İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | cap i. | başlık | ||
My little brother has a yellow swimming cap with rubber ducks on it. Küçük kardeşimin üzerinde lastik ördekler olan sarı bir yüzme başlığı var. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | cap i. | kapak | ||
Here is your pen, but the cap seems to be lost. İşte kaleminiz, ama sanırım kapağı kaybolmuş. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | cap i. | kep | ||
The lady wore a white lace cap over her golden hair. Kadın altın sarısı saçlarının üzerine beyaz dantel bir kep takmıştı. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | cap i. | kasket | ||
Does this cap belong to you? Bu kasket sana mı ait? More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | cap i. | tabanca mantarı | ||
He begged his mother to buy more caps for his toy gun. Oyuncak tabancasına daha fazla mantar alması için annesine yalvardı. More Sentences |
||||
Genel | cap i. | üst limit | ||
They put a cap on fuel taxes. Akaryakıt vergilerine üst limit getirdiler. More Sentences |
||||
Genel | cap i. | milli takımda oynama | ||
He won his 10th cap against Finland in a World Cup. Dünya Kupası'nda Finlandiya'ya karşı ülkesinin milli takımında 10. kez oynama hakkı kazanmıştır. More Sentences |
||||
Genel | cap f. | kaplamak | ||
She decided to get her teeth capped. Dişlerini kaplatmaya karar verdi. More Sentences |
||||
Genel | cap f. | sınırlandırmak | ||
Not long after, spending was capped by the government. Çok geçmeden harcamalar hükümet tarafından sınırlandırıldı. More Sentences |
||||
Genel | cap f. | milli takıma seçmek | ||
She was capped eight times for Wales. Galler formasıyla sekiz defa milli takıma seçilmiştir. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | cap f. | aşmak | ||
He has a 900 million dollar business and a yacht. I can't cap that! 900 milyon dolarlık bir işi ve bir de yatı var. Ben bunu aşamam ki! More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | cap i. | başlık | ||
I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary. Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım. More Sentences |
||||
Teknik | cap i. | kapak | ||
It irritates Tom when Mary leaves the cap off the toothpaste. Mary'nin diş macununun kapağını açık bırakması Tom'u rahatsız ediyor. More Sentences |
||||
Teknik | cap i. | kasket | ||
I paid ten dollars for this cap. Bu kasket için on dolar ödedim. More Sentences |
||||
Teknik | cap i. | şapka | ||
She wore a white baseball cap backwards. Beyaz bir beyzbol şapkasını ters takmıştı. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | cap i. | kep | ||
I put on a cap when I go to school. Okula giderken kep giyerim. More Sentences |
||||
Textile | ||||
Tekstil | cap i. | şapka | ||
Tom was wearing a fisherman's cap. Tom'un başında balıkçı şapkası vardı. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | cap i. | kapak | ||
The perfume bottle has a blue cap. Parfüm şişesinin mavi bir kapağı var. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medikal | cap i. | servikal kapak | ||
Diaphragms and caps are among barrier methods of birth control. Diyaframlar ve servikal kapaklar bariyer doğum kontrol yöntemleri arasındadır. More Sentences |
||||
Food Engineering | ||||
Gıda | cap i. | kapak | ||
It irritates Tom when Mary leaves the cap off the toothpaste. Mary diş macununun kapağını açık bıraktığında, bu Tom'u kızdırıyor. More Sentences |
||||
Sport | ||||
Spor | cap i. | milli takıma seçilen | ||
Jason became the first cap on his team. Jason, ekibinde milli takıma seçilen ilk isim oldu. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | cap i. | majüskül | ||
Genel | cap i. | mühür | ||
Genel | cap i. | kapela | ||
Genel | cap i. | büyük harf | ||
Genel | cap i. | destemora | ||
Genel | cap i. | zirve | ||
Genel | cap i. | bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat | ||
Genel | cap i. | kapsül | ||
Genel | cap i. | börkenek | ||
Genel | cap i. | takke | ||
Genel | cap i. | tepe | ||
Genel | cap i. | doruk | ||
Genel | cap i. | komisyon olarak kazanılabilecek miktara getirilen üst sınır | ||
Genel | cap i. | kep takmak (simge) | ||
Genel | cap i. | börk | ||
Genel | cap i. | bone | ||
Genel | cap i. | milli takıma seçilen sporcu | ||
Genel | cap i. | servikal başlık | ||
Genel | cap f. | başlık geçirmek | ||
Genel | cap f. | tamamlamak | ||
Genel | cap f. | geçmek | ||
Genel | cap f. | kapamak | ||
Genel | cap f. | kapatmak | ||
Genel | cap f. | örtmek | ||
Genel | cap f. | sırlamak | ||
Genel | cap f. | üst limit getirmek | ||
Genel | cap f. | diş kaplaması yapmak | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | cap i. | sermaye | ||
Konuşma Dili | cap i. | sermayelendirme | ||
Konuşma Dili | cap i. | hap | ||
Konuşma Dili | cap i. | draje | ||
Konuşma Dili | cap f. | üstün olmak | ||
Konuşma Dili | cap f. | üstün gelmek | ||
Konuşma Dili | cap f. | büyük harfe çevirmek | ||
Konuşma Dili | cap f. | büyük harfle yazmak | ||
Konuşma Dili | cap f. | geçmek | ||
Konuşma Dili | cap f. | üstüne çıkmak | ||
Konuşma Dili | cap f. | daha iyisini yapmak | ||
Konuşma Dili | cap f. | üstün olmak | ||
Konuşma Dili | cap f. | hap yapmak | ||
Konuşma Dili | cap f. | öldürmek | ||
Konuşma Dili | cap f. | haklamak | ||
Konuşma Dili | cap f. | işini bitirmek | ||
Konuşma Dili | cap f. | geride bırakmak | ||
Konuşma Dili | cap f. | baskın çıkmak | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | cap i. | değişken oranlı borç senetlerinde faiz oranı için belirlenmiş üst sınır | ||
Ticaret/Ekonomi | cap i. | faiz tavanı | ||
Ticaret/Ekonomi | cap i. | tavan faiz oranı | ||
Ticaret/Ekonomi | cap i. | tavan | ||
Ticaret/Ekonomi | cap f. | sermayeleştirmek | ||
Ticaret/Ekonomi | cap f. | üst sınıra ulaşmak | ||
Technical | ||||
Teknik | cap i. | kaplama | ||
Teknik | cap i. | büyük boyutlu yazı kağıdı | ||
Teknik | cap i. | patlatma cihazı | ||
Teknik | cap i. | oyuncak tabancada kullanılan patlayıcı | ||
Teknik | cap i. | fırın çatısı | ||
Teknik | cap i. | harpuşta | ||
Teknik | cap i. | örtü | ||
Teknik | cap i. | port boynu kemeri | ||
Teknik | cap f. | kep ile kapatmak | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | cap i. | büyh | ||
Telecom | ||||
Telekom | cap i. | tavan | ||
Mechanic | ||||
Mekanik | cap i. | kılavuz bilyalı yatak | ||
Mekanik | cap i. | tapa | ||
Textile | ||||
Tekstil | cap i. | üst kısım | ||
Architecture | ||||
Mimarlık | cap i. | sütun başlığı | ||
Lighting | ||||
Aydınlatma | cap i. | dip | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | cap i. | distribütör kapağı | ||
Otomotiv | cap i. | duy | ||
Otomotiv | cap i. | örtü | ||
Otomotiv | cap i. | supap başlığı | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | cap i. | verili şartlarda bir uçağın uçabileceği azami yükseklik | ||
Marine | ||||
Denizcilik | cap i. | destemora | ||
Denizcilik | cap i. | gemi teknesinin iç destek veya döşemeleri | ||
Denizcilik | cap i. | tapa | ||
Medical | ||||
Medikal | cap i. | rahim ağzına yerleştirilen, diyaframın daha küçüğü olan doğum kontrol aracı | ||
Medikal | cap i. | kapsül başlığı | ||
Dentistry | ||||
Diş Hekimliği | cap i. | diş kaplaması | ||
Diş Hekimliği | cap i. | kırılmış veya çürümüş dişten kalan kısmın üstüne oturtulan yapay diş | ||
Diş Hekimliği | cap i. | kaplama | ||
Botanic | ||||
Botanik | cap i. | kaliptra | ||
Botanik | cap i. | çiçek kapsülü | ||
Botanik | cap i. | mantar başı | ||
Meteorology | ||||
Meteoroloji | cap i. | dağın zirvesini kaplayan bulut | ||
Meteoroloji | cap i. | tepe | ||
Football | ||||
Futbol | cap i. | maçta takımı temsil eden oyuncuya verilen sembolik şapka veya bere | ||
Futbol | cap i. | (sporcu) milli takıma seçilme | ||
Slang | ||||
Argo | cap i. | kurşun | ||
Argo | cap i. | mermi | ||
Argo | cap i. | yalan | ||
Argo | cap i. | uydurma | ||
Argo | cap i. | palavra | ||
Argo | cap i. | kolpa | ||
Argo | cap f. | sallamak |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | çap | diameter i. | ||
The marble table is 70 cm in diameter. Mermer masa 70 cm çapındadır. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | çap | calibre i. | ||
A reform of this calibre cannot be tackled with incomplete studies of the extent of the dependency of the regions. Bu çapta bir reform, bölgelerin bağımlılık derecesine ilişkin eksik çalışmalarla ele alınamaz. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | çap | scale i. | ||
He gave a party on a large scale. Büyük çaplı bir parti verdi. More Sentences |
||||
Genel | çap | gauge i. | ||
The hardware store offered a wide array of heavy-and light-gauge pipes. Hırdavatçıda ağır ve hafif çapta çok çeşitli borular vardı. More Sentences |
||||
Genel | çap | diameter i. | ||
The lake has a diameter of 100 metres. Gölün çapı 100 metredir. More Sentences |
||||
Genel | çap | calibre i. | ||
Very rarely have I seen reports on energy of this calibre. Çok nadiren bu çapta enerji raporları gördüm. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | çap | diameter i. | ||
The lake has a diameter of 3 miles. Gölün çapı 3 mil. More Sentences |
||||
Textile | ||||
Tekstil | çap | diameter i. | ||
The lake has a diameter of 100 metres. Gölün çapı 100 metre. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | çap | caliber i. | ||
General | ||||
Genel | çap | size i. | ||
Genel | çap | quality i. | ||
Genel | çap | worth i. | ||
Genel | çap | plat i. | ||
Genel | çap | cadaster i. | ||
Genel | çap | diam i. | ||
Genel | çap | module i. | ||
Genel | çap | bore i. | ||
Genel | çap | caliber i. | ||
Genel | çap | dimension i. | ||
Genel | çap | diametral [obsolete] i. | ||
Technical | ||||
Teknik | çap | bore i. | ||
Teknik | çap | calibre i. | ||
Teknik | çap | dia. i. | ||
Teknik | çap | dia. (diameter) i. | ||
Teknik | çap | caliber i. | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | çap | diameter i. | ||
Food Engineering | ||||
Gıda | çap | diameter i. | ||
Math | ||||
Matematik | çap | diameter i. | ||
Matematik | çap | diam (diameter) kısalt. | ||
Matematik | çap | diam. (diameter) kısalt. | ||
Geometry | ||||
Geometri | çap | dia (diameter) kısalt. |