akmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

akmak



Bedeutungen von dem Begriff "akmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 58 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
akmak flow v.
akmak leak v.
General
akmak run down v.
akmak pour out v.
akmak drain v.
akmak emanate v.
akmak issue v.
akmak run out v.
akmak fall into v.
akmak sluice v.
akmak well forth v.
akmak course v.
akmak elapse v.
akmak stream v.
akmak discharge v.
akmak leak v.
akmak glide v.
akmak well out v.
akmak flow from v.
akmak run v.
akmak drain away v.
akmak exude  v.
akmak trickle v.
akmak overflow v.
akmak drain off v.
akmak flow off v.
akmak flow v.
akmak flow over v.
akmak bleed v.
akmak effuse v.
akmak exude v.
akmak pour v.
akmak tap v.
akmak empty v.
akmak overrun v.
akmak fleet [obsolete] v.
akmak outswell [obsolete] v.
akmak outwell v.
akmak prill v.
akmak set v.
akmak slip v.
akmak spring v.
Phrasals
akmak circulate through something v.
akmak flow away v.
akmak run in (to something) v.
akmak trickle down v.
Trade/Economic
akmak run v.
akmak flow v.
Technical
akmak bleed v.
akmak exude v.
akmak mark off v.
akmak tap v.
Automotive
akmak flow v.
akmak sag v.
Gastronomy
akmak pour v.
Archaic
akmak overcome v.
akmak distream v.
Slang
akmak wiener nose n.

Bedeutungen, die der Begriff "akmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 283 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(bir şeyin) kenarından akmak bathe n.
cerahat akmak (yaradan) suppurate v.
ağzının suyu akmak lick one's chops v.
irin akmak (yaradan) suppurate v.
çağlayarak akmak gurgle v.
yukarı doğru akmak upflow v.
salyası akmak drool v.
geri akmak regurgitate v.
burnu akmak snivel v.
kulağı akmak drain out v.
gözünden uyku akmak feel very sleepy v.
çağıldayarak akmak purl v.
hızla akmak rush v.
akmak (renk) run v.
dışarıya akmak flow out v.
ağzının suyu akmak slobber v.
damla damla akmak drip v.
salyası akmak slobber v.
birden akmak flush v.
salyası akmak dribble v.
akmak (kalem) splutter v.
oluk gibi akmak flow in abundance v.
ağzının suyu akmak slaver for v.
hızlı akmak rush v.
sel gibi akmak stream v.
hızla akmak course v.
burnu akmak drivel v.
azar azar akmak dribble v.
burnu akmak run v.
ağzından bal akmak speak sweetly v.
burnu akmak have the snuffles v.
ağzının suyu akmak desire longingly v.
süzülerek akmak drip off v.
salyası akmak drivel v.
irin akmak (yaradan) run v.
uyku gözünden akmak very sleepy v.
akmak (makyaj) run v.
uyku gözünden akmak be very sleepy v.
hızla akmak flush v.
salyası akmak slaver v.
arasından akmak percolate through v.
gürül gürül akmak run with a gurgling sound v.
ağzının suyu akmak lick one's lips v.
ağzından akmak slobber v.
ağzının suyu akmak slaver v.
damlalar akmak dribble down v.
dere gibi akmak flow like water v.
kan akmak be shed v.
gürül gürül akmak (su) pulse v.
çağlayarak akmak ripple v.
sel gibi akmak flood v.
burnu akmak have a runny nose v.
makyajı akmak have one's make up running v.
denize akmak flow into the sea v.
eriyip akmak (mum) gutter v.
aşağı doğru akmak flow down v.
(yaradan) irin/cerahat akmak suppurate v.
nehir akmak (river) wind v.
nehir akmak (a river) flow v.
nehir akmak (river) run v.
kıvrıla kıvrıla akmak meander v.
boyası akmak bleed v.
içeri akmak flow in v.
dışarı akmak flow out v.
-e ağzının suyu akmak slaver after v.
ağzının suyu akmak drool v.
yavaşça akmak dribble v.
damla damla akmak trickle v.
paçalarından cehalet akmak be utterly ignorant v.
kara/toprak ile eşit düzeyde akmak flow along v.
oraya buraya saçılmak/akmak flow to and fro v.
ince ince süzülmek/akmak wick v.
gürül gürül akmak brawl v.
rimeli akmak one's mascara to run v.
tekrar içeri akmak reinfund v.
çağıl çağıl akmak be in full flood v.
tam kapasiteyle akmak be in full flood v.
aşağı akmak avale [obsolete] v.
yukarı doğru akmak upgush v.
yukarı akmak upjet v.
ufak dalgalar halinde akmak lap v.
(akarsu) hızlı akmak bicker v.
boyunca akmak lave v.
'-e karşı akmak lave v.
bolca akmak hale [uk] [dialect] v.
hızla akmak whoosh v.
irin akmak (yaradan) mature [obsolete] v.
terle akmak melt v.
aralıklı olarak akmak head v.
örgülü gibi akmak, bükülmek veya sarılmak braid v.
çağlayarak akmak bubble v.
daha büyük bir su kütlesine akmak mouth v.
hızla akmak hush [dialect] [uk] v.
-e karşı akmak lip v.
yavaşça akmak (su) gleet v.
büyük dalgalar halinde akmak riffle v.
lıkırdama sesi ile akmak guggle v.
gürül gürül akmak gush v.
dere şeklinde akmak gutter v.
(bir şeyin) kenarından akmak overbrim v.
üzerinden akmak overrun v.
üstünden akmak overshower v.
dışına akmak overspill v.
üzerinden akmak overtop v.
dışına akmak overwash v.
aşağı yukarı akmak roll v.
sürekli akmak roll v.
kelime akışının parçası olarak akmak roll v.
yüksekten alçağa doğru akmak devolve v.
içeri akmak inflow v.
birlikte gürül gürül akmak concur [obsolete] v.
(sıvı) akmak draw v.
salyası akmak dreul v.
ters yönde akmak crossflow v.
sel gibi akmak pour v.
(akış veya gelgit suyu) hızla akmak flash v.
(bir diğerinin) öncesinde akmak foreflow v.
dışarı akmak outflow v.
hızla dışarı akmak outpour v.
dışarıya doğru akmak outrush v.
fıskiye gibi akmak fountain v.
ağzının suyu akmak slabber v.
(su) hızla akmak sloosh v.
salyası akmak slubber v.
ağzının suyu akmak slubber v.
oluktan boşalırcasına akmak sluice v.
burnu akmak sniffle v.
(nehir) -e akmak put v.
tek yönde akmak stream v.
hortum ile akmak syphon v.
sifon ile akmak syphon v.
sifondan akmak syphon v.
hortumdan akmak syphon v.
(trafik) akmak flow v.
(içki vb.) su gibi akmak flow v.
(sümük) akmak run v.
akmak (su) flow v.
Phrasals
-den akmak course through v.
kıyıya doğru akmak set in v.
aniden ve hızla akmak/gelmek burst out v.
(su/hava) girdaplar oluşturarak geçmek/akmak whip by v.
bir şeyden akmak drain from something v.
damlaya damlaya akmak trickle away v.
içeri akmak/dökülmek pour in v.
sızarak akmak seep away v.
-den akmak/sızmak oozed out from v.
üzerine akmak stream down on v.
-den akmak/sızmak ooze out of v.
yoğun bir şekilde bir yerden aşağı akmak/yağmak sluice down v.
şakır şakır akmak/yağmak sluice down v.
(bir şeyin içine) damla damla akmak/sızmak drip in (something) v.
(bir şeyin içine) damla damla akmak/sızmak drip into (something) v.
(konuşmasından, duruşundan) bir şey akmak drip with (something) v.
damla damla (bir şeyin) içine akmak/sızmak drip in v.
(konuşmasından, duruşundan) bir şey akmak drip with something v.
ağzının suyu akmak drool (all) over (someone or something) v.
ağzının suyu akmak drool (all) over someone or something v.
salyaları akmak drool (all) over someone or something v.
ağzının suyu akmak drool (all) over someone/something v.
salyaları akmak drool (all) over someone/something v.
ağzının suyu akmak drool over someone/something v.
salyaları akmak drool over someone/something v.
başka bir su kütlesinin içine akmak feed into (something) v.
hızlıca akmak spring forth v.
bol bol akmak spring forth v.
bir şeyden akmak ooze from v.
bir şeyden yavaşça akmak ooze from v.
birinden bir şey akmak ooze from v.
birinin her tarafından bir şey akmak ooze from v.
birinin/bir şeyin üzerine kontrolsüzce akmak gush over someone or something v.
bir şeyle akmak gush with something v.
sabit bir hızda gelmek/akmak roll in v.
(bir şeye/yere) sel gibi akmak stream into (something or some place) v.
-e akmak tail into v.
(bir şeyden) dışarı akmak pour out (of something) v.
dışarı akmak pour out v.
(birinin/bir şeyin) üzerine akmak pour out on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) akmak pour out on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine akmak pour out onto (someone or something) v.
(birine/bir şeye) akmak pour out onto (someone or something) v.
bir yerden/şeyden akmak pour through v.
'-den akmak pour through v.
boylu boyunca akmak flow across (something) v.
boylu boyunca akmak flow across something v.
(bir şeyden/yerden) dışarı akmak surge out of (someone, something, or some place) v.
(bir şeyden) akmak well out of (something) v.
birinin/bir şeyin üstüne akmak sweep down on someone or something v.
boyunca akmak pour along v.
dere gibi akmak pour along v.
sel gibi akmak pour along v.
dışarı akmak pump out v.
ağzının suyu akmak salivate (all) over (someone or something) v.
ağzının suyu akmak salivate over v.
ağzının suyu akmak slobber (all) over (someone or something) v.
(giysi boyası) koyu alanlardan açık alanlara akmak mark off v.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı akmak burst out of (somewhere or something) v.
(bir şey) içerisinden yol almak/akmak circulate through (something) v.
(bir şeyden) akmak course through (something) v.
(bir şey) içerisinde hızlıca akmak/hareket etmek course through (something) v.
-den akmak drain from v.
(bir şeyden) akmak drain from (something) v.
-e damla damla akmak/sızmak drip into v.
(konuşmasından, duruşundan) bir şey akmak drip with v.
-e ağzının suyu akmak drool over v.
(bir şeyden bir şeye) doğru akmak flow (from something) (to something) v.
boylu boyunca akmak flow across v.
boyunca akmak flow along v.
(bir şeyden) akmak flow from (something) v.
(bir şeyin) içine akmak flow in (something) v.
(bir şeye) dökülmek/akmak flow in (something) v.
(bir şeyin) içine akmak flow into (something) v.
(bir şeye) dökülmek/akmak flow into (something) v.
(bir şeyden) akmak flow out of (something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine akmak flow over (someone or something) v.
üzerinden bir şey akmak flow with v.
üzerinden (bir şey) akmak flow with (something) v.
ile akmak gush with v.
(bir şeyden/bir yerden) akmak issue (forth) from (some thing or place) v.
bir yerden akmak issue from some place v.
(bir şeyin içine) akmak leak into (something) v.
(bir şeyin içine) akmak leak in (something) v.
(birinden/bir şeyden) akmak ooze out of (someone or something) v.
(bir şeyin) arasından akmak percolate through (something) v.
(bir şeye/bir yere) akmak pour into (something or some place) v.
(bir şeyin/bir yerin) içine akmak pour into (something or some place) v.
(birinden/bir şeyden) akmak pulse through (someone or something) v.
(bir şeyin) içinden/ortasından akmak run through (something) v.
aşağı doğru akmak stream down v.
içeri/içine akmak stream in v.
içeri akmak trickle in v.
dışarı akmak trickle out (of something) v.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı akmak trickle out (of something or some place) v.
(bir şeyden/bir yerden) yavaş yavaş gelmek/akmak trickle out (of something or some place) v.
'-den akmak trickle through v.
(birinin/bir şeyin) üzerinden akmak wash over (someone or something) v.
yavaş yavaş akmak flow away v.
yavaş yavaş akmak flow off v.
Colloquial
sel gibi akmak flood in v.
sel gibi akmak flood into v.
kıçından ter akmak bust (one's) hump v.
kanı desteklediği takım renginde akmak bleed v.
Idioms
alemlere/ortamlara akmak be out on the tiles v.
alemlere/ortamlara akmak go out on the tiles v.
altından çok sular akmak be water under the bridge v.
altından çok sular akmak be water over the dam v.
oluk gibi akmak roll in v.
yüzünden akmak be written on someone's face v.
üstünden akmak be written all over v.
ağzının suyu akmak be licking (one's) lips v.
ağzının suyu akmak be licking your lips v.
kolayca akmak/ilerlemek be plain sailing v.
kolayca akmak/ilerlemek be (all) plain sailing v.
kolayca akmak/ilerlemek be clear sailing v.
burnu akmak get/have the sniffles v.
burnu akmak get/have the snuffles v.
alemlere akmak go out and paint the town red v.
ortamlara akmak go out and paint the town red v.
ağzının suyu akmak lick chops v.
ağzının suyu akmak lick lips v.
ağzının suyu akmak lick/smack your lips v.
alemlere akmak paint the town v.
ortamlara akmak paint the town v.
ağzının suyu akmak (one's) tongue hangs out expr.
Technical
bir şeyin üstüne akmak superfuse v.
boyası akmak bleed v.
damla damla akmak trickle v.
dışarı akmak spill v.
tekrar akmak reflow v.
yeniden akmak reflow v.
zıt yönde akmak counterflow v.
Dyeing
(boya) çok fazla uygulama nedeniyle akmak curtain v.
Medical
dışarıya akmak (damardan kan) extravasate n.
damarlardan dışarıya kan akıtmak veya akmak extravasate v.
geri akmak (sıvı) regurgitate v.
Environment
yatay akmak (su/hava vb.) advect v.
Geography
küçük bir akıntı şeklinde akmak rill v.
derede akmak rill v.
dere gibi akmak rill v.
küçük bir vadiden daha büyük bir vadiye akmak debouch v.
Archaic
(muhteviyat) akarsu gibi akmak disembogue v.
Slang
alemlere akmak paint the town red v.
ortamlara akmak paint the town red v.
eroin kullanımı sonrası vücudunun kontrolünü kaybedip ağzından salyalar akmak goof v.