real - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

real

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "real" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 66 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
real adj. hakiki
real adj. gerçek
General
real adj. taşınmaz
real adj. içten
real adj. doğru dürüst
real adj. etkin
real adj. fiili
real adj. sabit
real adj. saf
real adj. cidden
real adj. sahici
real adj. samimi
real adj. sahiden
real adj. gerçekten
real adj. asıl
real adj. harbi
real adj. ciddi
real adj. gerçek
real adj. özbeöz
real adj. reel
real adj. maddi
real adj. somut
real adj. gerçeğe uygun
real adj. doğru
real adj. kesin
real adj. şüphe götürmez
real adj. sorgulanamaz
real adj. anlamlı
real adj. elde yapılmış
real adj. fabrikasyon olmayan
real adj. saptanabilen
real adj. sanal olmayan
Colloquial
real adv. gerçekten
real adv. hakikaten
real adv. cidden
real adv. son derece
real adv. çok
real adv. son derece
real adv. gerçekten
real adv. hakikaten
real adv. cidden
Trade/Economic
real n. ispanya ve latin amerika'da eskiden kullanılan gümüş para
real n. eski portekiz parası
real n. brezilya para birimi
real n. eski portekiz madeni parası
real n. brezilya para birimi
real adj. fiili satın alma gücü ile ölçülen
real adj. ayni
real adj. enflasyona göre düzeltilmiş
real adj. sabit fiyatlarla ölçülen
Law
real adj. şahsa bağlı olmayıp herkese karşı geçerli olan (hak)
real adj. taşınmaz mallarla ilgili
real adj. ayni
Technical
real adj. has
real adj. hakiki
real adj. reel
Gastronomy
real adj. ev yapımı
real adj. geleneksel yolla pişirilen
Math
real n. reel sayı
real n. gerçel sayı
real n. gerçek sayı
real adj. gerçel
real adj. gerçek
Philosophy
real adj. mutlak
real adj. nihai biçimde var olan
Music
real adj. (klasik müzikte) müzikal tema içerisinde görünen aralıkları koruyarak çalınan

Bedeutungen, die der Begriff "real" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
real estate n. emlak
make real v. gerçekleştirmek
General
the real thing n. orijinal
real suede n. gerçek süet
real estate developer n. şehir planlamacısı
real value n. gerçek değer
real property and tax n. gayrimenkul mülkiyeti ve vergi
real property n. arazi
real estate n. akar
real numbers n. gerçek sayılar
real estate n. gayrimenkul
real meaning n. gerçek anlam
real property n. gayrımenkul mülkiyeti
real estate firm n. emlak firması
real estates investment trusts n. gayrimenkul yatırım ortaklıkları
real property n. gayri menkul
real estate agency n. emlakçı
the real estate business n. emlakçılık
the real n. gerçeklik
real estate n. mülk
real estate property n. gayrimenkul
real estate agency n. emlak ofisi
real blonds paradise n. tam sarışınlara göre bir yer
real property n. gayrimenkul mülkiyeti
real leather n. gerçek deri
real right n. ayni hak
real wages n. reel ücret
real estate purchase tax n. emlak alım vergisi
the real n. gerçek
real estate agents n. emlakçılık
real contracts n. ayni sözleşmeler
real number n. reel sayı
real property n. taşınmaz mal
real property n. akar
real property tax n. gayrimenkul vergisi
real estate property n. emlak
real estate agent n. emlakçı
the real mccoy n. orijinal
real estate business n. emlakçılık
real estate investment n. gayrimenkul yatırımı
real estate sales tax n. gayrimenkul satış vergisi
real truth n. içyüz
real estate agents n. emlakçılar
the real mccoy n. gerçek
real estate development n. gayri menkul gelişimi
real life story n. gerçek hayat hikayesi
real things n. önemli konular
real estate development n. gayrimenkul gelişimi
real law n. eşya hukuku
real action n. ayni dava
real property law n. arazi hukuku
real life n. gerçek hayat
the real thing n. gerçek şey
real chattels n. taşınmaz
brazilian real n. brezilya reali
real estate market n. emlak piyasası
real estate market n. gayrimenkul piyasası
real face n. gerçek yüzü
real estate broker n. emlakçı
real estate law n. gayrimenkul hukuku
real power n. etkili güç
real power n. etkin güç
automatic real-time mapping system n. gerçek zamanlı otomatik haritalama sistemi
real-time control n. gerçek zamanlı kontrol
real-time data processing n. gerçek zamanlı bilgi işlem
real-time data processing n. yerel zamanlı bilgi işlem
real-estate firm n. emlak firması
real-time numerical control n. gerçek zamanlı sayısal kontrol
real-time control systems n. gerçek zamanlı kontrol sistemleri
real-time programming n. gerçek zamanlı programlama
real-estate licence n. emlakçi ruhsatı
true-real culture n. gerçek kültür
real-time air monitoring n. gerçek zamanda hava radyoaktivitesi gözlemi
true-real culture n. hakiki kültür
real estate consultant n. emlak danışmanı
real estate consulting n. emlak danışmanlığı
real estate n. gayri menkul
real world scene n. gerçek dünya sahnesi
real property n. mülk
real estate n. taşınmaz mallar
real estate n. taşınmaz mal
real assets n. taşınmaz mallar
real clunker n. külüstür
real estate company n. emlak şirketi
a real bullet n. gerçek mermi
a real bullet n. gerçek kurşun
real bullet n. gerçek kurşun
real bullet n. gerçek mermi
the real thing n. asıl şey
real estate property owner n. gayrimenkul sahibi
heartbreaking real-life drama n. yürekleri burkan insanlık dramı
real love n. gerçek sevgi
real love n. gerçek aşk
real friend n. gerçek arkadaş
real man n. erkek adam
real time discussion n. gerçek zamanlı tartışma
real mystery n. gerçek gizem
the real world n. gerçek dünya
real gun n. gerçek silah
a rational person living in the real world n. gerçek dünyada yaşayan aklı başında bir insan
real friends n. gerçek arkadaşlar
real friends n. gerçek dostlar
one’s real parents n. birinin gerçek ailesi
real character n. gerçek karakter
real relationship n. gerçek ilişki
real world n. gerçek dünya
a real opportunity n. gerçek bir fırsat
real pressure n. gerçek baskı
real pressure n. gerçek basınç
real heroes n. gerçek kahramanlar
real estate magnate n. emlak kralı
real size n. gerçek boyut
real data n. reel veri
real environment n. gerçek ortam
real identity n. gerçek kimlik
real freedom n. gerçek özgürlük
real success n. gerçek başarı
real event n. gerçek olay
real-estate business n. emlakçılık
real-estate business n. gayrimenkul işi
real humanity n. gerçek insanlık
calculate below the real value v. eksik hesaplamak
understand the real meaning of v. nüfuz etmek
make real v. yaşama geçirmek
make real v. hayata geçirmek
make real v. yaşama sokmak
make real v. hayata sokmak
give somebody a real going-over v. leşini çıkarmak
return something to real owner v. asıl sahibine iade etmek
return something to real owner v. asıl sahibine geri vermek
escalate into a real epidemic v. ciddi/gerçek bir salgına dönüşmek
nightmares become real v. kabuslar gerçek olmak
focus real-world v. gerçek dünyaya odaklanmak
not real adj. göstermelik
real-time adj. gerçek zaman
real-like adj. gerçek gibi
real-like adj. gerçeğe yakın
real and personal adj. ayni ve şahsi
real time adj. eş zamanlı
real-life adj. gerçek hayatta yaşanan
real-life adj. gerçek hayatta olan
for real adv. gerçek
for real adv. sahiden
for real adv. gerçekten
in a real sense adv. hakiki manada
for real adv. cidden
in real terms adv. reel anlamda
in real terms adv. reel olarak
in real terms adv. gerçek anlamda
for no real reason adv. yeşillik olsun diye
real-timely adv. gerçek zamanlı olarak
in real life adv. gerçek hayatta
in real time adv. gerçek zamanda
Phrases
real quick expr. çabucak
real quick expr. çok çabuk
real quick expr. hemen
as it is in real life expr. gerçek hayatta olduğu gibi
everything you can imagine is real expr. hayal edebileceğin her şey gerçektir
in real life (irl) expr. gerçek hayatta
as in real life expr. gerçek hayatta olduğu gibi
as it is in real life expr. gerçekte olduğu gibi
as in real life expr. gerçekte olduğu gibi
real strength comes from within expr. gerçek güç kişinin içinden gelir
real men don't eat quiche expr. erkek adam kiş yemez
real men don't eat quiche expr. erkek ol biraz
real men don't eat quiche expr. erkek gibi davran
time to get real expr. gerçekçi olma zamanı
Proverb
love is an ideal thing, marriage is a real thing aşk; ideal olan, evlilik; gerçek olandır
Colloquial
real mccoy n. orijinal
real mccoy n. gerçek şey
real mccoy n. asıl şey
real stuff n. orijinal şey
real stuff n. gerçek şey
real stuff n. asıl şey
real thing n. orijinal şey
real thing n. gerçek şey
real thing n. asıl şey
a real lemon n. satın alınıp bozuk çıkan şey
a real motivated buyer n. çok istekli bir alıcı
a real job n. gerçek bir iş
a real hero n. gerçek bir kahraman
a real job with a boss n. patronu olan gerçek bir iş
the real deal n. esas mevzu
the real deal n. temel mesele
the real deal n. bir meselenin iç yüzü
the real deal n. hakiki
the real deal n. gerçek
the real deal n. sahici
the real deal n. harbi
a real dilly n. olağanüstü biri/bir şey
a real dilly n. fevkalade biri/bir şey
a real dilly n. mükemmel biri/bir şey
a real dilly n. dört dörtlük biri/bir şey
a real dilly n. on numara biri/bir şey
a real dilly n. kusursuz biri/bir şey
a real dilly n. eğlenceli biri/bir şey
a (real) winner n. kabul edilebilir bir plan/fikir
a (real) winner n. ideal bir plan/fikir
a (real) winner n. makul/geçerli bir plan
a (real) winner n. makul/geçerli bir fikir
a (real) winner n. uygun bir plan/fikir
a (real) winner n. gerçekten harika bir fikir (kinayeli)
a (real) winner n. gerçekten mükemmel/kusursuz bir plan (kinayeli)
a (real) winner n. başarılı
a (real) winner n. hayatı yolunda
a (real) winner n. işleri yolunda
a (real) winner n. birine gerçekten çok yakışmış/uymuş (kinayeli)
a (real) winner n. tam dengi (kinayeli)
the real deal n. fos çıkmayacak şey
real gone adj. gerçekten çok iyi
real gone adj. bir harika
real gone adj. çok güzel
real gone adj. çok iç açıcı
real gone adj. çok keyifli
and the real problem is expr. asıl sorun şu ki
get real! expr. ayakların yere bassın!
like in real life expr. gerçekte olduğu gibi
for real expr. harbiden
have we ever met in real life? expr. gerçek hayatta karşılaştık mı hiç?
4 real? expr. harbi mi?
like in real life expr. gerçek hayatta olduğu gibi
have we ever met in real life? expr. gerçek hayatta tanıştık mı hiç?
4 real? expr. kafa mı buluyorsun?
just like in real life expr. tam da gerçek hayatta olduğu gibi
just as in real life expr. tam da gerçek hayatta olduğu gibi
4 real? expr. taşak mı geçiyorsun?
the struggle is real expr. hayat zor
the struggle is real expr. zor bir mücadele
the struggle is real expr. zor iş
the struggle is real expr. zorlu/çetin bir mücadele
the struggle is real expr. mücadele gerçek
the struggle is real expr. gerçek bir mücadele
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) nerede?
will the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
will the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
will the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
will the real - please stand up expr. gerçek ... kendini gösterecek mi?
will the real - please stand up expr. gerçek ... ortaya çıkacak mı?
will the real - please stand up expr. gerçek ... nerede?
will the real - please stand up expr. gerçek ... ayağa kalkabilir mi lütfen?
will the real - please stand up expr. … gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
will the real - please stand up expr. … gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) nerede?
would the real (someone) please stand up expr. gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
would the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
would the real (someone) please stand up expr. (birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
(I'll) see you (again) (real) soon expr. yakında tekrar görüşürüz
(I'll) see you (again) (real) soon expr. tekrar görüşmek üzere
(I'll) see you (again) (real) soon expr. görüşürüz
(I'll) see you (again) (real) soon expr. yakında tekrar görüşmek üzere
(I'll) see you (again) (real) soon expr. çok yakında görüşürüz
(I'll) see you (again) (real) soon expr. çok yakında tekrar görüşmek üzere
fr (for real) expr. harbiden
mirl (meet in real life) abrev. çevrimiçi platformlarda olmayıp yüz yüze yapılan buluşma
meirl (me in real life) abrev. bu tam ben
Idioms
a (real) frog-choker n. sağanak yağmur
a (real) frog-strangler n. sağanak yağmur
a (real) toad-choker n. sağanak yağmur
a (real) toad-strangler n. sağanak yağmur
a real dilly [us] n. şen şakrak biri
a real dynamo n. kıpır kıpır biri
a real howler n. gülünç/komik hata
a real looker n. aşırı çekici/cazibeli/albenili kişi veya şey
a (real) frog-choker n. bardaktan boşalırcasına yağmur
a (real) frog-strangler n. bardaktan boşalırcasına yağmur
a (real) toad-choker n. bardaktan boşalırcasına yağmur
a (real) toad-strangler n. bardaktan boşalırcasına yağmur
a real dilly [us] n. neşe dolu biri
a real dynamo n. coşkulu/şevkli biri
a real howler n. gülmekten karınlara ağrılar sokan gaf
a real looker n. dönüp bir daha baktıran kişi veya şey
a real dilly [us] n. hayat dolu kişi
a real dynamo n. kabiliyetli/maharetli kimse
a real howler n. karın çatlatan espri/fıkra
a real dilly [us] n. çok hoş
a real dynamo n. on parmağında on marifet
a real howler n. aşırı güldüren muhabbet
a real dynamo n. makine gibi çalışan kimse
a (real) frog-choker n. (tam bir) kurbağa boğan yağmuru
a (real) frog-choker n. aşırı derecede yağan yağmur
a (real) frog-choker n. sular seller gibi yağan yağmur
a (real) frog-choker n. gök delinmiş gibi yağan yağmur
a (real) frog-choker n. bardaktan boşanırcasına yağan yağmur
a (real) toad-choker n. (tam bir) kurbağa boğan yağmuru
a (real) toad-choker n. aşırı derecede yağan yağmur
a (real) toad-choker n. sular seller gibi yağan yağmur
a (real) toad-choker n. gök delinmiş gibi yağan yağmur
a (real) toad-choker n. bardaktan boşanırcasına yağan yağmur
the real mccoy n. alası
the real thrill n. asıl bomba
the real mccoy n. aslı
real go-getter n. enerjik ve faal
the real mccoy n. hası
the real mccoy n. hakikisi
the real mccoy n. orijinali
real go-getter n. tuttuğunu koparan
a real flop n. tam bir başarısızlık/fiyasko
real wise guy n. ukala
a (real) gas n. çok eğlenceli bir deneyim
a (real) gas n. çok keyifli bir deneyim
a (real) gas n. çok zevkli bir deneyim
a (real) gas n. gırgır
a (real) gas n. çok matrak bir deneyim
a (real) gas n. çok çılgın bir eğlence
a real doozy n. sıra dışı bir şey
a real doozy n. normalden farklı bir şey
a real doozy n. istisnai bir şey
a real doozy n. alışılagelmişin dışında bir şey
a real doozy n. çok acayip bir şey
a real doozy n. olağanüstü bir şey
the real simon pure [old-fashioned] n. gerçek kimse/şey
the real simon pure [old-fashioned] n. hakiki kimse/şey
the real simon pure [old-fashioned] n. asıl kimse/şey
the real simon pure [old-fashioned] n. orijinal kimse/şey
the real simon pure [old-fashioned] n. sahte olmayan kimse şey
the real simon pure [old-fashioned] n. taklit olmayan kimse/şey
cost a real big chunk of change v. çok büyük paraya mal olmak
get real v. gerçekçi olmak
get real v. gerçeği kabullenmek
be the (real) power behind the throne v. başarının/bir şeyin arkasındaki (gerçek) güç olmak
be the (real) power behind the throne v. perdenin arkasındaki (asıl) kişi olmak
be the (real) power behind the throne v. görünmeyen (asıl) kuvvet olmak
sound like a (real) winner v. kulağa çok iyi gelmek
sound like a (real) winner v. kulağa harika bir fikir gibi gelmek
sound like a (real) winner v. kulağa harika/uygun biri gibi gelmek
sound like a (real) winner v. desene harika biri (kinayeli)
the real mccoy expr. ta kendisi
Speaking
my real mother n. gerçek annem
my real love n. gerçek aşkım
my real father n. gerçek babam
the real story of my life n. hayatımın gerçek hikayesi
is it real? interj. gerçekten mi?
I can't tell what's real anymore expr. artık neyin gerçek olduğunu anlayamıyorum
I don't know what's real anymore expr. artık neyin gerçek olduğunu bilemiyorum
I don't know what's real anymore expr. artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum
that's a real possibility expr. bu büyük bir olasılık
we're in some real shit expr. başımızda ciddi bir bela var
it's not my real name expr. bu gerçek ismim değil
we're in some real shit expr. başımız ciddi belada
my only real friend expr. benim tek gerçek arkadaşım
I'm in real trouble expr. başım büyük belada
is that your real hair? expr. bu gerçek saçınız mı?
are you for real? expr. benimle kafa mı buluyorsun?
are you for real? expr. benimle dalga mı geçiyorsun?
you're in real trouble expr. başın harbi büyük belada
I can see no real future with this woman expr. bu kadınla bir geleceğimiz olduğunu sanmıyorum
are these your real photos? expr. bunlar senin gerçek fotoğrafların mı?
it's a real pity! expr. çok yazık!
are you for real? expr. dalga mı geçiyorsun?
I'll see you real soon expr. çok yakında görüşürüz
they look real expr. gerçek gibi duruyorlar
are your eyes real or contacts? expr. gözlerin gerçek mi lens mi?
they must be real expr. gerçek olmalılar
I'm sure we'll be seeing each other real soon expr. eminim çok yakın bir zamanda görüşeceğiz
I will get a real job expr. gerçek bir iş bulacağım
what's your real name? expr. gerçek ismin ne?
for real? expr. harbi mi?
what do you do in the real world? expr. gerçek hayatta ne iş yapıyorsunuz?
how do I know this is real? expr. gerçek olduğunu nereden bileyim?
are your boobs real? expr. göğüslerin gerçek mi?
what's your real name? expr. gerçek adın ne?
you've got a real sense of humor expr. iyi bir espri anlayışın var
they are real expr. onlar gerçek(tir)
are you for real? expr. şaka mı yapıyorsun?
he has been doing real well lately expr. son zamanlarda çok iyi
it's a real tragedy expr. tam bir trajedi
I hope it's not real expr. umarım bu gerçek değildir
this place is a real no-no expr. burası gerçekten olmaz
Chat Usage
irw (in the real world) n. gerçek dünyada
irw (in the real world) n. reelde
rsn (real soon now) abrev. çok yakında
Trade/Economic
real gross national product n. reel gayri safi milli hasıla
real payment n. ayni ödeme
real capital n. ayni sermaye
real estate n. arazi
real action n. ayni dava
real value n. asli değer
real accounts n. asli hesaplar
real value n. asli kıymet
real contract n. ayni akit
real right n. ayni hak
real obligation n. ayni sorumluluk
real deposit n. ayni tevdiat
ex ante real rate of interest n. beklenen reel faiz oranı
real accounts n. bakiyesi gelecek dönemlere devredilebilen bilanço hesabı
gross real operating profit/loss n. brüt esas faaliyet karı/zararı
transferred subsidiary real property n. devredilen tali şirket gayrimenkulu
real good n. dokunulabilir mal
real assets n. duran varlıklar
real estate dealer n. emlakçı
real money n. efektif para
real estate tax payment n. emlak vergisi ödeme
real estate tax payment n. emlak vergisi ödemesi
real estate development n. emlak geliştirme
real estate consultancy n. emlak danışmanlığı
real estate fund n. emlak fonu
real estate properties to be sold off n. elden çıkarılacak gayrimenkuller
real sector of an economy n. ekonominin reel sektörü
real property tax n. emlak vergisi
real estate agent n. emlakçı
real estate broker n. emlak simsarı
real estator n. emlak komisyoncusu
real operating income n. esas faaliyet gelirleri
real estate agent n. emlak acentesi
real price n. efektif fiyat
other real operating income n. esas faaliyetlerden diğer gelirler
real estate broker n. emlak komisyoncusu
real estate businesses n. emlak işleri
real estator n. emlakçı
real estate agent n. emlak komisyoncusu
real estate broker n. emlak acentesi
real estate tax law n. emlak vergisi kanunu
industrial real estate n. endüstriyel gayrimenkul
real estate purchase and sale(s) n. emlak alım satımı
real estate agency n. emlak komisyoncusu
real estate dealer n. emlak komisyoncusu
real estate developer n. emlak müteahhidi
real estate bubble n. emlak balonu
real estate tax n. emlak vergisi
real estate attorney n. emlak avukatı
real estate industry n. emlak sektörü
real estate brokerage n. emlak komisyonculuğu
real-estate agency license n. emlakçı ruhsatı
director of real estate services n. emlak işleri müdürü
real estate broker n. emlakçı
real estate agent services n. emlak komisyonculuğu hizmetleri
real estate agent n. emlak simsarı
real estate development n. gayrimenkul gelişimi
sale of real property n. gayrimenkul satımı
real estate tax exemption n. gayrimenkul alım vergisi istisnası
real property tax n. gayrimenkul vergisi
real estate value assessment report n. gayrimenkul değerleme raporu
real estate investment n. gayrimenkul yatırımı
valuation of real-estate n. gayri menkul kıymet takdiri
real estate development n. gayrimenkul geliştirme
real estate attorney n. gayrimenkul avukatı
real estate certificates n. gayrimenkul sertifikaları
real estate appraiser n. gayrimenkul değerleme uzmanı
real estate investment trusts n. gayrimenkul yatırım ortaklıkları
real estate mortgage bonds n. gayrimenkulle teminata bağlanmış tahviller
real chattels n. gayri menkul
real assets n. gayrimenkul mallar
real estate sales contract n. gayrimenkul satış sözleşmesi
real estate investment trust n. gayrimenkul yatırım ortaklığı (gyo)
real estate tax n. gayrı menkul vergisi
real estate and property development consultant n. gayri menkul ve emlak geliştirme danışmanı
real property n. gayrimenkul mülkiyeti
real estate investment company n. gayrimenkul yatırım ortaklığı
real estate management n. gayrimenkul yönetimi
real estate rental expenses n. gayrımenkul kira giderleri
real capital n. fiziki sermaye
real estate financing n. gayrimenkul maliyesi
real chattel n. gayrimenkul eşya
tax on real estate n. gayrimenkul vergisi
real estate investment trust (reit) n. gayrimenkul yatırım ortaklığı (gyo)
real estate tax n. gayrimenkul vergisi
real estate program n. gayrimenkul mal programı
real estate buying and selling n. gayrimenkul alım ve satımı
real property n. gayri menkul
real estate property n. gayri menkul mal
real estate purchase n. gayrimenkul alımı
real estate financing n. gayrimenkul finansmanı
joint ownership of real estate n. gayrimenkul ortak mülkiyeti
real estate n. gayrimenkul
real estate broker n. gayrimenkul komisyoncusu
real estate investment consultant n. gayrimenkul yatırım danışmanı
real estate investment trust n. gayrimenkul yatırım fonu
real estate action n. gayrimenkul davası
credit on real property n. gayri menkul karşılığı kredi
real property valuation report n. gayrimenkul değerleme raporu
real estate loan n. gayri menkul kredisi
advance on real property n. gayri menkul karşılığı avans
real estate n. gayri menkul
real estate and fixtures n. gayrı menkuller
real property and taxation n. gayrimenkul ve vergilendirme
real estate developer n. gayrimenkul müteahhidi
real estate fund n. gayrimenkul fonu
real estate marketing n. gayrimenkul pazarlama
real estate ownership n. gayri̇menkul mülki̇yeti̇
real property ownership n. gayri̇menkul mülki̇yeti̇
real estate investment company n. gayri menkul yatırım ortaklığı
real property income n. gayrimenkul sermaye iradı
real property income tax n. gayrimenkul sermaye iradı vergisi
real taxation system n. gerçek usulde vergilendirme
real value n. gerçek değer
real foreign exchange rate n. gerçek döviz kuru
real person n. gerçek şahıs
real time data n. gerçek zamanlı veriler
real wage n. gerçek ücret
real cost n. gerçek maliyet
real-time information n. gerçek zaman bilgileri
real money n. gerçek para
ex post real rate of interest n. gerçekleşen reel faiz oranı
real costs n. gerçek maliyetler
real price n. gerçek fiyat
real income n. gerçek gelir