Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ikna etmek
"ikna etmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ikna etmek
induce
f.
2
Yaygın Kullanım
ikna etmek
convince
f.
3
Yaygın Kullanım
ikna etmek
persuade
f.
General
4
Genel
ikna etmek
sell somebody on
f.
5
Genel
ikna etmek
coax
f.
6
Genel
ikna etmek
entice
f.
7
Genel
ikna etmek
bring round
f.
8
Genel
ikna etmek
dispose
f.
9
Genel
ikna etmek
prevail up
f.
10
Genel
ikna etmek
satisfy
f.
11
Genel
ikna etmek
prevail upon
f.
12
Genel
ikna etmek
bring over
f.
13
Genel
ikna etmek
cajole
f.
14
Genel
ikna etmek
interest
f.
15
Genel
ikna etmek
influence
f.
16
Genel
ikna etmek
get round somebody
f.
17
Genel
ikna etmek
convince
f.
18
Genel
ikna etmek
jolly
f.
19
Genel
ikna etmek
win
f.
20
Genel
ikna etmek
assure
f.
21
Genel
ikna etmek
bring around
f.
22
Genel
ikna etmek
get around somebody
f.
23
Genel
ikna etmek
argue
f.
24
Genel
ikna etmek
bring
f.
25
Genel
ikna etmek
wheedle
f.
26
Genel
ikna etmek
draw
f.
27
Genel
ikna etmek
prevail on
f.
28
Genel
ikna etmek
talk into
f.
29
Genel
ikna etmek
talk somebody into
f.
30
Genel
ikna etmek
have a way with
f.
31
Genel
ikna etmek
persuade
f.
32
Genel
ikna etmek
argue somebody into something
f.
33
Genel
ikna etmek
get round
f.
34
Genel
ikna etmek
fast-talk
f.
35
Genel
ikna etmek
reason with
f.
36
Genel
ikna etmek
talk round
f.
37
Genel
ikna etmek
bring oneself to
f.
38
Genel
ikna etmek
argue someone into something
f.
39
Genel
ikna etmek
put the comether on
f.
40
Genel
ikna etmek
train
f.
41
Genel
ikna etmek
engle [obsolete]
f.
42
Genel
ikna etmek
bend
f.
43
Genel
ikna etmek
wise
f.
44
Genel
ikna etmek
bring
f.
45
Genel
ikna etmek
move
f.
46
Genel
ikna etmek
reprove
f.
47
Genel
ikna etmek
gain (over)
f.
48
Genel
ikna etmek
decide
f.
49
Genel
ikna etmek
overpersuade
f.
50
Genel
ikna etmek
overrule
f.
51
Genel
ikna etmek
oversway
f.
52
Genel
ikna etmek
recruit
f.
53
Genel
ikna etmek
dispute [obsolete]
f.
54
Genel
ikna etmek
ingle [obsolete]
f.
55
Genel
ikna etmek
fand [dialect] [uk]
f.
56
Genel
ikna etmek
scrounge
f.
57
Genel
ikna etmek
smooth-talk
f.
58
Genel
ikna etmek
solicit
f.
59
Genel
ikna etmek
soother [dialect]
f.
60
Genel
ikna etmek
supparasite
f.
Phrasals
61
Öbek Fiiller
ikna etmek
talk through
f.
62
Öbek Fiiller
ikna etmek
talk out of
f.
63
Öbek Fiiller
ikna etmek
talk over
f.
64
Öbek Fiiller
ikna etmek
draw in
f.
65
Öbek Fiiller
ikna etmek
cajole someone into something
f.
66
Öbek Fiiller
ikna etmek
get around
f.
67
Öbek Fiiller
ikna etmek
get around
f.
68
Öbek Fiiller
ikna etmek
hoodwink into
f.
69
Öbek Fiiller
ikna etmek
rope into
f.
Colloquial
70
Konuşma Dili
ikna etmek
carry one's point
f.
71
Konuşma Dili
ikna etmek
pitch
f.
72
Konuşma Dili
ikna etmek
have way with
f.
Idioms
73
Deyim
ikna etmek
bend to one's will
f.
Trade/Economic
74
Ticaret/Ekonomi
ikna etmek
assure
f.
Politics
75
Siyasal
ikna etmek
persuade
f.
Technical
76
Teknik
ikna etmek
rope in
f.
77
Teknik
ikna etmek
induce
f.
Archaic
78
Eski Kullanım
ikna etmek
conclude
f.
79
Eski Kullanım
ikna etmek
possess
f.
"ikna etmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 200 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
temin etmek (rahatlatıcı/ikna edici sözlerle)
assure
f.
General
2
Genel
insanları ikna etmek için bir mesajı yayma
evangelism
i.
3
Genel
ikna etmek veya etkilemek için başvurulan hayali söz veya eylemler
hand waving
i.
4
Genel
(müzik, şiir) eğlendirmek veya ikna etmek yerine etkilemek üzere tasarlanmış ifade
incantation
i.
5
Genel
dil dökerek birini bir şey yapmaya ikna etmek
wheedle someone into
f.
6
Genel
yapmamaya ikna etmek
talk out of
f.
7
Genel
tatlı sözlerle birini bir şeye ikna etmek
jolly someone into
f.
8
Genel
tatlılıkla ikna etmek (kötü bir şey yapmaya)
entice
f.
9
Genel
tamamen ikna etmek
sweep someone off one's feet
f.
10
Genel
birini bir şeyi yapmaya ikna etmek
talk someone into something
f.
11
Genel
tartışarak birini bir şey yapmaya ikna etmek
argue someone into something
f.
12
Genel
ikna etmek (tatlılıkla kötü bir şey yapmaya)
entice
f.
13
Genel
birini bir şeye/bir konuda ikna etmek
convince somebody of something
f.
14
Genel
ikna olmaya devam etmek
remain convinced
f.
15
Genel
tatlılıkla ikna etmek
coax
f.
16
Genel
müşteriyi daha fazla ürün alması konusunda ikna etmek
up-sell
f.
17
Genel
-memeye ikna etmek
talk out of
f.
18
Genel
-meye ikna etmek
talk into
f.
19
Genel
tatlı dille ikna etmek
wheedle
f.
20
Genel
teslim olmaya ikna etmek
persuade someone to surrender
f.
21
Genel
teslim olmaya ikna etmek
convince someone to surrender
f.
22
Genel
birini bir şey yapmaya ikna etmek
argue someone into doing something
f.
23
Genel
birisini bir şeyi yapmaması konusunda ikna etmek
talk someone out of doing something
f.
24
Genel
hastayı ikna etmek
talk the patient into
f.
25
Genel
hastayı ikna etmek
persuade the patient
f.
26
Genel
hastayı ikna etmek
convince the patient
f.
27
Genel
dil dökerek kandırmak/ikna etmek
blag
f.
28
Genel
birini bir şey yapmaya ikna etmek
convince someone to do something
f.
29
Genel
kendini ikna etmek
convince oneself
f.
30
Genel
tatlı sözle ikna etmek
canoodle
f.
31
Genel
yeniden ikna etmek
reconvince
f.
32
Genel
yoğun çaba göstererek ikna etmek
badger
f.
33
Genel
(birini) etki altına alarak bir şeye ikna ya da teşvik etmek
charm [obsolete]
f.
34
Genel
yalvararak ikna etmek
entreat
f.
35
Genel
yalvararak ikna etmek
intreat
f.
36
Genel
tatlılıkla ikna etmek
enveigle
f.
37
Genel
kandırarak (bir şeye) ikna etmek
enveigle
f.
38
Genel
tatlılıkla ikna etmek
inveigle
f.
39
Genel
kurnazlıkla (bir şeyi yapmaya) ikna etmek
inveigle
f.
40
Genel
tartışma veya pazarlık yoluyla ikna etmek
banter
f.
41
Genel
(birini) evlenmeye ikna etmek
win
f.
42
Genel
ikna ederek elde etmek
worm (out of)
f.
43
Genel
tartışarak ikna etmek
wrangle
f.
44
Genel
ısrarcı, zorlayıcı veya ikna edici argümanlarla teşvik etmek
high-pressure
f.
45
Genel
yanlış şekilde ikna etmek
mispersuade
f.
46
Genel
birini ikna etmek
entice someone
f.
47
Genel
(birini) suçlu hissettirerek bir şey yapmaya ikna etmek
guilt (into)
f.
48
Genel
önceden ikaz ederek ikna etmek
diswarn
f.
49
Genel
(birini) devlet memuru adayı olmak için ikna etmek
draft
f.
50
Genel
adım adım ikna etmek
drib
f.
51
Genel
güzellikle ikna etmek
cuittle [scotland]
f.
52
Genel
hızlı hızlı konuşarak ikna etmek
fast talk
f.
53
Genel
(rakibi) kendi sistemine veya partisine katılmaya ikna etmek
co-opt
f.
54
Genel
işçileri bir sendikaya katılmaya ikna etmek
organize
f.
55
Genel
işçileri sendika oluşturmaya ikna etmek
organize
f.
56
Genel
işçileri bir sendikaya katılmaya ikna etmek
organise
f.
57
Genel
işçileri sendika oluşturmaya ikna etmek
organise
f.
58
Genel
ikna ederek elde etmek
schnorr
f.
59
Genel
bunaltarak ikna etmek
fret
f.
60
Genel
teşvik sunarak katılmaya ikna etmek
proselytise
f.
61
Genel
teşvik sunarak katılmaya ikna etmek
proselytize
f.
62
Genel
(birini) para karşılığında sekse ikna etmek
solicit
f.
63
Genel
ikna etmek için başvurulan
rhetorical
s.
Phrasals
64
Öbek Fiiller
(birini) tüm parasını harcamaya ikna etmek
lamb down [aus]
f.
65
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya ikna etmek
beguile (someone) into (doing something)
f.
66
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya ikna etmek
beguile someone into something
f.
67
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmamaya ikna etmek
beguile someone out of something
f.
68
Öbek Fiiller
(bir şeye) ikna etmek/inandırmak
bring around
f.
69
Öbek Fiiller
(bir şeye) ikna etmek
bring someone around
f.
70
Öbek Fiiller
(bir şeye) ikna etmek/inandırmak
bring round
f.
71
Öbek Fiiller
(bir şeyi yaparak) inandırmak/ikna etmek
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something)
f.
72
Öbek Fiiller
(bir kişiyi ya da bir hayvanı bir yere) girmeye ikna etmek ya da zorlamak
coax (someone or something) in (something)
f.
73
Öbek Fiiller
içeri girmeye ikna etmek
coax (someone or something) in (something)
f.
74
Öbek Fiiller
(bir kişiyi ya da bir hayvanı bir yere) girmeye ikna etmek ya da zorlamak
coax (someone or something) into (something)
f.
75
Öbek Fiiller
içeri girmeye ikna etmek
coax (someone or something) into (something)
f.
76
Öbek Fiiller
(bir kişiyi ya da bir hayvanı bir yere) girmeye ikna etmek ya da zorlamak
coax (someone or an animal) in (to something)
f.
77
Öbek Fiiller
içeri girmeye ikna etmek
coax (someone or an animal) in (to something)
f.
78
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaya ikna etmek
sway someone to something
f.
79
Öbek Fiiller
birini bir şey yapması konusunda ikna etmek/oyuna getirmek
fool someone into something
f.
80
Öbek Fiiller
birini aksine ikna etmek
co-opt someone into something
f.
81
Öbek Fiiller
birini ikna etmek
hoodwink someone into something
f.
82
Öbek Fiiller
birisini ikna etmek/kandırmak
deceive someone into something
f.
83
Öbek Fiiller
ile ikna etmek
convince someone of something
f.
84
Öbek Fiiller
kabul ettirmek için ikna etmek veya baskı yapmak
urge upon
f.
85
Öbek Fiiller
...'e ikna etmek
persuade someone of something
f.
86
Öbek Fiiller
(birini) (bir şey hakkında) ikna etmek
sell someone on something
f.
87
Öbek Fiiller
konuşarak sakinleştirmek/yatıştırmak/ikna etmek
talk down
f.
88
Öbek Fiiller
indirim yapmaya ikna etmek
talk someone down
f.
89
Öbek Fiiller
birini bir şeye/işe katılmaya ikna etmek
draft someone into something
f.
90
Öbek Fiiller
(birini/bir canlıyı bir şey yapmaya) ikna etmek
entice (someone or something) into (something)
f.
91
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yerden kalkmaya/çıkmaya ikna etmek
force (someone or something) off (of) (something)
f.
92
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yerden kalkmaya/çıkmaya ikna etmek
force off
f.
93
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden kalkmaya/çıkmaya ikna etmek
force someone or something off (of) something
f.
94
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden kalkmaya/çıkmaya ikna etmek
and force someone or something off
f.
95
Öbek Fiiller
(birini) sıkıştırıp istediği şeyi vermeye ikna etmek
wring (something) from (someone or something)
f.
96
Öbek Fiiller
bir şey yapmaya ikna etmek
coax (someone or something) to (do something)
f.
97
Öbek Fiiller
(bir kişiyi ya da bir hayvanı bir şey) yapmaya ikna etmek ya da zorlamak
coax (someone or something) to (do something)
f.
98
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) ikna etmek
nudge (someone) into (doing) (something)
f.
99
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapması için) tatlılıkla ikna etmek
nudge (someone) into (doing) (something)
f.
100
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) katılmaya ikna etmek
drag (someone) into (something)
f.
101
Öbek Fiiller
(bir şeye) ikna etmek
sway to (something)
f.
102
Öbek Fiiller
(bir şeyi) benimsemeye ikna etmek
sway to (something)
f.
103
Öbek Fiiller
(bir şeyi) yapmaya ikna etmek
sway toward (something)
f.
104
Öbek Fiiller
(bir şeyi) benimsemeye ikna etmek
sway toward (something)
f.
105
Öbek Fiiller
(bir şeye) ikna etmek
swing to (something)
f.
106
Öbek Fiiller
konuşarak ikna etmek
talk around
f.
107
Öbek Fiiller
tatlılıkla ikna etmek
talk around
f.
108
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya ikna/razı etmek
wring (something) out of (someone)
f.
109
Öbek Fiiller
zorla yapmaya ikna/razı etmek
wring out
f.
110
Öbek Fiiller
birini bir şeye ikna etmek
argue (one) into
f.
111
Öbek Fiiller
(birini) tartışarak/konuşarak ikna etmek
argue (someone) down
f.
112
Öbek Fiiller
yapmaya ikna etmek
argue into doing
f.
113
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) ikna etmek
assure (one) of (something)
f.
114
Öbek Fiiller
-e ikna etmek
beguile into
f.
115
Öbek Fiiller
(birini) taraf değiştirmeye ikna etmek
bring (one) over
f.
116
Öbek Fiiller
birini bir şeyi yapmamaya ikna etmek
cajole someone out of something
f.
117
Öbek Fiiller
birini bir şeyden feragat etmeye ikna etmek
cajole someone out of something
f.
118
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya ikna etmek
cajole (one) into (something)
f.
119
Öbek Fiiller
birini bir şeyi yapmamaya ikna etmek
cajole (one) out of (something)
f.
120
Öbek Fiiller
birini bir şeyden feragat etmeye ikna etmek
cajole (one) out of (something)
f.
121
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı) bir şeyi bırakmaya ikna etmek
coax (someone or an animal) out of something
f.
122
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı) bir şeyden çıkmaya ikna etmek
coax (someone or an animal) out of something
f.
123
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmaya ikna etmek
coax someone to do something
f.
124
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı bir şeyden) çıkmaya ikna etmek
coax (someone or something) out of (something)
f.
125
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı bir şeyi) bırakmaya ikna etmek
coax (someone or something) out of (something)
f.
126
Öbek Fiiller
girmeye ikna etmek/zorlamak
coax in
f.
127
Öbek Fiiller
çıkmaya ikna etmek
coax out of
f.
128
Öbek Fiiller
bırakmaya ikna etmek
coax out of
f.
129
Öbek Fiiller
-e ikna etmek
convince of
f.
130
Öbek Fiiller
(bir şeye) ikna etmek
convince of (something)
f.
131
Öbek Fiiller
(birini bir şeyi) yapmaya ikna etmek
co-opt (one) into (something)
f.
132
Öbek Fiiller
(birini belli bir şekilde davranmaya) ikna etmek/yönlendirmek
co-opt (one) into (something)
f.
133
Öbek Fiiller
-e ikna etmek
co-opt into
f.
134
Öbek Fiiller
'-i yapmaya ikna etmek/zorlamak
co-opt into
f.
135
Öbek Fiiller
'-e katılmaya ikna etmek/zorlamak
co-opt into
f.
136
Öbek Fiiller
-e ikna etmek
deceive into
f.
137
Öbek Fiiller
-e katılmaya ikna etmek
draft into
f.
138
Öbek Fiiller
gitmeye ikna etmek
drive away
f.
139
Öbek Fiiller
birini (bir hayvanı) gitmeye ikna etmek
drive someone (or an animal) away
f.
140
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) ikna etmek
entice (someone or something) with (something)
f.
141
Öbek Fiiller
(birini/kendini bir şey) konusunda ikna etmek/kandırmak
fool (one or oneself) into (something)
f.
142
Öbek Fiiller
-e ikna etmek
fool into
f.
143
Öbek Fiiller
tatlı dille ikna etmek
get around
f.
144
Öbek Fiiller
korkutarak ikna etmek
get at
f.
145
Öbek Fiiller
(birini) ikna etmek
get round (someone)
f.
146
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) ikna etmek
hoodwink (someone) into (doing something)
f.
147
Öbek Fiiller
(birini kurnazlıkla bir şey yapmaya) ikna etmek
inveigle (someone) into (something)
f.
148
Öbek Fiiller
(birini) tatlı sözlerle (bir şey yapmaya) teşvik etmek/yüreklendirmek/ikna etmek
jolly (someone) into (doing) (something)
f.
149
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) ikna etmek
persuade (one) of (something)
f.
150
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) ikna etmek
persuade (one) to (do something)
f.
151
Öbek Fiiller
-e ikna etmek
persuade of
f.
152
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) ikna etmek
prevail upon (one) to (do something)
f.
153
Öbek Fiiller
(birini bir şey yapmaya) ikna etmek
prevail on (one) to (do something)
f.
154
Öbek Fiiller
yapmaya ikna etmek
rope into doing
f.
155
Öbek Fiiller
-erek inandırmak/ikna etmek
satisfy by
f.
156
Öbek Fiiller
birini (bir şeyin değeriyle/çekiciliğiyle) ilgili ikna etmek
sell someone on
f.
157
Öbek Fiiller
(birini/kendini bir şey yapmaya) ikna etmek
talk (someone or oneself) into (doing) (something)
f.
158
Öbek Fiiller
konuşarak yapmaması konusunda ikna etmek
talk out of doing
f.
159
Öbek Fiiller
(birini bir şey) yapmaya ayartmak/ikna etmek
tempt (one) to (do something)
f.
160
Öbek Fiiller
(birini) yalakalıkla (bir şey yapmaya) ikna etmek
wheedle (one) into (doing something)
f.
161
Öbek Fiiller
dil dökerek (birini bir şey yapmaya) ikna etmek
wheedle (one) into (doing something)
f.
162
Öbek Fiiller
dil dökerek ikna etmek
wheedle into
f.
163
Öbek Fiiller
yalakalıkla ikna etmek
wheedle into
f.
164
Öbek Fiiller
kendi görüşüne ikna etmek
win around
f.
165
Öbek Fiiller
kendi görüşüne ikna etmek
win round
f.
166
Öbek Fiiller
yapmaya ikna/razı etmek
wring out of
f.
Proverb
167
Atasözü
ikna etmek zorlamaktan daha iyi sonuç verir
persuasion is better than force
Colloquial
168
Konuşma Dili
kandırarak ikna etmek
carney [brit]
i.
169
Konuşma Dili
kandırarak ikna etmek
carny [brit]
f.
170
Konuşma Dili
(daha iyi şartlar sunarak) başka yerde çalışmaya ikna etmek
headhunt
f.
171
Konuşma Dili
cinsel ilişkiye ikna etmek
undo
f.
172
Konuşma Dili
bir adayın destekçilerini oy kullanmaya ikna etmek için seçim günü kapı kapı dolaşmak
knock up [uk]
f.
173
Konuşma Dili
almaya ikna etmek
pitch
f.
174
Konuşma Dili
(etkileme amacıyla) ikna etmek
work
f.
175
Konuşma Dili
yapmaya ikna etmek
coax to do
f.
176
Konuşma Dili
(bir şey yapmaya) ikna etmek
get to (do something)
f.
177
Konuşma Dili
yapmaya ikna etmek
persuade to do
f.
178
Konuşma Dili
tatlı dille ikna etmek
fast talk
f.
Idioms
179
Deyim
(ikna etmek amacıyla) ağzı iyi laf yapan kimse
silver-tongued
i.
180
Deyim
birini bir şeyi almaya ikna etmek için yapılan sunum
a dog and pony show [us]
i.
181
Deyim
birini bir şey yapmaya kandırmak/ikna etmek
fool someone into something
f.
182
Deyim
birini bir şey yapmaya ikna etmek
rope someone into doing something
f.
183
Deyim
birini korkutarak ikna etmek
put the frighteners on
f.
184
Deyim
birini konuşarak bir şey yapmaya ikna etmek
fast-talk someone into something
f.
185
Deyim
korkutarak bir şey yapmaya ikna etmek
put the frighteners on
f.
186
Deyim
tatlı dil ile birini bir şey yapmaya ikna etmek
sweet-talk somebody into doing something
f.
187
Deyim
karşısındakini işi hakkettiğine ikna etmek
sell oneself
f.
188
Deyim
(birini/bir grubu) pazarlığa oturmaya ikna etmek
bring (someone or something) to the bargaining table
f.
189
Deyim
konuşarak yapmaya ikna etmek
fast-talk into
f.
190
Deyim
tatlı dille (birini bir şey yapmaya) ikna etmek
sweet-talk (one) into (doing something)
f.
191
Deyim
konuşup ikna ederek bir şeyi elde etmek/bir yere girmek
talk (one's) way into (something or some place)
f.
Speaking
192
Konuşma
seni ikna etmek için ne söylemeliyim?
what should I say to convince you?
expr.
193
Konuşma
seni ikna etmek için ne söylemeliyim?
what should I say to convince you?
expr.
Trade/Economic
194
Ticaret/Ekonomi
yatırımcıları ikna etmek için karmaşık ve destan gibi bir açıklaması olan hisse
story stock
i.
195
Ticaret/Ekonomi
müşteriyi daha fazla ürün alması için ikna etmek
up-sell
f.
Law
196
Hukuk
cinsel ilişkiye ikna etmek
seduce
f.
Literature
197
Edebiyat
konuşmacının izleyicileri kışkırtmak veya ikna etmek amacıyla sorduğu retorik soru biçimi
epiplexis
i.
Slang
198
Argo
borç vermeye ikna etmek
touch
f.
199
Argo
tatlı dille ikna etmek
pimp
f.
200
Argo
laf kalabalığıyla oldu bittiye getirerek ikna etmek
snow
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ikna etmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy