|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
tanrıça pallas'ın truva'yı koruyan heykeli |
palladium i.
|
|
2 |
Genel |
bir yeri rüzgardan koruyan engel |
windbreak i.
|
|
3 |
Genel |
yerlilerin hak ve çıkarlarını koruyan |
nativist i.
|
|
4 |
Genel |
hakkını koruyan |
vindicator i.
|
|
|
5 |
Genel |
güneşten koruyan şemsiye |
parasol i.
|
|
6 |
Genel |
geniş gölgesiyle altındakileri güneşten koruyan ağaç |
shade tree i.
|
|
7 |
Genel |
hastalıktan koruyan ilaç |
prophylactic i.
|
|
8 |
Genel |
zırhlarda bacakların üst kısımlarını koruyan plakalar |
tasset i.
|
|
9 |
Genel |
evrak üzerinde bulunan resmi ya da şahsi mühür koruyan küçük yuvarlak kutu |
skippet i.
|
|
10 |
Genel |
ulusun yerli halkının hak ve çıkarlarını koruyan kişi ya da siyasetçi |
nativist i.
|
|
11 |
Genel |
piyano klavyesini koruyan menteşeli kapak |
fall-board i.
|
|
12 |
Genel |
ünvanını koruyan şampiyon |
defender i.
|
|
13 |
Genel |
arka bölümü koruyan zırh |
backpiece i.
|
|
14 |
Genel |
bir evi kötü ruhlardan koruyan içi tohumlarla dolu cam çubuk |
charm wand i.
|
|
15 |
Genel |
boyun bölgesini koruyan zırh parçası |
neckplate i.
|
|
16 |
Genel |
boyun bölgesini koruyan zırh parçası |
gorget i.
|
|
17 |
Genel |
uzun süre boyunca ısısını koruyan malzemeden üretilmiş, ısıyı saklamakta kullanılan alet |
thermophore i.
|
|
18 |
Genel |
sıcak veya soğuk sıvıların sıcaklıklarını koruyan vakumlu şişe |
thermos® i.
|
|
19 |
Genel |
sıcak veya soğuk sıvıların sıcaklıklarını koruyan vakumlu şişe |
thermos bottle i.
|
|
20 |
Genel |
sıcak veya soğuk sıvıların sıcaklıklarını koruyan vakumlu şişe |
thermos flask i.
|
|
21 |
Genel |
mektup ayırma gibi işlerde parmağı koruyan plastik kılıf |
thumbstall i.
|
|
22 |
Genel |
değerli bir şeyi koruyan/biriktiren kimse |
treasurer [obsolete] i.
|
|
23 |
Genel |
ön kolu koruyan zırh parçası |
vambrace i.
|
|
24 |
Genel |
bir kimsenin itibarını koruyan hareket |
face saver i.
|
|
|
25 |
Genel |
bir kimsenin itibarını koruyan hareket |
face saving i.
|
|
26 |
Genel |
kimsenin itibarını koruyan şey |
face-saver i.
|
|
27 |
Genel |
yüzün alt kısmını koruyan bir tür zırh |
bevor i.
|
|
28 |
Genel |
sınır bölgelerini koruyan kimse |
march-ward i.
|
|
29 |
Genel |
olumsuz etkileri azaltarak koruyan şey |
buffer i.
|
|
30 |
Genel |
dövüş horozunun ayağında yer alan çıkıntıyı koruyan kılıf |
hot [obsolete] i.
|
|
31 |
Genel |
hafızayı koruyan şey |
moniment i.
|
|
32 |
Genel |
civcivleri kuluçkadan sonra koruyan gereç |
mother i.
|
|
33 |
Genel |
ocak içinde pişirilen çömlekleri ateşlerden koruyan bölme |
muffle i.
|
|
34 |
Genel |
ocağın içinde pişirilen çömlekleri ateşlerden koruyan fırın |
muffle i.
|
|
35 |
Genel |
kabul gören bir şeyi koruyan kimse |
observer i.
|
|
36 |
Genel |
koruyan kimse |
guarder i.
|
|
37 |
Genel |
yandan çarklı vapurda yan çarkı ve gövdeyi koruyan ahşap yapı |
guards i.
|
|
38 |
Genel |
kurak bölgelerde av kuşlarının içtiği suyu koruyan alet |
guzzler i.
|
|
39 |
Genel |
dini bir sanat eserini veya ikonayı koruyan metal kapak |
riza i.
|
|
40 |
Genel |
açık teknenin küpeştesinin dışını koruyan ahşap şerit |
rubber i.
|
|
41 |
Genel |
canlının yalnızca gelişiminin erken bir safhasında veya atalarında işlevini koruyan parçasının kalıntıları |
rudiment i.
|
|
42 |
Genel |
kilisenin değerli eşyalarını koruyan kimse |
cimeliarch i.
|
|
43 |
Genel |
bisiklet sürerken pantolon paçasının altını koruyan araç |
clip i.
|
|
44 |
Genel |
nehir kıyısını koruyan yüzer set |
curtain i.
|
|
45 |
Genel |
uçaksavar ateşine karşı koruyan metal plakalar eklenmiş ceket |
flak jacket i.
|
|
46 |
Genel |
yozlaşmaktan koruyan yer |
preservatory [obsolete] i.
|
|
47 |
Genel |
koruyan şey |
preserve i.
|
|
48 |
Genel |
felaketten koruyan kimse |
preserver i.
|
|
49 |
Genel |
amirinin sırlarını koruyan kimse |
secretary [obsolete] i.
|
|
50 |
Genel |
derebeyin hizmetinde olup onu koruyan silahlı kiracı |
sergeant i.
|
|
51 |
Genel |
personeli veya malzemeleri nükleer patlamanın etkilerinden koruyan bariyerler |
shielding i.
|
|
52 |
Genel |
yangın dumanından koruyan bir çeşit başlık |
smokehood i.
|
|
53 |
Genel |
hamilelikten koruyan şey |
protection i.
|
|
54 |
Genel |
mali çöküşten koruyan önlemler |
protection i.
|
|
55 |
Genel |
şeklini koruyan nesne |
spring i.
|
|
56 |
Genel |
güneşten koruyan maskeyi çıkarmak |
unvisard f.
|
|
57 |
Genel |
sıcaktan koruyan önlemler almak |
summerise [uk] f.
|
|
58 |
Genel |
sıcaktan koruyan önlemler almak |
summerize [us] f.
|
|
59 |
Genel |
bir kimsenin itibarını koruyan |
face-saving s.
|
|
60 |
Genel |
en iyi orta seviyeyi koruyan ortamlarda büyüyen veya çoğalan |
mesophile s.
|
|
61 |
Genel |
en iyi orta seviyeyi koruyan ortamlarda büyüyen veya çoğalan |
mesophilous s.
|
|
62 |
Genel |
parça oranını koruyan |
homalographic s.
|
|
63 |
Genel |
parçaların karşılıklı ilişkilerini koruyan |
homolographic s.
|
|
64 |
Genel |
sağlığı koruyan |
hygienical s.
|
|
|
65 |
Genel |
değerini koruyan |
good s.
|
|
66 |
Genel |
mevcudu koruyan |
covering s.
|
|
67 |
Genel |
tazeliğini koruyan |
unstale s.
|
|
68 |
Genel |
disiplini koruyan |
orderly s.
|
|
69 |
Genel |
kendini koruyan |
self-defensive s.
|
|
70 |
Genel |
kendini koruyan |
self-protective s.
|
|
71 |
Genel |
toplum içindeki tehlikelerden koruyan |
protective s.
|
|
72 |
Genel |
güneşten koruyan |
sunscreening s.
|
|
73 |
Genel |
kendi dengesini koruyan anlamına gelen bir son ek |
-stasis snk.
|
|
Colloquial |
|
74 |
Konuşma Dili |
(siyahiler için) diğerlerini koruyan/kollayan siyahi erkek |
soul brother i.
|
|
Idioms |
|
75 |
Deyim |
başı saran ve saç stilini koruyan bir başlık |
doorag i.
|
|
76 |
Deyim |
bir/birkaç konuda güçlü fikirlerini koruyan veya sürekli dile getiren kimse |
johnny one-note [us/canada] i.
|
|
77 |
Deyim |
eski fakat hala değerini koruyan şey |
an oldie but (a) goodie i.
|
|
78 |
Deyim |
eski fakat hala değerini koruyan şey |
oldie but goodie i.
|
|
79 |
Deyim |
(biri) için gizemini koruyan bir şey |
a mystery to (one) i.
|
|
80 |
Deyim |
itibarını/saygınlığını koruyan |
face-saving s.
|
|
81 |
Deyim |
ilk günkü tazeliğini koruyan |
as fresh as the day it was produced expr.
|
|
82 |
Deyim |
popülerliğini koruyan |
for the ages expr.
|
|
Trade/Economic |
|
83 |
Ticaret/Ekonomi |
geçerliliğini koruyan teklif |
standing offer i.
|
|
84 |
Ticaret/Ekonomi |
geçerliliğini koruyan sipariş |
standing order i.
|
|
85 |
Ticaret/Ekonomi |
piyasada değerini koruyan menkul kıymet |
seasoned security i.
|
|
86 |
Ticaret/Ekonomi |
yatırımcıları değersiz menkul kıymet alımında koruyan yasa |
blue sky law i.
|
|
87 |
Ticaret/Ekonomi |
yerine getirilene veya iptal edilene kadar geçerliliğini koruyan alım emri |
open order i.
|
|
88 |
Ticaret/Ekonomi |
vergi mükellefleri ve tüketici haklarını koruyan, kar amacı gütmeyen bir kuruluş |
consumer watchdog i.
|
|
89 |
Ticaret/Ekonomi |
yerli sanayii koruyan |
protectionist s.
|
|
Law |
|
90 |
Hukuk |
derebeylik mülkünün kullanımında mutasarrıfın haklarını koruyan yasa |
recto i.
|
|
91 |
Hukuk |
derebeylik mülkünün kullanımında mutasarrıfın haklarını koruyan yasa |
writ of right i.
|
|
92 |
Hukuk |
tanığı her türlü kovuşturmadan koruyan dokunulmazlık |
transactional immunity i.
|
|
93 |
Hukuk |
evleri koruyan dikenli ferforje kapı |
alley gate i.
|
|
94 |
Hukuk |
abd'de kusurlu araba alanları koruyan bir kanun |
lemon law i.
|
|
95 |
Hukuk |
bir mülkün satış ve kiralama yetkilerini ömür boyu koruyan ek madde |
overreaching clause i.
|
|
96 |
Hukuk |
yabancılara ait malları koruyan kimse |
alien property custodian i.
|
|
97 |
Hukuk |
doğal hayatı ve çevreyi koruyan güvenlik memuru/polisi |
conservation officer i.
|
|
98 |
Hukuk |
gazetecilerin gizli haber kaynaklarını açıklamama hakkını koruyan kanun |
shield law i.
|
|
Politics |
|
99 |
Siyasal |
kamu çıkarlarını koruyan gruplar |
public-interest groups i.
|
|
100 |
Siyasal |
koruyan devlet |
protecting power i.
|
|
101 |
Siyasal |
kolombiya'da yerel ve bölgesel paramiliter grupları koruyan bir terör örgütü |
united self-defense force of colombia i.
|
|
102 |
Siyasal |
kolombiya'da yerel ve bölgesel paramiliter grupları koruyan bir terör örgütü |
united self-defense group of colombia i.
|
|
103 |
Siyasal |
yerli halkın çıkarlarını koruyan |
nativist s.
|
|
104 |
Siyasal |
yerli halkın çıkarlarını koruyan siyasetçilerden oluşan |
nativist s.
|
|
105 |
Siyasal |
yerli halkın çıkarlarını koruyan |
nativistic s.
|
|
106 |
Siyasal |
yerli halkın çıkarlarını koruyan siyasetçilerden oluşan |
nativistic s.
|
|
Insurance |
|
107 |
Sigortacılık |
sürücüleri yurt dışındaki kazalara karşı koruyan bir seyahat sigorta poliçesi |
green card i.
|
|
108 |
Sigortacılık |
üçüncü şahıs mali sorumluluğu, yangın, hırsızlık ve hasar gibi çoğu riske karşı koruyan (kasko poliçesi) |
comprehensive s.
|
|
Technical |
|
109 |
Teknik |
açı koruyan projeksiyon |
conformal projection i.
|
|
110 |
Teknik |
camlan buhara karşı koruyan sıvı |
anti dim i.
|
|
111 |
Teknik |
dondan koruyan tabaka |
frost-proof rendering i.
|
|
112 |
Teknik |
dondan koruyan tabaka |
frost-proof course i.
|
|
113 |
Teknik |
elektronik aygıtları yıldırımdan koruyan alet |
lightning arrester i.
|
|
114 |
Teknik |
kırılmadan deforme olan/şeklini koruyan plastik |
shape-retaining plastic i.
|
|
115 |
Teknik |
vücudun üst kısmını koruyan koruyucular |
upper body protector i.
|
|
116 |
Teknik |
metali paslanmaya karşı koruyan işlem |
blue i.
|
|
117 |
Teknik |
asılı elektrik devresini koruyan kaplama |
hood i.
|
|
118 |
Teknik |
kumaş gibi malzemeleri güvelerden koruyan madde |
mothproofer i.
|
|
119 |
Teknik |
duvar veya kol saatinin kadranını koruyan cam parçası |
glass i.
|
|
120 |
Teknik |
yol yapım çalışanlarını trafik kazalarından koruyan kamyon |
crash truck i.
|
|
121 |
Teknik |
iletim hattını yıldırıma karşı koruyan gömülü toprak iletkeni |
counterpoise i.
|
|
122 |
Teknik |
mikrofilm tarayıcı ekranını dış ışıktan koruyan bölüm |
shadow box i.
|
|
123 |
Teknik |
kanoyu dıştan koruyan su geçirmez madde |
skirt i.
|
|
124 |
Teknik |
baskı yüzeyini aşırı basınçtan koruyan yapı |
bearer i.
|
|
125 |
Teknik |
fırınlama esnasında seramik gereçleri koruyan ayaklık benzeri aparat |
spur i.
|
|
126 |
Teknik |
ozmotik etkiden koruyan |
osmoprotectant s.
|
|
127 |
Teknik |
sudan koruyan |
water repellent s.
|
|
128 |
Teknik |
matlaşmadan koruyan |
antitarnish s.
|
|
Computer |
|
129 |
Bilgisayar |
bilgisayar gibi ofis aletlerinin kasasını koruyan kılıf |
bustle i.
|
|
Informatics |
|
130 |
Bilişim |
bilgisayarı yetkisiz erişimden koruyan |
anticrack s.
|
|
Electric |
|
131 |
Elektrik |
elektriksel iletkenleri koruyan kaplama |
trunking i.
|
|
Mechanic |
|
132 |
Mekanik |
torna tezgahında kurşun vida dişlilerini koruyan muhafaza |
apron i.
|
|
Textile |
|
133 |
Tekstil |
motosiklet sürücülerini mekanik darbeye karşı koruyan giyecekler |
motorcyclists' protective clothing against mechanical impact i.
|
|
134 |
Tekstil |
giyside penisi koruyan kılıf |
penis sheath i.
|
|
135 |
Tekstil |
eşyaları kaplayıp dış etkiden koruyan kumaş |
sheet i.
|
|
136 |
Tekstil |
nemden koruyan |
water-repellent s.
|
|
137 |
Tekstil |
sudan koruyan |
water-repellent s.
|
|
138 |
Tekstil |
(kumaş, aksesuar) ip rengini koruyan |
self-colored [us] s.
|
|
139 |
Tekstil |
(kumaş, aksesuar) ip rengini koruyan |
self-coloured [uk] s.
|
|
Architecture |
|
140 |
Mimarlık |
nüfus yoğunluğunu en üst düzeye çıkararak çevredeki kırsal alanı koruyan dikey şehir planlaması |
arcology i.
|
|
141 |
Mimarlık |
kulübelerde oturanları soğuktan koruyan duvar |
hallan i.
|
|
142 |
Mimarlık |
soğuktan koruyan duvarla çevrili bölme |
hallan i.
|
|
143 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mold i.
|
|
144 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mould i.
|
|
Automotive |
|
145 |
Otomotiv |
lastiğin çelik tellerini jant sürtünmesinden koruyan kauçuklarmış kumaş |
chafer i.
|
|
146 |
Otomotiv |
lastik karkasını koruyan kumaş şerit |
breaker strip i.
|
|
147 |
Otomotiv |
bazı fren sistemlerinde döner aksamları koruyan bir bileşen |
pad i.
|
|
Railway |
|
148 |
Demiryolu |
rayı hatta tutan ve bağı mekanik aşınmaya karşı koruyan metal plaka |
tie plate i.
|
|
Aeronautic |
|
149 |
Havacılık |
yanal dengeyi koruyan ufak yüzey |
adjusting plane i.
|
|
150 |
Havacılık |
uçak gövdesini yoğun ısı kaybına karşı koruyan metal plaka |
shroud i.
|
|
151 |
Havacılık |
fırlatma aracına ait uçuş yükünü koruyan koni şekilli koruma donanımı |
shroud i.
|
|
Marine |
|
152 |
Denizcilik |
açık mevzide gemiciyi koruyan kayış |
horse i.
|
|
153 |
Denizcilik |
yelkeni düz tutmak için dış ceplere yerleştirilen esnek şerit; ambar girişini kötü hava şartlarından koruyan malzemenin kenarını sabitleyen ahşap şerit |
batton i.
|
|
154 |
Denizcilik |
brandayı hava koşullarından koruyan uzun muşamba |
weather cloth i.
|
|
155 |
Denizcilik |
gemideki gözetleme yerlerini sıçrayan sıvılardan koruyan siperlik |
dodger i.
|
|
156 |
Denizcilik |
köpekbalığı saldırılarına karşı koruyan |
antishark s.
|
|
Petrol |
|
157 |
Petrol |
(petrol endüstrisinde) doğrudan deniz yatağının üzerine kurulan ve kendi ağırlığı sayesinde konumunu koruyan sondaj kulesi |
gravity platform i.
|
|
Mining |
|
158 |
Maden |
madenciyi göçüklerden koruyan portatif yapı |
shield i.
|
|
Medical |
|
159 |
Medikal |
emziren kadınların meme uçlarını koruyan kauçuk veya plastik aparat |
nipple shield i.
|
|
160 |
Medikal |
yaralı parmağı koruyan kılıf |
thumbstall i.
|
|
161 |
Medikal |
(inme sonrası) işlevini kaybetmiş olup yapısal bütünlüğünü koruyan beyin bölgesi |
penumbra i.
|
|
162 |
Medikal |
hastalıktan koruyan |
prophylactic s.
|
|
163 |
Medikal |
kalbi koruyan |
cardioprotective s.
|
|
164 |
Medikal |
hastalığa karşı koruyan |
phylactic s.
|
|
Anatomy |
|
165 |
Anatomi |
atın kalça kemiğini koruyan bölüm |
pin i.
|
|
Physiology |
|
166 |
Fizyoloji |
vücut hücreleri içinde saklı olan antijenlere bağlı enfeksiyonları ortadan kaldırarak organizmayı koruyan bağışıklık yanıtı |
cell-mediated immune response i.
|
|
167 |
Fizyoloji |
vücut hücreleri içinde saklı olan antijenlere bağlı enfeksiyonları ortadan kaldırarak organizmayı koruyan bağışıklık yanıtı |
cellular immune response i.
|
|
168 |
Fizyoloji |
hücre veya organizmada sabit bir fizyolojik durumu koruyan süreçler |
autoregulation i.
|
|
169 |
Fizyoloji |
gebelik boyunca korpus luteumun düzeyini koruyan bir hormon |
human chorionic gonadotropin i.
|
|
Pathology |
|
170 |
Patoloji |
beyin, omurilik ve bunları koruyan meninkslerde iltihaplanma |
cerebromeningitis i.
|
|
Pharmaceutics |
|
171 |
Eczacılık |
difteri, boğmaca ve tetanosa karşı koruyan bir karma aşı |
dpt vaccine i.
|
|
172 |
Eczacılık |
kuduzdan koruyan |
antirabies s.
|
|
Food Engineering |
|
173 |
Gıda |
donma etkisinden koruyan |
cryogenic protectant s.
|
|
174 |
Gıda |
donma etkisinden koruyan |
cryoprotectant s.
|
|
Math |
|
175 |
Matematik |
açı koruyan dönüşüm |
angle-preserving map i.
|
|
176 |
Matematik |
alan koruyan dönüşüm |
area preserving transformation i.
|
|
177 |
Matematik |
metrik uzaylar arasında mesafeyi koruyan fonksiyon |
isometry i.
|
|
Statistics |
|
178 |
İstatistik |
koruyan halka yöntemleri |
bootstrap methods i.
|
|
Physics |
|
179 |
Fizik |
mevcut niceliği koruyan |
conservative s.
|
|
Biology |
|
180 |
Biyoloji |
özünü koruyan canlı |
self i.
|
|
181 |
Biyoloji |
örttüğü kısmı koruyan doku tabakası |
protective fold i.
|
|
182 |
Biyoloji |
gelişiminin çeşitli safhalarında aynı formu koruyan (böcek) |
monomorphic s.
|
|
183 |
Biyoloji |
gelişiminin çeşitli safhalarında aynı formu koruyan (böcek) |
monomorphous s.
|
|
184 |
Biyoloji |
düşük sıcaklıkta muhafaza hasarına karşı koruyan |
cryoprotective s.
|
|
Marine Biology |
|
185 |
Deniz Biyolojisi |
solungaçı koruyan sert kemikli tabaka |
gill cover i.
|
|
186 |
Deniz Biyolojisi |
solungaçları koruyan kalkanımsı bir kabuğa sahip olan |
scutibranch s.
|
|
187 |
Deniz Biyolojisi |
solungaçları koruyan kalkanımsı bir kabuğa sahip olan |
scutibranchiate s.
|
|
Zoology |
|
188 |
Zooloji |
bazı kabuklu hayvanlarda ağzı koruyan geniş plaka |
gnathostegite i.
|
|
189 |
Zooloji |
parazit canlıyı koruyan salgı kaynaklı dış katman |
cyst i.
|
|
190 |
Zooloji |
yırtıcı hayvanlara karşı koruyan |
antipredator s.
|
|
Botanic |
|
191 |
Botanik |
papatyagiller familyasına ait, kuruduktan sonra dahi şeklini koruyan bitkilere verilen ad |
everlasting i.
|
|
192 |
Botanik |
bitkiyi koruyan yumru |
hibernaculum i.
|
|
193 |
Botanik |
çiçekli bölümü koruyan zar |
hose [dialect] [uk] i.
|
|
194 |
Botanik |
çiçekli bölümü koruyan zar |
hosen [dialect] i.
|
|
195 |
Botanik |
kök ucunu koruyan doku |
root cap i.
|
|
196 |
Botanik |
kök ucunu koruyan doku |
rootcap i.
|
|
197 |
Botanik |
bitkileri kemirgenlerden koruyan tel ızgara çerçeve |
sleeve i.
|
|
198 |
Botanik |
harman sırasında kabuklarını koruyan |
hulled s.
|
|
199 |
Botanik |
yeşilliğini koruyan ve kurumamış (bitki materyali) |
fresh s.
|
|
Breeding |
|
200 |
Hayvancılık |
sürüyü koruyan at |
stockhorse [australia] i.
|
|
Social Sciences |
|
201 |
Sosyal Bilimler |
kültürel ve tarihi kayıtları gelecekteki keşfine kadar koruyan nesne/kap |
time capsule i.
|
|
202 |
Sosyal Bilimler |
şamanları hastalıktan ve şeytani güçlerden koruyan ruh |
totemic animal i.
|
|
203 |
Sosyal Bilimler |
çocuğunu aşırı derecede koruyan anne veya baba |
helicopter parent i.
|
|
Linguistics |
|
204 |
Dilbilim |
(isim veya sıfat çekimi) proto germanik sesli harf köklerine özgü eski çekimsel sonları koruyan |
indefinite s.
|
|
History |
|
205 |
Tarih |
zırhlarda bacakların üst kısmını koruyan plakalar |
tasset i.
|
|
206 |
Tarih |
zırhlarda bacakların üst kısmını koruyan plakalar |
tasset i.
|
|
207 |
Tarih |
zırhlarda bacakların üst kısmını koruyan plakalar |
tasset i.
|
|
208 |
Tarih |
ayak ve bacakları koruyan, zincirden yapılan sıkı bir ortaçağ zırhı |
chausses i.
|
|
209 |
Tarih |
zırhlarda bacakların üst kısmını koruyan plakalar |
tace i.
|
|
210 |
Tarih |
zırhlarda bacakların üst kısmını koruyan plakalar |
tasse i.
|
|
211 |
Tarih |
(antik roma'da) amfitiyatro izleyicilerini güneşten koruyan tente |
velarium i.
|
|
212 |
Tarih |
kuşatmacıları koruyan bir tür kalkan |
snail i.
|
|
Religious |
|
213 |
Dini |
kendi ayin biçimlerini ve dillerini koruyan ancak papa'nın otoritesini kabul eden doğu katolik kilisesi |
uniat church i.
|
|
214 |
Dini |
kendi ayin biçimlerini ve dillerini koruyan ancak papa'nın otoritesini kabul eden doğu katolik kilisesi |
uniate church i.
|
|
215 |
Dini |
kendi ayin biçimlerini ve dillerini koruyan ancak papa'nın otoritesini kabul eden doğu katolik kilisesi mensubu |
uniat i.
|
|
216 |
Dini |
kendi ayin biçimlerini ve dillerini koruyan ancak papa'nın otoritesini kabul eden doğu katolik kilisesi mensubu |
uniate i.
|
|
217 |
Dini |
kendi ayin biçimlerini ve dillerini koruyan ancak papa'nın otoritesini kabul eden doğu katolik kilisesi mensubu |
uniate christian i.
|
|
218 |
Dini |
kendi ayin biçimlerini ve dillerini koruyan ancak papa'nın otoritesini kabul eden doğu katolik kilisesi |
uniatism i.
|
|
219 |
Dini |
(eski roma'da) ev halkını koruyan bir tanrı/ruh |
lar i.
|
|
220 |
Dini |
şamanı hastalık ve uğursuzluktan koruyan ruh |
power animal i.
|
|
221 |
Dini |
şamanı hastalık ve uğursuzluktan koruyan ruh |
tutelary spirit i.
|
|
222 |
Dini |
nazardan koruyan |
apotropaic s.
|
|
223 |
Dini |
kem gözden koruyan |
apotropaic s.
|
|
Geography |
|
224 |
Coğrafya |
açı koruyan harita |
conformal mapping i.
|
|
225 |
Coğrafya |
şekil koruyan harita |
conformal mapping i.
|
|
226 |
Coğrafya |
alan koruyan projeksiyon |
equal area projection i.
|
|
227 |
Coğrafya |
uzunluk koruyan azimutal projeksiyon |
azimuthal equidistant projection i.
|
|
228 |
Coğrafya |
kardan koruyan siper |
snowshed i.
|
|
Military |
|
229 |
Askeri |
ortaçağda kullanılan baş, boyun ve omuzları koruyan zincir zırh |
camail i.
|
|
230 |
Askeri |
ortaçağda kullanılan baş, boyun ve omuzları koruyan zincir zırh |
aventail i.
|
|
231 |
Askeri |
ortaçağda kullanılan baş, boyun ve omuzları koruyan zincir zırh |
ventail i.
|
|
232 |
Askeri |
top falyasını örterek dış etkenlerden koruyan kurşun tabakası |
cap of a cannon i.
|
|
233 |
Askeri |
kral veya kraliçeyi koruyan askerler |
the guards i.
|
|
234 |
Askeri |
başparmağı ok, kılıç gibi darbelerden koruyan halka |
thumb ring i.
|
|
235 |
Askeri |
askeri treni koruyan kuvvetler |
train guard i.
|
|
236 |
Askeri |
bedeni parça tesirinden koruyan zırh |
fragmentation protective body armour i.
|
|
237 |
Askeri |
üst kolu koruyan çelik kolluk |
upper cannon i.
|
|
238 |
Askeri |
üst kolu koruyan çelik kolluk |
rerebrace i.
|
|
239 |
Askeri |
dizin altını koruyan zırh parçası |
jambart i.
|
|
240 |
Askeri |
dizin altını koruyan zırh parçası |
jamber i.
|
|
241 |
Askeri |
dizin altını koruyan zırh parçası |
jambier i.
|
|
242 |
Askeri |
kolu koruyan bir türh zırh |
vantbrace i.
|
|
243 |
Askeri |
15. yüzyıldan itibaren ingiliz kraliyet ailesi'ne bağlı olup hükümdarı koruyan bir tür askeri birliğin üyesi |
yeoman of the guard [uk] i.
|
|
244 |
Askeri |
bilgi, bilgisayar ve ağları koruyan savunma tedbirleri |
computer network defense (cnd) i.
|
|
245 |
Askeri |
göğüs zırhının alt kısmına takılıp karın bölgesiyle kalçaları koruyan zırh parçası |
fauld i.
|
|
246 |
Askeri |
araç konvoyunu dağılmak, yok edilmek veya ele geçirilmekten koruyan refakatçi |
convoy escort i.
|
|
247 |
Askeri |
atın böğrünü koruyan zırh parçası |
flancard i.
|
|
248 |
Askeri |
askerin uyluğunu koruyan zırh parçası |
flancard i.
|
|
249 |
Askeri |
hareket halindeki veya duran bir kuvvetin kanadını düşmandan koruyan unsur |
flank guard i.
|
|
250 |
Askeri |
girişi koruyan nöbetçi |
outsentry i.
|
|
251 |
Askeri |
bel altını koruyan zırh plakası |
skirt of tasses i.
|
|
Hunting |
|
252 |
Silah/Atıcılık |
tüfek dürbünlerinin her iki camını koruyan açılıp kapanabilen kapaklar |
brachet i.
|
|
253 |
Silah/Atıcılık |
ayağı koruyan zırh parçası |
sabaton i.
|
|
254 |
Silah/Atıcılık |
ayağı koruyan zırh parçası |
sabbaton i.
|
|
Sport |
|
255 |
Spor |
okçulukta parmakları koruyan deri yüksük |
tip i.
|
|
256 |
Spor |
okçunun atış anında kirişin çarpmaması için göğüs bölgesini koruyan ekipman |
chest guard i.
|
|
257 |
Spor |
(krikette) kalenin orta kazığını koruyan gard |
middle i.
|
|
258 |
Spor |
kılıç kabzasının eli koruyan kısmı |
guard i.
|
|
259 |
Spor |
kriket ve lakrosta point adı verilen bölgeyi koruyan oyuncu |
cover-point i.
|
|
Boxing |
|
260 |
Boks |
yüzü koruyan savunma pozisyonuna geçmek |
cover (up) f.
|
|
Chess |
|
261 |
Satranç |
bir diğerini koruyan taş |
guard i.
|
|
Mythology |
|
262 |
Mitoloji |
yunan ve roma mitolojisinde ölüler diyarının girişini koruyan üç başlı köpek |
cerberean i.
|
|
263 |
Mitoloji |
(yunan mitolojisinde) gaea'nın hera'ya düğün hediyesi olarak verdiği altın elmaları koruyan periler |
atlantides i.
|
|
264 |
Mitoloji |
(yunan mitolojisinde) gaea'nın hera'ya düğün hediyesi olarak verdiği altın elmaları koruyan periler |
hesperides i.
|
|
265 |
Mitoloji |
(roma mitolojisinde) ev ve aileyi koruyan tanrılar |
lares and penates i.
|
|
266 |
Mitoloji |
(roma mitolojisinde) ev ve aileyi koruyan tanrılarının heykelcikleri |
lares and penates i.
|
|
267 |
Mitoloji |
roma mitolojisinde yeni doğan çocukları koruyan tanrıça |
levana i.
|
|
268 |
Mitoloji |
yunan mitolojisinde cehennemin kapısını koruyan üç başlı bir köpek |
bokadam i.
|
|
269 |
Mitoloji |
aile ocağı ile ilişkilendirilen ve ev halkını koruyan küçük afacan bir yaratık |
fairy i.
|
|
270 |
Mitoloji |
(iskandinav mitolojisinde) dünya ağacı'nın köklerinin yakınında yer alan bilgelik kuyusunu koruyan dev |
mimir i.
|
|
271 |
Mitoloji |
meyveleri koruyan antik roma tanrıçası |
pomona i.
|
|
Bookbindery |
|
272 |
Ciltçilik |
kitabı hasar görmekten koruyan kalıcı dış kap |
protective cover i.
|
|
Abbreviation |
|
273 |
Kısaltma |
kolombiya'da yerel ve bölgesel paramiliter grupları koruyan bir terör örgütü |
auc i.
|
|
Archaic |
|
274 |
Eski Kullanım |
hakkını koruyan kadın |
vindicatress i.
|
|
275 |
Eski Kullanım |
(bekaretini koruyan) yollu kadın |
demivierge i.
|
|
276 |
Eski Kullanım |
zehir veya enfeksiyondan koruyan madde |
preservative i.
|
|
Ornithology |
|
277 |
Kuşbilim |
bazı kuşların gagasını koruyan sert kılıf |
naricorn i.
|
|
278 |
Kuşbilim |
eğitim dövüşleri sırasında horoza giydirilen kemik çıkıntılarını koruyan ped |
muff i.
|
|
Slang |
|
279 |
Argo |
zayıf bir mahkuma arka çıkan ve onu koruyan güçlü mahkum |
war daddy i.
|
|
Star Wars |
|
280 |
Star Wars |
hak koruyan-sınıfı |
vindicator-class i.
|
|
281 |
Star Wars |
hak koruyan-sınıfı ağır krüvazörü |
vindicator-class heavy cruiser i.
|
|