Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
mücadele
"mücadele"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
mücadele
fight
i.
2
Yaygın Kullanım
mücadele
struggle
i.
General
3
Genel
mücadele
strife
i.
4
Genel
mücadele
wrestle
i.
5
Genel
mücadele
contestation
i.
6
Genel
mücadele
conflict
i.
7
Genel
mücadele
tug
i.
8
Genel
mücadele
battle
i.
9
Genel
mücadele
scramble
i.
10
Genel
mücadele
contention
i.
11
Genel
mücadele
campaign
i.
12
Genel
mücadele
fighting
i.
13
Genel
mücadele
race
i.
14
Genel
mücadele
tussle
i.
15
Genel
mücadele
war
i.
16
Genel
mücadele
fray
i.
17
Genel
mücadele
contest
i.
18
Genel
mücadele
opposition
i.
19
Genel
mücadele
hassle
i.
20
Genel
mücadele
tug of war
i.
21
Genel
mücadele
agon
i.
22
Genel
mücadele
struggle
i.
23
Genel
mücadele
controversy
i.
24
Genel
mücadele
striving
i.
25
Genel
mücadele
dispute
i.
26
Genel
mücadele
crusade
i.
27
Genel
mücadele
disputing
i.
28
Genel
mücadele
warfare
i.
29
Genel
mücadele
broil
i.
30
Genel
mücadele
combat
i.
31
Genel
mücadele
tackling
i.
32
Genel
mücadele
challenge
i.
33
Genel
mücadele
campaign
i.
34
Genel
mücadele
agonism
i.
35
Genel
mücadele
agony
i.
36
Genel
mücadele
tilt
i.
37
Genel
mücadele
towzle
i.
38
Genel
mücadele
mart [obsolete]
i.
39
Genel
mücadele
widdle [dialect]
i.
40
Genel
mücadele
henner
i.
41
Genel
mücadele
luctation
i.
42
Genel
mücadele
game
i.
43
Genel
mücadele
obluctation
i.
44
Genel
mücadele
decertation
i.
45
Genel
mücadele
dispeace
i.
46
Genel
mücadele
bate
i.
47
Genel
mücadele
tousle [scotland]
i.
48
Genel
mücadele
pingle [scotland]
i.
49
Genel
mücadele
conteck [obsolete]
i.
50
Genel
mücadele
contek
i.
51
Genel
mücadele
pull [dated]
i.
52
Genel
mücadele
scrabble
i.
53
Genel
mücadele
sprattle
i.
54
Genel
mücadele
strift
i.
Colloquial
55
Konuşma Dili
mücadele
face-off
i.
56
Konuşma Dili
mücadele
fightin
i.
Idioms
57
Deyim
mücadele
a hard time
i.
Law
58
Hukuk
mücadele
conflict
i.
Hunting
59
Silah/Atıcılık
mücadele
combat
i.
Archaic
60
Eski Kullanım
mücadele
bustle
i.
61
Eski Kullanım
mücadele
dimication
i.
62
Eski Kullanım
mücadele
strife
i.
Slang
63
Argo
mücadele
ruck
i.
"mücadele"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
tüberküloz ile mücadele
struggle with tuberculosis
i.
2
Yaygın Kullanım
mücadele etmek
struggle
f.
3
Yaygın Kullanım
mücadele etmek
tackle
f.
General
4
Genel
güç bir mücadele
uphill struggle
i.
5
Genel
kaçakçılıkla mücadele
fighting against smuggling
i.
6
Genel
mücadele etme
conflict
i.
7
Genel
göğüs göğüse mücadele
hand to hand struggle
i.
8
Genel
zirai mücadele ve araştırma enstitüleri
agricultural combat research institutes
i.
9
Genel
mücadele alanı
arena
i.
10
Genel
mücadele etme
struggling
i.
11
Genel
yangınla mücadele teçhizatı
fire fighting equipment
i.
12
Genel
yangınla mücadele
fire fighting
i.
13
Genel
terörle mücadele yasası
anti-terrorism law
i.
14
Genel
insan kaçakçılığıyla mücadele
fight against human trafficking
i.
15
Genel
zorlu mücadele
uphill battle
i.
16
Genel
mücadele içinde olma {hayat mücadelesi vb}
struggling
i.
17
Genel
terörle mücadele
counter terrorism
i.
18
Genel
yenilginin kaçınılmaz olduğu mücadele
losing battle
i.
19
Genel
insanların birbiriyle yarış içerisinde olduğu mücadele ortamı
rat race
i.
20
Genel
yolsuzlukla mücadele
fight against corruption
i.
21
Genel
hastalıkla mücadele
fight disease
i.
22
Genel
hastalıkla mücadele
struggling with disease
i.
23
Genel
yangınla mücadele istasyonu
fire suppression station
i.
24
Genel
silahlı mücadele
armed struggle
i.
25
Genel
terörle mücadele kanunu
anti-terror law
i.
26
Genel
kıran kırana mücadele
dog-eat-dog
i.
27
Genel
iki başlı mücadele
two-horse race
i.
28
Genel
sadece iki kişi arasında geçen mücadele
two-horse race
i.
29
Genel
yangınla mücadele elbisesi
bunker gear
i.
30
Genel
helikopter kullanarak yangınla mücadele
helitack
i.
31
Genel
suçla mücadele
fight against the crime
i.
32
Genel
hastalıkla mücadele
fighting against disease
i.
33
Genel
zorluklara karşı mücadele etme
struggle against difficulties
i.
34
Genel
mücadele izleri
signs of a struggle
i.
35
Genel
amansız mücadele
bitter struggle
i.
36
Genel
yangınla mücadele çalışmaları
firefighting efforts
i.
37
Genel
mücadele veren kimse
campaigner
i.
38
Genel
mücadele eden kimse
contender
i.
39
Genel
bağımlılıkla mücadele
fight against addiction
i.
40
Genel
aile içi şiddet ile mücadele
fighting domestic violence
i.
41
Genel
aile içi şiddet ile mücadele
combating domestic violence
i.
42
Genel
afetle mücadele
disaster recovery
i.
43
Genel
nafile mücadele
desperate struggle
i.
44
Genel
imkansız mücadele
desperate struggle
i.
45
Genel
ile mücadele araçları
the means of dealing with
i.
46
Genel
silahlı mücadele
armed struggle
i.
47
Genel
sosyal hoşnutsuzluk ve mücadele
social discontent and strife
i.
48
Genel
alkolle mücadele hareketi
temperance society
i.
49
Genel
mücadele edilen (bir grup) rakip
the competition
i.
50
Genel
uzak bölgelerdeki orman yangınlarıyla mücadele için eğitilmiş kimse
hotshot
i.
51
Genel
bir fikir için yapılan agresif mücadele
jihad
i.
52
Genel
zorluklara rağmen bir amaç uğruna mücadele eden kimse
dead ender
i.
53
Genel
rekabetçi mücadele
mano a mano
i.
54
Genel
arbede halindeki kişiler arasında yaşanan mücadele
mellay
i.
55
Genel
bir şeyi başarmak için mücadele etme
wrestling
i.
56
Genel
iki taraf arasındaki mücadele
head-to-head
i.
57
Genel
karşı mücadele
campaign against
i.
58
Genel
ateşli mücadele
holy war
i.
59
Genel
fanatik mücadele
holy war
i.
60
Genel
yakın izleyen mücadele
horse race
i.
61
Genel
yakın izleyen mücadele
horserace
i.
62
Genel
yakın izleyen mücadele
horse-race
i.
63
Genel
göğüs göğse mücadele
grapple
i.
64
Genel
mücadele eden kimse
oppugner
i.
65
Genel
haşereyle mücadele işçisi
disinfestation officer
i.
66
Genel
ölümüne mücadele
combat a outrance
i.
67
Genel
avrupa'daki çeşitli alkolle mücadele kuruluşlarından herhangi birine üye kimse
pioneer
i.
68
Genel
devam eden mücadele
ongoing struggle
i.
69
Genel
mücadele eden kimse
contendent [obsolete]
i.
70
Genel
eldeki mücadele
day
i.
71
Genel
mücadele verilmesi halinde mevcut olan kazanma ihtimali
fighting chance
i.
72
Genel
orman yangınları ile mücadele ekibi üyesi
fire fighter
i.
73
Genel
orman yangınlarıyla mücadele dairesi çalışanı
fire marshall
i.
74
Genel
orman yangınları ile mücadele ekibi üyesi
firefighter
i.
75
Genel
şevkle girişilen mücadele
crusade
i.
76
Genel
kendi seçtiği meselelerle kişisel bağ kurmadan mücadele eden kimse
free-lance
i.
77
Genel
mücadele etme
strift
i.
78
Genel
mücadele etmek
buffet
f.
79
Genel
mücadele etmek
war
f.
80
Genel
zorluklarla mücadele etmek
fight against difficulties
f.
81
Genel
birinin kendi nefsiyle mücadele etmesine yol açmak
tempt
f.
82
Genel
mücadele etmek
fight
f.
83
Genel
ölümüne mücadele etmek
struggle severely
f.
84
Genel
zorluklarla mücadele etmek
grapple with difficulties
f.
85
Genel
mücadele etmek
contend with
f.
86
Genel
birbiriyle mücadele etmek
clash
f.
87
Genel
mücadele etmek
be at war with
f.
88
Genel
mücadele etmek
tussle
f.
89
Genel
uğruna mücadele etmek
fight for
f.
90
Genel
mücadele etmek
crusade
f.
91
Genel
mücadele etmek
fight a battle
f.
92
Genel
zorluklarla mücadele etmek
struggle against difficulties
f.
93
Genel
mücadele etmek
strive
f.
94
Genel
mücadele vermek
scramble
f.
95
Genel
karşı mücadele etmek
struggle against
f.
96
Genel
mücadele etmek
be up against
f.
97
Genel
için mücadele etmek
campaign for
f.
98
Genel
mücadele etmek
battle
f.
99
Genel
mücadele etmek
put up a fight
f.
100
Genel
mücadele etmek
combat
f.
101
Genel
mücadele vermek
campaign
f.
102
Genel
mücadele etmek
agonize
f.
103
Genel
mücadele etmek
struggle
f.
104
Genel
kıran kırana mücadele etmek
get stuck in
f.
105
Genel
ırkçılıkla mücadele etmek
fight against racism
f.
106
Genel
terörle mücadele etmek
fight against terrorism
f.
107
Genel
terörizmle mücadele etmek
fight against terrorism
f.
108
Genel
terörle mücadele etmek
combat terrorism
f.
109
Genel
ırkçılıkla mücadele etmek
combat racism
f.
110
Genel
terörizmle mücadele etmek
combat terrorism
f.
111
Genel
mücadele yeteneğini kaybetmek
fall apart to pieces
f.
112
Genel
mücadele yeteneğini kaybetmek
lose one's capacity to cope
f.
113
Genel
ile mücadele etmek
compete against
f.
114
Genel
fakirlikle mücadele etmek
combat the poverty
f.
115
Genel
önlemek için mücadele etmek
fightback
f.
116
Genel
mücadele ortaya koymak
wage a struggle
f.
117
Genel
mücadele etmek
fight off
f.
118
Genel
ile mücadele etmek
get to grips with
f.
119
Genel
mücadele vermek
wrestle with
f.
120
Genel
vicdanıyla mücadele etmek
wrestle with one's conscience
f.
121
Genel
iyi bir mücadele sergilemek
put up a good fight
f.
122
Genel
ile mücadele etmek
struggle with
f.
123
Genel
unutmak için mücadele vermek
strive to forget
f.
124
Genel
unutmak için mücadele vermek
try hard to forget
f.
125
Genel
küresel krizle mücadele etmek
fight against the global crisis
f.
126
Genel
küresel krizle mücadele etmek
fight the global crisis
f.
127
Genel
mücadele içinde yer almak
take part in the struggle
f.
128
Genel
suçla mücadele etmek
fight the crime
f.
129
Genel
mücadele gücünü kırmak
dishearten
f.
130
Genel
mücadele gücünü kırmak
demoralize
f.
131
Genel
mücadele gücünü kırmak
dispirit
f.
132
Genel
mücadele gücünü kırmak
discourage
f.
133
Genel
yangınla mücadele etmek
tackle a blaze
f.
134
Genel
mücadele etmek
compete
f.
135
Genel
mücadele gücünü kırmak
demoralise
f.
136
Genel
mücadele etmek
agonise
f.
137
Genel
mücadele vermek
put up a fight
f.
138
Genel
kendiyle mücadele etmek
struggle with oneself
f.
139
Genel
suçla mücadele etmek
tackle crime
f.
140
Genel
mücadele hırsını körüklemek
challenge
f.
141
Genel
mücadele etmek
challenge
f.
142
Genel
mücadele etmek
campaign
f.
143
Genel
(zihninde) yeniden mücadele vermek
refight
f.
144
Genel
mücadele etmek
tilt
f.
145
Genel
kanının son damlasına kadar mücadele etmek
die game
f.
146
Genel
kanının son damlasına kadar mücadele etmek
die in harness
f.
147
Genel
zor şartlarda mücadele etmek
baffle
f.
148
Genel
mücadele gücünü kırmak
unnerve
f.
149
Genel
ileri ve yukarı doğru mücadele etmek
ert [dialect] [uk]
f.
150
Genel
mücadele gücünü kırmak
unspirit
f.
151
Genel
mücadele etmek
kemp
f.
152
Genel
hasat yarışmasında mücadele etmek
kemp
f.
153
Genel
mücadele etmek
wool
f.
154
Genel
etkin olarak mücadele etmek
meet
f.
155
Genel
mücadele etmek
breast
f.
156
Genel
at yarışında mücadele etmek
horse-race
f.
157
Genel
teke tek mücadele etmek
go one on one
f.
158
Genel
mücadele etmek
heave
f.
159
Genel
mücadele etmek
oppugn
f.
160
Genel
mücadele etmek
bandy (with) [obsolete]
f.
161
Genel
mücadele gücünü kırmak
disheart
f.
162
Genel
mücadele etmek
dispute
f.
163
Genel
suçla mücadele etmek
fight crime
f.
164
Genel
mücadele etmek
pingle [scotland]
f.
165
Genel
mücadele etmek
fend [dialect] [uk]
f.
166
Genel
mücadele etmek
scraffle
f.
167
Genel
mücadele etmek
scrattle [dialect] [uk]
f.
168
Genel
geçinebilmek için mücadele etmek
scuffle
f.
169
Genel
hastalıklarla mücadele etmek
fight illnesses
f.
170
Genel
aktif mücadele vermek
crusade
f.
171
Genel
cesurca mücadele etmek
push
f.
172
Genel
zorluklar ile mücadele etmek
stagger
f.
173
Genel
kıran kırana mücadele etmek
stick
f.
174
Genel
mücadele etmek
stiver [dialect]
f.
175
Genel
dalgalar ile mücadele etmek
surge
f.
176
Genel
mücadele vermiş
encountered
s.
177
Genel
amansız (mücadele)
grim
s.
178
Genel
birbiriyle mücadele eden
waging
s.
179
Genel
canhıraş mücadele
vigorously contested
s.
180
Genel
terörle mücadele
counterterrorism
s.
181
Genel
başa baş (mücadele/maç)
close-fought
s.
182
Genel
marihuanayla mücadele eden
antimarijuana
s.
183
Genel
müstehcenlikle mücadele eden
antiobscenity
s.
184
Genel
mücadele gücü kırılmış
unnerved
s.
185
Genel
mücadele edilebilir
combatable
s.
186
Genel
mücadele ederek
agonisedly
zf.
187
Genel
mücadele içinde
in struggle
zf.
188
Genel
ile mücadele halinde
up against
ed.
189
Genel
ile mücadele eden
in the throes of
ed.
Phrasals
190
Öbek Fiiller
zorluklarla başarılı bir şekilde mücadele etmek
weather out
f.
191
Öbek Fiiller
'-ile mücadele etmek
clash against (someone or something)
f.
192
Öbek Fiiller
'-ile mücadele etmek
clash against something
f.
193
Öbek Fiiller
(biriyle veya bir şeyle) mücadele etmek
campaign against (someone or something)
f.
194
Öbek Fiiller
(bir şey) uğrunda mücadele etmek
campaign against (someone or something)
f.
195
Öbek Fiiller
biriyle mücadele etmek/savaşmak
struggle with someone
f.
196
Öbek Fiiller
bir şey için biriyle yarışmak/mücadele etmek
race someone for something
f.
197
Öbek Fiiller
ile boğuşmak/mücadele etmek
tussle with
f.
198
Öbek Fiiller
ile mücadele etmek
walk out
f.
199
Öbek Fiiller
'-e karşı mücadele etmek
face off
f.
200
Öbek Fiiller
ikili mücadele başlatmak
face off
f.
201
Öbek Fiiller
bir şeyle mücadele etmek
face up
f.
202
Öbek Fiiller
(bir sorunla) mücadele etmek
tilt at
f.
203
Öbek Fiiller
(bir konuda) mücadele vermek
tilt at
f.
204
Öbek Fiiller
(bir sorunla) mücadele etmek
tilt at
f.
205
Öbek Fiiller
(bir konuda) mücadele vermek
tilt at
f.
206
Öbek Fiiller
(birine) karşı mücadele etmek
battle against
f.
207
Öbek Fiiller
(birine) karşı mücadele vermek
battle against
f.
208
Öbek Fiiller
(biriyle veya bir hastalıkla) mücadele etmek
battle against
f.
209
Öbek Fiiller
(birine veya bir hastalığa) karşı mücadele vermek
battle against
f.
210
Öbek Fiiller
(bir yer veya şey) için mücadele etmek
battle for
f.
211
Öbek Fiiller
(bir yeri veya şeyi) almak için mücadele vermek
battle for
f.
212
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için mücadele etmek
campaign for (someone or something)
f.
213
Öbek Fiiller
-e karşı mücadele etmek
play against
f.
214
Öbek Fiiller
ile mücadele etmek
play against
f.
215
Öbek Fiiller
birine/bir şeye karşı mücadele etmek
play against someone or something
f.
216
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) mücadele edebilmek
swing with (someone or something)
f.
217
Öbek Fiiller
bir şeyde mücadele etmek
run in something
f.
218
Öbek Fiiller
(eleştirilere karşı) mücadele vermek
face out
f.
219
Öbek Fiiller
(birine ya da bir şeye) karşı mücadele vermek
clash against (someone or something)
f.
220
Öbek Fiiller
birine ya da bir şeye karşı mücadele vermek
clash against something
f.
221
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
jostle with (someone or something)
f.
222
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) mücadele etmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something)
f.
223
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) üzerine mücadele etmek
battle (with someone) (over someone or something)
f.
224
Öbek Fiiller
birine/bir şeye karşı mücadele vermek/etmek
battle against someone or something
f.
225
Öbek Fiiller
bir şey için mücadele etmek/vermek
battle for something
f.
226
Öbek Fiiller
bir şeyi elde etmek için mücadele etmek/çekişmek
battle for something
f.
227
Öbek Fiiller
bir şeyi kazanmak için mücadele etmek/çekişmek
battle for something
f.
228
Öbek Fiiller
yoğun/şiddetli mücadele vermek
battle out
f.
229
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele vermek
battle with (something)
f.
230
Öbek Fiiller
birinin mücadele gücünü kırmak
beat someone down
f.
231
Öbek Fiiller
biriyle mücadele etmek
compete against someone
f.
232
Öbek Fiiller
bir şeyle mücadele etmek
compete against something
f.
233
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
compete against (someone or something)
f.
234
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için mücadele etmek
compete for (someone or something)
f.
235
Öbek Fiiller
'-de mücadele etmek
compete in
f.
236
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
compete with (someone or something)
f.
237
Öbek Fiiller
biriyle (bir şey için) mücadele etmek
contend with someone (for something)
f.
238
Öbek Fiiller
biriyle (bir şeyi kazanmak için) mücadele etmek
contend with someone (for something)
f.
239
Öbek Fiiller
biriyle (bir şey için) mücadele etmek
contend (with someone) for something
f.
240
Öbek Fiiller
biriyle (bir şeyi kazanmak için) mücadele etmek
contend (with someone) for something
f.
241
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele etmek
contend with (something)
f.
242
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı mücadele etmek
contend with (something)
f.
243
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle bir şey) için mücadele etmek
contend with (someone or something) for (something)
f.
244
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle bir şeyi) kazanmak için mücadele etmek
contend with (someone or something) for (something)
f.
245
Öbek Fiiller
bir sorunla mücadele etmek
contend with a problem
f.
246
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek
crusade against (someone or something)
f.
247
Öbek Fiiller
mücadele etmek
fight (one's way) through
f.
248
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek
fight against (someone or something)
f.
249
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için mücadele etmek
fight for (someone or something)
f.
250
Öbek Fiiller
(bir şey) için mücadele etmek
go for (something)
f.
251
Öbek Fiiller
(bir şeyi almak için biriyle) mücadele etmek/vermek
grapple (with someone) (for something)
f.
252
Öbek Fiiller
(bir şeyi almak için) mücadele etmek/vermek
grapple for (something)
f.
253
Öbek Fiiller
bir şeyle mücadele etmek
grapple with something
f.
254
Öbek Fiiller
(bir şeyi almak için biriyle/bir şeyle) mücadele etmek/vermek
grapple with (someone or something)
f.
255
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele etmek
grapple with (something)
f.
256
Öbek Fiiller
ile mücadele etmek
jostle with
f.
257
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı mücadele edebilecek kimse
match for (someone or something)
f.
258
Öbek Fiiller
için yarışmak/mücadele etmek
race for
f.
259
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
struggle against (someone or something)
f.
260
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek/vermek
struggle against (someone or something)
f.
261
Öbek Fiiller
(bir şey) altında/içinde dayanmaya çalışmak/mücadele etmek
struggle along under (something)
f.
262
Öbek Fiiller
(bir şey) için mücadele vermek
struggle for (something)
f.
263
Öbek Fiiller
(bir şeyin) arasından/içinden geçmek için mücadele vermek
struggle through (something)
f.
264
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
struggle with (someone or something)
f.
265
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele etmek
struggle with (something)
f.
266
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele vermek
struggle with (something)
f.
267
Öbek Fiiller
(bir şeyin) sonuçlarıyla mücadele etmek
struggle with (something)
f.
268
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele vermek
tussle with (someone)
f.
269
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele etmek
tussle with (someone)
f.
270
Öbek Fiiller
(bir şey) için yarışmak/mücadele etmek
vie for (something)
f.
271
Öbek Fiiller
(bir şey) uğruna mücadele etmek
vie for (something)
f.
272
Öbek Fiiller
(bir şey) için yarışmak/mücadele etmek
vie over (something)
f.
273
Öbek Fiiller
(bir şey) uğruna mücadele etmek
vie over (something)
f.
274
Öbek Fiiller
(biriyle) yarışmak/mücadele etmek
vie with (one)
f.
275
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) için yarışmak/mücadele etmek
vie with (one) for (something)
f.
276
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) için yarışmak/mücadele etmek
vie with (one) over (something)
f.
277
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele etmek
wrangle with
f.
278
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele etmek
wrangle with (something)
f.
279
Öbek Fiiller
(bir şeyle) mücadele etmek
wrestle with (something)
f.
280
Öbek Fiiller
-e karşı mücadele etmek
combat (with)
f.
281
Öbek Fiiller
-e karşı mücadele etmek
combat (against)
f.
282
Öbek Fiiller
mücadele etmek
fight down
f.
Proverb
283
Atasözü
elde etmek istediğin şey için savaşmalısın/mücadele etmelisin
cat in gloves catches no mice
284
Atasözü
boşuna çabalamanın/uğraşmanın/mücadele etmenin faydası yok
it's ill striving against the stream
285
Atasözü
altından kalkamayacağın bir mücadele başlatma
never start a land war in asia
Colloquial
286
Konuşma Dili
mücadele alanı
cockpit
i.
287
Konuşma Dili
zehirle mücadele merkezi
detox
i.
288
Konuşma Dili
uzak bölgelerdeki orman yangınlarıyla mücadele için eğitilmiş kimse
hot-shot
i.
289
Konuşma Dili
adil mücadele
square go [scotland]
i.
290
Konuşma Dili
mücadele etmek
run hard
f.
291
Konuşma Dili
hırsla/gayretle mücadele etmek
pour it on
f.
292
Konuşma Dili
istekle/tutkuyla mücadele vermek
pour it on
f.
293
Konuşma Dili
yoğun bir şekilde bastırmak/mücadele etmek
pour it on
f.
294
Konuşma Dili
kuvvetle bastırmak/mücadele etmek
pour it on
f.
295
Konuşma Dili
tüm gücüyle bastırmak/mücadele etmek
pour it on
f.
296
Konuşma Dili
tüm gücüyle/her şeyiyle mücadele etmek
slug it out [uk]
f.
297
Konuşma Dili
sert mücadele etmek
slug it out [uk]
f.
298
Konuşma Dili
tüm gücüyle/her şeyiyle mücadele etmek
slog it out [uk]
f.
299
Konuşma Dili
sert mücadele etmek
slog it out [uk]
f.
300
Konuşma Dili
mücadele etmek
be hard pushed
f.
301
Konuşma Dili
canla başla yapmak/mücadele etmek
get stuck in [uk]
f.
302
Konuşma Dili
ölümüne mücadele
struggle to the death
expr.
303
Konuşma Dili
zor bir mücadele
the struggle is real
expr.
304
Konuşma Dili
zorlu/çetin bir mücadele
the struggle is real
expr.
305
Konuşma Dili
mücadele gerçek
the struggle is real
expr.
306
Konuşma Dili
gerçek bir mücadele
the struggle is real
expr.
307
Konuşma Dili
(biri) mücadele etmeden vazgeçmeyecek
(one) won't give up without a fight
expr.
308
Konuşma Dili
her şeyinle mücadele et!
give it all you've got!
expr.
Idioms
309
Deyim
adil koşullarda mücadele etme
a fair field and no favor [dated]
i.
310
Deyim
adil şartlarda mücadele
a fair field and no favor [dated]
i.
311
Deyim
göze göz dişe diş mücadele
red in tooth and claw
i.
312
Deyim
dişe diş kana kan mücadele
red in tooth and claw
i.
313
Deyim
çetin mücadele
uphill battle
i.
314
Deyim
çetin mücadele
uphill struggle
i.
315
Deyim
kıran kırana mücadele
a pitched battle
i.
316
Deyim
sert/çetin mücadele
rat race
i.
317
Deyim
şiddetli mücadele
a pitched battle
i.
318
Deyim
uzun süren mücadele
a running battle
i.
319
Deyim
zorlu mücadele
an uphill struggle
i.
320
Deyim
zor mücadele
an uphill battle fight
i.
321
Deyim
zorlu mücadele
uphill battle
i.
322
Deyim
zorlu mücadele
an uphill task
i.
323
Deyim
zorlu mücadele
an uphill battle
i.
324
Deyim
zor mücadele
an uphill battle
i.
325
Deyim
zorlu mücadele
an uphill fight
i.
326
Deyim
zorlu mücadele
uphill struggle
i.
327
Deyim
zor mücadele
an uphill struggle
i.
328
Deyim
zorlu mücadele
an uphill job
i.
329
Deyim
teke tek mücadele
a straight fight
i.
330
Deyim
kırk dakikalık dişe dişe mücadele (basketbol)
forty minutes of hell [us]
i.
331
Deyim
sonuna kadar savaş/mücadele
a fight to the finish
i.
332
Deyim
kıran kırana mücadele
a fight to the finish
i.
333
Deyim
son ana kadar devam eden mücadele
a fight to the finish
i.
334
Deyim
başarısız olmaya mahkum bir mücadele
a losing battle
i.
335
Deyim
güçlü bir karşılaşma, mücadele
a (good) run for your money
i.
336
Deyim
tatmin edici bir rekabet, mücadele
a (good) run for your money
i.
337
Deyim
iki başlı mücadele
a two-horse race
i.
338
Deyim
sadece iki kişi arasında geçen mücadele
a two-horse race
i.
339
Deyim
sadece iki kişinin kazanma şansı olan yarış/mücadele
a two-horse race
i.
340
Deyim
zorlu mücadele
an uphill struggle
i.
341
Deyim
zorlu mücadele
an uphill battle
i.
342
Deyim
zorlu mücadele
an uphill task
i.
343
Deyim
kıran kırana mücadele
dog eat dog
i.
344
Deyim
kıyasıya savaş/mücadele
fight to the death
i.
345
Deyim
uzun uzadıya kavga/mücadele
knockdown drag-out fight
i.
346
Deyim
çekişmeli (kavga/mücadele
knockdown drag-out fight
i.
347
Deyim
gergin kavga/mücadele
knockdown drag-out fight
i.
348
Deyim
aşırı şiddetli kavga/mücadele
knockdown drag-out fight
i.
349
Deyim
hararetli kavga/mücadele
knockdown drag-out fight
i.
350
Deyim
feci sert kavga/mücadele
knockdown drag-out fight
i.
351
Deyim
başa baş bir mücadele
a close game
i.
352
Deyim
canla başla mücadele etmek
give a hundred and ten percent
f.
353
Deyim
canla başla mücadele etmek
give 110%
f.
354
Deyim
kanının son damlasına kadar mücadele etmek
die in the last ditch
f.
355
Deyim
başarana kadar mücadele etmek/pes etmemek
answer the bell
f.
356
Deyim
kendisiyle mücadele etmek
be all (one) could do (not) to (do something)
f.
357
Deyim
kendisiyle mücadele etmek
be all somebody can/could do (not) to do something
f.
358
Deyim
(birine veya bir şeye) karşı birlikte mücadele etmek/savaşmak
make common cause against (someone or something)
f.
359
Deyim
bitmek bilmeyen bir mücadele vermek
be fighting a running battle
f.
360
Deyim
bir şey için kararlılıkla mücadele etmek (maça/mücadeleye) tutunmak
take something by the throat
f.
361
Deyim
dezavantajlı bir ortamda mücadele etmek
fight an uphill battle
f.
362
Deyim
dişe diş mücadele etmek
give as good as you get
f.
363
Deyim
canını dişine takarak mücadele etmek
fight tooth and nail
f.
364
Deyim
din kurallarına uygun yaşamak için mücadele etmek
fight the good fight
f.
365
Deyim
dişe diş/kora kor mücadele etmek
give somebody a run for their money
f.
366
Deyim
ilkeler uğruna, iyi niyetle, doğru bir amaç için mücadele etmek
fight the good fight
f.
367
Deyim
mücadele etmek
make a struggle
f.
368
Deyim
kıran kırana mücadele etmek
fight tooth and nail
f.
369
Deyim
ölesiye mücadele etmek
put up a good fight
f.
370
Deyim
mücadele etmek
put up a struggle
f.
371
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
fight someone or something tooth and nail
f.
372
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
go at it hammer and tongs
f.
373
Deyim
sonu gelmeyen bir mücadele vermek
be fighting a running battle
f.
374
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
go at it tooth and nail
f.
375
Deyim
sıkı bir mücadele vermek
put up a good fight
f.
376
Deyim
sorunlarla mücadele etmek
keep the wolves at bay
f.
377
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
fight someone or something hammer and tongs
f.
378
Deyim
sistemle mücadele etmek
buck the system
f.
379
Deyim
sonuna kadar mücadele etmek
put up a good fight
f.
380
Deyim
zorluklarla mücadele etmek
carry one's cross
f.
381
Deyim
zorluklarla mücadele etmek
bear one's cross
f.
382
Deyim
yorulana kadar mücadele etmek
fight to a standstill
f.
383
Deyim
zorluklarla ertelemeden anında mücadele etmek
take the bull by the horns
f.
384
Deyim
yılan hikayesine dönen bir mücadele vermek
be fighting a running battle
f.
385
Deyim
kıran kırana mücadele etmek
crawl (all) over each other
f.
386
Deyim
(biriyle) mücadele etmek
try a fall with (someone)
f.
387
Deyim
sonuna kadar mücadele etmek
go for the fences
f.
388
Deyim
mücadele etmek
swing for the fences
f.
389
Deyim
son raddeye kadar çarpışmak/mücadele etmek
(fight) to the bitter end
f.
390
Deyim
ölümüne bir mücadele vermek
(fight) to the bitter end
f.
391
Deyim
kıran kırana dövüşmek/mücadele vermek
fight like hell
f.
392
Deyim
huzurlu bir yaşam için mücadele etmek
do anything for a quiet life
f.
393
Deyim
sonuna kadar mücadele etmek
stay the distance
f.
394
Deyim
kana kan mücadele etmek
play the same game (as somebody)
f.
395
Deyim
göze göz mücadele etmek
play the same game (as somebody)
f.
396
Deyim
dişe diş mücadele etmek
play the same game (as somebody)
f.
397
Deyim
mücadele alanını/kapsamını akıllıca seçmek
choose (one's) battles (wisely)
f.
398
Deyim
kendi başına mücadele etmek
fight (one's) own battles
f.
399
Deyim
mücadele vermek
give battle [dated]
f.
400
Deyim
mücadele etmek
give battle [dated]
f.
401
Deyim
(bir şeyle) mücadele etmek
be in the throes of
f.
402
Deyim
bin türlü problemle mücadele etmek
go through hell and high water [uk]
f.
403
Deyim
(bir zorlukla/sıkıntıyla) mücadele etmek
groan under (someone or something)
f.
404
Deyim
omuz omuza mücadele vermek
act shoulder to shoulder
f.
405
Deyim
(birini) bir mücadele içine sokmak
give (one) a rough ride
f.
406
Deyim
canla başla mücadele etmek
give 110%
f.
407
Deyim
kana kan dişe diş mücadele etmek
cut one another's throats
f.
408
Deyim
mücadele etmek
be at pains
f.
409
Deyim
mücadele etmek
take pains
f.
410
Deyim
zekice/kurnazca mücadele etmek
be boxing clever [uk]
f.
411
Deyim
başarısız olmaya mahkum bir mücadele vermek
be fighting a losing battle
f.
412
Deyim
bir yere varmayacak bir savaşım/mücadele vermek
be fighting a losing battle
f.
413
Deyim
batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek
be fighting for one's life
f.
414
Deyim
batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek
be fighting for your life
f.
415
Deyim
zorluklarla mücadele etmek
bear cross
f.
416
Deyim
zorluklarla mücadele etmek
bear (one's) cross
f.
417
Deyim
ölümüne mücadele etmek
fight till the bitter end
f.
418
Deyim
sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
fight till the bitter end
f.
419
Deyim
ölümüne mücadele etmek
fight until the bitter end
f.
420
Deyim
sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
fight until the bitter end
f.
421
Deyim
ölümüne mücadele etmek
(fight) to the bitter end
f.
422
Deyim
sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
(fight) to the bitter end
f.
423
Deyim
(birine/bir şeye) karşı mücadele başlatmak
declare war against (someone or something)
f.
424
Deyim
ile mücadele başlatmak
declare war on
f.
425
Deyim
(biriyle/bir şeyle) mücadele başlatmak
declare war on (someone or something)
f.
426
Deyim
(biriyle) mücadele etmek
do battle (with somebody)
f.
427
Deyim
(biriyle) mücadele etmek
join battle (with somebody)
f.
428
Deyim
(biriyle/bir şeyle) saç saça baş başa kavga etmek/mücadele etmek
fight (someone or something) tooth and claw
f.
429
Deyim
(birine/bir şeye) karşı son derece çetin bir mücadele vermek
fight (someone or something) tooth and claw
f.
430
Deyim
(birine/bir şeye) karşı kana kan dişe diş mücadele etmek
fight (someone or something) tooth and claw
f.
431
Deyim
son derece çetin bir mücadele vermek
fight hammer and tongs
f.
432
Deyim
(biri/bir şey/bir şey yapmak için) canını dişine takarak mücadele etmek
fight tooth and nail (for somebody/something/to do something)
f.
433
Deyim
(biri/bir şey/bir şey yapmak için) kıran kırana mücadele etmek
fight tooth and nail (for somebody/something/to do something)
f.
434
Deyim
kendi başına mücadele etmek
fight your own battles
f.
435
Deyim
sonuna kadar mücadele etmek
go the route
f.
436
Deyim
(biriyle) dişe diş/kora kor mücadele etmek
give (one) a run for (one's) money
f.
437
Deyim
biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek
give someone or something a (good) run for their money
f.
438
Deyim
biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek
give someone or something a (good) run for their money
f.
439
Deyim
mücadele etmemek
give (one's) head for the washing
f.
440
Deyim
biriyle dişe diş/kora kor mücadele etmek
give someone a run for their money
f.
441
Deyim
biriyle kıran kırana mücadele etmek
give someone a run for their money
f.
442
Deyim
biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek
give someone or something a run for their money
f.
443
Deyim
biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek
give someone or something a run for their money
f.
444
Deyim
(biri/bir şey) için sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
go to the mat for (someone or something)
f.
445
Deyim
(biriyle beraber biri/bir şey) için sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek
go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us]
f.
446
Deyim
mücadele etmek
go toe to toe [us]
f.
447
Deyim
mücadele etmek
go toe-to-toe
f.
448
Deyim
(biriyle) başa baş mücadele etmek
go head-to-head (with somebody)
f.
449
Deyim
(biriyle) bire bir mücadele etmek
go head-to-head (with somebody)
f.
450
Deyim
(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
make war (on someone or something)
f.
451
Deyim
mücadele etmek
swing for the bleachers
f.
452
Deyim
ile mücadele etmek
try a fall with
f.
453
Deyim
birçok zorlukla/engelle mücadele ederek kazanmak
win ugly
f.
454
Deyim
arzu edilmeyen bir durum yavaş ve dikkatli bir şekilde mücadele etmek
take it day by day
f.
455
Deyim
arzu edilmeyen bir durum yavaş ve dikkatli bir şekilde mücadele etmek
take things day by day
f.
456
Deyim
yetişmek (rekabet/mücadele)
snap at someone's heels
f.
457
Deyim
eşit şartlarda mücadele etmek
hold a stick to
f.
458
Deyim
eşit şartlarda mücadele etmek
hold sticks with
f.
459
Deyim
kendisiyle mücadele etme
as much as (one) could do (not) (to do something)
expr.
460
Deyim
mücadele içinde
at pains
expr.
461
Deyim
için mücadele içinde
at pains to
expr.
462
Deyim
mücadele içinde/halinde
at war
expr.
463
Deyim
mücadele içinde
in the throes
expr.
464
Deyim
mücadele eden
in the throes
expr.
465
Deyim
(bir şeyle) mücadele eden
in the throes of (something)
expr.
466
Deyim
yoğun mücadele halinde
in the heat of (the) battle
expr.
Speaking
467
Konuşma
bir mücadele yaşanmış gibi görünüyor
it looks like there might have been a struggle
expr.
468
Konuşma
hakkın için mücadele et
fight for your right
expr.
469
Konuşma
mücadele etmeden vazgeçmem/vazgeçmeyeceğim
I won't give up without a fight
expr.
Trade/Economic
470
Ticaret/Ekonomi
avrupa dolandırıcılıkla mücadele bürosu
European Antifraud Office
i.
471
Ticaret/Ekonomi
çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele kanunu
prevention of benefit-oriented criminal organizations law
i.
472
Ticaret/Ekonomi
enflasyonla mücadele
fight inflation
i.
473
Ticaret/Ekonomi
enflasyonla mücadele
fight against inflation
i.
474
Ticaret/Ekonomi
rekabetle mücadele
struggle against competition
i.
475
Ticaret/Ekonomi
rekabetçi mücadele
competitive struggle
i.
476
Ticaret/Ekonomi
tekellerle mücadele
trustbusting
i.
477
Ticaret/Ekonomi
tekellerle mücadele eden federal görevli
trustbuster
i.
478
Ticaret/Ekonomi
tekelleşmeye karşı mücadele veren kurul
antitrust authority
i.
479
Ticaret/Ekonomi
yolsuzlukla mücadele etmek
fight the corruption
f.
480
Ticaret/Ekonomi
yolsuzlukla mücadele etmek
combat the corruption
f.
481
Ticaret/Ekonomi
yolsuzlukla mücadele etmek
tackle the corruption
f.
482
Ticaret/Ekonomi
enflasyonla mücadele eden
anti-inflationary
s.
483
Ticaret/Ekonomi
enflasyonla mücadele tedbirlerine ait veya ilgili
anti-inflationary
s.
484
Ticaret/Ekonomi
enflasyonla mücadele eden
anti-inflation
s.
485
Ticaret/Ekonomi
enflasyonla mücadele tedbirlerine ait veya ilgili
anti-inflation
s.
Law
486
Hukuk
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü
department of anti-smuggling and organized crime
i.
487
Hukuk
dolandırıcılıkla mücadele kanunu
anti-fraud law
i.
488
Hukuk
insan kaçakçılığı ile mücadele
combating human trafficking
i.
489
Hukuk
internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun
law on regulation of publications on the internet and suppression of crimes committed by means of such publications
i.
490
Hukuk
kaçakçılıkla mücadele kanunu
anti-smuggling law
i.
491
Hukuk
kadına karşı ve aile i̇çi şiddetle mücadele ve bunların önlenmesine dair anlaşma
convention on preventing and combating violence against women and domestic violence
i.
492
Hukuk
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü
directorate of anti-smuggling and organized crime branch
i.
493
Hukuk
organize suçlarla mücadele bürosu
organized crime control bureau
i.
494
Hukuk
organize suçlarla mücadele dairesi
occb
i.
495
Hukuk
organize suçlarla mücadele dairesi
organized crime control bureau
i.
496
Hukuk
organize suçlarla mücadele polisi
anti-organized crime police
i.
497
Hukuk
örgütlü suçlarla mücadele
fight against organized crimes
i.
498
Hukuk
örgütlü suçla mücadele
fight against organised crime
i.
499
Hukuk
sahtekarlıkla mücadele kanunu
anti-fraud law
i.
500
Hukuk
rüşvetle mücadele yasası
bribery act
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of mücadele
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy