take up

Bedeutungen von dem Begriff "take up" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 81 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	take up v.	yapmaya başlamak
He took up gardening after he retired. Emekli olduktan sonra bahçıvanlık yapmaya başladı. More Sentences
2	General	take up v.	tutmak
This table takes up too much space. Bu masa çok fazla yer tutuyor. More Sentences
3	General	take up v.	kaplamak
Some characters naturally take up more space. Bazı karakterler doğal olarak daha fazla yer kaplar. More Sentences
4	General	take up v.	işgal etmek (yer/zaman)
Small so it doesn't take up too much space. Küçük olduğu için çok fazla yer işgal etmez. More Sentences
5	General	take up v.	almak
But appreciable administrative bottlenecks are also a reason why the Member States are unable to take up funding. Ancak kayda değer idari darboğazlar da Üye Devletlerin finansman alamamasının bir nedenidir. More Sentences
6	General	take up v.	ilgilenmek
Let's take up this matter after lunch. Öğle yemeğinden sonra bu konuyla ilgilenelim. More Sentences
7	General	take up v.	başlamak
Colleagues, I should like to take up my protocol duties with the King of Jordan. Meslektaşlarım, Ürdün Kralı ile protokol görevlerime başlamak istiyorum. More Sentences
8	General	take up v.	çıkarmak
I was taken up to the third floor. Üçüncü kata çıkarıldım. More Sentences
Phrasals
9	Phrasals	take up v.	bırakmak
Let it be taken up. Bırakın alınsın. More Sentences
General
10	General	take up v.	meşgul olmak
11	General	take up v.	giysi daraltmak
12	General	take up v.	giysiyi kısaltmak
13	General	take up v.	yakalamak
14	General	take up v.	karışmak
15	General	take up v.	kısaltmak
16	General	take up v.	kaldırmak
17	General	take up v.	spor aktivitesine başlamak
18	General	take up v.	tamamlamak
19	General	take up v.	sözünü kesmek
20	General	take up v.	kısaltmak (etek)
21	General	take up v.	merak sarmak
22	General	take up v.	arkasında olmak (bir işin)
23	General	take up v.	girişmek
24	General	take up v.	doldurmak
25	General	take up v.	yürütmek
26	General	take up v.	kaplamak (yer/zaman)
27	General	take up v.	sürdürmek
28	General	take up v.	devam etmek
29	General	take up v.	yerden almak
30	General	take up v.	peşine düşmek (bir işin)
31	General	take up v.	işgal etmek
32	General	take up v.	tutuklamak
33	General	take up v.	çalışmaya başlamak
34	General	take up v.	(yer/zaman vb) kaplamak
35	General	take up v.	çekip çıkarmak
Phrasals
36	Phrasals	take up v.	durmak
37	Phrasals	take up v.	düzeltmek
38	Phrasals	take up v.	yeniden biçimlendirmek
39	Phrasals	take up v.	kabul etmek
40	Phrasals	take up v.	onaylamak
41	Phrasals	take up v.	pozisyon almak
42	Phrasals	take up v.	konumlanmak
43	Phrasals	take up v.	yerini almak
44	Phrasals	take up v.	yeni bir şeye başlamak
45	Phrasals	take up v.	yeni bir şey edinmek
46	Phrasals	take up v.	tartışmaya sunmak
47	Phrasals	take up v.	bir konuda müzakere başlatmak
48	Phrasals	take up v.	tartışmaya açmak
49	Phrasals	take up v.	tüketmek
50	Phrasals	take up v.	hepsini kullanmak
51	Phrasals	take up v.	hepsini harcamak
52	Phrasals	take up v.	emmek
53	Phrasals	take up v.	sömürmek
54	Phrasals	take up v.	tekrar başlatmak
55	Phrasals	take up v.	kaldığı yerden devam ettirmek
56	Phrasals	take up v.	boyundan almak
57	Phrasals	take up v.	yanlarından almak
58	Phrasals	take up v.	ele almak
59	Phrasals	take up v.	ilgilenmek
60	Phrasals	take up v.	desteklemek
61	Phrasals	take up v.	sahip çıkmak
62	Phrasals	take up v.	korumasına/himayesine almak
63	Phrasals	take up v.	bir karaktere bürünmek
64	Phrasals	take up v.	bir tavır takınmak
65	Phrasals	take up v.	bir iş yapmaya başlamak
66	Phrasals	take up v.	bir mesleğe atılmak
67	Phrasals	take up v.	arka çıkmak
68	Phrasals	take up v.	konuyu tavsiye için birine açmak/götürmek
69	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla takılmak
70	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek
71	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla sosyalleşmek
72	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla düşüp kalkmak
73	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek
74	Phrasals	take up v.	devam etmek
75	Phrasals	take up v.	ele almak
Trade/Economic
76	Trade/Economic	take up v.	ödemek
Technical
77	Technical	take up v.	boşluğunu almak
78	Technical	take up v.	gerdirmek
79	Technical	take up v.	giysi kısaltmak
Textile
80	Textile	take up v.	kısaltmak (elbise)
Automotive
81	Automotive	take up v.	kavrama yapmak

Bedeutungen, die der Begriff "take up" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 239 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	take up arms v.	silaha sarılmak
The indigenous population took up arms against the settlers. Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı. More Sentences
Idioms
2	Idioms	take up arms (against someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı silahlanmak
The indigenous population took up arms against the settlers. Yerli halk yerleşimcilere karşı silahlandı. More Sentences
General
3	General	take something up with v.	bir meseleyi konuşmak (birisiyle)
4	General	take up the gauntlet v.	meydan okuyanın çağrısını kabul etmek
5	General	take up the slack v.	halatın boşunu almak
6	General	take up the slack v.	halatı boşaltmak
7	General	take up with v.	kabullenmek
8	General	take something up v.	sıvıyı emmek
9	General	take up the slack v.	azalmak
10	General	take up a lot of room v.	çok yer tutmak
11	General	take up residence v.	oturma izni almak
12	General	take someone up on his offer v.	birinin teklifini kabul etmek
13	General	take up the slack v.	gevşetmek
14	General	take up a quarrel v.	kavgaya katılmak
15	General	take up with v.	biriyle arkadaş olmak
16	General	take up one's residence v.	yerleşmek
17	General	take up the slack v.	laçka etmek
18	General	take up with v.	meşgul etmek
19	General	take up someone's time v.	birinin vaktini almak
20	General	take something up v.	merak sarmak
21	General	take someone up on her offer v.	birinin teklifini kabul etmek
22	General	take up in detail v.	bütün boyutlarıyla ele almak
23	General	take up time v.	meşgul etmek
24	General	take up seriously v.	benimsemek
25	General	take up comprehensively v.	bütün boyutlarıyla ele almak
26	General	take somebody up short v.	sözünü kesmek
27	General	take up the slack v.	azaltmak
28	General	take up on v.	birinin önerisini kabul etmek
29	General	take up time v.	vakit almak
30	General	take up time v.	zaman almak
31	General	take up room v.	yer kaplamak
32	General	take the lift up to v.	asansörle çıkmak
33	General	take up one's pen v.	kaleme sarılmak
34	General	take up smoking v.	sigaraya yeniden başlamak
35	General	take one's make-up off v.	makyajını silmek
36	General	take off one's make-up v.	makyajını silmek
37	General	take off the make-up v.	makyaj temizlemek
38	General	take one's make-up off v.	makyajını temizlemek
39	General	take the make-up off v.	makyajını temizlemek
40	General	take the make-up off v.	makyajını silmek
41	General	take up space v.	yer kaplamak
42	General	take up cudgels for v.	şiddetle müdafaa etmek
43	General	take up cudgels for v.	arkasında olmak
44	General	take up cudgels for v.	savunmak
45	General	take up cudgels for v.	tarafını tutmak
46	General	take up business v.	ticarete atılmak
47	General	take up a business v.	bir işe girişmek
48	General	take up a bill v.	senedi ödemek
49	General	take up a bill v.	poliçeyi ödemek
50	General	take up a (new) hobby v.	hobi edinmek
51	General	take up a (new) hobby v.	yeni bir hobi edinmek
52	General	take up a position v.	bir göreve başlamak
53	General	take up a position v.	bir göreve gelmek
54	General	take up one’s post a week earlier than expected v.	görevine beklenenden bir hafta önce başlamak
55	General	take up a challenge v.	zorluğu kabullenip üstesinden gelmek
56	General	take up a challenge v.	zorluğu kabullenmek
57	General	take up a challenge v.	zorluğun üstesinden gelmek
58	General	take up a career v.	meslek hayatına atılmak
59	General	take up the presidency of v.	(şirket/kulüp) başına geçmek
60	General	take up an appointment v.	kadro almak
61	General	take up an appointment v.	atanmak
62	General	take up the cross v.	mesih'e olan sevgiden sebat etmek
63	General	take up the cross v.	acı ve eziyete sabretmek
Phrasals
64	Phrasals	take up for v.	birinin tarafını tutmak/ondan yana olmak
65	Phrasals	take up with v.	zıtlaşmadan almak
66	Phrasals	take up with v.	katlanmak
67	Phrasals	take up with v.	sineye çekmek
68	Phrasals	take up with v.	dayanmak
69	Phrasals	take up with v.	misafir etmek
70	Phrasals	take up with v.	konuyu tavsiye için birine açmak/götürmek
71	Phrasals	take someone up v.	birini müzakere etmek
72	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar yolu göstermek
73	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar rehberlik etmek
74	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar eşlik etmek
75	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) taşımak
76	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek
77	Phrasals	take something up to someone v.	bir şeyi yukarıdaki birine iletmek
78	Phrasals	take up for v.	arka çıkmak
79	Phrasals	take someone up v.	birine değinmek
80	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) çıkarmak
81	Phrasals	take something up (with someone) v.	(biriyle) bir meseleyi tartışmak
82	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla düşüp kalkmak
83	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) bırakmak
84	Phrasals	take someone up v.	birini ele almak
85	Phrasals	take something up (with someone) v.	(biriyle) bir meseleyi konuşmak
86	Phrasals	take someone up v.	birini görüşmek
87	Phrasals	take something up to someone v.	bir şeyi yukarıdaki birine götürmek
88	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek
89	Phrasals	take something up to someone v.	bir şeyi yukarıdaki birine bırakmak
90	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla sosyalleşmek
91	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla takılmak
92	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) götürmek
93	Phrasals	take someone up v.	birini tartışmak
94	Phrasals	take (one) up on (something) v.	(birinin) daha önceden ettiği bir teklifi kabul etmek/değerlendirmek
95	Phrasals	take (something) up with (one) v.	(biriyle) bir meseleyi tartışmak
96	Phrasals	take (something) up with (one) v.	(biriyle) bir meseleyi konuşmak
97	Phrasals	take up to v.	yukarı kadar yolu göstermek
98	Phrasals	take up to v.	yukarı götürmek
99	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
100	Phrasals	take up to v.	yukarı kadar rehberlik etmek
101	Phrasals	take up to v.	yukarı çıkarmak
102	Phrasals	take up to v.	yukarıdaki (birine/bir şeye) götürmek/bırakmak
103	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeye) dalmak
104	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
105	Phrasals	take up to v.	yukarı taşımak
106	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeyle) ilgilenmeye başlamak
107	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak/desteklemek
108	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yana olmak
109	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeye) merak sarmak
Colloquial
110	Colloquial	shut up and take my money expr.	ne kadar olursa olsun almak istiyorum
111	Colloquial	shut up and take my money expr.	hemen almak istiyorum
Idioms
112	Idioms	take up arms v.	silaha sarılmak
113	Idioms	sit up and take notice v.	dikkat kesilmek
114	Idioms	take up with someone v.	düşüp kalkmak
115	Idioms	take up the gauntlet v.	çatışmayı kabul etmek
116	Idioms	take up the gauntlet v.	düelloyu kabul etmek
117	Idioms	take up the gauntlet v.	meydan okumayı kabul etmek
118	Idioms	sit up and take notice v.	ansızın ayrımına varmak
119	Idioms	take up a position v.	tavrını ortaya koymak
120	Idioms	take up a position v.	tavır koymak
121	Idioms	sit up and take notice v.	şaşkınlıktan donakalmak
122	Idioms	take up a position v.	görüşünü açıklamak
123	Idioms	take up a position v.	tavrını belli etmek
124	Idioms	sit up and take notice v.	birdenbire kavramak
125	Idioms	take up arms against someone v.	kavgaya hazırlanmak
126	Idioms	take up arms against someone v.	birisine karşı silahlanmak
127	Idioms	take up where one left off v.	bıraktığı yerden başlamak
128	Idioms	make somebody sit up and take notice v.	dikkatini çekmek
129	Idioms	take up the slack v.	boşluğunu doldurmak
130	Idioms	take up the slack v.	boşluğu doldurmak
131	Idioms	take up the slack v.	birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek
132	Idioms	take up the reins v.	kontrolü ele geçirmek
133	Idioms	take up the slack v.	(görev anlamında) birinin yerine geçmek
134	Idioms	take a collection up (from someone) (for something) v.	(bir şey için) (birilerinden) para toplamak
135	Idioms	take up where one left off v.	bıraktığı yerden devam etmek
136	Idioms	take up one's abode v.	bir yeri yuvası yapmak
137	Idioms	take up the challenge v.	zorluğu göğüslemek
138	Idioms	take up the reins v.	dizginleri ele almak
139	Idioms	take up arms against someone v.	birine karşı silahlanmak
140	Idioms	take up arms v.	silahlanmak
141	Idioms	take up the hatchet v.	savaş ilan etmek
142	Idioms	take up the glove v.	meydan okumayı kabul etmek
143	Idioms	take up the hatchet v.	savaşmak
144	Idioms	take up (the) cudgels against (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) karşı tek yumruk olmak
145	Idioms	take up (the) cudgels against (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) karşı çıkmaya hazırlanmak
146	Idioms	take up (the) cudgels against (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) karşı mücadeleye girişmek
147	Idioms	take up the gauntlet v.	meydan okumaya karşılık vermek
148	Idioms	take up the gauntlet v.	meydan okumayı kabul etmek
149	Idioms	take up a sport v.	spora başlamak
150	Idioms	take a collection up (from someone) (for someone or something) v.	(birinden biri/bir şey için) para toplamak
151	Idioms	take a collection up (from someone) (for someone or something) v.	(birinden biri/bir şey için) para almak
152	Idioms	make (one) sit up and take notice v.	(birinin) dikkatini/ilgisini çekmek
153	Idioms	take a collection up (for someone or something) v.	(biri/bir şey için) para/bağış toplamak
154	Idioms	take a collection up v.	para almak
155	Idioms	take a collection up v.	para/bağış toplamak
156	Idioms	take up the cudgels for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
157	Idioms	take the slack up v.	halatı/kabloyu germek
158	Idioms	take the slack up v.	halatın/kablonun gevşekliğini almak
159	Idioms	take up the running v.	yarışta/koşuda/at yarışında başı çekmek
160	Idioms	take up residence in (some place) v.	(bir yeri) yuvası yapmak/olarak belirlemek
161	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
162	Idioms	take the slack up v.	birinin yapamadığı işlere koşmak
163	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
164	Idioms	take the slack up v.	birinin arkasını toplamak
165	Idioms	take up the cudgel for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
166	Idioms	take up the running v.	yarışı/koşuyu/at yarışını almak
167	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
168	Idioms	take up the cudgel for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
169	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
170	Idioms	take up the cudgels v.	arka çıkmak
171	Idioms	take the slack up v.	birinin boşluğunu doldurmak
172	Idioms	take up the cudgels v.	savunmak
173	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
174	Idioms	take up a collection v.	para/bağış toplamak
175	Idioms	take up the cudgel v.	arka çıkmak
176	Idioms	take up the cudgel for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
177	Idioms	take up the cudgels v.	desteklemek
178	Idioms	take up the running v.	yarışta/koşuda/at yarışında birinci gelmek
179	Idioms	take up the cudgel v.	desteklemek
180	Idioms	take up the running v.	yarışta/koşuda/at yarışında lider olmak
181	Idioms	take up the cudgels for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
182	Idioms	take the slack up v.	ekstra işleri yapmak
183	Idioms	take the slack up v.	halatın/kablonun boşunu almak
184	Idioms	take up residence in (some place) v.	(bir yere) yerleşmek
185	Idioms	take up abode v.	bir yeri yuvası yapmak
186	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
187	Idioms	take up the cudgel v.	savunmak
188	Idioms	take up the cudgels for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
Speaking
189	Speaking	we're sorry to take up your time expr.	vaktinizi aldığımız için özür dileriz
190	Speaking	we're sorry to take up your time expr.	vaktinizi aldık özür dileriz
191	Speaking	take up all your courage expr.	tüm cesaretini topla
192	Speaking	I won't take up much of your time expr.	çok vaktinizi almayacağım
Trade/Economic
193	Trade/Economic	take up shares v.	hisse senedi almak
194	Trade/Economic	take up a bill v.	poliçeyi ödemek
Politics
195	Politics	take up an activity v.	bir etkinliğe başlamak ve sürdürmek
Technical
196	Technical	take up screw n.	gerdirme cıvatası
197	Technical	take-up sleeve n.	germe manşonu
198	Technical	take-up n.	germe işlemi
199	Technical	take-up pulley n.	germe kasnağı
200	Technical	take-up nut n.	germe somunu
201	Technical	take-up screw n.	germe cıvatası
202	Technical	take-up n.	çekme
203	Technical	take-up sprocket n.	zincir germe dişlisi
204	Technical	size take-up n.	haşıl alışı
205	Technical	take-up n.	germe
206	Technical	take-up reel n.	alıcı makara
207	Technical	take-up screw n.	gerdirme cıvatası
208	Technical	take-up reel n.	toplayıcı makara
209	Technical	take-up n.	boşunu alma
210	Technical	take-up n.	gevşeklik giderici
211	Technical	take-up n.	boşluk alma cihazı
212	Technical	take-up n.	gevşeklik giderme aleti
213	Technical	take up forces v.	kuvvetleri almak
Textile
214	Textile	cloth take up machine n.	kumaş sarma makinesi
215	Textile	cloth take-up machine n.	kumaş sarma makinesi
216	Textile	thread take-up spring guide n.	tansiyon yayı kılavuzu
217	Textile	rotary thread take-up n.	horoz
218	Textile	thread take-up n.	horoz
219	Textile	thread take-up spring n.	tansiyon yayı
220	Textile	thread take-up guide shaft n.	tansiyon açma kolu kılavuzu
221	Textile	thread take-up lever n.	tansiyon açma kolu
222	Textile	thread take-up cover n.	horoz muhafazası
223	Textile	thread take-up spindle n.	yürek mili
224	Textile	thread take-up spring stoppers n.	tansiyon yayı tutucuları
225	Textile	electronic take up and let off mechanism n.	elektronik kumaş çekme ve çözgü salma mekanizması
Construction
226	Construction	take-up pulley n.	ağırlık tamburu
227	Construction	take-up cart n.	ağırlık aracı
Automotive
228	Automotive	lifting platform take-up points n.	liftle kaldırma noktaları
Military
229	Military	take up a position v.	mevzi almak
Sport
230	Sport	take up athletics v.	atletizm yarışlarına katılmak
Cinema
231	Cinema	take-up axis n.	alıcı eksen
232	Cinema	take-up axis n.	kamera ekseni
233	Cinema	take-up spool n.	kamera makarası
234	Cinema	take-up axis n.	alıcı ekseni
235	Cinema	take-up spool n.	alıcı makara
Slang
236	Slang	take it up the ass v.	götüne almak
237	Slang	take it up the ass v.	haksızlığa/haksız bir davranışa uğramak
238	Slang	why don't you take and shove them up your ass expr.	neden bunları alıp bir yerine sokmuyorsun
239	Slang	tell him he can take his job and shove it up his arse! expr.	söyle ona alsın işini kıçına soksun