Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
başı
"başı"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Gastronomy
1
Mutfak
basi
i.
filipin yerlilerinin yaptığı fermente bir içecek
"başı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
başı
day one
zf.
Technical
2
Teknik
başı
start
i.
"başı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çemberi
halo
i.
2
Yaygın Kullanım
kuyu başı düzeneği
wellhead equipment
i.
3
Yaygın Kullanım
başı ile onaylamak
nod
f.
4
Yaygın Kullanım
başı dönen
dizzy
s.
General
5
Genel
direk başı
masthead
i.
6
Genel
insan başı avlayıcı
head hunter
i.
7
Genel
çivi başı
nail head
i.
8
Genel
ocak başı
inglenook
i.
9
Genel
parça başı iş
piecework
i.
10
Genel
mızrak başı
spearhead
i.
11
Genel
meme başı
teat
i.
12
Genel
ocak başı
chimney corner
i.
13
Genel
pınar başı
headwaters
i.
14
Genel
başı öne eğilmişlik
crestfallenness
i.
15
Genel
meme başı
tit
i.
16
Genel
hortum başı
hose nozzle
i.
17
Genel
madde başı sözcük
headword
i.
18
Genel
çıban başı
head of a boil
i.
19
Genel
dümen başı
rudder head
i.
20
Genel
dağ başı
mountain top
i.
21
Genel
yatak başı
bedhead
i.
22
Genel
devenin başı
stuff and nonsense!
i.
23
Genel
sütun başı
capital
i.
24
Genel
madde başı sözcük
key word
i.
25
Genel
bazı ülkelerde devlet ve hükümet başı
president
i.
26
Genel
paragraf başı yapma
indent
i.
27
Genel
kılıç başı
pommel
i.
28
Genel
haham başı
chief rabbi
i.
29
Genel
topuz başı
mace head
i.
30
Genel
aşçı başı
head cook
i.
31
Genel
omuz başı
end of the shoulder
i.
32
Genel
ocak başı
fireside
i.
33
Genel
köşe başı
street corner
i.
34
Genel
at başı
sucker rod
i.
35
Genel
dört başı mamur
the all round
i.
36
Genel
köşe başı
corner
i.
37
Genel
yatak başı
headboard
i.
38
Genel
geyik başı
staghead
i.
39
Genel
gemi başı süsü
figurehead
i.
40
Genel
balta başı
axe head
i.
41
Genel
satır başı karakteri
new line character
i.
42
Genel
musluk başı
faucet knob
i.
43
Genel
üstü başı perişan çocuk
ragamuffin
i.
44
Genel
hortum başı
nozzle
i.
45
Genel
pınar başı
fountainhead
i.
46
Genel
başı çekme
heading
i.
47
Genel
sallama (başı/yumruğu)
shake
i.
48
Genel
baca başı
mantelpiece
i.
49
Genel
başı siyah olan sivilce
blackhead
i.
50
Genel
çete başı
ringleader
i.
51
Genel
at başı
horsehead
i.
52
Genel
iğne başı
pinhead
i.
53
Genel
hafta başı
the first day of the week
i.
54
Genel
bölüm başı
department head
i.
55
Genel
balta başı
ax head
i.
56
Genel
dağ başı
the wild
i.
57
Genel
atın omuz başı
withers
i.
58
Genel
dağ başı
wild and remote place
i.
59
Genel
topluiğne başı
pinhead
i.
60
Genel
dişicik başı (çiçek)
stigma
i.
61
Genel
dağ başı
summit
i.
62
Genel
başağa benzer çiçek başı
spike
i.
63
Genel
çıban başı
source of trouble
i.
64
Genel
ekip başı
ganger
i.
65
Genel
ay başı
payday
i.
66
Genel
parça başı iş anlaşması
contract
i.
67
Genel
çekiç başı
hammer head
i.
68
Genel
duş başı
showerhead
i.
69
Genel
pınar başı
head
i.
70
Genel
çivi başı
nailhead
i.
71
Genel
meme başı
nipple
i.
72
Genel
başı öne düşme
nutation
i.
73
Genel
ocak başı
hearthside
i.
74
Genel
kişi başı milli gelir
per capita income
i.
75
Genel
başı çekme
spearheading
i.
76
Genel
iki yüzyılın sonu ile başı arasındaki süre
turn of the century
i.
77
Genel
çete başı
bellwether
i.
78
Genel
meme başı çevresi
areola
i.
79
Genel
kemik başı
capitulum
i.
80
Genel
iş başı eğitim
on-the-job training
i.
81
Genel
başı dikenliler
thorny-headed (worms)
i.
82
Genel
saat başı gözlem
hourly observation
i.
83
Genel
geminin başı
bow
i.
84
Genel
aşçı başı
chef
i.
85
Genel
başı bozuk
civilian
i.
86
Genel
papaz meclisi başı
dean
i.
87
Genel
dukalık başı
duke
i.
88
Genel
gelin başı saç modelleri
bridal hair styles
i.
89
Genel
gelin başı saç modelleri
bridal hair-do
i.
90
Genel
meme başı
mamilia
i.
91
Genel
kuyrukluyıldızın parlak başı
nucleus
i.
92
Genel
dişicik başı
stigma
i.
93
Genel
sezon başı
start of season
i.
94
Genel
sezon başı
beginning of season
i.
95
Genel
köprü başı
bridgehead
i.
96
Genel
havuz başı
pool side
i.
97
Genel
havuz başı
poolside
i.
98
Genel
başı çeken
presider
i.
99
Genel
mezar başı
graveside
i.
100
Genel
toplu iğne başı
pinhead
i.
101
Genel
ses getiren liste başı şarkı/parça
megahit
i.
102
Genel
ses getiren liste başı şarkı/parça
blockbuster
i.
103
Genel
ses getiren liste başı şarkı/parça
smash hit
i.
104
Genel
geyik başı
deer head
i.
105
Genel
saat başı ücret alan temizlikçi
hourly-rate cleaner
i.
106
Genel
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
wobbler
i.
107
Genel
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
bobblehead doll
i.
108
Genel
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
bobbing head doll
i.
109
Genel
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak
nodder
i.
110
Genel
liste başı (şarkı)
chart-topper
i.
111
Genel
mart başı
early-march
i.
112
Genel
çete başı
gang leader
i.
113
Genel
ekmeğin kafası/başı
heel
i.
114
Genel
ercik başı
anther
i.
115
Genel
yatak başı
bedside
i.
116
Genel
liste başı kitap
best seller
i.
117
Genel
saat başı
the top of the hour
i.
118
Genel
insan başı avlayıcı
head-hunter
i.
119
Genel
tohum başı
seed head
i.
120
Genel
penis başı
penis head
i.
121
Genel
meme başı asimetrisi
asymmetry of the nipples
i.
122
Genel
ayın başı
beginning of month
i.
123
Genel
1900'lerin başı
early 1900s
i.
124
Genel
golf sopası başı
golf club head
i.
125
Genel
usta başı
craft supervisor
i.
126
Genel
dört başı mamur yemek
square meal
i.
127
Genel
köşe başı dükkan, bakkal
café [south african]
i.
128
Genel
üstü başı kirli çocuk
raggamuffin
i.
129
Genel
üstü başı perişan çocuk
raggamuffin
i.
130
Genel
üstü başı yırtık kimse
tatterdemalion
i.
131
Genel
üstü başı yırtık kimse
tatterdemallion
i.
132
Genel
üstü başı yırtık kimse
tatterdemalion
i.
133
Genel
üstü başı yırtık kimse
tatterdemallion
i.
134
Genel
üstü başı yırtık kimse
tatterdemalion
i.
135
Genel
üstü başı yırtık kimse
tatterdemallion
i.
136
Genel
(armacılıkta) başı öne dönük şekilde şaha kalkma
rampant gardant
i.
137
Genel
(armacılıkta) başı arkaya dönük şekilde şaha kalkma
rampant regardant
i.
138
Genel
(onaylama/selam verme amacıyla) başı öne eğme
nod
i.
139
Genel
başı ile tasdik etme
nod
i.
140
Genel
başı ile selam verme
nod
i.
141
Genel
başı öne düşme
nod
i.
142
Genel
(bir şeyin) en başı
the off
i.
143
Genel
köpek, kurt veya tilki başı
mask
i.
144
Genel
işçi başı
master workman
i.
145
Genel
başı çeken at
leader
i.
146
Genel
sürenin sonu ve başı dışında kalan kısım
midst
i.
147
Genel
başı yukarıda ve vücudu dik balık figürü
hauriant
i.
148
Genel
haddehane çekicinde ucunda çekiç başı bulunan sap
helve
i.
149
Genel
bazı fantastik saatlerde saat başı zili çalan figür
minute-jack
i.
150
Genel
tepe başı
bray [dialect] [scotland]
i.
151
Genel
çıbanın başı
ringleader
i.
152
Genel
eşkıyaların başı
ringleader
i.
153
Genel
ocak başı tezgahı
chimney corner
i.
154
Genel
masa başı işi
deskwork
i.
155
Genel
masa başı çalışması
deskwork
i.
156
Genel
ocak başı
hearthstone
i.
157
Genel
öküz başı
oxhead
i.
158
Genel
söz başı
incipit
i.
159
Genel
vuruşla belirtilen saat başı
clock [obsolete]
i.
160
Genel
yoncanın tohum başı
cob [uk]
i.
161
Genel
metre kare başı bir newton'a denk gelen basınç birimi
pa
i.
162
Genel
kişi başı vergi
pollage
i.
163
Genel
kılıç başı
pomel
i.
164
Genel
dakika başı frekans
count per minute
i.
165
Genel
dakika başı frekans
counts/minute
i.
166
Genel
mızrak başı
cronel
i.
167
Genel
iş başı eğitim dönemi
interneship
i.
168
Genel
masa başı çalışan kimse
penpusher
i.
169
Genel
büyük maça başı
porty
i.
170
Genel
çelik fabrikasında pres tezgahında çalışan işçilerin başı
codder [dialect]
i.
171
Genel
başı örtmek için takılan sıkı takke
coif
i.
172
Genel
başı dertte olma
corner
i.
173
Genel
demir eğik mızrak başı
coronel
i.
174
Genel
başı dönmüş olma
dazzlement
i.
175
Genel
başı çekme
firing line
i.
176
Genel
başı çeken kimse
foregoer
i.
177
Genel
işçi başı
foreperson
i.
178
Genel
usta başı
foreperson
i.
179
Genel
maça başı
print
i.
180
Genel
(posta hizmetinde) ekip başı
shoofly
i.
181
Genel
atın kuyruk başı bölgesi
crup
i.
182
Genel
parça başı iş yapılan bir atölyede dizgicinin nüsha bitince üzerine adını yazdığı taş
slate [uk]
i.
183
Genel
çıban başı
pointing
i.
184
Genel
evden yapılan parça başı iş
outwork
i.
185
Genel
başı dertte olmak
be in a jam
f.
186
Genel
başı göğe ermek
be overjoyed
f.
187
Genel
başı dinç olmak
be carefree
f.
188
Genel
başı çekmek
spearhead
f.
189
Genel
başı dönmek
feel giddy
f.
190
Genel
başı daralmak
be pushed for money
f.
191
Genel
başı belada olmak
be in trouble
f.
192
Genel
sallamak (başı/yumruğu)
shake
f.
193
Genel
dönmek (birinin başı)
swim
f.
194
Genel
başı derde girmek
get into trouble
f.
195
Genel
başı belaya girmek
get into trouble
f.
196
Genel
başı dara düşmek
get into trouble
f.
197
Genel
başı çekmek
take the lead
f.
198
Genel
birinin üstü başı yırtık pırtık olmak
be dressed in tatters
f.
199
Genel
at başı gitmek
match
f.
200
Genel
iş başı yapmak
start a job
f.
201
Genel
başı ağrımak
get a headache
f.
202
Genel
başı çekmek
head
f.
203
Genel
başı öne düşmek
nod
f.
204
Genel
başı darda olmak
come to grief
f.
205
Genel
başı hoş olmamak
be in bad with something
f.
206
Genel
başı dertte olmak
be in deep water
f.
207
Genel
başı dönmek
feel woozy
f.
208
Genel
başı dertte olmak
in a jam
f.
209
Genel
saçı başı ağarmak
grow old
f.
210
Genel
dönmek (başı)
reel
f.
211
Genel
başı çekmek
lead
f.
212
Genel
başı olmak
lead
f.
213
Genel
başı ağrımak
have a headache
f.
214
Genel
başı dönmek
feel dizzy
f.
215
Genel
iş başı yapmak
start work
f.
216
Genel
başı bağlı olmak
be tied down
f.
217
Genel
başı bağlı olmak
be dependent
f.
218
Genel
başı derde girmek
get into hot water
f.
219
Genel
başı sıkışmak
be against a wall
f.
220
Genel
liste başı olmak (müzik)
top the chart
f.
221
Genel
başı dik durmak
hold one's head high
f.
222
Genel
başı sıkışmak
be in trouble
f.
223
Genel
başı sıkışmak
run into a trouble
f.
224
Genel
başı dertte olmak
be in trouble
f.
225
Genel
üstü başı dökülmek
be down at the heels
f.
226
Genel
başı kalabalık olmak
be busy
f.
227
Genel
başı sonu olmamak
have neither beginning nor end
f.
228
Genel
başı boş bırakmak
let (a child) run loose
f.
229
Genel
başı tutmak
have a headache
f.
230
Genel
başı boş bırakmak
set loose
f.
231
Genel
bir işten dolayı başı ağrımak
(a certain thing) give someone a headache
f.
232
Genel
başı boş bırakmak
leave unattended
f.
233
Genel
gördüğü alakadan başı dönmek
be overwhelmed with attention
f.
234
Genel
gördüğü ilgiden başı dönmek
be overwhelmed with attention
f.
235
Genel
başı çekmek
lead the way
f.
236
Genel
başı boş dolaşmak
taver [scottish]
f.
237
Genel
(onaylama/selam verme amacıyla) başı öne eğmek
nod
f.
238
Genel
başı öne düşmek
nod
f.
239
Genel
başı ile işaret etmek
nod
f.
240
Genel
başı öne düşmek
noddle
f.
241
Genel
başı dönmek
turn
f.
242
Genel
bir şeyin başı ve sonu görevi görmek
bookend
f.
243
Genel
başı darda olmak
fall in [australia/new zealand]
f.
244
Genel
başı çekmek
head
f.
245
Genel
başı kalabalık olmak
run around
f.
246
Genel
başı boş bırakmak
solve [obsolete]
f.
247
Genel
başı dumanlı
tipsy
s.
248
Genel
saat başı
hourly
s.
249
Genel
dört başı mamur
perfect
s.
250
Genel
başı dumanlı
in love
s.
251
Genel
başı havada
over the moon
s.
252
Genel
başı ve sonu olmayan
eternal
s.
253
Genel
başı bağlı
married
s.
254
Genel
üstü başı dökülen kadın
dowdy
s.
255
Genel
başı dönen
lightheaded
s.
256
Genel
başı dönen
vertiginous
s.
257
Genel
başı dinç
at ease
s.
258
Genel
dört başı mamur
flourishing
s.
259
Genel
başı dertte
in trouble
s.
260
Genel
başı belada
in trouble
s.
261
Genel
başı dönen
giddy
s.
262
Genel
başı kesilen
beheaded
s.
263
Genel
dört başı mamur
prosperous
s.
264
Genel
başı ve sonu olmayan
eterne
s.
265
Genel
üstü başı yırtık pırtık
tattered
s.
266
Genel
başı belada
in a pretty pickle
s.
267
Genel
başı açık
bareheaded
s.
268
Genel
başı önde
headfirst
s.
269
Genel
başı kalabalık
busy
s.
270
Genel
başı belada
in a fine pickle
s.
271
Genel
ok başı şeklinde olan
sagittally
s.
272
Genel
mızrak başı şeklinde
hastate
s.
273
Genel
başı havada
happy
s.
274
Genel
başı dönen
light headed
s.
275
Genel
üstü başı eski püskü olan
shabby
s.
276
Genel
başı kesilmiş
beheaded
s.
277
Genel
başı önüne eğilmiş
crestfallen
s.
278
Genel
başı çeken
heading
s.
279
Genel
başı ağrıyan
headachy
s.
280
Genel
başı çeken
spearheading
s.
281
Genel
üstü başı darmadağınık
bedraggled
s.
282
Genel
başı dönen
dizzy
s.
283
Genel
başı boş kalmış
rampant
s.
284
Genel
ok başı biçiminde
sagittate
s.
285
Genel
başı kapalı
turbaned
s.
286
Genel
başı kapalı
headscarfed
s.
287
Genel
liste başı (olan)
chart-topping
s.
288
Genel
dört başı mamur
excellent in every aspect
s.
289
Genel
dört başı mamur
full-dress
s.
290
Genel
dört başı mamur
perfect in every way
s.
291
Genel
dört başı mamur
complete
s.
292
Genel
saçı başı dağınık
blowzy
s.
293
Genel
başı dönen
light-headed
s.
294
Genel
hasta başı
chairside
s.
295
Genel
(saçı başı üstü başı) darmadağınık
messy looking
s.
296
Genel
boyunsuz, yüzü açıkça görülen canavar başı imgesi
caboched
s.
297
Genel
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemalion
s.
298
Genel
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemallion
s.
299
Genel
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemalion
s.
300
Genel
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemallion
s.
301
Genel
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemalion
s.
302
Genel
(üstü başı) yırtık pırtık
tatterdemallion
s.
303
Genel
meme başı olan
teated
s.
304
Genel
iğne başı büyüklüğünde
pinhead-sized
s.
305
Genel
başı dönen
reeling
s.
306
Genel
başı kalabalık
throng [scottish]
s.
307
Genel
başı bağlı (mecaz)
attached
s.
308
Genel
başı ve sonu olmayan
unbegot
s.
309
Genel
başı açık
uncovered
s.
310
Genel
başı dinç
undiscomfited
s.
311
Genel
başı dertte olan
enmeshed
s.
312
Genel
çabuk başı dönen
weak-headed
s.
313
Genel
meme başı gibi
mammillate
s.
314
Genel
mızrak başı şeklinde
halberd-shaped
s.
315
Genel
başı dönen
wifty
s.
316
Genel
başı dönen
mazey [dialect]
s.
317
Genel
başı dönen
maziest
s.
318
Genel
başı dönen
mazier
s.
319
Genel
başı dönen
mazy [uk]
s.
320
Genel
başı dik
heads up
s.
321
Genel
başı dik
heads-up
s.
322
Genel
başı öne eğik
bowed
s.
323
Genel
başı dertte
mired
s.
324
Genel
başı dönen
light
s.
325
Genel
başı kesik
decapitated
s.
326
Genel
masa başı
deskbound
s.
327
Genel
yalnızca masa başı iş yapan
deskbound
s.
328
Genel
üstü başı temiz
groomed
s.
329
Genel
birden fazla başı bulunan
multicapitate
s.
330
Genel
birden çok başı bulunan
multiheaded
s.
331
Genel
başı açık
open-headed
s.
332
Genel
üstü başı dağınık
in dishabille
s.
333
Genel
(armada başı ön pati üzerinde yer alarak) uzanan
dormant
s.
334
Genel
başı dönen
cock-brained
s.
335
Genel
böcekle kaplı gibi üstü başı gıdıklanan
crawly
s.
336
Genel
başı dönmüş
dazzled
s.
337
Genel
başı çiçekler ile süslü
floricomous
s.
338
Genel
başı çiçekli
floricomous
s.
339
Genel
başı çiçekler ile donatılmış
floricomous
s.
340
Genel
başı düşen
sleepyheaded
s.
341
Genel
başı dik
stiff
s.
342
Genel
başı önde
headforemost
zf.
343
Genel
başı dertte
in deep waters
zf.
344
Genel
yarışta at başı beraber
neck and neck
zf.
345
Genel
başı önde
headlong
zf.
346
Genel
başı önde olarak
headfirst
zf.
347
Genel
başı dönerek
giddily
zf.
348
Genel
başı önde olarak
headforemost
zf.
349
Genel
başı önde olarak
headlong
zf.
350
Genel
başı önüne eğilmiş olarak
crestfallenly
zf.
351
Genel
ay başı
first days of a month
zf.
352
Genel
saat başı
on the hour
zf.
353
Genel
adım başı
at every step
zf.
354
Genel
at başı beraber
neck and neck
zf.
355
Genel
her saat başı
hourly
zf.
356
Genel
başı yüksekte
with his head held high
zf.
357
Genel
başı dik
with his head held high
zf.
358
Genel
üstü başı başkasının kanına bulanmış
covered in someone else's blood
zf.
359
Genel
başı öne eğik
with the head bent
zf.
360
Genel
kasımın başı
early november
zf.
361
Genel
başı dönerek
reelingly
zf.
362
Genel
başı ile selam vererek
noddingly
zf.
363
Genel
mızrak başı şeklinde
hastately
zf.
364
Genel
her saat başı
every hour
zf.
365
Genel
saat başı
every hour
zf.
366
Genel
başı için
in the name of
ed.
367
Genel
başı için
for the sake of
ed.
368
Genel
devenin başı
bullshit!
ünl.
369
Genel
yok devenin başı
impossible!
ünl.
370
Genel
yok devenin başı
bullshit!
ünl.
371
Genel
hafta başı
w/b (week beginning)
kısalt.
Phrasals
372
Öbek Fiiller
başı çekmek
lead off
f.
373
Öbek Fiiller
satır başı yapmadan eklemek
run in
f.
374
Öbek Fiiller
başı çekmek
be in the forefront
f.
375
Öbek Fiiller
başı boş gezmek (araçla)
cruise around in something
f.
376
Öbek Fiiller
başı boş gezmek (araçla)
cruise around in
f.
377
Öbek Fiiller
ile başı belada/dertte olmak
curse with
f.
378
Öbek Fiiller
başı çekmek
pull ahead (of someone or something)
f.
Phrases
379
İfadeler
her saat başı
every hour on the hour
zf.
380
İfadeler
dağ başı mı burası nasıl konuşuyorsun/ne yapıyorsun öyle
there ought to be a law! (tobal)
expr.
381
İfadeler
başı önünde
with downcast eyes
expr.
382
İfadeler
yarışta başı çeken
out front
expr.
Proverb
383
Atasözü
öküz ayağı olmaktansa buzağı başı olmak yeğdir
better be the head of a dog than the tail of a lion
384
Atasözü
bir boğanın kuyruğu olmaktansa bir tavuğun başı ol
better be the head of a dog than the tail of a lion
385
Atasözü
yılanın başı küçükken ezilir
a little fire is quickly trodden out
386
Atasözü
yılanın başı küçükken ezilir
a stitch in time
387
Atasözü
yılanın başı küçükken ezilir
a stitch in time (saves nine)
Colloquial
388
Konuşma Dili
liste başı
number one
i.
389
Konuşma Dili
maç başı kadroda değişiklik yaparak yeni şeyler deneyen teknik direktör
tinkerman [brit]
i.
390
Konuşma Dili
götü başı ayrı oynayan
a nasty piece (or bit) of work
i.
391
Konuşma Dili
bok yedi başı
alec
i.
392
Konuşma Dili
her saat başı
by the hour
i.
393
Konuşma Dili
ele başı
arch cove [obsolete]
i.
394
Konuşma Dili
dağ başı
the hind end of creation [rural]
i.
395
Konuşma Dili
(bir şeyin) başı/erken dönemi
the first flush of (something)
i.
396
Konuşma Dili
başı belada
a sticky wicket [uk/australia]
i.
397
Konuşma Dili
başı dertte
a sticky wicket [uk/australia]
i.
398
Konuşma Dili
bir grubun başı
gun
i.
399
Konuşma Dili
başı bir kadının memeleri arasına koyup ağızla sürat teknesi sesi çıkararak iki yana sallama
motorboating
i.
400
Konuşma Dili
en başı
git-go
i.
401
Konuşma Dili
usta başı
pannikin boss [australia]
i.
402
Konuşma Dili
masa başı çalışan kimse
pencil pusher
i.
403
Konuşma Dili
başı belaya girecek olmak/gününü görecek olmak
be in for it
f.
404
Konuşma Dili
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak
bob and weave
f.
405
Konuşma Dili
başı (biriyle) belaya girmek
get burned (by someone)
f.
406
Konuşma Dili
başı belaya girmek
get into trouble
f.
407
Konuşma Dili
başı derde girmek
get into trouble
f.
408
Konuşma Dili
başı dertte olmak
be done for
f.
409
Konuşma Dili
başı belada olmak
be for it
f.
410
Konuşma Dili
başı bir kadının memeleri arasına koyup ağızla sürat teknesi sesi çıkararak iki yana sallamak
motorboat
f.
411
Konuşma Dili
biriyle/bir şeyle başı belaya girmek
fall foul of
f.
412
Konuşma Dili
biriyle/bir şeyle başı derde girmek
fall foul of
f.
413
Konuşma Dili
masa başı işe sahip olan
chairborne
s.
414
Konuşma Dili
(spor müsabakasında) başı dertte
in the hole
s.
415
Konuşma Dili
başı dik
up high
s.
416
Konuşma Dili
ile başı belaya girmiş
mixed up with
s.
417
Konuşma Dili
başı büyük belada olan
dead
s.
418
Konuşma Dili
en başı
day one
zf.
419
Konuşma Dili
başı dertte
on the spot
expr.
420
Konuşma Dili
başı belada
in chancery
expr.
421
Konuşma Dili
her şeyin başı sevgi/aşk
love comes first
expr.
422
Konuşma Dili
kişi başı yemek biletlerinin fiyatı 40 dolar
the tickets for the dinner were $40 a throw
expr.
423
Konuşma Dili
kişi başı
a pop
expr.
424
Konuşma Dili
(biriyle) başı belada
in trouble with (someone)
expr.
425
Konuşma Dili
(biriyle) başı dertte
in trouble with (someone)
expr.
426
Konuşma Dili
ile başı dertte
in trouble with
expr.
427
Konuşma Dili
ile başı belada
in trouble with
expr.
428
Konuşma Dili
başı dertte/belada
in deep
expr.
429
Konuşma Dili
zamanında uyanmış ve iş başı yapmış
up and at 'em
expr.
430
Konuşma Dili
kişi başı $100
$100 a throw
expr.
431
Konuşma Dili
başı belaya girecek/gününü görecek
in for it
expr.
432
Konuşma Dili
dağ başı
middle of nowhere
expr.
433
Konuşma Dili
başı dertte
in shtuck
expr.
434
Konuşma Dili
başı belada
in shtuck
expr.
435
Konuşma Dili
yok devenin başı!
(well) I'll be a monkey's uncle!
exclam.
Idioms
436
Deyim
hırsızların başı/lideri
arch cove [obsolete]
i.
437
Deyim
kadın hırsızların başı/lideri
arch dell
i.
438
Deyim
kadın hırsızların başı/lideri
arch doxy
i.
439
Deyim
hırsızların başı/lideri
arch rogue
i.
440
Deyim
çingenelerin başı/lideri
arch cove [obsolete]
i.
441
Deyim
kadın çingenelerin başı/lideri
arch dell
i.
442
Deyim
kadın çingenelerin başı/lideri
arch doxy
i.
443
Deyim
çingenelerin başı/lideri
arch rogue
i.
444
Deyim
at başı beraber
nip and tuck
i.
445
Deyim
çıban başı
the villain of the piece
i.
446
Deyim
çıban başı
sticky wicket
i.
447
Deyim
çıban başı
bone of contention
i.
448
Deyim
çıban başı
thorny problem
i.
449
Deyim
dört başı mamur
tiptop
i.
450
Deyim
kişi başı
a throw
i.
451
Deyim
dört başı mamur durum
peaches and cream
i.
452
Deyim
başı saran ve saç stilini koruyan bir başlık
doorag
i.
453
Deyim
alanında başı çeken teknoloji
leading edge
i.
454
Deyim
alanında başı çeken uygulama/faaliyet
leading edge
i.
455
Deyim
alanında başı çeken çalışma
leading edge
i.
456
Deyim
başı ve sonu
alpha and omega
i.
457
Deyim
(birinin) kariyerinin başı/başlangıcı
(one's) start
i.
458
Deyim
başı dertte bir küçük hanım
a damsel in distress
i.
459
Deyim
saçı başı birbirine girmiş kimse
a hot mess [us]
i.
460
Deyim
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
a pen pusher [uk]
i.
461
Deyim
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
a pencil pusher [us]
i.
462
Deyim
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
a paper pusher
i.
463
Deyim
başı ağrıma
a thick head
i.
464
Deyim
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrıma/sersem gibi olma
a thick head
i.
465
Deyim
masa başı gezgini
an armchair critic
i.
466
Deyim
masa başı eleştirmeni
an armchair traveller
i.
467
Deyim
masa başı gezgini
an armchair critic
i.
468
Deyim
masa başı eleştirmeni
an armchair traveller
i.
469
Deyim
dağ başı
backwater
i.
470
Deyim
modaya uygun ama saçı başı dağınık herif
beau-nasty [obsolete]
i.
471
Deyim
sona doğru giden/yaklaşan yolun başı
beginning of the end
i.
472
Deyim
sona doğru giden/yaklaşan yolun başı
the beginning of the end
i.
473
Deyim
dağın başı
boondocks
i.
474
Deyim
dağın başı
boonies
i.
475
Deyim
yolun başı
bottom of the ladder
i.
476
Deyim
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
paper pusher
i.
477
Deyim
sıkıcı masa başı bir işte çalışan kimse
pencil-pusher
i.
478
Deyim
sorunlarla başı dertte olmak
tie oneself (up) in knots
f.
479
Deyim
başı çok kalabalık olmak
be up to ninety
f.
480
Deyim
üstü başı yırtık pırtık olmak
be down at the heel
f.
481
Deyim
başı belada olduğunda durum tespiti yapmak
take bearings
f.
482
Deyim
(papaz) elini başı üstüne koyarak kutsamak
lay hands on
f.
483
Deyim
başı kesilmek
lose one's head
f.
484
Deyim
başı belaya girmek
get into (a bit of) a jam
f.
485
Deyim
başı belada olmak
be in a spot of bother
f.
486
Deyim
… ile başı dertte olmak
be in a spot of bother
f.
487
Deyim
… ile başı derde girmek
be in a spot of bother
f.
488
Deyim
başı belada olmak
have a spot of bother
f.
489
Deyim
… ile başı dertte olmak
have a spot of bother
f.
490
Deyim
… ile başı derde girmek
have a spot of bother
f.
491
Deyim
başı kalabalık olmak
be up to ninety
f.
492
Deyim
üstü başı/giydikleri/görünüşü kötü olmak
be badly turned out
f.
493
Deyim
başı beladan çıkmak/kurtulmak
catch a break
f.
494
Deyim
başı beladan çıkmak/kurtulmak
get a break
f.
495
Deyim
başı (biriyle) belaya girmek
get burned (by someone)
f.
496
Deyim
toplu iğne başı kadar bile önem/değer vermemek
not care two pins (about something)
f.
497
Deyim
dört başı mamur bir şekilde ağırlamak
put out the red carpet (for someone)
f.
498
Deyim
başı belaya girmek
catch the devil
f.
499
Deyim
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak
run about like a headless chicken
f.
500
Deyim
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak
be running about like a headless chicken
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy