Geçmiş

niyetli

"niyetli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	niyetli	intentioned s.
2	Genel	niyetli	intent s.
3	Genel	niyetli	meaning s.
4	Genel	niyetli	fasting s.
5	Genel	niyetli	purposeful s.
6	Genel	niyetli	intending s.
7	Genel	niyetli	minded s.
8	Genel	niyetli	disposed s.
9	Genel	niyetli	calculated s.
10	Genel	niyetli	affectioned s.
11	Genel	niyetli	affectionate [obsolete] s.
12	Genel	niyetli	affectionated [obsolete] s.
13	Genel	niyetli	aimful s.
14	Genel	niyetli	disposited [obsolete] s.
15	Genel	niyetli	subject s.
Colloquial
16	Konuşma Dili	niyetli	pushed s.

"niyetli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 235 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kötü niyetli bir şekilde bakma	knowing look i.
2	Genel	iyi niyetli ticari uygulama	ormal bona fide commercial practice i.
3	Genel	kötü niyetli dedikodu	vicious rumor i.
4	Genel	kötü niyetli dedikodu	malicious gossip i.
5	Genel	iyi niyetli	do gooder i.
6	Genel	iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu	dogooder i.
7	Genel	art niyetli tip	snide i.
8	Genel	iyi niyetli	do-gooder i.
9	Genel	iyi niyetli ama gerçekçi olmayan sosyal reformcu	do-gooder i.
10	Genel	iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu	do-gooder i.
11	Genel	kötü niyetli hareketler	malicious acts i.
12	Genel	kötü niyetli kimse	ill-wisher i.
13	Genel	iyi niyetli eşek şakası	good-natured horseplay i.
14	Genel	iyi niyetli fakat hakaret içeren söylem	microaggression i.
15	Genel	kötü niyetli kimse	grinch i.
16	Genel	kötü niyetli kişi	malevolent person i.
17	Genel	art niyetli düşünce	mental reservation i.
18	Genel	iyi niyetli olmama	unsympathy i.
19	Genel	kötü niyetli kimse	maligner i.
20	Genel	iyi niyetli takılma	chiack [australia] i.
21	Genel	iyi niyetli takılma	chyack [australia] i.
22	Genel	kötü niyetli olduğu halde dıştan erdemli gibi görünen kimse	whited sepulcher i.
23	Genel	kötü niyetli olduğu halde dıştan erdemli gibi görünen kimse	whited sepulchre i.
24	Genel	kötü niyetli olma özelliği	mean-spiritedness i.
25	Genel	kötü niyetli yorum	meow i.
26	Genel	kötü niyetli yorum	mew i.
27	Genel	kötü niyetli görüş	mew i.
28	Genel	vedalaşırken söylenen iyi niyetli söz	word of farewell i.
29	Genel	kötü niyetli olma	misaffection [obsolete] i.
30	Genel	kötü niyetli öneri	missuggestion [obsolete] i.
31	Genel	iyi niyetli fikir alışverişi	give-and-take i.
32	Genel	kötü niyetli davranış	roguishness i.
33	Genel	kötü niyetli plan	imagination [obsolete] i.
34	Genel	son derece kötü niyetli kimse	devil i.
35	Genel	iyi niyetli reformcu davranışı	do-goodism i.
36	Genel	iyi niyetli reformcu davranışı	do-gooderism i.
37	Genel	işe geri dönmeye niyetli olanları bulmak için grevciler arasında dolaşan grev kırıcı	roper i.
38	Genel	kötü niyetli kimseler	bad actors i.
39	Genel	kötü niyetli kimse	bad actor i.
40	Genel	niyetli olmak	be fasting f.
41	Genel	niyetli olmak	mean business f.
42	Genel	kötü niyetli olmak	be malevolent towards f.
43	Genel	niyetli olmamak	have no intention f.
44	Genel	iyi niyetli davranmak	act in good faith f.
45	Genel	niyetli olmak	tempt f.
46	Genel	niyetli olmak	tend [dialect] f.
47	Genel	niyetli olmak	allow [dialect] f.
48	Genel	kötü niyetli yorum yapmak	meow f.
49	Genel	-e niyetli olmak	go f.
50	Genel	iyi niyetli	rightminded s.
51	Genel	iyi niyetli	favourable s.
52	Genel	kötü niyetli	vicious s.
53	Genel	iyi niyetli	favorable s.
54	Genel	kötü niyetli	poisonous s.
55	Genel	kötü niyetli	baleful s.
56	Genel	kötü niyetli	malignant s.
57	Genel	iyi niyetli	spleenless s.
58	Genel	art niyetli	snide s.
59	Genel	kötü niyetli	gloating s.
60	Genel	iyi niyetli	kindly s.
61	Genel	kötü niyetli	wanton s.
62	Genel	kötü niyetli	malevolent s.
63	Genel	art niyetli	malevolent s.
64	Genel	kötü niyetli	sinister s.
65	Genel	iyi niyetli	gracious s.
66	Genel	iyi niyetli	friendly s.
67	Genel	kötü niyetli olmayan	nonmalicious s.
68	Genel	kötü niyetli olmayan	nonmalignant s.
69	Genel	art niyetli	evil-disposed s.
70	Genel	iyi niyetli	easy-going s.
71	Genel	art niyetli	evil-minded s.
72	Genel	kötü niyetli	evil-minded s.
73	Genel	kötü niyetli	ill-intentioned s.
74	Genel	kötü niyetli	ill-affected s.
75	Genel	kötü niyetli	mean-spirited s.
76	Genel	iyi niyetli	pure-minded s.
77	Genel	iyi niyetli	well-intentioned s.
78	Genel	iyi niyetli	well-disposed s.
79	Genel	iyi niyetli	well-meaning s.
80	Genel	iyi niyetli	well-meant s.
81	Genel	kötü niyetli	ill-disposed s.
82	Genel	kötü niyetli	ill-minded s.
83	Genel	kötü niyetli olmayan	non-malignant s.
84	Genel	kötü niyetli	narquois s.
85	Genel	art niyetli	nasty s.
86	Genel	kötü niyetli	negative s.
87	Genel	iyi niyetli	toward [obsolete] s.
88	Genel	kötü niyetli	toxic s.
89	Genel	kötü niyetli	attry [obsolete] s.
90	Genel	kötü niyetli	enemy [obsolete] s.
91	Genel	iyi niyetli	unjaundiced s.
92	Genel	kötü niyetli olmayan	unmalicious s.
93	Genel	iyi niyetli	unmalicious s.
94	Genel	kötü niyetli	malign s.
95	Genel	kötü niyetli	maleficent s.
96	Genel	art niyetli	malevolous s.
97	Genel	iyi niyetli	quemeful s.
98	Genel	kötü niyetli	low-minded s.
99	Genel	iyi niyetli	fair-natured s.
100	Genel	kötü niyetli	misaffected s.
101	Genel	iyi niyetli	decent s.
102	Genel	kötü niyetli	despiteful s.
103	Genel	kötü niyetli görünen	ill-looking s.
104	Genel	kötü niyetli	ill-natured s.
105	Genel	iyi niyetli	dewy-eyed s.
106	Genel	iyi niyetli	good faith s.
107	Genel	iyi niyetli	goodwilled s.
108	Genel	kötü niyetli	fell s.
109	Genel	kötü niyetli	dirty s.
110	Genel	çok kötü niyetli	fiendful s.
111	Genel	iyi niyetli	sib (to) [dialect] s.
112	Genel	kötü niyetli	snarly s.
113	Genel	kötü niyetli	squint-eyed s.
114	Genel	iyi niyetli	innocent s.
115	Genel	kötü niyetli bir şekilde	balefully zf.
116	Genel	kötü niyetli bir şekilde	gloatingly zf.
117	Genel	art niyetli bir şekilde	snidely zf.
118	Genel	iyi niyetli bir şekilde	graciously zf.
119	Genel	kötü niyetli bir şekilde	sinisterly zf.
120	Genel	kötü niyetli bir biçimde	mean-spiritedly zf.
121	Genel	iyi niyetli bir şekilde	well-meaningly zf.
122	Genel	kötü niyetli biçimde	malevolently zf.
123	Genel	art niyetli biçimde	malevolently zf.
124	Genel	niyetli şekilde	affectionately [obsolete] zf.
125	Genel	kötü niyetli bir şekilde	unbenignly zf.
126	Genel	kötü niyetli olmadan	unmaliciously zf.
127	Genel	iyi niyetli bir şekilde	unmaliciously zf.
128	Genel	kötü niyetli bir biçimde	meanspiritedly zf.
129	Genel	kötü niyetli bir şekilde	ill zf.
130	Genel	kötü niyetli davranmak	bitch f.
Phrasals
131	Öbek Fiiller	katılmaya niyetli olmak	have on f.
132	Öbek Fiiller	(bir şeyi birine/bir şeye) vermeye niyetli olmak	intend (something) for (someone or something) f.
Phrases
133	İfadeler	iyi niyetli/olumlu düşünerek	with the best of intentions expr.
Colloquial
134	Konuşma Dili	kötü niyetli	bad sort i.
135	Konuşma Dili	bir etnik gruba yönelik kötü niyetli saldırılarda bulunma	race-baiting i.
136	Konuşma Dili	kötü niyetli kimse	superbitch i.
137	Konuşma Dili	iyi niyetli fakat maksadını aşan	well intended but excessive s.
138	Konuşma Dili	kötü niyetli saldırı içeren	-bashing s.
139	Konuşma Dili	kötü niyetli	stinky s.
140	Konuşma Dili	iyi niyetli olmak için zalim ol	be cruel to be kind expr.
Idioms
141	Deyim	art niyetli kimse	a cold piece of work i.
142	Deyim	art niyetli kişi	a piece of work i.
143	Deyim	art niyetli yorum	snide comment i.
144	Deyim	dürüst ve iyi niyetli adam	mr. nice guy i.
145	Deyim	kötü niyetli muamele	the rough end of the pineapple [australia/new zealand] i.
146	Deyim	kötü niyetli kişi	fox in the henhouse i.
147	Deyim	kötü niyetli biri	a bad sort i.
148	Deyim	kötü/bozuk niyetli kimse	dirty mind i.
149	Deyim	kötü niyetli kişi	a fox in the henhouse i.
150	Deyim	iyi niyetli	good sort i.
151	Deyim	art niyetli yorum	snide remark i.
152	Deyim	birini kötü niyetli göstermek	paint (one) black f.
153	Deyim	birini kötü niyetli göstermek	paint black f.
154	Deyim	iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek	do (something) for the best f.
155	Deyim	iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek	do/mean something for the best f.
156	Deyim	iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek	mean (something) for the best f.
157	Deyim	çok iyi niyetli olmak	not to have a bad bone in one's body f.
158	Deyim	iyi niyetli olmak	have one's heart in the right place f.
159	Deyim	iyi niyetli düşünerek söylemek	mean (something) for the best f.
160	Deyim	iyi niyetli olmak	be in a good cause f.
161	Deyim	iyi niyetli olmak	have heart in the right place f.
162	Deyim	iyi niyetli olmak	have your heart in the right place f.
163	Deyim	evlenmeye/yüzük takmaya niyetli/istekli	bent on a splice s.
164	Deyim	yuva kurmaya/düğün yapmaya niyetli/istekli	bent on a splice s.
165	Deyim	kötü niyetli	black-hearted s.
166	Deyim	iyi niyetli	somebody's heart is in the right place expr.
167	Deyim	iyi niyetli	in good faith expr.
168	Deyim	kötü niyetli	black as a raven expr.
169	Deyim	kötü niyetli	as black as a raven expr.
170	Deyim	kötü niyetli	black as a raven's feather expr.
171	Deyim	kötü niyetli	as black as a raven's feather expr.
172	Deyim	kötü niyetli	black as a raven's wing expr.
173	Deyim	kötü niyetli	as black as a raven's wing expr.
174	Deyim	kötü niyetli	black as ink expr.
175	Deyim	kötü niyetli	as black as ink expr.
176	Deyim	kötü niyetli	as black as the devil expr.
177	Deyim	kötü niyetli	black as the devil expr.
178	Deyim	(biri bir şeyi yapmaya) niyetli	(one) is about to (do something) expr.
179	Deyim	iyi niyetli	one's heart is in the right place expr.
Speaking
180	Konuşma	niyetli misin?	are you fasting? expr.
181	Konuşma	niyetli misin?	are you fasting? expr.
182	Konuşma	niyetli misiniz?	are you fasting? expr.
Trade/Economic
183	Ticaret/Ekonomi	iyi niyetli taşıyıcı	bona fide holder i.
184	Ticaret/Ekonomi	iyi niyetli teklif	bona fide proposal i.
185	Ticaret/Ekonomi	iyi niyetli alıcı	bona fide purchaser i.
186	Ticaret/Ekonomi	iyi niyetli hamil	bona fide holder i.
187	Ticaret/Ekonomi	iyi niyetli girişim	bons-offices i.
188	Ticaret/Ekonomi	iyi niyetli/gerçek müşteri	bona fide customer i.
189	Ticaret/Ekonomi	kötü niyetli hareket	willful misconduct i.
190	Ticaret/Ekonomi	iyi niyetli	bona fide s.
191	Ticaret/Ekonomi	kötü niyetli	malicious s.
Law
192	Hukuk	kasıtlı veya kötü niyetli olarak bir görev veya sözleşme yükümlülüğünü yerine getirmeme	abscondence i.
193	Hukuk	bir gerçek veya tüzel kişiyi kötü niyetli olarak yıpratmak amacıyla uzun davalara maruz bırakma	predatory litigation i.
194	Hukuk	hüsnü niyetli zilyet	bona fide possessor i.
195	Hukuk	hüsnü niyetli zilyet	possessor with good will i.
196	Hukuk	iyi niyetli zilyet	possessor in good faith i.
197	Hukuk	iyi niyetli alıcı	bona fide purchaser i.
198	Hukuk	iyi niyetli zilyetlik	possession in good faith i.
199	Hukuk	iyi niyetli ilamlı alacaklı	bona fide judgment creditor i.
200	Hukuk	iyi niyetli hamil	bona fide holder i.
201	Hukuk	iyi niyetli zilyet	possessor bona fide i.
202	Hukuk	iyi niyetli hamil	holder in good faith i.
203	Hukuk	kötü niyetli zilyed	mala fide possessor i.
204	Hukuk	kötü niyetli zilyetlik	possession in bad faith i.
205	Hukuk	kötü niyetli zilyet	possessor mala fide i.
206	Hukuk	kötü niyetli zilyet	possessor in bad faith i.
207	Hukuk	kötü niyetli itham	malicious accusation i.
208	Hukuk	kötü niyetli fiil	malicious act i.
209	Hukuk	kötü niyetli savunma	sham defense i.
210	Hukuk	nazik ve iyi niyetli kiracılara verilen hayat boyu düşük kira ödeme imtiyazı	rental [obsolete] [scotland] i.
211	Hukuk	iyi niyetli	bona fide s.
212	Hukuk	kötü niyetli	malicious s.
Politics
213	Siyasal	iyi niyetli mülteciler	bona fide refugee i.
214	Siyasal	iyi niyetli ihmal	benign neglect i.
215	Siyasal	iyi niyetli olağan ticari uygulama	normal bona fide commercial practice i.
216	Siyasal	iyi niyetli ticari uygulama	normal bona fide commercial practice i.
217	Siyasal	kral öldürmeye niyetli	regicidal s.
Insurance
218	Sigortacılık	grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terör (glkhh-knh)	strike, lockout, riot, civil commotion-malicious acts and teror i.
219	Sigortacılık	grev, kargaşalık, halk hareketleri ve kötü niyetli zararlar	strike, riot, civil commotions and malicious damage i.
220	Sigortacılık	kötü niyetli zarar	malicious damage i.
Computer
221	Bilgisayar	alan adının bir başkası tarafından alınması veya ileride satılmak amacıyla kötü niyetli kişilerin benzer alan adlarını tescil etmesi	cybersquatting i.
222	Bilgisayar	almaya niyetli müşteriler	prospective customers i.
223	Bilgisayar	kötü niyetli yazılım	malicious software i.
Telecom
224	Telekom	ard niyetli çağrıyı belirleme	malicious call identification i.
225	Telekom	iyi niyetli bilgisayar korsanı	ethical hacker i.
226	Telekom	iyi niyetli bilgisayar korsanı	white hat i.
227	Telekom	kötü niyetli çağrının tespiti	malicious call identification i.
228	Telekom	kötü niyetli elektronik posta göndermek	flame f.
Psychology
229	Psikoloji	niyetli davranış	intentional behavior i.
Military
230	Askeri	iyi niyetli dostluk paktı	cordial treaty pact i.
231	Askeri	iyi niyetli dostluk sözleşmesi	cordial treaty pact i.
Mythology
232	Mitoloji	kötü niyetli	unseelie s.
Slang
233	Argo	kötü niyetli kimse	nogoodnik i.
234	Argo	kötü niyetli kimse	no-goodnik i.
Modern Slang
235	Modern Argo	kötü niyetli kadın/kız	a bad bitch i.