kavisli - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kavisli



"kavisli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kavisli curved s.
General
kavisli arcuated s.
kavisli arcuate s.
kavisli arched s.
kavisli sinuous s.
kavisli incurved s.
kavisli anfractuous s.
kavisli archy s.
kavisli anfractuose s.
kavisli arquated [rare] s.
kavisli enarched [obsolete] s.
kavisli retroflected s.
kavisli vauty s.
kavisli compass s.
kavisli compassed [obsolete] s.
kavisli compassing s.
kavisli curvate s.
kavisli sickle s.
kavisli sickle-shaped s.
kavisli sigmoid s.
kavisli sigmoidal s.
kavisli sinuose s.
kavisli crump s.
kavisli crumpled s.
kavisli skeef s.
kavisli soft s.
kavisli sprung s.
kavisli streamlined s.
kavisli superincumbent s.
Technical
kavisli cambered s.
kavisli curved s.
kavisli bent s.
kavisli wiggly s.
kavisli anchyl- ök.
kavisli anchylo- ök.
kavisli ankyl- ök.
kavisli ankylo- ök.
kavisli ancyl- ök.
kavisli ancylo- ök.
Architecture
kavisli embowed s.
kavisli wagon-head s.
kavisli wagon-headed s.
kavisli vaulty [obsolete] s.
kavisli wagon-roofed s.
Botanic
kavisli acinaciform s.
kavisli retrorse s.
Archaic
kavisli curve s.

"kavisli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 239 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kavisli cumba bow window i.
kavisli kılıç curved sword i.
kavisli şey curve i.
sivri kavisli pencere lancet window i.
kavisli ayak (beşik veya sallanan sandalye altındaki) rocker i.
kavisli boyun ewe-neck i.
kitap kapaklarının kavisli sırt kısımlarını yapan işçi backer i.
kavisli olma anfractuosity i.
dik ön kenarı ve kavisli arka kenarı olan testere dişi mill tooth i.
kavisli şey bow i.
(bovling) kavisli bir şekilde yuvarlanan bir top hook i.
süs veya tamamlayıcı olarak kullanılan kavisli şerit molding i.
kanal açarken kullanılan çok kavisli bir kürek grafting tool i.
kavisli parça round i.
kavisli şekil oluşturma incurvation i.
içe doğru kavisli olma incurvity [obsolete] i.
üçgen çatı veya kule kenarında kullanılan kavisli ve kıvrık yaprak şeklindeki süs crotchet i.
ahşap yapısındaki kavisli veya spiral şeklinde iz curl i.
kavisli nesne curvature i.
kuvvet alanındaki cismin izlediği kavisli yol orbit i.
suda hızla hareket eden deniz taşıtının geride bıraktığı kavisli beyaz su ve püskürtme rooster tail i.
horoz kuyruğuna benzeyen kavisli bir şekli olan ince parçacıklı kitle rooster-tail i.
(ortaçağ eserlerinde görülen) kavisli silme scroll i.
ana kalıp veya cetvelin kenarının, bir geminin kavisli bir parçası boyunca yer alan noktalara olan mesafelerini gösteren sayılar spiling i.
çift kavisli şekil s-shape i.
kavisli tasarım streamlining i.
kavisli yollarda kıvrılarak ilerlemek serpentine f.
pistin kavisli kenarını yüksek hızda dolaşmak bank f.
(yelkeni) kavisli şekilde kesmek roach f.
kavisli çizgi boyunca kesmek scoop f.
kavisli gitmek sickle f.
kavisli çizgilerle süslemek streamline f.
kavisli omurgası olan lute-backed s.
kenarları kavisli wraparound s.
parantez şeklinde dışa kavisli bow s.
önü dışa doğru kavisli bowfront s.
(armacılık) kolları eşit uzunlukta, çatallı ve uçları geriye doğru kavisli (haç) moline s.
dışbükey kavisli roached s.
aşağı doğru kavisli olan downward-arching s.
içeri doğru kavisli incurvate s.
içe doğru kavisli incurved s.
(uçak kanadı) üst yüzeyi düz, arka tarafı kavisli olan supercritical s.
kavisli bir biçimde archly zf.
kavisli biçimde curvedly zf.
kavisli bir şekilde arcuately zf.
kavisli olarak sigmoidally zf.
kavisli bir şekilde skeef zf.
kavisli anlamına gelen son ek -clastic snk.
Colloquial
(beyzbol) kavisli top curve ball i.
(beyzbol) kavisli top curveball i.
Industry
dişli yüzeyi olan kavisli bir tür raf segment gear i.
Technical
(topoğrafya ölçümünde) kavisli noktalar arasındaki düz kısım tangent i.
arkaya kavisli kanat backward-curved blade i.
kavisli kanat cambered wing i.
kavisli sürekli döküm makineleri curved continuous casting machines i.
kavisli kanat ucu curved wing tip i.
kavisli lonjeron cambered spar i.
kavisli pencere bow window i.
kavisli boru roof bar i.
kavisli sürekli döküm curved continuous casting i.
kavisli şekil curved shape i.
kavisli kanal curved channel i.
kavisli dişli kaplinler curved gear couplings i.
öne kavisli kanat forward-curved blade i.
fagot çalgısının ağızlığını taşıyan kavisli tüp bocal i.
geminin kavisli eş derinlik eğrisi hance i.
saban bıçağının kavisli yüzeyi wrest i.
kavisli köprü bowstring bridge i.
saban demirinin üzerine tutturulmuş kavisli demir levha breast board i.
su kütlesini çevreleyen kavisli kum seti loop i.
kavisli paten paneli rocker i.
kavisli bıçağı olan paten rocker i.
kavisli dişli bıçak rocker i.
(ölçüm aygıtları) kavisli bölüm mesafesi run i.
kavisli yüzeyleri düzlemeye yarayan esnek bir rende compass plane i.
aşağıya indirilen kütükleri frenlemeye yarayan, tomruk kızağının altına yerleştirilen kavisli demir goose neck i.
pnömatik lastik karkasında kavisli dış kenar dome i.
(elektroensefalografi dalga takibinde) yuvarlak kavisli örüntü dome i.
kavisli hat space of dimension i.
düz/kavisli çizgi space of dimension i.
kavisli bükme çubuğu squeezer i.
kavisli bölüm start i.
bir su değirmeninin ön ve taban bölümünde yer alan kavisli bölüm start i.
kavisli veya dairesel bir rotada uçmak wheel f.
(metal levha gibi malzemeyi) düz, paralel, düzenli ve eşit derecede kavisli sırtlar ve oyuklar halinde şekillendirmek corrugate f.
(kiriş) aşağı doğru kavisli fish-bellied s.
Mechanic
kavisli ve düzensiz çizgiler kesmek için kullanılan dar ve dikey testereli tezgah gig saw i.
su çarkında kavisli kenar plakası shroud i.
su çarkında kavisli kenar plakası shroud plate i.
Textile
kavisli dikiş yeri curved seam i.
kavisli dikiş arched seam i.
deniz kabuğuna benzer kavisli bir kenar oluşturan ilmik shell i.
Architecture
kavisli çatı tilt roof i.
kavisli cumba bow window i.
kemerli/kavisli pencere compass window i.
kavisli çıkma pencere bow window i.
kemerin kavisli kısmını oluşturan kama şeklinde taş archstone i.
sivri kavisli pencere lancet i.
dışa doğru kavisli mimari elemanlar bolster work i.
sanat ve mimaride kullanılan, kavisli ve birbirini saran çizgilerden oluşan bir süs motifi meander i.
kavisli kiriş çerçeve rib i.
kavisli kalas çerçeve rib i.
kavisli mimari tarz rover i.
iki tarafı da kavisli olan çıkıntılı kalıp cima i.
iki tarafı da kavisli olan çıkıntılı kalıp sima i.
üçgen çatı veya kule kenarında kullanılan kavisli ve kıvrık yaprak şeklindeki süs crocket i.
kavisli ve kıvrık yaprak şeklinde süs ekleme crocketing i.
kavisli ve kıvrık yaprak şeklinde süs ekleme crocketting i.
(roma mimarisinde) bezeme olarak düz zeminlere kazınan hafif kavisli kanelür strigil i.
yüksek kavisli high-embowed s.
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiline ait moderne s.
1930'lardan 40'lara kadar popüler olup aerodinamik ve kavisli yüzeyler, yatay çizgiler ve minimal yüzey süslemeleri ile karakterize olan bir mimari ve dekorasyon stiliyle ilgili moderne s.
(iki kemer) tam kavisli conjugate s.
(üçgen çatı veya kule) kavisli ve kıvrık yaprak şeklinde süs eklenmiş crocketed s.
Construction
kavisli tavan vaulted ceiling i.
yanyana gelen düz ya da kavisli iki kiremidin birleşim yerini örten dış bükey kiremit imbrex i.
üstteki kısmı kavisli olan küçük bir çatı penceresi türü eyebrow i.
sapmayı azaltıp görünümü iyileştirmek için kullanılan kavisli kiriş veya payanda eğrisi hog i.
kavisli çerçeve kalıbı horse i.
(gemi yapımında kullanılan kavisli kereste) doğal şeklinin gerektirdiği eğime uygun grown s.
Woodworking
ucunda kavisli bir kesici bulunan, küçük ağaçları budamak için kullanılan uzun kollu bir budama testeresi lopper i.
ucunda kavisli bir kesici bulunan, küçük ağaçları budamak için kullanılan uzun kollu bir budama testeresi pruning hook i.
ucunda kavisli bir kesici bulunan, küçük ağaçları budamak için kullanılan uzun kollu bir budama testeresi pruner i.
kavisli kerestenin iç kısmı belly i.
tropik hindistan ve amerika'da yetişen baklagillerden dev entada bitkisinin kavisli odunsu kabukları scimiter pods i.
Furniture
kavisli beşik ayağı runner i.
kavisli sallanan sandalye ayağı runner i.
eğimli sırtı, koltuk minderi, ince ve açık kolları ve kavisli ayakları olan tek kişilik bir koltuk cogswell chair i.
eğimli sırtı, koltuk minderi, ince ve açık kolları ve kavisli ayakları olan tek kişilik bir koltuk cogswell i.
eğimli sırtı, koltuk minderi, ince ve açık kolları ve kavisli ayakları olan tek kişilik bir koltuk coxwell chair i.
(divan) ucu kolçaksız ve kavisli bumper s.
Automotive
araba tekerleğinin flanşı ve dişi arasındaki kavisli boşluk throat i.
Aeronautic
kavisli kanat ucu curved wing tip i.
kavisli lonjeron cambered spar i.
kavisli kanat cambered wing i.
kavisli uçuş curving flight i.
kavisli yol hatası curved path error i.
Marine
kavisli delta arcuate delta i.
kavisli kum seti arcuate sand bar i.
kavisli dönüş bow turning i.
ahşap teknenin gövdesini veya talimarını omurgaya bağlayan kavisli kereste gripe piece i.
gemide lomboz açıklığın üzerinde duran kavisli su ayrım çizgisi brow i.
geminin üst güvertesinde baş bodoslama astarı boyunca sabitlenen kavisli kereste parçası dousing chock i.
geminin üst güvertesinde baş bodoslama astarı boyunca sabitlenen kavisli kereste parçası dowsing chock i.
(ahşap karinada) geminin baş tarafının omurga ile birleştiği noktada yer alan kavisli parça forefoot i.
gemi torpidosunun üst bölümünde yer alan kavisli çıkıntı spoon i.
ucu kavisli bir kürek çeşidi spoon oar i.
öksüz kemere işlevi üstlenen kavisli kereste parçası spur i.
gövdenin ortasından kıça doğru uzanan hafif kavisli yüzeylere sahip (karina) slack s.
Mining
kavisli çelik bağ steel arch support i.
Anatomy
beyindeki yanal ventriküllerin iç duvarı üzerinde kavisli bir çıkıntı calcar avis i.
Pathology
düz çizgilerin kavisli göründüğü bir görme hastalığı anorthopia i.
Veterinary
uçları kavisli ve sivri bir çelik tel parçası vachette clasp i.
Printing
dökümden önce kağıttan hurufat kalıbını kurutup kavisli hale getirmek için kullanılan cihaz scorcher i.
Gastronomy
geleneksel olarak badem ile yapılan ve kavisli bir şekle sahip ince ve gevrek kurabiye tuile i.
geleneksel olarak badem ile yapılan ve kavisli bir şekle sahip ince ve gevrek kurabiye tuille i.
yemek malzemelerini doğramaya yarayan dikey saplı ve kavisli bir çelik bıçak mezzaluna i.
Physics
kavisli yüzey tarafından yansıtılan ya da kırılan ışınlar ile ilgili caustic s.
Chemistry
ısıtıldığında düzgünce kavisli bir forma sahip olan (polimer molekülleri) wormlike s.
Biology
süngerin bükülmüş bir yayı andıran kavisli dikeni toxa i.
meyve gövdesinin kavisli, spor taşıyan yüzeyi disc [uk] i.
meyve gövdesinin kavisli, spor taşıyan yüzeyi disk [us] i.
Marine Biology
süngerin hafif kavisli iğne benzeri dikeni amphioxea i.
uzun ve kavisli ince kabuğu olan deniz midyesi jackknife clam i.
uzun ve kavisli ince kabuğu olan deniz midyesi knife-handle i.
bombeli kafası, uzun ve kavisli sırt yüzgeci, beyaz çizgili veya izli gri gövdesi olan bir deniz memelisi risso's dolphin i.
üç yönde kavisli tricurvate s.
Zoology
koyu kırmızımsı kahverengi üzerine siyah benekli bir postu ve kavisli boynuzları olan orta boylu afrika antilobu tsessebe (damaliscus lunatus) i.
koyu kırmızımsı kahverengi üzerine siyah benekli bir postu ve kavisli boynuzları olan orta boylu afrika antilobu tsesseby i.
koyu kırmızımsı kahverengi üzerine siyah benekli bir postu ve kavisli boynuzları olan orta boylu afrika antilobu common tsessebe i.
koyu kırmızımsı kahverengi üzerine siyah benekli postu ve kavisli boynuzları olan orta boylu bir afrika antilobu tsesseby i.
koyu kırmızımsı kahverengi üzerine siyah benekli postu ve kavisli boynuzları olan orta boylu bir afrika antilobu tsessebe i.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun aoudad (ammotragus lervia) i.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun maned sheep i.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun barbary sheep i.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun audad i.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun arui i.
kuzey afrika'da bulunan, yarım daire şeklinde kavisli boynuzları ve ön ayaklarına kadar inen uzum postu olan yabani bir koyun arrui i.
halkalı solucanlarda görülen kavisli bir seta crochet i.
halkalı solucanların distal ucunda çentikli halde bulunan kavisli bir seta crotchet i.
kavisli gagası olan hook-billed s.
(böcek) kavisli iğnesi olan policate s.
(lemur) kavisli burunlu strepsorhine s.
Botanic
benekli şeritleri ve kavisli boynu olan geniş yuvarlak balkabağı türü cashaw (cucurbita argyrosperma) i.
benekli şeritleri ve kavisli boynu olan geniş yuvarlak balkabağı türü cushaw i.
ince kavisli kabukları olan tropikal bitki cassia tora (senna obtusifolia) i.
ince kavisli kabukları olan tropikal bitki sicklepod i.
kavisli sivri tohum zarfları ve siyah parlak tohumları olan dik çalı türü cat's claw (pithecolobium unguis-cati) i.
kavisli sivri tohum zarfları ve siyah parlak tohumları olan dik çalı türü cat's-claw (pithecellodium unguis-cati) i.
kavisli sivri tohum zarfları ve siyah parlak tohumları olan dik çalı türü black bead i.
ince kavisli kabukları olan bir tropikal bitki sicklepod rockcress (arabis canadensis) i.
kase gibi kavisli kaliks tüpü, büyük yaprakları ve çiçekleri olan dayanıklı bir asma dutchman's pipe (aristolochia macrophylla) i.
kase gibi kavisli kaliks tüpü, büyük yaprakları ve çiçekleri olan dayanıklı bir asma pipe vine i.
kase gibi kavisli kaliks tüpü, büyük yaprakları ve çiçekleri olan dayanıklı bir asma dutchman's-pipe i.
kase gibi kavisli kaliks tüpü, büyük yaprakları ve çiçekleri olan dayanıklı bir asma aristolochia durior i.
kase gibi kavisli kaliks tüpü, büyük yaprakları ve çiçekleri olan dayanıklı bir asma pipevine i.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu matteuccia struthiopteris i.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu onoclea struthiopteris i.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu ostrich fern i.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu pteretis struthiopteris i.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu shuttlecock fern i.
kuzey yarım küredeki ılıman kuşakta yetişen, kavisli zarif yaprakları ve devekuşu tüyüne benzer sporofilleri olan uzun boylu bir eğrelti otu fiddlehead i.
güney avrupa'ya özgü ince kavisli baklalara sahip bir baklagil bitkisi scorpionwort i.
hafif geri kavisli squarrulose s.
Agriculture
kavisli ve eğri bıçakları olan kürekli saban twisted shovel i.
toprağı kaldırıp çeviren saban demirinin üzerine eklenmiş kavisli demir levha breast board i.
Fishery
olta iğnesinin kavisli bölümü shape i.
History
orta doğu'da kullanılan kavisli ve çift kenarlı bir hançer jambiya i.
(armacılıkta) s harfine benzer şekilde kavisli annodated s.
Archaeology
gergedanlarla ilişkili ancak boynuzsuz olan ve köpek dişleri kavisli dişlere dönüşmüş bir hayvan cinsi amynodon i.
Environment
akan suyu kademeli olarak saptırıp erozyonu önlemek için tasarlanmış kavisli yüzey bucket i.
Geography
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika bajada i.
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika bahada i.
Geology
kavisli dağılım arcuate distribution i.
kavisli fay curved fault i.
kavisli fay arcuate fault i.
kavisli olmayan fay yüzeyi fault plane i.
Military
umman menşeli metal kılıflı kavisli bir hançer khanjar i.
çavuşun derecesini gösteren üç şeridin altındaki kavisli şeritler rocker i.
Sport
yayın orta kısmının sapın her iki yanında keskin ve kavisli incelmesi dip i.
on bir kişiden oluşan iki takımla çim sahada oynanan, oyuncuların kavisli sopalar yardımı ile bir topu rakibin kalesine sürmeye çalıştığı oyun field hockey i.
(futbolda) kaleden veya orta sahadan uzağa doğru kavisli bir şekilde atılan top outswinger i.
Football
topu uzun ve kavisli atmak banana kick f.
Baseball
kavisli top deuce i.
kavisli beyzbol topu snake i.
Music
fagot ağızlığını taşıyan kavisli tüp crook i.
Printery
döner baskı presinde plaka silindirinin kavisli bölümü turtle i.
kavisli vals spreading roll i.
kavisli vals spreader roll i.
Engineering
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı dead rising i.
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı dead rise line i.
aşağı doğru kavisli olan downswept s.
Ornithology
tırmaşıkkuşugiller familyasından üst gagası kavisli kahverengi bir tırmaşık kuşu brown creeper (certhia americana) i.
tırmaşıkkuşugiller familyasından üst gagası kavisli kahverengi bir tırmaşık kuşu american creeper i.
hawaii'ye özgü hemignathus cinsinden olan kavisli gagalı küçük sarımsı-grimsi-yeşil renkli kuşlar amakihi i.
kavisli gagalı kuş dentiroster i.
kavisli gagalı dentirostral s.
kavisli gagalı dentirostrate s.
Entomology
(böcek) kavisli iğnesi olan pollicate s.