yakınlık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yakınlık



"yakınlık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yakınlık closeness i.
yakınlık affinity i.
yakınlık intimacy i.
yakınlık proximity i.
General
yakınlık intimateness i.
yakınlık connection i.
yakınlık kinship i.
yakınlık relationship i.
yakınlık nighness i.
yakınlık propinquity i.
yakınlık familiarity i.
yakınlık nearness i.
yakınlık chumminess i.
yakınlık connexion i.
yakınlık terms i.
yakınlık adjacency i.
yakınlık immediacy i.
yakınlık fondness i.
yakınlık vicinity i.
yakınlık contiguity i.
yakınlık approximation i.
yakınlık impendency i.
yakınlık impendence i.
yakınlık favour i.
yakınlık imminence i.
yakınlık affection i.
yakınlık concern i.
yakınlık rapport i.
yakınlık favor i.
yakınlık affectionateness i.
yakınlık adjacence i.
yakınlık neighborhood i.
yakınlık neighborliness i.
yakınlık neighbourhood i.
yakınlık neighbourliness i.
yakınlık enamoredness i.
yakınlık kinsmanship i.
yakınlık loving-kindness i.
yakınlık congeneracy i.
yakınlık connature i.
yakınlık consanguinity i.
yakınlık instancy i.
yakınlık inwardness i.
yakınlık conversation [obsolete] i.
yakınlık privacy [obsolete] i.
yakınlık shadow i.
yakınlık sympathy i.
yakınlık connex (connexion) kısalt.
Law
yakınlık proximity i.
Politics
yakınlık similarity i.
Technical
yakınlık imminence i.
yakınlık proximity i.
Psychology
yakınlık affiliation i.
Literature
yakınlık appropinquity i.
Linguistics
yakınlık affinity i.
Archaic
yakınlık approachment i.
yakınlık particularity i.

"yakınlık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 187 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yakınlık (ilişki) intimacy i.
General
akla yakınlık plausibility i.
duygusal yakınlık affection i.
cana yakınlık graciousness i.
cana yakınlık outgoingness i.
cana yakınlık congeniality i.
molekül vb gibi şeylerin yakınlık sırası the affinity order of i.
duygusal yakınlık affiliation i.
yakınlık sırası affinity order i.
cana yakınlık personableness i.
yakınlık kurmak establish closeness i.
en yakınlık close proximity i.
cana yakınlık amiability i.
cana yakınlık cordiality i.
cana yakınlık bonhomie i.
cana yakınlık friendliness i.
çok yakınlık close proximity i.
yakınlık etkisi proximity effect i.
yakınlık duyucusu proximity sensor i.
yakınlık belirteci proximity indicator i.
aşırı yakınlık overfamiliarity i.
duygusal paylaşım ve yakınlık emotional sharing and intimacy i.
cinsel yakınlık sexual intimacy i.
duygusal yakınlık/yakınlaşma emotional intimacy i.
fiziksel yakınlık physical intimacy i.
gerçeğe yakınlık verisimilitudinous i.
dini ilişki veya yakınlık religious affiliation i.
kültürel yakınlık cultural affinity i.
duygusal yakınlık affectionateness i.
yeniden yakınlık kurma reaffiliation i.
şimdiye yakınlık recentness i.
coşkulu cana yakınlık empressement i.
yakınlık duyma enamoredness i.
son noktaya yakınlık marginality i.
sınıra yakınlık marginality i.
coğrafi yakınlık vicinage i.
seks ve yakınlık yoluyla bilgi toplayan casus honeypot i.
duygusal yakınlık love-drury i.
yakınlık gerektiren eylemler lovemaking i.
yakınlık gerektiren eylemler love-making i.
duygusal yakınlık nesnesi lovey i.
cana yakınlık gemütlichkeit i.
cana yakınlık gemuetlichkeit i.
yakınlık derecesi degree i.
manevi yakınlık gossipry i.
özel yakınlık gossipry i.
belirli bir kişiye özel yakınlık duyduğuna inanılan melek guardian spirit i.
kuvvetli yakınlık hissi oneness i.
(deneyim veya düşünce bakımından) yakınlık coadjacency i.
cinsel yakınlık familiarity i.
yakınlık hisseden kimse fancier i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favor i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favors i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favour i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favours i.
cinsel yakınlık arzusu physical attraction i.
yakınlık hissi sympathy i.
yakınlık beslemek feel intimacy f.
yakınlık göstermek be friendly f.
yakınlık göstermek sympathize f.
yakınlık duymak feel closeness f.
yakınlık duymak feel intimacy f.
yakınlık duymak warm to someone f.
yakınlık duymak become close to f.
yakınlık göstermek behave warmly f.
yakınlık duymak warm towards someone f.
yakınlık beslemek become close to f.
yakınlık beslemek warm to someone f.
yakınlık duymak sympathize f.
yakınlık beslemek warm towards someone f.
yakınlık beslemek feel closeness f.
yakınlık duymak feel sympathy f.
yakınlık göstermek show concern for f.
ile yakınlık kurmak establish intimacy with f.
yakınlık kurmak establish intimacy f.
yakınlık kurmak establish rapport f.
yakınlık kurmak get off with f.
yakınlık geliştirmek develop intimacy with f.
yakınlık kurmak develop intimacy with f.
ile aralarında bir yakınlık gelişmek an intimacy develop with f.
bir anda bir bağ/yakınlık kurmak have/feel an instant connection f.
bir anda bir yakınlık hissetmek have/feel an instant connection f.
yakınlık duymak sympathise f.
yakınlık göstermek sympathise f.
-ile aralarında bir yakınlık gelişmek develop an intimacy with f.
-ile yakınlık geliştirmek develop an intimacy with f.
yakınlık kurmaya çalışmak scrape acquaintance f.
(birine veya bir şeye karşı) yakınlık duymak owe f.
cinsel yakınlık kurmak couple f.
(yakınlık göstermek için) kavramak squeeze f.
cinsellik içermeyen (yakınlık) nonphysical s.
sevgi veya yakınlık belirten bir kelime old s.
(yakınlık terimi olarak) şeker squishy s.
yakınlık gösteren sympathizer s.
yakınlık duyan sympathy s.
yakınlık göstererek warmly zf.
(akrabalık, kan bağı) bir yakınlık derecesinden once zf.
Phrasals
-e yakınlık affinity for f.
-e yakınlık affinity for f.
biriyle yakınlık kurmak associate with someone f.
ile yakınlık kurmak associate oneself with f.
(biriyle) kendi çıkarı için yakınlık/arkadaşlık kurmak buddy up to (someone) f.
(birine) fazla yakınlık göstermek buddy up to (someone) f.
biriyle yakınlık kurmak chum up to someone f.
birine yakınlık göstermek chum up to someone f.
biriyle yakınlık kurmak chum up with someone f.
yakınlık kurmak chum up f.
yakınlık göstermek chum up f.
yakınlık kurmak chum up to f.
'-e yakınlık göstermek chum up to f.
(biriyle) yakınlık kurmak chum up to (one) f.
(birine) yakınlık göstermek chum up to (one) f.
ile yakınlık kurmak chum up with f.
(biriyle) yakınlık kurmak chum up with (one) f.
fayda sağlamak amacıyla yakınlık göstermek cozy up f.
fayda sağlamak amacıyla (birine/bir şeye) yakınlık göstermek cozy up (to someone or something) f.
Colloquial
oy toplamak için halka aşırı yakınlık gösteren politikacı baby-kisser i.
ünlülere/sosyal medya fenomenlerine aşırı derecede yakınlık duyma parasocial relationship i.
Idioms
herkese yakınlık gösteren biri a good word for everybody i.
herkese yakınlık gösteren a kind word for everybody i.
aşırı yakınlık saygısızlık doğurur familiarity breeds contempt i.
aşırı yakınlık saygısızlık doğurur close acquaintance causes lack of respect i.
yapmacık bir şekilde yakınlık gösteren kimse glad-hander i.
sahte yakınlık/dostluk gösterisi yapan kimse (çoğunlukla politikacı) glad-hander i.
birisine fayda sağlamak amacıyla yakınlık göstermek cosy up to f.
birisine fayda sağlamak amacıyla yakınlık göstermek cozy up to f.
birine yakınlık gösterip arkasından vurmaya hazırlanmak scrape an acquaintance with f.
yakınlık göstermek pay court f.
yakınlık duymak feel drawn to f.
yakınlık duymak feel an affinity towards f.
yakınlık göstermek make a pass f.
yakınlık duymak someone's heart goes out to f.
(bir şeye) karşı yakınlık hissetmek have a fable for (something) f.
yakınlık içinde in one's pocket expr.
yakınlık içinde in each other's pockets expr.
Speaking
cinsel yakınlık içermeyen sarılma huggle i.
cinsel yakınlık göstermeden sarılmak huggle f.
Trade/Economic
coğrafi yakınlık proximity i.
müşteriye yakınlık customer intimacy i.
yakınlık rizikosu contiguity risk i.
Law
yakınlık derecesi degree i.
yakınlık tehdidi familiarity threat i.
Politics
siyasi yakınlık political affiliation i.
Technical
endüktif ve kapasitif yakınlık anahtarları inductive and capacitive proximity switches i.
fotoelektrik yakınlık anahtarı photoelectric proximity switch i.
örgü en yakınlık sayısı lattice coordination number i.
yakınlık anahtarı proximity switch i.
yakınlık algılayıcı proximity sensor i.
yakınlık etkisi proximity effect i.
yakınlık merkeziliği closeness centrality i.
Computer
yakınlık duyucusu proximity sensor i.
Electric
analog çıkışlı yakınlık düzeni proximity device with analogue output i.
yakınlık algılayıcı proximity sensor i.
Automotive
yakınlık algılaması proximity sensing i.
yakınlık anahtarı proximity key i.
yakınlık sensörü proximity sensor i.
Aeronautic
yer yakınlık ikaz sistemi ground proximity warning system i.
Medical
enfekte canlı ile fiziksel yakınlık veya temas sonucu bulaşan horizontal s.
Psychology
tecrit olmaya karşı yakınlık intimacy versus isolation i.
yakınlık ilkesi proximity principle i.
yakınlık davranışı affiliative behavior i.
yakınlık yasası law of proximity i.
yakınlık ihtiyacı need for affiliation i.
yakınlık itkisi affiliative drive i.
yakınlık yoluyla travma sonrası stres rahatsızlığı posttraumatic stress disorder by proxy i.
zamansal yakınlık yasası law of contiguity i.
bir bağ/yakınlık kurmak create a rapport f.
Math
ölçümde yakınlık convergence in measure i.
yakınlık uzayı proximity space i.
Statistics
tahminde yakınlık closeness i.
yakınlık çözümlemesi proximity analysis i.
yakınlık teoremi proximity theorem i.
Physics
mekansal yakınlık spatial proximity i.
Chemistry
kimyasal yakınlık chemism i.
Social Sciences
kültürel yakınlık cultural proximity i.
Linguistics
yakınlık durumu adessive i.
Geography
coğrafi yakınlık geographic proximity i.
Geology
bir analizde gerçek değere yakınlık derecesi accuracy i.
Military
yakınlık işaretleyici proximity scooper i.
Cinema
yakınlık koordinatörü intimacy coordinator i.
Archaic
tahminde yakınlık nighness i.
aşırı yakınlık habit i.
yakınlık hissedilen şey dotage i.
cana yakınlık douceur i.
yakınlık göstermek hug f.
Slang
yakın arkadaş ya da çocuğa hitaben kullanılan yakınlık bildiren terim bohunk i.
(biriyle) yakınlık kurmak get off with (someone) [uk] f.