dizmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dizmek



"dizmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
dizmek align f.
General
dizmek align f.
dizmek arrange f.
dizmek string f.
dizmek draw up f.
dizmek set out f.
dizmek marshal f.
dizmek range f.
dizmek line up f.
dizmek array f.
dizmek dispose f.
dizmek aline f.
dizmek arrange in a row f.
dizmek set f.
dizmek set up in type f.
dizmek set in type f.
dizmek juxtapose f.
dizmek lay f.
dizmek compose f.
dizmek rank f.
dizmek line f.
dizmek collate f.
dizmek bank f.
dizmek enrange [obsolete] f.
dizmek juxtaposit f.
dizmek deck [obsolete] f.
dizmek infile [obsolete] f.
dizmek ordicate f.
dizmek spot f.
dizmek stagger f.
Phrasals
dizmek draw up f.
Law
dizmek array f.
Technical
dizmek collate f.
Computer
dizmek collate f.
Informatics
dizmek collate f.
Statistics
dizmek range f.
Military
dizmek echelon f.

"dizmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 119 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sıraya dizmek array f.
General
sıraya dizmek array f.
boncuk dizmek string f.
tabakalar halinde dizmek delaminate f.
paralel olarak dizmek echelon f.
sıraya dizmek put in train f.
ipe dizmek string f.
film ile dizmek photocompose f.
sıraya dizmek align f.
ipe dizmek (boncuk vb) string f.
boncuk dizmek bead f.
ipe dizmek thread f.
alfabetik sıraya göre dizmek arrange in an alphabetical order f.
önem sırasına göre dizmek prioritise f.
önem sırasına göre dizmek prioritize f.
yeniden sıraya dizmek re-form f.
sıraya dizmek line up f.
sıraya dizmek parade f.
karakter dizmek typeset f.
kurşuna dizmek execute by firing squad f.
kurşuna dizmek fusillade f.
yeniden dizmek realine f.
tarih sırasına göre dizmek sort by date f.
yeniden dizmek re-lay f.
ipe dizmek threaddle f.
ipe dizmek threadle [dialect] f.
üst üste dizmek tier f.
sırayla dizmek tier f.
fotoğraf çerçevesinin arkasına destek için çubuklar dizmek cradle a picture f.
tepsiye dizmek tray f.
(vitrine) teşhir ürünlerini dizmek trim f.
alfabetik olarak dizmek alphasort f.
(halat takımı) ayırıp parçalarını sıraya dizmek underrun f.
çıtaları dizmek lath f.
(hanedan armasının öğelerini) hak sırasına göre dizmek marshal f.
alacakları ödemenin sorumluluk veya uygunluk durumuna göre sıraya dizmek marshal f.
(insanları) sıraya dizmek marshall f.
(hanedan armasının öğelerini) hak sırasına göre dizmek marshall f.
alacakları ödemenin sorumluluk veya uygunluk durumuna göre bir sıraya dizmek marshall f.
yeniden dizmek overrun f.
eski ürünleri yenilerin önüne dizmek rotate f.
methiye dizmek panegyrize f.
methiye dizmek panegyrise f.
şatafatlı bir şekilde dizmek daub [dialect] [uk] f.
yan yana dizmek phalanx f.
seriler halinde dizmek seriate f.
sıraya dizmek seriate f.
çakışacak şekilde dizmek shingle f.
göstergeler dizmek sign f.
(askerleri) hizaya dizmek size f.
piramit biçiminde dizmek pyramid f.
işletmeleri kontrol için gereken yatırımı azaltmak amacıyla holding şirketlerini üst üste dizmek pyramid f.
(jant teli veya perçinleri) hizalı dizmek stagger f.
dip dibe dizmek subjoin f.
düzen içinde dizmek suit [obsolete] f.
yeniden dizmek reorder f.
Phrasals
tuğla dizmek brick up f.
bilardo toplarını üçgene dizmek rack up f.
kurşuna dizmek pick off f.
yan yana dizmek lay together f.
birini/bir şeyi bir şekilde dizmek form someone or something into something f.
ile ip gibi dizmek/sıralamak line up with f.
ipe dizmek string together f.
üstüne dizmek string together f.
hızlıca arka arkaya dizmek string together f.
bir şeyleri ipe dizmek string something together f.
konuşmacıları verev olarak dizmek toe in f.
verev dizmek/oturtmak toe in f.
eğik açıyla dizmek/düzenlemek toe in f.
yan yana sıraya dizmek line up alongside f.
birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek line up alongside someone or something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin etrafına dizmek cluster someone or something around someone or something f.
(birinin/bir şeyin) etrafına dizmek cluster around (someone or something) f.
'-in karşısına dizmek/çıkarmak line up against f.
-e karşı dizmek line up against f.
(bir şekilde) dizmek line up in f.
(bir şey halinde) sıraya sokmak/dizmek line up in f.
(bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya sokmak/dizmek line up in f.
'-in üzerinde dizmek line up on f.
boyunca sıralamak/dizmek line up on f.
'-in üzerine dizmek line up on f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne koymak/dizmek/yerleştirmek place (someone or something) before (someone or something) f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına koymak/dizmek/yerleştirmek place (someone or something) before (someone or something) f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) ön tarafına koymak/dizmek/yerleştirmek place (someone or something) before (someone or something) f.
önüne koymak/dizmek/yerleştirmek place before f.
karşısına koymak/dizmek/yerleştirmek place before f.
ön tarafına koymak/dizmek/yerleştirmek place before f.
Idioms
(bir yazıyı) belli bir karakter/yazı biçiminde dizmek set something in a type face f.
(birini) kurşuna dizmek pump (one) full of lead f.
(bir yazıyı) belli bir karakter/yazı biçiminde dizmek set in a type face f.
Law
kurşuna dizmek execute by shooting f.
Advertising
baştan aşağı pankartlar dizmek plaster f.
Technical
karakter dizmek typeset f.
tele dizmek wire f.
sazdan çatı yapmak için kamışları dizmek halm [uk] f.
çömlek kurutma taşına dizmek stillage f.
Computer
(kayıtları) alfabetik sıraya dizmek sort f.
Informatics
karakter dizmek typeset f.
Construction
(biri çıkıntı oluşturacak şekilde) tuğla dizmek oversail f.
(biri çıkıntı oluşturacak şekilde) taş dizmek oversail f.
(kenara) taş dizmek surbed f.
(düz bir zemin yaratmak için pahlı keresteleri) üst üste dizmek sypher f.
Printing
(sayfaları) dizgi levhasına dizmek impose f.
foto dizgi ile basma harfleri dizmek filmset f.
Biology
(canlının kromozom bileşenini) sınıflandırarak sıraya dizmek karyotype f.
Linguistics
(sözcükleri veya morfemleri) anlamlı şekilde dizmek construct f.
sıra ile dizmek slide f.
Sport
bilardo toplarını dizmek için kullanılan üçgen rack i.
Card
kartları hile amacıyla belirli bir sıraya dizmek stack the deck f.
kartları hile amacıyla belirli bir sıraya dizmek stock cards f.
(hile yapmak için) oyun kartlarını üst üste dizmek stock f.
Printery
dizmek (harfleri) set f.
film ile dizmek filmset f.
(dizgi) karakterleri son kelime satırı dolduracak şekilde dizmek make even f.
çok sayıda dizmek overset f.
Archaic
zırhı dizmek harness f.
savaş teçhizatlarını dizmek harness f.
Slang
birini kurşuna dizmek hose someone down f.