Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
stay!
"stay!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
stay!
exclam.
dur! (köpeğe verilen bir komut)
"stay!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
stay
i.
kalma süresi
2
Yaygın Kullanım
stay
i.
kalma
3
Yaygın Kullanım
stay
f.
kalmak
General
4
Genel
stay
i.
durdurma
5
Genel
stay
i.
ikamet
6
Genel
stay bolt
i.
setskur
7
Genel
overnight stay
i.
yatı
8
Genel
stay
i.
erteleme
9
Genel
stay
i.
ziyaret
10
Genel
stay
i.
ziyaret süresi
11
Genel
corset stay
i.
korse balinası
12
Genel
minimum stay
i.
asgari kalma süresi
13
Genel
stay
i.
koşma
14
Genel
stay
i.
gergi
15
Genel
stay
i.
alıkoyma
16
Genel
stay
i.
istralya
17
Genel
stay
i.
tehir
18
Genel
triatic stay
i.
istiralya
19
Genel
stay
i.
destek
20
Genel
stay
i.
oturma
21
Genel
stay
i.
durma
22
Genel
stay
i.
engel
23
Genel
stay
i.
dayanma
24
Genel
stay
i.
dayak
25
Genel
a three-week stay
i.
üç haftalık bir ziyaret
26
Genel
long-stay patient
i.
uzun süredir hastanede yatan hasta
27
Genel
overnight stay
i.
bir gece kalma
28
Genel
stay
i.
payanda
29
Genel
stay
i.
tavan askısı
30
Genel
stay
i.
gergi halatı
31
Genel
stay-cation
i.
ev tatili
32
Genel
stay-cation
i.
evde tatil
33
Genel
period of stay
i.
konaklama süresi
34
Genel
stay-at-home dad
i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
35
Genel
stay at home father
i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
36
Genel
stay-at-home mom
i.
ev hanımı anne
37
Genel
somewhere to stay
i.
kalacak bir yer
38
Genel
stay
i.
kalış
39
Genel
our stay
i.
konaklamamız
40
Genel
stay
f.
germek
41
Genel
stay away
f.
uzak durmak
42
Genel
stay overnight
f.
gece kalmak
43
Genel
stay in prison
f.
yatmak
44
Genel
stay under the debris
f.
enkaz altında kalmak
45
Genel
stay on
f.
bulunmak
46
Genel
stay in touch with
f.
iletişim halinde bulunmak
47
Genel
stay
f.
yavaşlatmak
48
Genel
stay
f.
ertelemek
49
Genel
stay
f.
oyalanmak
50
Genel
stay behind
f.
arkada kalmak
51
Genel
stay until evening
f.
akşamı etmek
52
Genel
stay
f.
alıkoymak
53
Genel
stay in a job
f.
kapılanmak
54
Genel
stay in the background
f.
kendini göstermemek
55
Genel
come to stay
f.
bir yere devamlı yaşamak amacıyla gelmek
56
Genel
stay
f.
önlemek
57
Genel
stay
f.
bırakmamak
58
Genel
stay in place
f.
yerinde kalmak
59
Genel
stay overnight
f.
yatıya kalmak
60
Genel
stay temporarily
f.
geçici olarak kalmak
61
Genel
not to stay
f.
kalmamak
62
Genel
stay until evening
f.
akşamlamak
63
Genel
stay away from
f.
uzak durmak
64
Genel
stay one's hunger
f.
açlığını bastırmak
65
Genel
stay put
f.
yerinden kımıldamamak
66
Genel
stay
f.
bastırmak (açlığı)
67
Genel
stay out
f.
dışarıda gezip tozmak
68
Genel
stay
f.
dayamak
69
Genel
stay out
f.
dışarıda kalmak
70
Genel
stay
f.
dönmek
71
Genel
stay behind
f.
geri kalmak
72
Genel
stay
f.
doyurmak
73
Genel
stay the course
f.
yarışın veya zor bir olayın sonuna kadar dayanmak
74
Genel
stay
f.
kalmak (misafir olarak)
75
Genel
be here to stay
f.
kalıcı olmak
76
Genel
stay in
f.
içeride kalmak
77
Genel
stay under the debris
f.
enkazda kalmak
78
Genel
stay on the rails
f.
rayına oturmak
79
Genel
stay in
f.
evde kalmak
80
Genel
stay out of
f.
dışında kalmak
81
Genel
stay
f.
açlığı bastırmak
82
Genel
stay
f.
desteklemek
83
Genel
stay
f.
eğlenmek
84
Genel
stay
f.
beklemek
85
Genel
stay awake all night
f.
sabahı bulmak
86
Genel
stay
f.
durmak
87
Genel
stay
f.
dayanmak
88
Genel
stay
f.
tutmak
89
Genel
be here to stay
f.
vazgeçilmez olmak
90
Genel
stay in
f.
evin içinde kalmak
91
Genel
stay up until
f.
belirli bir saate kadar yatmamak
92
Genel
stay home
f.
evde kalmak
93
Genel
stay tuned
f.
bizi izlemeye devam edin
94
Genel
stay in
f.
çalışmaya devam etmek (bir yerde/bir işte)
95
Genel
stay for the night
f.
konaklamak
96
Genel
stay in
f.
dışarı çıkmamak
97
Genel
stay late
f.
geç saate kadar kalmak
98
Genel
stay
f.
sabitlemek
99
Genel
stay awake all night
f.
sabahı etmek
100
Genel
stay
f.
ikamet etmek
101
Genel
stay out of
f.
uzak durmak
102
Genel
stay
f.
menetmek
103
Genel
stay awake till morning
f.
sabahlamak
104
Genel
stay on hold
f.
hatta kalmak (telefon)
105
Genel
stay on hold
f.
mevcut durumu korumak
106
Genel
stay
f.
kalmak
107
Genel
stay out of
f.
dışında durmak
108
Genel
stay at home
f.
evde durmak
109
Genel
stay open
f.
açık kalmak
110
Genel
stay loyal
f.
sadık kalmak
111
Genel
stay out of trouble
f.
beladan uzak durmak
112
Genel
stay in hospital
f.
hastaneye yatmak
113
Genel
stay in hospital
f.
hastanede yatmak
114
Genel
stay in a hotel
f.
otelde kalmak
115
Genel
stay at a hotel
f.
otelde kalmak
116
Genel
stay standing (up)
f.
ayakta kalmak
117
Genel
stay in the hotel
f.
otelde kalmak
118
Genel
stay at the hotel
f.
otelde kalmak
119
Genel
be able to stay in power
f.
iktidarda ayakta kalmak
120
Genel
stay up late
f.
gece geç saatlere kadar uyanık kalmak
121
Genel
stay with
f.
birlikte oturmak
122
Genel
stay with
f.
ile kalmak
123
Genel
stay the night
f.
geceyi geçirmek
124
Genel
stay distant
f.
uzakta kalmak
125
Genel
stay the night
f.
gecelemek
126
Genel
stay overnight
f.
gecelemek
127
Genel
stay
f.
durdurmak
128
Genel
stay young
f.
genç kalmak
129
Genel
stay one step ahead
f.
bir adım önde olmak
130
Genel
stay on someone’s good side
f.
(biriyle) ters düşmemek
131
Genel
stay on
f.
kalmaya devam etmek
132
Genel
stay put
f.
kıpırdamadan durmak
133
Genel
stay
f.
(açlık) gidermek
134
Genel
stay
f.
bastırmak
135
Genel
stay indoor
f.
kapalı bir yerde durmak
136
Genel
stay indoor
f.
dışarı çıkmamak
137
Genel
stay indoor
f.
kapalı bir yerde oturmak
138
Genel
stay up all night
f.
sabahlamak
139
Genel
stay up all night
f.
sabahı etmek
140
Genel
stay up all night
f.
sabahı bulmak
141
Genel
stay up all night
f.
bütün gece ayakta kalmak
142
Genel
stay up all night
f.
bütün gece uyumamak
143
Genel
stay popular
f.
popülerliğini korumak
144
Genel
stay awake till morning
f.
sabahı bulmak
145
Genel
stay behind
f.
geride durmak
146
Genel
stay in touch
f.
iletişimde kalmak
147
Genel
stay alive
f.
hayatta kalmak
148
Genel
have no place to stay
f.
kalacak yeri olmamak
149
Genel
stay in shape
f.
formda kalmak
150
Genel
stay away from work
f.
işinden kalmak
151
Genel
stay over
f.
yatıya kalmak
152
Genel
stay on alert
f.
tetikte beklemek
153
Genel
stay calm
f.
sakin kalmak
154
Genel
stay calm
f.
sakin durmak
155
Genel
stay calm
f.
sükunetini korumak
156
Genel
stay calm
f.
sakin olmak
157
Genel
stay friends after a break up
f.
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak
158
Genel
stay friends after a break up
f.
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak
159
Genel
stay on course
f.
yolunda olmak
160
Genel
stay on course
f.
rotasından şaşmamak
161
Genel
stay on course
f.
rotasında olmak
162
Genel
stay focused
f.
konsantrasyonunu bozmamak
163
Genel
stay focused
f.
konsantrasyonunu bozma
164
Genel
stay focused
f.
odaklan
165
Genel
stay focused
f.
odaklanmış kalmak
166
Genel
stay focused
f.
odaklanmak
167
Genel
stay focused
f.
dikkatin dağılmasın
168
Genel
stay loyal to
f.
-e sadık kalmak
169
Genel
stay loyal to
f.
-e bağlı kalmak
170
Genel
stay neutral
f.
tarafsız kalmak
171
Genel
stay up to date
f.
güncel kalmak
172
Genel
try to stay calm
f.
sakin kalmaya çalışmak
173
Genel
try to stay calm
f.
sükunetini korumaya çalışmak
174
Genel
stay out of trouble
f.
pis işlere bulaşmamak
175
Genel
stay asleep
f.
uykuda kalmak
176
Genel
stay positive
f.
pozitif kalmak
177
Genel
stay in the trenches
f.
siperde durmak
178
Genel
stay faithful to her husband
f.
kocasına sadık kalmak
179
Genel
stay faithful to his wife
f.
karısına sadık kalmak
180
Genel
stay faithful to his wife
f.
karısına bağlı kalmak
181
Genel
stay faithful to her husband
f.
kocasına bağlı kalmak
182
Genel
stay informed
f.
haberdar olmak
183
Genel
stay dressed
f.
giyinik kalmak
184
Genel
stay in communication with
f.
iletişimde kalmak
185
Genel
stay under the sun
f.
güneşte kalmak
186
Genel
stay in the background
f.
arka planda kalmak
187
Genel
stay in the background
f.
ikinci planda kalmak
188
Genel
stay in limbo
f.
arafta kalmak
189
Genel
stay in touch with
f.
bağlantı halinde olmak/bulunmak
190
Genel
stay in touch with
f.
temas halinde olmak
191
Genel
stay with the script
f.
metne sadık kalmak
192
Genel
stay non-profit
f.
kar gözetmeyen bir kurum olarak kalmak
193
Genel
stay out of trouble
f.
belaya bulaşmamak
194
Genel
stay in bed late
f.
yataktan geç kalkmak
195
Genel
stay on target
f.
hedefe kilitlenmek
196
Genel
stay focused on the target
f.
hedefe kilitlenmek
197
Genel
stay quiet on the topic
f.
konu hakkında sessiz kalmak
198
Genel
stay to the end
f.
sonuna kadar kalmak
199
Genel
stay ahead of
f.
önünde olmak
200
Genel
stay in contact
f.
temas halinde kalmak
201
Genel
stay for dinner
f.
akşam yemeğine kalmak
202
Genel
stay to dinner
f.
akşam yemeğine kalmak
203
Genel
stay in touch with one's friends
f.
arkadaşlarıyla iletişimde olmak
204
Genel
stay on top of
f.
hakkında bilgi sahibi olmak
205
Genel
stay on top of
f.
üstünde durmak
206
Genel
stay out late
f.
gece geç saate kadar dışarıda kalmak
207
Genel
stay on top of
f.
bir şeyin üzerinde/tepesinde olmak
208
Genel
stay out until the early hours
f.
geç vakitlere kadar dışarıda olmak/kalmak
209
Genel
stay
f.
konaklamak
210
Genel
stay detained
f.
tutuklu kalmak
211
Genel
stay in prison/jail
f.
tutuklu kalmak
212
Genel
stay healthy
f.
sağlıklı kalmak
213
Genel
stay closed
f.
kapalı kalmak
214
Genel
stay true
f.
sadık kalmak
215
Genel
stay true
f.
(kararından vb) dönmemek
216
Genel
stay connected
f.
bağlı kalmak
217
Genel
stay hydrated
f.
bol su içmek
218
Genel
stay silent
f.
sessiz kalmak
219
Genel
stay on task
f.
görevde kalmak
220
Genel
stay in balance
f.
dengede durmak
221
Genel
stay in business
f.
işe devam etmek
222
Genel
stay in a tent
f.
çadırda kalmak
223
Genel
stay in ….address
f.
adreste kalmak
224
Genel
stay in ….address
f.
adresinda mukim olmak
225
Genel
stay warm
f.
sıcak tutmak
226
Genel
stay warm
f.
kendini sıcak tutmak
227
Genel
stay put
f.
put gibi durmak
228
Genel
stay at dorm
f.
yurtta kalmak
229
Genel
stay up
f.
yatmamak (belirli bir saate kadar)
230
Genel
stay the pace
f.
diğerlerine yetişmek
231
Genel
stay the pace
f.
diğerlerinin hızına yetişmek
232
Genel
stay the pace
f.
diğerlerinin temposuna yetişmek
233
Genel
short-stay
s.
kısa süreli
234
Genel
short-stay
s.
kısa vadeli
235
Genel
short-stay
s.
geçici
236
Genel
stay-at-home
s.
çalışmayıp eviyle ilgilenen
237
Genel
stay-at-home
s.
ev hanımı/beyi olan
238
Genel
los (length of stay)
kısalt.
hastanede kalış süresi
239
Genel
los (length of stay)
kısalt.
hastanede yatış süresi
Phrasals
240
Öbek Fiiller
stay after someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
241
Öbek Fiiller
stay after someone (about something)
f.
başının etini yemek
242
Öbek Fiiller
stay after someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
243
Öbek Fiiller
stay up
f.
ayakta kalmak
244
Öbek Fiiller
stay together
f.
ayrılmamak
245
Öbek Fiiller
stay together
f.
bir arada kalmak
246
Öbek Fiiller
stay with someone
f.
biri ile kalmak
247
Öbek Fiiller
stay by someone
f.
birinin yanında durmak
248
Öbek Fiiller
stay on after something
f.
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak
249
Öbek Fiiller
stay after someone about something
f.
başının etini yemek
250
Öbek Fiiller
stay after someone about something
f.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
251
Öbek Fiiller
stay by someone
f.
birine yakın durmak
252
Öbek Fiiller
stay back (from something)
f.
bir şeye yaklaşmamak/ondan geri durmak
253
Öbek Fiiller
stay put
f.
bir yerden ayrılmamak
254
Öbek Fiiller
stay back
f.
geri durmak
255
Öbek Fiiller
stay inside
f.
içeride kalmak
256
Öbek Fiiller
stay within something
f.
içinde kalmak/durmak
257
Öbek Fiiller
stay up
f.
yatmamak
258
Öbek Fiiller
stay off
f.
yaklaşmamak
259
Öbek Fiiller
stay down
f.
(tehlike anında vb) eğilmek
260
Öbek Fiiller
stay off
f.
uzak durmak
261
Öbek Fiiller
stay back
f.
geri durmak
262
Öbek Fiiller
stay back
f.
yaklaşmamak
263
Öbek Fiiller
stay back
f.
sınıfta kalmak
264
Öbek Fiiller
stay back
f.
(sınıfta kalıp) dersi tekrar etmek
265
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir yerde) kalmak
266
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir yerde) durmak
267
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
geçici olarak (bir yerde) kalmak
268
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
geçici olarak (bir yerde) yaşamak
269
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir şeyi) yapmaya/denemeye devam etmek
270
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir şey) üzerinde çalışmaya devam etmek
271
Öbek Fiiller
stay after (someone or something)
f.
insanlar giderken geride kalıp beklemek
272
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
(birine) sürekli bir şey yapmasını hatırlatmak
273
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
(birinin) başının etini yemek
274
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
(birini) sürekli bir şey yapması için sıkıştırmak
275
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
bir şey yapması için (birinin) tepesine binmek
276
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
yılmadan (bir şeyi) yapmaya devam etmek
277
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
yılmadan (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
278
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
azimle (bir şeyi) yapmaya devam etmek
279
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
azimle (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
280
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
(bir şeyin) arkasında durmak
281
Öbek Fiiller
stay up on (something
f.
(bir şeyi) yakından takip etmek
282
Öbek Fiiller
stay up on (something
f.
(bir şeyden) haberdar olmak
283
Öbek Fiiller
stay up on (something
f.
(bir şey) hakkındaki son gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olmak
284
Öbek Fiiller
stay back
f.
uzak durmak
285
Öbek Fiiller
stay back
f.
mesafesini korumak
286
Öbek Fiiller
stay back
f.
mesaiye kalmak
287
Öbek Fiiller
stay back
f.
sınıf tekrarı yapmak
288
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
önünde kalmak
289
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
önde kalmak
290
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
kontrol altına almak
291
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
baş etmek
292
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
yetişmek
293
Öbek Fiiller
stay at
f.
-de kalmak
294
Öbek Fiiller
stay at
f.
-de yaşamak
295
Öbek Fiiller
stay at
f.
-de çalışmaya devam etmek
296
Öbek Fiiller
stay at
f.
'-de durmak
297
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
298
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yaklaşmamak
299
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak dur
300
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yaklaşma
301
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bulaşmamak
302
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
303
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
304
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) geri durmak
305
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yaklaşmamak
306
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
307
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
308
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
gözden/dikkatten kaçmak
309
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
fark edilmemek
310
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
atlanmak
311
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
unutulmak
312
Öbek Fiiller
stay by
f.
-e yakın durmak
313
Öbek Fiiller
stay by
f.
yanında durmak
314
Öbek Fiiller
stay by
f.
yanından ayrılmamak
315
Öbek Fiiller
stay by
f.
destek olmak
316
Öbek Fiiller
stay by
f.
yanında olmak
317
Öbek Fiiller
stay by
f.
sadık/yanında kalmak
318
Öbek Fiiller
stay by
f.
arkasında durmak
319
Öbek Fiiller
stay by
f.
bağlı kalmak
320
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak
321
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmamak
322
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) destek olmak
323
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak
324
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sadık kalmak
325
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak
326
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bağlı kalmak
327
Öbek Fiiller
stay for (something)
f.
(bir şeye) kalmak
328
Öbek Fiiller
stay for (something)
f.
(bir şey) için kalmak
329
Öbek Fiiller
stay for (something)
f.
(bir şeyi deneyimlemek, bir şeye katılmak için kalmak
330
Öbek Fiiller
stay off (of) (something)
f.
(bir şeyden) uzak durmak
331
Öbek Fiiller
stay off (of) (something)
f.
(bir şeye) yaklaşmamak/dokunmamak
332
Öbek Fiiller
stay off (of) (something)
f.
(bir şeyden) kaçınmak
333
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeyden/yerden) uzak durmak
334
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye/yere) girmemek
335
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeyin) dışında kalmak
336
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye) karışmamak
337
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye) burnunu sokmamak
338
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye) bulaşmamak
339
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeyden) geri durmak
340
Öbek Fiiller
stay to (something)
f.
(bir şeye) kalmak
341
Öbek Fiiller
stay to (something)
f.
(yemeğe kalmak
342
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şeyin) altında kalmak/kalmaya devam etmek
343
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şeyin) altından çıkmamak
344
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şeyin) altında/içinde gizlenmek
345
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şey) altında korunmak
346
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar uyanık kalmak
347
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar uyumamak
348
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar yatmamak
349
Öbek Fiiller
stay within
f.
içinde kalmak/durmak
350
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
aşırıya kaçmamak
351
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
haddini aşmamak
352
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
medeniliğini/kibarlığını korumak
353
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli sınırlar içerisinde hareket etmek
354
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
sınırlarını bilmek
355
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli kurallara/yasalara uymak
356
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek
Phrases
357
İfadeler
stay at home
ünl.
evde kal
358
İfadeler
stay woke
expr.
ayık ol
359
İfadeler
stay hungry stay foolish
expr.
aç kal budala kal
360
İfadeler
stay with us
expr.
bizi izlemeye devam edin
361
İfadeler
stay tuned
expr.
beni izlemeye devam edin
362
İfadeler
stay out
expr.
girilmez
363
İfadeler
things never stay the same
expr.
hiç bir şey aynı kalmaz
364
İfadeler
stay woke
expr.
gözün açık olsun
365
İfadeler
where to stay
expr.
nerede kalınır
366
İfadeler
stay tuned
expr.
takipte kalın
367
İfadeler
stay within your limits
expr.
haddini bil
368
İfadeler
stay within your limits
expr.
sınırlarını bil
369
İfadeler
more to come stay tuned
expr.
devamı az sonra bizden ayrılmayın
Proverb
370
Atasözü
the more things change, the more they stay the same
nereye gitsen bazı şeyler hep aynı
371
Atasözü
the more things change, the more they stay the same
bazı şeyler hep eski hamam eski tas
372
Atasözü
the more things change, the more they stay the same
akıl değişmedikten sonra ne yaparsan yap boş
373
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
dost kara günde belli olur
374
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
iyi gün dostu kara günde yok olur
375
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
samimiyetsiz/iki yüzlü insanlar yalnızca iyi günde dostluk eder
376
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
dostun iyisi iyi günde değil zor günde belli olur
Colloquial
377
Konuşma Dili
a place to stay
i.
kalacak yer
378
Konuşma Dili
sahm (stay-at-home mom)
i.
ev hanımı
379
Konuşma Dili
sahm (stay-at-home mom)
i.
çocuklarına bakmak ve evle ilgilenmek için işi bırakmış kadın
380
Konuşma Dili
stay married
f.
evli kalmak
381
Konuşma Dili
stay cool
f.
istifini bozmamak
382
Konuşma Dili
stay put
f.
istifini bozmamak
383
Konuşma Dili
give a place to stay
f.
kalacak yer vermek
384
Konuşma Dili
stay frosty
f.
sakinliğini korumak
385
Konuşma Dili
stay buried for long
f.
uzun süre gömülü kalmak
386
Konuşma Dili
stay at it
f.
(bir şeyi) yapmaya/denemeye devam etmek
387
Konuşma Dili
stay at it
f.
(bir şey) üzerinde çalışmaya devam etmek
388
Konuşma Dili
stay the night
f.
başkasının evinde kalmak
389
Konuşma Dili
stay the night
f.
yatıya kalmak
390
Konuşma Dili
stay the night
f.
yatılı misafir olarak kalmak
391
Konuşma Dili
stay the night
f.
geceyi başkasının evinde geçirmek
392
Konuşma Dili
stay the night
f.
başkasının evinde yatıya kalmak
393
Konuşma Dili
stay the night
f.
başkasında kalmak
394
Konuşma Dili
stay the night
f.
geceyi biriyle geçirmek
395
Konuşma Dili
stay the night
f.
geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek
396
Konuşma Dili
stay the night
f.
gece birlikte kalmak
397
Konuşma Dili
stay the night
f.
biriyle yatmak
398
Konuşma Dili
stay dry
f.
ıslanmamak
399
Konuşma Dili
stay away from my family
ünl.
ailemden uzak dur
400
Konuşma Dili
stay here
ünl.
burada kal
401
Konuşma Dili
stay in the car
expr.
arabada kal
402
Konuşma Dili
stay here it won't take long
expr.
burada kal uzun sürmez
403
Konuşma Dili
we’ll be safe as long as we stay together
expr.
birlikte olduğumuz sürece güvende olacağız
404
Konuşma Dili
stay here with me
expr.
burada benimle kal
405
Konuşma Dili
can't we just stay here?
expr.
burada kalsak olmaz mı?
406
Konuşma Dili
stay out of my hair!
expr.
beni rahat bırak!
407
Konuşma Dili
stay off my back!
expr.
düş sırtımdan!
408
Konuşma Dili
stay with me
expr.
dayan
409
Konuşma Dili
enjoy your stay
expr.
iyi tatiller
410
Konuşma Dili
stay away from my daughter
expr.
kızımdan uzak dur
411
Konuşma Dili
stay away from my sister
expr.
kız kardeşimden uzak dur
412
Konuşma Dili
find yourself a place to stay
expr.
kendine kalacak bir yer bul
413
Konuşma Dili
stay with me my love
expr.
kal benimle aşkım
414
Konuşma Dili
stay where you are
expr.
olduğun yerde kal
415
Konuşma Dili
stay put
expr.
kımıldama
416
Konuşma Dili
stay with me
expr.
kendini bırakma
417
Konuşma Dili
stay put
expr.
olduğun yerde kal
418
Konuşma Dili
stay where you are
expr.
olduğunuz yerde kalın
419
Konuşma Dili
stay with me my love
expr.
kal benimle sevgilim
420
Konuşma Dili
stay right behind me
expr.
tam arkamda dur
421
Konuşma Dili
stay in your seats
expr.
yerlerinizden kalkmayın
422
Konuşma Dili
stay with me
expr.
yanımda ol
423
Konuşma Dili
stay awake
expr.
uyanık kal
424
Konuşma Dili
go big or stay home
expr.
ya büyük oyna ya da hiç oynama
425
Konuşma Dili
stay with me
expr.
yanımda kal
426
Konuşma Dili
stay loose!
expr.
endişelenme!
427
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
ona karışma
428
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
o işe karışma
429
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
o işten uzak dur
430
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
o konuya karışma/girme
431
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
ona karışma
432
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
o işe karışma
433
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
o işten uzak dur
434
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
o konuya karışma/girme
435
Konuşma Dili
stay back
exclam.
geri dur
436
Konuşma Dili
stay back
exclam.
uzak dur
437
Konuşma Dili
stay back
exclam.
yaklaşma
438
Konuşma Dili
stay back
exclam.
mesafeni koru
439
Konuşma Dili
stay back
exclam.
geride dur
Idioms
440
Deyim
stay-at-home
i.
ev kuşu
441
Deyim
stay-at-home
i.
evden çıkmayan kimse
442
Deyim
stay-at-home
i.
evden çıkmayan tip
443
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir adım önde/önünde olmak
444
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir adım ileride/ilerisinde olmak
445
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir basamak üstte/üstünde olmak
446
Deyim
stay one jump ahead
f.
avantajlı durumunu korumak
447
Deyim
stay one jump ahead
f.
üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak
448
Deyim
stay one jump ahead
f.
trafiğe yakalanmamak/kalmamak
449
Deyim
stay one jump ahead
f.
(birine) yakalanmamak
450
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
(hep) bir adım önünde/ilerisinde olmak
451
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
(hep) bir basamak üstünde olmak
452
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
avantajlı durumda olmak
453
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
avantajlı durumunu korumak
454
Deyim
stay in character
f.
oynadığı role bürünüp öyle kalmak/yaşamak
455
Deyim
stay in character
f.
oynadığı roldeymiş gibi davranmak
456
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gelişmelerden haberdar olmak
457
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gelişmelerden habersiz kalmamak
458
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gündemi takip etmek
459
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gelişmeleri yakından takip etmek
460
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
ayak uydurmak
461
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
yetişmek/geri kalmamak
462
Deyim
stay ahead of the game
f.
avantajlı durumda olmak
463
Deyim
stay ahead of the game
f.
avantajlı konumda olmak
464
Deyim
stay clear of something
f.
bir şeyden uzak durmak
465
Deyim
stay one step ahead of
f.
bir adım ileride olmak
466
Deyim
stay in touch with someone
f.
birisi ile temas halinde olmak
467
Deyim
stay on guard against someone
f.
birine karşı tetikte olmak
468
Deyim
stay on guard against someone
f.
birine karşı gardını almak
469
Deyim
stay in touch with someone
f.
birisi ile bağlantıda olmak
470
Deyim
stay above the fray
f.
bir olayın/tartışmanın dışında kalmak
471
Deyim
stay on one's guard against someone
f.
birine karşı gardını almak
472
Deyim
stay one step ahead of
f.
bir adım önde olmak
473
Deyim
stay on the sidelines
f.
burnunu sokmamak
474
Deyim
stay on one's guard against someone
f.
birine karşı gözünü dört açmak
475
Deyim
stay mum
f.
bişey hakkında konuşmamak/sessiz kalmak
476
Deyim
stay one step ahead
f.
bir adım ileride olmak
477
Deyim
stay on guard against someone
f.
birine karşı gözünü dört açmak
478
Deyim
stay on one's guard against someone
f.
birine karşı tetikte olmak
479
Deyim
make someone stay
f.
birini tutmak
480
Deyim
stay clear from someone
f.
birinden uzak durmak
481
Deyim
stay on top of
f.
hakkında bilgi sahibi olmak
482
Deyim
stay clear from
f.
geri durmak
483
Deyim
stay one's hand
f.
harekete geçmemek
484
Deyim
struggle to stay alive
f.
ölüm kalım savaşı vermek
485
Deyim
stay on the sidelines
f.
karışmadan izlemek
486
Deyim
stay clear from
f.
kaçınmak
487
Deyim
stay one's hand
f.
kendini frenlemek
488
Deyim
stay on the sidelines
f.
karışmamak
489
Deyim
stay on the sidelines
f.
müdahil olmamak
490
Deyim
stay one's hand
f.
kendini tutmak
491
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerinden avantajlı olmak
492
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
493
Deyim
stay on the good side of someone
f.
suyuna gitmek/alttan almak
494
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
495
Deyim
stay on course
f.
plandan sapmamak
496
Deyim
stay on course
f.
rotasında olmak
497
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
498
Deyim
stay on the right side of someone
f.
suyuna gitmek
499
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
500
Deyim
stay the course
f.
rayında gitmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stay!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy