stay! - Turco Inglés Diccionario
Historia

stay!



Significados de "stay!" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

Inglés Turco
Colloquial
stay! exclam. dur! (köpeğe verilen bir komut)

Significados de "stay!" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
stay n. kalma süresi
stay n. kalma
stay v. kalmak
General
stay n. erteleme
stay n. ziyaret
stay n. ziyaret süresi
stay n. ikamet
stay bolt n. setskur
stay n. durdurma
overnight stay n. yatı
corset stay n. korse balinası
minimum stay n. asgari kalma süresi
stay n. koşma
stay n. gergi
stay n. alıkoyma
stay n. istralya
stay n. tehir
triatic stay n. istiralya
stay n. destek
stay n. oturma
stay n. durma
stay n. engel
stay n. dayanma
stay n. dayak
a three-week stay n. üç haftalık bir ziyaret
long-stay patient n. uzun süredir hastanede yatan hasta
overnight stay n. bir gece kalma
stay n. payanda
stay n. tavan askısı
stay n. gergi halatı
stay-cation n. ev tatili
stay-cation n. evde tatil
period of stay n. konaklama süresi
stay-at-home dad n. eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
stay at home father n. eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
stay-at-home mom n. ev hanımı anne
somewhere to stay n. kalacak bir yer
stay n. kalış
our stay n. konaklamamız
stay on v. bulunmak
stay under the debris v. enkaz altında kalmak
stay in touch with v. iletişim halinde bulunmak
stay v. yavaşlatmak
stay home v. evde kalmak
stay tuned v. bizi izlemeye devam edin
stay in v. çalışmaya devam etmek (bir yerde/bir işte)
stay overnight v. gece kalmak
stay in prison v. yatmak
stay v. germek
stay away v. uzak durmak
stay v. desteklemek
stay v. eğlenmek
stay v. beklemek
stay out of v. uzak durmak
stay v. menetmek
stay awake till morning v. sabahlamak
stay awake all night v. sabahı etmek
stay v. ikamet etmek
stay in v. dışarı çıkmamak
stay late v. geç saate kadar kalmak
stay awake all night v. sabahı bulmak
stay v. tutmak
be here to stay v. vazgeçilmez olmak
stay in v. evin içinde kalmak
stay v. durmak
stay v. dayanmak
stay for the night v. konaklamak
stay v. sabitlemek
stay up until v. belirli bir saate kadar yatmamak
stay v. ertelemek
stay v. oyalanmak
stay behind v. arkada kalmak
stay until evening v. akşamı etmek
stay v. alıkoymak
stay in a job v. kapılanmak
stay in the background v. kendini göstermemek
come to stay v. bir yere devamlı yaşamak amacıyla gelmek
stay v. önlemek
stay v. bırakmamak
stay in place v. yerinde kalmak
stay overnight v. yatıya kalmak
stay temporarily v. geçici olarak kalmak
not to stay v. kalmamak
stay until evening v. akşamlamak
stay away from v. uzak durmak
stay one's hunger v. açlığını bastırmak
stay put v. yerinden kımıldamamak
stay v. bastırmak (açlığı)
stay out v. dışarıda gezip tozmak
stay v. dayamak
stay out v. dışarıda kalmak
stay behind v. geri kalmak
stay v. doyurmak
stay v. dönmek
stay on the rails v. rayına oturmak
stay v. kalmak (misafir olarak)
stay v. açlığı bastırmak
be here to stay v. kalıcı olmak
stay in v. içeride kalmak
stay under the debris v. enkazda kalmak
stay in v. evde kalmak
stay the course v. yarışın veya zor bir olayın sonuna kadar dayanmak
stay out of v. dışında kalmak
stay on hold v. hatta kalmak (telefon)
stay on hold v. mevcut durumu korumak
stay v. kalmak
stay out of v. dışında durmak
stay at home v. evde durmak
stay open v. açık kalmak
stay loyal v. sadık kalmak
stay out of trouble v. beladan uzak durmak
stay in hospital v. hastaneye yatmak
stay in hospital v. hastanede yatmak
stay in a hotel v. otelde kalmak
stay at a hotel v. otelde kalmak
stay standing (up) v. ayakta kalmak
stay at the hotel v. otelde kalmak
stay in the hotel v. otelde kalmak
be able to stay in power v. iktidarda ayakta kalmak
stay up late v. gece geç saatlere kadar uyanık kalmak
stay with v. birlikte oturmak
stay with v. ile kalmak
stay the night v. geceyi geçirmek
stay distant v. uzakta kalmak
stay the night v. gecelemek
stay overnight v. gecelemek
stay v. durdurmak
stay young v. genç kalmak
stay one step ahead v. bir adım önde olmak
stay on someone’s good side v. (biriyle) ters düşmemek
stay on v. kalmaya devam etmek
stay put v. kıpırdamadan durmak
stay v. bastırmak
stay v. (açlık) gidermek
stay indoor v. kapalı bir yerde durmak
stay indoor v. dışarı çıkmamak
stay indoor v. kapalı bir yerde oturmak
stay up all night v. sabahlamak
stay up all night v. sabahı bulmak
stay up all night v. sabahı etmek
stay up all night v. bütün gece ayakta kalmak
stay up all night v. bütün gece uyumamak
stay popular v. popülerliğini korumak
stay awake till morning v. sabahı bulmak
stay behind v. geride durmak
stay in touch v. iletişimde kalmak
have no place to stay v. kalacak yeri olmamak
stay alive v. hayatta kalmak
stay in shape v. formda kalmak
stay away from work v. işinden kalmak
stay over v. yatıya kalmak
stay on alert v. tetikte beklemek
stay calm v. sakin kalmak
stay calm v. sakin durmak
stay calm v. sükunetini korumak
stay calm v. sakin olmak
stay friends after a break up v. ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak
stay friends after a break up v. ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak
stay on course v. yolunda olmak
stay on course v. rotasından şaşmamak
stay on course v. rotasında olmak
stay focused v. konsantrasyonunu bozmamak
stay focused v. dikkatin dağılmasın
stay focused v. konsantrasyonunu bozma
stay focused v. odaklan
stay focused v. odaklanmış kalmak
stay focused v. odaklanmak
stay loyal to v. -e sadık kalmak
stay loyal to v. -e bağlı kalmak
stay neutral v. tarafsız kalmak
stay up to date v. güncel kalmak
try to stay calm v. sakin kalmaya çalışmak
try to stay calm v. sükunetini korumaya çalışmak
stay out of trouble v. pis işlere bulaşmamak
stay asleep v. uykuda kalmak
stay positive v. pozitif kalmak
stay in the trenches v. siperde durmak
stay faithful to her husband v. kocasına sadık kalmak
stay faithful to his wife v. karısına sadık kalmak
stay faithful to his wife v. karısına bağlı kalmak
stay faithful to her husband v. kocasına bağlı kalmak
stay informed v. haberdar olmak
stay dressed v. giyinik kalmak
stay in communication with v. iletişimde kalmak
stay under the sun v. güneşte kalmak
stay in the background v. arka planda kalmak
stay in the background v. ikinci planda kalmak
stay in limbo v. arafta kalmak
stay in touch with v. bağlantı halinde olmak/bulunmak
stay in touch with v. temas halinde olmak
stay with the script v. metne sadık kalmak
stay non-profit v. kar gözetmeyen bir kurum olarak kalmak
stay out of trouble v. belaya bulaşmamak
stay in bed late v. yataktan geç kalkmak
stay focused on the target v. hedefe kilitlenmek
stay on target v. hedefe kilitlenmek
stay quiet on the topic v. konu hakkında sessiz kalmak
stay to the end v. sonuna kadar kalmak
stay ahead of v. önünde olmak
stay in contact v. temas halinde kalmak
stay for dinner v. akşam yemeğine kalmak
stay to dinner v. akşam yemeğine kalmak
stay in touch with one's friends v. arkadaşlarıyla iletişimde olmak
stay on top of v. hakkında bilgi sahibi olmak
stay on top of v. üstünde durmak
stay out late v. gece geç saate kadar dışarıda kalmak
stay on top of v. bir şeyin üzerinde/tepesinde olmak
stay out until the early hours v. geç vakitlere kadar dışarıda olmak/kalmak
stay v. konaklamak
stay detained v. tutuklu kalmak
stay in prison/jail v. tutuklu kalmak
stay healthy v. sağlıklı kalmak
stay closed v. kapalı kalmak
stay true v. sadık kalmak
stay true v. (kararından vb) dönmemek
stay connected v. bağlı kalmak
stay hydrated v. bol su içmek
stay silent v. sessiz kalmak
stay on task v. görevde kalmak
stay in balance v. dengede durmak
stay in business v. işe devam etmek
stay in a tent v. çadırda kalmak
stay in ….address v. adreste kalmak
stay in ….address v. adresinda mukim olmak
stay warm v. sıcak tutmak
stay warm v. kendini sıcak tutmak
stay put v. put gibi durmak
stay at dorm v. yurtta kalmak
stay up v. yatmamak (belirli bir saate kadar)
stay the pace v. diğerlerine yetişmek
stay the pace v. diğerlerinin hızına yetişmek
stay the pace v. diğerlerinin temposuna yetişmek
short-stay adj. kısa süreli
short-stay adj. kısa vadeli
short-stay adj. geçici
stay-at-home adj. çalışmayıp eviyle ilgilenen
stay-at-home adj. ev hanımı/beyi olan
los (length of stay) abrev. hastanede kalış süresi
los (length of stay) abrev. hastanede yatış süresi
Phrasals
stay after someone (about something) v. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
stay after someone (about something) v. başının etini yemek
stay after someone (about something) v. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
stay up v. ayakta kalmak
stay together v. ayrılmamak
stay together v. bir arada kalmak
stay after someone about something v. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
stay by someone v. birinin yanında durmak
stay on after something v. bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak
stay after someone about something v. başının etini yemek
stay with someone v. biri ile kalmak
stay back (from something) v. bir şeye yaklaşmamak/ondan geri durmak
stay by someone v. birine yakın durmak
stay put v. bir yerden ayrılmamak
stay back v. geri durmak
stay within something v. içinde kalmak/durmak
stay inside v. içeride kalmak
stay up v. yatmamak
stay off v. yaklaşmamak
stay down v. (tehlike anında vb) eğilmek
stay off v. uzak durmak
stay back v. geri durmak
stay back v. yaklaşmamak
stay back v. sınıfta kalmak
stay back v. (sınıfta kalıp) dersi tekrar etmek
stay at (something or some place) v. (bir yerde) kalmak
stay at (something or some place) v. (bir yerde) durmak
stay at (something or some place) v. geçici olarak (bir yerde) kalmak
stay at (something or some place) v. geçici olarak (bir yerde) yaşamak
stay at (something or some place) v. (bir şeyi) yapmaya/denemeye devam etmek
stay at (something or some place) v. (bir şey) üzerinde çalışmaya devam etmek
stay after (someone or something) v. insanlar giderken geride kalıp beklemek
stay after (someone) v. (birine) sürekli bir şey yapmasını hatırlatmak
stay after (someone) v. (birinin) başının etini yemek
stay after (someone) v. (birini) sürekli bir şey yapması için sıkıştırmak
stay after (someone) v. bir şey yapması için (birinin) tepesine binmek
stay after (something) v. yılmadan (bir şeyi) yapmaya devam etmek
stay after (something) v. yılmadan (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
stay after (something) v. azimle (bir şeyi) yapmaya devam etmek
stay after (something) v. azimle (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
stay after (something) v. (bir şeyin) arkasında durmak
stay up on (something v. (bir şeyi) yakından takip etmek
stay up on (something v. (bir şeyden) haberdar olmak
stay up on (something v. (bir şey) hakkındaki son gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olmak
stay back v. uzak durmak
stay back v. mesafesini korumak
stay back v. mesaiye kalmak
stay back v. sınıf tekrarı yapmak
stay ahead v. önünde kalmak
stay ahead v. önde kalmak
stay ahead v. kontrol altına almak
stay ahead v. baş etmek
stay ahead v. yetişmek
stay at v. -de kalmak
stay at v. -de yaşamak
stay at v. -de çalışmaya devam etmek
stay at v. '-de durmak
stay away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
stay away (from someone or something) v. (birine/bir şeye) yaklaşmamak
stay away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak dur
stay away (from someone or something) v. (birine/bir şeye) yaklaşma
stay away (from someone or something) v. (birine/bir şeye) bulaşmamak
stay away (from someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
stay away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) kaçınmak
stay back (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) geri durmak
stay back (from someone or something) v. (birine/bir şeye) yaklaşmamak
stay back (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
stay back (from someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
stay below the radar v. gözden/dikkatten kaçmak
stay below the radar v. fark edilmemek
stay below the radar v. atlanmak
stay below the radar v. unutulmak
stay by v. -e yakın durmak
stay by v. yanında durmak
stay by v. yanından ayrılmamak
stay by v. destek olmak
stay by v. yanında olmak
stay by v. sadık/yanında kalmak
stay by v. arkasında durmak
stay by v. bağlı kalmak
stay by (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak
stay by (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanından ayrılmamak
stay by (someone or something) v. (birine/bir şeye) destek olmak
stay by (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında olmak
stay by (someone or something) v. (birine/bir şeye) sadık kalmak
stay by (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) arkasında durmak
stay by (someone or something) v. (birine/bir şeye) bağlı kalmak
stay for (something) v. (bir şeye) kalmak
stay for (something) v. (bir şey) için kalmak
stay for (something) v. (bir şeyi deneyimlemek, bir şeye katılmak için kalmak
stay off (of) (something) v. (bir şeyden) uzak durmak
stay off (of) (something) v. (bir şeye) yaklaşmamak/dokunmamak
stay off (of) (something) v. (bir şeyden) kaçınmak
stay out (of something) v. (bir şeyden/yerden) uzak durmak
stay out (of something) v. (bir şeye/yere) girmemek
stay out (of something) v. (bir şeyin) dışında kalmak
stay out (of something) v. (bir şeye) karışmamak
stay out (of something) v. (bir şeye) burnunu sokmamak
stay out (of something) v. (bir şeye) bulaşmamak
stay out (of something) v. (bir şeyden) geri durmak
stay to (something) v. (bir şeye) kalmak
stay to (something) v. (yemeğe kalmak
stay under (something) v. (bir şeyin) altında kalmak/kalmaya devam etmek
stay under (something) v. (bir şeyin) altından çıkmamak
stay under (something) v. (bir şeyin) altında/içinde gizlenmek
stay under (something) v. (bir şey) altında korunmak
stay up until (some hour) v. (bir saate) kadar uyanık kalmak
stay up until (some hour) v. (bir saate) kadar uyumamak
stay up until (some hour) v. (bir saate) kadar yatmamak
stay within v. içinde kalmak/durmak
stay within bounds v. aşırıya kaçmamak
stay within bounds v. haddini aşmamak
stay within bounds v. medeniliğini/kibarlığını korumak
stay within bounds v. belli sınırlar içerisinde hareket etmek
stay within bounds v. sınırlarını bilmek
stay within bounds v. belli kurallara/yasalara uymak
stay within bounds v. belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek
Phrases
stay at home interj. evde kal
stay woke expr. ayık ol
stay hungry stay foolish expr. aç kal budala kal
stay tuned expr. beni izlemeye devam edin
stay with us expr. bizi izlemeye devam edin
stay out expr. girilmez
things never stay the same expr. hiç bir şey aynı kalmaz
stay woke expr. gözün açık olsun
where to stay expr. nerede kalınır
stay tuned expr. takipte kalın
stay within your limits expr. haddini bil
stay within your limits expr. sınırlarını bil
more to come stay tuned expr. devamı az sonra bizden ayrılmayın
Proverb
the more things change, the more they stay the same nereye gitsen bazı şeyler hep aynı
the more things change, the more they stay the same bazı şeyler hep eski hamam eski tas
the more things change, the more they stay the same akıl değişmedikten sonra ne yaparsan yap boş
a false friend and a shadow stay only while the sun shines dost kara günde belli olur
a false friend and a shadow stay only while the sun shines iyi gün dostu kara günde yok olur
a false friend and a shadow stay only while the sun shines samimiyetsiz/iki yüzlü insanlar yalnızca iyi günde dostluk eder
a false friend and a shadow stay only while the sun shines dostun iyisi iyi günde değil zor günde belli olur
Colloquial
a place to stay n. kalacak yer
sahm (stay-at-home mom) n. ev hanımı
sahm (stay-at-home mom) n. çocuklarına bakmak ve evle ilgilenmek için işi bırakmış kadın
stay married v. evli kalmak
stay cool v. istifini bozmamak
stay put v. istifini bozmamak
give a place to stay v. kalacak yer vermek
stay frosty v. sakinliğini korumak
stay buried for long v. uzun süre gömülü kalmak
stay at it v. (bir şeyi) yapmaya/denemeye devam etmek
stay at it v. (bir şey) üzerinde çalışmaya devam etmek
stay the night v. başkasının evinde kalmak
stay the night v. yatıya kalmak
stay the night v. yatılı misafir olarak kalmak
stay the night v. geceyi başkasının evinde geçirmek
stay the night v. başkasının evinde yatıya kalmak
stay the night v. başkasında kalmak
stay the night v. geceyi biriyle geçirmek
stay the night v. geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek
stay the night v. gece birlikte kalmak
stay the night v. biriyle yatmak
stay dry v. ıslanmamak
stay away from my family interj. ailemden uzak dur
stay here interj. burada kal
stay in the car expr. arabada kal
stay here it won't take long expr. burada kal uzun sürmez
stay here with me expr. burada benimle kal
can't we just stay here? expr. burada kalsak olmaz mı?
stay out of my hair! expr. beni rahat bırak!
we’ll be safe as long as we stay together expr. birlikte olduğumuz sürece güvende olacağız
stay with me expr. dayan
stay off my back! expr. düş sırtımdan!
enjoy your stay expr. iyi tatiller
stay where you are expr. olduğunuz yerde kalın
find yourself a place to stay expr. kendine kalacak bir yer bul
stay with me my love expr. kal benimle aşkım
stay where you are expr. olduğun yerde kal
stay put expr. kımıldama
stay put expr. olduğun yerde kal
stay with me my love expr. kal benimle sevgilim
stay with me expr. kendini bırakma
stay away from my sister expr. kız kardeşimden uzak dur
stay away from my daughter expr. kızımdan uzak dur
stay right behind me expr. tam arkamda dur
stay awake expr. uyanık kal
stay in your seats expr. yerlerinizden kalkmayın
go big or stay home expr. ya büyük oyna ya da hiç oynama
stay with me expr. yanımda kal
stay with me expr. yanımda ol
stay loose! expr. endişelenme!
stay out of it expr. ona karışma
stay out of it expr. o işe karışma
stay out of it expr. o işten uzak dur
stay out of it expr. o konuya karışma/girme
stay out of this expr. ona karışma
stay out of this expr. o işe karışma
stay out of this expr. o işten uzak dur
stay out of this expr. o konuya karışma/girme
stay back exclam. geri dur
stay back exclam. uzak dur
stay back exclam. yaklaşma
stay back exclam. mesafeni koru
stay back exclam. geride dur
Idioms
stay-at-home n. evden çıkmayan kimse
stay-at-home n. ev kuşu
stay-at-home n. evden çıkmayan tip
stay one jump ahead v. hep bir adım önde/önünde olmak
stay one jump ahead v. hep bir adım ileride/ilerisinde olmak
stay one jump ahead v. hep bir basamak üstte/üstünde olmak
stay one jump ahead v. avantajlı durumunu korumak
stay one jump ahead v. üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak
stay one jump ahead v. trafiğe yakalanmamak/kalmamak
stay one jump ahead v. (birine) yakalanmamak
be/stay one jump a head (of somebody/something) v. (hep) bir adım önünde/ilerisinde olmak
be/stay one jump a head (of somebody/something) v. (hep) bir basamak üstünde olmak
be/stay one jump a head (of somebody/something) v. avantajlı durumda olmak
be/stay one jump a head (of somebody/something) v. avantajlı durumunu korumak
stay in character v. oynadığı role bürünüp öyle kalmak/yaşamak
stay in character v. oynadığı roldeymiş gibi davranmak
stay abreast of (someone or something) v. gelişmelerden haberdar olmak
stay abreast of (someone or something) v. gelişmelerden habersiz kalmamak
stay abreast of (someone or something) v. gündemi takip etmek
stay abreast of (someone or something) v. gelişmeleri yakından takip etmek
stay abreast of (someone or something) v. ayak uydurmak
stay abreast of (someone or something) v. yetişmek/geri kalmamak
stay ahead of the game v. avantajlı durumda olmak
stay ahead of the game v. avantajlı konumda olmak
stay clear of something v. bir şeyden uzak durmak
stay one step ahead of v. bir adım ileride olmak
stay in touch with someone v. birisi ile temas halinde olmak
stay on guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
stay in touch with someone v. birisi ile bağlantıda olmak
stay on guard against someone v. birine karşı gardını almak
stay on one's guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
make someone stay v. birini tutmak
stay on guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
stay on one's guard against someone v. birine karşı gardını almak
stay above the fray v. bir olayın/tartışmanın dışında kalmak
stay one step ahead of v. bir adım önde olmak
stay one step ahead v. bir adım ileride olmak
stay on the sidelines v. burnunu sokmamak
stay clear from someone v. birinden uzak durmak
stay on one's guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
stay mum v. bişey hakkında konuşmamak/sessiz kalmak
stay on top of v. hakkında bilgi sahibi olmak
stay one's hand v. harekete geçmemek
stay clear from v. geri durmak
struggle to stay alive v. ölüm kalım savaşı vermek
stay on the sidelines v. karışmadan izlemek
stay on the sidelines v. karışmamak
stay clear from v. kaçınmak
stay one's hand v. kendini frenlemek
stay on the sidelines v. müdahil olmamak
stay one's hand v. kendini tutmak
stay on the good side of someone v. suyuna gitmek/alttan almak
stay ahead of the game v. rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
stay on course v. plandan sapmamak
stay on course v. rotasında olmak
stay ahead of the game v. rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
stay on the right side of someone v. suyuna gitmek
stay ahead of the game v. rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
stay the course v. plana sadık kalmak
stay the course v. rayında gitmek
stay on the good side of someone v. suyuna gitmek