|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
kısım kısım olma |
fragmentariness n.
|
|
2 |
General |
pencereli üst kısım yapı |
clerestory n.
|
|
3 |
General |
orta kısım |
waist n.
|
|
4 |
General |
bir kitapta konuyla ilgili daha geniş açıklama için oluşturulmuş ek kısım |
excursus n.
|
|
5 |
General |
üst kısım |
headpiece n.
|
|
6 |
General |
en özlü kısım |
quintessence n.
|
|
7 |
General |
üst kısım |
roof n.
|
|
8 |
General |
etli kısım |
pulp n.
|
|
|
9 |
General |
düzeltilmeye muhtaç kısım |
area requiring corrective action n.
|
|
10 |
General |
boncuklu kısım |
beading n.
|
|
11 |
General |
kısım müdürü |
division manager n.
|
|
12 |
General |
orta kısım |
middle n.
|
|
13 |
General |
en büyük kısım |
the most part n.
|
|
14 |
General |
üst kısım |
deck n.
|
|
15 |
General |
iç kısım |
inner side n.
|
|
16 |
General |
baş kısım |
heading n.
|
|
17 |
General |
büyük kısım |
bulk n.
|
|
18 |
General |
mahalli kısım |
local department n.
|
|
19 |
General |
(fıçıda/çuvalda) boş kalan kısım |
ullage n.
|
|
20 |
General |
en iyi kısım |
the best part n.
|
|
21 |
General |
tepe kısım |
spire n.
|
|
22 |
General |
en şiddetli kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin) |
brunt n.
|
|
23 |
General |
en iyi kısım |
the fat n.
|
|
24 |
General |
iç kısım |
interior n.
|
|
25 |
General |
geri ödenen kısım |
rebate n.
|
|
26 |
General |
dip kısım |
butt n.
|
|
27 |
General |
arka kısım |
tail n.
|
|
28 |
General |
en iyi kısım |
titbit n.
|
|
29 |
General |
ön kısım (araba) |
snout n.
|
|
30 |
General |
aşınmış kısım |
abrasion n.
|
|
31 |
General |
fazla kısım |
surplusage n.
|
|
32 |
General |
uyuşmayan kısım |
incongruity n.
|
|
33 |
General |
uç kısım |
head n.
|
|
34 |
General |
bir dramada marazın çıktığı kısım |
epitasis n.
|
|
35 |
General |
iç kısım |
innerside n.
|
|
36 |
General |
kollara ayrılan kısım |
fork n.
|
|
37 |
General |
alttan kesilmiş kısım |
undercut n.
|
|
38 |
General |
büyük kısım |
body n.
|
|
39 |
General |
boyna benzer kısım |
cervix n.
|
|
40 |
General |
sınırları çizilen kısım |
intercept n.
|
|
41 |
General |
orta kısım |
heart n.
|
|
42 |
General |
sütun başlığıyla kaide arasındaki kısım |
shaft n.
|
|
43 |
General |
en iyi kısım |
cream n.
|
|
44 |
General |
tamamlayıcı kısım |
part and parcel n.
|
|
45 |
General |
içeri kıvrık kısım |
involution n.
|
|
46 |
General |
kalan kısım |
residue n.
|
|
47 |
General |
bir nutuğa son kısım ekleme |
epiloguing n.
|
|
48 |
General |
en ağır kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin) |
brunt n.
|
|
49 |
General |
geri kalan kısım |
remainder n.
|
|
50 |
General |
iç kısım |
innards n.
|
|
51 |
General |
eski kitaplarda kırmızı harflerle basılan kısım |
rubric n.
|
|
52 |
General |
ızgara ucunu taşıyan metal bir kısım |
grate bearer n.
|
|
53 |
General |
üst kısım |
head n.
|
|
54 |
General |
kısım adı |
section name n.
|
|
55 |
General |
uç kısım |
neb n.
|
|
56 |
General |
en önemli kısım |
bulk n.
|
|
57 |
General |
fazla olan kısım |
excess n.
|
|
58 |
General |
orta kısım |
centre-piece n.
|
|
59 |
General |
alt kısım |
sub-section n.
|
|
60 |
General |
(ülke) iç kısım |
inland n.
|
|
61 |
General |
iç kısım |
inside n.
|
|
62 |
General |
iç kısım |
bowel n.
|
|
63 |
General |
hareketli kısım |
walking part n.
|
|
64 |
General |
alt kısım |
underside n.
|
|
65 |
General |
arka kısım |
tail end n.
|
|
66 |
General |
bir kısım medya |
certain parts of the media n.
|
|
67 |
General |
gerekli kısım |
required part n.
|
|
68 |
General |
gerekli kısım |
essential part n.
|
|
69 |
General |
gerekli kısım |
necessary part n.
|
|
70 |
General |
ilave kısım |
additional part n.
|
|
71 |
General |
dış kısım |
outer side n.
|
|
72 |
General |
iç kısım |
internal part n.
|
|
73 |
General |
dış kısım |
external part n.
|
|
74 |
General |
dış kısım |
outside n.
|
|
75 |
General |
altı çizili kısım |
underlined part n.
|
|
76 |
General |
hayati önemde kısım |
vital part n.
|
|
77 |
General |
hayati önemde kısım/bölüm |
vital part n.
|
|
78 |
General |
mutfak kısım şefi |
chef de partie n.
|
|
79 |
General |
bölüm/kısım |
passus n.
|
|
80 |
General |
kare kısım |
canton n.
|
|
81 |
General |
en iyi kısım |
tidbit n.
|
|
82 |
General |
pencereli üst kısım yapı |
clerestorey n.
|
|
83 |
General |
orta kısım |
midsection n.
|
|
84 |
General |
büyük bir kısım |
a major part n.
|
|
85 |
General |
aşan kısım |
exceeding part n.
|
|
86 |
General |
son kısım |
tag end n.
|
|
87 |
General |
yerel kısım |
local part n.
|
|
88 |
General |
üçüncü kısım |
third part n.
|
|
89 |
General |
alt kısım |
lower part n.
|
|
90 |
General |
biyonik kısım |
bionic part n.
|
|
91 |
General |
son kısım |
tail n.
|
|
92 |
General |
arka kısım |
tail-end n.
|
|
93 |
General |
en son kısım |
tag end n.
|
|
94 |
General |
ilahi sonuna eklenen kısım |
acroteleutic [obsolete] n.
|
|
95 |
General |
aşınmış yüzey/kısım |
abrasion n.
|
|
96 |
General |
arka kısım |
back matter n.
|
|
97 |
General |
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım |
back matter n.
|
|
98 |
General |
arka kısım |
end matter n.
|
|
99 |
General |
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım |
end matter n.
|
|
100 |
General |
son kısım |
afternoon n.
|
|
101 |
General |
bayraklarda üst köşede, gönder direğine yakın bulunan dikdörtgen kısım |
canton n.
|
|
102 |
General |
iade edilen kısım |
rebate n.
|
|
103 |
General |
(şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım |
catch n.
|
|
104 |
General |
arka kısım |
backward n.
|
|
105 |
General |
çeneyi kaplayan etli kısım |
chaps n.
|
|
106 |
General |
çeneyi kaplayan etli kısım |
chao n.
|
|
107 |
General |
gemide top namlularının bulunduğu kısım |
chase [obsolete] n.
|
|
108 |
General |
tükenmez ya da dolma kalemin ucundaki konik kısım |
nib n.
|
|
109 |
General |
birinci kısım |
part one n.
|
|
110 |
General |
daha büyük kısım |
the most feck n.
|
|
111 |
General |
daha fazla kısım |
the most feck n.
|
|
112 |
General |
en aktif kısım |
thick n.
|
|
113 |
General |
en yoğun kısım |
thick n.
|
|
114 |
General |
30 ile 39 arasındaki kısım |
thirties n.
|
|
115 |
General |
otuz sekizde birlik kısım |
thirty-eighth n.
|
|
116 |
General |
otuz beşte birlik kısım |
thirty-fifth n.
|
|
117 |
General |
otuz birde birlik kısım |
thirty-first n.
|
|
118 |
General |
otuz dörtte birlik kısım |
thirty-fourth n.
|
|
119 |
General |
otuz dokuzda birlik kısım |
thirty-ninth n.
|
|
120 |
General |
otuz ikide birlik kısım |
thirty-second n.
|
|
121 |
General |
otuz yedide birlik kısım |
thirty-seventh n.
|
|
122 |
General |
otuz altıda birlik kısım |
thirty-sixth n.
|
|
123 |
General |
otuz üçte birlik kısım |
thirty-third n.
|
|
124 |
General |
en iyi kısım |
top n.
|
|
125 |
General |
katlanmış olan kısım |
turn-under n.
|
|
126 |
General |
ilave edilen kısım |
annex n.
|
|
127 |
General |
elbiseden sarkan kısım |
bag n.
|
|
128 |
General |
sakal gibi kısım |
barb n.
|
|
129 |
General |
alt kısım |
underbelly n.
|
|
130 |
General |
bağımlı kısım veya grup |
underfaction n.
|
|
131 |
General |
bağlı kısım veya grup |
underfaction n.
|
|
132 |
General |
alt kısım |
undersurface n.
|
|
133 |
General |
aşağı kısım |
undersurface n.
|
|
134 |
General |
bir şeyin en geniş olduğu kısım |
beam n.
|
|
135 |
General |
üstüne binen kısım |
lap n.
|
|
136 |
General |
tavla tahtasında oyuncunun kendi bölgesiyle rakibinkinden ayıran kısım |
bar n.
|
|
137 |
General |
esas kısım |
essence n.
|
|
138 |
General |
iç kısım |
estre [obsolete] n.
|
|
139 |
General |
en iç kısım |
inner core n.
|
|
140 |
General |
son kısım |
last n.
|
|
141 |
General |
büyük kısım |
mass n.
|
|
142 |
General |
dış kısım |
extern n.
|
|
143 |
General |
dış kısım |
external n.
|
|
144 |
General |
etek ucunda bir şeyler taşımak için katlanabilen ön kısım |
lap n.
|
|
145 |
General |
kırbacın veya kamçının ucundaki esnek kısım |
lash n.
|
|
146 |
General |
esas kısım |
main n.
|
|
147 |
General |
en büyük kısım |
main n.
|
|
148 |
General |
bir toplantı veya sunumda katılımcıların soru sorduğu kısım |
q and a n.
|
|
149 |
General |
nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım |
layby n.
|
|
150 |
General |
nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım |
lay-by n.
|
|
151 |
General |
şelalede balıkların sıçrayabileceği kısım |
leap n.
|
|
152 |
General |
önemli kısım |
half n.
|
|
153 |
General |
bir hayvanın genellikle gözlerinin üzerinde yer alan, yüzün rengine zıt olan kısım |
mask n.
|
|
154 |
General |
temel kısım |
mass n.
|
|
155 |
General |
(et, ahşap) beyaz veya açık renkli kısım |
white n.
|
|
156 |
General |
post üzerindeki tüysüz kısım |
window n.
|
|
157 |
General |
kürk üzerindeki tüysüz kısım |
window n.
|
|
158 |
General |
on beşinci kısım |
quindem n.
|
|
159 |
General |
(bilet, hisse) tek bir birim olarak işlem gören kısım |
block n.
|
|
160 |
General |
en önemli veya esasi kısım |
meat and potatoes n.
|
|
161 |
General |
orta kısım |
mediety [obsolete] n.
|
|
162 |
General |
bir bestedeki en önemli kısım veya nağme |
melody n.
|
|
163 |
General |
en ortadaki kısım |
midmost n.
|
|
164 |
General |
tam ortadaki kısım |
midmost n.
|
|
165 |
General |
sürenin sonu ve başı dışında kalan kısım |
midst n.
|
|
166 |
General |
girişin en uzağındaki kısım |
head n.
|
|
167 |
General |
en önemli kısım |
heart n.
|
|
168 |
General |
temel kısım |
heart n.
|
|
169 |
General |
kayıp kısım |
hiatus n.
|
|
170 |
General |
arka kısım |
hind end n.
|
|
171 |
General |
arkadan gelen kısım |
hind end n.
|
|
172 |
General |
üst bacak ve kalçaların en geniş olduğu kısım |
hip n.
|
|
173 |
General |
çıkıntı yapan kısım |
huckle n.
|
|
174 |
General |
hörgüçlü kısım |
huckle n.
|
|
175 |
General |
büyük kısım |
mole [obsolete] n.
|
|
176 |
General |
küçük kısım |
moment n.
|
|
177 |
General |
en iyi kısım |
yolk [obsolete] n.
|
|
178 |
General |
en önemli kısım |
yolk [obsolete] n.
|
|
179 |
General |
budanan kısım |
lop n.
|
|
180 |
General |
en kötü kısım |
mud n.
|
|
181 |
General |
(kılıç veya bıçak) kör kısım |
ricasso n.
|
|
182 |
General |
darlaşan kısım |
choke n.
|
|
183 |
General |
dokuma tezgahında durdurucu işlevi gören çıkıntılı kısım |
dagger n.
|
|
184 |
General |
kısım şefi |
department head n.
|
|
185 |
General |
basık kısım |
depression n.
|
|
186 |
General |
en yoğun kısım |
depth n.
|
|
187 |
General |
orta kısım |
depth n.
|
|
188 |
General |
yamalı kısım |
dern n.
|
|
189 |
General |
sevk edilen kısım |
detachment n.
|
|
190 |
General |
hayati kısım |
heart and soul n.
|
|
191 |
General |
ana kısım |
heft [us] n.
|
|
192 |
General |
bir şeyin üzerinde uzanan kısım |
overlier n.
|
|
193 |
General |
üst kısım |
overpart n.
|
|
194 |
General |
belirgin çıkıntı oluşturan kısım |
belly n.
|
|
195 |
General |
ön kısım |
belly n.
|
|
196 |
General |
iç kısım |
belly n.
|
|
197 |
General |
alt kısım |
belly n.
|
|
198 |
General |
dikkat çeken kısım |
clou n.
|
|
199 |
General |
tepe kısım |
cob n.
|
|
200 |
General |
baş kısım |
cob n.
|
|
201 |
General |
arta kalmış kısım |
cotchel [dated] n.
|
|
202 |
General |
kullanılmayan kısım |
cotchel [dated] n.
|
|
203 |
General |
asıl kötü olan kısım |
dickens n.
|
|
204 |
General |
kutu içerisindekileri serpmek için deliklerin bulunduğu kısım |
dredge n.
|
|
205 |
General |
kutu içerisindekileri serpmek için deliklerin bulunduğu kısım |
dredger n.
|
|
206 |
General |
palmat yapıdaki kısım |
palmation n.
|
|
207 |
General |
sivri uç ile çalışılabilen kısım |
pick n.
|
|
208 |
General |
dilli anahtarda içi oyuk kısım |
pipe n.
|
|
209 |
General |
en iyi kısım |
fat n.
|
|
210 |
General |
(büyük oranda homojen kütlede) homojen olmayan kısım |
inhomogeneity n.
|
|
211 |
General |
iki bölge arasındaki kısım |
interzone n.
|
|
212 |
General |
iç kısım |
inwards n.
|
|
213 |
General |
iki büyük yapıyı veya boşluğu birbirine bağlayan dar kısım |
isthmus n.
|
|
214 |
General |
döngüsel fenomen veya dalgalanmaların en aza indiği kısım |
plateau n.
|
|
215 |
General |
çıkıntı yapan kısım |
pop-up n.
|
|
216 |
General |
gözenekli kısım |
porosity n.
|
|
217 |
General |
son kısım |
last part n.
|
|
218 |
General |
eğreltiotu gibi bitkilerin ucunda bulunan kıvrık kısım |
fiddle head n.
|
|
219 |
General |
bükülü kısım |
flexion n.
|
|
220 |
General |
pusulada yönlerin işaretli olduğu kısım |
fly n.
|
|
221 |
General |
başlıca kısım |
forehand [obsolete] n.
|
|
222 |
General |
ön kısım |
forehead n.
|
|
223 |
General |
oral kısım |
oral n.
|
|
224 |
General |
çıkıntılı kısım |
outjut n.
|
|
225 |
General |
ücra kısım |
outpart n.
|
|
226 |
General |
uzaktaki kısım |
outpart n.
|
|
227 |
General |
(yol, kaldırım) yola en yakın kısım |
outside n.
|
|
228 |
General |
ufak kısım |
particle n.
|
|
229 |
General |
(el falında) avuç içinde dördüncü parmağın alt kenarına denk gelen kısım |
percussion n.
|
|
230 |
General |
en iyi kısım |
prime n.
|
|
231 |
General |
önde gelen kısım |
primo n.
|
|
232 |
General |
daha ağır kısım |
preponderance n.
|
|
233 |
General |
ağır kısım |
preponderancy n.
|
|
234 |
General |
daha ağır kısım |
preponderation n.
|
|
235 |
General |
yüz kızartıcı olan kısım |
pudendum n.
|
|
236 |
General |
araçta tepe kısım |
roof n.
|
|
237 |
General |
ufak kısım |
schtik n.
|
|
238 |
General |
antik yunan ya da roma tapınaklarında ayinlerin yapıldığı orta kısım |
sekos n.
|
|
239 |
General |
(zaman diliminde) erken kısım |
shank n.
|
|
240 |
General |
dördüncü kısım |
fourth part n.
|
|
241 |
General |
ilk kısım |
fresh n.
|
|
242 |
General |
yeni kısım |
fresh n.
|
|
243 |
General |
bölümlemede 60-70 aralığına düşen kısım |
sixties n.
|
|
244 |
General |
bütünün geri kalanından daha küçük ve dar olan kısım |
sma [scotland] n.
|
|
245 |
General |
yumuşak kısım |
soft n.
|
|
246 |
General |
çıkıntı yapan kısım |
protrusion n.
|
|
247 |
General |
çıkıntı yapan kısım |
protuberancy n.
|
|
248 |
General |
çıkıntı yapan kısım |
protuberation n.
|
|
249 |
General |
sivri ve çıkıntılı ön kısım |
prow n.
|
|
250 |
General |
tarladaki çamurlu kısım |
spew [dialect] [uk] n.
|
|
251 |
General |
(tiyatro salonunda) sahne önü ile arka duvar arasındaki kısım |
stagehouse n.
|
|
252 |
General |
alt kısım |
subsect n.
|
|
253 |
General |
saçta uzayan kısım |
suit n.
|
|
254 |
General |
fazla kısım |
superplusage [obsolete] n.
|
|
255 |
General |
sarkan kısım |
flapper n.
|
|
256 |
General |
(elbise) üst kısım |
bodice n.
|
|
257 |
General |
çok az kısım |
fraction n.
|
|
258 |
General |
kalan kısım |
the rest n.
|
|
259 |
General |
(kabuk, dış kısım) çıkarmak |
unshale v.
|
|
260 |
General |
yağlı kısım oluşturarak ayırmak |
oil v.
|
|
261 |
General |
kısım kısım |
fragmentary adj.
|
|
262 |
General |
iç kısım |
inward adj.
|
|
263 |
General |
on ikide bir kısım |
duodenary adj.
|
|
264 |
General |
üst kısım (bir yaprağın vb) |
adaxial adj.
|
|
265 |
General |
kısım kısım |
bitty adj.
|
|
266 |
General |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolor adj.
|
|
267 |
General |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolorate adj.
|
|
268 |
General |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolorous adj.
|
|
269 |
General |
(canlı organizmada kısım) şişmiş |
incrassate adj.
|
|
270 |
General |
(canlı organizmada kısım) şişmiş |
incrassated adj.
|
|
271 |
General |
kısım kısım |
in sections adv.
|
|
272 |
General |
kısım kısım |
in parts adv.
|
|
273 |
General |
kısım kısım |
by dribs and drabs adv.
|
|
274 |
General |
(hatalı yazılan kısım) metindeki şekliyle |
sic adv.
|
|
275 |
General |
alt kısım anlamı veren ön ek |
baso- pref.
|
|
276 |
General |
kısım veya kısmi anlamlarını veren bir ön ek |
mer- pref.
|
|
277 |
General |
kısım veya kısmi anlamlarını veren bir ön ek |
meri- pref.
|
|
278 |
General |
kısım veya kısmi anlamlarını veren bir ön ek |
mero- pref.
|
|
279 |
General |
bu kısım doğru |
granted expr.
|
|
Phrases |
|
280 |
Phrases |
bu kısım doğru çalışmıyor |
this part doesn't work properly expr.
|
|
Colloquial |
|
281 |
Colloquial |
işi yapan kısım |
business end of something n.
|
|
282 |
Colloquial |
temel kısım |
part and parcel n.
|
|
283 |
Colloquial |
tiyatro salonunda perdenin önünde kalan kısım |
front of house n.
|
|
284 |
Colloquial |
güneş şapkası çiçeğinin ortasındaki koyu kahverengi kısım |
eye n.
|
|
285 |
Colloquial |
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarması/amorti etmesi |
earn-out n.
|
|
286 |
Colloquial |
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarmak/amorti etmek |
earn out v.
|
|
287 |
Colloquial |
alt kısım (genital bölge için kullanılan hüsnütabir) |
down below expr.
|
|
288 |
Colloquial |
alt kısım (genital bölge için kullanılan hüsnütabir) |
down there expr.
|
|
289 |
Colloquial |
asıl zor kısım bundan sonra |
(it's) all uphill from here expr.
|
|
290 |
Colloquial |
asıl zorlu kısım şimdi başlıyor |
(it's) all uphill from here expr.
|
|
Idioms |
|
291 |
Idioms |
en eğlenceli/keyifli/güzel kısım |
high point n.
|
|
292 |
Idioms |
eksik kalmış/tamamlanmamış kısım |
loose end n.
|
|
293 |
Idioms |
en dikkat çekici/çeken kısım |
high point n.
|
|
294 |
Idioms |
en önemli kısım/parça/nokta |
crowning touch n.
|
|
295 |
Idioms |
son kısım |
fag-end n.
|
|
296 |
Idioms |
asıl önemli kısım |
(down to) bedrock n.
|
|
297 |
Idioms |
en önemli kısım |
alpha and omega n.
|
|
298 |
Idioms |
savunmasız kısım |
soft underbelly n.
|
|
299 |
Idioms |
doğaçlama davranmayı sağlayan kısım |
the top of one's mind expr.
|
|
300 |
Idioms |
doğaçlama davranmayı sağlayan kısım |
the top of one's head expr.
|
|
301 |
Idioms |
asıl zor/meşakkatli kısım |
the rubber hits the road expr.
|
|
Speaking |
|
302 |
Speaking |
hangi kısım? |
which part? expr.
|
|
303 |
Speaking |
hangi kısım? |
which section? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
304 |
Trade/Economic |
alınan mala karşı peşin ödenen kısım |
down payment n.
|
|
305 |
Trade/Economic |
araba yükünden daha eksik kısım |
less than car load lot n.
|
|
306 |
Trade/Economic |
bankada hesapta bulunandan çekilmiş kısım |
overdraft n.
|
|
307 |
Trade/Economic |
borçlardan geri kalan kısım |
net assets n.
|
|
308 |
Trade/Economic |
boş kalan kısım (fıçı/çuval vb) fire |
wantage n.
|
|
309 |
Trade/Economic |
bir ekonomide toplam üretimden tüketilen kısım çıkartıldığında geri kalan pay |
aggregate demand externality n.
|
|
310 |
Trade/Economic |
bir şirketin bir kısım aktifinin başka bir şirketin hisse senetleri karşılığında devredilmesi |
split-of n.
|
|
311 |
Trade/Economic |
çalışmayan kısım gider ve zararları |
idle capacity expenses and losses n.
|
|
312 |
Trade/Economic |
çalışmayan kısım gider ve zararları |
idle capacity expenses losses n.
|
|
313 |
Trade/Economic |
çalışmayan kısım giderleri ve zararları |
expenses and losses from the non-operating section n.
|
|
314 |
Trade/Economic |
esaslı kısım |
essential part n.
|
|
315 |
Trade/Economic |
fıçıdaki boş kısım |
ullage n.
|
|
316 |
Trade/Economic |
harcamaların yapıldığı kısım |
spending unit n.
|
|
317 |
Trade/Economic |
hisse satışında bir kısım hakların yeni sahibine geçmeyip eski sahibine ait olarak kalması durumu |
ex rights n.
|
|
318 |
Trade/Economic |
kısım amiri |
section manager n.
|
|
319 |
Trade/Economic |
kısım şefi |
department chief n.
|
|
320 |
Trade/Economic |
kısım şefi |
section chief n.
|
|
321 |
Trade/Economic |
kısım amiri |
section chief n.
|
|
322 |
Trade/Economic |
kısım müdürü/yöneticisi |
functional manager n.
|
|
323 |
Trade/Economic |
kısım şefi |
section manager n.
|
|
324 |
Trade/Economic |
kısım şefi |
service manager n.
|
|
325 |
Trade/Economic |
önemli kısım |
essential part n.
|
|
326 |
Trade/Economic |
reklama karşı ilgiyi artırmak için eklenen yapay kısım veya bu amaçla kullanılan araçlar |
gimmick n.
|
|
327 |
Trade/Economic |
tasarruf yeter sayısına sahip kısım |
disposable portion n.
|
|
328 |
Trade/Economic |
barda ucuz içki satılan kısım |
public bar [uk] n.
|
|
329 |
Trade/Economic |
barda ucuz içki satılan kısım |
the public [uk] n.
|
|
Law |
|
330 |
Law |
abd iflas kanununda iflas eden şirketin mahkeme gözetimi altında işini yeniden düzenleyebileceğini belirten kısım |
chapter 11 [usa] n.
|
|
331 |
Law |
abd iflas kanununda iflas eden şirketin mahkeme gözetimi altında işini yeniden düzenleyebileceğini belirten kısım |
chapter xi n.
|
|
332 |
Law |
abd iflas kanununda iflas eden şirkete mahkemenin kayyım atayabileceğini belirten kısım |
chapter 7 [usa] n.
|
|
333 |
Law |
mükerrer sigortada ilk sigortada karşılanmayan kısım için ikinci sigortadan talepte bulunmaya dair şart |
american clause n.
|
|
334 |
Law |
mükerrer sigortada ilk sigortada karşılanmayan kısım için ikinci sigortadan talepte bulunmaya dair kloz |
american clause n.
|
|
335 |
Law |
mirastan mirasçıya düşen kısım |
assets per descent n.
|
|
336 |
Law |
teslim edilmemiş kısım |
undelivered section n.
|
|
337 |
Law |
orijinal üyelerinden geriye yalnızca küçük bir kısım kaldığından temsiliyet gücünü veya otoritesini kaybetmiş yasama organı |
rump n.
|
|
Politics |
|
338 |
Politics |
siyasi kampanyada parti üyelerinin kapı kapı dolaşarak oy toplamaya çalıştığı kısım |
ground war n.
|
|
Industry |
|
339 |
Industry |
ispermeçet balinasının yağı çıkarıldıktan sonra derisinden geriye kalan kısım |
twitter n.
|
|
Insurance |
|
340 |
Insurance |
reasürans yoluyla bir kısım sorumluluğu devralan şirket |
reinsurer n.
|
|
Tourism |
|
341 |
Tourism |
(mutfak) kısım şefi |
line chef n.
|
|
342 |
Tourism |
yolcunun taşıta binmesiyle inmesi arasındaki kısım |
segment n.
|
|
Media |
|
343 |
Media |
tv programlarında karakterlerin tek başlarına kamera karşısına geçip duygu ve düşüncelerini aktardıkları kısım |
confessional n.
|
|
344 |
Media |
televizyon yayını sırasında ekranın altında yer alan ve ekrandaki görüntüyü tanımlayan, bilgi amaçlı grafik, resim veya metin içeren kısım |
lower third n.
|
|
345 |
Media |
programın zamanında bitmesi için uzatılan, kısaltılan veya çıkarılan kısım |
cushion n.
|
|
Technical |
|
346 |
Technical |
radyal kısım |
radial n.
|
|
347 |
Technical |
(topoğrafya ölçümünde) kavisli noktalar arasındaki düz kısım |
tangent n.
|
|
348 |
Technical |
alıcı taraf/kısım |
receiving end n.
|
|
349 |
Technical |
alt kısım |
base n.
|
|
350 |
Technical |
arka kısım |
rear side n.
|
|
351 |
Technical |
arka kısım |
stern n.
|
|
352 |
Technical |
aşınmış kısım |
abrasion n.
|
|
353 |
Technical |
ayrılacak kısım |
leaver section n.
|
|
354 |
Technical |
bisiklet motosiklet vb ini yönetmek için kullanılan ve ön tekere kumanda eden kısım |
handle bar n.
|
|
355 |
Technical |
bir uçağın kanadında bulunan ve motorları ihtiva eden kapalı kısım |
nacelle n.
|
|
356 |
Technical |
bükülmüş kıvrık kısım |
bend n.
|
|
357 |
Technical |
boş kalan kısım |
ullage n.
|
|
358 |
Technical |
çok az bir basınçla bir silahı ateşleyen kısım |
hair trigger n.
|
|
359 |
Technical |
contalı kısım |
sealed area n.
|
|
360 |
Technical |
dönmeyen kısım |
stator n.
|
|
361 |
Technical |
düz kısım |
taper journals n.
|
|
362 |
Technical |
esas kısım |
body n.
|
|
363 |
Technical |
filtreden geçmeyerek ayrıştırılan kısım |
retentate n.
|
|
364 |
Technical |
filtre edilmeyen kısım |
retentate n.
|
|
365 |
Technical |
genişlemiş kısım |
ampulla n.
|
|
366 |
Technical |
iğne valfi taşıyan kısım |
nozzle body n.
|
|
367 |
Technical |
kaplarda ağza yakın dar kısım |
neck n.
|
|
368 |
Technical |
kalan kısım |
remaining body n.
|
|
369 |
Technical |
kaplanan kısım |
tread n.
|
|
370 |
Technical |
kısım mühendisi |
section engineer n.
|
|
371 |
Technical |
kondenserlerde deniz suyunun verildiği ve oradan borulara geçtiği kısım |
water box n.
|
|
372 |
Technical |
motoru örten ve içine alan kısım |
nacelle n.
|
|
373 |
Technical |
plastik kısım |
plastical body n.
|
|
374 |
Technical |
sanal kısım |
imaginary part n.
|
|
375 |
Technical |
sert kısım |
solid body n.
|
|
376 |
Technical |
silindir bloklarını taşıyan kısım |
jib frame n.
|
|
377 |
Technical |
son kısım kesimi |
suffix truncation n.
|
|
378 |
Technical |
stringer ve borda saçlarının birleştiği kısım |
wake n.
|
|
379 |
Technical |
supap saplarının içerisinde hareket ettikleri silindirik kısım |
valve guide n.
|
|
380 |
Technical |
tüysüz kısım |
bare spot n.
|
|
381 |
Technical |
üst kısım |
top side n.
|
|
382 |
Technical |
üst kısım |
upper part n.
|
|
383 |
Technical |
yakıtın yakıldığı kısım |
furnace n.
|
|
384 |
Technical |
yuvarlakça kısım |
lobe n.
|
|
385 |
Technical |
mıknatıslı görüntü aygıtlarında silmeyi sağlayan kısım |
erase head n.
|
|
386 |
Technical |
her iki taraftaki ambarlara yönlendirme yapılabilmesi için geminin kömür ikmal kapağını bölen kısım |
saddle n.
|
|
387 |
Technical |
haritada havadan fotoğraflama uçuşu ile ana hatları çizilen alanların enlem, boylam, harita ve sorti gibi bilgilerinin yer aldığı kısım |
master plot n.
|
|
388 |
Technical |
zarf üzerinde adresin göründüğü şeffaf kısım |
window n.
|
|
389 |
Technical |
uzunlamasına kısım |
midfeather n.
|
|
390 |
Technical |
kağıt veya karton üzerinde delinmeden çukurlaştırılmış kısım |
dimpled chad n.
|
|
391 |
Technical |
kağıt veya karton üzerinde delinmeden çukurlaştırılmış kısım |
pregnant chad n.
|
|
392 |
Technical |
aletin kabza veya tutamağının yanındaki kısım |
heel n.
|
|
393 |
Technical |
manyetik ortam yüzeyinde kusur veya kaydetme arızasından ötürü yanlışlıkla yazılmış kısım |
drop in n.
|
|
394 |
Technical |
delinmiş metal levhanın delik kısmından çıkan disk/silindir şekilli kısım |
slug n.
|
|
395 |
Technical |
noktalı klişe yapılan alanda koyu olan kısım |
solid n.
|
|
396 |
Technical |
graptolit kolonisinde belirli bir kısım |
stipe n.
|
|
397 |
Technical |
sorguçlu veya püsküllü kısım anlamını veren bir ön ek |
lopho pref.
|
|
Computer |
|
398 |
Computer |
bir kısım metin |
some text n.
|
|
399 |
Computer |
geçerli kısım |
current section n.
|
|
400 |
Computer |
kısım etiketi |
section label n.
|
|
401 |
Computer |
kısım sonu |
end of section n.
|
|
402 |
Computer |
kısım konu başlığı |
section title n.
|
|
403 |
Computer |
kısım başlığı |
section heading n.
|
|
404 |
Computer |
kısım başlığı |
chapter heading n.
|
|
405 |
Computer |
orta kısım |
center section n.
|
|
406 |
Computer |
programın çalışması sırasında işlemcide en fazla zaman alan kısım |
hot-spot n.
|
|
407 |
Computer |
sağ kısım |
right section n.
|
|
408 |
Computer |
seçili kısım |
selection n.
|
|
409 |
Computer |
sol kısım |
left section n.
|
|
410 |
Computer |
son kısım kesimi |
suffix truncation n.
|
|
411 |
Computer |
yerleşik olmayan kısım |
nonresident portion n.
|
|
412 |
Computer |
bilgisayar belleğinde belirli türde verileri depolaması için atanan kısım |
area n.
|
|
413 |
Computer |
bir disketin veya sabit diskin içinde bilgilerin depolandığı adreslerin kayıtlarının tutulduğu kısım |
file allocation table n.
|
|
414 |
Computer |
dijital dosyaları bir kısım verinin kaybına yol açan sıkıştırma formatına ait veya ilişkin |
lossy adj.
|
|
Telecom |
|
415 |
Telecom |
önemli kısım |
substantial part n.
|
|
416 |
Telecom |
telefon rehberinde kişi ve işletme isimlerinin alfabetik olarak listelendiği kısım |
white pages n.
|
|
Electric |
|
417 |
Electric |
akım taşıyan kısım |
live part n.
|
|
Mechanic |
|
418 |
Mechanic |
i-kirişi veya h-kirişinde kirişin iki flanşını birleştiren orta kısım |
web n.
|
|
419 |
Mechanic |
(perçinlenmiş çivide, vidada) bükülmüş kısım |
clinch n.
|
|
420 |
Mechanic |
cıvata somununun vidalanması sırasında dönmesini engelleyen kısım |
snug n.
|
|
Textile |
|
421 |
Textile |
etekte üst kısım |
yoke n.
|
|
422 |
Textile |
tüysüz kısım |
bare spot n.
|
|
423 |
Textile |
üst kısım |
cap n.
|
|
424 |
Textile |
yan kısım |
side part n.
|
|
425 |
Textile |
elbisede sallanan kısım |
lap n.
|
|
426 |
Textile |
dokuma tezgahında yeni ipe başladıktan sonra dokunan ilk birkaç santimetrelik kısım |
headend n.
|
|
427 |
Textile |
(eğirme, dokuma makinelerinde) iğin altındaki tambur benzeri kısım |
hurl [dialect] [uk] n.
|
|
428 |
Textile |
giyside fermuar veya düğmeleri gizleyen kumaş parçasının bulunduğu ön kısım |
fly front n.
|
|
Architecture |
|
429 |
Architecture |
sütunun tepesinde yer alan süslemeli kısım |
capital n.
|
|
430 |
Architecture |
sütunda başın hemen altındaki dar kısım |
neck n.
|
|
431 |
Architecture |
eski kiliselerde mihrabın güneyinde bulunan raflarla döşeli kısım |
apothesis n.
|
|
432 |
Architecture |
sütun baştabanı ile pervaz arasındaki kısım |
zoophorous n.
|
|
433 |
Architecture |
bir yerin en gizli kısım |
penetralium n.
|
|
434 |
Architecture |
bir yerin en içteki kısım |
penetralium n.
|
|
435 |
Architecture |
büyük bir odanın zeminindeki yükseltilmiş kısım |
hautpas n.
|
|
436 |
Architecture |
çatının yanlarında alçak pencereleri veya panjurları olup ışık ve hava girişi için kullanılan yükseltilmiş kısım |
monitor n.
|
|
437 |
Architecture |
pencereli üst kısım |
over-story n.
|
|
438 |
Architecture |
mimari sütunda tepe kısım |
impost n.
|
|
439 |
Architecture |
çıkıntılı kısım |
outjet [obsolete] n.
|
|
440 |
Architecture |
klasik tapınak sütunlarının altındaki taş kısım |
podium n.
|
|
441 |
Architecture |
tabanın tamamı yerde kalacak şekilde düzleştirilmiş üst kısım |
sunken arch n.
|
|
Construction |
|
442 |
Construction |
pencereli üst kısım |
clearstory n.
|
|
443 |
Construction |
pencereli üst kısım |
clearstorey n.
|
|
444 |
Construction |
pencereli üst kısım |
clerestorey n.
|
|
445 |
Construction |
pencereli üst kısım |
clerestory n.
|
|
446 |
Construction |
üst kısım |
superstructure n.
|
|
447 |
Construction |
binanın altındaki kısım |
underfilling n.
|
|
448 |
Construction |
bir yapıyı destekleyen kısım |
underpinning n.
|
|
449 |
Construction |
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım |
dead flat n.
|
|
450 |
Construction |
geminin transvers formunda orta veya en geniş bölümle aynı biçimde olan kısım |
straight-of-breadth n.
|
|
451 |
Construction |
odada duvarlar ve halı arasında açıkta kalan kısım |
surround [uk] n.
|
|
Automotive |
|
452 |
Automotive |
alt kısım |
bottom end n.
|
|
453 |
Automotive |
alt kısım |
underbody structure n.
|
|
454 |
Automotive |
alt kısım |
lower end n.
|
|
455 |
Automotive |
arka kısım |
rear end n.
|
|
456 |
Automotive |
arka kısım |
rear clip n.
|
|
457 |
Automotive |
dış kısım |
exterior n.
|
|
458 |
Automotive |
makine ile işlenmiş düz kısım |
machined flat n.
|
|
459 |
Automotive |
ön kısım |
front clip n.
|
|
460 |
Automotive |
sabit kısım |
stator n.
|
|
461 |
Automotive |
üst kısım |
top end n.
|
|
462 |
Automotive |
üst kısım conta takımı |
top end gasket set n.
|
|
463 |
Automotive |
zemine monte vites kolunun tabanını kaplamak için kullanılan kısım |
boot n.
|
|
464 |
Automotive |
otomobil gövdesinin önünde yer alan bir kısım |
scuttle n.
|
|
Transportation |
|
465 |
Transportation |
nehirde teknelerin geçebildiği kısım |
riverway n.
|
|
466 |
Transportation |
yolcuların taşıta binmek için geçtikleri kapı ile binme alanını içeren kısım |
gate n.
|
|
Railway |
|
467 |
Railway |
tren rayında düz kısım |
tangent n.
|
|
468 |
Railway |
sapan kısım |
deflecting section n.
|
|
469 |
Railway |
vagonda ayrılmış küçük kısım |
compartment n.
|
|
Aeronautic |
|
470 |
Aeronautic |
kaykayın burnu yerine kuyruk kısmına baskı yapılarak bu kısım üzerinde sürtünerek yapılan kayma hareket |
tailslide n.
|
|
471 |
Aeronautic |
en ön kısım |
leading edge n.
|
|
472 |
Aeronautic |
iç kısım |
inner wing section n.
|
|
473 |
Aeronautic |
pistin merkez hattını gösteren elektronik kısım |
localiser n.
|
|
474 |
Aeronautic |
pistin merkez hattını gösteren elektronik kısım |
localizer n.
|
|
475 |
Aeronautic |
uçakta kontrol işlevlerinin bulunduğu kısım |
cockpit n.
|
|
476 |
Aeronautic |
uçak gövdesinde orta kısım |
waist n.
|
|
477 |
Aeronautic |
zeplinin enine uzanan bitişik iki elemanı arasındaki uzunlamasına kısım |
bay n.
|
|
478 |
Aeronautic |
pitot tüpünde baş kısım |
pitot head n.
|
|
Marine |
|
479 |
Marine |
kıç kısım |
after body n.
|
|
480 |
Marine |
makarada halatın geçtiği kısım |
throat n.
|
|
481 |
Marine |
gemide tabandan kenarlara uzanan kısım |
turn of the bilge n.
|
|
482 |
Marine |
baş kısım |
stem n.
|
|
483 |
Marine |
gel-git arasında kalan kısım |
littoral zone n.
|
|
484 |
Marine |
gemi kıçında bulunan çıkıntılı kısım |
fantail n.
|
|
485 |
Marine |
kıç kısım |
afterpart n.
|
|
486 |
Marine |
teknenin yelkenini ana gövdeye bağlayan uzun metal kısım |
chainplate n.
|
|
487 |
Marine |
tekne veya gemi gövdesinin tabanında bulunan çıkıntılı kısım |
keel n.
|
|
488 |
Marine |
görünür olan ince tahta kısım |
weather n.
|
|
489 |
Marine |
serenlerin demirin bedeniyle birleştiği kısım |
head n.
|
|
490 |
Marine |
(ticaret gemisinde) iç kısmında denizcilerin kaldığı ön kısım |
forecastle n.
|
|
491 |
Marine |
gemide kalasın altındaki en geniş kısım |
bearings n.
|
|
Mining |
|
492 |
Mining |
pistonlu pompada vana bulunan kısım |
h piece n.
|
|
493 |
Mining |
madende mineralin çıkarıldığı kısım |
goaf n.
|
|
494 |
Mining |
kömür madenciliği arazisinde yol veya kısım |
royalty [uk] n.
|
|
Medical |
|
495 |
Medical |
antijen bağlayan kısım |
fragment antigen binding n.
|
|
496 |
Medical |
antijen bağlayan kısım |
antigen binding fragment n.
|
|
497 |
Medical |
burnun orta kısım defektlerinin onarımı |
reconstruction of the defects in the middle of the nose n.
|
|
498 |
Medical |
insan beyninin oluşumu ve gelişimi esnasında ortaya çıkan geçici kısım |
neuromere n.
|
|
499 |
Medical |
klavikula orta kısım rezeksiyonu |
midshaft clavicular resection n.
|
|
500 |
Medical |
kristalize edilebilen kısım |
fragment crystallizable n.
|
|