Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bağı
"bağı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bağı
spell
i.
2
Genel
bağı
charm
i.
"bağı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
üzüm bağı
vineyard
i.
General
2
Genel
göbek bağı
navel cord
i.
3
Genel
göbek bağı
funiculus
i.
4
Genel
evlilik bağı
yoke
i.
5
Genel
kadın bağı
sanitary pad
i.
6
Genel
alın bağı
frontlet
i.
7
Genel
ayak bağı
tie
i.
8
Genel
düzen bağı
discipline
i.
9
Genel
ayak bağı
trammel
i.
10
Genel
saç bağı
bandeau
i.
11
Genel
dostluk bağı
cement
i.
12
Genel
barço bağı
bowline
i.
13
Genel
ayak bağı
hobble
i.
14
Genel
haya bağı
supporter
i.
15
Genel
çorap bağı
garter
i.
16
Genel
ayakkabı bağı
bootlace
i.
17
Genel
ayak bağı
a drag on someone
i.
18
Genel
ayakkabı bağı
shoe string
i.
19
Genel
sadece babadan olan kan bağı
halfblood
i.
20
Genel
sevgi bağı
attachment
i.
21
Genel
ayakkabı bağı
shoelace
i.
22
Genel
akrabalık bağı
relationship
i.
23
Genel
evlilik bağı
wedlock
i.
24
Genel
kan bağı
kindredship
i.
25
Genel
balıkçı bağı
fisherman's bend
i.
26
Genel
diz bağı
garter
i.
27
Genel
kundak bağı
swathe
i.
28
Genel
kan bağı
kindredness
i.
29
Genel
kan bağı
consanguinity
i.
30
Genel
göz bağı
blindfold
i.
31
Genel
baş bağı
headband
i.
32
Genel
kan bağı
blood
i.
33
Genel
saç bağı
hair ribbon
i.
34
Genel
ayakkabı bağı
shoestring
i.
35
Genel
ayak bağı
hindrance
i.
36
Genel
kan bağı
blood tie
i.
37
Genel
evlilik bağı
double harness
i.
38
Genel
göbek bağı
funicle
i.
39
Genel
ayak bağı
impediment
i.
40
Genel
dülger bağı
half hitch
i.
41
Genel
hijyenik kadın bağı
sanitary napkin
i.
42
Genel
fıtık bağı
truss
i.
43
Genel
ayakkabı bağı
latchet
i.
44
Genel
kuşak bağı
sash fastener
i.
45
Genel
boyun bağı
necktie
i.
46
Genel
illiyet bağı
causal link
i.
47
Genel
iskota bağı
becket
i.
48
Genel
sancak bağı
becket
i.
49
Genel
kan bağı
blood relation
i.
50
Genel
gönül bağı
ties of affection
i.
51
Genel
gönül bağı
love bond
i.
52
Genel
gönül bağı
bonds of love
i.
53
Genel
uydu yer bağı
downlink
i.
54
Genel
papyon bağı
bow-tie
i.
55
Genel
fiyonk bağı
bow-tie
i.
56
Genel
boyun bağı
cravat
i.
57
Genel
üzüm bağı direği
vineyard post
i.
58
Genel
üzüm bağı direği
vinestock post
i.
59
Genel
margarita bağı
sheepshank
i.
60
Genel
kol bağı
brassard
i.
61
Genel
askı bağı
string hanger
i.
62
Genel
aile bağı
family bond
i.
63
Genel
aile bağı
family tie
i.
64
Genel
arkadaşlık bağı
bond of friendship
i.
65
Genel
kadın bağı
sanitary napkin
i.
66
Genel
kadın bağı
sanitary towel
i.
67
Genel
kadın bağı
menstrual pad
i.
68
Genel
kadın bağı
pad
i.
69
Genel
kadın bağı
maxi pad (us)
i.
70
Genel
akrabalık bağı
relationship by affinity
i.
71
Genel
hısımlık bağı
relationship by affinity
i.
72
Genel
evlilik bağı
matrimony
i.
73
Genel
evlilik bağı
marriage
i.
74
Genel
ses bağı
diphthong
i.
75
Genel
kazık bağı
clove hitch
i.
76
Genel
evlilik bağı
bonds of matrimony
i.
77
Genel
gemici bağı
non slip knot
i.
78
Genel
balıkçı bağı
non slip knot
i.
79
Genel
bel bağı
waist belt
i.
80
Genel
gönül bağı
bond of communion
i.
81
Genel
evlilik bağı
marital tie
i.
82
Genel
kutsal evlilik bağı
the bonds of holy matrimony
i.
83
Genel
akrabalık bağı
tie
i.
84
Genel
kan bağı veya evlilik yolu ile akraba olan insan grubu
kinship group
i.
85
Genel
soy bağı
linkage
i.
86
Genel
anne tarafından gelen kan bağı veya akrabalık
matriliny
i.
87
Genel
evlilik bağı
matrimoine [obsolete]
i.
88
Genel
(portekiz'de) şarap bağı
quinta
i.
89
Genel
göz bağı
blind
i.
90
Genel
akrabalık bağı
bond
i.
91
Genel
ortak çıkar bağı
bond
i.
92
Genel
üzüm bağı
grapery
i.
93
Genel
ayak bağı
hobbler
i.
94
Genel
kanca bağı
rove
i.
95
Genel
evlilik bağı
conjunction [obsolete]
i.
96
Genel
bağı olan kimse
connection
i.
97
Genel
bağı bulunmama
disengagement
i.
98
Genel
göbek bağı düşene kadar bebeğin karnına sarılan kuşak
belly button band
i.
99
Genel
göbek bağı düşene kadar bebeğin karnına sarılan kuşak
bellyband
i.
100
Genel
(özellikle burgonya'da bulunan) üzüm bağı
domaine
i.
101
Genel
kadınlık bağı
female bonding
i.
102
Genel
siyasi olarak örgütlenmiş veya aralarında kan bağı olan bir grubu oluşturanlar
people
i.
103
Genel
partneriyle nikah bağı olmaksızın aynı evi paylaşan kimse
de facto [australia]
i.
104
Genel
ayak bağı
disbenefit
i.
105
Genel
birbirine kan bağı ile bağlı müşterek kiracılar
gavel
i.
106
Genel
kan bağı olan kimse
parent
i.
107
Genel
kan bağı
sib
i.
108
Genel
(on sekizinci yüzyılda erkeklerin giydiği) siyah ipek boyun bağı
solitaire
i.
109
Genel
evlilik bağı
spousal relationship
i.
110
Genel
kan bağı bulunmayan kimse
stranger
i.
111
Genel
kan bağı bulunmayan kimse
stranger in blood
i.
112
Genel
kan bağı
syngenesis
i.
113
Genel
uçkur bağı
drawstring
i.
114
Genel
ayak bağı
liability
i.
115
Genel
ayak bağı olmak
encumber
f.
116
Genel
diz bağı takmak
garter
f.
117
Genel
ayak bağı olmak
tie someone down
f.
118
Genel
dizlerinin bağı çözülmek
give way at the knees
f.
119
Genel
akrabalık bağı olmak
be related to
f.
120
Genel
ayak bağı olmak
incumber
f.
121
Genel
ayak bağı olmak
be a millstone about one's neck
f.
122
Genel
ayak bağı olmak
be a millstone round one's neck
f.
123
Genel
kan bağı olmak
have a blood-relation
f.
124
Genel
ayak bağı olmak
tie down
f.
125
Genel
bağı kopmak
sever all ties with
f.
126
Genel
bağı kopmak
drift apart
f.
127
Genel
birisiyle olan bağı kopmak
drift away
f.
128
Genel
birisiyle olan bağı kopmak
drift apart
f.
129
Genel
bağı kopmak
drift away
f.
130
Genel
ayak bağı olmak
impede
f.
131
Genel
bağı kopmak
stop communicating
f.
132
Genel
bağı kopmak
cut off relations/communications/ties with
f.
133
Genel
bağı çevrelemek
enclose a vineyard
f.
134
Genel
bağı koparmak
break the bond
f.
135
Genel
ayak bağı olmak
accumber
f.
136
Genel
ayak bağı olmak
chain
f.
137
Genel
(hayvana) ayak bağı yapmak
sideline
f.
138
Genel
göbek bağı
umbilical
s.
139
Genel
kan bağı olmayan
kindredless
s.
140
Genel
kan/akrabalık bağı olmayan
nonkin
s.
141
Genel
kan/akrabalık bağı olmayan
non-kin
s.
142
Genel
kan bağı ile bağlı olan
consanguineous
s.
143
Genel
-ile duygusal bağı olan
emotionally involved
s.
144
Genel
evlilik bağı olan
affinal
s.
145
Genel
kan bağı olan
akin
s.
146
Genel
bağı çözük
unsecured
s.
147
Genel
(bağı) gevşek
unsecured
s.
148
Genel
göz bağı olmayan
unblindfolded
s.
149
Genel
kan bağı olan
kin
s.
150
Genel
kan bağı anne tarafından devam eden
matrilineally
s.
151
Genel
kan bağı bulunan
blood-related
s.
152
Genel
dizinin bağı çözülmüş
horror-stricken
s.
153
Genel
dizinin bağı çözülmüş
horror-struck
s.
154
Genel
bağsız, bağı olmayan
unattached
s.
155
Genel
etnik veya uyruksal bağı ifade eden (isim, sıfat)
gentilic
s.
156
Genel
(ölmüş veya soyu tükenmiş bir birey, ırk, tür ile) kan bağı bulunan
descended
s.
157
Genel
doğrudan kan bağı bulunan
own
s.
158
Genel
kan bağı bulunan
own [rare]
s.
159
Genel
kan bağı ile bağlı olan
consanguine
s.
160
Genel
sosyal çevreyle bağı olmayan
rootless
s.
161
Genel
kardeşlik bağı bulunan
sister
s.
162
Genel
(akrabalık, kan bağı) bir yakınlık derecesinden
once
zf.
163
Genel
kardeş bağı ile
sisterlike
zf.
164
Genel
kardeş bağı ile
sisterly
zf.
Phrasals
165
Öbek Fiiller
evlilik bağı kurmak
turn off [brit]
f.
166
Öbek Fiiller
(birşeye karşı) dizlerinin bağı çözülmek/titremek
tremble at something
f.
167
Öbek Fiiller
çenesinin bağı çözülmek
jaw away
f.
168
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) duygusal bağı giderek zayıflamak/kopmak
grow away from (someone or something)
f.
169
Öbek Fiiller
ayak bağı olmamak
keep out (of something)
f.
170
Öbek Fiiller
ayak bağı etmemek
keep out (of something)
f.
171
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) bağı olmak
link together (with someone or something)
f.
172
Öbek Fiiller
birine birini/bir şeyi ayak bağı etmek
strap someone with someone or something
f.
173
Öbek Fiiller
-e karşı dizlerinin bağı çözülmek/titremek
tremble at
f.
174
Öbek Fiiller
bir şey karşısında dizlerinin bağı çözülmek/titremek
tremble at
f.
175
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) ayak bağı olmak
weigh on (someone or something)
f.
Colloquial
176
Konuşma Dili
kan bağı
blood
i.
177
Konuşma Dili
ayak bağı
a spanner in the works
i.
178
Konuşma Dili
ayak bağı
a drag
i.
179
Konuşma Dili
ayak bağı
(a) drag
i.
180
Konuşma Dili
birbiriyle yakın bağı/bağlantısı/ilişkisi olan kişiler
bedfellows
i.
181
Konuşma Dili
boyun bağı
choker
i.
182
Konuşma Dili
(biriyle/bir şeyle) bir bağı olmamak
be nothing to do with (someone or something)
f.
183
Konuşma Dili
(biriyle/bir şeyle) bir bağı olmamak
have nothing to do with someone or something
f.
184
Konuşma Dili
gerçeklikle bağı kopmak
be out of it
f.
185
Konuşma Dili
(biriyle/bir şeyle) hiçbir bağı kalmamış
through with (someone or something)
s.
186
Konuşma Dili
dizlerinin bağı çözülmüş
your knees are knocking
expr.
187
Konuşma Dili
dizlerinin bağı çözülmüş
your/somebody’s knees are knocking
expr.
188
Konuşma Dili
dizlerimin bağı çözüldü
my knees are knocking
expr.
189
Konuşma Dili
birine ayak bağı
in one's way
expr.
190
Konuşma Dili
(biriyle/bir şeyle) bir bağı yok
nothing to do with (someone or something)
expr.
Idioms
191
Deyim
ayak bağı
a closed door
i.
192
Deyim
ayak bağı
a closed door
i.
193
Deyim
ayak bağı
closed door
i.
194
Deyim
ayak bağı
albatross around one's neck
i.
195
Deyim
ayak bağı
stumbling block
i.
196
Deyim
ayak bağı
one's ball and chain
i.
197
Deyim
ayak bağı
ball and chain
i.
198
Deyim
ayak bağı
a millstone around one's neck
i.
199
Deyim
ayak bağı
a ball and chain
i.
200
Deyim
ayak bağı
bottleneck
i.
201
Deyim
ayak bağı
albatross round one's neck
i.
202
Deyim
ayak bağı
yoke around someone's neck
i.
203
Deyim
ayak bağı olan durum/nokta
sticking-place
i.
204
Deyim
kan bağı olan kimse
flesh and blood
i.
205
Deyim
ayak bağı
a millstone about (one's) neck
i.
206
Deyim
ayak bağı
a millstone around your neck
i.
207
Deyim
ayak bağı
a millstone round your neck [uk]
i.
208
Deyim
birine ayak bağı
a millstone around somebody's neck
i.
209
Deyim
birine ayak bağı
a millstone round somebody's neck
i.
210
Deyim
ayak bağı
a monkey on your back
i.
211
Deyim
ayak bağı
millstone
i.
212
Deyim
ayak bağı
albatross
i.
213
Deyim
birine ayak bağı
albatross round someone's neck
i.
214
Deyim
ayak bağı
an albatross around your neck
i.
215
Deyim
ayak bağı
an albatross round your neck [uk]
i.
216
Deyim
ayak bağı
albatross
i.
217
Deyim
birine ayak bağı
albatross round someone's neck
i.
218
Deyim
ayak bağı
an albatross around your neck
i.
219
Deyim
ayak bağı
an albatross round your neck [uk]
i.
220
Deyim
bir kadının ailesine olan bağı
apron string
i.
221
Deyim
bir kadının kocasına/çocuğuna olan bağı
apron string
i.
222
Deyim
bir bağı/sorumluluğu olmayan kimse
free bird
i.
223
Deyim
ayak bağı
millstone about neck
i.
224
Deyim
ayak bağı
deadweight
i.
225
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
(one's) knees are knocking
f.
226
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
(one's) knees are shaking
f.
227
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
your knees are knocking
f.
228
Deyim
ayak bağı olmak
excess baggage
f.
229
Deyim
ayak bağı olmak
be under one's feet
f.
230
Deyim
ayak bağı olmak
get under someone's feet
f.
231
Deyim
birisine ayak bağı olmamak
leave the field clear for somebody
f.
232
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
go weak at the knees
f.
233
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
feel like jelly
f.
234
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
turn to jelly
f.
235
Deyim
gerçeklerle bağı kopmak
lose touch with reality
f.
236
Deyim
geçmişle bağı kesmek
break with the past
f.
237
Deyim
(korkudan) dizlerinin bağı çözülmek
knock one's knees together
f.
238
Deyim
ayak bağı olmamak
stay out from under (one's) feet
f.
239
Deyim
artık (birine) ayak bağı olmamak
be out of (one's) hair
f.
240
Deyim
(kendi) kendinin ayak bağı olmak
stand in (one's) own light
f.
241
Deyim
ayak bağı olmaktan çıkmak
be out of the way
f.
242
Deyim
kan bağı olmak
be flesh and blood
f.
243
Deyim
(birine) ayak bağı olmak
be a drag on (one)
f.
244
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
be like jelly
f.
245
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
be like jelly
f.
246
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
turn to jelly (of legs or knees)
f.
247
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
be weak at the knees
f.
248
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
go weak at the knees
f.
249
Deyim
dizlerinin bağı çözülmek
go weak in the knees
f.
250
Deyim
ayak bağı olmak
have a monkey on your back
f.
251
Deyim
ayak bağı olmamak
keep out of the way
f.
252
Deyim
ayak bağı olmamak
keep out of one's way
f.
253
Deyim
(korkudan) dizlerinin bağı çözülmek
knock knees together
f.
254
Deyim
(birine) ayak bağı olmamak
leave the field clear for (one)
f.
255
Deyim
gerçekle/gerçeklikle bağı kesilmiş
detached from reality
s.
256
Deyim
dış dünyayla bağı kesilmiş
detached from the (outside) world
s.
257
Deyim
dizlerinin bağı çözülmüş
weak in the knees
s.
258
Deyim
(bir şeyle/yerle) güçlü bağı/bağlantısı olan
rooted to (something or some place)
s.
259
Deyim
bağı/bağlantısı kesilmiş
cut adrift
s.
260
Deyim
(heyecandan, korkudan) dizlerinin bağı çözülmüş
weak at the knees
s.
261
Deyim
dizlerinin bağı çözülmüş
(one's) knees are knocking
expr.
262
Deyim
dizlerinin bağı çözülmüş
(one's) knees are shaking
expr.
263
Deyim
ayak bağı olmayacak şekilde
out of (one's) road
expr.
264
Deyim
tüm oyuncuların kevin bacon'la bir yerden bağı vardır
six degrees of kevin bacon
expr.
265
Deyim
tüm oyuncuların en fazla altı adımda kevin bacon'la bir bağı çıkar
six degrees of kevin bacon
expr.
266
Deyim
artık (birine) ayak bağı değil
out of (one's) hair
expr.
267
Deyim
artık birine ayak bağı değil
out of someone's hair
expr.
268
Deyim
(birine) ayak bağı olan
under (one's) feet
expr.
Speaking
269
Konuşma
ayakkabının bağı çözülmüş
your shoe's untied
expr.
Trade/Economic
270
Ticaret/Ekonomi
illiyet bağı
root cause
i.
Law
271
Hukuk
aynı ana ve babadan olan kardeşler arasındaki akrabalık bağı
whole blood
i.
272
Hukuk
domuz bağı
hogtie
i.
273
Hukuk
hem kan bağı hem de evlat edinmeden doğan akrabalık
mixed cognation
i.
274
Hukuk
illiyet bağı
causal relation
i.
275
Hukuk
illiyet bağı
casual connection
i.
276
Hukuk
kan bağı yoluyla varis
heir of the blood
i.
277
Hukuk
kan bağı ile mirasa hakkı olanlar
heir by blood
i.
278
Hukuk
nedensellik bağı
causal relation
i.
279
Hukuk
nedensellik bağı
relation of causality
i.
280
Hukuk
nedensellik bağı
lien of causality
i.
281
Hukuk
tam akrabalık bağı
full blood
i.
282
Hukuk
tam kan bağı
full blood
i.
283
Hukuk
evlilik bağı
conjugium
i.
284
Hukuk
evlilik bağı kurmak
join in matrimony
f.
285
Hukuk
kan bağı olan
cognate
s.
Politics
286
Siyasal
yurttaşlık bağı
compact of citizenship
i.
Institutes
287
Kurum/Kuruluş
avrupa araraştırma yoluyla tarım ve sanayi işbirliği bağı
european collaborative linkage of agriculture and industry through research
i.
Media
288
Medya
bağı sabitlemeye yarayan gereç
ligator
i.
Technical
289
Teknik
ayakkabı bağı
string
i.
290
Teknik
camadan bağı
square knot
i.
291
Teknik
çarık bağı
babiche
i.
292
Teknik
denk bağı
coordinate bond
i.
293
Teknik
değer ya da valans bağı
valency bond
i.
294
Teknik
ester bağı
ester linkage
i.
295
Teknik
elektron eksikli ortaklaşım bağı
electron deficient covalent bond
i.
296
Teknik
fosfat bağı
phosphate bonding
i.
297
Teknik
geçiş bağı
hot link
i.
298
Teknik
göz bağı
blindfold
i.
299
Teknik
hidrojen bağı
hydrogen bond
i.
300
Teknik
iyon bağı
ionic bond
i.
301
Teknik
kablo bağı
cable tie
i.
302
Teknik
kafa bağı
pack wax
i.
303
Teknik
kalıcı ikiucaylı bağı
permanent dipole bond
i.
304
Teknik
kablo bağı
zip tie
i.
305
Teknik
katı durum bağı
solid-state bond
i.
306
Teknik
kohesyon bağı
cohesive bond
i.
307
Teknik
kol bağı
garter
i.
308
Teknik
korse bağı
corset lacing
i.
309
Teknik
kohezyon bağı
cohesive bond
i.
310
Teknik
pamuk bağı
cotton tie
i.
311
Teknik
perde bağı
tieback
i.
312
Teknik
sağlam arayüz bağı
sound interfacial bond
i.
313
Teknik
sinter bağı
sinter bonding
i.
314
Teknik
sayısal hat bağı
digital line link
i.
315
Teknik
şellak bağı
shellac bond materials
i.
316
Teknik
topaklaştırma bağı
sinter bonding
i.
317
Teknik
torba bağı
twist tie
i.
318
Teknik
uydu yer bağı
downlink
i.
319
Teknik
üzüm bağı
vinery
i.
320
Teknik
van der waals bağı
van der waals bond
i.
321
Teknik
üzüm bağı
vineyard
i.
322
Teknik
yama bağı
carrick bend
i.
323
Teknik
yapışma bağı
adhesive bond
i.
324
Teknik
yayma bağı
dispersion bond
i.
325
Teknik
yer-uydu bağı
uplink
i.
326
Teknik
yün bağı
wool grease
i.
327
Teknik
ilmik bağı
eye splice
i.
328
Teknik
perde bağı
holdback
i.
329
Teknik
perde bağı
holdback
i.
330
Teknik
bağı çözmek
abstringe
f.
331
Teknik
bağı çözmek
unlink
f.
332
Teknik
bağı çözmek
unbind
f.
333
Teknik
(kereste, demiryolu bağı) bakır sülfat çözeltisi ile emprenye etmek
boucherize
f.
334
Teknik
(kereste, demiryolu bağı) bakır sülfat çözeltisi ile emprenye etmek
boucherise
f.
Computer
335
Bilgisayar
bağ çözmek bağı kopar
unlink
i.
336
Bilgisayar
bağı kopar
unlink
i.
337
Bilgisayar
bağı kapat
disable link
i.
338
Bilgisayar
bilgi bağı
data link
i.
339
Bilgisayar
dpa/ntlm bağı sayısı
dpa/ntlm binds
i.
340
Bilgisayar
iletişim bağı
communication link
i.
341
Bilgisayar
otomatik güncelleştirme bağı
auto update link
i.
342
Bilgisayar
sayısal hat bağı
digital line link
i.
343
Bilgisayar
veri bağı katmanı
data link layer
i.
344
Bilgisayar
uydu-yer bağı
downlink
i.
345
Bilgisayar
veri bağı denetleyicisi
data link controller
i.
346
Bilgisayar
veri bağı kaçışı karakteri
data link escape character
i.
347
Bilgisayar
veri bağı
data link
i.
348
Bilgisayar
bir ağ aygıtında bulunan yer-uydu bağı girişi
mdi (medium dependent interface)
kısalt.
Informatics
349
Bilişim
bağlantılı metin bağı
hypertext link
i.
350
Bilişim
iletişim bağı
communication link
i.
351
Bilişim
veri bağı erişim protokolu
link access protocol
i.
352
Bilişim
veri bağı katmanı
link layer
i.
353
Bilişim
uydu-yer bağı
downlink
i.
354
Bilişim
üst düzey veri bağı kontrolü
high level data link control
i.
355
Bilişim
yer-uydu bağı
earth-to-satellite link
i.
356
Bilişim
yer-uydu bağı
uplink
i.
Telecom
357
Telekom
bağlantılı metin bağı
hypertext link
i.
358
Telekom
eşpotansiyel bağı
equipotential bonding
i.
359
Telekom
göbek bağı
umbilical connector
i.
360
Telekom
kanal bağı
channel bonding
i.
361
Telekom
yer-uydu bağı ile aktarılan verilerin olduğu yer
uplink
i.
362
Telekom
yer-uydu bağı ile veri aktarmak
uplink
f.
Electric
363
Elektrik
akı bağı
flux linkage
i.
Textile
364
Tekstil
düğümlü ayakkabı bağı
tie
i.
365
Tekstil
ayakkabı bağı
shoe lace
i.
366
Tekstil
boyun bağı
tie
i.
367
Tekstil
ceviz bağı
monkey's fist
i.
368
Tekstil
iğne bağı
needle bar clamp
i.
369
Tekstil
iğne bağı
needle clamp
i.
370
Tekstil
kasık bağı
athletic support
i.
371
Tekstil
kasık bağı
supporter
i.
372
Tekstil
parlak renkli ve gösterişli desenleri olan çok geniş bir boyun bağı
kipper tie
i.
373
Tekstil
dini ve akademik cüppelerde kullanılan beyaz bir tür boyun bağı
geneva bands
i.
374
Tekstil
boyun bağı
overlay [scotland]
i.
375
Tekstil
ingiliz özel okullarında takılıp okulun renklerini taşıyan bir boyun bağı
old school tie
i.
Construction
376
İnşaat
harç bağı dayancı
mortar bond strength
i.
377
İnşaat
kayma bağı
shear tie
i.
Woodworking
378
Ağaç İşleri
dülger bağı
half hitch
i.
379
Ağaç İşleri
kereste bağı
timber set
i.
380
Ağaç İşleri
kütük bağı
timber set
i.
Furniture
381
Mobilya
perde bağı
pullback
i.
Automotive
382
Otomotiv
kablo bağı
cable tie
i.
Railway
383
Demiryolu
rayı hatta tutan ve bağı mekanik aşınmaya karşı koruyan metal plaka
tie plate
i.
Aeronautic
384
Havacılık
kaldırma bağı
sling
i.
385
Havacılık
pilot bağı
harness
i.
Marine
386
Denizcilik
halatın parçalarının üst üste geldiği piyan bağı
throat seizing
i.
387
Denizcilik
beden bağı
rolling hitch
i.
388
Denizcilik
civadra bağı
bobstay
i.
389
Denizcilik
camadan bağı
reef knot
i.
390
Denizcilik
camadan bağı
square knot
i.
391
Denizcilik
çift ıskota bağı
double sheet bend
i.
392
Denizcilik
denizci bağı
boating knot
i.
393
Denizcilik
deniz bağı
sailor's knot
i.
394
Denizcilik
denizci bağı
sailor's knot
i.
395
Denizcilik
deniz bağı
boating knot
i.
396
Denizcilik
direk bağı
timber hitch
i.
397
Denizcilik
düz piyan bağı
flat seizing
i.
398
Denizcilik
gemici bağı
boating knot
i.
399
Denizcilik
gemici bağı
sailor's knot
i.
400
Denizcilik
johnson bağı
swab hitch
i.
401
Denizcilik
ızbarço bağı
bowline
i.
402
Denizcilik
ıskalarya bağı
clove hitch
i.
403
Denizcilik
ıskota bağı
sheet bend
i.
404
Denizcilik
izbarço bağı
bowline hitch
i.
405
Denizcilik
kötü kazık bağı
cow hitch
i.
406
Denizcilik
kropi bağı
figure eight
i.
407
Denizcilik
kolona bağı
round turn
i.
408
Denizcilik
kropi bağı
figure-of-eight knot
i.
409
Denizcilik
leş bağı
bowline hitch
i.
410
Denizcilik
margarita bağı
sheepshank
i.
411
Denizcilik
matafyon bağı
eyelet knot
i.
412
Denizcilik
margarita bağı
sheep shank
i.
413
Denizcilik
sancak bağı
becket
i.
414
Denizcilik
uskota bağı
becket
i.
415
Denizcilik
yoma bağı
carrick bend
i.
416
Denizcilik
yoma bağı
weaver
i.
417
Denizcilik
ilmik bağı
eye-splice
i.
418
Denizcilik
dönel kazık bağı
magnus hitch
i.
419
Denizcilik
ekstra bir ilmikle yapılan ıskalarya bağı
magnus hitch
i.
420
Denizcilik
rigavo bağı
clinch
i.
421
Denizcilik
kropi bağı
stevedores knot
i.
422
Denizcilik
kropi bağı
stevedore's knot
i.
423
Denizcilik
bağı gevşeyip kurtulmak
fetch away
f.
424
Denizcilik
bağı gevşeyip kurtulmak
fetch way
f.
425
Denizcilik
(geminin halatını) çözülürken bükülmemesi ve kirlenmemesi için katmanlar arasında zikzak şeklinde ve kropi bağı ile döndürerek sarmak
fake
f.
426
Denizcilik
(geminin halatını) çözülürken bükülmemesi ve kirlenmemesi için katmanlar arasında zikzak şeklinde ve kropi bağı ile döndürerek sarmak
flake
f.
427
Denizcilik
sancak bağı yapmak
becket
f.
Medical
428
Medikal
destek bağı
sustentaculum
i.
429
Medikal
diz bağı
garter
i.
430
Medikal
dil bağı
tongue-tie
i.
431
Medikal
ense bağı
ligamentum nuchae
i.
432
Medikal
fıtık bağı
truss
i.
433
Medikal
göbek bağı
umbilical cord
i.
434
Medikal
kasık bağı
inguinal ligament
i.
435
Medikal
kas-kemik bağı
tendon
i.
436
Medikal
kasık bağı
truss
i.
437
Medikal
kasık bağı
suspensor
i.
438
Medikal
kasık bağı
jockstrap
i.
439
Medikal
damar bağı
ligature
i.
440
Medikal
dil bağı kesilirken dili destekleyen alet
fourchette
i.
441
Medikal
dil bağı
tongue tie
i.
442
Medikal
cerrah bağı
surgeons knot
i.
443
Medikal
cerrah bağı
surgeon's knot
i.
Anatomy
444
Anatomi
boyun ense bağı
cervical posterior ligament
i.
445
Anatomi
dilaltı bağı
string ligament
i.
446
Anatomi
dizkapağı bağı
patellar ligament
i.
447
Anatomi
diz bağı
the tendon of the knee
i.
448
Anatomi
eklem bağı
sutral ligament
i.
449
Anatomi
göbek bağı
umbilical cord
i.
450
Anatomi
göbek bağı
umbilical
i.
451
Anatomi
skrotum bağı
scrotal ligament
i.
452
Anatomi
kasık bağı
poupart's ligament
i.
Psychology
453
Psikoloji
annelik bağı
maternal bonding
i.
454
Psikoloji
eş bağı
pair-bond
i.
Veterinary
455
Veterinerlik
dört ayaklı hayvanlarda ense bağı
white leather
i.
Food Engineering
456
Gıda
denge bağı
tie line
i.
Gastronomy
457
Mutfak
tatlı beyaz sofra şaraplarının üretildiği bir fransız bağı
yquem
i.
458
Mutfak
tatlı beyaz sofra şaraplarının üretildiği bir fransız bağı
château d'yquem
i.
459
Mutfak
siyah vinifera üzümü bağı
cornichon
i.
Physics
460
Fizik
atom bağı
atomic bond
i.
461
Fizik
iyon bağı
ionic bond
i.
462
Fizik
iyon bağı
ionic binding
i.
463
Fizik
van de waals bağı
van der waals bonding
i.
Chemistry
464
Kimya
bir ya da daha fazla hidrojen bağı ile halka oluşturma işlemi
chelation
i.
465
Kimya
yapılarında en az bir tane karbon-karbon çift bağı içeren doymamış yağlı hidrokarbon
alkene
i.
466
Kimya
yapılarında en az bir tane karbon-karbon çift bağı içeren doymamış yağlı hidrokarbon
olefine
i.
467
Kimya
yapılarında en az bir tane karbon-karbon çift bağı içeren doymamış yağlı hidrokarbon
olefin
i.
468
Kimya
karbon-karbon çift bağı içeren bileşiklerde stereoizomerizm
alloisomerism
i.
469
Kimya
değerlik bağı kuramı
valence-bond theory
i.
470
Kimya
iyon bağı
ionic bond
i.
471
Kimya
karbon-azot çift bağı
carbon-nitrogen double bonds
i.
472
Kimya
molekülün iki parçasını birbirine bağlayan değerlik bağı
bridge
i.
473
Kimya
hidrojen bağı
bridge
i.
474
Kimya
molekül başına ikili veya üçlü değerlik bağı bulunan karbon zincirine sahip doymamış yağ asidi
monounsaturated fatty acid
i.
475
Kimya
ebeveyn elementteki fosfor-sülfür bağının türevde fosfor-oksijen bağı ile değişmesi sonucu ortaya çıkan organik bileşik
oxon
i.
476
Kimya
halkasında tek bir bağı olan siklik hidrokarbon
cycloolefin
i.
477
Kimya
(organik bileşik) çift veya üçlü bağı olan ve yeni bileşimler oluşturabilen
undersaturated
s.
478
Kimya
tekli, ikili veya üçlü bağı olan (organik bileşik)
monounsaturated
s.
Biology
479
Biyoloji
peptit bağı
peptide bond
i.
480
Biyoloji
kan bağı hafızası
blood memory
i.
481
Biyoloji
peptit bağı
peptide linkage
i.
482
Biyoloji
plazma bağı
plasmodesma
i.
483
Biyoloji
plazma bağı
plasmodesm
i.
484
Biyoloji
plazma bağı
plasmodesmas
i.
485
Biyoloji
bağı çevreleyen hücresel doku membranı
peridesmium [obsolete]
i.
486
Biyoloji
öz (kan bağı) olmayan
nonbiological
s.
Biochemistry
487
Biyokimya
anhidrid bağı
anhydride bond
i.
488
Biyokimya
peptit bağı
peptide
i.
Marine Biology
489
Deniz Biyolojisi
olta bağı
fisherman's knot
i.
Zoology
490
Zooloji
modern at ile genetik bağı olan at
horse
i.
Botanic
491
Botanik
göbek bağı
umbilical cord
i.
Agriculture
492
Tarım
ova bağı
vineyard
i.
493
Tarım
üzüm bağı
vineyard
i.
494
Tarım
üzüm bağı sahibi
vineyardist
i.
Fishery
495
Balıkçılık
olta bağı
truelove knot
i.
496
Balıkçılık
olta bağı
true lover's knot
i.
497
Balıkçılık
balıkçı bağı
anchor bend
i.
Social Sciences
498
Sosyal Bilimler
evlilik bağı olmadan yürütülen beraberlik
de facto relationship
i.
499
Sosyal Bilimler
kan bağı veya evlilik yolu ile akraba olan insan grubu
kin group
i.
500
Sosyal Bilimler
kan bağı anne tarafından takip edilen (aile veya toplum)
matriarchic
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bağı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy