arasında - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

arasında



Bedeutungen von dem Begriff "arasında" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
arasında between adv.
arasında among prep.
General
arasında between adv.
arasında thereamong adv.
arasında mid prep.
arasında betwixt prep.
arasında amongst prep.
arasında amidst prep.
arasında amid prep.
arasında to prep.
arasında in between prep.
arasında in the midst of prep.
arasında through prep.
arasında among prep.
arasında btw (between) prep.
arasında amang [scottish] prep.
arasında atwixt prep.
arasında emong prep.
arasında mang [scotland] prep.
arasında ymel prep.
arasında tween prep.
arasında inter pref.
Phrases
arasında within the range expr.
arasında in the midst expr.
arasında in one's midst expr.
Technical
arasında among prep.
Literature
arasında betwixt adv.
arasında twixt adv.
arasında mongst prep.
Linguistics
arasında bet. (between) abrev.
Archaic
arasında atween adv.

Bedeutungen, die der Begriff "arasında" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan tekne ferryboat n.
bir yolcunun seferler arasında aktarma yapabilmesi için gereken asgari süre minimum connecting time n.
iki yer arasında sürekli sefer yapan yolcu aracı shuttle n.
kayalar arasında nehir çukuru alcove n.
banliyödeki evi ile şehirdeki işyeri arasında her gün gidip gelen kimse commuter n.
iki kıyı arasında yolcu taşıyan deniz taşıtı ferry n.
kuzey ve güney amerika arasında bulunan karaib adaları west indies n.
budizm'de öğrenci ve ustası arasında öğrencinin meditasyon gelişmesi üzerine günde iki kere yapılan günlük toplantı sanzen n.
amerika'da 1946 ile 1964 arasında doğan nüfus baby boomers n.
yakın akrabalar arasında evlenme intermarriage n.
nice ve cannes arasında bulunan bir fransız sahil kasabası antibes n.
tanrı ile insan arasında bir rahibin aracı olarak bulunması gerektiğine inanan bir inanç sacerdotalism n.
ülkeler arasında huzur detente n.
sürücüyle yolcu arasında ayırıcı bölme bulunmayan kapalı araba saloon n.
30* ile 70* enlemleri arasında çoğunlukla batıdan doğuya esen rüzgarlar westerlies n.
farklı ideolojilere sahip ülkeler arasında iletişimi ve mal alışverişini engelleyen durum iron curtain n.
kuzeyde cedar key ile güneyde marco adası arasında, florida'nın batı kıyı şeridi gulf coast n.
direkt telefon hattı (özellikle devlet başkanları arasında) hot line n.
internet vb ağlar aracılığıyla bilginin hızla bilgisayarlar arasında aktarılabildiği ortam superhighway n.
işverenle işçi temsilcileri arasında toplu görüşme collective bargaining n.
iki kat arasında kurulu ara kat mezzanine n.
ingiltere'yle fransa'yı birleştiren ve dover boğazı'nı geçen tünele ingiltere'de halk arasında veril chunnel n.
seyircilerin arasında oturup rol yapan oyuncu plant n.
iki nokta arasında bu amaçla özel olarak kurulmuş olan bir şirket tarafından yapılan taşıma işi carriage n.
adaylar arasında en fazla oy alma plurality n.
balıkla baş yemek arasında yenilen yemek entrée n.
laf arasında söyleme interjection n.
(abd'de 1920-1933 arasında) alkollü içeceklerin üretiminin ve satışının yasak olduğu dönem prohibition era n.
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan gemi ferry n.
bir oyunun perdeleri arasında kısa eğlence divertissement n.
bir karakterin ortaya çıkmasından sorumlu olan farklı genler arasında baskılayıcı etkilerin olması durumu epistatic n.
iki fikir arasında gidip gelen wobbler n.
şehir merkeziyle dış kesimleri arasında kalan bölge midtown n.
anlaşma (iki devlet arasında olan) accord n.
kuzey amerikalı kızılderililer arasında yapılan toplantılara verilen isim powwow n.
voleybol ve basketbol gibi bazı sporlarda takımların oyun arasında aldıkları kısa dinlenme süreleri stopover n.
ülkeler veya şehirler arasında yapılan uzun yolculuk journey n.
ile arasında uyum sağlama accommodation to n.
tarihsel olarak çeşitli noktalar arasında tarifeye göre yolculuk yapan büyükçe at arabası stagecoach n.
arasında değişim interchange n.
üç şey arasında çelişkide kalma trilemma n.
renkleri beyaz ile koyu yeşil arasında değişen silikat mineralleri nephrite n.
arasında meydana gelme intercurrence n.
iki şeyin arasında olma intermediacy n.
gümrükler arasında transfer transfer between customs n.
11. ve 15. yüzyıllar arasında konuşulan almanca middle high german n.
1820 -1910 tarihleri arasında yaşamış ünlü bir ingiliz hemşire florence nightingale n.
er ile onbaşı arasında bir rütbe lance-corporal n.
yakın ilişki (iki hayvan arasında) pair-bond n.
sadece iki kişi arasında geçen konuşma tête-à-tête n.
karşılıklı iki düşman kuvvetin cephe hatları arasında kalan arazi şeridi no-man's-land n.
üç veya daha çok taraf arasında yapılan anlaşma multi-lateral agreement n.
sadece iki kişi arasında geçen mücadele two-horse race n.
abd'de arabaya servis yapan restoranlarda garsonlara halk arasında verilen isim carhop n.
bir malın malikleri arasında taksimi partition n.
(iki ev sahibi arasında) ev değiştirme home exchange n.
(iki ev sahibi arasında) ev değiştirme house swapping n.
arasında boşluk olmayan iki kişilik koltuk bench seat n.
1372-1415 tarihleri arasında yaşamış çekoslovakyalı din reformcusu hus n.
polis ile göstericiler arasında yaşanan çatışma clash between the police and the demonstrators n.
polis ile göstericiler arasında yaşanan arbede clash between the police and the demonstrators n.
1835-1910 yılları arasında yaşamış italyan astronom giovanni virginio schiaparelli n.
1835-1910 yılları arasında yaşamış italyan astronom schiaparelli n.
yakın akrabalar arasında yapılan evlilik inmarriage n.
yakın akrabalar arasında yapılan evlilik intermarriage n.
yüzey bekleme aralığı (dalgıçların iki dalış arasında yüzeyde geçirmek zorunda oldukları süre) surface interval n.
yüzey beklemesi (dalgıçların iki dalış arasında yüzeyde geçirmek zorunda oldukları süre) surface interval n.
eşitler arasında birinci first among equals n.
ana yemekle tatlı arasında yenen hafif şekerli tatlılar entremets n.
iki uç arasında tarafsız olma durumu fence-sitting n.
televizyon kanalları arasında gezinip durma zapping n.
(tv) kanallar arasında sörf yapma channel hopping n.
televizyon kanalları arasında gezinip durma channel hopping n.
televizyon kanalları arasında gezinip durma channel surfing n.
(tv) kanallar arasında sörf yapma channel surfing n.
(tv) kanallar arasında sörf yapma zapping n.
laf arasında söylenen fakat duyan kişi üzerinde beklenmeyen etki yapan bir söz chance remark n.
belli günlerde ve saatler arasında (müşterilere yönelik) ucuz/indirimli akşam yemeği early bird dinner n.
1770-1850 yılları arasında yaşamış ingiliz şair william wordsworth n.
topun bir iple dikey bir sırığa asıldığı ve iki kişi arasında oynanan bir top oyunu tetherball n.
milattan sonra ikinci ve onuncu yüzyıllar arasında kullanılan eski ibrani dili rabbinic hebrew n.
milattan sonra ikinci ve onuncu yüzyıllar arasında kullanılan eski ibrani dili mishnaic hebrew n.
1850-64 yılları arasında güney çin'de mançu yönetimine karşı düzenlenen ayaklanma tai ping rebellion n.
7 ve 17. yüzyıllar arasında yazılmış, şiva ve karısı arasındaki diyaloglardan oluşan kutsal kitap tantra n.
7. ve 17. yüzyıllar arasında, özellikle siva ve karısı arasındaki diyalog şeklinde yazılmış, kutsal tantizm kitapları tantra n.
devletler arasında bir anlaşmanın resmi olarak kabulü accession n.
yaşı 13-19 arasında olanlar teens n.
yaşı 13-19 arasında olan kimse teen n.
iki kuvvet arasında eylem yaratan catalyst n.
kediler arasında kavga catfight n.
(topluluk) üyeleri arasında gelişigüzel cinsel ilişkiye izin verme cenogamy n.
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olma channel n.
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olma channelling n.
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olma channeling n.
televizyon kanalları arasında sörf yapma channel-surfing [usa] n.
çiftlikte bölgeler arasında bulunan şerit chase [dialect] n.
iran, azerbaycan, afganistan, pakistan'da, kürtler arasında ve hindistan’ın bazı bölgelerinde ilkbahar ekinoksunda kutlanan yeni yıl bayramı noruz n.
iran, azerbaycan, afganistan, pakistan'da, kürtler arasında ve hindistan’ın bazı bölgelerinde ilkbahar ekinoksunda kutlanan yeni yıl tatili nowrooz n.
iran, azerbaycan, afganistan, pakistan'da, kürtler arasında ve hindistan’ın bazı bölgelerinde ilkbahar ekinoksunda kutlanan yeni yıl tatili nowruz n.
zımba delikleri arasında kalan kağıt çıkıntısı nib n.
bireyler/gruplar arasında gizli düşmanlık tension n.
not alınmasını kolaylaştırmak için satırları arasında geniş boşlukları olan kitap text-book n.
askerler arasında toplanma günü trysting day n.
arkadaşlar arasında toplanma günü trysting day n.
iki eylem arasında seçim yapma gücü alternativity n.
muhtemel alıcılar ile satıcılar arasında aracılık yapan sanat tüccarı art runner n.
dizler birleşik olarak durulduğunda uyluklar arasında kalan boşluk thigh gap n.
16-19. yy arasında kadınların giydiği kabarık çemberli etek hoopskirt n.
atın dişleri arasında at dizgininin metal bölümünün girdiği boşluk bar n.
kurbanın ayağının üç parça bambu arasında sıkıştırıldığı bir çin işkencesi metodu kia quen n.
makedonya krallığı ile roma arasında m.ö. 3. ve 2. yüzyıllarda meydana gelen dört savaştan biri macedonian war n.
özellikle avrupa'da 3. ve 6. yüzyıllar arasında yaygınlaşmış olan, baştan sona büyük harflerden oluşan yazma stili majuscule writing n.
malavi gölü'nün batı ve güney kıyıları ile aşağı zambezi nehri arasında kalan bölgede yaşayan afrika halkına mensup kimse malawi n.
vücuttaki uzuvlar arasında görülen orantısızlık maleconformation [obsolete] n.
staten island ve brooklyn bölgeleri arasında yer alan kanal verrazano narrows n.
(badmintonda) servisten sonra topun raketler arasında gidip gelmesi volley n.
iki uç arasında durma betweenity n.
italyan kökenli kanadalılar arasında ingiliz kökenli beyazlar için kullanılan aşağılayıcı bir söz mangia-cake n.
seçenekler arasında yapılan tercih whether n.
(abd'de 1920-1933 arasında) alem yapma whoopee n.
iki kişi arasında sıkışmış kimse bodkin [uk] n.
iki uç arasında ara bulucu olma meanness n.
ruhani boyutla maddi dünya arasında aracılık yapma sanatı veya faaliyeti mediumism n.
arbede halindeki kişiler arasında yaşanan mücadele mellay n.
güneybatı asya'da, dicle ve fırat nehirleri arasında yer alan bir bölge mesopotamia n.
iki nehir arasında yer alan bölge mesopotamia n.
(gemiler arasında) ağır bir halatı çekmek için kullanılan daha hafif halat messenger n.
boyutu bir mikron ile bir milyon milimikron arasında olup kömür ve bazı şistlerde bulunan organik bir koloidal parçacık micelle n.
nüfusu 10,000 ile 50,000 arasında olan küçük kentsel alan micropolis n.
füze uçuşunun ateşleme ile atmosfere dönüş arasında yer alan, düzeltici manevraların yapıldığı kısmı midcourse n.
tekerleklerin toprak yolda bıraktıkları izlerinin arasında yer alan kesintisiz tümsek middelmannetjie [south africa] n.
parkurların 400 metre ile 1500 metre arasında değiştiği yarış middle distance n.
30 ile 45 yaşları arasında olup orta yaşlı olarak görülmek istemeyen kimse middle youth n.
45 ile 65 yaşları arasında olan erkek middle-aged man n.
üst ve alt bölgeler arasında yer alan dünya middle-earth n.
baskın renkler arasında geçiş görevi gören renk alanı bridge n.
24.3 ve 48.6 hektar arasında değişen eski bir ingiliz ölçü birimi hide [obsolete] [uk] n.
kuzey amerika'daki yerli halklar arasında kullanılan gayri resmi bir iletişim ağı moccasin-telegraph n.
iki yer arasında sürekli gidip gelme motion [obsolete] n.
farksızlar arasında yapılan ayrım distinction without a difference n.
(aşıklar arasında) ara bulucu love broker n.
bir topluluğun değer yapıları ile geçmiş tecrübeleri arasında yer alan ve genellikle sanat aracılığıyla ifade bulan ilişki mythus n.
mutfak ve yemek odası arasında bulunan servis odası butler's pantry n.
batı afrika'da kasım sonu ile mart ortası arasında gerçekleşen bir mevsim harmattan n.
(parmaklar arasında ritmik şekilde birbirine vurulan) iki düz ahşap parçası clappers n.
iki gün arasında meydana gelen dalgalanmalar daily variation n.
tomrukçu kampında yemek pişirme ve uyuma alanları arasında yer alan ve genellikle depo olarak kullanılan üstü kapalı koridor dingle n.
durumlar arasında görülen değişim gyration n.
(resimli ve fonetik yazım arasında bulunduğu düşünülen) bir yazı biçimi iconomaticism n.
(sanatçı, kritik veya akademisyenler arasında) karşılıklı övgü logrolling n.
siyahımsı mor ila morumsu siyah arasında bir renk admiral n.
tatarlar arasında babadan oğula aktarılan asalet unvanlarından biri murza n.
iki yer arasında iletişim aracı olarak hizmet veren seyahat veya ulaşım yolu road n.
uyarılan kas, sinir lifi ve dokular arasında oluşan elektriksel gerilim impulse n.
uyarılan kas, sinir lifi ve dokular arasında oluşan elektriksel gerilim impulsion n.
(okul mezunları arasında) ahbap çavuş ilişkisi old-girl network n.
17. ve 18. yüzyıllarda kadınlar arasında moda olan süslü bir saç modeli commode n.
ev ile iş arasında gidip gelme commutation n.
ev ile iş arasında gidip gelme commute n.
(aynı arkadaş grubu arasında çıkan) tartışma in-fighting n.
iki olay arasında geçen süre interlapse n.
diğerlerinin arasında sıkışmış malzeme katmanı interlayer n.
lamine cam katmanları arasında bulunan plastik katmanı interlayer n.
bölgeler arasında bulunma interlocality n.
yerleşim yerleri arasında bulunma interlocality n.
aileler arasında husumet family feud n.
büyük idari bölümler arasında sahibi tam bilinmeyen arazi şeridi gore n.
yapılan harcamanın katılımcılar arasında paylaşılması club [obsolete] n.
ağırlığı el iskandili ile derin su iskandili arasında olan bir tür iskandil coasting lead n.
farklı durumlar arasında gidip gelen şey cycler n.
öğünler arasında yenen hafif atıştırmalık drinking [dialect] [uk] n.
(kilise) dua sandalyeleri arasında uzanan yol pace n.
gemi gövdesi ve gemi kızağı arasında bulunan uzunlamasına kereste packing n.
memeli veya sürüngenlerin ön ve arka uzuvları arasında yer alan zar parachute n.
akrabalar arasında eşit miras bölüşümü sunan feodal bir arazi kullanım uygulaması parage n.
iki pencere arasında duvara doğru yerleştirilen masa pier table n.
iki uç arasında yer alan unsur mean n.
turnuvayı ilk aşamalarda kaybedenler arasında düzenlenen yarışma consolation n.
turnuvayı ilk aşamalarda kaybedenler arasında düzenlenen müsabaka consolation game n.
uzunluğu kısa hikaye ile roman arasında olan anlatı conte n.
arasında parlama intermication n.
(sıvı partiküllerinin) birbiri arasında hareket edebilmesi intermobility n.
başka şeylerin arasında aralıklı olarak birden fazla şeyi birleştirme interspersal n.
roma katolik kilisesi hukukuna göre farklı derecedeki emirlerin kabulü arasında geçmesi gereken süre interstice n.
göz ile nesne arasında görüş hattına dik duran düzlem plan n.
cheapside ve cornhill arasında yer alan bir cadde poultry n.
su kanalının iki bariyer arasında kalan bölümü pound n.
(pensilvanya eyaletindeki felemenkler arasında) sihirle şifa bulma powwow n.
amerikan yerlileri arasında sihir ve eğlenceye dayalı bir çeşit şans getirme ritüeli powwowism n.
(demir ve mıknatıs arasında) karşılıklı çekim coition [obsolete] n.
büyücülerin (gezegen, element, burçlar, sayılar yardımıyla) farklı şeyler arasında ilişki kurma sistemi correspondences n.
gelirin arahat trafiğini paylaşan taşıyıcıların arasında paylaştırılması division n.
akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü forenight [scotland] n.
akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü fore-night n.
vasiyetname bırakmadan ölen kimsenin mülkünün oğulları ve diğer mirasçıları arasında eşit bölüşülmesi geleneği gavel n.
parantezler arasında yer alan içerik parenthesis n.
(damar-duvar arasında veya fay boyu görülen) yumuşak killi madde pug n.
işe geri dönmeye niyetli olanları bulmak için grevciler arasında dolaşan grev kırıcı roper n.
eğitimsiz hayvan/yarışmacılar arasında gerçekleştirilen yarış scrub race n.
çizgi üzerindeki iki nokta arasında kalan parça segment of a line n.
(iki saban sırası arasında uzanan) toprak sırtı selion n.
çoban köpekleri arasında yapılan yarışma sheepdog trial n.
iki yer arasında sürekli sefer yapan yolcu aracı shittle n.
özellikle kentli siyahiler arasında cereyan eden dostane sataşma signifying n.
iskoçya'daki bilişim teknolojisi sektörü ve özellikle glasgow ile edinburgh arasında yoğunlaşmış yüksek teknoloji şirketleri silicon glen n.
zıt elementler arasında biriken kritik basınç noktası crunch n.
bir grup insan arasında doğal olarak oluşan dostluk ve iyi niyet freemasonry n.
bir şeyin arasında saklanan hatıra pressing n.
kitap yaprakları arasında saklanan anı pressing n.
ağaçlı yamaçlar arasında bulunan ağaçlık alan slade n.
ağaçlı yamaçlar arasında uzanan açık alan slade n.
wight adası ile ingiltere'nin güneyi arasında yer alan dar bir kanal solent n.
(sandalyede, mobilyada) iki ayak arasında yer alan yatay çubuk stretcher n.
devler arasında yer alan firma supergiant n.
iki kişinin arasında kalma confidence n.
birkaç yer arasında gidip gelmek shuttle v.
hakemlik yapmak (iki taraf arasında) arbitrate v.
ile arasında uyum sağlamak accommodate to v.
gidip gelmek (arasında) run v.
iki ülke arasında mekik dokumak   shuttle back and forth between two countries   v.
laf arasında söylemek interject v.
iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek be in limbo v.
iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek be torn between two choices v.
ölümle kalım arasında olmak be on the razor's edge v.
iki şey arasında gidip gelmek hover v.
arasında bağlantı kurmak (olaylar/durumlar/insanlar) relate v.
iki ateş arasında kalmak be on the razor's edge v.
iki veya daha çok nokta arasında düzenli seferler yapmak ply v.
bağ kurmak (iki şey arasında) connect with v.
birkaç yer arasında getirip götürmek shuttle v.
banliyödeki ev ile şehirdeki işyeri arasında her gün gidip gelmek commute v.
iki ateş arasında kalmak be caught between two fires v.
(arasında) düzenli seferler yapmak ply between v.
iki ateş arasında kalmak live on the razor's edge v.
bocalamak (iki seçenek arasında) waver v.
biriyle arasında mesafe bırakmak keep somebody at arm’s length v.
kıyı boyu limanlar arasında ticaret yapmak coast v.
arasında değişmek vary between v.
ölümle kalım arasında olmak live on the razor's edge v.
arasında ilişki kurmak (iki şey/sonuç/rakam) correlate v.
arasında gidip gelmek (iki durum) alternate between v.
arasında kalmak remain in between v.
arasında yer almak remain one of the most v.
arasında yer almak be one of (the most important/largest...) among v.
arasında yer almak be one of the v.
arasında gidip gelmek shuttle between v.
arasında gidip gelmek go between v.
ev ile iş arasında gidip gelmek commute v.
yakın ilişki kurmak (iki hayvan arasında) pair-bond v.
(bir şeylerin arasında) sevinç ya da şaşkınlıkla dolanmak gaze round v.
yaşamın dişlileri arasında sıkışmak get into a rut v.
(bir şeylerin arasında) sevinç ya da şaşkınlıkla dolanmak gaze around v.
dalgaları arasında bırakmak break over v.
olaylar arasında bağlantı kurmak connect with v.
arasında dolaşmak stroll among v.
en iyiler arasında yer almak be among the best v.
ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almak be the second most common cause of death v.
eşyaları arasında bir şey bulmak find something among one's belongings v.
arasında dalgalanmak fluctuate between something and something else v.
çalıların arasında bulmak find in the bushes v.
arasında bir şey olmak have a thing going with someone v.
arasında bağ kurmak forge a link between v.
... ile ... arasında değişkenlik göstermek range v.
yaş grupları arasında farklılık göstermek vary across age groups v.
iki seçenek arasında kalmak be torn between two choices v.
gidip gelmek (sarkaç gibi iki nokta arasında) lurch v.
(bazı sınırlar arasında) değişmek range v.
(belirli değerler arasında) değişiklik göstermek range v.
tanıdık ve arkadaşları selamlamak amacıyla bir lokanta ya da gece kulubündeki masalar arasında dolaşmak table-hop v.
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olmak channel v.
televizyon kanalları arasında sörf yapmak channel-surf [usa] v.
iki yüzey arasında sıkıştırmak nip v.
yaşı 90-100 arasında olmak nonagenarianism v.
taraflar arasında uzlaşma sağlamak temporize v.
taraflar arasında uzlaşma sağlamak temporise v.
çift sürerken karıklar arasında bozulmamış alanlar bırakmak rib land v.
laf arasında belirtmek toss v.
iki şeyin arasında kalmak hang v.
bir işi bir veya birkaç yarı zamanlı işçi arasında paylaştırmak job-share v.
iki malzeme arasında tutturmak quilt v.
kaşla göz arasında yok etmek harlequin v.
(iki veya daha fazla kişi) arasında ilişki kurmak bond v.
seyircilerin arasında olmak hear v.
ön bacakların arasında sıkıştırmak hug v.
ön ayakların arasında sıkıştırarak kurbanı ezmek hug v.
mitler arasında bağ kurmak mythologize v.
mitler arasında bağ kurmak mythologise v.
tavan arasında depolamak loft v.
tavan arasında saklamak loft v.
tavan arasında yaşamak loft v.
konuklar arasında dolaşarak servis yapmak butler v.
televizyon kanalları arasında gezinip durmak graze v.
arasında boşluklar oluşturmak open v.
birbiriyle çelişen çeşitli ihtiyaçlar arasında uzlaşmaya vararak ortasını bulmak (teknik tasarım) optimalise v.
birbiriyle çelişen çeşitli ihtiyaçlar arasında uzlaşmaya vararak ortasını bulmak (teknik tasarım) optimalize v.
birbiriyle çelişen çeşitli ihtiyaçlar arasında uzlaşmaya vararak ortasını bulmak (teknik tasarım) optimize v.
birbiriyle çelişen çeşitli ihtiyaçlar arasında uzlaşmaya vararak ortasını bulmak (teknik tasarım) optimize v.
birbiriyle çelişen çeşitli ihtiyaçlar arasında uzlaşmaya vararak ortasını bulmak (teknik tasarım) optimise v.
diğerlerinin arasında bir katman oluşturmak interlayer v.
laf arasında bahsetmek drop v.
arasında benzerlik ilişkisi kurmak parallelize v.
(iki şey arasında) benzerlik noktası yaratmak parallelize v.
arasında benzerlik ilişkisi kurmak parallelise v.
(iki şey arasında) benzerlik noktası yaratmak parallelise v.
laf arasında bahsetmek intermention [obsolete] v.
arasında yanıp sönmek intermicate v.
arasında parlamak intermicate v.
arasında bağ oluşturmak interosculate v.
arasında değişkenlik göstermek intervary [obsolete] v.
(olayların veya dönemlerin) arasında meydana gelmek intervene v.
arasında ilişki kurmak intricate v.
iki fikir arasında aralıksız geçiş yapmak segue v.
kaşla göz arasında yayılmak smear v.
ateş çizelgesinde keskin yüksek ve düşük noktalar arasında geçiş yapmak spike v.
(televizyonda, radyoda) kanallar arasında gezinmek surf v.
(iki cihaz arasında) veri transfer etmek synchronize v.
arasında değişmek range v.
1 ve 12 sınıflar arasında kullanılan elhi adj.
arasında paylaştırılmış shared out amongst adj.
el veya ayak parmakları arasında perdeye sahip olan duckfooted adj.
arasında bölüştürülmüş apportioned between adj.
arasında paylaştırılmış divided between adj.
arasında olan intercurrent adj.
hücre içinde yaşayan veya bir hayvanın dokuları arasında yaşayan endozoic adj.
arasında bulunan interjacent adj.
yeni ay ve eski ay zamanları arasında interlunar adj.
iki diş arasında interdentil adj.
-arasında bölünmüş divided between adj.
dokular arasında bulunan interstitial adj.
arasında uzanan stretching between adj.
bocalayan (farklı görüşler arasında) gidip gelen vacillating adj.
ırklar arasında racial adj.
akşam yemeği ile yatma vakti arasında gerçekleşen aftersupper adj.
yaşı 13-19 arasında olan teen adj.
8-12 yaş arasında (çocuk) tweenage adj.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan algılama biçimine ait veya ilgili attuitional adj.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan attuitive adj.
dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemine ait k-t adj.
dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemi ile ilişkili k-t adj.
üst dudağın en üst noktası ile alt dudağın en alt noktası arasında bilabial adj.
sıvı ile kristal hali arasında olan (madde) mesomorphic adj.
sıvı ile kristal hali arasında olan (madde) mesomorphous adj.
iki nehir arasında yer alan bölgeye ait mesopotamian adj.
iki nehir arasında yer alan bölge ile ilişkili mesopotamian adj.
iki nehir arasında yer alan bölgeye özgü mesopotamian adj.
uzun ve dar burunlu ile yassı burunlu arasında yer alan mesorhine adj.
uzun ve dar burunlu ile yassı burunlu arasında yer alan mesorrhine adj.
uzun ve dar burunlu ile yassı burunlu arasında yer alan mesorrhinic adj.
elektromanyetik spektrumda radyo dalgaları ve kızılötesi dalgaları arasında yer alan, frekansları 300 megahertz ile 300 gigahertz arasında olup 1 metre ile 1 milimetre arasında dalga uzunluklarına sahip elektromanyetik ışımaya ilişkin microwave adj.
bir rotanın ilk ve son fazlarının arasında yer alan kısmına ilişkin midcourse adj.
önceki ve sonraki arasında bulunan middle adj.
üst ve alt arasında bulunan middle adj.
abd ile güney amerika arasında yer alan topraklara ve burada yaşayan insanlara ait veya ilişkin middle american adj.
iki kişi arasında head-to-head adj.
(ingiltere'deki devlet okullarında) aynı soyada sahip iki veya daha çok oğlan çocuğu arasında yaş veya derece bakımından ikinci sırada gelen minor adj.
toplumlar arasında önde gelen high adj.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktiviteyle ilgili homosexual adj.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktiviteye ait homosexual adj.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktivite içeren homosexual adj.
bir toplumun hiyerarşik sosyal tabakaları arasında statü değişikliği fırsatına sahip olan mobile adj.
bir toplumun hiyerarşik sosyal tabakaları arasında statü değiştiren mobile adj.
dağların arasında yer alan mountain adj.
çalıların arasında kaybolmuş bushed [australia] adj.
tavan arasında yaşayan garreted adj.
iki olgunun arasında kalan gray adj.
(karakterli ve fonetik yazım arasında yer alan) bir yazı biçimi ile ilgili iconomatic adj.
(karakterli ve fonetik yazım arasında yer alan) bir yazı biçimine ait iconomatic adj.
alevler arasında giden ignifluous [obsolete] adj.
(karakterli ve fonetik yazım arasında yer alan) bir yazı biçimi ile ilgili ikonomatic adj.
(karakterli ve fonetik yazım arasında yer alan) bir yazı biçimine ait ikonomatic adj.
iki kişi arasında dolaysız iletişim içeren one on one [us] adj.
iki kişi arasında doğrudan iletişim veya alışveriş içeren one-on-one adj.
5. ve 7. yüzyıllar arasında kuzey avrupa'da kullanılmış olan runik yazıya ait veya ilişkili overgang adj.
5. ve 7. yüzyıllar arasında kuzey avrupa'da kullanılmış olan runik yazıyı içeren overgang adj.
(toz) parmakların arasında tutulduğunda tanecik hissi vermeyecek derecede ince impalpable adj.
parçaları arasında dinamik bir iç gerilim, çatışma ve bağlılığa sahip olan dialectical adj.
başka katmanların arasında kalmış instratified adj.
katmanlar arasında bulunan interlayer adj.
katmanlar arasında yer alan interlayer adj.
bölgeler arasında bulunan interlocal adj.
yerleşim yerleri arasında bulunan interlocal adj.
m.s. 100-600 yılları arasında alaska'nın batısında yaşamış eskimoların kültürüne ait veya ilgili ipiutak adj.
(mektuplarda) adresteki satırların arasında virgül, sonunda nokta olan closed adj.
(armacılıkta) dar şeritler arasında bulunan cotised adj.
(hanedan armalarında hayvan) kuyruğu bacakları arasında ikiye katlanmış duran coward adj.
aileler arasında yaygın familiar adj.
(hanedan armalarında) iki çapraz dar şerit veya parmaklık arasında bulunan cottised adj.
birden fazla erkek arasında meydana gelen intermale adj.
iki uç arasında olan intermarginal adj.
iki kenar arasında olan intermarginal adj.
iki şey arasında olan intermedial adj.
bitişik parça veya yüzeyler arasında yer alan interproximal adj.
bitişik parça veya yüzeyler arasında yer alan interproximate adj.
gözlük merceklerinin merkezi arasında bulunan interpupillary adj.
embriyonik somitler arasında bulunan intersegmental adj.
arasında görülebilen intertranspicuous adj.
birden fazla üniversite arasında bulunan interuniversity adj.
birden fazla üniversite arasında meydana gelen interuniversity adj.
aynı cinsiyetin üyeleri arasında meydana gelen intrasexual adj.
hemcinsler arasında olan same-sex adj.
iki ateş arasında kalmış flurried adj.
oval ve mızraksı arasında bir şekle sahip olan ovate-lanceolate adj.
yumurta ile küre arasında bir şekle sahip olan ovate-rotundate adj.
new mexico'da ms. 700-900 yılları arasında var olmuş bir kültüre ait veya ilgili rosa adj.
parçaları arasında düzen olmayan scattered adj.
farklı görüşler arasında gidip gelen shilly-shally adj.
dostlar arasında olan social adj.
müttefikler arasında meydana gelen social adj.
alternatifler arasında olan some other adj.
(kemik) hyomandibüler ve kuadrat kemik arasında olan symplectic adj.
birinci ve ikinci dünya savaşları arasında olan interwar adj.
kaşla göz arasında in a trice adv.
az tanınmış kimseler arasında below the salt adv.
gelgitler arasında intertidally adv.
diğerleri arasında (latince) inter alia adv.
beş ila on arasında from five to ten adv.
kaşla göz arasında in no time adv.
aile arasında en famille adv.
bildiklerim arasında within my ken adv.
sesli harfler arasında intervocalically adv.
diğerleri arasında among others adv.
aileler arasında interfamily adv.
laf arasında incidentally adv.
kaşla göz arasında in a split second adv.
kaşla göz arasında in a very short time adv.
kaşla göz arasında in a flash adv.
bunlar arasında among these adv.
bunlar arasında among them adv.
tümünün arasında among all adv.
hepsinin arasında among all adv.
yıllar arasında inter-annual adv.
benzerleri arasında among one’s peers adv.
benzerleri arasında among one’s counterparts adv.
benzerleri arasında among its kind adv.
iki takım arasında between two team adv.
laf arasında by the bye adv.
laf arasında en passant adv.
laf arasında in passing adv.
laf arasında incidently (incidentally) adv.
laf arasında by the by adv.
1999-2003 arasında between 1999 and 2003 adv.
(ikiden fazla sayıda) ülkeler arasında among the countries adv.
halk arasında colloquially adv.
saatleri arasında between the hours of adv.
diğerleri arasında among others (a.o.) adv.
öğleden sonra dört ile gece yarısı arasında between four in the afternoon and midnight adv.
bunların arasında among these adv.
kaşla göz arasında in one's tracks adv.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan bir yolla attuitively adv.
çok sayıda kişi arasında widely adv.
iki şey arasında sıkışmış halde bodkin [uk] adv.
laf arasında on the volley adv.
iki gün arasında overnight adv.
bilardo masasında lastikli iç kenarlar ile bu kenarlara paralel çizgiler arasında in baulk adv.
öğle vakti ile gece yarısı arasında p.m. adv.
nesneler arasında intermediately adv.
zamanlar arasında intermediately adv.
hayal ile gerçek arasında between dream and reality adv.
tarihleri arasında between the dates prep.
ikisi arasında in between prep.
arasında değişen ranging between prep.
seslerin ortasında/arasında amid prep.
arasında (bir gürültünün) through prep.
arasında değişen varying between prep.
ile arasında between and prep.
yılları arasında between the years of prep.
seneleri arasında between the years of prep.
sahne dekorunun en önündeki parçalar arasında sahne önünde gerçekleştirilen in one prep.
(sirk çalışanları ile izleyiciler arasında çıkan kavgada) diğer sirk çalışanlarını kavgaya çağırmak için sirk görevlilerin söylediği söz hey rube interj.
katmanları arasında anlamı veren ön ek intra- pref.
pusulanın güneydoğu ile doğu arasında gösterdiği yön sebe (southeast by east) abrev.
pusulanın güneydoğu ile güney arasında gösterdiği yön sebs (southeast by south) abrev.
Phrasals
laf arasında söylemek throw in v.
bitirenler arasında …ci gelmek come in v.
diğerleri/başkaları arasında as (things) go v.
laf arasında söyleyivermek toss in v.
(iki veya daha çok taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak arbitrate between v.
(iki taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak arbitrate between (someone and someone else) v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak hover between (something) and (something else) v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız olmak hover between (something) and (something else) v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak hover between something (and something else) v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında kararsız olmak hover between something (and something else) v.
iki zıt kişi veya şey arasında karar vermek judge between (someone or something and someone or something else) v.
iki zıt kişi veya şey arasında seçim yapmak judge between (someone or something and someone or something else) v.
(iki veya daha çok kişi veya şey) arasında yavaş yavaş yürümek step between (someone or something) v.
(iki kişi veya grup) arasında ara buluculuk yapmak step between (someone or something) v.
arasında kararsız bırakmak tear between v.
arasında ikircikli bırakmak tear between v.
arasında tereddütte bırakmak tear between v.
birileri/bir şeyler arasında sürekli el değiştirmek buffet someone or something (from someone or something) (to someone or something) v.
arasında dolaştırmak circulate among someone or something v.
arasında gezdirmek circulate among someone or something v.
içinde/arasında gezmek circulate among someone or something v.
(iş, okul) arasında her gün gidip gelmek commute (something) into (something) v.
arasında bir karar vermek decide between two v.
arasında bir seçim yapmak decide between two v.
arasında bölmek/paylaştırmak divvy something up among some people v.
arasında dağılım göstermek/değişmek range from something to something v.
arasında dağıtmak distribute among v.
arasında değerlendirmek/kabul etmek rate someone or something among something v.