kılmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kılmak



Bedeutungen von dem Begriff "kılmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kılmak make v.
kılmak do v.
kılmak render v.

Bedeutungen, die der Begriff "kılmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
geçersiz kılmak invalidate v.
geçerli kılmak validate v.
güçsüz kılmak incapacitate v.
etkin kılmak activate v.
General
emzirici hayvanların çok yavrusu olduğu durumlarda tüm yavruların emzirilmesini mümkün kılmak üzere yavruları belirli bir sıraya göre meme uçlarına yerleştirme nurse sow n.
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar ekleme embroidery n.
geçersiz kılmak overwrite n.
hükümsüz kılmak overwrite n.
hükümsüz kılmak cancel v.
namaz kılmak perform the ritual prayers of islam v.
meskun kılmak populate v.
gereksiz kılmak render unnecessary v.
geçersiz kılmak vitiate v.
erkin kılmak liberalize v.
hükümsüz kılmak override v.
namaz kılmak pray v.
ahlaka uygun kılmak ethicize v.
eşzaman kılmak synchronize v.
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak override v.
olanaklı kılmak enable v.
mukadder kılmak ordain v.
müsavi kılmak equate v.
gereksiz kılmak dispense with the need for v.
minnettar kılmak oblige v.
damga ile bir belgeyi geçerli kılmak stamp v.
heyecanlı kılmak sensationalize v.
yetkili kılmak authorize v.
tabi kılmak subjugate v.
hoşnut kılmak make content v.
karar kılmak decide up v.
cazip kılmak make it attractive v.
karar kılmak decide on v.
gerekli kılmak necessitate v.
makul kılmak rationalize v.
ahlaka uygun kılmak ethicise v.
aktif kılmak make (something) active v.
bağışık kılmak immunize v.
daha önceki bir tarihten itibaren geçerli kılmak backdate v.
yerleşik kılmak establish v.
verimli kılmak fertilize v.
müşterek kılmak communize v.
eskisini geçersiz kılmak override v.
zorunlu kılmak necessitate v.
hükümsüz kılmak nullify v.
hükümsüz kılmak invalidate v.
muaf kılmak immunize v.
yalnız kılmak excide v.
geçersiz kılmak void v.
zorunlu kılmak oblige v.
tarafsız kılmak neutralize v.
muktedir kılmak enable v.
gereksiz kılmak obviate v.
etkisiz kılmak disenable v.
geçersiz kılmak override v.
imkansız kılmak preclude v.
karar kılmak opt v.
bir rezervasyonu hükümsüz kılmak cancel v.
meşru kılmak legalize v.
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak overrule v.
bağışık kılmak immunize against v.
görevden bağımsız kılmak free from duty v.
namaz kılmak perform prayer v.
geçersiz kılmak cancel v.
etkisiz kılmak disable v.
beş vakit namaz kılmak perform five time prayer v.
hükümsüz kılmak void v.
namaz kılmak perform the salaat v.
nazi ideolojisinden uzak kılmak free from nazi ideology v.
meşru kılmak legitimate v.
namaz kılmak perform salaat v.
gereksiz kılmak make redundant v.
bağımlı kılmak subject v.
mümkün kılmak make something happen v.
karar kılmak settle v.
mantıklı kılmak rationalize v.
sürekli kılmak perpetuate v.
hükümsüz kılmak (tamamen/kısmen) vitiate v.
sözleşmeyi geçersiz kılmak invalidate a contract v.
tabi kılmak subject v.
yeterli kılmak qualify v.
günde beş vakit namaz kılmak perform five time salaat in a day v.
cazip kılmak make desirable v.
özgür kılmak emancipate v.
meşru kılmak validate v.
kudretsiz kılmak incapacitate v.
mümkün kılmak make it possible v.
mümkün kılmak render possible v.
görünür kılmak make visible v.
yasadışı kılmak delegitimise v.
yasadışı kılmak delegitimize v.
erksiz kılmak disable v.
seçilemez kılmak disable v.
geçersiz kılmak disable v.
daha etkin kılmak dynamise v.
daha etkin kılmak dynamize v.
tarafsız kılmak (hukuk) neutralise v.
etkisiz kılmak neutralise v.
tarafsız kılmak (hukuk) neutralize v.
etkisiz kılmak neutralize v.
çekici kılmak render something appealing v.
çekici kılmak make attractive v.
devamlı kılmak render continuous something v.
etkisiz kılmak deactivate v.
belirgin kılmak imbody v.
hareketsiz kılmak immobilise v.
özel kılmak make (somebody/somewhere) special v.
belirgin kılmak render something distinguishable v.
belirgin kılmak make visible v.
belirgin kılmak make unveiled v.
anlamsız kılmak render meaningless v.
isimsiz kılmak anonymize v.
güvenli kılmak make something safe v.
gereksiz kılmak make something unnecessary v.
üstün kılmak make something superior v.
lüzumsuz kılmak make something unnecessary v.
isimsiz kılmak anonymise v.
lüzumsuz kılmak render something unnecessary v.
gereksiz kılmak render something unnecessary v.
güvenli kılmak render something safe v.
ayrıcalıklı kılmak grant special rights v.
ayrıcalıklı kılmak privilege v.
birisini yetkisiz kılmak disempower v.
tevdi kılmak entrust v.
tevdi kılmak make entrusted v.
güçsüz kılmak disempower v.
ayrıcalıklı kılmak grant privilege v.
zevkli kılmak make something pleasurable v.
zaruri kılmak make something obligatory v.
zararsız kılmak make something harmless v.
zaruri kılmak make something compulsory v.
zararsız kılmak render something harmless v.
zaruri kılmak necessitate v.
zaruri kılmak cause to be unavoidable v.
işlevsel kılmak operationalise v.
işlevsel kılmak operationalize v.
hayallerini gerçek kılmak make one's dream come true v.
pasif kılmak inactivate v.
pasif kılmak passivize v.
pasif kılmak put out of action v.
pasif kılmak render inactive v.
önemli kılmak make something important v.
zorunlu kılmak pin down v.
kaçınılmaz kılmak make something inevitable v.
kaçınılmaz kılmak make something unavoidable v.
sağlıklı kılmak make someone healthy v.
belirgin kılmak embody v.
sabah namazı kılmak perform morning prayer v.
unutulmaz kılmak make unforgettable v.
kaçınılmaz kılmak make something ineluctable v.
rahatsız kılmak make uncomfortable v.
bağımsız kılmak liberalise v.
bağımsız kılmak set free v.
bağımsız kılmak liberalize v.
bağımsız kılmak grant freedom to v.
bağımsız kılmak make something independent v.
hükümsüz kılmak annul v.
anlamlı kılmak make something meaningful v.
ilişkin kılmak attach v.
daha önceki bir tarihten geçerli kılmak backdate v.
daim kılmak make something permanent v.
mantığa uygun kılmak rationalize v.
ilginç kılmak make something interesting v.
bilinir kılmak acquaint v.
hükümsüz kılmak revoke v.
yeni bir emirle öncekini geçersiz kılmak countermand v.
geçerli kılmak validate v.
yaşanır kılmak make it habitable v.
yaşanır kılmak make it livable v.
yaşanır kılmak make it suitable to live in v.
yaşanır kılmak make it fit to live in v.
yaşanır kılmak make it liveable v.
çekici kılmak endear v.
çalışır kılmak enable v.
erkli kılmak enable v.
zorunlu kılmak entail v.
yetersiz kılmak incapacitate v.
ilişkilerini uyumlu kılmak get on (with) v.
kaliteyi kalıcı kılmak maintain the quality v.
önyargılı kılmak bias v.
memnun kılmak content v.
yeteneksiz kılmak disable v.
yetkili kılmak entitle v.
geçersiz kılmak overrule v.
hareketsiz kılmak pin down v.
sorumlu kılmak hold responsible v.
sorumlu kılmak hold liable v.
tek biçimli kılmak unify v.
değersiz kılmak write off v.
güçsüz kılmak weaken v.
hakim kılmak make (something/someone) dominant (over) v.
eşzamanlı kılmak synchronize v.
özdeş kılmak assimilate into v.
özdeş kılmak assimilate with v.
faydalı kılmak utilize v.
hazır kılmak make ready v.
hükümsüz kılmak mutilate v.
gerekli kılmak make essential v.
yetkisiz kılmak disable v.
yasal olarak ehliyetsiz kılmak disable v.
cenaze namazı kılmak perform a funeral prayer v.
egemen kılmak make sovereign v.
iddiaları haklı kılmak enforce one's claims v.
mümkün kılmak make possible v.
mütemerrit kılmak put in default v.
yetkili kılmak invest with power v.
hükümsüz kılmak supersede v.
tabi kılmak subordinate v.
mecbur kılmak oblige someone to do (something) v.
birşeyi çekici kılmak make something appeal v.
birşeyi istenir kılmak make something appeal v.
farklı kılmak make different v.
bilgiyi erişir kılmak make information accessible v.
olası kılmak make possible v.
geçersiz kılmak render invalid v.
verimli kılmak fertilise v.
olası kılmak make it possible v.
birini özgür kılmak emancipate someone from something v.
hayatı önemli kılmak make life important v.
bir organın ya da yapının sinirini etkisiz kılmak denervate v.
karar kılmak decide v.
değerli yapmak/kılmak/hale getirmek make something valuable v.
görünür kılmak make it visible v.
bilgiyi erişilir kılmak make information accessible v.
bir gezegeni yaşanabilir kılmak terraform v.
değerli kılmak make valuable v.
işlevsel kılmak make it functional v.
işlevsel kılmak functionalize v.
erişilir kılmak make available v.
erişilir kılmak make accessible v.
ölümsüz kılmak (birini/birşeyi) render someone/something immortal v.
hareketsiz kılmak immobilize v.
işlevsel kılmak functionalise v.
müşterek kılmak communise v.
eşzamanlı kılmak synchronise v.
faydalı kılmak utilise v.
eşzaman kılmak synchronise v.
muaf kılmak immunise v.
mantıklı kılmak rationalise v.
yetkili kılmak authorise v.
tarafsız kılmak neutralise v.
meşru kılmak legalise v.
bağışık kılmak immunise v.
heyecanlı kılmak sensationalise v.
makul kılmak rationalise v.
mantığa uygun kılmak rationalise v.
erkin kılmak liberalise v.
beri kılmak release from v.
zevkli kılmak make it enjoyable v.
eğlenceli kılmak make it entertaining v.
eğlenceli kılmak make it enjoyable v.
hayatı daha yaşanır kılmak make life more liveable v.
tarıma elverişli kılmak tame v.
(bir şeyi) etkin kılmak activize v.
(bir şeyi) etkin kılmak activise v.
(bir şeyi) aktif kılmak activize v.
(bir şeyi) aktif kılmak activise v.
uygun kılmak accommodate v.
bir şeyi eskimez kılmak age-proof v.
hükümsüz kılmak cassate [obsolete] v.
hakim kılmak reassert v.
özgür kılmak redd [dialect] v.
yeniden belirgin kılmak reembody v.
yeniden belirgin kılmak re-embody v.
geçersiz kılmak nullify v.
karar kılmak chap [scottish] v.
geçersiz kılmak null v.
etkisiz kılmak nullify v.
dikkat çekici şekilde belli etmek: ayırt edilir kılmak remark [obsolete] v.
mecbur kılmak necessitate v.
hükümsüz kılmak negative v.
tehlikesiz kılmak defang v.
geçersiz kılmak toll v.
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar eklemek embroider v.
çaresiz kılmak empale v.
çaresiz kılmak impale v.
geçersiz kılmak render vain v.
geçersiz kılmak avoid [obsolete] v.
çaresiz kılmak empale v.
çizgi çekerek geçersiz kılmak undo v.
gerekli kılmak entail v.
yetkili kılmak enthrone v.
yetkili kılmak enthronise v.
yetkili kılmak enthronize v.
etkisiz kılmak unrig v.
(hayali bir karakteri) tanıtarak güvenilir kılmak establish v.
görünür kılmak etch v.
tersini haykırarak hükümsüz kılmak unshout [obsolete] v.
özgür kılmak untether v.
özgür kılmak untie v.
güzel kılmak make v.
geçersiz kılmak upset v.
ütopik kılmak utopianize v.
meşru kılmak legitimatize v.
meşru kılmak legitimatise v.
değerli kılmak worthy [obsolete] v.
mukadder kılmak write v.
(bir şeyi başka şeye) bağımlı kılmak hinge v.
sözleşme ile bağlayıcı kılmak hold v.
uygun kılmak honest [obsolete] v.
onurlu kılmak honest [obsolete] v.
(konuyu veya sorunu) alakasız kılmak moot v.
yeniden geçerli kılmak revalidate v.
hükümsüz kılmak revert [obsolete] v.
muktedir kılmak enable v.
önemini yok ederek değersiz kılmak bury v.
yetkili kılmak gird v.
nesnel kılmak objectify v.
gerekli kılmak oblige v.
mecburi kılmak oblige v.
geçersiz kılmak riddle v.
hareketsiz kılmak rigidify v.
özgür kılmak için ödemek buy v.
çekici kılmak gild v.
sorumlu kılmak danger [obsolete] v.
hükümsüz kılmak destitute [obsolete] v.
diploma ile ayrıcalıklı kılmak diplomate [obsolete] v.
kullanılabilir kılmak offer v.
görünür kılmak open up v.
iki veya daha çok seçenekten birinde karar kılmak optate v.
bir veya daha çok seçenekte karar kılmak optate v.
fazlasıyla hoşnut kılmak overplease v.
geçersiz kılmak overturn v.
(resmi kararı) geçersiz kılmak overturn v.
yetkisiz kılmak overturn v.
(birini) güçsüz kılmak incapacitate (someone) v.
(birini) yetersiz kılmak incapacitate (someone) v.
akılda kalıcı kılmak consecrate v.
hatırlanır kılmak consecrate v.
güçsüz kılmak disenable v.
(şiirsel) evlilik bağından muaf kılmak disespouse v.
etkisiz kılmak dishable v.
geçersiz kılmak infirm v.
hükümsüz kılmak infirm v.
benzersiz kılmak instress v.
görünür kılmak distinguish v.
diğerlerinden farklı kılmak distinguish v.
imtiyazlı kılmak distinguish v.
görünür kılmak distinguish of [obsolete] v.
diğerlerinden farklı kılmak distinguish of [obsolete] v.
ulaşılabilir kılmak distribute v.
daha etkin kılmak goose v.
erişilmez kılmak close v.
imkansız kılmak cut v.
farklı kılmak differ v.
farklı kılmak difference v.
körü körüne bağlı kılmak fanaticise v.
daha eğlenceli kılmak fancify v.
sorumlu kılmak incur [obsolete] v.
etkisiz kılmak pacify v.
sürekli kılmak continuate v.
sorguyu geçersiz kılmak fence v.
geçersiz kılmak irritate v.
bir şeyde karar kılmak pitch (on) v.
bir şeyde karar kılmak pitch (upon) v.
tabi kılmak postpone v.
tabi kılmak postpose [obsolete] v.
tabi kılmak postposit v.
sağlıklı kılmak sanify v.
görünmez kılmak disappear v.
hükümsüz kılmak disappoint [obsolete] v.
güçsüz kılmak disarm v.
geçersiz kılmak flaw v.
hükümsüz kılmak flaw v.
ön sözleşme ile sorumlu kılmak precontract v.
ön sözleşme ile mutabık kılmak precontract v.
önceden bağlı kılmak preengage v.
kendini önceden bağlı kılmak preengage v.
önden bağlı kılmak pregage [obsolete] v.
bağlı kılmak servant [obsolete] v.
daha istekli kılmak sharpen v.
kısmetli kılmak fortune [obsolete] v.
şanslı kılmak fortunize [obsolete] v.
kısmetli kılmak fortunize [obsolete] v.
özgür kılmak free-denizen v.
erişilmez kılmak freeze v.
keyifli kılmak beatificate v.
gelişkin kılmak prosper v.
vilayete özel kılmak provincialise v.
vilayete özel kılmak provincialize v.
geçersiz kılmak superannuate v.
geçersiz kılmak supercede v.
zorunlu kılmak suppose v.
bilinir kılmak surface v.
(belirli bir duruma) mahsus kılmak reserve v.
Phrasals
belirgin kılmak throw up v.
görünür kılmak conjure up v.
itaate mecbur kılmak bring under v.
fark edilir kılmak set apart v.
kabul edilir kılmak carry off v.
belirgin kılmak set off v.
(bir şey yaparak birini) minnettar bırakmak/borçlu kılmak oblige (one) by (doing something) v.
(bir şey yaparak birini) minnettar bırakmak/borçlu kılmak oblige someone by something v.
fark edilir kılmak point up something v.
karar kılmak opt for v.
karar kılmak settle on v.
(mahkeme) bir yasayı veya yönetmeliği hükümsüz kılmak strike down v.
(birini) -e karşı bağışık kılmak immunize someone against something v.
geçersiz kılmak shoot down v.
(iki veya birkaç şeyden/kişiden birinde) karar kılmak judge between (someone or something) (and someone or something else) v.
(iki veya birkaç şeyden/kişiden birinde) karar kılmak judge between (someone or something and someone or something else) v.
bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak seal something off from someone or something v.
bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak seal something off v.
(bir şeyi yapmada birini) yetkili kılmak empower (someone) to (do something) v.
görünür kılmak bring out v.
birini bir şeyle minnettar/borçlu kılmak oblige someone by something v.
(birini bir şeyle) minnettar/borçlu kılmak oblige (one) with (something) v.
birini bir şeyle minnettar/borçlu kılmak oblige someone with something v.
görünür kılmak strut out v.
geçersiz/hükümsüz kılmak throw over v.
eliyle işaret edip geçersiz kılmak (spor) wave off v.
hükümsüz kılmak wipe out v.
(bir şeyi birinin) zihninde kalıcı kılmak imprint (something) in (someone) v.
(bir şeyi birinin) zihninde kalıcı kılmak imprint (something) into (someone) v.
bir şeyi birinin zihninde kalıcı kılmak imprint something on someone v.
bir şeyi birinin zihninde kalıcı kılmak imprint something onto someone v.
bir şeyi birinin zihninde kalıcı kılmak imprint something into something v.
-de karar kılmak pitch on v.
bir şeyle cazip kılmak pitch on v.
-de karar kılmak pitch upon v.
bir şeyle cazip kılmak pitch upon v.
geçersiz kılmak strike down v.
hükümsüz kılmak strike down v.
bir şeyi geçersiz kılmak strike something down v.
bir şeyi hükümsüz kılmak strike something down v.
etkisiz kılmak strike down v.
anlaşılır kılmak put over v.
kabul edilebilir kılmak put over v.
(bir şeyi) mümkün kılmak allow of (something) v.
(bir şeyi) mümkün kılmak allow of (something) v.
birini/bir şeyi bir şeyle özdeş kılmak assimilate someone or something into something v.
(birini/bir şeyi) görünür kılmak bring (someone or something) into view v.
hükümsüz kılmak cancel out v.
birinde/bir şeyde karar kılmak decide upon someone or something v.
birinde/bir şeyde karar kılmak decide on someone or something v.
(birinde/bir şeyde) karar kılmak decide on (someone or something) v.
(bir şeyi biri için) kaçınılmaz kılmak destine (someone) for (something) v.
birini birinden/bir şeyden özgür kılmak emancipate someone from someone or something v.
yapmada yetkili kılmak empower to do v.
(kendini, birini, bir şeyi birine/bir şeye) çekici kılmak endear (oneself, someone, or something) to (someone or something) v.
-e çekici kılmak endear to v.
imkansız kılmak rule out v.
(bir şeyde) karar kılmak go for (something) v.
(bir şeye) karşı bağışık kılmak immunize against (something) v.
zihninde kalıcı kılmak imprint on v.
(birinin) zihninde kalıcı kılmak imprint on (someone) v.
(birini bir işi yapmak için) güçsüz kılmak incapacitate (someone) for (something) v.
(birini bir süreliğine bir işi yapmak için) güçsüz kılmak incapacitate (someone) for (something) for (a period of time) v.
birinde karar kılmak judge between v.
yapmaya mecbur kılmak oblige to do v.
(bir şeyde) karar kılmak plump for (something) [uk] v.
(birini/bir şeyi bir şeye) elverişli/yatkın kılmak predispose (someone or something) to (something) v.
için ulaşılmaz/erişilmez kılmak seal off from v.
(bir şey) üzerinde karar kılmak/anlaşmak settle upon (something) v.
(bir şeye) tabi kılmak subjugate to (something) v.
(birine/bir şeye) bağlamak/bağlı kılmak subordinate to (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli kılmak subordinate to (someone or something) v.
konuşarak (kendini bir şeyde) başarısız kılmak talk (oneself) out of (something) v.
patent hukukunda sonraki bir icatta oluşturulan bir kombinasyonu geçersiz kılmak için eleştirmek/kötülemek/kösteklemek teach away v.
imkansız kılmak close out v.
erişilir kılmak flush out v.
Colloquial
imkansız kılmak make impossible v.
önemsiz kılmak cut out v.
birbirini hükümsüz kılmak cancel each other out v.
birini/bir şeyi (birinden/bir şeyden) özgür kılmak get someone or something free (from someone or something) v.
Idioms
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi shifting the goalposts n.
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi moving the goalposts n.
özgür kılmak give full rein to v.
geçersiz kılmak blow (something) sky-high v.
geçersiz kılmak blow sky-high v.
açık seçik kılmak chew it finer v.
imkan dışı kılmak close the door on (something) v.
bir şeyi kalıcı/değişmez kılmak carve something in stone v.
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak carve something in stone v.
daha ilginç kılmak colour up v.
fazlasıyla belirtmek/belirgin kılmak speak volumes v.
görünür kılmak bring into view v.
keskin biçimde görünür kılmak throw something into sharp relief v.
özgür kılmak give free rein to someone v.
özgür kılmak give someone free rein v.
(bir şeyi) (daha) etkili/etkin kılmak put some teeth into something v.
bir şeye daha inandırıcı ve mümkün kılmak için detaylandırmak, açmak ya da ek bilgi vermek lend support to (something) v.
bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak sweeten (up) the kitty v.
koşulları çekici kılmak sweeten (up) the kitty v.
bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak sweeten the kitty v.
koşulları çekici kılmak sweeten the kitty v.
imkansız kılmak shut the door on (something) v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak stack the cards in the favor of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak stack the deck in the favor of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak stack the odds in (someone's or something's) favor v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak stack the odds in (someone's or something's) favor v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak stack the odds in the favor of (someone or something) v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak stack the odds in the favor of (someone or something) v.
(bir şeyi) keskin bir biçimde görünür kılmak bring (something) into sharp relief v.
(birini ya da bir şeyi) ilgi çekici kılmak bring (someone or something) alive v.
birini ya da bir şeyi ilgi çekici kılmak bring something alive v.
(bir şeyin) sonucunu tahmin edilemez kılmak blow (something) wide open v.
bir yarışmanın/rekabetin sonucunu tahmin edilemez kılmak blow (something) wide open v.
biri için birini/bir şeyi erişilir kılmak make someone or something available to someone v.
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak be a foil for (someone) v.
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak be a foil to (someone) v.