tatmin - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tatmin



"tatmin" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tatmin satisfaction i.
General
tatmin reassurance i.
tatmin satisfaction i.
tatmin content i.
tatmin gratifying i.
tatmin repletion i.
tatmin gratulation i.
tatmin comfort i.
tatmin suffisance i.
Colloquial
tatmin gruntled s.
Politics
tatmin satisfaction i.

"tatmin" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 266 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tatmin edememek dissatisfy f.
tatmin etmek satisfy f.
tatmin edici satisfactory s.
tatmin edici satisfying s.
General
kendi kendini tatmin masturbation i.
tatmin etme satisfying i.
tatmin etme fullfilling i.
tatmin edilebilirlik satisfiability i.
dokunsal tatmin tactual satisfaction i.
tatmin edici cevap satisfactory answer i.
kişisel tatmin personal satisfaction i.
tatmin edici kontrol satisfactory control i.
kişisel tatmin self-fulfillment i.
kişisel tatmin self-satisfaction i.
zihinsel tatmin mental masturbation i.
tatmin duygusu sense of satisfaction i.
manevi doygunluk/tatmin spiritual satisfaction i.
tatmin duygusu sense of fulfilment i.
kişisel tatmin self-fulfilment i.
kişisel tatmin personal fulfilment i.
tatmin olmama lack of satisfaction i.
tatmin eksikliği lack of satisfaction i.
yetersiz veya tatmin edici olmayan cevap nonanswer i.
tatmin edici olmayan karar nondecision i.
tatmin edici olmayan yanıt nonresponse i.
aşırı tatmin olma engorgement i.
tatmin olmamışlık unsatisfiedness i.
arzuyu tatmin etme humoring i.
tatmin eden şey luxury i.
(zihin, damak tadı, iştah, duyular) tatmin etme gratification i.
hakaret veya incitmeden alınan tatmin gree i.
tatmin olma rush i.
tatmin etmeme displeasingness i.
tatmin etmeyen şey dissatisfaction i.
tatmin etmeyen şey infelicity i.
tatmin edici placebo i.
cinsel tatmin fleshpots i.
tatmin yolu outlet i.
tatmin edici fiziksel durum scratch i.
tatmin edici performans scratch i.
öz tatmin self-content i.
kişisel tatmin self-content i.
öz tatmin self-enjoyment i.
kişisel tatmin self-enjoyment i.
manevi tatmin freedom i.
tatmin edici miktar skinful i.
tatmin etmek appease f.
kendini tatmin etmek masturbate f.
çıkar amacıyla birinin olumsuz bir eğilimini tatmin etmeye çalışmak pander to f.
tatmin etmek make satisfied f.
tatmin etmek assuage f.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfill f.
tatmin etmek content f.
tatmin olmak be satisfied f.
tatmin etmek gratify f.
tatmin etmek satisfy f.
tatmin etmek fill f.
tatmin etmek fulfil f.
tatmin etmek sate f.
tatmin etmek satiate f.
tatmin olmak feel satisfied f.
tatmin olmak be satiated f.
tatmin olmak be gratified f.
tatmin olmak be pleased f.
tatmin olmak be contented f.
tatmin etmek fulfill f.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfil f.
tatmin etmemek not satisfy f.
tatmin etmemek dissatisfy f.
tatmin olmak get satisfaction f.
tatmin edici olmayan bir şekilde cevaplamak nonanswer f.
tatmin etmek appay [obsolete] f.
egosunu tatmin etmek satisfy one's ego f.
yeterince tatmin edememek underfulfil f.
hastalıklı bir isteği tatmin etmek batten f.
tatmin etmek quat [welsh] f.
tatmin etmek queme f.
tatmin etmek meet f.
yeterli tatmin sağlamak hold f.
tatmin etmemek mispay f.
tatmin etmek oblige [obsolete] f.
tatmin etmek good [dialect] f.
tatmin etmek fancy [obsolete] f.
(zevki, istekleri) tatmin etmek pamper f.
tatmin etmek feed f.
cinsel bakımdan tatmin etmek please f.
tatmin etmek flesh [obsolete] f.
kişisel tatmin duymak plume [obsolete] f.
tatmin etmek serve [scotland] f.
tatmin etmeyen davranışlar sergilemek shadow-box f.
tamamen tatmin etmemek short f.
tatmin olmak sit f.
tatmin etmek still f.
tatmin edici fulfilling s.
çok tatmin edici (maaş) substantial s.
tatmin olmamış unsatisfied s.
tatmin etmeyen unsatisfactory s.
tatmin edilebilir satisfiable s.
tatmin olmayan malcontent s.
tatmin edici convincing s.
tatmin edici olmayan unsatisfying s.
tatmin edilebilir satiable s.
tatmin olmamış dissatisfied s.
tatmin edici substantial s.
tatmin edici satisfying s.
tatmin edilmesi güç exceptious s.
tatmin olmuş satisfied s.
bedensel istekleri tatmin eden voluptuous s.
tatmin ederek giderilebilir slakable s.
tatmin edici satisfactory s.
tatmin olmayan unappeased s.
tatmin etmeyen dissatisfactory s.
tatmin edici telling s.
tatmin edici nice s.
tatmin edilemez unassuageable s.
tatmin edilmemiş unassuaged s.
yeterince tatmin olmamış underfulfilled s.
yeterince tatmin edemeyen underfulfilling s.
tatmin etmeyen unfulfilling s.
tatmin edici olmayan unfulfilling s.
tatmin edilemez unsatable s.
tatmin edilemeyen unsatisfiable s.
tatmin edilemez unstanchable s.
tatmin olmamış unstanched s.
tatmin olmamış unsupplied s.
tatmin olmayan malignant [obsolete] s.
tatmin olmuş quat s.
tatmin edici rewardful s.
tatmin etmeyen rewardless s.
duyuları tatmin eden luscious s.
duyuları tatmin eden lush s.
tatmin etmesi zor choosey s.
tatmin edici grate [obsolete] s.
tatmin edici seviyenin altında olan off s.
tatmin etmeyen off s.
tatmin edici ok s.
tatmin edici okay s.
tatmin edici durumda oke s.
tatmin edici durumda okey-doke s.
tatmin etmeyen displeasing s.
(zevki, damak tadını veya istekleri) tatmin etme pampering s.
tatmin edici clever s.
tatmin edici cleverly [dialect] s.
tatmin etmeyen feeble s.
tatmin eden feelgood s.
tatmin duygusuyla ilgili feelgood s.
tatmin eden feel-good s.
tatmin duygusuyla ilgili feel-good s.
tatmin olmamış insatiate s.
tatmin olmamış insatiated s.
tatmin edilemeyen insaturable s.
tatmin edici pellucid s.
tatmin eden satisfactive s.
tatmin etmeyen discontenting s.
tatmin edici orectic s.
kendinden tatmin olmuş self-content s.
kendini tatmin eden self-satisfying s.
tatmin edici square s.
tatmin edici sympathetic s.
tatmin ederek satisfyingly zf.
tatmin edici olmayan bir halde unsatisfactorily zf.
tatmin edici olarak satisfactorily zf.
tatmin ederek enjoyably zf.
tatmin edici şekilde satiably zf.
tatmin ederek agreeably zf.
tatmin etmeden unsatiably zf.
tatmin edici olmadan unsatiably zf.
tatmin edici bir şekilde o.k. zf.
tatmin edici bir şekilde oke zf.
tatmin edici bir şekilde okey-doke zf.
tatmin edici açıklama beklenen on the spot zf.
tatmin edici bir cevap beklenerek on-the-spot zf.
tatmin edemeden impalpably zf.
tatmin olmaksızın inexpleably zf.
Phrasals
(bir şey yaparak) tatmin/hoşnut etmek satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) f.
(bir şey yapmaktan) keyif almak/memnun olmak/tatmin olmak satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something) f.
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) tatmin etmek satisfy (someone, something, or oneself) with (something) f.
tatmin edici bir sonuca bağlamak round off f.
(birini/kendini/bir şeyi bir şeyle) tatmin etmek satiate (someone, something, or oneself) with (something) f.
-erek tatmin/hoşnut etmek satisfy by f.
ile tatmin/hoşnut etmek satisfy by f.
-den keyif almak/memnun olmak/tatmin olmak satisfy by f.
ile tatmin etmek satisfy with f.
Colloquial
sürekli egosunu tatmin eden kimse ego tripper i.
tatmin edici olmayan deneyim write-off [uk] i.
(cinsel tatmin olarak) kırbaçlama discipline i.
tatmin olmak cream f.
tatmin olmak come f.
kendini tatmin edecek şeyler yapmak get a life f.
tatmin edici tidy s.
tatmin edici high-res s.
-den tatmin olmamış dissatisfied with s.
(birinden/bir şeyden) tatmin olmamış dissatisfied with (someone or something) s.
tatmin edici pearler [australia] s.
daha büyük penise sahip bir erkek partnerini daha iyi tatmin eder/partneri için daha çekicidir size matters expr.
Idioms
başarının verdiği tatmin duygusu the sweet smell of success i.
tatmin edici bir rekabet, mücadele a (good) run for your money i.
tatmin olmak stand firmly on f.
tatmin olmak/hazzetmek be made up (about/with something) [uk] f.
tatmin/memnun edici bir sonuca ulaşmak fall into place f.
bir şeye tatmin edici oranda sahip olmak have something coming out of your ears f.
(birinin) arzularını tatmin etmek gratify (one's) desires f.
hiç tatmin edici olmamak leave lots to be desired f.
(birinden/bir şeyden) tatmin olmak be thrilled with (someone or something) f.
tatmin/memnun edici olmamak be not up to scratch f.
tatmin/memnun edici olmamak be not up to snuff f.
tatmin/memnun edici olmamak be not up to the mark f.
(bir şeyi) tatmin edici şekilde sonlandırmak tie (something) up in a bow f.
(bir şeyi) tatmin edici şekilde sonlandırmak tie (something) up in a neat little bow f.
tatmin edici olmak come up to scratch f.
tatmin edici olmak be up to scratch f.
tatmin edici olmayan not much chop [australia/canada] s.
arzuyu yenmenin en iyi ilacı onu tatmin etmektir the best way to overcome a desire is to satisfy it expr.
tatmin edici up to the knocker expr.
tatmin edici bir şekilde ilerleyen on the right tack expr.
tatmin edici bir şekilde ilerleyen on the right track expr.
(biri) için çok tatmin edici meat and drink to (one) expr.
tatmin edici değil not up to par expr.
tatmin edici değil not up to the mark expr.
Speaking
oldukça tatmin edici olmalı that must be very satisfying expr.
tatmin olmuş görünmüyorsunuz you don't look pleased expr.
Trade/Economic
bir işin finansal açıdan tatmin ediciliği haricindeki olumlu yönleri nonmonetary advantages i.
ekonomik tatmin ophelimity i.
ekonomik tatmin economic satisfaction i.
grup içinde iş tatmin düzeyi morale i.
işten tatmin olma job satisfaction i.
marjinal tatmin marginal satisfaction i.
mesleki tatmin occupational satisfaction i.
mesleki tatmin job satisfaction i.
tüketiminden insanların fayda veya tatmin elde ettiği her şey good i.
tatmin düzeyi satisfaction level i.
uygulama tatmin çaba ilmiği performance-satisfaction-effort loop i.
tatmin edici ticari davranış satisficing behaviour i.
tatmin edecek şekilde kanıtlamak establish to the satisfaction of f.
tatmin edici olmayan unsatisfactory s.
Law
adil tatmin just satisfaction i.
tatmin olmuş gratified s.
Technical
yetkinlik testinde tatmin edici performans checkout i.
tatmin edici satisfactory s.
Construction
en tatmin edici optimal s.
Aeronautic
tatmin edici nominal s.
Psychology
duygusal yönden tatmin intrinsic satisfaction i.
içsel tatmin intrinsic satisfaction i.
öz tatmin intrinsic satisfaction i.
yaşlılarla cinsel ilişki kurarak veya kurduğunu hayal ederek tatmin olma gerontophilia i.
anlık tatmin instant gratification i.
Physiology
cinsel tatmin sexual satisfaction i.
Archaic
cinsel tatmin arayışı venery i.
tatmin etmek aggrate f.
tatmin etmek apay f.
tatmin etmek stanch f.
tatmin olmak surfeit f.
tatmin olmuş sely s.
tatmin edici sufficient s.
tatmin edici sympathetical s.
Slang
oldukça tatmin edici durum hog heaven i.
herkesin yalnızca kendini tatmin ettiği boş tartışma/toplantı circle-jerk i.
birini eliyle tatmin etmek diddle f.
(birini) cinsel olarak tatmin etmek show (one) a good time f.
(kendini) tatmin etmek touch (oneself) f.
kendini tatmin etmek play with yourself f.
cinsel tatmin amacıyla vajina veya anüse yumruk sokmak fist f.
(bir kadını) el ile tatmin etmek flick off f.
tatmin edici hunky-dory s.
tatmin edici hunk s.
tatmin edici hunky s.