|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
hazır bulunmayan |
absent s.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
yerinde bulunmayan kimse |
defaulter i.
|
|
3 |
Genel |
özel bir tren (normal tarifede bulunmayan) |
special i.
|
|
4 |
Genel |
sürücüyle yolcu arasında ayırıcı bölme bulunmayan kapalı araba |
saloon i.
|
|
5 |
Genel |
görevinde bulunmayan kimse |
absentee i.
|
|
6 |
Genel |
denize kıyısı bulunmayan ülke |
landlocked state i.
|
|
7 |
Genel |
hazır bulunmayan kişi |
absentee i.
|
|
8 |
Genel |
arkasında kapı bulunmayan yük vagonu |
blind baggage i.
|
|
9 |
Genel |
arkasında kapı bulunmayan posta arabası |
blind baggage i.
|
|
10 |
Genel |
havanın zemine bitişik olmayıp altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir bölgesi |
midair i.
|
|
11 |
Genel |
havanın zemine bitişik olmayan veya altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir noktası veya bölgesi |
mid-air i.
|
|
12 |
Genel |
armonik sesleri bulunmayan |
glassy i.
|
|
13 |
Genel |
yaşam alanı bulunmayan dükkan |
lockup [uk] i.
|
|
14 |
Genel |
yaşam alanı bulunmayan depo |
lockup [uk] i.
|
|
15 |
Genel |
yaşam alanı bulunmayan dükkan |
lock-up [uk] i.
|
|
|
16 |
Genel |
yaşam alanı bulunmayan depo |
lock-up [uk] i.
|
|
17 |
Genel |
dikey sürgülü kanadı olup karşı ağırlıkları bulunmayan pencere |
guillotine i.
|
|
18 |
Genel |
ortağı bulunmayan suçlu |
lone wolf i.
|
|
19 |
Genel |
kesin olarak belirli sorumlulukları bulunmayan genel otorite |
roving commission i.
|
|
20 |
Genel |
çiftlik yakınlarında bulunmayan otlak |
runoff [new zealand] i.
|
|
21 |
Genel |
bulunmayan alternatif |
impossible action i.
|
|
22 |
Genel |
kitaplarda yazmayan/bulunmayan bilgiler |
street smarts i.
|
|
23 |
Genel |
(ortak ata bulunmayan) anatomik benzerlik |
paralogy i.
|
|
24 |
Genel |
entelektüel değeri bulunmayan komik şey |
pap i.
|
|
25 |
Genel |
yaygın olup temeli bulunmayan inanç |
folklore i.
|
|
26 |
Genel |
papazlık görevleri bulunmayan arpalık sahibi |
sinecurist i.
|
|
27 |
Genel |
iş birliğinde bulunmayan kimse |
sticker i.
|
|
28 |
Genel |
kan bağı bulunmayan kimse |
stranger i.
|
|
29 |
Genel |
kan bağı bulunmayan kimse |
stranger in blood i.
|
|
30 |
Genel |
evinde bulunmayan bir tanıdığın evine göz kulak olmak |
housesit f.
|
|
31 |
Genel |
evinde bulunmayan bir tanıdığın evine göz kulak olmak |
house-sit f.
|
|
32 |
Genel |
ilan ve afişe edilmiş programda bulunmayan |
unscheduled s.
|
|
33 |
Genel |
hakkında herhangi bir suçlama veya itham bulunmayan |
sackless s.
|
|
34 |
Genel |
belli bir evi bulunmayan |
vagabond s.
|
|
35 |
Genel |
evlenmeyen ve cinsel ilişkide bulunmayan (kimse) (genellikle dini nedenlerden dolayı) |
celibate s.
|
|
|
36 |
Genel |
içinde katı parçalar bulunmayan (sıvı) |
smooth s.
|
|
37 |
Genel |
yasaklanmış cinsel ilişkilerde bulunmayan |
chaste s.
|
|
38 |
Genel |
aşırılıklar bulunmayan |
abstemious s.
|
|
39 |
Genel |
bulunmayan (bulunması gerekirken yerde) |
absentee s.
|
|
40 |
Genel |
görevi başında bulunmayan |
absentee s.
|
|
41 |
Genel |
vazifede bulunmayan |
absentee s.
|
|
42 |
Genel |
yoklamada bulunmayan |
absent s.
|
|
43 |
Genel |
(hazır) bulunmayan |
absent s.
|
|
44 |
Genel |
katkıda bulunmayan |
noncontributory s.
|
|
45 |
Genel |
katkıda bulunmayan |
noncontributing s.
|
|
46 |
Genel |
kromozomda bulunmayan |
nonchromosomal s.
|
|
47 |
Genel |
içinde süt ürünleri bulunmayan |
nondairy s.
|
|
48 |
Genel |
kendi isteği ile telefon rehberinde bulunmayan |
ex-directory s.
|
|
49 |
Genel |
hazır bulunmayan |
absentee s.
|
|
50 |
Genel |
katkıda bulunmayan |
non-contributing s.
|
|
51 |
Genel |
katkıda bulunmayan |
non-contributory s.
|
|
52 |
Genel |
içinde süt ürünleri bulunmayan |
non-dairy s.
|
|
53 |
Genel |
telif hakkı bulunmayan |
non-copyrighted s.
|
|
54 |
Genel |
bulunmayan (kişi) |
absent s.
|
|
55 |
Genel |
(bir yerde) bulunmayan |
absentee s.
|
|
56 |
Genel |
üniversite, kurum, kuruluş veya işletmenin yerleşkesinde bulunmayan |
noncampus s.
|
|
57 |
Genel |
ilişkisi bulunmayan |
noninvolved s.
|
|
58 |
Genel |
kehanette bulunmayan |
nonprognosticative s.
|
|
59 |
Genel |
kötü muamelede bulunmayan |
unabusive s.
|
|
60 |
Genel |
fiziksel veya sözlü olarak kötü muamelede bulunmayan |
unabusive s.
|
|
61 |
Genel |
eşi bulunmayan |
unapproached s.
|
|
62 |
Genel |
olumsuz eleştiride bulunmayan |
uncritical s.
|
|
63 |
Genel |
toplumsal olarak uygun bulunmayan |
unfashionable s.
|
|
64 |
Genel |
sosyal açıdan doğru bulunmayan |
unfashionable s.
|
|
65 |
Genel |
serzenişte bulunmayan |
unreproachful s.
|
|
66 |
Genel |
serzenişte bulunmayan |
unreproaching s.
|
|
67 |
Genel |
serzenişte bulunmayan |
unreproving s.
|
|
68 |
Genel |
canlı varlık bulunmayan |
lifeless s.
|
|
69 |
Genel |
ayırt edici özelliği bulunmayan |
blank s.
|
|
70 |
Genel |
icraatta bulunmayan |
workless [obsolete] s.
|
|
71 |
Genel |
başarısızlık ihtimali bulunmayan |
fail-safe s.
|
|
72 |
Genel |
uyumsuz öğeleri bulunmayan |
homogeneal s.
|
|
73 |
Genel |
(katolik inancında) kilise kanunlarınca roma ile hiyerarşik bir ilişkisi bulunmayan ve roma'ya doğrudan bağlı olmayan |
missionary s.
|
|
74 |
Genel |
güvensizliği bulunmayan |
mistrustless s.
|
|
75 |
Genel |
telafisi bulunmayan |
reverseless s.
|
|
|
76 |
Genel |
papaz evi bulunmayan |
glebeless s.
|
|
77 |
Genel |
(diş, pençe) savunma kısımları bulunmayan |
mutic s.
|
|
78 |
Genel |
hiçbir özelliği bulunmayan |
mine-run s.
|
|
79 |
Genel |
iddiası bulunmayan |
claimless s.
|
|
80 |
Genel |
talebi bulunmayan |
claimless s.
|
|
81 |
Genel |
yol gösterme gayesi bulunmayan |
directionless s.
|
|
82 |
Genel |
uzun süredir ortalıkta bulunmayan |
long-lost s.
|
|
83 |
Genel |
spesifik bir özelliği bulunmayan |
common s.
|
|
84 |
Genel |
görünüşünce zayıflık emaresi bulunmayan |
compact s.
|
|
85 |
Genel |
sıkı olup fazlalığı bulunmayan |
compact s.
|
|
86 |
Genel |
ortak elemanı bulunmayan |
disjoint s.
|
|
87 |
Genel |
toplumla sabit veya alışılageldik bir ilişkisi bulunmayan |
disoriented s.
|
|
88 |
Genel |
belirli bir ortak bağıntısı bulunmayan (önermeler) |
disparate s.
|
|
89 |
Genel |
kıyafet kodu bulunmayan |
informal s.
|
|
90 |
Genel |
yeterli alan bulunmayan |
incommodious s.
|
|
91 |
Genel |
din kitaplarında bulunmayan |
irrubrical s.
|
|
92 |
Genel |
sıkı bir bağlılığı bulunmayan |
fluid s.
|
|
93 |
Genel |
söz konusu şey ile bağlantısı bulunmayan |
foreign s.
|
|
94 |
Genel |
olay örgüsü bulunmayan |
plotless s.
|
|
95 |
Genel |
tüyleri bulunmayan |
plumeless s.
|
|
96 |
Genel |
hortum ağzı bulunmayan |
roseless s.
|
|
97 |
Genel |
kraliyet asası bulunmayan |
scepterless [us] s.
|
|
98 |
Genel |
kraliyet asası bulunmayan |
sceptreless [uk] s.
|
|
99 |
Genel |
ahlaki, manevi veya entelektüel ilgi alanları bulunmayan |
sensual s.
|
|
100 |
Genel |
resmi yetkisi bulunmayan |
shadow s.
|
|
101 |
Genel |
uzun vadeli sözleşmesi bulunmayan |
freelance s.
|
|
102 |
Genel |
akrabalığı bulunmayan |
fremd [scotland] s.
|
|
103 |
Genel |
belirli faaliyet sahasında bulunmayan |
offsite zf.
|
|
104 |
Genel |
belirli faaliyet sahasında bulunmayan |
off-site zf.
|
|
Colloquial |
|
105 |
Konuşma Dili |
idealleri uğruna hiçbir eylemde bulunmayan liberal kimse |
armchair liberal i.
|
|
106 |
Konuşma Dili |
içki bulunmayan bölge |
dry i.
|
|
107 |
Konuşma Dili |
seri üretimden çıkmış gibi görünen, ayırt edici özellikleri bulunmayan ve yerel mimariyle uyumsuz olan büyük ve modern ev |
mcmansion i.
|
|
108 |
Konuşma Dili |
zahmetinde bulunmayan |
not bothered [uk] s.
|
|
Idioms |
|
109 |
Deyim |
arayıp da bulunmayan kişi/şey |
just the job i.
|
|
110 |
Deyim |
o anda bulunmayan şeyin yerini en iyi tutabilecek şey |
the next best thing i.
|
|
Trade/Economic |
|
111 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir vadesi bulunmayan kredi |
evergreen credit i.
|
|
112 |
Ticaret/Ekonomi |
bankaların kredi mekanizması ile oluşmuş bulunmayan mevduat |
primary deposit i.
|
|
113 |
Ticaret/Ekonomi |
birbiriyle iş yapan birbirine akrabalık ortaklık vb bağlarla bağlı bulunmayan kimselerin bağımsız biçimde hareket ederek yalnızca kendi çıkarlarını düşünecekleri kuralı |
arm's length principle i.
|
|
114 |
Ticaret/Ekonomi |
faaliyette bulunmayan şirket |
nonoperating company i.
|
|
115 |
Ticaret/Ekonomi |
faaliyetleri arasında ilişki bulunmayan iki işletmenin birleşmesi |
conglomerate merger i.
|
|
116 |
Ticaret/Ekonomi |
geri ödeme tarihi bulunmayan bono |
consol i.
|
|
117 |
Ticaret/Ekonomi |
görevi başında bulunmayan |
absentee i.
|
|
118 |
Ticaret/Ekonomi |
gerçekte bulunmayan şirket |
paper company i.
|
|
119 |
Ticaret/Ekonomi |
halen mevcut bir piyasası bulunmayan menkul değer ihracı |
unseasoned issue i.
|
|
120 |
Ticaret/Ekonomi |
ileride teslim edilmek üzere henüz elde bulunmayan malın satışı |
time bargain i.
|
|
121 |
Ticaret/Ekonomi |
ileride teslim edilmek üzere henüz elde bulunmayan malın satışı |
forward i.
|
|
122 |
Ticaret/Ekonomi |
itibari değeri bulunmayan hisse senedi |
no-par value stock i.
|
|
123 |
Ticaret/Ekonomi |
menkul değer borsasında fiyat sınırlaması bulunmayan alım-satım emri |
no-limit order i.
|
|
124 |
Ticaret/Ekonomi |
ödeme imkanı bulunmayan borçlar |
dead loans i.
|
|
125 |
Ticaret/Ekonomi |
ödenme olanağı bulunmayan tahvil |
irredeemable debenture i.
|
|
126 |
Ticaret/Ekonomi |
tahsil kabiliyeti bulunmayan alacak |
non-performing loan i.
|
|
127 |
Ticaret/Ekonomi |
yasal bir hükmü bulunmayan |
null and void i.
|
|
128 |
Ticaret/Ekonomi |
alınan hizmet için içine para konulan, başında görevli bulunmayan kutu |
honesty box i.
|
|
129 |
Ticaret/Ekonomi |
ihraç edildiği ülkede eşdeğer modeli bulunmayan ithal araç |
gray import i.
|
|
130 |
Ticaret/Ekonomi |
ihraç edildiği ülkede eşdeğer modeli bulunmayan ithal araç |
grey import i.
|
|
131 |
Ticaret/Ekonomi |
kar etmek amacıyla elde bulunmayan malı ilerde teslim etmek üzere satmak |
sell short f.
|
|
132 |
Ticaret/Ekonomi |
üretime katkısı bulunmayan |
nonproductive s.
|
|
133 |
Ticaret/Ekonomi |
ambalajında üreticinin adı veya markası bulunmayan (gıda maddesi) |
generic s.
|
|
134 |
Ticaret/Ekonomi |
fiyatı bulunmayan |
nonquotation s.
|
|
135 |
Ticaret/Ekonomi |
izinsiz olarak işbaşında bulunmayan |
absent without leave s.
|
|
136 |
Ticaret/Ekonomi |
önlenme olanağı bulunmayan |
unavoidable s.
|
|
137 |
Ticaret/Ekonomi |
sulandırma etkisi bulunmayan |
antidilutive s.
|
|
138 |
Ticaret/Ekonomi |
yinelenme olasılığı bulunmayan |
nonrecurring s.
|
|
139 |
Ticaret/Ekonomi |
ödeme önceliği bulunmayan (borç) |
subordinated s.
|
|
Law |
|
140 |
Hukuk |
bulunmayan kimse |
absenter i.
|
|
141 |
Hukuk |
dava taraflarıyla ilişkisi olmayan ve bu sebeple tanıklığa engel durumu bulunmayan kimse |
disinterested witness i.
|
|
142 |
Hukuk |
daha önceden bir emsali bulunmayan durum/dava |
a case of first impression i.
|
|
143 |
Hukuk |
finansman olanakları bulunmayan müvekkillere verilen ücretsiz avukatlık hizmeti |
pro bono case i.
|
|
144 |
Hukuk |
hüküm bulunmayan haller |
situations for which there are no provisions i.
|
|
145 |
Hukuk |
hüküm bulunmayan haller |
legal clauses i.
|
|
146 |
Hukuk |
mahkemede hazır bulunmayan şahsın mazur görülmesi |
essoign i.
|
|
147 |
Hukuk |
mahkemede hazır bulunmayan şahsın mazur görülmesi |
essoin i.
|
|
148 |
Hukuk |
üzerinde ipotek veya rehin bulunmayan |
without encumbrance i.
|
|
149 |
Hukuk |
şeriflerin suçlu bulunmayan yerlerdeki katip ve hakimlere verdiği ödül |
glove money i.
|
|
150 |
Hukuk |
dava vekilinin iddiasını kanıtlayıcı gerçekleri içermediği için hukukça nitelikli bulunmayan ithamnamesi |
conclusion i.
|
|
151 |
Hukuk |
yükümlülüğü bulunmayan |
nonliable s.
|
|
152 |
Hukuk |
çıkarı bulunmayan |
disinterested s.
|
|
153 |
Hukuk |
uygun bulunmayan |
unwarrantable s.
|
|
154 |
Hukuk |
kuramsal veya hukuki olup uygulamada gerçekliği bulunmayan |
mere s.
|
|
Politics |
|
155 |
Siyasal |
siyaseten bağlılığı bulunmayan kimse |
free-lance i.
|
|
Insurance |
|
156 |
Sigortacılık |
tam zarar ihtimali bulunmayan durumları kapsayıcı kısmi teminat sağlayan bir sigorta türü |
first-loss policy i.
|
|
Tourism |
|
157 |
Turizm |
otelde başında görevli bulunmayan bar |
honesty bar i.
|
|
Technical |
|
158 |
Teknik |
bulunmayan x-ışınları yansıması |
absent x-ray reflection i.
|
|
159 |
Teknik |
bulunmayan yansıma |
absent reflection i.
|
|
160 |
Teknik |
düşük sıcaklık bölmesi bulunan veya bulunmayan soğutucular |
refrigerators with or without low temperature compartment i.
|
|
161 |
Teknik |
yağlama yağı bulunmayan karter |
dry crankcase i.
|
|
162 |
Teknik |
çalışma modları bulunmayan |
nonmodal s.
|
|
163 |
Teknik |
eşi bulunmayan |
unpaired s.
|
|
Computer |
|
164 |
Bilgisayar |
(benzer renklerde noktaları bir araya getirerek) sistemde bulunmayan rengi yaratmaya çalışmak |
dither f.
|
|
165 |
Bilgisayar |
belirlenmiş amacı bulunmayan oyun yazılımı ile ilgili |
nongame s.
|
|
166 |
Bilgisayar |
(değer) bulunmayan |
default s.
|
|
167 |
Bilgisayar |
veri yapısında üst öğesi bulunmayan |
parentless s.
|
|
Telecom |
|
168 |
Telekom |
numarası rehberde bulunmayan |
ex-directory s.
|
|
Textile |
|
169 |
Tekstil |
üzerinde teyel bulunmayan |
unbasted s.
|
|
Architecture |
|
170 |
Mimarlık |
açıklığı bulunmayan duvar |
dead wall i.
|
|
171 |
Mimarlık |
sütunla ayrılmış geçidi bulunmayan (kilise) |
apteral s.
|
|
Furniture |
|
172 |
Mobilya |
alçak çerçeveli ve ayak kısmı bulunmayan, köşe direkleri ve bazen başlığı olan yatak |
hollywood bed i.
|
|
Railway |
|
173 |
Demiryolu |
yolcu veya yük vagonu bulunmayan lokomotif |
wildcat [us/canada] i.
|
|
174 |
Demiryolu |
(tren) geçiş önceliği bulunmayan |
inferior s.
|
|
Aeronautic |
|
175 |
Havacılık |
geçerlilik veya kullanım konusunda hiçbir sınırlaması bulunmayan tarife |
normal fare i.
|
|
176 |
Havacılık |
yolcuların rahatından sorumlu olan ve uçuşla ilgili sorumlulukları bulunmayan uçak personeli |
cabin crew i.
|
|
177 |
Havacılık |
kontrol kulesi bulunmayan gemilerde aynı işlevi gören iletişim merkezi |
helicopter control station i.
|
|
Marine |
|
178 |
Denizcilik |
yatacak yeri bulunmayan küçük yelkenli |
dayboat i.
|
|
179 |
Denizcilik |
yatacak yeri bulunmayan küçük yelkenli |
daysailor i.
|
|
180 |
Denizcilik |
pruvadan kıça kadar kesintisiz devam eden ve üzerinde hiç yapı bulunmayan tekne güvertesi |
flush deck i.
|
|
Medical |
|
181 |
Medikal |
cinsiyet bezi bulunmayan |
agonadal i.
|
|
182 |
Medikal |
genellikle kür şansı bulunmayan hastalar için yapılan bakım ünitesi |
hospice i.
|
|
183 |
Medikal |
geri dönüşümü bulunmayan hastalık |
irreversible disease i.
|
|
184 |
Medikal |
kedilerle temas öyküsü bulunmayan hasta |
patient without history of contact with cats i.
|
|
185 |
Medikal |
sigara geçmişi bulunmayan hasta |
patient with no smoking history i.
|
|
186 |
Medikal |
tıbbi tedavisi bulunmayan hastalık |
irreversible disease i.
|
|
187 |
Medikal |
safrası bulunmayan |
acholous s.
|
|
188 |
Medikal |
hastalığın teşhisinde etkisi/önemi bulunmayan |
noncontributory s.
|
|
189 |
Medikal |
geri dönüşü bulunmayan |
irreversible s.
|
|
190 |
Medikal |
alyuvarlarında rhd antijeni bulunmayan |
rhesus negative s.
|
|
191 |
Medikal |
cinsel yolla bulaşan hastalığı bulunmayan |
clean s.
|
|
192 |
Medikal |
farmakolojik etkisi bulunmayan |
inert s.
|
|
193 |
Medikal |
metabolik etkisi bulunmayan |
inert s.
|
|
194 |
Medikal |
fizyolojik etkisi bulunmayan |
inert s.
|
|
Anatomy |
|
195 |
Anatomi |
çift olarak bulunmayan bir anatomik yapı |
azygos i.
|
|
196 |
Anatomi |
dış amniyon zarı bulunmayan (plasenta) |
nondeciduate s.
|
|
197 |
Anatomi |
çift olarak bulunmayan |
azygos s.
|
|
198 |
Anatomi |
koksigeal omurları bulunmayan |
rumpless s.
|
|
199 |
Anatomi |
normalde bitişik olup eklemde bulunmayan iki kemiğin ayrılmasıyla ilgili |
divaricate s.
|
|
Psychology |
|
200 |
Psikoloji |
(anlamsal ilişki bulunmayan) birbiri ile kafiyeli sözcük veya ifade |
clang i.
|
|
201 |
Psikoloji |
gerçekliği bulunmayan |
fantasied s.
|
|
Physiology |
|
202 |
Fizyoloji |
hastalık kökeni bulunmayan ağrılı adet durumu |
primary dysmenorrhea i.
|
|
203 |
Fizyoloji |
duraklama evresinde bulunmayan |
nondiapausing s.
|
|
204 |
Fizyoloji |
hücresel bileşeni bulunmayan ve salgılandığı hücreye ciddi bir hasar vermeksizin dışarı atılan bir salgı üreten |
merocrine s.
|
|
Pharmaceutics |
|
205 |
Eczacılık |
(yardımcı madde) farmakolojik faaliyeti bulunmayan |
inert s.
|
|
Gastronomy |
|
206 |
Mutfak |
normalde kümmelde bulunmayan lezzetli malzemelerle hazırlanan tatlı kümmel |
allasch i.
|
|
Math |
|
207 |
Matematik |
(önünde hiçbir eleman bulunmayan) grup permütasyonu |
derangement i.
|
|
208 |
Matematik |
aynı çizgide bulunmayan noktalarla ilgili olan |
noncollinear s.
|
|
Geometry |
|
209 |
Geometri |
yalnızca tepede temas edip ortak kenarı bulunmayan ve genelde toplamı 180 derece olmayan (iki doğrunun kesişimiyle oluşan iki açı) |
opposite s.
|
|
Biology |
|
210 |
Biyoloji |
aynı türün bazı bireylerinde bulunup bazılarında bulunmayan antijen |
alloantigen i.
|
|
211 |
Biyoloji |
aynı türün bazı bireylerinde bulunup bazılarında bulunmayan antijen |
isoantigen i.
|
|
212 |
Biyoloji |
ölüm sonrası dokuda meydana gelen ve normalde canlı dokuda bulunmayan yapı |
artefact i.
|
|
213 |
Biyoloji |
ölüm sonrası dokuda meydana gelen ve normalde canlı dokuda bulunmayan yapı |
artifact i.
|
|
214 |
Biyoloji |
çift olarak bulunmayan bir biyolojik yapı |
azygos i.
|
|
215 |
Biyoloji |
türün ya da genetik yapının evrimsel tarihinde bulunmayan bir özelliğin embriyo gelişimi sırasında belirmesi |
kainogenesis i.
|
|
216 |
Biyoloji |
organik madde bulunmayan oksijenli ortamda yaşayan canlı |
katharobe i.
|
|
217 |
Biyoloji |
alyuvarlarında rh faktörü bulunmayan kan grubu |
rh negative i.
|
|
218 |
Biyoloji |
organik madde bulunmayan oksijenli ortamda yaşayan |
katharobic s.
|
|
219 |
Biyoloji |
eşi bulunmayan genlere sahip olan |
hemizygous s.
|
|
220 |
Biyoloji |
eşi bulunmayan genlerle karakterize olan |
hemizygous s.
|
|
221 |
Biyoloji |
arka uzuvları bulunmayan |
mutilate s.
|
|
222 |
Biyoloji |
tomurcuklanma hücresi bulunmayan (maya) |
ripe s.
|
|
223 |
Biyoloji |
kafa derisi bulunmayan |
scalpless s.
|
|
Biochemistry |
|
224 |
Biyokimya |
alyuvarlarında rh faktörü bulunmayan kan grubundan kimse |
rh negative i.
|
|
225 |
Biyokimya |
alyuvarlarında rh faktörü bulunmayan kan grubu |
rh negative i.
|
|
226 |
Biyokimya |
alyuvarlarında rh faktörü bulunmayan kan grubu |
rh-negative blood i.
|
|
227 |
Biyokimya |
alyuvarlarında rh faktörü bulunmayan kan grubu |
rh-negative blood type i.
|
|
Marine Biology |
|
228 |
Deniz Biyolojisi |
zehirli iğneleri bulunmayan büyük vatozlar |
family mobulidae i.
|
|
229 |
Deniz Biyolojisi |
(bazı sınıflandırmalarda) yüzgeçlerinde kılçık bulunmayan veya yüzgeç kılçıkları kısmi gelişmiş olan, çift akciğere sahip protopterus ve lepidosiren cinsi akciğerli balıkları içeren bir grup |
dipneumona i.
|
|
230 |
Deniz Biyolojisi |
oltayla tutulup piyasada bulunmayan ufak yem balığı |
panfish i.
|
|
231 |
Deniz Biyolojisi |
hava kesesi ile sindirim kanalı arasında kanal bulunmayan teleost balığı |
physoclist i.
|
|
232 |
Deniz Biyolojisi |
hava kesesi ile sindirim kanalı arasında kanal bulunmayan (teleost balığı) |
physoclist s.
|
|
233 |
Deniz Biyolojisi |
hava kesesi ile sindirim kanalı arasında kanal bulunmayan (teleost balığı) |
physoclistic s.
|
|
Astronomy |
|
234 |
Gökbilim |
etrafını saran bir kara delik bulunmayan sonsuz derecede yoğun nokta kütlesi |
naked singularity i.
|
|
235 |
Gökbilim |
içinde hiç yıldız bulunmayan veya çok az bulunan varsayımsal galaksiler |
dark galaxy i.
|
|
Zoology |
|
236 |
Zooloji |
planaryalar sınıfında yer alan, anal açıklığı bulunmayan bir grup bağırsak solucanı |
aprocta i.
|
|
237 |
Zooloji |
uzun dişleri bulunmayan erkek asya filleri |
hine i.
|
|
238 |
Zooloji |
azı dişleri bulunmayan erkek asya filleri |
hine i.
|
|
239 |
Zooloji |
uzun dişleri bulunmayan erkek asya filleri |
hines i.
|
|
240 |
Zooloji |
azı dişleri bulunmayan erkek asya filleri |
hines i.
|
|
241 |
Zooloji |
(süngerler) işlevsel farklılığı bulunmayan çoklu yapısal formlara ilişkin varsayım |
polymorphosis i.
|
|
242 |
Zooloji |
anal açıklığı bulunmayan |
aproctous s.
|
|
Botanic |
|
243 |
Botanik |
dişi ve erkek organı bulunmayan çiçek |
barren i.
|
|
244 |
Botanik |
morumsu kahverengi olup yaprakları bulunmayan, pterospora cinsine ait saprofit bir bitki |
pinedrops i.
|
|
245 |
Botanik |
adında biber geçtiği halde biberle ilişkisi bulunmayan çeşitli bitkilere verilen ad |
pepper i.
|
|
246 |
Botanik |
sarkık çanak yapraklarında tüy bulunmayan süsen |
beardless iris i.
|
|
247 |
Botanik |
bitki örtüsü bulunmayan |
achlamydeous s.
|
|
248 |
Botanik |
çiçek örtüsü bulunmayan |
achlamydeous s.
|
|
249 |
Botanik |
eğrelti otu bulunmayan |
fernless s.
|
|
250 |
Botanik |
gerçek tohumları bulunmayan |
flowerless s.
|
|
251 |
Botanik |
sapının her iki tarafında yaprakçıklar yer alıp ucunda yaprakçık bulunmayan |
paripinnate s.
|
|
252 |
Botanik |
yapraksız çiçek sapı bulunmayan |
scapeless s.
|
|
Agriculture |
|
253 |
Tarım |
koruyucu tertibatı bulunmayan orak makinesi bıçağı |
naked cutter bar i.
|
|
Breeding |
|
254 |
Hayvancılık |
yeterli üreme gücü bulunmayan |
impotent s.
|
|
Tobacco |
|
255 |
Tütün |
üzerinde uç kağıdı bulunmayan filtre çubuğu |
filter plug i.
|
|
Education |
|
256 |
Eğitim |
üniversite ile ilişiği bulunmayan üniversite kenti sakini |
oppidan [obsolete] i.
|
|
257 |
Eğitim |
geleneksel sınıf ortamı içerisinde bulunmayan |
nonclassroom s.
|
|
Linguistics |
|
258 |
Dilbilim |
(ses veya harf) etimolojik açıklaması bulunmayan |
inorganic s.
|
|
259 |
Dilbilim |
son ek, birleşik sözcük öğesi gibi yardımcı bileşenleri bulunmayan |
simple s.
|
|
History |
|
260 |
Tarih |
(ihtilal öncesi fransa'da) yasama gücü bulunmayan adli kurumlar |
parlements i.
|
|
261 |
Tarih |
kölelik bulunmayan bölge |
free-soil i.
|
|
Religious |
|
262 |
Dini |
kendi topraklarında veya kültüründe bulunmayan yabancı tanrılara ibadet etme |
allotheism i.
|
|
263 |
Dini |
düzenli vezni bulunmayan ve bazı kiliselerdeki belirli ayinlerde okunan veya söylenen metin veya ilahi |
sequence i.
|
|
264 |
Dini |
düzenli vezni bulunmayan ve bazı kiliselerdeki belirli ayinlerde okunan veya söylenen monoton şarkı veya ilahilerin yer aldığı kitap |
sequencer i.
|
|
265 |
Dini |
(papazlık yetkisi bulunmayan) ilahiyat öğrencisi |
stibbler [scotland] i.
|
|
266 |
Dini |
(hristiyanlıkta) dini külliyatta bulunmayan |
extracanonical s.
|
|
267 |
Dini |
(musevilik) et ve süt ürünü içermeyip et veya süt içeren gıdalarla yenmesinde sakınca bulunmayan |
parev s.
|
|
268 |
Dini |
(musevilik) et ve süt ürünü içermeyip et veya süt içeren gıdalarla yenmesinde sakınca bulunmayan |
pareve s.
|
|
Geography |
|
269 |
Coğrafya |
denize kıyısı bulunmayan ülke |
landlocked state i.
|
|
270 |
Coğrafya |
denize kıyısı bulunmayan ülke |
landlocked country i.
|
|
271 |
Coğrafya |
denize kıyısı bulunmayan ülke |
landlocked country i.
|
|
272 |
Coğrafya |
tropik bölgelerde bulunmayan |
nontropical s.
|
|
273 |
Coğrafya |
(deniz benzeri) daha büyük bir med cezirsel su kütlesine yer altından bağlı olup yüzey bağlantısı bulunmayan |
anchialine s.
|
|
274 |
Coğrafya |
belirli bir coğrafi bölgede bulunmayan |
extralimital s.
|
|
Meteorology |
|
275 |
Meteoroloji |
don bulunmayan |
fresh [scotland] s.
|
|
Geology |
|
276 |
Jeoloji |
ticari değeri olup nadir bulunmayan ve pahalı olmayan taş |
semiprecious stone i.
|
|
277 |
Jeoloji |
içinde yaşam belirtisi bulunmayan |
azoic s.
|
|
Military |
|
278 |
Askeri |
askeri hizmet bulunmayan yerde bulunan |
paramilitary s.
|
|
Sport |
|
279 |
Spor |
kurtarılma şansı bulunmayan |
hot s.
|
|
Card |
|
280 |
İskambil |
içerisinde koz bulunmayan (el) |
nontrump s.
|
|
Art |
|
281 |
Sanat |
(arka planı bulunmayan) tam formlu heykel |
round [obsolete] i.
|
|
Music |
|
282 |
Müzik |
sanatsal estetiği bulunmayan müzik |
rough music i.
|
|
Cinema |
|
283 |
Sinema |
ortasında kolçak bulunmayan birleştirilmiş çift kişilik koltuk |
two-seater i.
|
|
Librarianship |
|
284 |
Kütüphanecilik |
üzerinde metin bulunmayan kitap sayfası |
oddment [uk] i.
|
|
Printery |
|
285 |
Matbaa |
ilk baskıda bulunmayan skeç, gravür gibi görseller ekleyerek kitabı geliştirme |
grangerism i.
|
|
Archaic |
|
286 |
Eski Kullanım |
tanınmamak için kılık değiştirerek toplumsal olarak uygun bulunmayan bir yere gitmek |
mob f.
|
|
Slang |
|
287 |
Argo |
bir şirketin üyesi olup şirketin üretimine uzunca bir süredir katkıda bulunmayan kişi |
dead wood i.
|
|
288 |
Argo |
vitrinde mağazada bulunmayan malların ve bunlara ait gerçek dışı fiyatların lanse edilip müşterinin kandırılması |
bait and switch i.
|
|
289 |
Argo |
uygun bulunmayan talip |
detrimental i.
|
|
290 |
Argo |
çıkarı bulunmayan |
clean s.
|
|
291 |
Argo |
doğrudan ilişkisi bulunmayan |
clean s.
|
|