düşman - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düşman



"düşman" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düşman enemy i.
düşman adversary i.
General
düşman foe i.
düşman antagonist i.
düşman opponent i.
düşman encounterer i.
düşman enemy i.
düşman opposer i.
düşman witherling [obsolete] i.
düşman wrangler [obsolete] i.
düşman here i.
düşman opposite i.
düşman oppugnant i.
düşman oppugner i.
düşman foeman i.
düşman hostile s.
düşman venomous s.
düşman antagonistic s.
düşman inimical s.
düşman at enmity with s.
düşman enemy s.
düşman adversary s.
düşman adversarious s.
düşman enemy [obsolete] s.
düşman ill s.
düşman contrariant s.
düşman contrarious [obsolete] s.
Colloquial
düşman oppo i.
Idioms
düşman bad guy i.
Law
düşman hostile i.
düşman adversarial i.
düşman enemy i.
Computer
düşman opp (opponent) kısalt.
Military
düşman aggressor forces i.
düşman the enemy i.
düşman hostile i.
düşman enemy i.
düşman foe i.

"düşman" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 439 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düşman medya hostile media i.
kapıdaki düşman enemy at the gate i.
hayali bir düşman ya da gölge ile savaşma durumu sciamachy i.
düşman seferi hostile expedition i.
baş düşman archenemy i.
düşman ağzı calumny i.
düşman ticaret gemilerine saldıran savaş gemisi raider i.
özellikle düşman bölgesinde görev yapan gizli ajan action officer i.
daimi düşman permanent enemy i.
bir bölgeyi birbirine düşman topluluklara ayırma balkanisation i.
düşman istilası invasion i.
düşman işgali enemy invasion i.
düşman işgali enemy occupation i.
düşman ordusu enemy army i.
karşılıklı iki düşman kuvvetin cephe hatları arasında kalan arazi şeridi no-man's-land i.
ezeli düşman nemesis i.
düşman çevre hostile environment i.
düşman ortam hostile environment i.
tanımlanamayan düşman uçağı bogie i.
tanımlanamayan düşman uçağı bogey i.
tanımlanamayan düşman uçağı bogy i.
düşman toprağı enemy territory i.
düşman işgalindeki/kontrolündeki bölge enemy-held territory i.
dost gibi görünen düşman frenemy i.
dost gibi görünen düşman frienemy i.
arkadaş olmayan/düşman unfriend i.
güçlü düşman powerful enemy i.
düşman imajı enemy image i.
gizli düşman secret enemy i.
gizli düşman backfriend i.
eski baş düşman old nemesis i.
düşman kabiliyetleri enemy capabilities i.
düşman savaşçı enemy combatant i.
düşman hava araçları, gemileri ve füzelerine saldırarak yok etme kill i.
amansız düşman mall [obsolete] i.
kriptografik algoritmalarda şifreli metnin bir rakip veya düşman tarafından deşifre edilebilme özelliği malleability i.
hayali düşman windmill i.
düşman saldırısı bodrag [obsolete] i.
kararlı ve amansız düşman maul [obsolete] i.
düşman gücü here i.
düşman kuvveti here i.
soyut düşman boyg i.
düşman istilası hosting i.
düşman akını hosting i.
daimi düşman mortal foe i.
amansız düşman mortal foe i.
tehlikeli düşman mortal foe i.
yok etme peşinde olan düşman mortal foe i.
düşman ile dostane anlaşmaya varmak için ayarlanan gün love day i.
düşman kuvvette yer alan yanıltma operasyonu yapma yetkisine sahip karar mercii deception target i.
düşman engelleme yöntemi denial measure i.
düşman durdurucu tedbir denial measure i.
eskiden düşman gemisini basmadan önce yanaşmak için kullanılan, iple fırlatılan demir pençeli bir alet grappling i.
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu guerilla i.
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu guerrilla i.
düşman listesi hit list i.
düşman ülkenin taleplerine direnç göstermeksizin boyun eğme ve şartlı teslim olma munich i.
harekat emniyetiyle ilgili bilgiler içeren dostça hareketlerin düşman tarafından değerlendirilip bu bilgilerin gelecek hamlelerde etkin biçimde kullanılması operations security vulnerability i.
yenilmez düşman nemesis i.
düşman kuvvetlerin karşılaşması concourse [obsolete] i.
azılı düşman dragon i.
düşman grup pack i.
ezeli düşman sworn enemy i.
düşman faaliyetine karşı açılan tünel countermine i.
yenilmez düşman invincible i.
kamanın düşman cephesine fırlatıldığı saldırı penetration i.
(hava savaşında) düşman hattı üzerindeki uçuş penetration i.
düşman istihkamının altını kazma sap i.
savaştaki düşman foeman i.
düşman karşısında geri çekilirken atılan ok parthian arrow i.
düşman savunmasının dikkatini dağıtma amaçlı açılan hazırlık ateşi preparation i.
düşman ülke public enemy i.
düşman ülke hükumeti public enemy i.
ezeli düşman archenemy i.
düşman tarafına kaçmak rat f.
düşman kanadını çevirmek outflank f.
düşman etmek turn somebody against somebody f.
düşman olmak turn against somebody f.
düşman kesilmek behave like an enemy f.
düşman olmak turn on f.
düşman etmek make an enemy of somebody f.
düşman etmek antagonize f.
birine düşman olmak become hostile towards f.
düşman edinmek make enemies f.
düşman görmek regard as an enemy f.
düşman gözüyle görmek regard as an enemy f.
düşman olmak turn against f.
düşman saymak consider someone an enemy f.
düşman çatlatmak make green with envy f.
düşman görmek see someone as an enemy f.
düşman olarak görmek see someone as an enemy f.
(bir yerin) düşman işgalinden kurtuluşunun ...'nci yıl dönümünü kutlamak celebrate the ...th anniversary of ...'s liberation from enemy occupation f.
birini düşman etmek make an enemy of someone f.
şehri düşman işgalinden kurtarmak liberate the town from the enemy f.
şehri düşman elinden kurtarmak liberate the town from the enemy f.
düşman etmek antagonise f.
düşman edinmekten korkmak be afraid of making enemies f.
düşman topraklarından kaçıp kurtulmak exfiltrate f.
düşman olmak take against f.
düşman olmak take offense f.
düşman olmak turn f.
(birini başka birine) düşman etmek turn f.
düşman edinmek hostilize [obsolete] f.
düşman yaratmak hostilize [obsolete] f.
(düşman) saldırmadan etrafından dolaşmak bypass f.
(düşman) saldırmadan etrafından dolaşmak by-pass f.
düşman etmek igg f.
düşman olmak rise f.
(düşman kuvvetini) çevreleme ve kısıtlama politikasını başarıyla uygulamak contain f.
amansız (düşman) implacable s.
düşman ateşine maruz under fire s.
geri püskürtülmüş (düşman vb) repelled s.
kullanıcıya düşman user-hostile s.
düşman olmayan nonantagonistic s.
düşman kuvvetine ait enemy s.
düşman ulusun vatandaşlarına ait enemy s.
düşman kuvveti ile ilgili enemy s.
düşman kuvvetine ait enemy s.
düşman kuvveti olan enemy s.
düşman olunan hated s.
düşman olmayan hospitable s.
hristiyanlığa düşman olan infidel s.
düşman karşısında geri çekilirken atılan oku andıran parthian s.
-e düşman inimical to ed.
dost düşman everybody zm.
Phrasals
düşman hatlarını geçmek break through f.
düşman etmek set against f.
hava saldırısında düşman uçaklarından saklanmak için tüm ışıkları söndürmek black out f.
düşman ordusuna doğru ilerlemek proceed against (someone or something) f.
düşman ordusunun üzerine yürümek proceed against (someone or something) f.
(birini birine/bir şeye) düşman etmek set (one) against (someone or something) f.
(birine) karşı düşman olmak take against (one) f.
(birine/bir şeye) düşman olmak turn against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) düşman etmek turn against (someone or something) f.
Phrases
(karşılıklı) birbirine düşman olma little love lost between (two people) expr.
(karşılıklı) birbirine düşman gibi olma little love lost between (two people) expr.
(karşılıklı) birbirine düşman kesilme little love lost between (two people) expr.
Proverb
tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir better the devil you know than the devil you don't know
su uyur düşman uyumaz water sleeps, and the enemy is sleepless
su uyur düşman uyumaz water sleeps, but enemy never rests
su uyur düşman uyumaz water sleeps but the enemy never sleeps
eski dost düşman olmaz once a friend always a friend
su uyur düşman uyumaz keep your enemy at bay
su uyur düşman uyumaz keep your friends close and your enemies closer
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli beware the greeks bearing gifts
düşman iyi davranıyorsa temkinli olmalı beware the greeks bearing gifts
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli fear the greeks bearing gifts
düşman iyi davranıyorsa temkinli olmalı fear the greeks bearing gifts
düşman iyi davranıyorsa bunun altında yatan bit yeniğinden şüphelenmeli fear the greeks bearing gifts
düşman iyi davranıyorsa temkinli olmalı fear the greeks bearing gifts
düşman menzildeyse sen de öylesin If the enemy is in range, so are you
kötü dost açıkça düşman olan birinden daha kötüdür a false friend is worse than an open enemy
iki yüzlü bir dost açıkça düşman olan birinden daha kötüdür a false friend is worse than an open enemy
iki yüzlü bir arkadaştansa açık bir düşman yeğdir a false friend is worse than an open enemy
dost gibi görünen arkadaştansa açıkça düşman olan biri yeğdir a false friend is worse than an open enemy
dost görünen düşmandansa açıkça düşman olan kişi yeğdir a false friend is worse than an open enemy
iki yüzlü birine dost diye güvenmek, birinin düşman olduğunu açıkça bilmekten daha kötüdür a false friend is worse than an open enemy
kötü dostlar açıkça düşman olanlardan daha kötüdür false friends are worse than open enemies
iki yüzlü dostlar açıkça düşman olanlardan daha kötüdür false friends are worse than open enemies
iki yüzlü arkadaşlardansa açıkça düşman olanlar yeğdir false friends are worse than open enemies
dost gibi görünen arkadaşlardansa açıkça düşman olanlar yeğdir false friends are worse than open enemies
dost görünen düşmanlardansa açıkça düşman olanlar yeğdir false friends are worse than open enemies
iki yüzlü insanlara dost diye güvenmek, birinin düşman olduğunu açıkça bilmekten daha kötüdür false friends are worse than open enemies
tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir better the devil you know
tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir better the devil you know (than the devil you don't)
tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir better the devil you know than the one you don't know
tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir the devil you know is better than the devil you don't know
tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir the devil you know is better than the devil you don't
Colloquial
dost mu düşman mı söylememek can't tell someone is whether a friend or foe f.
-e karşı düşman/muhalif down on s.
birine/bir şeye karşı düşman/muhalif down on someone or something s.
her savaşta bir düşman vardır in every war there is an enemy expr.
görünürde düşman uçağı yok (askeri havacılık) no joy expr.
dost mu düşman mı friend or foe expr.
Idioms
herkesin birbirine düşman kesilmesi blood on the carpet i.
kof düşman paper tiger i.
düşman taraflar the hatfields and the mccoys i.
birbirine düşman olarak ayrışan taraflar the hatfields and the mccoys i.
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup üyesi fifth columnist i.
ülke içindeki düşman ülke yandaşı fifth columnist i.
tanıdığın/tanıdık düşman the devil you know i.
(düşman birliklerini) püskürtmek send to the rightabout f.
(düşman birliklerini) püskürtmek send to the right-about f.
kendi kendine düşman olmak be one's own worst enemy f.
kendi kendine düşman olmak become one's own worst enemy f.
birbirine düşman kesilmek be little love lost between (two people) f.
birine düşman olmak go green on someone f.
hiç düşman bırakmamak take no prisoners f.
(iki kişi) birbirine düşman kesilmek be no love lost between (two people) f.
kendi kendine düşman olmak be your own worst enemy f.
düşman ateşine maruz kalmak be/come under fire f.
kendine düşman yaratmak istiyorsan borç ver lend your money and lose your friend expr.
birbirine düşman at daggers drawn [uk/australia] expr.
açıkça düşman at swords' points expr.
alenen düşman at swords' points expr.
düşman gibi like greeks bearing gifts expr.
haince hediye vermeye çalışan düşman gibi like greeks bearing gifts expr.
içten fethetmeye çalışan düşman gibi like greeks bearing gifts expr.
içten yıkmaya/zehirlemeye çalışan düşman gibi like greeks bearing gifts expr.
düşman geliyor/yaklaşıyor the british are coming [cliché] expr.
Speaking
dost muyuz düşman mıyız are we friends or enemies expr.
düşman başına I wouldn't wish it on my worst enemy expr.
Law
ele geçirilen düşman gemilerinin satılması hakkı rights or perquisites of the admiralty i.
ele geçirilen düşman gemilerinin satılması hakkı droits of the admiralty i.
ele geçirilen düşman gemilerinin satılması hakkı droits of admiralty i.
ele geçirilen düşman gemilerinin satılması hakkı admiralty droits i.
düşman zayiatı hostile casualty i.
silahlı kuvvetler mensuplarının düşman karşısında sergilediği askeri standartlara uymayan davranış misbehavior [us] i.
silahlı kuvvetler mensuplarının düşman karşısında sergilediği askeri standartlara uymayan davranış misbehaviour [us] i.
(roma'da) düşman tarafından esir alınan kimselerin hür bireyler olarak öldüğünü varsayan yasal bir ilke postliminy i.
Politics
düşman milletler veya devletler arasında arabuluculuk yapan bir grup insan veya millet third force i.
düşman ile teslim sözleşmesi capitulation i.
düşman tarafına sığınma defection i.
düşman ülke enemy state i.
tarafsız limana getirilen ürünlerin düşman bir ülkeye getirilebileceği kuramı doctrine of continuous voyage i.
tarafsız limana getirilen ürünlerin düşman bir ülkeye getirilebileceği kuramı doctrine of ultimate destination i.
ülke içindeki düşman ülke yandaşları fifth column i.
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup fifth column i.
savaş sırasında düşman ülkeyi destekleme boloism i.
düşman kabul edilen nüfusun zorla bastırılması pacification i.
düşman nüfusu etkisizleştirme pacification i.
düşman ülkenin içinde bulundukları ülkeyi işgal etmesi için uğraşan gizli örgüte üye kimse fifth columnist i.
(düşman ajanının) kendisi için çalışmasını sağlamak turn f.
bir toprağı küçük düşman devletler halinde bölmek balkanize f.
bir toprağı küçük düşman devletler halinde bölmek balkanise f.
Technical
rakip veya düşman tarafından deşifre edilebilen (şifreli metin) malleable s.
Computer
mario oyunundaki düşman mantarlar goombas i.
(video oyunlarında) baş düşman boss i.
(video oyunlarında) oyun sonunda yenilmesi gereken düşman boss i.
(oyun dışı düşman karakteri) savaşa veya belirlenen hedefe çekmek pull f.
Architecture
düşman mimari hostile architecture i.
Construction
(askeri ablukada) saldırganlarca kuşatılan tahkimatın etrafına düşman kalesine doğru inşa edilmiş tahkimat hattı contravallation i.
Aeronautic
düşman uçağı enemy aircraft i.
dost veya düşman tanımlama identification of friend or foe (iff) i.
dost ve düşman tanımı identification for friend or foe i.
düşman radarını yanıltmak için genellikle uçaktan atılan bir tür cihaz rope i.
Marine
roma donanmasının düşman gemilerine binerken kullandığı iskele tahtası crow i.
savaş gemisinin ana direklerde bulunan ve düşman gemisindeki mürettebata saldırmak için kullanılan silah basamakları fighting top i.
(düşman vuruşunun yol açtığı deliğin önlenmesi için) kenevir ipi ile çevrili ahşap payanda shot prop i.
Psychology
düşman medya olgusu hostile media phenomenon i.
düşman öldürme hosticide i.
herkesi kendine düşman görme persecution complex i.
Physics
düşman tarafından kullanılabilecek bariz elektromanyetik göstergelerin açığa çıkmasını engelleme veya yanıltıcı şekilde aktarma faaliyetleri manipulative electromagnetic deception i.
Zoology
doğal düşman natural enemy i.
Botanic
(düşman tarafından) kuşatılma beleaguerment i.
düşman birliklerinin hedefi uzun süre kuşatması beleaguerment i.
Social Sciences
düşman ya da kabile dışından insanların yenmesi exocannibalism i.
Literature
baş düşman archenemy i.
baş düşman arch-nemesis i.
baş düşman archnemesis i.
baş düşman arch-foe i.
baş düşman arch-enemy i.
baş düşman archfoe i.
(mahabharat'ta) pandava kardeşlerin düşman oldukları kuzenleri kauravas i.
baş düşman archvillain s.
History
geçmiş savaşlarda kuşatmacıların kullandığı, düşman kalesinin duvarlarını aşmaya yarayan tekerlekli uzun ahşap yapı turret i.
ateşe verilerek düşman hattına gönderilen ahşap gemi fire ship i.
(roma'da) deniz muharebesi sırasında düşman gemisine binen ilk askere verilen taç ile navally zf.
Religious
hz. İsa'ya düşman kimse antichrist i.
hristiyanlığa düşman olan infidelic s.
hristiyanlığa düşman olan infidelical s.
Military
düşman tünellerinin patlatılmasında kullanılan küçük mayın camonflet i.
bir kuşatma sırasında düşman tünelini çökertmek için kullanılan bir tür bomba camouflet i.
düşman kuvvetler aggressor forces i.
düşman saldırısına karşı en yüksek seviye uyarı red alert i.
düşman orduların tankları arasında geçen savaş tank warfare i.
düşman veya av hayvanının üzerine atmak üzere tasarlanmış, çeşitli bıçaklarla donatılmış silah throwing-knife i.
düşman veya av hayvanının üzerine atmak üzere tasarlanmış, çeşitli bıçaklarla donatılmış silah throwing-iron i.
karşılıklı iki düşman kuvvetin cephe hatları arasında kalan arazi şeridi tom tiddler's ground i.
karşılıklı iki düşman kuvvetin cephe hatları arasında kalan arazi şeridi tommy tiddler's ground i.
düşman askerlerine kuleden atış yapmak tower shooting i.
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup trojan horse i.
düşman radarında parazit yapan kuvvetli bir radar vericisi tuba i.
alıkonmuş düşman personeli retained enemy personnel i.
abluka eden düşman gemisi vb blockader i.
ani ve beklenmedik düşman taarruzuna karşı yapılan reaksiyon eğitimi contact drill i.
belirtilen koddaki dost veya düşman tanıtmasını gösteren kod squawking i.
çok sayıda düşman uçağı düşürmüş pilot ace i.
düşman kuvvetleri opposing forces i.
düşman maksadını yorumlama metodu method of intention i.
düşman topçusuyla muharebe subayı counterbattery officer i.
düşman topçusuyla muharebe istihbarat subayı counterbattery intelligence officer i.
düşman karşı tedbirlerini şaşırtma radio countermeasures deception i.
düşman ihtiyatları enemy reserve i.
düşman kıyıları üzerinde ele geçirilen çıkarma yeri beachhead i.
düşman kabiliyetlerini tespit usulü method of capabilities i.
düşman hava taarruzu enemy air attack i.
düşman kuvvetleri başlangıç kuvveti initial strength of enemy forces i.
düşman hava savunmasına karşı imha ateşi counterflak preparation i.
düşman ateşi hostile fire i.
düşman gemilerine uygulanan kısıtlamalar hostile embargo i.
düşman hava savunmasını baskıda tutma suppression of enemy air defences i.
düşman topçusuyla muharebe faaliyetleri counter battery activities i.
düşman harp esirleri danışma bürosu enemy prisoner of war information bureau i.
düşman eline geçmeyen evader i.
düşman bölgesine sızma infiltration i.
düşman harp esirleri/sivil enternelere destek bölüğü enemy prisoner of war/civilian enternee support company i.
düşman hattı enemy perimeter i.
düşman topçusuyla muharebe counter battery i.
düşman av uçağı bandit i.
düşman uyruklu şahıs enemy alien i.
düşman silahlarının yerini tespit eden seyyar radar mobile hostile weapon locating radar i.
düşman tespiti enemy detection i.
düşman hareket kabiliyetini engelleme countermobility i.
düşman muharebe düzeni fişi order of battle card i.
düşman havanlarıyla muharebe harekatı countermortar operations i.
düşman yabancı alien enemy i.
düşman topçusu dosyası enemy battery file i.
düşman hava savunmasının bastırılması suppression of enemy air defences i.
düşman karşısında işlenen ağır suçlar misbehaviour before the enemy i.
düşman taraftarı enemy sympathizer i.
düşman faaliyetleri enemy action i.
düşman kuvvetleri fiili kuvveti effective strength of enemy forces i.
düşman kuvvetlerin gücü strength of enemy forces i.
düşman kuvvetleri devre başı kuvveti initial strength of enemy forces i.
düşman kuvveti threat force i.
düşman güçlerinin yayılmasını önlemeyi hedefleyen askeri manevra containment i.
düşman veya dost tanıtma ana kontrolünü kapatın kodu stop squawk i.
düşman uçağı enemy aircraft i.
düşman mevzilerinin dış kenarı enemy perimeter i.
düşman birlikleri ileri hattı forward line of enemy troops i.
düşman ateşinden korunmuş bölge defiladed area i.
düşman istihbarat teşkilatı enemy intelligence i.
düşman emniyet kuvvetlerinin yeri location of enemy outposts i.
düşman savunmasını zayıflatma roll back i.
düşman havanlarıyla muharebe countermortar fire i.
düşman bölgesi denied area i.
düşman faaliyetleri enemy activities i.
düşman mukavemetinin tasfiyesi mopping up i.
düşman keşfini önleme amacıyla kullanılan bir uydu silah sistemi early spring i.
düşman hatları enemy lines i.
düşman imkan ve kabiliyeti enemy capability i.
düşman harp esiri enemy prisoner of war i.
elektronik dost düşman teşhis electronic identification friend and foe i.
enterne edilmiş sivil düşman personeli danışma bürosu enemy civilian internee information bureau i.
fırlatma öncesi düşman saldırısından kurtulma olasılığı pre-launch survivability i.
muharebe dışı kalmış düşman personeli enemy hors de combat i.
muhtemel düşman yaklaşma istikameti imminent enemy approach i.
nato üyesi olmayan ve gelecekte potansiyel düşman konumunda olan ve o ülke toprakları üzerinde veya uluslararası hava sahasında uçan uçak zombie i.
ortak düşman common enemy i.
önemli düşman yığınağı major enemy concentration i.
önemli düşman toplanması major enemy concentration i.
paraşütçüler tarafından kuşatılmış düşman bölgesi airhead i.
paraşütlü birlikler veya hava saldırısı kuvvetleri tarafından korunan düşman veya düşman kuvvetlerince kontrol altında tutulan alan airhead i.
vazife düşman arazi ve mevcut kuvvetler ve zaman mission enemy terrain troops and time available i.
yakılarak düşman gemileri arasına salıverilen gemi fire ship i.
(iki düşman ülke arasında) uzlaşma rapprochement i.
kendi ülkesi aleyhine çalışan düşman casusu asset i.
deniz mayın savaşında düşman gemilerine hasar vermeyi amaçlayan bölge attrition minefield i.
düşman savaşçı (9-11 terörle mücadele sırasında popüler olan, yakalanan ve cenevre anlaşması'nda belirtilenden daha az haklara sahip olan savaşçıların kast edildiği bir terim) enemy combatant i.
elektromanyetik enerji ve müttefik iletişim ve elektronik sistemlerinin düşman elektronik savaş destek önlemlerine karşı kullanılması electronic masking i.
düşman uçağı enemy i.
düşman gemisi enemy i.
düşman saldırısından korumak için diğer birliklere verilen çeşitli savaş kuvvetleri escort forces i.
pruvasında düşman gemilerine zarar vermek için çıkıntı bulunan savaş gemisi beak i.
müşterek düşman hava savunma sisteminin bastırılması joint suppression of enemy air defenses ( j-sead) i.
denizin kontrolünü ele geçirmek veya düşman tarafından ele geçirilmesini önlemek için denizde, denizaltında veya denizin hava sahasında yapılan operasyon maritime operation i.
düşman kuvvetlerin müdahalesi olmadan bir bölgede deniz harekatı yapılabilmesi ile nitelenen üstünlük maritime superiority i.
düşman kuvvetlerin müdahalesi olmadan bir bölgede deniz harekatı yapılabilmesi ile nitelenen üstünlük maritime supremacy i.
ateş açana kadar düşman tarafından fark edilmeyecek şekilde yerleştirilen batarya masked battery i.
düşman radarını şaşırtmak için bir uçaktan atılan folyo şeritleri window i.
düşman gemisine çıkarak saldıran denizci broader i.
düşman gemisine yapılan saldırı boarding i.
düşman gemisine çıkmak için seçilmiş bir grup denizci boarding-party i.
(kara harekatında) genellikle düşman ateşi altındaki ordunun yaptığı tek hamle bound i.
düşman safını yarmak için yapılan askeri saldırı breakout i.
düşman bölgesindeki bir ajana ulaklık yapan kimse bridge agent i.
konumu veya görevi nedeniyle savaşta düşman kuvvetlerine karşı özellikle savunmasız kalan abd personeli high-risk-of-capture personnel i.
düşman kuvvetlere ait askeri birlik hostile i.
düşman tehdidi hostile intent i.
ele geçirilen bir alandaki düşman izlerinin temizlenmesi mop-up i.
düşman mukavemetinin tasfiyesi mop-up i.
düşman ile temas halinde değilken veya yeterli sürede organize edilen savunma deliberate defense [uk] i.
düşman eline geçmesi istenmeyen askeri malzemenin hızlı imha edilmesine yarayan patlayıcı destructor i.
iki düşman topluluk arasındaki sınır hattı green line i.
askeri hatlarda organize olup düşman eline geçmiş, düşmancıl veya yasak bölgelerde askeri ve yarı askeri harekatlar düzenleyen, genellikle yerlilerden oluşan düzensiz grup guerrilla force i.
düşman tespiti identification i.
(düşman saldırısı habercisi olarak kullanılan) davullu uyarı long roll i.
silahlı düşman opposition i.
düşman kuvvetlerine mensup kimse opposition i.
kuvvetlerin düşman birlikleriyle karşılaşması durumunda hangi sınırlamalar ve koşullar altında muharebeyi başlatıp sürdüreceklerini tarif eden bir askeri direktif rule of engagement i.
hareketli düşman grupları roving enemy bands i.
(düşman tarafından) kuşatılma beleaguerment i.
düşman birliklerinin hedefi uzun süre kuşatması beleaguerment i.
(düşman tarafından) kuşatılma beleaguerment i.
düşman birliklerinin hedefi uzun süre kuşatması beleaguerment i.
(düşman tarafından) kuşatılma beleaguerment i.
düşman birliklerinin hedefi uzun süre kuşatması beleaguerment i.
doğal afet veya düşman saldırısı durumunda can ve mal kaybını önlemek için sivil gönüllülerden oluşan bir organın aldığı acil durum önlemleri civil defense (cd) i.
düşman casusluğu hakkında toplanan istihbarat counterintuitive i.
(deniz mayın savaşlarında) düşman mayınlarını patlatma countermining i.
düşman hareket kabiliyetini engelleme operasyonları countermobility operations i.
üs yakınındaki düşman uçaklarını yok etmeyi amaçlayan saldırı operasyonu intruder operation i.
düşman savunma hattını ihlal eden taarruz manevrası penetration i.
düşman istihkamının altını kazarken duvardaki çatlakları gizlemek için kullanılan çalı çırpı demeti sap fagot i.
düşman istihkamının altını kazan askerin korunmak amacı ile önüne yerleştirdiği, altı veya yedi fit uzunluğunda çalı demetleri ile doldurulmuş siper sap roller i.
(esir mübadelesi, düşmanlığı durdurulmasına ilişkin) düşman orduların komutanları arasında yapılan anlaşma convention i.
düşman uçaklarıyla doğrudan çatışmaya giren hızlı ve manevra kabiliyeti yüksek savaş uçağı fighter i.
düşman uçaklarını imha etmek için tasarlanmış zırhlı uçak fighter i.
düşman uçaklarını havadayken imha etmek üzere tasarlanmış yüksek hızlı uçak fighter aircraft i.
avcı uçakların belirli bir sahadaki düşman uçaklarını bulup yok etmesini veya ani hedefleri bombalama görevi fighter sweep i.
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme flank march i.
düşman kanadına yöneltilen saldırı flanking attack i.
oluşan parlamaları en az iki gözlem noktasından izleyerek düşman silahlarının konumunu belirleyip dost ateşini ayarlama flash ranging i.
askerleri düşman ateşinden koruması için yığılmış taş öbeği schantze [south africa] i.
askerleri düşman ateşinden koruması için yığılmış taş öbeği schanze [south africa] i.
askerleri düşman ateşinden koruması için yığılmış taş öbeği schanse [south africa] i.
düşman için yararlı olabilecek her şeyi ortadan kaldırma politikası scorched earth policy i.
mıntıka koruma amacıyla düşman hattına gönderilen askeri birlik screen i.
(amfibi harekatlarda) düşman saldırısı kaynaklı kayıpları ve mayınlardan arındırılacak alanı azaltmak için nakliye gemileri demirleme yerlerini dağıtma planı sea echelon plan i.
abd birliklerinin vietnam'da geliştirdikleri, belirlenmiş bir alandaki düşman birlikleri bulup imha etme şeklinde yürütülen harekat search and destroy mission i.
düşman kuvvet mevzilerini gösteren bir tür şablon situation template i.
savaş zamanında düşman kargosu taşısa bile zapt edilmesi yasak olan tarafsız ülke gemileri free ships i.
öngörülen düşman kuvveti saldırısını önleme amaçlı saldırı preventive attack i.
öngörülen düşman kuvveti saldırısını önleme amaçlı saldırı preventive strike i.
düşman hava savunmalarının bastırılması sead i.
düşman kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen geçici bastırma suppression i.
düşman ordusunun etrafından dolaşıp arkasında ya da yanında pozisyon almak turn a hostile army f.
düşman mevzilerini çökertmek deny enemy positions f.
(askeri birlik) düşman bölgesine ilerlemek infiltrate f.
(askeri birlik) düşman bölgesine girmek infiltrate f.
(bir yerde) karşı mayınlarla düşman mayınlarını yok etmek countermine f.
karşı ateşle veya bombalamayla düşman ateşini durdurmak silence f.
(savaş gemisinde) düşman araçlarını aramak cruise f.
düşman ulusa ait enemy s.
düşman işgali altında enemy-occupied s.
düşman kuvvetlerince işgal edilmiş enemy-occupied s.
düşman kuvvetlere ait hostile s.
kalan düşman birliklerini öldürerek veya yakalayarak askeri eylemi bitiren mopping-up s.
düşman gemisini yakalayıp batıran gemi veya denizaltıyla ilgili hunter-killer s.
düşman denizaltılarına karşı yapılan hava-deniz operasyonuna ait veya ilgili hunter-killer s.
düşman kuvvetlerini asıl saldırı noktasından uzaklaştırmayı amaçlayan (askeri operasyon) diversionary s.
düşman saldırı gücünü kıran pre-emptive s.
düşman tespit edildi enemy spotted expr.
düşman operasyonda öldürüldü ekia (enemy killed in action) expr.
(düşman top ateşi) yaklaşıyor incoming expr.
düşman hakkında istihbarat edinmek için kullanılan uçak rf (reconnaissance fighter) kısalt.
Slang
hava muharebesinde düşman pilot gomer i.
Star Wars
düşman-sınıfı silah gemisi nemesis-class gunship i.