraz gülünç zanyish s.
biraz şaşkın half-dazed s.
biraz kafası karışık half-dazed s.
biraz umutlu half-hoping s.
biraz tuhaf queerish s.
biraz ıslak wettish s.
biraz nemli wettish s.
biraz rutubetli wettish s.
biraz körelmiş bluntish s.
biraz ılık lukewarmish s.
biraz katı rigidulous s.
biraz kasvetli murkish s.
biraz kaba olan rudish s.
biraz sıradan olan commonish s.
ölmeden biraz önce ortaya çıkan dying s.
biraz mahcup coyish s.
biraz çekingen coyish s.
biraz huysuz crankish s.
biraz acayip crankish [us] s.
biraz komik drollish s.
biraz pitoresk picturesquish s.
biraz akıllı cleverish s.
biraz kilolu fattish s.
biraz soğuk coolish s.
biraz bozulmuş ropish s.
biraz ağdalı ropish s.
biraz vıcık vıcık ropish s.
biraz zorlayan semihard s.
biraz ılımlı semimild s.
biraz dindar semipious s.
biraz küfürlü slangish s.
biraz sinsi slyish s.
biraz kibirli proudish s.
biraz etkili stiffish s.
biraz üzgün subtrist s.
biraz daha some more zf.
biraz evvel not long ago zf.
biraz uzakta a little way off zf.
biraz sonra after a while zf.
biraz daha fazla a bit more zf.
biraz sonra a little later zf.
biraz önce just zf.
biraz önce a little while ago zf.
biraz önce just now zf.
biraz sonra soon zf.
biraz erken in good time zf.
biraz evvel of late zf.
biraz daha any more zf.
biraz geç a little bit late zf.
biraz da olsa leastwise zf.
biraz da olsa at the least zf.
biraz da olsa even if just a drop zf.
biraz da olsa even if just a tad zf.
biraz da olsa even if just a smidgen zf.
biraz da olsa even if just a pinch zf.
biraz önce shortly before zf.
-den biraz fazla little more than zf.
ikisinden de biraz a little bit of both zf.
biraz çok a little too much zf.
biraz önce now zf.
biraz ciddi a bit serious zf.
biraz ötede upbye zf.
biraz delice wackily zf.
biraz çılgınca wackily zf.
biraz delice balmily zf.
biraz çılgınca balmily zf.
biraz ötede overby [scotland] zf.
biraz az/eksik/noksan/kısa shy of ed.
biraz/hemen önce shy of ed.
biraz daha some zm.
(biraz yemek, içki anlamında) bir şeyler something zm.
biraz bekle! hang about ünl.
biraz sıkışık a bit tight expr.
biraz saçma a bit silly expr.
biraz dar a bit tight expr.
biraz özel a bit special expr.
özel biraz a bit special expr.
Phrasals
biraz önden yürümek step aside f.
biraz daha şeker koyarak tadını güzelleştirmek sweeten something up f.
biraz beklemek hold on f.
biraz daha sabretmek allow for f.
biraz daha beklemek allow for f.
biraz dinlenmek switch off f.
karadan biraz açıp demirlemek stand off f.
(amerikan futbolunda) biraz geri çekilmek fade back f.
(birini/bir şeyi) biraz garip/tuhaf bulmak find (someone or something) a bit off f.
(birini/bir şeyi) biraz başıbozuk/kural dışı bulmak find (someone or something) a bit off f.
(birini/bir şeyi) biraz değişik bulmak find (someone or something) a bit off f.
(birini/bir şeyi) biraz garip/tuhaf bulmak find (someone or something) a little off f.
(birini/bir şeyi) biraz başıbozuk/kural dışı bulmak find (someone or something) a little off f.
(birini/bir şeyi) biraz değişik bulmak find (someone or something) a little off f.
önden biraz avans vermek front some amount of money f.
Phrases
biraz daha yüksek (ses) a little bit louder i.
biraz daha sık dişini, henüz/daha bitmedi bend over, here it comes again expr.
biraz tesadüf eseri more by accident than (by) judgment expr.
biraz da hava yüzünden partly because of the weather expr.
biraz daha az slightly less expr.
biraz da olsa even if just a bit expr.
biraz da olsa even if just a dash expr.
biraz abartırsak to exaggerate a little expr.
biraz da olsa even if just a hint expr.
erkek ol biraz real men don't eat quiche expr.
kadın biraz fazla itiraz ediyor gibi the lady doth protest too much expr.
'-den biraz fazlası and a half expr.
'-den biraz kötüsü and a half expr.
'-den biraz daha büyük and a half expr.
-den biraz fazla and change expr.
-den biraz fazla and some change expr.
biraz aşırıya kaçmış a bit much expr.
biraz fazla a bit much expr.
biraz abartı a bit much expr.
az da olsa/biraz olsun at all expr.
Proverb
zoru hemen yaparız; imkansız, biraz zaman alır difficult is done at once; the impossible takes a little longer
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez little hard work never killed anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez little work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez little work never killed anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez little hard work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez little (hard) work never hurt anyone
biraz uzun zaman alsa da hak yerini bulur/hak yerde kalmaz mills of the gods grind slowly, but they grind exceedingly fine
biraz uzun zaman alsa da hak yerini bulur/hak yerde kalmaz mills of the gods grind slowly
bu kadarı da biraz çok you can have too much of a good thing
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir an ounce of common sense is worth a pound of theory
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir ounce of common sense is worth a pound of theory
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez a little (hard) work never hurt anybody
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez a little (hard) work never hurt anybody
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez a little (hard) work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez a little (hard) work never hurt anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez a little (hard) work never killed anybody
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez a little (hard) work never killed anybody
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmak kimseyi öldürmez a little (hard) work never killed anyone
biraz fazla/yoğun/sıkı çalışmaktan kimseye zarar gelmez a little (hard) work never killed anyone
biraz bile gecikse iş işten geçmiş olur/demektir a little too late is much too late
bir hikaye her anlatıldığında biraz daha süslenir/abartılır a tale never loses in the telling
biraz tökezledim diye düştüm sanma every slip is not a fall
Colloquial
biraz uyku some sleep i.
biraz şaşkınlık veya korku ifade eden ünlem yikes i.
biraz dürüstlük a little honesty i.
biraz uyu get some sleep i.
biraz şehvet düşkünü a bit of a letch i.
biraz viski jigger i.
bir müşteriden biraz beklemesini rica etmek/istemek be with (one) f.
bir müşteriden biraz beklemesini rica etmek/istemek be with somebody f.
(biraz) soğuk, küçük olmak be (a bit, a little) on the cold, small f.
biraz yaklaşmak come a little closer f.
biraz desteğe ihtiyacı olmak need some support f.
biraz kızgın olmak be a little angry f.
biraz yürümek walk for a while f.
biraz sarsılmak be a little shook up f.
biraz sıkıcı bulmak find it a bit dull f.
biraz dinlenmek get some rest f.
biraz egzersiz yapmak get some exercise f.
(fenerle vb.) bir yere biraz ışık tutmak give some light somewhere f.
biraz ileride olmak be down f.
biraz delirmek go zonkers f.
(biraz) hasta gibi görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) solgun görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) sağlıksız görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) keyifsiz görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) rahatsız görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) bitkin görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) neşesiz görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) huzursuz görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) morali bozuk görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) garip görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) tuhaf görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) uygunsuz durmak look (a little/bit) off f.
(biraz) anormal görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) standardın altında durmak look (a little/bit) off f.
(biraz) bozuk gibi görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) çürümüş/bozulmuş gibi görünmek look (a little/bit) off f.
(biraz) bozuk/bozulmuş gibi durmak look (a little/bit) off f.
biraz fazla olmak be a bit much f.
biraz aşırıya kaçmak be a bit much f.
biraz abartı olmak be a bit much f.
biraz soluk olmak be a bit off f.
biraz solgun olmak be a bit off f.
biraz keyifsiz olmak be a bit off f.
biraz rahatsız olmak be a bit off f.
biraz hasta olmak be a bit off f.
biraz sorunlu olmak be a bit off f.
biraz bitkin olmak be a bit off f.
biraz tuhaf olmak be a bit off f.
biraz garip olmak be a bit off f.
biraz yanlış olmak be a bit off f.
biraz normal dışı olmak be a bit off f.
biraz bozuk olmak be a bit off f.
biraz düşük nitelikli olmak be a bit off f.
biraz bozulmuş olmak be a bit off f.
biraz çürümüş olmak be a bit off f.
biraz soluk olmak be a little off f.
biraz solgun olmak be a little off f.
biraz keyifsiz olmak be a little off f.
biraz rahatsız olmak be a little off f.
biraz hasta olmak be a little off f.
biraz sorunlu olmak be a little off f.
biraz bitkin olmak be a little off f.
biraz tuhaf olmak be a little off f.
biraz garip olmak be a little off f.
biraz yanlış olmak be a little off f.
biraz normal dışı olmak be a little off f.
biraz bozuk olmak be a little off f.
biraz düşük nitelikli olmak be a little off f.
biraz bozulmuş olmak be a little off f.
biraz çürümüş olmak be a little off f.
biraz yapmak do a bit f.
biraz hava almak get some air f.
biraz temiz hava almak get some air f.
kafası biraz karışık a bit confused s.
biraz sarhoş moist around the edges s.
biraz uyduruk (araba) a bit dodgy s.
biraz fazla/ağır a bit strong s.
biraz aşırı a bit thick/strong [old-fashioned] [uk] s.
biraz fazla a bit thick/strong [old-fashioned] [uk] s.
biraz hasta illish s.
az biraz a scooch zf.
az biraz a shade zf.
biraz bekleyin lütfen just a moment please ünl.
biraz bekleyin lütfen please wait awhile ünl.
biraz bekleyin lütfen wait a minute please ünl.
biraz bekleyin lütfen wait a moment please ünl.
biraz bekleyin lütfen wait for a short while please ünl.
biraz bekleyin lütfen wait awhile please ünl.
biraz saygı göster show some respect expr.
biraz sabırlı ol (bekle)! keep your shirt on! expr.
biraz bekle wait a moment expr.
biraz pahalı a little expensive expr.
biraz hızlı a tad fast expr.
belki biraz sonra perhaps a little later expr.
biraz sıska a little skinny expr.
biraz stresli a little stressed expr.
biraz bekle wait a while expr.
biraz şansın yardımıyla with a bit of luck expr.
biraz bekle half a mo expr.
biraz merhamet et! have some mercy! expr.
biraz bekle hang on a mo expr.
biraz dinlen get some rest expr.
biraz ondan biraz bundan a dash of this a pinch of that expr.
biraz olsun haberin var mı? little do you know? expr.
biraz olsun biliyor musun? little do you know? expr.
biraz bekle just a mo expr.
biraz sabırlı ol! keep your shirt on! expr.
biraz huzur ver! give it a rest! expr.
biraz bekle hang on a minute expr.
biraz acı! have some mercy! expr.
biraz merhamet göster! have some mercy! expr.
biraz soluklan take a breather expr.
biraz uzak a bit far expr.
biraz cesaretin olsun have some courage expr.
biraz sabret! keep your shirt on! expr.
biraz tuhaf a little weird expr.
biraz şundan biraz bundan a little this a little that expr.
biraz olsun in the least expr.
biraz rahatlamaya çalış just try to relax expr.
biraz cesaretiniz olsun have some courage expr.
biraz bekle hold on a moment expr.
bekle biraz hold on a moment expr.
biraz bekle hang on a moment expr.
bekle biraz hang on a moment expr.
biraz meşgul kind of busy expr.
çıtlat biraz give me a hint expr.
dur bakalım orada biraz! stop right there! expr.
dur da biraz soluklan just catch your breath a minute expr.
dur biraz hang on expr.
her ikisinden de biraz a bit of both expr.
git biraz uyu go get some sleep expr.
gidip biraz uyumaya çalış try and get some sleep expr.
hayal gücünü biraz zorlayarak by every stretch of the imagination expr.
kendine biraz zaman ayır take some time for yourself expr.
kendine biraz saygı duy have some respect for yourself expr.
biraz riskli a bit dicey expr.
biraz tehlikeli a bit dicey expr.
biraz tekinsiz a bit dicey expr.
(biri) yaptığı işten biraz uzaklaşmalı (one) needs to get out more expr.
biraz dışarı çıkmalı someone needs to get out more expr.
biraz aptal nothing going on upstairs expr.
biraz sonra in a little bit expr.
biraz gerçeklik payı var something in it expr.
biraz doğruluk payı var something in it expr.
biraz bile (bir şey) yok not a trace (of something) expr.
terbiyeli ol biraz where are your manners expr.
biraz olsun not a jot expr.
biraz bile not a jot expr.
biraz olsun not a tittle expr.
biraz bile not a tittle expr.
biraz olsun not one jot expr.
biraz bile not one jot expr.
biraz olsun not one tittle expr.
biraz bile not one tittle expr.
biraz bile değil not a jot expr.
biraz bile değil not one/a jot (or tittle) expr.
biraz daha kalsaydın (are) you leaving so soon? expr.
sizi/seni biraz bekleteceğim with you in a minute expr.
biraz beklersen/beklerseniz hemen geliyorum with you in a minute expr.
sizi/seni biraz bekleteceğim with you in a moment expr.
biraz beklersen/beklerseniz hemen geliyorum with you in a moment expr.
biraz (bir şey) little bit (of something) expr.
belki biraz sonra a little later, perhaps expr.
az biraz (bir şey) a shade (something) expr.
biraz bir şey sort of something expr.
biraz bir şey kind of something expr.
biraz bir şey sort of something expr.
biraz bir şey kind of something expr.
biraz daha isteyen var mı? any more for any more expr.
biraz daha? any more for any more expr.
biraz aşırıya kaçmış bit much expr.
biraz fazla bit much expr.
biraz abartı bit much expr.
biraz yavaş do you mind (if...)? expr.
biraz dikkat et do you mind (if...)? expr.
biraz dikkatli ol do you mind (if...)? expr.
biraz yavaş olur musun? do you mind (if...)? expr.
biraz huzur ver! (why don't you) give it a rest! [uk] expr.
seninle/sizinle biraz konuşabilir miyim? I'd like a word with you expr.
alışmak biraz daha zaman alacak it takes getting used to expr.
biraz daha kalsaydın/otursaydın leaving so soon? expr.
biraz parlaklık, canlı renk a pop of color expr.
biraz bile (bir şey) değil not half (something) [uk] expr.
biraz bile (değil) not one little bit expr.
biraz olsun (değil) not one little bit expr.
(bir şeyden) biraz az shy of (something) expr.
(bir şeyin) biraz altında shy of (something) expr.
biraz öyle oldu! so I see! expr.
'-den biraz az/önce this side of expr.
kafanı telefondan kaldır da biraz beni dinle! stop phubbing me! expr.
kafanı telefondan kaldır da biraz beni dinle! stop phubbing us! expr.
biraz ondan biraz şundan a little of this a little of that expr.
biraz yavaş do you mind exclam.
biraz dikkat et do you mind exclam.
biraz dikkatli ol do you mind exclam.
biraz yavaş olsan do you mind exclam.
biraz dikkatli, sessiz olsan do you mind exclam.
Idioms
biraz sonra a few ticks i.
biraz kuşkulu after a fashion i.
(bir bardak) çay ve (biraz) anlayış(ın halledemeyeceği birşey yoktur) tea and sympathy i.
biraz boş zaman pocket of time i.
biraz boş vakit pocket of time i.
bir şeyden biraz daha iyi cut above something i.
birinden/bir şeyden biraz daha iyi a cut above somebody/something i.
biraz şans a stroke of luck i.
biraz talih a stroke of luck i.
biraz uyku some shut-eye i.
(dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlardan) biraz genç the sunny side of (an age) i.
biraz uyku winks i.
biraz kestirme winks i.
biraz abartmak be a bit of a stretch f.
az biraz tanımak have a passing acquaintance with someone f.
biraz fazla tepki vermek be a bit of a stretch f.
bir miktar/hafif/biraz (bir şey) içermek be touched with (something) f.
bir miktar/hafif/biraz (bir şey) içermek be touched with something f.
kuraklık vs. biraz kırılmak catch a break f.
kuraklık vs. biraz kırılmak get a break f.
az biraz havalı görünmek have a touch of class f.
biraz (bir şey) olmak be on the (something) side f.
biraz (bir şey) kaçmak be on the (something) side f.
biraz uyumak cop some z's f.
biraz soluklanmak catch one's breath f.
biraz kestirmek have some shut-eye f.
biraz çatlak olmak not have all one's marbles f.
biraz kestirmek catch forty winks f.
biraz uyumak get some shut-eye f.
biraz kestirmek get some shut-eye f.
biraz uyumak catch forty winks f.
biraz daha çaba göstermek make more of an effort f.
biraz kestirmek get some sleep f.
biraz kestirmek cop some Zs f.
biraz uyumak get some sleep f.
biraz kestirmek catch some Zs f.
biraz dumura uğramak be a bit shell shocked f.
biraz kestirmek take forty winks f.
biraz soluklanabilmek catch one's breath f.
biraz kestirmek have forty winks f.
biraz daha uğraşmak/çabalamak walk the extra mile f.
biraz uyumak take forty winks f.
biraz kestirmek cut some Zs f.
biraz daha uğraşmak/çabalamak go the extra mile f.
biraz gayret etmek use some elbow grease f.
biraz uyumak have forty winks f.
birini biraz kaçık bulmak find someone little off f.
biraz güçlükle yaşamını sürdürmek keep body and soul together f.
biriktirdiği paradan biraz almak/çekmek dip into one's savings f.
biraz uyumak catch some Zs f.
biraz uyumak cop some Zs f.
birini biraz kaçık bulmak find someone bit off f.
biraz yavaş anlamak be a bit on the slow side f.
biraz uyumak have some shut-eye f.
biraz uyumak cut some Zs f.
önden biraz avans vermek front someone some amount of money f.
(biraz) solgun görünmek look a bit off colour f.
üzerine biraz düşünmek give something some thought f.
biraz ileri gitmek go a bit far f.
(biri/bir şey hakkında) biraz bilgi edinmek find out a thing or two (about someone or something) f.
biraz bilgi edinmek find out a thing or two f.
biraz bile umursamamak not care twopence f.
biraz bile umursamamak not give twopence f.
biraz bile önemi olmamak not matter tuppence f.
biraz bel vermek give a little f.
biraz kol gücü kullanmak use (a little) (bit of) elbow grease f.
biraz fiziksel güç uygulamak use (a little) (bit of) elbow grease f.
(birini) biraz aşmak be a huckleberry over (one's) persimmon f.
(birinin) yapabileceğinin biraz üzerinde olmak be a huckleberry over (one's) persimmon f.
(biraz) ağır gibi olmak/durmak be (a bit) on the heavy side f.
(biraz) büyük gibi olmak/durmak be (a bit) on the large side f.
biraz pahalı olmak be a bit steep f.
fiyatı biraz yüksek/fazla olmak be a bit steep f.
fiyatı biraz fahiş olmak be a bit steep f.
fiyatı beklenenden biraz pahalı/yüksek olmak be a bit steep f.
biraz haksız olmak be a bit steep f.
biraz yanlış olmak be a bit steep f.
biraz mantıksız olmak be a bit steep f.
biraz/oldukça pahalı olmak be a bit steep f.
fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak be a bit steep f.
fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak be a bit steep f.
fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak be a bit steep f.
biraz/büyük haksızlık olmak be a bit steep f.
biraz/oldukça yanlış olmak be a bit steep f.
biraz/oldukça mantıksız olmak be a bit steep f.