block - Türkçe İngilizce Sözlük

block

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"block" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 187 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
block i. blok
Lastly, in relation to ACP-wide issues, the ACP want to establish some principles as a complete block.
Son olarak, ACP genelindeki konularla ilgili olarak, ACP tam bir blok olarak bazı ilkeler oluşturmak istemektedir.

More Sentences
block f. engellemek
At every turn, another Member State emerges from the wings to block this agreement.
Her seferinde bir başka Üye Devlet bu anlaşmayı engellemek için ortaya çıkıyor.

More Sentences
General
block i. apartman
When I bought this house, it was the largest house on the block.
Bu evi aldığımda, apartmandaki en büyük evdi.

More Sentences
block i. kütük
The statue was carved from a block of cherry wood.
Heykel bir kiraz ağacı kütüğünden oyulmuştu.

More Sentences
block i. engel
This wall blocks the wind.
Bu duvar rüzgarı engeller.

More Sentences
block f. bloklamak
Sami blocked us on his Instagram.
Sami bizi İnstagram'ında blokladı.

More Sentences
block f. kesmek
Tom blocked Mary's way and wouldn't let her enter the room.
Tom, Mary'nin yolunu kesti ve odaya girmesine izin vermedi.

More Sentences
block f. kapamak
A fallen tree blocked the path.
Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.

More Sentences
block f. önünü kesmek
We were able to block the convoy and rescue the animals.
Konvoyun önünü kesmeyi ve hayvanları kurtarmayı başardık.

More Sentences
block s. blok oluşturan
They can already set up airspace blocks on a bilateral basis.
Halihazırda iki taraflı olarak hava sahası blokları oluşturabilirler.

More Sentences
Politics
block i. siyasi grup
Unlike my political group, I have voted in favour of the amendments to block 3.
Siyasi grubumun aksine 3. blokta yapılan değişikliklerin lehinde oy kullandım.

More Sentences
Telecom
block i. blok
Block 1 covers the compromise amendments with the Council.
1. Blok, Konsey ile varılan uzlaşmaya dayalı değişiklikleri kapsamaktadır.

More Sentences
Construction
block i. mahalle
Tom takes a quick jog around the block every morning before breakfast.
Tom her sabah kahvaltıdan önce mahallede hızlı bir koşu yapar.

More Sentences
Statistics
block i. blok
If block 1 is adopted, block 2 will no longer apply.
Eğer 1. blok kabul edilirse, 2. blok artık geçerli olmayacaktır.

More Sentences
Sport
block i. blok
In this case there is no shared block, each country controls its territorial area and that is that.
Bu durumda ortak bir blok yoktur, her ülke kendi bölgesel alanını kontrol eder ve hepsi bu kadar.

More Sentences
Common Usage
block f. bloke etmek
General
block i. tutukluk
block i. palanga
block i. sıkışıklık
block i. büyük parça
block i. tıkama
block i. kütle
block i. iki cadde arasındaki binalar
block i. parsel
block i. makara
block i. büyük bina
block i. arsa parçası
block i. kütük/kaya/taş parçası
block i. binalar dizisi
block i. birlik
block i. tıkayan şey
block i. tıkanıklık
block i. kalıp
block i. toplu
block i. seri
block i. kesme bloğu
block i. üzerinde insanların kellesinin uçurulduğu sert bir yüzey
block i. blok oyuncak
block i. (oyuncak) yapı bloğu
block i. perukluk
block i. (bilet, hisse) tek bir birim olarak işlem gören kısım
block i. (niteleyici olarak) blok
block i. bloknot
block i. üzengi
block i. araç basamağı
block i. blok et
block i. (dama, iskambil gibi oyunlarda) yapılacak hamle kalmaması
block i. pat
block i. makineye çıkmak için kullanılan basamak
block i. kaide
block i. kütüğü keserken desteklemek için kullanılan bir çerçeve
block i. rölyef baskı plakasının yerleştirildiği ahşap veya metal plaka
block i. el baskısı için çok büyük bir baskı
block i. cezaevi hücre bloğu
block i. neredeyse kare prizma şeklindeki önemli parça
block i. üzerine peruk takılan ve yüz hatları olmayan kafa modeli
block i. (doğancılık) av kuşunun tutulduğu tünek
block i. (yazar) ilham gelmeme
block i. paket
block f. yol kesmek
block f. kalıplamak
block f. bloke etmek
block f. durdurmak
block f. alıkoymak
block f. tıkamak
block f. engel oluşturmak
block f. blokla desteklemek
block f. blokla güçlendirmek
block f. blokla yerinde tutmak
block f. blok üzerinde şekillendirmek
block f. blok üzerinde hazırlamak
block f. (metin, veri) işaretleyerek ayırmak
block f. bir kıyafeti eski boyutlarına geri getirmek
block f. dalga yapmak için saçı tutamlara ayırmak
block f. (et) blok halinde kesmek
block f. (bir şeyi) birbirine yapıştırılmış tahta parçalarıyla sabitlemek
block f. (kağıt) sıcaklık ve baskı ile birbirine yapışmak
block f. (telefonda birini) engellemek
block s. blok halinde
block s. blok şekli verilmiş
block s. bloklardan oluşan
block s. bir bloğa ait
block s. (adres, başlık, paragraf) soldan boşluk bırakılmadan yazılmış
block s. bloğa benzeyen
Trade/Economic
block i. tek bir birim halinde birlikte satılan büyük miktarda tahvil veya hisse
block f. (hükümet, merkez bankası) varlık veya para birimi kullanımını veya dönüşümünü sınırlamak
Politics
block f. (önerge, yasa tasarısı) geçmesini durdurmak
Technical
block i. cam kesici kafası
block i. gövde
block i. kalıp
block i. klişe
block i. makara
block i. mastar kalıp
block i. palanga
block i. oymaya hazır, ahşap, taş malzeme
block i. blok halinde işlem gören unsurlar
block i. blok pul
block i. tıkayıcı
block i. tıkaç
block i. ahşap bağlantısı
block i. lambri ile duvar arasına yerleştirilen bariyer
block i. kama gövdesi
block i. yay destek bloğu
block i. makas takozu
block i. (kriptografi) bir mesajı oluşturan sabit uzunlukta bit grubu
block i. (cam yapımında) toplanmayı engellemek için kullanılan ahşap veya metal bir kupa
block f. önünü kapatmak
block f. tıkanmak
block f. sıcak baskı yapmak
block f. (şeker pancarı fidanı) kazmayla sökmek
block f. (iki veya daha fazla yazı satırını) sola ve sağa yaslı ayarlamak
block f. (levha uçlarını) ahşap bloğa sabitleyerek birleştirmek
block f. (erimiş cam) ıslak bir ahşap veya metal kupa içinde şekillendirmek
block f. tahta bloğu erimiş cama sokmak
block f. (demir) bitirme öncesi kabaca şekillendirmek
Computer
block i. öbek blok
block i. öbek
block i. kod bloğu
block i. beklemek
block f. öbeklemek
block f. (ardışık veri) tek bir operasyonda okunup yazılabilmesi için bir arada gruplamak
block expr. önle
Electric
block f. girişi aşırı yükleyerek elektron tüpünden alternatif akım çıkışını durdurmak
block f. levha akımını sıfıra indirmek için vakumlu tüp ızgarasına yüksek negatif öngerilim uygulamak
Mechanic
block i. makine bloğu
block i. takoz mastarı
Construction
block i. yapı bloğu
Automotive
block i. ayırıcı blok
block i. silindirlerin yer aldığı motor parçası
block i. selektör bloğu
block i. vites kolu bloğu
block i. fren takozu
block i. halat hızını sürtünme ile kontrol etmeye yarayan cihaz
Railway
block i. hat bloğu
block i. kanton
block i. sinyallerle kontrol edilen demiryolu bölümü
block f. (trenleri) blok sisteminde işletmek
Marine
block i. makara
block i. torno
block i. gemi omurgası desteği
block i. kason
Mining
block i. kömür bloğu
Medical
block i. atriyoventriküler blok
block f. (ilaçlarla) fizyolojik işlevi önlemek
Psychology
block i. konuşma bloğu
block i. düşünce bloğu
block f. hatırlayamamak
block f. (psikolojik) engelleme yaşamak
block f. (psikolojik) engelleme sergilemek
Physiology
block f. anestetik madde kullanarak fizyolojik bir işlevi durdurmak
block f. sinir sinyallerinin iletimini durdurmak
Pathology
block i. sinir bloğu
block i. kalp bloğu
block i. sinir bloğu
Chemistry
block i. blok kopolimer
block f. etkisiz duruma getirmek
Biology
block i. uyuma dönemi
Geology
block i. fay bloğu
Sport
block i. karşılama
block i. (kriket) blok
block i. koşucuların yarış başlangıcında ayaklarını bastıkları pedallı alet
block i. rakibi vücudu kullanarak engelleme
block f. rakibi vücudu kullanarak engellemek
block f. topu vücudunu kullanarak durdurmak
block f. vücudunu kullanarak topun yönünü saptırmak
block f. (kriket) topu defansif oynamak
block f. (golf) topa sağ elle sağdan veya sol elle soldan hatalı vuruş yapmak
Football
block i. rakibi vücudu kullanarak engelleme
Volleyball
block i. (voleybol) blok yapma
Baseball
block i. oyuncular dışında biri tarafından müdahale edilen bir beyzbol topu
block i. top vurucusunun gard pozisyonunu işaretlemek için yerde yapılan hafif bir girinti
Card
block f. oyunu kontrol etmek
Music
block i. budizm seremonilerinde kullanılan bir perküsyon aleti
Theatre
block f. sahne planı çizmek
Printery
block i. kalıp
block i. klişe
block f. blok baskıyla yaldızlı kapak baskısı yapmak
Archaic
block f. ablukaya almak
block f. kuşatmak
Slang
block i. kafa
block i. baş
block i. açık artırma platformu
block i. müzayede platformu
block i. aptal
block i. ahmak
block i. mal
block i. hödük

"block" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
block of flats i. apartman
We live in the block of flats just across the road.
Yolun karşısındaki apartmanlarda oturuyoruz.

More Sentences
stumbling block i. engel
The political stumbling block is that our fellow citizens want to travel.
Siyasi engel, yurttaşlarımızın seyahat etmek istemesidir.

More Sentences
concrete block i. beton blok
He broke up the concrete block with a hammer.
O, çekiçle beton bloğu kırdı.

More Sentences
apartment block i. apartman
Everyone in the apartment block shares a kitchen.
Apartmandaki herkes aynı mutfağı paylaşıyor.

More Sentences
building block i. temel yapı taşı
That has to be a key building block of our new approach.
Bu yeni yaklaşımımızın temel yapı taşlarından biri olmalıdır.

More Sentences
wooden block i. ahşap blok
The child was playing with wooden blocks.
Çocuk ahşap bloklarla oynuyordu.

More Sentences
writer's block i. yazar tıkanıklığı
How do you deal with writer's block?
Yazar tıkanıklığıyla nasıl başa çıkıyorsun?

More Sentences
block the road f. yolu kapamak
The same applies to protests by farmers who block the roads.
Aynı şey yolları kapatan çiftçilerin protestoları için de geçerlidir.

More Sentences
block the road f. yolu tıkamak
The heavy snowfall blocked the roads.
Yoğun kar yağışı yolları tıkadı.

More Sentences
Colloquial
a stumbling block i. engel
This must not be a stumbling block for enlargement.
Bu, genişleme için bir engel teşkil etmemelidir.

More Sentences
Idioms
major stumbling block i. büyük engel
The forests proved to be the major stumbling block this time round.
Ormanlar bu sefer en büyük engel olarak ortaya çıktı.

More Sentences
Trade/Economic
block exemption i. blok muafiyet
In September 2002, the block exemption from competition rules granted to the motor vehicle industry comes to an end.
Eylül 2002'de motorlu taşıtlar sektörüne rekabet kurallarından tanınan blok muafiyet sona eriyor.

More Sentences
Law
block exemption i. grup muafiyeti
Communiqué on block exemption regarding franchising agreements.
Franchising anlaşmalarına ilişkin grup muafiyeti tebliği.

More Sentences
Politics
block exemptions i. blok muafiyet
This activity has led to approval of new regulations on block exemptions in horizontal agreement issues.
Bu faaliyet, yatay anlaşma konularında blok muafiyetlere ilişkin yeni düzenlemelerin onaylanmasına yol açmıştır.

More Sentences
General
wood block i. gravür
pulley block i. palanga
city block i. kesişen sokaklarla ayrılan blok
message block i. mesaj bloğu
sheave of a block i. makara dili
roof block i. çatı bloku
erratic block i. sapkıntaş
cinder block i. cüruf briketi
tower block i. yüksek büro binası
tower block i. yüksek apartman
block letter i. büyük harf
wood block i. ağaç kütüğü
block capital i. büyük harf
mounting block i. binektaşı
trap block i. tuzak makarası
block and pulley i. palanga
swivel block i. fırdöndülü makara
office block i. iş hanı (büroların bulunduğu)
block letter i. kitap yazısıyla yazılan büyük harf
cylinder block i. motor gövdesi
link block i. ara takozu
printing block i. baskı kalıbı
lifting block i. kaldırma bloğu
demolition block i. tahrip kalıbı
building block i. temel ilke
block and tackle i. palanga takımı
lab block i. laboratuvar binası
block of flats i. apartman binası
stumbling block i. zorluk
date block i. yapraklı takvim
apartment block management meeting i. apartman yönetim toplantısı
block building i. blok yapı
block user i. blok kullanıcı
alpha block i. alfa blok
timber block i. dolgu
ice block i. buz parçası
double brake block holder i. sabo tutucusu
chock-a-block i. hıncahınç
printing block i. klişe
office block i. iş hanı
tower block i. apartman
tower block i. yüksek bina
block work i. blok çalışması
road block i. yol kapaması
mental block i. psikolojik engel
block booking i. blok rezervasyon/yer ayırtma
sketch block i. karalama defteri
wood block i. ahşap blok
block vote i. blok oy
block vote i. toplu oy
chopping block i. odun kesme kütüğü
chopping block i. doğrama kütüğü
colour block i. renkli klişe
block booking i. blok olarak satınalma
block booking i. blok kiralama
block construction i. blok inşaat
butcher's block i. kalın kesme tahtası
sketch block i. eskiz defteri
wooden/block head i. tahta kafa
block of ice i. buz kütlesi
urinal deodorizer block i. pisuvar tableti
quartering block i. suçlunun bedeninin parçalandığı blok
block (canada) i. keşif yapılmamış bir bölgedeki bir grup kasaba
building block i. oyuncak yapı bloğu
block [australia/new zealand] i. arsa
horse block i. üzengi
horse block i. araç basamağı
block parent program of canada i. kanada'da bir hayır ve çocuk kurumu
measuring block i. ölçü birimi
measuring block i. ölçüm birimi
hat block i. şapka bloğu
horn block i. pedestal
horn block i. temel
horn block i. dayanak
mounting-block i. binektaşı
mounting-block i. eskiden ata binmeye yardımcı olması için kullanılan taş
office block i. ofis binası
plumber block i. şaft kovanı
plumber block i. yatak gövdesi
scribbling block i. not defteri
starting block i. başlangıç
starting block i. bir dönemin başlangıcı
block out f. kötü bir olayı zihinden uzaklaştırmak
block up f. karşılamak
block breathing f. nefes almayı engellemek
block out f. taslak yapmak
block up f. doldurarak kapamak (deliği/boşluğu)
block the light f. karanlık etmek
block up f. tıkamak
block up f. kapamak
block out f. üzerinde oynamak (fotoğraf vb)
block off f. yolunu tıkamak
block off f. erişimi engellemek
block off f. geçişine izin vermemek
go to the block f. idama gitmek
block one's view f. (arabada vb) görüşünü kapamak
arm block f. (dövüş sporlarında) rakibin hamlesini kol ile kesmek/engellemek
block out f. zihinden uzaklaştırmak
block out f. girmesini engellemek
block out f. bloke etmek
block out f. görmezden gelmek
block out f. akıldan çıkarmak
set up road block f. yola barikat kurmak
block contact f. kontağı/kişiyi bloklamak
block (out) f. taslağını çıkarmak
block (out) f. kabataslak belirtmek
block (up) f. (kütük ev) duvarlarını yükseltmek
chock-a-block s. dopdolu
chock-a-block s. tıka basa
chock-a-block s. ağzına kadar dolu
block-busting s. satış rekoru kırdıran
block-busting s. gişe rekortmeni
block-busting s. ses getiren
block-busting s. ürünün bitmekte olduğu izlenimi uyandırarak satışını teşvik eden
butcher block s. yüzeyi kasap kütüğüne benzeyen
butcher-block s. kasap tahtasına benzeyen
chock-a-block zf. mümkün olduğunca tam halde
Phrasals
block on (something) f. birden unutmak
block on (something) f. aklından çıkmak
block on (something) f. nutku tutulmak
block on (something) f. ağzı dili tutulmak
block on f. birden unutmak
block on f. aklından çıkmak
block on f. nutku tutulmak
block on f. ağzı dili tutulmak
block out f. zaman/vakit ayırmak
block out f. zaman vermek
block out f. baştan sona açıklamak
block out f. etraflıca açıklamak
block out f. niyetini ortaya dökmek
block out f. ayrıntılı olarak gözler önüne sermek
block something out f. görüşünü kapatmak/engellemek
block something out f. etraflıca açıklamak
block something out f. ayrıntılı olarak gözler önüne sermek
block up f. kabız olmak
block up f. peklik çekmek
block up f. kabız etmek
block someone up f. (yiyecek) kabız etmek
block someone up f. peklik vermek
block someone up f. kabız bırakmak
block (someone or something) in some place f. birinin geçiş yolunu tıkamak
block (someone or something) in f. birinin geçiş yolunu tıkamak
block out f. çıkarmak
block in f. taslağını çıkarmak
block (out) f. ana hatlarını işaretlemek
block (out) f. ana hatlarını belirtmek
block (in) f. ana hatlarını işaretlemek
block (in) f. ana hatlarını belirtmek
block in f. kabataslak çizmek
block out f. basılı malzemeyi üstüne daha kalın baskı yaparak iptal etmek
block in f. çıkmasına engel oluşturmak
block in f. içeride mahsur bırakmak
block in f. çıkışını tıkamak
block in some place f. bir yerden çıkmasına engel oluşturmak
block in some place f. bir yerin içinde mahsur bırakmak
block in some place f. bir yerden çıkışını tıkamak
block something off f. bir şeyi tıkamak
block something off f. bir şeyin geçişine engel oluşturmak
block something off f. bir şeyin geçişini tıkamak
block out f. önünü kapatmak
block out f. görülmesini engellemek
block out f. önünde engel oluşturmak
block out f. görünüşünü kapatmak/engellemek
block something up f. bir şeyi engellemek
block something up f. bir şeyi tıkamak
block up f. tıkanmak
Phrases
have been around the block a few times expr. sen giderken biz geri dönüyorduk
down the block expr. bloğun aşağısında
complete the application form using block capitals expr. başvuru formunu blok büyük harf kullanarak doldurun
Proverb
a chip off the old block armut dibine düşer
Colloquial
a stumbling block i. köstek
a stumbling block i. mani
main stumbling block i. temel engel
major stumbling block i. temel engel
chopping block i. eli kolu bağlayan durum
chopping block i. (mecazen) tıkanma noktası
I’ll knock your block off! [uk] expr. kafanı kırarım!
I’ll knock your block off! [uk] expr. kafanı dağıtırım!
why did you block me? expr. beni niye engelledin?
why did you block me? expr. beni niye blokladın?
why did you block me? expr. beni neden blokladın?
why did you block me? expr. beni neden engelledin?
why did you block me? expr. beni niçin blokladın?
why did you block me? expr. beni niçin engelledin?
why did you block me? expr. niye beni blokladın?
why did you block me? expr. niye beni engelledin?
why did you block me? expr. neden beni blokladın?
why did you block me? expr. neden beni engelledin?
why did you block me? expr. niçin beni blokladın?
why did you block me? expr. niçin beni engelledin?
on the block expr. blokta
on the block expr. şehir veya banliyöde bulunan bir yapı adasında
Idioms
gapers' block i. (araba kazası ya da ona benzer bir yol kenarı hadisesini izlemek için yavaşlayan şoförlerin yarattığı) hıncahınç trafik
gapers' block i. sıkış tepiş trafik
stumbling block i. ayak bağı
writer's block i. aklına yazacak hiçbir şey gelmeme
a chip off the old block i. anne ya da babasına benzeyen çocuk
the new kid on the block i. acemi çaylak
chock-a-block full with i. ağzına kadar dolu
a chip off the old block i. babasına vb çekmiş çocuk
a chip off the old block i. babasına vb çekmiş kimse
main stumbling block i. büyük engel
big stumbling block i. büyük engel
the new kid on the block i. çömez
the stumbling block i. engel
the stumbling block i. köstek
the stumbling block i. mani
writer's block i. yazamama
new kid on the block i. (bir bölgeye/mahalleye) yeni gelen/taşınan kimse
a new kid on the block i. bir yere yeni gelmiş kimse
a new kid on the block i. bir yerde yeni kimse
a new kid on the block i. bir gruba yeni katılmış kimse
a new kid on the block i. bir grupta yeni kimse
a new kid on the block i. bir yere yeni taşınmış kimse
a new kid on the block i. yeni bir şey
a new kid on the block i. insanların hayatına yeni girmiş bir şey
a new kid on the block i. henüz pek kullanılmamış bir şey
a/the new kid on the block i. yeni çocuk
a/the new kid on the block i. acemi çocuk
a/the new kid on the block i. çaylak
throw a block f. (amerikan futbolunda) atak yapan oyuncuyu durdurmak için oyuncunun üzerine atılmak
have been around the block a few times [us] f. deneyimli/tecrübeli olmak
have been around the block a few times [us] f. güngörmüş/yaşamış/görmüş geçirmiş olmak
lay (one's) neck on the block f. kendini riske/tehlikeye atmak
lay (one's) neck on the block f. riski/tehlikeyi göze almak
lay (one's) neck on the block f. kendini ateşe atmak
put your head on the block f. kendini riske/tehlikeye atmak
put your head on the block f. riski/tehlikeyi göze almak
put your head on the block f. kendini ateşe atmak
put your neck on the block f. kendini riske/tehlikeye atmak
put your neck on the block f. riski/tehlikeyi göze almak
put your neck on the block f. kendini ateşe atmak
lay your head on the block f. kendini riske/tehlikeye atmak
lay your head on the block f. riski/tehlikeyi göze almak
lay your head on the block f. kendini ateşe atmak
lay your neck on the block f. kendini riske/tehlikeye atmak
lay your neck on the block f. riski/tehlikeyi göze almak
lay your neck on the block f. kendini ateşe atmak
put (something) on the block f. satışa koymak
put (something) on the block f. müzayedeye çıkarmak
put on the block f. satılığa çıkarmak
put on the block f. satışa koymak
put on the block f. satışa çıkarmak
go on the block f. açık artırmaya çıkmak
have a mental block against something f. bir şeyi yapmada psikolojik olarak zorluk çekmek
go to the block f. baltayla kafası kesilerek idam edilmek
get a mental block against something f. bir şeyi yapmada psikolojik olarak zorluk çekmek
have been around the block f. çok fazla deneyimi olmak
have been around the block f. çok deneyimli olmak
knock someone's block off f. eşek sudan gelinceye kadar dövmek
go to the block f. idam edilmek
put one's neck on the block f. kendini riske atmak
put one's head on the block f. kendini riske atmak
put one's head on the block f. kendini tehlikeye atmak
lay one's head on the block f. okkanın altına girmek
knock someone's block off f. köteklemek
knock someone's block off f. marizlemek
lay one's head on the block f. kendini okkanın altına atmak
lay one's head on the block f. kendini riske atmak
put one's head on the block f. kendini okkanın altına atmak
do one's block f. küplere binmek
lay one's head on the block f. kendini tehlikeye atmak
put one's head on the block f. okkanın altına girmek
go on the block f. müzayedeye çıkmak
put one's neck on the block f. riske girmek
knock someone's block off f. pataklamak
knock someone's block off f. sopalamak
do one's block f. sinirlenmek
have been around the block f. tecrübeli olmak
have been around the block f. (belirli bir konuda) deneyim/tecrübe sahibi olmak
have been around the block a few times f. feleğin çemberinden geçmiş olmak
put on the block f. satışa çıkmak
go on the block f. satışa çıkmak
be a chip off the old block f. armut dibine düşer
be a chip off the old block f. hık demiş (annesinin/babasının) burnundan düşmüş
be a chip off the old block f. annesine/babasına benzemek
be a chip off the old block f. annesine/babasına çekmiş olmak
be chock-a-block f. balık istifi gibi olmak
be chock-a-block f. sıkış sıkış olmak
be chock-a-block f. sıkışık olmak
be chock-a-block f. hıncahınç dolu olmak
be chock-a-block f. tıka basa dolu olmak
be chock-a-block f. ağzına kadar dolu olmak
be chock-a-block f. tıklım tıklım olmak
be chock-a-block f. dolup taşmak
be chock-a-block f. tamamen meşgul olmak
be chock-a-block f. tüm vakti dolu olmak
be chock-a-block f. hiç boş vakti olmamak
be chock-a-block f. başını kaşıyacak vakti olmamak
knock (one's) block off f. (birinin) kafasını kırmak
knock (one's) block off f. (birinin) kafasını dağıtmak
knock (one's) block off f. (birini) pataklamak
knock (one's) block off f. (birinin) kafasına geçirmek/vurmak/patlatmak
knock block off f. eşek sudan gelinceye kadar dövmek
knock block off f. marizlemek
knock block off f. köteklemek
knock block off f. sopalamak
knock block off f. pataklamak
put head on the block f. okkanın altına girmek
put head on the block f. riski/tehlikeyi göze almak
on the chopping block s. tasfiye edilmiş
on the chopping block s. ıskartaya çıkarılmış
on the chopping block s. gözden çıkarılmış
on the chopping block s. son verilmiş
on the chopping block s. işini kaybetmek üzere
on the chopping block s. işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya
on the chopping block s. ciddi ve tehditkar bir durumda
on the chopping block s. tehdit altında
on the chopping block s. topun ağzında
chock-a-block full with s. tıka basa dolu
chock-a-block s. tıka basa dolu
chock-a-block s. tıklım tıklım
been around (the block) s. cinsel deneyimi olan
been around (the block) s. cinsel ilişki yaşamış
been around (the block) s. görmüş geçirmiş
been around (the block) s. tecrübe sahibi
on the chopping block zf. lağvedilmek üzere
on the chopping block zf. kaldırılmak üzere
on the chopping block zf. geçersiz kılınmak üzere
on the chopping block zf. '-er '-emez kaldırılacak
on the chopping block zf. son verilmek üzere
on the chopping block zf. işini kaybetmek üzere
on the chopping block zf. topun ağzında
on the chopping block zf. tekmeyi yemek üzere
on the chopping block zf. kapının önüne koyulmak üzere
on the block expr. açık artırmada
chock-a-block expr. balık istifi
chip off the old block expr. babasının oğlu
a chip off the old block expr. hık demiş burnundan düşmüş
chip off the old block expr. hık demiş burnundan düşmüş
chock-a-block full with expr. hıncahınç dolu
on the block expr. müzayedede
on the block expr. satılık
writer's block expr. tıkanma
Speaking
why did you block me? expr. beni neden engelledin?
why did you block me? expr. beni niye engelledin?
why did you block me? expr. neden beni engelledin?
why did you block me? expr. niye beni engelledin?
why did you block me? expr. niçin beni engelledin?
Trade/Economic
declining block pricing i. azalan paket fiyatlandırma yöntemi
gold block countries i. altın blokuna dahil ülkeler
block of shares i. blok hisse senetleri
block selling i. blok satış
block method i. blok yöntemi
block sale i. blok satış
block sale i. borsada blok satış
block trade i. blok işlem
block insurance i. blok sigorta
block selling i. blok halinde satış
block transaction i. blok halinde satım
block of securities i. blok tahvilat
block pricing i. bir tür fiyat farklılaştırması
block sales i. blok satış
block busting i. değeri düşeceği korkusu yaratarak ucuza kapatma
dollar block i. dolar bloğu
creative block i. düşük kreativite dönemi
block of shares i. hisse senedi bloku
office block i. işhanı
block grant i. program yardımı
life of block i. serinin müddeti
block diagram i. sütunlu diyagram
sterling block i. sterlin bloku
block policy i. toplu poliçe
trade block i. ticaret bloku
auction block i. müzayede platformu
genesis block i. bitcoin blok zincirinin ilk bloku
sell a block of securities f. blok tahvilat satışı yapmak
block-grant f. blok fon halinde para yardımı yapmak
block-grant f. (örgütü veya girişimi) blok fonla finanse etmek
Law
block exemption regulations i. blok muafiyet mevzuatı
Politics
block grant i. blok fon
block exemption i. blok muafiyeti
block vote i. blok oy
block exemptions i. grup istisnaları
general block exemption regulation i. genel grup muafiyeti yönetmeliği
build up opposition block i. muhalif bir cephe oluşturma
socialist block i. sosyalist blok
Industry
block release i. endüstri öğrencilerinin belirli bir süreyle çalıştıkları işten üniversitede eğitim almaya gönderilmesi
Insurance
block policy i. blok sigorta poliçesi
jeweller's block policy i. mücevhercinin stoklarını tüm rizikolara karşı temin eden poliçe
block policy i. toplu poliçe
Technical
cheeks of a block i. makara bloğunun her iki yanındaki koruyucu kabuklar
city block i. ada
incidence block i. açı
block gauge i. aralık mastarı
wood paving block i. ahşap döşeme takozu
accumulator block i. akü bloku
gypsum block i. alçı blok
v-block i. alt yüzü v-biçimi oyuk takoz
block mould i. ana kalıp
link block i. ara takozu
asphalt test block i. asfalt deney bloku
filler block i. asmolen bloğu
wear block i. aşınma bloğu
riser block i. besleyici bloğu
anchoring block i. bağlama kitlesi
storage block i. bellek öbeği
block brick i. bağlama tuğlası
swage block i. baskı
storage block i. bellek bloğu
memory block i. bellek bloğu
terminal block i. bağlantı bloku
chimney block i. baca deliği bloğu
terminal block i. bağlantı kutusu
terminal block for copper conductor i. bakır iletken için bağlantı ucu bloku
swage block i. baskı altı
connecting block i. bağlama bloğu
thrust block i. basınç yatağı
printing block i. baskı bloğu
block sampling i. Belirli bir zaman ya da seri numarasından oluşan blok kitlenin tüm kalemleri üzerinde denetim işlemlerinin yapılması
memory block i. bellek öbeği
block carrier i. blok taşıyıcı gemi
block copolymer i. blok eşçoğuz
block pavement i. blok kaplama
block gap i. blok aralığı
block delete i. blok silme
block sampling i. blok örnekleme
block size i. blok büyüklüğü
block encryption i. blok şifreleme
beam-and-block floor i. bloklu döşeme
block copolymer i. blok kopolimer
brake block i. blok fren
block coefficient i. blok katsayı
bad-block map i. bozuk blok adresleme
block chaining i. blok zincirleme
block position i. blok konumu
block-on-ring test machine i. blok bilezik aşınma deney cihazı
block sorting i. blok sıralama
brake block support i. blok suportu
block diagram i. blok çizeneği
building block principle i. blok yapı ilkesi
block ignore character i. blok ihmal karakteri
block sort i. blok sıralama
block diagram method reliability i. blok diyagram metot güvenilirliği
block copy i. blok kopyası
block brazing i. blok sert lehimlemesi
block transfer i. blok aktarma
nose block i. burun bloğu
block radiator i. blok radyatör
cement block i. beton tuğla
block-type thermal insulation i. blok tipi ısı yalıtımı
block polymerization i. blok polimerizasyonu
block copolymerization i. blok eşçoğuzlama
block-structured language i. blok yapılı dil
ice block i. buz bloğu
block diagonal matrix i. blok köşegen matris
block letter i. büyük matba harfi
block polymerization i. blok polimerizasyon
block heating i. blok ısıtma
block control room i. blok kumanda odası
block coefficient i. blok katsayısı
block transformer i. blok trafosu
block system i. blok sistemi
form block i. biçimleme tezgahı
block quantization i. blok nicelemesi
block printing i. blok baskı
block learn multiplier i. blok öğrenme çarpanı
block transfer i. blok transferi
block check character i. blok çek karakteri
block diagram i. blok diyagram
block cancel character i. blok iptal karakteri
block of rooms i. bitişik oda
block letters i. büyük matbaa harfleri
block punch i. blok zımba
surface planning machines with cutter-block for one-side dressing i. bir yüzü işleyen bıçak milli planya makinesi
block copolymerization i. blok kopolimerizasyon
concrete test block i. beton deney bloku
block diagram i. blok diyagramı
block quantization i. blok nicemlemesi
block selection i. blok seçimi
block header i. blok başlığı
block mark i. blok işareti
block brake i. çeneli fren
chain block i. caraskal
nailing block i. çivileme takozu
tank block i. cam fırını tuğlası
burner block i. cehennemlik tuğlası
block rake i. cam tozu çiziği
double solid brake block i. çift sıralı yekpare sabo
output block i. çıktı bloğu
glass-block masonry i. cam tuğla duvar örgüsü
glass block i. cam blok
double composite brake block i. çift sıralı zarflı sabo
tap out block i. cam akıtma bloğu
output block i. çıktı öbeği
testing block i. deney standı