Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Historique
başı
Sens de
"başı"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Gastronomy
1
Gastronomy
basi
n.
filipin yerlilerinin yaptığı fermente bir içecek
Sens de
"başı"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Colloquial
1
Colloquial
başı
day one
adv.
Technical
2
Technical
başı
start
n.
Sens de
"başı"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çemberi
halo
n.
2
Common Usage
kuyu başı düzeneği
wellhead equipment
n.
3
Common Usage
başı ile onaylamak
nod
v.
4
Common Usage
başı dönen
dizzy
adj.
General
5
General
direk başı
masthead
n.
6
General
insan başı avlayıcı
head hunter
n.
7
General
çivi başı
nail head
n.
8
General
ocak başı
inglenook
n.
9
General
parça başı iş
piecework
n.
10
General
mızrak başı
spearhead
n.
11
General
meme başı
teat
n.
12
General
ocak başı
chimney corner
n.
13
General
pınar başı
headwaters
n.
14
General
başı öne eğilmişlik
crestfallenness
n.
15
General
meme başı
tit
n.
16
General
hortum başı
hose nozzle
n.
17
General
madde başı sözcük
headword
n.
18
General
çıban başı
head of a boil
n.
19
General
dümen başı
rudder head
n.
20
General
dağ başı
mountain top
n.
21
General
yatak başı
bedhead
n.
22
General
devenin başı
stuff and nonsense!
n.
23
General
sütun başı
capital
n.
24
General
madde başı sözcük
key word
n.
25
General
bazı ülkelerde devlet ve hükümet başı
president
n.
26
General
paragraf başı yapma
indent
n.
27
General
kılıç başı
pommel
n.
28
General
haham başı
chief rabbi
n.
29
General
topuz başı
mace head
n.
30
General
aşçı başı
head cook
n.
31
General
omuz başı
end of the shoulder
n.
32
General
ocak başı
fireside
n.
33
General
köşe başı
street corner
n.
34
General
at başı
sucker rod
n.
35
General
dört başı mamur
the all round
n.
36
General
köşe başı
corner
n.
37
General
yatak başı
headboard
n.
38
General
geyik başı
staghead
n.
39
General
gemi başı süsü
figurehead
n.
40
General
balta başı
axe head
n.
41
General
satır başı karakteri
new line character
n.
42
General
musluk başı
faucet knob
n.
43
General
üstü başı perişan çocuk
ragamuffin
n.
44
General
hortum başı
nozzle
n.
45
General
pınar başı
fountainhead
n.
46
General
başı çekme
heading
n.
47
General
sallama (başı/yumruğu)
shake
n.
48
General
baca başı
mantelpiece
n.
49
General
başı siyah olan sivilce
blackhead
n.
50
General
çete başı
ringleader
n.
51
General
at başı
horsehead
n.
52
General
iğne başı
pinhead
n.
53
General
hafta başı
the first day of the week
n.
54
General
bölüm başı
department head
n.
55
General
balta başı
ax head
n.
56
General
dağ başı
the wild
n.
57
General
atın omuz başı
withers
n.
58
General
dağ başı
wild and remote place
n.
59
General
topluiğne başı
pinhead
n.
60
General
dişicik başı (çiçek)
stigma
n.
61
General
dağ başı
summit
n.
62
General
başağa benzer çiçek başı
spike
n.
63
General
çıban başı
source of trouble
n.
64
General
ekip başı
ganger
n.
65
General
ay başı
payday
n.
66
General
parça başı iş anlaşması
contract
n.
67
General
çekiç başı
hammer head
n.
68
General
duş başı
showerhead
n.
69
General
pınar başı
head
n.
70
General
çivi başı
nailhead
n.
71
General
meme başı
nipple
n.
72
General
başı öne düşme
nutation
n.
73
General
ocak başı
hearthside
n.
74
General
kişi başı milli gelir
per capita income
n.
75
General
başı çekme
spearheading
n.
76
General
iki yüzyılın sonu ile başı arasındaki süre
turn of the century
n.
77
General
çete başı
bellwether
n.
78
General
meme başı çevresi
areola
n.
79
General
kemik başı
capitulum
n.
80
General
iş başı eğitim
on-the-job training
n.
81
General
başı dikenliler
thorny-headed (worms)
n.
82
General
saat başı gözlem
hourly observation
n.
83
General
geminin başı
bow
n.
84
General
aşçı başı
chef
n.
85
General
başı bozuk
civilian
n.
86
General
papaz meclisi başı
dean
n.
87
General
dukalık başı
duke
n.
88
General
gelin başı saç modelleri
bridal hair styles
n.
89
General
gelin başı saç modelleri
bridal hair-do
n.
90
General
meme başı
mamilia
n.
91
General
kuyrukluyıldızın parlak başı
nucleus
n.
92
General
dişicik başı
stigma
n.
93
General
sezon başı
start of season
n.
94
General
sezon başı
beginning of season
n.
95
General
köprü başı
bridgehead
n.
96
General
havuz başı
pool side
n.
97
General
havuz başı
poolside
n.
98
General
başı çeken
presider
n.
99
General
mezar başı
graveside
n.
100
General
toplu iğne başı
pinhead
n.
101
General
ses getiren liste başı şarkı/parça
megahit
n.
102
General
ses getiren liste başı şarkı/parça
blockbuster
n.
103
General
ses getiren liste başı şarkı/parça
smash hit
n.
104
General
geyik başı
deer head
n.
105
General
saat başı ücret alan temizlikçi
hourly-rate cleaner
n.
106
General
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
wobbler
n.
107
General
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
bobblehead doll
n.
108
General
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
bobbing head doll
n.
109
General
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
nodder
n.
110
General
liste başı (şarkı)
chart-topper
n.
111
General
mart başı
early-march
n.
112
General
çete başı
gang leader
n.
113
General
ekmeğin kafası/başı
heel
n.
114
General
ercik başı
anther
n.
115
General
yatak başı
bedside
n.
116
General
liste başı kitap
best seller
n.
117
General
saat başı
the top of the hour
n.
118
General
insan başı avlayıcı
head-hunter
n.
119
General
tohum başı
seed head
n.
120
General
penis başı
penis head
n.
121
General
meme başı asimetrisi
asymmetry of the nipples
n.
122
General
ayın başı
beginning of month
n.
123
General
1900'lerin başı
early 1900s
n.
124
General
golf sopası başı
golf club head
n.
125
General
usta başı
craft supervisor
n.
126
General
dört başı mamur yemek
square meal
n.
127
General
köşe başı dükkan, bakkal
café [south african]
n.
128
General
üstü başı kirli çocuk
raggamuffin
n.
129
General
üstü başı perişan çocuk
raggamuffin
n.
130
General
üstü başı yırtık kimse
tatterdemalion
n.
131
General
üstü başı yırtık kimse
tatterdemallion
n.
132
General
üstü başı yırtık kimse
tatterdemalion
n.
133
General
üstü başı yırtık kimse
tatterdemallion
n.
134
General
üstü başı yırtık kimse
tatterdemalion
n.
135
General
üstü başı yırtık kimse
tatterdemallion
n.
136
General
(armacılıkta) başı öne dönük şekilde şaha kalkma
rampant gardant
n.
137
General
(armacılıkta) başı arkaya dönük şekilde şaha kalkma
rampant regardant
n.
138
General
(onaylama/selam verme amacıyla) başı öne eğme
nod
n.
139
General
başı ile tasdik etme
nod
n.
140
General
başı ile selam verme
nod
n.
141
General
başı öne düşme
nod
n.
142
General
(bir şeyin) en başı
the off
n.
143
General
köpek, kurt veya tilki başı
mask
n.
144
General
işçi başı
master workman
n.
145
General
başı çeken at
leader
n.
146
General
sürenin sonu ve başı dışında kalan kısım
midst
n.
147
General
başı yukarıda ve vücudu dik balık figürü
hauriant
n.
148
General
haddehane çekicinde ucunda çekiç başı bulunan sap
helve
n.
149
General
bazı fantastik saatlerde saat başı zili çalan figür
minute-jack
n.
150
General
tepe başı
bray [dialect] [scotland]
n.
151
General
çıbanın başı
ringleader
n.
152
General
eşkıyaların başı
ringleader
n.
153
General
ocak başı tezgahı
chimney corner
n.
154
General
masa başı işi
deskwork
n.
155
General
masa başı çalışması
deskwork
n.
156
General
ocak başı
hearthstone
n.
157
General
öküz başı
oxhead
n.
158
General
söz başı
incipit
n.
159
General
vuruşla belirtilen saat başı
clock [obsolete]
n.
160
General
yoncanın tohum başı
cob [uk]
n.
161
General
metre kare başı bir newton'a denk gelen basınç birimi
pa
n.
162
General
kişi başı vergi
pollage
n.
163
General
kılıç başı
pomel
n.
164
General
dakika başı frekans
count per minute
n.
165
General
dakika başı frekans
counts/minute
n.
166
General
mızrak başı
cronel
n.
167
General
iş başı eğitim dönemi
interneship
n.
168
General
masa başı çalışan kimse
penpusher
n.
169
General
büyük maça başı
porty
n.
170
General
çelik fabrikasında pres tezgahında çalışan işçilerin başı
codder [dialect]
n.
171
General
başı örtmek için takılan sıkı takke
coif
n.
172
General
başı dertte olma
corner
n.
173
General
demir eğik mızrak başı
coronel
n.
174
General
başı dönmüş olma
dazzlement
n.
175
General
başı çekme
firing line
n.
176
General
başı çeken kimse
foregoer
n.
177
General
işçi başı
foreperson
n.
178
General
usta başı
foreperson
n.
179
General
maça başı
print
n.
180
General
(posta hizmetinde) ekip başı
shoofly
n.
181
General
atın kuyruk başı bölgesi
crup
n.
182
General
parça başı iş yapılan bir atölyede dizgicinin nüsha bitince üzerine adını yazdığı taş
slate [uk]
n.
183
General
çıban başı
pointing
n.
184
General
evden yapılan parça başı iş
outwork
n.
185
General
başı dertte olmak
be in a jam
v.
186
General
başı göğe ermek
be overjoyed
v.
187
General
başı dinç olmak
be carefree
v.
188
General
başı çekmek
spearhead
v.
189
General
başı dönmek
feel giddy
v.
190
General
başı daralmak
be pushed for money
v.
191
General
başı belada olmak
be in trouble
v.
192
General
sallamak (başı/yumruğu)
shake
v.
193
General
dönmek (birinin başı)
swim
v.
194
General
başı derde girmek
get into trouble
v.
195
General
başı belaya girmek
get into trouble
v.
196
General
başı dara düşmek
get into trouble
v.
197
General
başı çekmek
take the lead
v.
198
General
birinin üstü başı yırtık pırtık olmak
be dressed in tatters
v.
199
General
at başı gitmek
match
v.
200
General
iş başı yapmak
start a job
v.
201
General
başı ağrımak
get a headache
v.
202
General
başı çekmek
head
v.
203
General
başı öne düşmek
nod
v.
204
General
başı darda olmak
come to grief
v.
205
General
başı hoş olmamak
be in bad with something
v.
206
General
başı dertte olmak
be in deep water
v.
207
General
başı dönmek
feel woozy
v.
208
General
başı dertte olmak
in a jam
v.
209
General
saçı başı ağarmak
grow old
v.
210
General
dönmek (başı)
reel
v.
211
General
başı çekmek
lead
v.
212
General
başı olmak
lead
v.
213
General
başı ağrımak
have a headache
v.
214
General
başı dönmek
feel dizzy
v.
215
General
iş başı yapmak
start work
v.
216
General
başı bağlı olmak
be tied down
v.
217
General
başı bağlı olmak
be dependent
v.
218
General
başı derde girmek
get into hot water
v.
219
General
başı sıkışmak
be against a wall
v.
220
General
liste başı olmak (müzik)
top the chart
v.
221
General
başı dik durmak
hold one's head high
v.
222
General
başı sıkışmak
be in trouble
v.
223
General
başı sıkışmak
run into a trouble
v.
224
General
başı dertte olmak
be in trouble
v.
225
General
üstü başı dökülmek
be down at the heels
v.
226
General
başı kalabalık olmak
be busy
v.
227
General
başı sonu olmamak
have neither beginning nor end
v.
228
General
başı boş bırakmak
let (a child) run loose
v.
229
General
başı tutmak
have a headache
v.
230
General
başı boş bırakmak
set loose
v.
231
General
bir işten dolayı başı ağrımak
(a certain thing) give someone a headache
v.
232
General
başı boş bırakmak
leave unattended
v.
233
General
gördüğü alakadan başı dönmek
be overwhelmed with attention
v.
234
General
gördüğü ilgiden başı dönmek
be overwhelmed with attention
v.
235
General
başı çekmek
lead the way
v.
236
General
başı boş dolaşmak
taver [scottish]
v.
237
General
(onaylama/selam verme amacıyla) başı öne eğmek
nod
v.
238
General
başı öne düşmek
nod
v.
239
General
başı ile işaret etmek
nod
v.
240
General
başı öne düşmek
noddle
v.
241
General
başı dönmek
turn
v.
242
General
bir şeyin başı ve sonu görevi görmek
bookend
v.
243
General
başı darda olmak
fall in [australia/new zealand]
v.
244
General
başı çekmek
head
v.
245
General
başı kalabalık olmak
run around
v.
246
General
başı boş bırakmak
solve [obsolete]
v.
247
General
başı dumanlı
tipsy
adj.
248
General
saat başı
hourly
adj.
249
General
dört başı mamur
perfect
adj.
250
General
başı dumanlı
in love
adj.
251
General
başı havada
over the moon
adj.
252
General
başı ve sonu olmayan
eternal
adj.
253
General
başı bağlı
married
adj.
254
General
üstü başı dökülen kadın
dowdy
adj.
255
General
başı dönen
lightheaded
adj.
256
General
başı dönen
vertiginous
adj.
257
General
başı dinç
at ease
adj.
258
General
dört başı mamur
flourishing
adj.
259
General
başı dertte
in trouble
adj.
260
General
başı belada
in trouble
adj.
261
General
başı dönen
giddy
adj.
262
General
başı kesilen
beheaded
adj.
263
General
dört başı mamur
prosperous
adj.
264
General
başı ve sonu olmayan
eterne
adj.
265
General
üstü başı yırtık pırtık
tattered
adj.
266
General
başı belada
in a pretty pickle
adj.
267
General
başı açık
bareheaded
adj.
268
General
başı önde
headfirst
adj.
269
General
başı kalabalık
busy
adj.
270
General
başı belada
in a fine pickle
adj.
271
General
ok başı şeklinde olan
sagittally
adj.
272
General
mızrak başı şeklinde
hastate
adj.
273
General
başı havada
happy
adj.
274
General
başı dönen
light headed
adj.
275
General
üstü başı eski püskü olan
shabby
adj.
276
General
başı kesilmiş
beheaded
adj.
277
General
başı önüne eğilmiş
crestfallen
adj.
278
General
başı çeken
heading
adj.
279
General
başı ağrıyan
headachy
adj.
280
General
başı çeken
spearheading
adj.
281
General
üstü başı darmadağınık
bedraggled
adj.
282
General
başı dönen
dizzy
adj.
283
General
başı boş kalmış
rampant
adj.
284
General
ok başı biçiminde
sagittate
adj.
285
General
başı kapalı
turbaned
adj.
286
General
başı kapalı
headscarfed
adj.
287
General
liste başı (olan)
chart-topping
adj.
288
General
dört başı mamur
excellent in every aspect
adj.
289
General
dört başı mamur
full-dress
adj.
290
General
dört başı mamur
perfect in every way
adj.
291
General
dört başı mamur
complete
adj.
292
General
saçı başı dağınık
blowzy
adj.
293
General
başı dönen
light-headed
adj.
294
General
hasta başı
chairside
adj.
295
General
(saçı başı üstü başı) darmadağınık
messy looking
adj.
296
General
boyunsuz, yüzü açıkça görülen canavar başı imgesi
caboched
adj.
297
General
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemalion
adj.
298
General
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemallion
adj.
299
General
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemalion
adj.
300
General
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemallion
adj.
301
General
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemalion
adj.
302
General
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemallion
adj.
303
General
meme başı olan
teated
adj.
304
General
iğne başı büyüklüğünde
pinhead-sized
adj.
305
General
başı dönen
reeling
adj.
306
General
başı kalabalık
throng [scottish]
adj.
307
General
başı bağlı (mecaz)
attached
adj.
308
General
başı ve sonu olmayan
unbegot
adj.
309
General
başı açık
uncovered
adj.
310
General
başı dinç
undiscomfited
adj.
311
General
başı dertte olan
enmeshed
adj.
312
General
çabuk başı dönen
weak-headed
adj.
313
General
meme başı gibi
mammillate
adj.
314
General
mızrak başı şeklinde
halberd-shaped
adj.
315
General
başı dönen
wifty
adj.
316
General
başı dönen
mazey [dialect]
adj.
317
General
başı dönen
maziest
adj.
318
General
başı dönen
mazier
adj.
319
General
başı dönen
mazy [uk]
adj.
320
General
başı dik
heads up
adj.
321
General
başı dik
heads-up
adj.
322
General
başı öne eğik
bowed
adj.
323
General
başı dertte
mired
adj.
324
General
başı dönen
light
adj.
325
General
başı kesik
decapitated
adj.
326
General
masa başı
deskbound
adj.
327
General
yalnızca masa başı iş yapan
deskbound
adj.
328
General
üstü başı temiz
groomed
adj.
329
General
birden fazla başı bulunan
multicapitate
adj.
330
General
birden çok başı bulunan
multiheaded
adj.
331
General
başı açık
open-headed
adj.
332
General
üstü başı dağınık
in dishabille
adj.
333
General
(armada başı ön pati üzerinde yer alarak) uzanan
dormant
adj.
334
General
başı dönen
cock-brained
adj.
335
General
böcekle kaplı gibi üstü başı gıdıklanan
crawly
adj.
336
General
başı dönmüş
dazzled
adj.
337
General
başı çiçekler ile süslü
floricomous
adj.
338
General
başı çiçekli
floricomous
adj.
339
General
başı çiçekler ile donatılmış
floricomous
adj.
340
General
başı düşen
sleepyheaded
adj.
341
General
başı dik
stiff
adj.
342
General
başı önde
headforemost
adv.
343
General
başı dertte
in deep waters
adv.
344
General
yarışta at başı beraber
neck and neck
adv.
345
General
başı önde
headlong
adv.
346
General
başı önde olarak
headfirst
adv.
347
General
başı dönerek
giddily
adv.
348
General
başı önde olarak
headforemost
adv.
349
General
başı önde olarak
headlong
adv.
350
General
başı önüne eğilmiş olarak
crestfallenly
adv.
351
General
ay başı
first days of a month
adv.
352
General
saat başı
on the hour
adv.
353
General
adım başı
at every step
adv.
354
General
at başı beraber
neck and neck
adv.
355
General
her saat başı
hourly
adv.
356
General
başı yüksekte
with his head held high
adv.
357
General
başı dik
with his head held high
adv.
358
General
üstü başı başkasının kanına bulanmış
covered in someone else's blood
adv.
359
General
başı öne eğik
with the head bent
adv.
360
General
kasımın başı
early november
adv.
361
General
başı dönerek
reelingly
adv.
362
General
başı ile selam vererek
noddingly
adv.
363
General
mızrak başı şeklinde
hastately
adv.
364
General
her saat başı
every hour
adv.
365
General
saat başı
every hour
adv.
366
General
başı için
in the name of
prep.
367
General
başı için
for the sake of
prep.
368
General
devenin başı
bullshit!
interj.
369
General
yok devenin başı
impossible!
interj.
370
General
yok devenin başı
bullshit!
interj.
371
General
hafta başı
w/b (week beginning)
abrev.
Phrasals
372
Phrasals
başı çekmek
lead off
v.
373
Phrasals
satır başı yapmadan eklemek
run in
v.
374
Phrasals
başı çekmek
be in the forefront
v.
375
Phrasals
başı boş gezmek (araçla)
cruise around in something
v.
376
Phrasals
başı boş gezmek (araçla)
cruise around in
v.
377
Phrasals
ile başı belada/dertte olmak
curse with
v.
378
Phrasals
başı çekmek
pull ahead (of someone or something)
v.
Phrases
379
Phrases
her saat başı
every hour on the hour
adv.
380
Phrases
dağ başı mı burası nasıl konuşuyorsun/ne yapıyorsun öyle
there ought to be a law! (tobal)
expr.
381
Phrases
başı önünde
with downcast eyes
expr.
382
Phrases
yarışta başı çeken
out front
expr.
Proverb
383
Proverb
öküz ayağı olmaktansa buzağı başı olmak yeğdir
better be the head of a dog than the tail of a lion
384
Proverb
bir boğanın kuyruğu olmaktansa bir tavuğun başı ol
better be the head of a dog than the tail of a lion
385
Proverb
yılanın başı küçükken ezilir
a little fire is quickly trodden out
386
Proverb
yılanın başı küçükken ezilir
a stitch in time
387
Proverb
yılanın başı küçükken ezilir
a stitch in time (saves nine)
Colloquial
388
Colloquial
liste başı
number one
n.
389
Colloquial
maç başı kadroda değişiklik yaparak yeni şeyler deneyen teknik direktör
tinkerman [brit]
n.
390
Colloquial
götü başı ayrı oynayan
a nasty piece (or bit) of work
n.
391
Colloquial
bok yedi başı
alec
n.
392
Colloquial
her saat başı
by the hour
n.
393
Colloquial
ele başı
arch cove [obsolete]
n.
394
Colloquial
dağ başı
the hind end of creation [rural]
n.
395
Colloquial
(bir şeyin) başı/erken dönemi
the first flush of (something)
n.
396
Colloquial
başı belada
a sticky wicket [uk/australia]
n.
397
Colloquial
başı dertte
a sticky wicket [uk/australia]
n.
398
Colloquial
bir grubun başı
gun
n.
399
Colloquial
başı bir kadının memeleri arasına koyup ağızla sürat teknesi sesi çıkararak iki yana sallama
motorboating
n.
400
Colloquial
en başı
git-go
n.
401
Colloquial
usta başı
pannikin boss [australia]
n.
402
Colloquial
masa başı çalışan kimse
pencil pusher
n.
403
Colloquial
başı belaya girecek olmak/gününü görecek olmak
be in for it
v.
404
Colloquial
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak
bob and weave
v.
405
Colloquial
başı (biriyle) belaya girmek
get burned (by someone)
v.
406
Colloquial
başı belaya girmek
get into trouble
v.
407
Colloquial
başı derde girmek
get into trouble
v.
408
Colloquial
başı dertte olmak
be done for
v.
409
Colloquial
başı belada olmak
be for it
v.
410
Colloquial
başı bir kadının memeleri arasına koyup ağızla sürat teknesi sesi çıkararak iki yana sallamak
motorboat
v.
411
Colloquial
biriyle/bir şeyle başı belaya girmek
fall foul of
v.
412
Colloquial
biriyle/bir şeyle başı derde girmek
fall foul of
v.
413
Colloquial
masa başı işe sahip olan
chairborne
adj.
414
Colloquial
(spor müsabakasında) başı dertte
in the hole
adj.
415
Colloquial
başı dik
up high
adj.
416
Colloquial
ile başı belaya girmiş
mixed up with
adj.
417
Colloquial
başı büyük belada olan
dead
adj.
418
Colloquial
en başı
day one
adv.
419
Colloquial
başı dertte
on the spot
expr.
420
Colloquial
başı belada
in chancery
expr.
421
Colloquial
her şeyin başı sevgi/aşk
love comes first
expr.
422
Colloquial
kişi başı yemek biletlerinin fiyatı 40 dolar
the tickets for the dinner were $40 a throw
expr.
423
Colloquial
kişi başı
a pop
expr.
424
Colloquial
(biriyle) başı belada
in trouble with (someone)
expr.
425
Colloquial
(biriyle) başı dertte
in trouble with (someone)
expr.
426
Colloquial
ile başı dertte
in trouble with
expr.
427
Colloquial
ile başı belada
in trouble with
expr.
428
Colloquial
başı dertte/belada
in deep
expr.
429
Colloquial
zamanında uyanmış ve iş başı yapmış
up and at 'em
expr.
430
Colloquial
kişi başı $100
$100 a throw
expr.
431
Colloquial
başı belaya girecek/gününü görecek
in for it
expr.
432
Colloquial
dağ başı
middle of nowhere
expr.
433
Colloquial
başı dertte
in shtuck
expr.
434
Colloquial
başı belada
in shtuck
expr.
435
Colloquial
yok devenin başı!
(well) I'll be a monkey's uncle!
exclam.
Idioms
436
Idioms
hırsızların başı/lideri
arch cove [obsolete]
n.
437
Idioms
kadın hırsızların başı/lideri
arch dell
n.
438
Idioms
kadın hırsızların başı/lideri
arch doxy
n.
439
Idioms
hırsızların başı/lideri
arch rogue
n.
440
Idioms
çingenelerin başı/lideri
arch cove [obsolete]
n.
441
Idioms
kadın çingenelerin başı/lideri
arch dell
n.
442
Idioms
kadın çingenelerin başı/lideri
arch doxy
n.
443
Idioms
çingenelerin başı/lideri
arch rogue
n.
444
Idioms
at başı beraber
nip and tuck
n.
445
Idioms
çıban başı
the villain of the piece
n.
446
Idioms
çıban başı
sticky wicket
n.
447
Idioms
çıban başı
bone of contention
n.
448
Idioms
çıban başı
thorny problem
n.
449
Idioms
dört başı mamur
tiptop
n.
450
Idioms
kişi başı
a throw
n.
451
Idioms
dört başı mamur durum
peaches and cream
n.
452
Idioms
başı saran ve saç stilini koruyan bir başlık
doorag
n.
453
Idioms
alanında başı çeken teknoloji
leading edge
n.
454
Idioms
alanında başı çeken uygulama/faaliyet
leading edge
n.
455
Idioms
alanında başı çeken çalışma
leading edge
n.
456
Idioms
başı ve sonu
alpha and omega
n.
457
Idioms
(birinin) kariyerinin başı/başlangıcı
(one's) start
n.
458
Idioms
başı dertte bir küçük hanım
a damsel in distress
n.
459
Idioms
saçı başı birbirine girmiş kimse
a hot mess [us]
n.
460
Idioms
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
a pen pusher [uk]
n.
461
Idioms
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
a pencil pusher [us]
n.
462
Idioms
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
a paper pusher
n.
463
Idioms
başı ağrıma
a thick head
n.
464
Idioms
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrıma/sersem gibi olma
a thick head
n.
465
Idioms
masa başı gezgini
an armchair critic
n.
466
Idioms
masa başı eleştirmeni
an armchair traveller
n.
467
Idioms
masa başı gezgini
an armchair critic
n.
468
Idioms
masa başı eleştirmeni
an armchair traveller
n.
469
Idioms
dağ başı
backwater
n.
470
Idioms
modaya uygun ama saçı başı dağınık herif
beau-nasty [obsolete]
n.
471
Idioms
sona doğru giden/yaklaşan yolun başı
beginning of the end
n.
472
Idioms
sona doğru giden/yaklaşan yolun başı
the beginning of the end
n.
473
Idioms
dağın başı
boondocks
n.
474
Idioms
dağın başı
boonies
n.
475
Idioms
yolun başı
bottom of the ladder
n.
476
Idioms
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
paper pusher
n.
477
Idioms
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
pencil-pusher
n.
478
Idioms
sorunlarla başı dertte olmak
tie oneself (up) in knots
v.
479
Idioms
başı çok kalabalık olmak
be up to ninety
v.
480
Idioms
üstü başı yırtık pırtık olmak
be down at the heel
v.
481
Idioms
başı belada olduğunda durum tespiti yapmak
take bearings
v.
482
Idioms
(papaz) elini başı üstüne koyarak kutsamak
lay hands on
v.
483
Idioms
başı kesilmek
lose one's head
v.
484
Idioms
başı belaya girmek
get into (a bit of) a jam
v.
485
Idioms
başı belada olmak
be in a spot of bother
v.
486
Idioms
… ile başı dertte olmak
be in a spot of bother
v.
487
Idioms
… ile başı derde girmek
be in a spot of bother
v.
488
Idioms
başı belada olmak
have a spot of bother
v.
489
Idioms
… ile başı dertte olmak
have a spot of bother
v.
490
Idioms
… ile başı derde girmek
have a spot of bother
v.
491
Idioms
başı kalabalık olmak
be up to ninety
v.
492
Idioms
üstü başı/giydikleri/görünüşü kötü olmak
be badly turned out
v.
493
Idioms
başı beladan çıkmak/kurtulmak
catch a break
v.
494
Idioms
başı beladan çıkmak/kurtulmak
get a break
v.
495
Idioms
başı (biriyle) belaya girmek
get burned (by someone)
v.
496
Idioms
toplu iğne başı kadar bile önem/değer vermemek
not care two pins (about something)
v.
497
Idioms
dört başı mamur bir şekilde ağırlamak
put out the red carpet (for someone)
v.
498
Idioms
başı belaya girmek
catch the devil
v.
499
Idioms
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak
run about like a headless chicken
v.
500
Idioms
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak
be running about like a headless chicken
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başı
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy