Geçmiş

temin

"temin" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	temin	recruitment i.
2	Genel	temin	provision i.
3	Genel	temin	protestation i.
4	Genel	temin	getting i.
5	Genel	temin	procurement i.
6	Genel	temin	achieving i.
7	Genel	temin	assurance i.
8	Genel	temin	obtaining i.
9	Genel	temin	supply i.
10	Genel	temin	delivery i.
11	Genel	temin	comparation i.
12	Genel	temin	securement i.
13	Genel	temin	suppliance i.
14	Genel	temin	supplyment [obsolete] i.
Trade/Economic
15	Ticaret/Ekonomi	temin	procurance i.
16	Ticaret/Ekonomi	temin	procurement i.
Technical
17	Teknik	temin	supply i.
Slang
18	Argo	temin	gettin i.

"temin" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 279 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yaşayacak yer temin etmek	accommodate f.
2	Yaygın Kullanım	temin etmek	procure f.
3	Yaygın Kullanım	temin etmek (rahatlatıcı/ikna edici sözlerle)	assure f.
4	Yaygın Kullanım	temin etmek	provide f.
General
5	Genel	yardımını temin eden	enlister i.
6	Genel	silah temin etme	weaponing i.
7	Genel	yardımını temin etme	enlisting i.
8	Genel	bir iş için lüzumlu malzemenin vaktinde gelmesini temin eden	expediter i.
9	Genel	temin sağlanması gerekli olan	supply i.
10	Genel	temin eden	elicitor i.
11	Genel	muvazene temin eden	equilibrator i.
12	Genel	temin etme	providing i.
13	Genel	odun temin etme	wooding i.
14	Genel	temin eden	ensurer i.
15	Genel	temin etme	eliciting i.
16	Genel	bir iş için lüzumlu malzemenin vaktinde gelmesini temin eden	expeditor i.
17	Genel	temin eden	deliverer i.
18	Genel	değerli eşyaların saklanması için temin edilen kasa	safe-deposit i.
19	Genel	temin etme	supply i.
20	Genel	temin eden	supplier i.
21	Genel	temin koşulları	procurement conditions i.
22	Genel	yoksullara gıda temin eden kurum	food pantry i.
23	Genel	avrupalı köle tüccarlarına köle temin eden afrika yerlisi	caboceer [formerly] i.
24	Genel	temin edilememezlik	unattainability i.
25	Genel	temin edilemeyen bir şeyin ikamesi	make-do i.
26	Genel	bir şeyin yerine eşdeğerini temin etme	replacing i.
27	Genel	temin edilebilir ürün	deliverable i.
28	Genel	belirli bir sonucun veya durumun oluşacağını temin eden şey	guarantee i.
29	Genel	temin edilememe	drying-up i.
30	Genel	ihtiyaç sahiplerine gıda ürünlerinin temin edildiği barınak	pantry i.
31	Genel	temin etme	subministration i.
32	Genel	kalacak yer temin eden kimse	succorer [us] i.
33	Genel	kalacak yer temin eden kimse	succourer [uk] i.
34	Genel	temin etme	supplial i.
35	Genel	temin etme	supplyment [obsolete] i.
36	Genel	at temin etme	mount i.
37	Genel	temin etmek	get f.
38	Genel	temin etmek	promise f.
39	Genel	temin etmek	come by f.
40	Genel	temin etmek	elicit f.
41	Genel	birşeyin güvenilir olduğunu temin etmek	vouch for f.
42	Genel	temin etmek	have access to f.
43	Genel	temin etmek	warrant f.
44	Genel	temin etmek	safeguard f.
45	Genel	temin etmek	cater f.
46	Genel	temin etmek	provide f.
47	Genel	rızkını temin etmek	provide for f.
48	Genel	temin etmek	cater for f.
49	Genel	temin etmek	ensure f.
50	Genel	temin etmek	obtain f.
51	Genel	temin etmek	kit out f.
52	Genel	temin etmek	provide with f.
53	Genel	temin etmek	supply f.
54	Genel	temin edilmek	be achieved f.
55	Genel	temin edilmek	be supplied f.
56	Genel	temin edilmek	be procured f.
57	Genel	temin edilmek	be obtained f.
58	Genel	temin edilmek	be provided f.
59	Genel	temin etmemek	unfurnish f.
60	Genel	temin etmemek	unprovide f.
61	Genel	temin etmemek	not provide f.
62	Genel	temin etmemek	not supply f.
63	Genel	geçimini temin etmek	earn one's keep f.
64	Genel	kredi temin etmek	get loan f.
65	Genel	temin etmek	deliver f.
66	Genel	temin etmek	lay on f.
67	Genel	misafir edecek yer temin etmek	fix up f.
68	Genel	(kredi) temin etmek	grant in aid f.
69	Genel	mal temin etmek	procure goods f.
70	Genel	menfaat temin etmek	afford advantage f.
71	Genel	gıdasını tarladan temin ederek yaşamak	live off the land f.
72	Genel	sağlıklı şekilde temin etmek	obtain healthily f.
73	Genel	temin etmek	guarantee f.
74	Genel	temin ve tesis etmek	provide and install f.
75	Genel	temin etmek	admit f.
76	Genel	oda temin etmek	chamber f.
77	Genel	temin etmek	arrange f.
78	Genel	temin etmek	beseen [obsolete] f.
79	Genel	temin etmek	make f.
80	Genel	kadın temin etmek	woman [rare] f.
81	Genel	odun temin etmek	wood f.
82	Genel	ayarlanmış bir miktarda temin etmek	meter f.
83	Genel	kask temin etmek	helmet f.
84	Genel	temin etmek	mind f.
85	Genel	kalması için yanlış yer temin etmek	mislodge f.
86	Genel	yiyecek veya içecek temin etmek	give f.
87	Genel	yağ temin etmek	oil f.
88	Genel	opsiyonel donanımı temin etmek	option f.
89	Genel	çok fazla temin etmek	overheap f.
90	Genel	temin etmek	compare [obsolete] f.
91	Genel	temin etmek	reassure f.
92	Genel	sözle temin etmek	compromit [obsolete] f.
93	Genel	dövme işleminin uygun gerçekleştiğini temin etmek	pad f.
94	Genel	temin edilmek	pack f.
95	Genel	gün ışığı temin etmek	daylight f.
96	Genel	kıyafet temin etmek	outfit f.
97	Genel	önceden temin etmek	preassure f.
98	Genel	temin etmek	pull in f.
99	Genel	pervaz temin etmek	sill f.
100	Genel	erzak temin etmek	provant [obsolete] f.
101	Genel	temin etmek	subminister f.
102	Genel	temin etmek	subministrate f.
103	Genel	kalacak yer temin etmek	succor [us] f.
104	Genel	kalacak yer temin etmek	succour [uk] f.
105	Genel	temin etmek	suppeditate [obsolete] f.
106	Genel	temin etmek	source f.
107	Genel	fuhuş için temin etmek	procure f.
108	Genel	temin edilmiş	ensured s.
109	Genel	temin edilmesi zor (bir malzeme)	tight s.
110	Genel	temin edilmiş	elicited s.
111	Genel	temin edici	assuring s.
112	Genel	temin eden	assuring s.
113	Genel	yeterli miktarda temin edilen	well-supplied s.
114	Genel	istek üzerine yazardan temin edilebilir	available upon request from the author s.
115	Genel	fazlasıyla temin edilen	overendowed s.
116	Genel	(bir şey) temin edilmemiş	unendowed s.
117	Genel	temin edilmemiş	unobtained s.
118	Genel	temin edilemez	unprocurable s.
119	Genel	temin edilmemiş	unsupplied s.
120	Genel	kısa süreli kullanım için temin edilen	drop-in s.
121	Genel	temin edilebilir	parable [obsolete] s.
122	Genel	temin edici	reassuring s.
123	Genel	yer temin edilemez	succorless s.
124	Genel	tekrar temin ederek	reassuredly zf.
125	Genel	başka bir şekilde temin edilmemektedir	not otherwise provided zf.
126	Genel	temin etme anlamı veren ön ek	in- ök.
Phrasals
127	Öbek Fiiller	temin etmek	settle on f.
128	Öbek Fiiller	temin etmek	line up f.
129	Öbek Fiiller	(birine bir şey) temin etmek	administer (something) to (one) f.
130	Öbek Fiiller	temin etmek	get in f.
131	Öbek Fiiller	(birinden bir şeyi) temin etmek	elicit (something) from (someone) f.
132	Öbek Fiiller	(birinden bir şey) temin etmek	procure (something) from (someone) f.
133	Öbek Fiiller	bir şeyi temin etmek	make with something f.
134	Öbek Fiiller	(birine) uygun (bir şey) temin etmek	accommodate (one) with (something) f.
135	Öbek Fiiller	birine uygun bir şey temin etmek	accommodate someone with something f.
136	Öbek Fiiller	'-e temin etmek	administer to f.
137	Öbek Fiiller	birini bir konuda temin etmek	assure someone of something f.
138	Öbek Fiiller	(birini bir konuda) temin etmek	assure (one) of (something) f.
139	Öbek Fiiller	(birinden bir şeyi) temin etmek	elicit from f.
140	Öbek Fiiller	birine/bir şeye (bir şey) sağlamak/temin etmek	fit someone or something out (with something) f.
141	Öbek Fiiller	birine/bir şeye (bir şey) sağlamak/temin etmek	fit someone or something out f.
142	Öbek Fiiller	birine (bir şey) temin etmek	fix someone up (with something) f.
143	Öbek Fiiller	bir şey için bir şey temin etmek	furnish something for something f.
144	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için (bir şey) temin etmek	furnish (something) for (someone or something) f.
145	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) için (bir şeyi) temin etmek	obtain (something) for (someone or something) f.
146	Öbek Fiiller	için temin etmek	obtain for f.
147	Öbek Fiiller	için (bir şey) temin etmek	procure (something) for f.
148	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye biri/bir şey) temin etmek	supply (someone or something) with (someone or something) f.
149	Öbek Fiiller	(bir şeyin) güvenilir olduğunu temin etmek	vouch for (something) f.
150	Öbek Fiiller	(hidrolik güç) sabit akışı temin etmek	firm up f.
Phrases
151	İfadeler	seni temin ederim ki	let me assure you expr.
Colloquial
152	Konuşma Dili	(bir şeyi) hemen temin etmek	make with the (something) f.
153	Konuşma Dili	temin etmek	ice f.
154	Konuşma Dili	seni temin ederim ki	bet you dollars to doughnuts expr.
155	Konuşma Dili	seni temin ederim	I tell you expr.
Idioms
156	Deyim	(bir şeyi) meşru bir şekilde temin etmek	come by (something) honestly f.
157	Deyim	temin etmek	make certain f.
158	Deyim	temin etmek	make sure f.
159	Deyim	meşru bir şekilde temin etmek	come by honestly f.
160	Deyim	(biri/bir şey) tarafından temin edilmiş	courtesy of (someone or something) expr.
161	Deyim	biri/bir şey tarafından temin edilmiş	courtesy of somebody/something expr.
Speaking
162	Konuşma	seni temin ederim	I can assure you expr.
Trade/Economic
163	Ticaret/Ekonomi	avanslar kapsamında temin edilen fonlar	proceeds of all advances i.
164	Ticaret/Ekonomi	belgesi temin edilemeyen giderler	invoiceable expenses i.
165	Ticaret/Ekonomi	bir malın teslimsiz satışını temin eden satış senedi	absolute bill of sale i.
166	Ticaret/Ekonomi	doğrudan temin	direct supply i.
167	Ticaret/Ekonomi	eksik temin	underprovision i.
168	Ticaret/Ekonomi	geminin yük temin etmek için limanlara uğraması	call for orders i.
169	Ticaret/Ekonomi	ilk siparişte temin edilmeyen parçanın tekrar siparişi	backorder i.
170	Ticaret/Ekonomi	işçi bulma ajansınca temin edilen işçi	agency worker i.
171	Ticaret/Ekonomi	kefille temin olunan	warrantee i.
172	Ticaret/Ekonomi	mal temin masrafı	merchandise procurement cost i.
173	Ticaret/Ekonomi	su temin ve kanalizasyon projesi	water supply and sewage project i.
174	Ticaret/Ekonomi	temin sözleşmesi	supply contract i.
175	Ticaret/Ekonomi	yükleniciden temin özelliği	contractor acquired property i.
176	Ticaret/Ekonomi	gönderildiği faaliyetin bedelini karşılayan fona ücretsiz kullanım için temin edilen malzeme	free issue i.
177	Ticaret/Ekonomi	çıkar temin etmek	gain benefit f.
178	Ticaret/Ekonomi	çıkar temin etmek	make capital out of f.
179	Ticaret/Ekonomi	dahilden temin etmek	insource f.
180	Ticaret/Ekonomi	çıkar temin etmek	derive benefits from f.
181	Ticaret/Ekonomi	çıkar temin etmek	gain advantage f.
182	Ticaret/Ekonomi	ekonomik fayda temin etmek	achieve economic benefit f.
183	Ticaret/Ekonomi	personel temin etmek	recruit personnel f.
184	Ticaret/Ekonomi	temin etmek	procure f.
185	Ticaret/Ekonomi	temin etmek	furnish f.
186	Ticaret/Ekonomi	temin etmek	guaranty f.
187	Ticaret/Ekonomi	temin etmek	assure f.
188	Ticaret/Ekonomi	temin etmek	endorse f.
189	Ticaret/Ekonomi	temin edilebilir	acquirable s.
190	Ticaret/Ekonomi	temin edilemez	unobtainable s.
191	Ticaret/Ekonomi	temin edilebilir	obtainable s.
192	Ticaret/Ekonomi	temin edilebilir	procurable s.
193	Ticaret/Ekonomi	yükleniciye temin edecek	shall supply the contractor with expr.
Law
194	Hukuk	akdin ifasını temin için üçüncü kişiye verilen taahhüt belgesi	escrow i.
195	Hukuk	asayişi temin için kurulan kanun dışı örgüt	vigilance committee i.
196	Hukuk	belli bir borcu temin etmek için tamamı ipotek edilen gayrimenkul	closed mortgage i.
197	Hukuk	devlet memurlarına intisap iddiasıyla menfaat temin eyleyenler	securing benefit by claiming intimacy with government officials i.
198	Hukuk	tehdit veya şantaj yolu ile menfaat temin etme	racketeering i.
199	Hukuk	tanığın söylediklerinin gerçek olduğunu vicdanen temin etmesi	asseveration i.
200	Hukuk	temin etme	procurement i.
201	Hukuk	infak ve iaşesini temin etmek	foster f.
202	Hukuk	temin etmek	assure f.
203	Hukuk	temin etmek	secure f.
204	Hukuk	temin etmek	warrant f.
205	Hukuk	temin etmek	obtain f.
206	Hukuk	temin etmek	ensure f.
207	Hukuk	yeminle temin etmek	vouch f.
208	Hukuk	belirlenen günde mahkemeye çıkacağını temin etmesi üzerine mahkumu serbest bırakmak	mainprise f.
Politics
209	Siyasal	yer temin edilebilme	accommodableness i.
210	Siyasal	karşıt görüşlerin ifade edilmesini temin etmek üzere atanan kurul	fairness commission i.
211	Siyasal	(britanya'da) bir yıldan uzun sürelik işsizlere geçici iş temin eden eski bir devlet planı	community programme (cp) i.
212	Siyasal	(eski ingiliz hükümetinde) ayrıcalıklı tedarik hakkı kapsamında erzak ve konaklama temin eden memur	purveyor i.
213	Siyasal	kalacak yer temin etmek	accommodate f.
214	Siyasal	temin etmek	provide with f.
215	Siyasal	temin etmek	insure f.
216	Siyasal	hatır bonosu ile para temin etmek	fly f.
217	Siyasal	yer temin edilebilir	accommodable s.
218	Siyasal	federal kurumlara ve yüklenicilerine bilimsel ve teknik bilgi temin eden, savunma bakanlığı'na bağlı bir kurum	dtic (defense technical information center) kısalt.
Institutes
219	Kurum/Kuruluş	(kanada'da) tıbbi amaçlarla kullanılması için güvenilir bir ortamda saf kenevir temin edip kar amacı gütmeyen kuruluş	compassion club [canada] i.
220	Kurum/Kuruluş	üst seviyeli savaş komutanı veya müşterek kuvvet komutanı tarafından ilaveten mühendislik uzmanlığı temin etmek için oluşturulabilen bir kuruluş	contingency engineering management organization i.
Industry
221	Sanayi	yağ ve yağ ürünleri temin eden endüstri	oil business i.
222	Sanayi	yeni bir ürün veya işlemin son denemelerini yapıp piyasa modelleri temin eden kısıtlı ölçekli üretim tesisi	semiworks i.
Insurance
223	Sigortacılık	iş yılı reasürans mukavelesi ile temin edilen yıl	underwriting year i.
224	Sigortacılık	mücevhercinin stoklarını tüm rizikolara karşı temin eden poliçe	jeweller's block policy i.
225	Sigortacılık	trete döneminde vuku bulan hasarların temin edilmesi	losses occurring i.
226	Sigortacılık	uzaya fırlatılma aşamasında meydana gelebilecek veya programlanan fonksiyonlarını yerine getirememelerinden kaynaklanan maddi hasarları temin eden kapsamlı poliçe	launch insurance i.
227	Sigortacılık	belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası	endowment assurance i.
228	Sigortacılık	belirli bir süre sonunda hak sahibine belirli bir tutarın ödenmesini temin eden hayat sigortası	endowment policy i.
Advertising
229	Reklam	piyasadan temin edilebilen mal	commercial i.
Technical
230	Teknik	temin edilebilme	accommodableness i.
231	Teknik	hava temin teçhizatı	air supply fixtures i.
232	Teknik	mühendislik, temin, montaj ve bakım hizmetleri sözleşmesi	epcm contract i.
233	Teknik	su temin deposu	water supply tank i.
234	Teknik	su temin	water supply i.
235	Teknik	temin sağlama	supply i.
236	Teknik	temin etme	procurement i.
237	Teknik	sağlamak temin etmek	ensure f.
238	Teknik	temin etmek	supply f.
239	Teknik	temin etmek	make sure f.
240	Teknik	temin etmek	make certain f.
241	Teknik	temin etmek	accommodate f.
242	Teknik	temin etmek	assure f.
243	Teknik	temin etmek	supply f.
244	Teknik	temin edilebilir	accommodable s.
245	Teknik	aracın yana kaymayacağını veya tehlikeli direnç göstermeyeceğini temin eden (direksiyon yöntemi)	positive s.
Computer
246	Bilgisayar	depolanmış verilerin temin edilmesi	look-up i.
247	Bilgisayar	depolanmış verilerin temin edilmesine ait veya ilişkin	look-up s.
Architecture
248	Mimarlık	(new york'ta, eskiden) binanın ana su temin borusu	croton i.
Woodworking
249	Ağaç İşleri	kereste temin etmek	timber f.
Aeronautic
250	Havacılık	piyasadan hazır temin edilebilen malzeme	commercial off-the shelf i.
Marine
251	Denizcilik	içme suyu temin sistemi	potable water supply systems i.
252	Denizcilik	temin edilen kum hacmi	volume of supplied sand i.
Medical
253	Medikal	reçetesiz temin edilebilen ilaçlar	over the counter i.
Biology
254	Biyoloji	besinlerini canlı olmayan ölü organik maddelerden temin eden organizma	saprobe i.
255	Biyoloji	rumendeki lipoliz ve hidrojenleşmeye karşı dayanıklı olup lesitin temin eden yağ	dry fat i.
Marine Biology
256	Deniz Biyolojisi	tabanda oluşan pisliklerin çakılların altındaki tabla aracılığıyla temin edilen süzme yöntemi	undergravel filter i.
Agriculture
257	Tarım	taşırma su temin şekli	flooding i.
Linguistics
258	Dilbilim	sağlamak, temin etmek anlamındaki ön ek	em- ök.
History
259	Tarih	(eski ingiliz hükümetinde) hükümdara kanun kapsamında erzak ve konaklama temin eden memur	purveyor i.
Environment
260	Çevre	içme suyu temin şebekesi	water supply network i.
261	Çevre	su temin tesisleri	water source works i.
262	Çevre	su temin bileşenleri	components of the water supply i.
Military
263	Askeri	askeri personele devlet tarafından ücretsiz olarak temin olunan mesken	quarters in kind i.
264	Askeri	barışı temin harekatı	peacebuilding operation i.
265	Askeri	barışı temin harekatı	peacemaking operation i.
266	Askeri	dış kaynaktan temin	outsource i.
267	Askeri	devlet tarafından temin edilen teçhizat	government furnished equipment i.
268	Askeri	devlet tarafından temin edilen mallar	government furnished property i.
269	Askeri	müteahhitçe temin edilen teçhizat	contractor furnished equipment i.
270	Askeri	tedarik temin süresi	acquisition lead time i.
271	Askeri	temin edilinceye kadar	pending availability i.
272	Askeri	temin planlaması	procurement planning i.
Printery
273	Matbaa	(basılı eser) yayıncıdan temin edilebilir	in print expr.
Archaic
274	Eski Kullanım	ticarette temin etmek	give f.
275	Eski Kullanım	temin etmek	fang [obsolete] f.
276	Eski Kullanım	temin etmek	sicker f.
Slang
277	Argo	temin edilebilir şey	obtainium i.
278	Argo	temin edilemez şey	unobtainium i.
279	Argo	temin edilemez şey	unobtanium i.