Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pack
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pack"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 226 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pack
i.
paket
2
Yaygın Kullanım
pack
i.
ambalaj
3
Yaygın Kullanım
pack
f.
ambalajlamak
4
Yaygın Kullanım
pack
f.
sarmak
General
5
Genel
pack
i.
sırt çantası
6
Genel
pack
i.
sürü
7
Genel
pack
i.
takım
8
Genel
pack
i.
paket (sigara için)
9
Genel
pack
i.
kütle
10
Genel
pack
i.
sargı
11
Genel
pack
i.
ambalaj
12
Genel
pack
i.
köpek sürüsü
13
Genel
pack
i.
yığın
14
Genel
pack
i.
iskambil destesi
15
Genel
pack
i.
bohça
16
Genel
pack
i.
denk
17
Genel
pack
i.
çıkın
18
Genel
pack
i.
yük
19
Genel
pack
i.
paket
20
Genel
pack
i.
buz örtüsü
21
Genel
pack
i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup
22
Genel
pack
i.
satıcı tarafından yapılan usulsüz zam
23
Genel
pack
i.
haksız fiyat artışı
24
Genel
pack
i.
sırt çantası ile tırmanış
25
Genel
pack
i.
ilgili nesnelerin oluşturduğu grup
26
Genel
pack
i.
nesneler kümesi
27
Genel
pack
i.
fıçı tahtası
28
Genel
pack
i.
fıçı malzemesi
29
Genel
pack
i.
sac levha destesi
30
Genel
pack
i.
zırhlı radyum konteyneri
31
Genel
pack
i.
düşman grup
32
Genel
pack
i.
tahrip edici grup
33
Genel
pack
i.
organize cemaat
34
Genel
pack
i.
ambalajlama yöntemi
35
Genel
pack
i.
paketleme yöntemi
36
Genel
pack
i.
paket yapma
37
Genel
pack
i.
ambalaj yapma
38
Genel
pack
i.
ambalajlama
39
Genel
pack
i.
paketleme
40
Genel
pack
i.
(belirli bir sürede) ambalajlanan toplam miktar
41
Genel
pack
i.
bir arada giden araç grubu
42
Genel
pack
i.
kozmetik macundan elde edilen bir tür pudra
43
Genel
pack
i.
saçı dinlendiren yağ veya krem uygulaması
44
Genel
pack
i.
buz torbası
45
Genel
pack
i.
soğuk ambalaj
46
Genel
pack
i.
soğuk torba
47
Genel
pack
i.
sıcak ambalaj
48
Genel
pack
i.
sıcak torba
49
Genel
pack
i.
kişisel eşyaların taşındığı sırt çantası veya rulo battaniye
50
Genel
pack
i.
birlikte koşup avlanan evcil hayvan grubu
51
Genel
pack
i.
cilde uygulanıp kuruduktan durulanan kozmetik macun
52
Genel
pack
i.
insan grubu
53
Genel
pack
i.
çete
54
Genel
pack
i.
ısıtılarak kullanılan jel torba
55
Genel
pack
i.
kumaşa sararak tedavi
56
Genel
pack
i.
tıbbi amaçlarla vücuda sarılan kumaş
57
Genel
pack
i.
cildi temizleyip tonunu dengeleyen krem
58
Genel
pack
i.
birimlere ayrılmış kompakt donanım/düzenek
59
Genel
pack
i.
(köpek, kurt) sürü
60
Genel
pack
f.
taşımak
61
Genel
pack
f.
savuşmak
62
Genel
pack
f.
eşyalarını toplamak
63
Genel
pack
f.
bavuluna koymak
64
Genel
pack
f.
ambalajlamak
65
Genel
pack
f.
bavulunu hazırlamak
66
Genel
pack
f.
bavul hazırlamak
67
Genel
pack
f.
tıka basa doldurmak
68
Genel
pack
f.
sıkışmak
69
Genel
pack
f.
hazırlamak
70
Genel
pack
f.
istiflemek
71
Genel
pack
f.
defolmak
72
Genel
pack
f.
vurmak
73
Genel
pack
f.
bohçalamak
74
Genel
pack
f.
paket yapmak
75
Genel
pack
f.
defolup gitmek
76
Genel
pack
f.
taşımak (silah)
77
Genel
pack
f.
yığmak
78
Genel
pack
f.
gitmek
79
Genel
pack
f.
eşyaları taşınmaya hazır bir duruma getirmek
80
Genel
pack
f.
hıncahınç doldurmak
81
Genel
pack
f.
toparlanmak
82
Genel
pack
f.
defetmek
83
Genel
pack
f.
toplamak
84
Genel
pack
f.
sıkıştırmak
85
Genel
pack
f.
paketlemek
86
Genel
pack
f.
-i denk etmek
87
Genel
pack
f.
-i denklemek
88
Genel
pack
f.
sarmak
89
Genel
pack
f.
konservelemek
90
Genel
pack
f.
doldurmak
91
Genel
pack
f.
kaplamak
92
Genel
pack
f.
koruyucu bir madde ile doldurmak
93
Genel
pack
f.
kolilemek
94
Genel
pack
f.
valizlerini toplamak
95
Genel
pack
f.
valiz toplamak
96
Genel
pack
f.
bavul toplamak
97
Genel
pack
f.
ambalajlayarak doldurmak
98
Genel
pack
f.
(destek için çatıyı) atık kayaç ile doldurmak
99
Genel
pack
f.
sert maddeye ait gevşek parçalar ile doldurmak
100
Genel
pack
f.
sonlandırmak
101
Genel
pack
f.
durdurmak
102
Genel
pack
f.
sonuna gelmek
103
Genel
pack
f.
hastayı örtüye sarmak
104
Genel
pack
f.
hastayı çarşafa sarmak
105
Genel
pack
f.
yürüyerek taşımak
106
Genel
pack
f.
yürüyerek götürmek
107
Genel
pack
f.
hayvan sırtında taşımak
108
Genel
pack
f.
hayvan sırtında götürmek
109
Genel
pack
f.
çıkmak
110
Genel
pack
f.
valiz hazırlamak
111
Genel
pack
f.
valize eşya yerleştirmek
112
Genel
pack
f.
toplanmak
113
Genel
pack
f.
bir ürünü sevkiyata hazırlamak
114
Genel
pack
f.
(ürünü) gönderime hazırlamak
115
Genel
pack
f.
(ambalajlanmaya/paketlenmeye) uygun hale gelmek
116
Genel
pack
f.
yer kalmamak
117
Genel
pack
f.
ağzına kadar dolmak
118
Genel
pack
f.
tamamen dolmak
119
Genel
pack
f.
yakinen takip etmek
120
Genel
pack
f.
birlikte gitmek
121
Genel
pack
f.
birlikte yürümek
122
Genel
pack
f.
birlikte koşmak
123
Genel
pack
f.
bir araya gelmek
124
Genel
pack
f.
üşüşmek
125
Genel
pack
f.
toplanmak
126
Genel
pack
f.
(ragbide ortaya atılan topu kapmak için) takım arkadaşlarına kenetlenip birbirini itecek pozisyonu oluşturmak
127
Genel
pack
f.
yoğunluğunu artırmak
128
Genel
pack
f.
yoğunlaşmak
129
Genel
pack
f.
(at sırtında) valizle seyahat etmek
130
Genel
pack
f.
kitle oluşturmak
131
Genel
pack
f.
topak oluşturmak
132
Genel
pack
f.
yığın oluşturmak
133
Genel
pack
f.
öbek oluşturmak
134
Genel
pack
f.
şişlik oluşturmak
135
Genel
pack
f.
yoğunluk oluşturmak
136
Genel
pack
f.
(kar, buz) sert kütle oluşturmak
137
Genel
pack
f.
(kar, buz) sert kütle haline gelmek
138
Genel
pack
f.
manipüle etmek
139
Genel
pack
f.
hile yapmak
140
Genel
pack
f.
istenen sonucu verecek şekilde yapısını değiştirmek
141
Genel
pack
f.
paket eklemek
142
Genel
pack
f.
sağlamak
143
Genel
pack
f.
içermek
144
Genel
pack
f.
bulundurmak
145
Genel
pack
f.
bastırarak sıkıştırmak
146
Genel
pack
f.
dolguyla mühürlemek
147
Genel
pack
f.
bırakmak
148
Genel
pack
f.
temin edilmek
149
Genel
pack
f.
teçhiz edilmek
150
Genel
pack
f.
sonuna kadar dolmak
151
Genel
pack
f.
bir araya toplamak
152
Genel
pack
f.
öylesine gönderivermek
153
Genel
pack
f.
dertop edip yollamak
154
Genel
pack
f.
dehlemek
155
Genel
pack
f.
(yük hayvanını) yüklemek
156
Genel
pack
f.
dolgu maddesiyle sızdırmaz hale getirmek
157
Genel
pack
f.
doluşmak
158
Genel
pack
s.
paket veya yük taşımacılığında kullanılan
159
Genel
pack
s.
paketli
160
Genel
pack
s.
ambalajlı
161
Genel
pack
s.
pakete sığdırılan
162
Genel
pack
s.
ambalaja sığdırılan
163
Genel
pack
s.
paketlemede kullanılan
164
Genel
pack
s.
ambalajlamaya uygun
165
Genel
pack
s.
sıkıştırılmış
166
Genel
pack
s.
paketlemeye uygun
Colloquial
167
Konuşma Dili
pack
i.
çok şey
168
Konuşma Dili
pack
i.
büyük miktar
169
Konuşma Dili
pack
f.
(gönderiyi vb.) ulaştırmak
Trade/Economic
170
Ticaret/Ekonomi
pack
i.
fiyata eklenen usulsüz kar marjı
171
Ticaret/Ekonomi
pack
f.
(dayanıklı tüketim malı fiyatına) usulsüz zam yapmak
Politics
172
Siyasal
pack
f.
(seçime) hile karıştırmak
173
Siyasal
pack
f.
hile yapmak
174
Siyasal
pack
f.
çıkarına uygun oy paneli oluşturmak
175
Siyasal
pack
f.
(oylama heyetini) kendine göre oluşturmak
176
Siyasal
pack
f.
(yasama organı, komite vb.) yandaşlarıyla doldurmak
Industry
177
Sanayi
pack
i.
tek seferde işlenip ambalajlanan ürün miktarı
Technical
178
Teknik
pack
f.
ambalaj yapmak
179
Teknik
pack
f.
bellek yoğunlaştırmak
180
Teknik
pack
f.
kaplamak
181
Teknik
pack
f.
sıkıştırmak
182
Teknik
pack
f.
sarmak
183
Teknik
pack
f.
yoğunlaştırmak
Computer
184
Bilgisayar
pack
i.
yoğunlaştırmak bellek
185
Bilgisayar
pack
i.
veri işleme kartı grubu
186
Bilgisayar
pack
f.
sıkıştırmak
Mechanic
187
Mekanik
pack
f.
(yüzler arasına sıkıştırılabilir madde yerleştirerek) birleşim yerini kapatmak
188
Mekanik
pack
f.
(mil yatağı veya salmastra kapağı) yağ ile doldurmak
189
Mekanik
pack
f.
birleşik iki bileşeni ayırmak
Textile
190
Tekstil
pack
i.
soğuk havalarda kalın çorap üzerine giyilen su geçirmez bot
191
Tekstil
pack
i.
(soğuk havada bot veya galoş içine giyilen) düz koyun derisi veya keçeden ayakkabı
192
Tekstil
pack
f.
paketlemek
Construction
193
İnşaat
pack
i.
(moloz taştan yapılmış) tavan desteği
Aeronautic
194
Havacılık
pack
i.
katlı ve kullanıma hazır paraşüt
Mining
195
Maden
pack
i.
dolgu
196
Maden
pack
i.
(kömür madeninde) destek duvarı
197
Maden
pack
i.
(kömür madeninde) destek sütunu
Medical
198
Medikal
pack
i.
kompres
199
Medikal
pack
i.
tampon
200
Medikal
pack
i.
pansuman
201
Medikal
pack
f.
(vücut boşluğu veya yaraya) sargı yerleştirmek
202
Medikal
pack
f.
terapötik paket ile tedavi etmek
203
Medikal
pack
f.
kompres yaparak tedavi etmek
Tobacco
204
Tütün
pack
i.
paket
Military
205
Askeri
pack
i.
organize birlik
206
Askeri
pack
i.
organize savaş aracı grubu
Sport
207
Spor
pack
i.
(bilardoda) vuruş yapılacak sıkı top grubu
208
Spor
pack
i.
forvet oyuncuları
209
Spor
pack
f.
sırt çantasıyla doğa yürüyüşüne çıkmak
Football
210
Futbol
pack
i.
(ragbi takımının) forvet hattı
Card
211
İskambil
pack
i.
deste
212
İskambil
pack
i.
henüz oynanmamış kart grubu
213
İskambil
pack
i.
(canasta kart oyununda) elden çıkarılan kart destesi
214
İskambil
pack
i.
(kart oyununda) özel değerli kart grubu
215
İskambil
pack
i.
(kart oyununda) güçlü el
Theatre
216
Tiyatro
pack
i.
(tiyatroda) yan yana yerleştirilmiş arka plan dizisi
Photography
217
Fotoğrafçılık
pack
i.
(kameraya aynı anda yerleştirmek için) istiflenmiş ayrı fotoğraf filmleri
218
Fotoğrafçılık
pack
i.
iki veya üç renkli film grubu
219
Fotoğrafçılık
pack
i.
iki veya üç renkli plaka grubu
Archaic
220
Eski Kullanım
pack
f.
(yelkenleri açarak) geminin hızını artırmak
Engineering
221
Engineering
pack
f.
(iki bitişik parçayı) arasına nesne sokulabilecek şekilde ayırmak
Slang
222
Argo
pack
f.
etki yaratabilmek
223
Argo
pack
f.
etkileyebilmek
224
Argo
pack
f.
(özellikle basketbolda) blok yapmak
225
Argo
pack
f.
bir tane (yumruk, tokat) yapıştırmak
226
Argo
pack
f.
bam diye geçirmek
"pack"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pack cementing
i.
kutu sementasyonu
2
Genel
pack of dogs
i.
it sürüsü
3
Genel
fanny pack
i.
bel çantası
4
Genel
face pack
i.
yüz temizleme kremi
5
Genel
ice pack
i.
buz torbası
6
Genel
pack of cards
i.
iskambil
7
Genel
field pack
i.
sırt çantası
8
Genel
a pack of lies
i.
bir dolu yalan
9
Genel
a pack of cards
i.
iskambil destesi
10
Genel
pack horse
i.
yük beygiri
11
Genel
pack ice
i.
deniz buzlası
12
Genel
pack animal
i.
yük hayvanı
13
Genel
a pack of lies
i.
bir sürü yalan
14
Genel
pack ice
i.
buz kalıbı
15
Genel
pack of lies
i.
bir dolu yalan
16
Genel
pack trail
i.
kervanların geçtiği patika yol
17
Genel
a pack of lies
i.
yalan dolan
18
Genel
chest pack parachute
i.
göğüs paraşütü
19
Genel
six pack chair
i.
altı koltuklu teleferik
20
Genel
lap pack parachute
i.
kucak paraşütü
21
Genel
pack of lies
i.
bir sürü yalan
22
Genel
battery pack
i.
pil takımı
23
Genel
pack train
i.
yük hayvanları katarı
24
Genel
pack carrier
i.
hurç
25
Genel
gift pack
i.
hediye paketi
26
Genel
pack horse
i.
yük taşıyan at
27
Genel
pack horse
i.
erzak taşıyan at
28
Genel
pack horse
i.
yük atı
29
Genel
power pack
i.
akım kaynağı
30
Genel
pack list
i.
paket listesi
31
Genel
back-pack
i.
sırt çantası
32
Genel
face-pack
i.
yüz maskesi
33
Genel
face-pack
i.
güzellik maskesi
34
Genel
pack-cloth
i.
çuval bezi
35
Genel
six-pack
i.
altı kutuluk paket
36
Genel
pack-horse
i.
yük beygiri
37
Genel
pack-saddle
i.
semer
38
Genel
six-pack
i.
altı kutuluk karton
39
Genel
ice pack
i.
su yolunda buz birikintisi
40
Genel
ice pack
i.
denizde bulunan buz yığını
41
Genel
back pack
i.
sırt çantası
42
Genel
pack rat
i.
başkalarının attığı şeyleri toplayan kimse
43
Genel
vacuum pack
i.
vakumlu paket
44
Genel
wolf pack
i.
denizaltı filosu
45
Genel
wolf pack
i.
kurt sürüsü
46
Genel
cold pack
i.
buz kesesi
47
Genel
soft pack (cigarette)
i.
yumuşak paket (sigara)
48
Genel
waist pack
i.
bel çantası
49
Genel
cutlery pack
i.
ikram seti
50
Genel
cutlery pack
i.
çatal bıçak seti
51
Genel
pillow pack
i.
yastık kutu
52
Genel
national pack
i.
ulusal paket
53
Genel
belt pack (us)
i.
bel çantası
54
Genel
hip pack (uk)
i.
bel çantası
55
Genel
fanny pack (us/canada)
i.
bel çantası
56
Genel
emergency pack
i.
acil durum paketi
57
Genel
snack pack
i.
çerez paketi
58
Genel
six-pack
i.
altılık bira/içecek
59
Genel
a pack of cigarettes
i.
bir paket sigara
60
Genel
pack mule
i.
yük katırı
61
Genel
line of pack mules
i.
katır kervanı
62
Genel
pack of wolves
i.
kurt sürüsü
63
Genel
a pack of hounds
i.
bir tazı sürüsü
64
Genel
winter pack
i.
kış paketi
65
Genel
cave pack
i.
mağara çantası
66
Genel
procedure pack
i.
kit
67
Genel
a pack of pasta
i.
bir paket makarna
68
Genel
belly pack
i.
bel çantası
69
Genel
joe six-pack
i.
mavi yakalı işçi
70
Genel
wolf pack
i.
kabadayı gençlerden oluşan başıboş çete
71
Genel
butt pack
i.
arkasında gözü olan bel çantası
72
Genel
ice pack
i.
jel buz torbası
73
Genel
pack [obsolete]
i.
küçük kutu
74
Genel
pack [obsolete]
i.
değersiz kimse
75
Genel
pack [obsolete]
i.
seviyesiz kimse
76
Genel
pack [obsolete]
i.
önemsiz kimse
77
Genel
pack and prime road
i.
gezi yolu
78
Genel
pack and prime road
i.
at binme yolu
79
Genel
pack riding
i.
yük ile at binme
80
Genel
pack tent
i.
sırt çantasında taşınabilir çadır
81
Genel
pack animal
i.
vahşi sürü hayvanı
82
Genel
pack needle
i.
ambalaj ipine uygun dikiş iğnesi
83
Genel
pack rat
i.
çapsız soyguncu
84
Genel
pack rat [dialect]
i.
ufak işler yapan hırsız
85
Genel
fash pack
i.
moda ikonu
86
Genel
fash pack
i.
modaya yön veren kimse
87
Genel
pack [obsolete]
i.
plan
88
Genel
pack [obsolete]
i.
komplo
89
Genel
pack horse
i.
it gibi çalışan kimse
90
Genel
pack horse
i.
her işi yüklenen kimse
91
Genel
pack horse [obsolete]
i.
çalışmaktan pestili çıkmış amele
92
Genel
pack needle
i.
çuval iğnesi
93
Genel
pack rat
i.
ucuzcu kimse
94
Genel
pack rat
i.
fare benzeri nesne
95
Genel
pack riding
i.
sırt çantasıyla sürüş yapma
96
Genel
pack staff [obsolete]
i.
ucu demirli baston
97
Genel
six pack
i.
altı şişelik kutu
98
Genel
six pack
i.
altı konservelik kutu
99
Genel
starter pack
i.
bir kişiyi, yeri, kültürü, nesneyi veya görüşü basmakalıp bir şekilde tanımlamak için kullanılan öğeler topluluğu
100
Genel
eight pack
i.
sekizli karın kası
101
Genel
pack one's bags
f.
bir yeri terketmek
102
Genel
pack bag and baggage
f.
tası tarağı toplamak
103
Genel
pack up
f.
paketlemek
104
Genel
pack up
f.
sandığa koymak
105
Genel
pack off
f.
göndermek
106
Genel
pack up
f.
bavula koymak
107
Genel
pack up
f.
kaçmak
108
Genel
pack up
f.
bitirmek
109
Genel
pack off
f.
kovmak
110
Genel
pack up
f.
toparlanmak
111
Genel
pack up one's belongings
f.
bohçasını bağlamak
112
Genel
pack up
f.
stop etmek
113
Genel
pack up
f.
durmak (makine)
114
Genel
pack off
f.
defetmek
115
Genel
pack into case
f.
sandığa koymak
116
Genel
pack up
f.
çanta toplamak
117
Genel
pack up
f.
(makine) durmak
118
Genel
pack up
f.
işi bitirmek
119
Genel
pack one's bags
f.
çekip gitmek
120
Genel
pack one's bags
f.
pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
121
Genel
pack one's bags
f.
valizini toplamak
122
Genel
pack one's bags
f.
valizini hazırlamak
123
Genel
pack one's bags
f.
valiz toplamak
124
Genel
pack one's bags
f.
valizlerini toplamak
125
Genel
pack in case
f.
sandığa koymak
126
Genel
pack together like sardines
f.
balık istifi dizilmek
127
Genel
pack away a tent
f.
çadır toplamak
128
Genel
pack up a tent
f.
çadır toplamak
129
Genel
pack away a tent
f.
çadırı toplamak
130
Genel
pack up a tent
f.
çadırı toplamak
131
Genel
pack up
f.
bavul hazırlamak
132
Genel
pack up
f.
bavul toplamak
133
Genel
pack someone together in the room
f.
birilerini bir odaya doluşturmak
134
Genel
pack one's bags
f.
valiz hazırlamak
135
Genel
pack the bag
f.
bavul hazırlamak
136
Genel
pack the dishwasher
f.
bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirmek
137
Genel
pack (off)
f.
göndermek
138
Genel
pack (off)
f.
gitmesini sağlamak
139
Genel
pack (off)
f.
kabaca kovmak
140
Genel
pack (off)
f.
kabaca ilişiğini kesmek
141
Genel
pack (in)
f.
sonlandırmak
142
Genel
pack (in)
f.
durdurmak
143
Genel
pack (in)
f.
son vermek
144
Genel
pack (up)
f.
sonlandırmak
145
Genel
pack (up)
f.
durdurmak
146
Genel
pack (up)
f.
son vermek
147
Genel
pack [obsolete]
f.
gizli anlaşma yapmak
148
Genel
pack [obsolete]
f.
komplo kurmak
149
Genel
pack [obsolete]
f.
gizlice anlaşmak
150
Genel
pack [obsolete]
f.
yardakçısı olmak
151
Genel
pack [obsolete]
f.
gizli kapaklı işler çevirmek
152
Genel
pack [obsolete]
f.
(oyun kartlarını) hileli şekilde istiflemek
153
Genel
pack of
s.
sürüsü
154
Genel
four-pack
s.
dört paket
155
Genel
pack [scotland]
s.
arkadaş canlısı
156
Genel
pack [scotland]
s.
sevecen
157
Genel
pack [scotland]
s.
yakın
158
Genel
pack [scotland]
s.
içten
159
Genel
pack [scotland]
s.
samimi
160
Genel
pack [scotland]
s.
dostane
Phrasals
161
Öbek Fiiller
pack someone or something in
f.
bir şeyin içine doluşturmak
162
Öbek Fiiller
pack something in something
f.
bir şeyin içine sarmak/paketlemek
163
Öbek Fiiller
pack someone or something into something
f.
bir şeyin içine doluşturmak
164
Öbek Fiiller
pack something down
f.
bastırarak sıkıştırmak
165
Öbek Fiiller
pack up
f.
eşya toplamak
166
Öbek Fiiller
pack on
f.
edinmek/almak (vücutla ilgili şeylerde kilo almak/kas edinmek)
167
Öbek Fiiller
pack something away
f.
ortalıktan kaldırmak
168
Öbek Fiiller
pack away
f.
ortalıktan kaldırmak
169
Öbek Fiiller
pack away
f.
toplayıp kaldırmak
170
Öbek Fiiller
pack something away
f.
toplayıp kaldırmak
171
Öbek Fiiller
pack in
f.
kutuya koymak
172
Öbek Fiiller
pack in
f.
kaba koymak
173
Öbek Fiiller
pack in
f.
paketlemek
174
Öbek Fiiller
pack in
f.
bir şeyin içine kaldırmak/depolamak
175
Öbek Fiiller
pack in
f.
valize/bavula koymak
176
Öbek Fiiller
pack in
f.
dar/sınırlı bir zamana sıkıştırmak
177
Öbek Fiiller
pack in
f.
dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak
178
Öbek Fiiller
pack in
f.
ile sarmak
179
Öbek Fiiller
pack (something) into (something or some place)
f.
(bir şeyi bir şeyin/yerin) içine koymak
180
Öbek Fiiller
pack (something) into (something or some place)
f.
(bir şeyi bir şeye/yere) kaldırmak
181
Öbek Fiiller
pack (something) into (something or some place)
f.
(bir şeyi bir şeyde/yerde) depolamak
182
Öbek Fiiller
pack (something) into (something or some place)
f.
(bir şeyi bir şeyin) içine sarmak/paketlemek
183
Öbek Fiiller
pack (something) into (something or some place)
f.
(bir şeyleri) dar/sınırlı bir zamana sıkıştırmak
184
Öbek Fiiller
pack (something) into (something or some place)
f.
(bir şeyleri) dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak
185
Öbek Fiiller
pack (someone) into (something or some place)
f.
(birilerini bir şeye/yere) sığdırmak
186
Öbek Fiiller
pack (someone) into (something or some place)
f.
(birilerini bir şeye/ yere) doluşturmak
187
Öbek Fiiller
pack (someone) into (something or some place)
f.
(birilerini bir şeye/yere) tıkıştırmak
188
Öbek Fiiller
pack (someone) into (something or some place)
f.
(birilerini bir şeye/yere) hınca hınç doldurmak
189
Öbek Fiiller
pack (someone) into (something or some place)
f.
(birilerini bir şeye/yere) ağzına kadar doldurmak
190
Öbek Fiiller
pack (someone or something) off to (some place)
f.
(birini/bir şeyi bir yere) paketlemek
191
Öbek Fiiller
pack (someone or something) off to (some place)
f.
(birini/bir şeyi bir yere) göndermek
192
Öbek Fiiller
pack (someone or something) off to (some place)
f.
(birini/bir şeyi bir yere) paketleyip yollamak
193
Öbek Fiiller
pack (someone or something) off to (some place)
f.
(birini/bir şeyi bir yere) gönderip başından atmak
194
Öbek Fiiller
pack down
f.
bastırarak sıkıştırmak
195
Öbek Fiiller
pack into
f.
-e sıkıştırmak
196
Öbek Fiiller
pack into
f.
'-e tıkıştırmak
197
Öbek Fiiller
pack into
f.
'-e doluşturmak
198
Öbek Fiiller
pack into
f.
'-e sığdırmak
199
Öbek Fiiller
pack into
f.
'-e hınca hınç doluşturmak
200
Öbek Fiiller
pack into
f.
-e doluşmak
201
Öbek Fiiller
pack into
f.
'-e sığışmak
202
Öbek Fiiller
pack into
f.
'-e tıkışmak
203
Öbek Fiiller
pack out
f.
(izleyiciyle) doldurmak
204
Öbek Fiiller
pack out
f.
hınca hınç doldurmak
205
Öbek Fiiller
pack out
f.
ağzına kadar doldurmak
206
Öbek Fiiller
pack out
f.
toplayıp taşımak
207
Öbek Fiiller
pack out
f.
paketleyip/kolileyip taşımak
208
Öbek Fiiller
pack out
f.
eşyalarını paketleyip taşımak
209
Öbek Fiiller
pack out
f.
(çöpü) çıkarmak
210
Öbek Fiiller
pack out
f.
(çöpü) atmak
211
Öbek Fiiller
pack out
f.
(çöpü) poşetleyip atmak/çıkarmak
212
Öbek Fiiller
pack out
f.
karı ezmek
213
Öbek Fiiller
pack out
f.
karı sıkıştırmak
214
Öbek Fiiller
pack together
f.
balık istifi gibi tıkmak/doluşturmak
215
Öbek Fiiller
pack together
f.
balık istifi yapmak
216
Öbek Fiiller
pack together
f.
hınca hınç doldurmak
217
Öbek Fiiller
pack together
f.
sıkış sıkış doldurmak
218
Öbek Fiiller
pack up
f.
taşınmak
219
Öbek Fiiller
pack in
f.
(ekipmanı) paketleyerek üsse taşımak
220
Öbek Fiiller
pack together
f.
sıkıştırarak bastırmak
221
Öbek Fiiller
pack up
f.
teslim olmak
222
Öbek Fiiller
pack up
f.
toparlamak
223
Öbek Fiiller
pack up
f.
temizlemek
224
Öbek Fiiller
pack up
f.
birlikte geri koymak
225
Öbek Fiiller
pack up
f.
(hediye vb.) sarıp süslemek
226
Öbek Fiiller
pack up
f.
(eşyaları) yerleştirmek
227
Öbek Fiiller
pack up
f.
havlu atmak
228
Öbek Fiiller
pack up [uk]
f.
(alet vb.) bozulmak
Proverb
229
Atasözü
every horse thinks its own pack heaviest
herkes kendi yolunun dikenli olduğunu düşünür
230
Atasözü
every horse thinks its own pack heaviest
herkes kendi işinin zor olduğunu düşünür
231
Atasözü
every horse thinks its own pack heaviest
herkes kendi derdinin en büyük olduğunu düşünür
Colloquial
232
Konuşma Dili
six-pack
i.
altı baklava karın kası
233
Konuşma Dili
six-pack
i.
altılı karın kası
234
Konuşma Dili
six-pack
i.
altılı paket
235
Konuşma Dili
pack of lies
i.
bir çuval yalan
236
Konuşma Dili
pack of lies
i.
bir çuval dolusu yalan
237
Konuşma Dili
pack of lies
i.
bir torba yalan
238
Konuşma Dili
pack of lies
i.
bir torba dolusu yalan
239
Konuşma Dili
nerd pack
i.
sosyal beceriksizlikleri açısından birbirine benzeyen ve toplumun genelinde pek olmayan aynı obsesyon ve kaygılara sahip insan grubu
240
Konuşma Dili
nerd pack
i.
inekler topluluğu
241
Konuşma Dili
nerd pack
i.
ucubeler topluluğu
242
Konuşma Dili
nerd pack
i.
kalemleri ve küçük eşyaları koymak için gömlek cebine yerleştirilen koruyucu plastik kılıf/aparat
243
Konuşma Dili
nerd pack
i.
gömleğin cebi mürekkep olmasın diye içine yerleştirilen plastik kılıf/aparat
244
Konuşma Dili
pack rat
i.
yaşlı maden avcısı
245
Konuşma Dili
pack rat
i.
yaşlı rehber
246
Konuşma Dili
six-pack [uk]
i.
(suçlu eşkali belirlemede) tanığa sunulan altı fotoğraf
247
Konuşma Dili
jam-pack
f.
tıka basa doldurmak
248
Konuşma Dili
jam-pack
f.
ağzına kadar doldurmak
249
Konuşma Dili
pack one’s stuff
f.
eşyalarını toplamak
250
Konuşma Dili
pack up and leave
f.
uğraşmaktan vazgeçmek
251
Konuşma Dili
pack it in
f.
(sigarayı/alkolü vb) bırakmak
252
Konuşma Dili
pack in
f.
(sigarayı/alkolü vb) bırakmak
253
Konuşma Dili
pack them in
f.
alanı izleyiciyle/seyirciyle doldurmak
254
Konuşma Dili
pack them in
f.
çok sayıda izleyici/seyirci çekmek
255
Konuşma Dili
pack them in
f.
çok sayıda izleyici/seyirci getirmek
256
Konuşma Dili
pack them in
f.
çok sayıda insan çekmek/getirmek
257
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
258
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
259
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu ful doldurmak
260
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
261
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
262
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
263
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu ful doldurmak
264
Konuşma Dili
pack them in
f.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
265
Konuşma Dili
pack the house
f.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
266
Konuşma Dili
pack the house
f.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
267
Konuşma Dili
pack the house
f.
bir alanı/salonu ful doldurmak
268
Konuşma Dili
pack the house
f.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
269
Konuşma Dili
pack the house
f.
çok sayıda izleyici çekmek
270
Konuşma Dili
pack heat
f.
silahı/silahları olmak
271
Konuşma Dili
pack heat
f.
üzerinde silahı/silahları olmak
272
Konuşma Dili
pack heat
f.
silah taşımak
273
Konuşma Dili
pack heat
f.
üzeri dolu olmak
274
Konuşma Dili
pack heat
f.
silahlı olmak
275
Konuşma Dili
pack it in
f.
yatmak
276
Konuşma Dili
pack it in
f.
uyumaya gitmek
277
Konuşma Dili
pack it in
f.
yatmaya gitmek
278
Konuşma Dili
pack away
f.
aşırı yemek
279
Konuşma Dili
pack away
f.
tıkınmak
280
Konuşma Dili
pack away
f.
patlayana kadar yemek
281
Konuşma Dili
pack away
f.
(yemeği) gömmek
282
Konuşma Dili
pack in [uk/new zealand]
f.
(bir şeyi) yapmayı durdurmak
283
Konuşma Dili
pack in [uk/new zealand]
f.
yapmayı sonlandırmak
284
Konuşma Dili
pack in [uk/new zealand]
f.
yapmayı bırakmak
285
Konuşma Dili
pack it in
f.
çalışmayı durdurmak
286
Konuşma Dili
pack it in
f.
faaliyeti durdurmak
287
Konuşma Dili
pack it in
f.
durdurmak
288
Konuşma Dili
pack it in
f.
sonlandırmak
289
Konuşma Dili
pack up
f.
vazgeçmek
290
Konuşma Dili
pack up
f.
pes etmek
291
Konuşma Dili
pack up
f.
bırakmak
292
Konuşma Dili
pack up
f.
son vermek
293
Konuşma Dili
pack [us]
f.
hep yanında taşımak
294
Konuşma Dili
pack [us]
f.
sürekli giymek
295
Konuşma Dili
pack it in
expr.
dur artık
296
Konuşma Dili
pack it in
expr.
dur
297
Konuşma Dili
pack your gear
expr.
takımlarınızı/malzemelerinizi toplayın
Idioms
298
Deyim
joe six-pack (us)
i.
sade vatandaş
299
Deyim
the joker in the pack
i.
sürpriz at
300
Deyim
the joker in the pack
i.
sonucu değiştirebilecek sürpriz gelişme
301
Deyim
a pack rat
i.
istifçi
302
Deyim
no names no pack drill
f.
adından bahsetmemek
303
Deyim
no names no pack drill
f.
adını açıklamamak
304
Deyim
no names no pack drill
f.
adını vermemek
305
Deyim
no names no pack drill
f.
adlarından söz etmemek
306
Deyim
pack off
f.
başından atmak
307
Deyim
lead the pack
f.
başı çekmek
308
Deyim
pack off
f.
başından savmak
309
Deyim
pack it in
f.
bırakmak
310
Deyim
pack them in
f.
çok sayıda insanı çekmek
311
Deyim
be ahead of the pack
f.
çoğunluğun ilerisinde olmak
312
Deyim
pack a wallop
f.
güçlü bir etkisi olmak
313
Deyim
pack a punch
f.
güçlü bir etkisi olmak
314
Deyim
pack a wallop
f.
güçlü bir etkisi olmak
315
Deyim
lead the pack
f.
liderlik bayrağı elinde olmak
316
Deyim
pack on some muscle
f.
kas edinmek
317
Deyim
pack on some muscle
f.
kas yapmak
318
Deyim
pack on the pounds
f.
kilo almak
319
Deyim
pack on pounds
f.
kilo almak
320
Deyim
lead the pack
f.
önde/lider olmak
321
Deyim
be ahead of the pack
f.
kitlenin önünde olmak
322
Deyim
pack one's bags
f.
pılıyı pırtıyı toplamak
323
Deyim
pack on the pounds
f.
şişmanlamak
324
Deyim
pack on pounds
f.
şişmanlamak
325
Deyim
pack up and leave
f.
pılını pırtısını toplayıp gitmek
326
Deyim
pack up one's bag and baggage
f.
tası tarağı toplamak
327
Deyim
pack up and leave
f.
tası tarağı toplayıp gitmek
328
Deyim
pack up and leave
f.
tasını tarağını toplayıp gitmek
329
Deyim
pack a wallop
f.
yumruğu oturtmak
330
Deyim
pack a wallop
f.
(enerji vermek vb.) uçurmak
331
Deyim
pack it in
f.
vazgeçmek
332
Deyim
pack a punch
f.
yumruğu oturtmak
333
Deyim
pack a punch
f.
(enerji vermek vb.) uçurmak
334
Deyim
pack a wallop
f.
yumruğu oturtmak
335
Deyim
go to the pack [australia/new zealand]
f.
dağılmak
336
Deyim
go to the pack [australia/new zealand]
f.
bozulmak
337
Deyim
go to the pack [australia/new zealand]
f.
parçalanmak
338
Deyim
go to the pack [australia/new zealand]
f.
kötüleşmek
339
Deyim
go to the pack [australia/new zealand]
f.
kötüye gitmek
340
Deyim
pull ahead of the pack
f.
başı çekmek
341
Deyim
pack (someone or something) (in) like sardines
f.
(birilerini/bir şeyleri) balık istifi gibi tıkmak/doluşturmak
342
Deyim
pack (someone or something) (in) like sardines
f.
(birilerini/bir şeyleri) balık istifi yapmak
343
Deyim
pack (someone or something) (in) like sardines
f.
(birilerini/bir şeyleri) hınca hınç doldurmak
344
Deyim
pack (someone or something) (in) like sardines
f.
(birilerini/bir şeyleri) üst üste doluşturmak
345
Deyim
pack like sardines
f.
balık istifi gibi tıkışmak/doluşmak
346
Deyim
pack like sardines
f.
hınca hınç doluşmak
347
Deyim
pack the pounds on
f.
hızla/hızlı kilo almak
348
Deyim
pack the pounds on
f.
hızla şişmek
349
Deyim
pack the pounds on
f.
hızlı bir şekilde kas yapmak
350
Deyim
pack your bag
f.
çanta toplamak
351
Deyim
pack your bag
f.
çantasını toplamak
352
Deyim
pack your bag
f.
valiz/bavul hazırlamak
353
Deyim
pack your bag
f.
pılısını pırtısını toplamak
354
Deyim
pack your bag
f.
valizlerini toplamak
355
Deyim
pack your bag
f.
valiz/bavul toplamak
356
Deyim
pack your bag
f.
pılıyı pırtıyı toplamak
357
Deyim
pack your bags
f.
çanta toplamak
358
Deyim
pack your bags
f.
çantasını toplamak
359
Deyim
pack your bags
f.
valiz/bavul hazırlamak
360
Deyim
pack your bags
f.
pılısını pırtısını toplamak
361
Deyim
pack your bags
f.
valizlerini toplamak
362
Deyim
pack your bags
f.
valiz/bavul toplamak
363
Deyim
pack your bags
f.
pılıyı pırtıyı toplamak
364
Deyim
pack in
f.
(özellikle büyük miktarda) eklemek
365
Deyim
pack in
f.
(özellikle büyük miktarda) dahil etmek
366
Deyim
ahead of the pack
expr.
rakiplerinden önde
Speaking
367
Konuşma
can we pack our things now?
expr.
eşyalarımızı şimdi toplayabilir miyiz?
368
Konuşma
please pack your things
expr.
lütfen eşyalarını topla
Trade/Economic
369
Ticaret/Ekonomi
catering pack
i.
ambalaj
370
Ticaret/Ekonomi
service pack
i.
hizmet paketi
371
Ticaret/Ekonomi
bubble pack
i.
köpüklü ambalaj
372
Ticaret/Ekonomi
catering pack
i.
malın piyasaya arzında kullanılan
373
Ticaret/Ekonomi
consumer pack
i.
tüketiciye mahsus ambalaj
374
Ticaret/Ekonomi
flat pack [uk]
i.
parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya, ekipman, yapı parçası
Law
375
Hukuk
dye pack
i.
bankaların soyguna karşı tedbir amaçlı kullandığı bir yöntem
376
Hukuk
pack rape
i.
çoklu tecavüz
377
Hukuk
pack rape
i.
toplu tecavüz
378
Hukuk
dye pack
i.
(para destesinin arasına konan) boya paketi
Industry
379
Sanayi
shrink-pack
i.
shrink ambalaj naylonu
380
Sanayi
shrink-pack
i.
shrink torba
381
Sanayi
shrink-pack
i.
shrink ambalaj
Advertising
382
Reklam
pack shot
i.
(televizyon reklamında ürün logo ve ambalajının görülebilmesi için) reklam ürününün yakınlaştırılması
Technical
383
Teknik
flow pack machine
i.
ambalajlama makinesi
384
Teknik
power pack
i.
akım kaynağı
385
Teknik
object pack
i.
amaç küme
386
Teknik
bubble pack
i.
balonlu naylon
387
Teknik
test pack
i.
deneme paketi
388
Teknik
disk pack
i.
disk paketi
389
Teknik
pack cementation
i.
dolgulu sementasyon
390
Teknik
dry pack mortar
i.
draypak
391
Teknik
pack carburizing
i.
dolgulu karbonlama
392
Teknik
pack annealing
i.
dolgulu tavlama
393
Teknik
pack of labels
i.
etiket paketi
394
Teknik
imagery pack
i.
görüntü paketi
395
Teknik
loose pack rolling
i.
gevşek dizili haddeleme
396
Teknik
dry pack mortar
i.
hazır paketlenmiş harç
397
Teknik
hydraulic power pack
i.
hidrolik güç ünitesi
398
Teknik
bubble pack
i.
hava kabarcıklı naylon
399
Teknik
hydraulic power pack
i.
hidrolik güç paketi
400
Teknik
pack annealing
i.
istifli tavlama
401
Teknik
pack mill
i.
ince sac haddesi
402
Teknik
pack carburizing
i.
istifli karbonlama
403
Teknik
pack hardening
i.
istifli karbonlama
404
Teknik
pack rolling
i.
istifli haddeleme
405
Teknik
pack rolling
i.
iki kat metal folyoyu bir arada haddeleme
406
Teknik
pack cementation
i.
istifli katılama
407
Teknik
snow pack
i.
kar yığını
408
Teknik
flaw pack packaging machine
i.
kasa altı bant makinesi
409
Teknik
pack wax
i.
kafa bağı
410
Teknik
blister pack card
i.
kılıf ambalajın plakası
411
Teknik
blister pack
i.
kılıf ambalajın şeffaf kısmı
412
Teknik
source pack
i.
kaynak küme
413
Teknik
pack boronizing
i.
kutu borlama
414
Teknik
instruction pack
i.
komut paketi
415
Teknik
battery pack
i.
pil
416
Teknik
pack bits
i.
paket parçaları
417
Teknik
jet pack
i.
sırt roketi
418
Teknik
back-pack power source
i.
sırta asılır güç kaynağı
419
Teknik
standard pack
i.
standart ambalaj
420
Teknik
bag pack
i.
torba paketi
421
Teknik
test pack
i.
test paketi
422
Teknik
weather pack
i.
yağmurluk ve sineklik donanımı
423
Teknik
pack ice
i.
yüzen buz
424
Teknik
pack horse
i.
yük beygiri
425
Teknik
face-pack
i.
yüz maskesi
426
Teknik
handy-pack
i.
kullanışlı ürün
427
Teknik
handy-pack
i.
çok amaçlı ürün
428
Teknik
dry-pack
s.
kuru paketlenmiş
429
Teknik
dry pack
s.
kuru paketlenmiş
Computer
430
Bilgisayar
battery pack
i.
akü takımı
431
Bilgisayar
object pack
i.
amaç küme
432
Bilgisayar
battery pack
i.
batarya kutusu
433
Bilgisayar
test pack
i.
deneme paketi
434
Bilgisayar
disk pack
i.
değişir disk paketi
435
Bilgisayar
disk pack
i.
disk paketi
436
Bilgisayar
disk pack
i.
disk kümesi
437
Bilgisayar
expansion pack
i.
genişleme paketi
438
Bilgisayar
emoticons pack
i.
ifade paketi
439
Bilgisayar
service pack
i.
iyileştirme
440
Bilgisayar
instruction pack
i.
komut paketi
441
Bilgisayar
pack bits
i.
paket bitleri
442
Bilgisayar
pack and go wizard
i.
paketle ve gönder sihirbazı
443
Bilgisayar
battery pack
i.
pil takımı
444
Bilgisayar
pack and go status
i.
paketle ve gönder durumu
445
Bilgisayar
test pack
i.
test paketi
446
Bilgisayar
disc pack
i.
teker kümesi
447
Bilgisayar
sticker pack
i.
çıkartma paketi
448
Bilgisayar
pack and go
expr.
paketle ve gönder
449
Bilgisayar
pack and go is
expr.
paketle ve gönder
450
Bilgisayar
pack and go setup
expr.
paketle ve gönder kur
Informatics
451
Bilişim
disk pack
i.
değişir disk paketi
452
Bilişim
disk pack
i.
disk paketi
453
Bilişim
disk pack
i.
disk gurubu
454
Bilişim
battery pack
i.
pil takımı
Telecom
455
Telekom
workhorse pack
i.
gündelik pil bloğu
Mechanic
456
Mekanik
pack rolling
i.
iki kat metal folyoyu bir arada haddeleme
457
Mekanik
pack up
f.
(parçanın doğru konuma gelmeden önce yüksekliğini ayarlamak için) istifleme yapmak
Architecture
458
Mimarlık
pack saddle
i.
beşik örtü
459
Mimarlık
six-pack [australia]
s.
altılı
460
Mimarlık
six-pack [australia]
s.
altı bölümlü
Construction
461
İnşaat
power pack
i.
güç kaynağı
462
İnşaat
two-pack
s.
iki ayrı bileşenli (boya, dolgu malzemesi)
463
İnşaat
two-pack
s.
iki paket halindeki
Woodworking
464
Ağaç İşleri
flat-pack
i.
parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya
465
Ağaç İşleri
flat pack furniture
i.
parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya
Furniture
466
Mobilya
flat pack [uk]
i.
parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya
467
Mobilya
flat-pack
s.
parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya)
Automotive
468
Otomotiv
battery pack
i.
akü grubu
469
Otomotiv
six-pack
i.
altılı paket
470
Otomotiv
steel pack muffler
i.
çelik paket susturucu
471
Otomotiv
steel pack silencer
i.
çelik dolgulu susturucu
472
Otomotiv
glass pack muffler
i.
fiber glas kaplı susturucu
473
Otomotiv
two-pack paint
i.
ikisi bir arada boya
474
Otomotiv
two-pack filler
i.
ikisi bir arada dolgu macunu
475
Otomotiv
calibration pack
i.
kalibrasyon paketi
476
Otomotiv
underhood nvh pack
i.
Kaput altı izolatörü
477
Otomotiv
underhood nvh pack
i.
kaporta altı nvh paketi
478
Otomotiv
clutch pack
i.
kavrama grubu
479
Otomotiv
cool pack
i.
klima paketi
480
Otomotiv
plate pack
i.
levha grubu
481
Otomotiv
gland pack
i.
salmastra halkası
482
Otomotiv
ring pack
i.
segman takımı
483
Otomotiv
sausage pack gun
i.
sosis silikon tabancası
Aeronautic
484
Havacılık
horseshoe parachute pack
i.
atmalı şeklinde paraşüt paketi
485
Havacılık
chest pack parachute
i.
göğüs paraşütü
486
Havacılık
lap-pack parachute
i.
kucak paraşütü
487
Havacılık
inner pack
i.
paraşüt bohçası
488
Havacılık
power pack
i.
ünite halinde takıp çıkarılabilen eklentilere sahip uçak motoru
Marine
489
Denizcilik
pack cloth
i.
çuval bezi
490
Denizcilik
pack cloth
i.
paket bezi
491
Denizcilik
pack on sail
f.
tüm yelkenlerini açmak
Medical
492
Medikal
angiography pack
i.
anjiyografi seti
493
Medikal
cool-pack
i.
buz aküsü
494
Medikal
pack [obsolete]
i.
sarılı olma
495
Medikal
pack [obsolete]
i.
paketlenmeye hazır olma
496
Medikal
pack-year
i.
belirli bir sürede içilen sigara miktarını ifade eden bir ölçü birimi
497
Medikal
pack-year
i.
yılda her gün yirmilik bir pakete denk gelen sigara hesaplaması
Food Engineering
498
Gıda
solid pack technique
i.
kuru dolum tekniği
Marine Biology
499
Deniz Biyolojisi
loose pack ice
i.
gezgin buzlu
500
Deniz Biyolojisi
open pack ice
i.
gezgin buzlu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pack
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy