güçsüz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

güçsüz



"güçsüz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
güçsüz feeble s.
güçsüz weak s.
güçsüz powerless s.
General
güçsüz low s.
güçsüz shaky s.
güçsüz sinewless s.
güçsüz weakling s.
güçsüz nerveless s.
güçsüz prostrate s.
güçsüz doughy s.
güçsüz effete s.
güçsüz flabby s.
güçsüz strengthless s.
güçsüz forceless s.
güçsüz helpless s.
güçsüz impotent s.
güçsüz ineffectual s.
güçsüz weaker s.
güçsüz incapable s.
güçsüz sapless s.
güçsüz crank s.
güçsüz tippy s.
güçsüz unpowered s.
güçsüz faint s.
güçsüz infirm s.
güçsüz insubstantial s.
güçsüz weak s.
güçsüz anemic s.
güçsüz in the gristle s.
güçsüz anaemic s.
güçsüz rattlebag s.
güçsüz nice [obsolete] s.
güçsüz thowless [scottish] s.
güçsüz elumbated s.
güçsüz empty s.
güçsüz undynamic s.
güçsüz unefectual s.
güçsüz unforceful s.
güçsüz unhardy s.
güçsüz enervous s.
güçsüz weakly s.
güçsüz fade s.
güçsüz weary [scotland] s.
güçsüz limp s.
güçsüz limp-wristed s.
güçsüz fainty [dialect] s.
güçsüz deprostrate s.
güçsüz idle s.
güçsüz impoverished s.
güçsüz impuissant s.
güçsüz donsie [dialect] s.
güçsüz donsy [dialect] s.
güçsüz doncy [dialect] s.
güçsüz dripple s.
güçsüz dull s.
güçsüz feckless s.
güçsüz pansy s.
güçsüz peanut s.
güçsüz discreet s.
güçsüz doddered s.
güçsüz fizzenless s.
güçsüz flaccid s.
güçsüz flue [dialect] [uk] s.
güçsüz fluish [obsolete] s.
güçsüz foible [obsolete] s.
güçsüz phthisic s.
güçsüz phthisical s.
güçsüz short s.
güçsüz skinless s.
güçsüz sober s.
güçsüz subpotent s.
güçsüz foisonless [dialect] [scotland] zf.
güçsüz wk (weak) kısalt.
Colloquial
güçsüz spineless s.
güçsüz wishy-washy s.
güçsüz namby-pamby s.
Idioms
güçsüz under/below strength s.
Tourism
güçsüz flimsy s.
Technical
güçsüz underpowered s.
güçsüz powerless s.
güçsüz feeble s.
Medical
güçsüz tabetic s.
Baseball
güçsüz soft s.
Archaic
güçsüz imbecile s.
Slang
güçsüz whimp s.
güçsüz limpdick s.
güçsüz weakass s.
British Slang
güçsüz moany s.
güçsüz morngie s.
güçsüz morngy s.
güçsüz half-arsed s.
güçsüz whingey s.
güçsüz mawngy s.

"güçsüz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
güçsüz kılmak incapacitate f.
General
işsiz güçsüz dolaşan kimse vagabond i.
güçsüz durumda olan kimse underdog i.
ince ve güçsüz olma frailty i.
işsiz güçsüz nonworker i.
daha güçsüz birine geçmiş yetki devolved power i.
güçsüz durumda olan grup underdog i.
güçsüz kılma disempowerment i.
güçsüz kılma disempowering i.
güçsüz ve cılız kimse reckling [dialect] i.
her şeye inanan, dedikodu meraklısı ve işsiz güçsüz kimse badaud i.
güçsüz insanlar the infirm i.
güçsüz insanlar the weak i.
fiziksel olarak güçsüz olma weakliness i.
güçsüz hayvan weakling i.
güçsüz olma wishy-washiness i.
sıska veya güçsüz olma durumu measliness i.
sıska veya güçsüz olma özelliği measliness i.
güçsüz şey faint i.
işsiz güçsüz kız gammerstang i.
güçsüz kimse dwarf i.
daha güçsüz bir rakibe sürekli ve kolayca yenilen oyuncu cousin i.
en güçsüz domuz dilling [dialect] [uk] i.
oku güçsüz bir şekilde atan kimse dribber [obsolete] i.
güçsüz kimse feeble [obsolete] i.
güçsüz kimse invertebrate i.
işsiz güçsüz insanlar flotsam i.
güçsüz kimse puler i.
güçsüz kimse squish i.
işsiz güçsüz genç erkek stalko i.
tutunulacak güçsüz dal straw i.
güçsüz kimse straw i.
güçsüz düşürmek prostrate f.
güçsüz kalmak flag f.
güçsüz duruma getirmek incapacitate f.
güçsüz kılmak disempower f.
birini güçsüz bırakmak leave someone weak at the knees f.
güçsüz bırakmak impair f.
güçsüz bırakmak leave someone vulnerable f.
güçsüz düşürmek incapacitate f.
güçsüz kılmak weaken f.
güçsüz bırakmak weaken f.
güçsüz düşürmek weaken f.
güçsüz bırakmak incapacitate f.
fiziksel olarak zayıf/güçsüz görünmek appear physically weak f.
güçsüz hale getirmek neuter f.
güçsüz bırakmak empair [obsolete] f.
güçsüz bırakmak unsinew f.
büyü ile güçsüz düşürmek maleficiate [obsolete] f.
güçsüz ve isteksiz bir tempoda ilerlemek sag f.
güçsüz düşmek melt [obsolete] f.
güçsüz düşmek rot f.
(birini) güçsüz kılmak incapacitate (someone) f.
(birini) güçsüz düşürmek/bırakmak incapacitate (someone) f.
güçsüz kılmak disenable f.
güçsüz olmak drivel f.
güçsüz bırakmak palsy f.
güçsüz düşürmek palsy f.
güçsüz bırakmak disable f.
güçsüz kılmak disarm f.
güçsüz hale getirmek discapacitate f.
güçsüz kalmak slake f.
işsiz güçsüz idle s.
daha güçsüz weaker s.
daha güçsüz doughier s.
işsiz güçsüz idled s.
en güçsüz doughiest s.
en güçsüz weakest s.
ince ve güçsüz frail s.
daha güçsüz birine geçmiş devolved s.
işsiz güçsüz with nothing to do s.
zayıf/güçsüz durumda olan tubercular s.
işsiz güçsüz empty s.
güçsüz bırakılamayan unimpairable s.
uzun ve güçsüz bir gövdeye sahip olan viny s.
cılız ve güçsüz wisplike s.
güçsüz ve beceriksiz wimpish s.
işsiz güçsüz loaferish s.
(yaşlı) güçsüz rickety s.
kişiyi güçsüz bırakan incapacitating s.
ince ve güçsüz pindling [dialect] s.
güçsüz kuvvetsiz puling s.
güçsüz sesli slender s.
güçsüz düşmüş beat s.
güçsüz duran straw s.
güçsüz bir şekilde washily zf.
güçsüz bir şekilde ineffectually zf.
işsiz güçsüz at an end zf.
güçsüz şekilde limply zf.
güçsüz veya sessiz olarak small zf.
Phrasals
yorulup güçsüz düşmek weary out f.
işsiz güçsüz gezinmek mooch about (somewhere) f.
güçsüz hale getirmek strike down f.
güçsüz düşürmek strike down f.
güçsüz düşürmek cut down f.
(birini bir işi yapmak için) güçsüz kılmak incapacitate (someone) for (something) f.
(birini bir işi yapmak için) güçsüz düşürmek/bırakmak incapacitate (someone) for (something) f.
(birini bir süreliğine bir işi yapmak için) güçsüz kılmak incapacitate (someone) for (something) for (a period of time) f.
(birini bir süreliğine bir işi yapmak için) güçsüz düşürmek/bırakmak incapacitate (someone) for (something) for (a period of time) f.
Phrases
işsiz güçsüz out of work s.
Colloquial
işsiz güçsüz crumb bum i.
işsiz güçsüz crumbum i.
işsiz güçsüz adam drugstore cowboy i.
işsiz güçsüz olmak crumbbum f.
birine kendini güçsüz hissettirmek knock the stuffing out of somebody f.
işsiz güçsüz on the bum s.
güçsüz bir anında in a moment of weakness expr.
Idioms
işsiz güçsüz kişi layabout i.
zayıf/güçsüz/eğreti (fikir/insan) a man of straw i.
zayıf/güçsüz/eğreti (fikir/insan) a straw man i.
güçsüz kimse dishrag i.
güçsüz kimse limp dishrag i.
güçsüz kimse limp rag i.
güçsüz kimse wet dishrag i.
güçsüz kimse wet rag i.
güçsüz erkek omega male i.
güçsüz olduğunu hissettiği için yaşamında gelişme kaydedemeyen erkek omega male i.
güçsüz siyasetçi/hükumet a lame duck i.
çok basit bir işi bile yapamayacak kadar beceriksiz/güçsüz olmak can't punch one's way out of a paper bag f.
kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek be/feel light-headed f.
güçsüz ilerlemek run on empty f.
çok güçsüz/kof olmak couldn't punch (one's) way out of a paper bag f.
zayıf/güçsüz bir başlangıç yapmak get off to a false start f.
(biri/bir şey) olmadan kendini güçsüz hissetmek feel lost without (someone or something) f.
zayıf/güçsüz bir başlangıç yapmak be off to a false start f.
kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek be light-headed f.
güçsüz olmak be wishy-washy f.
(bir şeyi) güçsüz düşürmek cut (something) down to size f.
evsiz barksız/parasız pulsuz/işsiz güçsüz dolanmak waltz matilda [australia] f.
çok zayıf ve güçsüz weak as a baby s.
çok zayıf ve güçsüz weak as a kitten s.
güçsüz hale getirilecek şekilde by the balls zf.
çok zayıf ve güçsüz as weak as a baby expr.
çok zayıf ve güçsüz as weak as a kitten expr.
işsiz güçsüz at a loose end expr.
güçsüz durumda on the hip expr.
Politics
kuvvetli bir devletin güçsüz bir devleti silah kullanmadan nüfuzu altına alması peaceful penetration i.
Technical
güçsüz sıçrama weak jump i.
güçsüz akım weak current i.
güçsüz karışım lean mix i.
güçsüz iletken poor conductor i.
Aeronautic
güçsüz iniş dead stick landing i.
Medical
zayıf ve güçsüz düşme tabes i.
güçsüz, inefektif, deforme olmuş veya yaralı kasları, eklemleri veya iskelet parçalarını destekleme, hareketsizleştirme veya tedavi etmede kullanılan bir cihaz orthotic i.
güçsüz ve dirençsiz (doku) flabby s.
Anatomy
güçsüz (vücut) untoned s.
Astronomy
güçsüz bir süpernova patlaması sonrası çökmekten kurtulan varsayımsal yıldızlar zombie star i.
Philosophy
(plotinus'a göre) yüce olanın sonuncu, güçsüz, nispeten niteliksiz ve belirsiz tabanı ve değersiz ürünü matter i.
Sport
daha güçsüz bir takıma beklenmedik şekilde yenilme giant-killing i.
(topa) yerde yavaşça sekecek şekilde güçsüz vurmak dribble f.
Card
(briçte) elin güçsüz oluşu sebebiyle yapılan yetersiz teklif overcall i.
elde daha güçlü bir kart varken güçsüz kartı oynamak underplay f.
Wagering
bir oyunun muhtemel sonucunu eşitlemek ve bahsin değerini arttırmak için güçsüz olan tarafa tanınan handicap i.
Slang
gettoda yaşayan işsiz güçsüz tip ghetto bird i.
ceza evinde cinsel tacize uğrayan güçsüz kimse catcher i.
güçsüz mahkum rumdum i.
kendinden güçsüz mahkuma şiddet uygulayarak istediğini elde eden mahkum bull dog i.
zayıf veya güçsüz mahkum herb i.
güçsüz erkek eunuch i.
kendinden daha zayıf veya güçsüz birine tokat atma bitchslap i.
güçsüz erkek dildo [obsolete] i.
güçsüz ve çekingen erkek puss i.
güçsüz tip pussy i.
işsiz güçsüz dolanmak sit on (one's) butt f.
kendinden daha zayıf veya güçsüz birine tokat atmak bitchslap f.
British Slang
güçsüz ve aşırı duygusal tip softy i.
zayıf veya güçsüz kimse prawn i.
zayıf ve güçsüz tip pipsqueak i.
güçsüz ve aşırı duygusal soppy s.