Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
split
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"split"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 79 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
split
f.
yarmak
2
Yaygın Kullanım
split
f.
bölmek
3
Yaygın Kullanım
split
s.
ayrık
4
Yaygın Kullanım
split
f.
ayrılmak
General
5
Genel
split
i.
çatlama
6
Genel
split
i.
yarım parça
7
Genel
split
i.
kırılma
8
Genel
split
i.
kıymık
9
Genel
split
i.
ispiyoncu
10
Genel
split
i.
sökük (dikiş yeri üzerindeki)
11
Genel
split
i.
ayrılma
12
Genel
split
i.
boşanma
13
Genel
split
i.
sökük yer
14
Genel
split
i.
hafiye
15
Genel
split
i.
yarılma
16
Genel
split
i.
bozuşma
17
Genel
split
i.
kopma
18
Genel
split
i.
ayrılık
19
Genel
split
i.
yarık
20
Genel
split
i.
kırık
21
Genel
split
i.
parçalanma
22
Genel
split
i.
muhbir
23
Genel
split
i.
yarım şişe içecek
24
Genel
split
i.
çatlak
25
Genel
split
i.
anlaşmazlık
26
Genel
split
i.
(ilişki) ayrılık
27
Genel
split
i.
paylaşım
28
Genel
split
i.
ayrım
29
Genel
split
f.
yıkmak
30
Genel
split
f.
üleşmek
31
Genel
split
f.
gülmekten yarılmak
32
Genel
split
f.
titizlenmek
33
Genel
split
f.
çekip gitmek
34
Genel
split
f.
katıla katıla gülmek
35
Genel
split
f.
parçalanmak
36
Genel
split
f.
defolup gitmek
37
Genel
split
f.
yarmak
38
Genel
split
f.
mahvetmek
39
Genel
split
f.
bölüştürmek
40
Genel
split
f.
ince eleyip sık dokumak
41
Genel
split
f.
bölüşmek
42
Genel
split
f.
çatlamak
43
Genel
split
f.
bozuşmak
44
Genel
split
f.
yarılmak
45
Genel
split
f.
çatlatmak
46
Genel
split
f.
parçalamak
47
Genel
split
f.
paylaşmak
48
Genel
split
f.
kılı kırk yarmak
49
Genel
split
f.
bölünmek
50
Genel
split
f.
kırmak
51
Genel
split
f.
kırılmak
52
Genel
split
f.
kopmak
53
Genel
split
f.
paylaştırmak
54
Genel
split
f.
ayırmak
55
Genel
split
f.
-e ayrılmak
56
Genel
split
f.
ikiye bölünmek
57
Genel
split
f.
-den ayrılmak
58
Genel
split
f.
uzamak
59
Genel
split
s.
çatlamış
60
Genel
split
s.
yarık
61
Genel
split
s.
çatlak
62
Genel
split
s.
kırık
63
Genel
split
s.
ayrılmış
Irregular Verb
64
Irregular Verb
split
f.
split - split
Trade/Economic
65
Ticaret/Ekonomi
split
i.
sermaye değişmeden hisse sayısının değiştirilmesi
Technical
66
Teknik
split
i.
plaka tuğla
67
Teknik
split
i.
yarma
68
Teknik
split
f.
bölmek
69
Teknik
split
s.
ayrılmış
70
Teknik
split
s.
bölünmüş
Computer
71
Bilgisayar
split
i.
bölme
72
Bilgisayar
split
i.
bölünme
73
Bilgisayar
split
i.
yarık
74
Bilgisayar
split
i.
yarım pencere
75
Bilgisayar
split
expr.
böl
Telecom
76
Telekom
split
i.
ayrılma
Gastronomy
77
Mutfak
split
i.
ikiye kesilerek krem şanti veya tereyağı ve reçelle servis edilen bir tür mayalı ekmek
Linguistics
78
Dilbilim
split
s.
ayrık
Volleyball
79
Voleybol
split
i.
yarma
"split"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 476 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
split aubergines with tomatoes and onions
i.
imambayıldı
2
Genel
split cereal
i.
göce
3
Genel
split ticketing
i.
bölünmüş biletleme
4
Genel
split level
i.
iki seviyede olan oda
5
Genel
split up
i.
ayrılma
6
Genel
split aubergines with meat filling
i.
karnıyarık
7
Genel
split wood
i.
rendelenmemiş kereste
8
Genel
split self in literature
i.
edebiyatta bölünmüş kişilik
9
Genel
split second
i.
an
10
Genel
split pin
i.
emniyet mandalı
11
Genel
split peas
i.
kırık bezelye
12
Genel
split ticketing
i.
aktarmasız biletin fiyatını kırmak için çok sektörlü bir yolculuk için ayrı biletlerin basılması
13
Genel
split second
i.
lahza
14
Genel
split pea
i.
kurutulup kendiliğinden ikiye ayrılmış bezelye tanesi
15
Genel
split in opinion
i.
görüş ayrılığı
16
Genel
split airconditioner
i.
split klima
17
Genel
split-level house
i.
odaları değişik seviyelerde olan ev
18
Genel
split-up
i.
yarılma
19
Genel
split-up
i.
ayrılma
20
Genel
split-up
i.
paylaştırma
21
Genel
split train station
i.
split tren istasyonu
22
Genel
split-brain
i.
ayrık beyin
23
Genel
split second
i.
çok kısa bir süre
24
Genel
split second
i.
salise
25
Genel
banana split
i.
muzlu tatlı
26
Genel
split pin
i.
maşa raptiye
27
Genel
split pins
i.
maşa raptiye
28
Genel
hair with split ends
i.
uçları kırılmış saç
29
Genel
banana split
i.
bütün bir muzun üzerine birkaç top dondurma, aromalı şurup, meyve ve fındık kremşanti ile servis edilen tatlı
30
Genel
split-rail fence
i.
(uzunlamasına aralıklı) tahta çit
31
Genel
split-rail fence
i.
(boylamasına aralıklı) tahta çit
32
Genel
split (the payment/debt) into installments
f.
taksitlere bölmek
33
Genel
split hairs
f.
ince eleyip sık dokumak
34
Genel
split (the payment/debt) into installments
f.
taksite bağlamak
35
Genel
split one's sides with laughter
f.
gülmekten yarılmak
36
Genel
split (the payment/debt) into installments
f.
taksitlendirmek
37
Genel
split one's sides
f.
katıla katıla gülmek
38
Genel
split off
f.
ayrılmak
39
Genel
split season
f.
farklı mevsimlerde yola çıkıp gelmek
40
Genel
split one's sides
f.
gülmekten kırılmak
41
Genel
be split
f.
yarılmak
42
Genel
split up
f.
bölünmek
43
Genel
split up
f.
ayrılmak
44
Genel
split off
f.
yarılmak
45
Genel
split up
f.
ayrılmak (gruplara vb)
46
Genel
split hairs
f.
küçük değişiklikler yapmak
47
Genel
split up
f.
taksim etmek
48
Genel
split into
f.
ayırmak
49
Genel
split hairs
f.
kılı kırk yarmak
50
Genel
split into
f.
ayırmak (gruplara vb)
51
Genel
split with (someone)
f.
yollarını ayırmak
52
Genel
split the country
f.
ülkeyi bölmek
53
Genel
split the work half and half
f.
yapılacak işi yarı yarıya bölmek
54
Genel
split into categories
f.
kategorilere ayırmak
55
Genel
split the difference
f.
(yarı yarıya) kırışmak
56
Genel
be split into two parts
f.
ikiye bölünmek
57
Genel
split the difference
f.
kalanı bölüşmek
58
Genel
split the difference
f.
kalanı dağıtmak
59
Genel
split one's lip open
f.
dudağı patlamak
60
Genel
split one's lip
f.
dudağı patlamak
61
Genel
split the profit
f.
karı paylaşmak
62
Genel
split the votes
f.
oyları bölmek
63
Genel
separate from/divorce/split up with one's husband/wife/spouse
f.
eşinden ayrılmak
64
Genel
do a split
f.
bacakları 180 derece açmak
65
Genel
do the split
f.
bacakları 180 derece açmak
66
Genel
separate/split beds
f.
yatak ayırmak
67
Genel
split the bill
f.
hesabı kırışmak
68
Genel
have the split/damaged ends trimmed (off)
f.
saç kırıklarını aldırmak
69
Genel
have the split/damaged ends trimmed (off)
f.
saçının kırıklarını aldırmak
70
Genel
split in half
f.
ikiye ayrılmak
71
Genel
split it three ways
f.
(kazancı vb) üçe bölmek
72
Genel
split it four ways
f.
(kazancı vb) dörde bölmek
73
Genel
split it evenly
f.
eşit paylaşmak
74
Genel
split the atom
f.
atomu parçalamak
75
Genel
split it evenly
f.
eşit biçimde bölmek
76
Genel
split hoove
s.
çift toynaklı (hayvan)
77
Genel
split-second
s.
bir anlık
78
Genel
split half
s.
ikiye bölünmüş
79
Genel
split half
s.
yarıya bölünmüş
80
Genel
lickety split
zf.
çarçabuk
81
Genel
in a split second
zf.
biranda
82
Genel
in a split second
zf.
kaşla göz arasında
83
Genel
lickety-split
zf.
çabucak
84
Genel
lickety-split
zf.
çarçabuk
85
Genel
lickety-split
zf.
süratle
86
Genel
lickety-split
zf.
hızla
87
Genel
lickety split
zf.
çabucak
88
Genel
lickety split
zf.
hızla
89
Genel
lickety split
zf.
süratle
90
Genel
lickety-split
zf.
çarçabuk
Phrasals
91
Öbek Fiiller
split apart
f.
ayrılmak
92
Öbek Fiiller
split off from
f.
bir şeyden ayrılmak
93
Öbek Fiiller
split up (with someone)
f.
birinden ayrılmak
94
Öbek Fiiller
split apart
f.
dağılmak
95
Öbek Fiiller
split apart
f.
parçalanmak
96
Öbek Fiiller
split something between (something and something else)
f.
(iki kişi) arasında bölüştürmek
97
Öbek Fiiller
split up with
f.
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
98
Öbek Fiiller
split something between (someone and someone else)
f.
(iki kişi) arasında bölüştürmek
99
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölünmek
100
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kararsız kalmak
101
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında kalmak
102
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek
103
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek/paylaştırmak
104
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında pay etmek
105
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
bir şeyi (iki veya daha fazla kişi) paylaşmak/bölüşmek
106
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
ikiye veya daha fazla parçaya ayırmak
107
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
(iki veya daha fazla şeyin/kişinin) arasını bölmek
108
Öbek Fiiller
split between (two or more people or things)
f.
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında yer işgal etmek
109
Öbek Fiiller
split with (one)
f.
(biriyle) bölüşmek
110
Öbek Fiiller
split with (one)
f.
(biriyle) yollarını ayırmak
111
Öbek Fiiller
split with (one)
f.
(biriyle) ayrılmak
112
Öbek Fiiller
split between
f.
arasında bölüştürmek
113
Öbek Fiiller
split between
f.
arasında bölünmek
114
Öbek Fiiller
split between
f.
arasında kararsız kalmak
115
Öbek Fiiller
split between
f.
arasında kalmak
116
Öbek Fiiller
split between
f.
arasında paylaştırmak
117
Öbek Fiiller
split between
f.
arasında pay etmek
118
Öbek Fiiller
split in
f.
-de ayrılık
119
Öbek Fiiller
split in
f.
-e ayrılmak
120
Öbek Fiiller
split in
f.
-e bölünmek
121
Öbek Fiiller
split in (number or fraction)
f.
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
122
Öbek Fiiller
split in (number or fraction)
f.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
123
Öbek Fiiller
split in (number or fraction)
f.
(tam bir sayıya/parçaya) bölmek/ayırmak
124
Öbek Fiiller
split in (number or fraction)
f.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölmek/ayırmak
125
Öbek Fiiller
split into (number or fraction)
f.
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
126
Öbek Fiiller
split into (number or fraction)
f.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
127
Öbek Fiiller
split into (number or fraction)
f.
(tam bir sayıya/parçaya) bölmek/ayırmak
128
Öbek Fiiller
split into (number or fraction)
f.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölmek/ayırmak
129
Öbek Fiiller
split with
f.
ile bölüşmek
130
Öbek Fiiller
split with
f.
ile ayrılmak
131
Öbek Fiiller
split with
f.
ile yollarını ayırmak
Proverb
132
Atasözü
it's no use crying over split milk
olmuşla ölmüşe çare yok
Colloquial
133
Konuşma Dili
split ends
i.
yıpranmış saç uçları
134
Konuşma Dili
split ends
i.
kırık saç uçları
135
Konuşma Dili
split ends
i.
çatallanmış saç uçları
136
Konuşma Dili
split a cab
f.
ortaklaşa bir taksiye binmek
137
Konuşma Dili
split the difference
f.
kalanı kırışmak
138
Konuşma Dili
split a cab
f.
taksimetreyi bölüşmek
139
Konuşma Dili
split a cab
f.
taksiyi bölüşmek
140
Konuşma Dili
split people up
f.
insanları ayırmak
141
Konuşma Dili
split people up
f.
insanları birbirinden ayırmak
142
Konuşma Dili
for a split second
expr.
kısacık bir an için
143
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
derhal burayı terk et!
144
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
derhal çık git!
145
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
oyalanmadan çık git!
146
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
burada işin yok!
147
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
arkana bile bakmadan çık git!
148
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
gitmesi/gitmen isabet olur!
149
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
durduğun kabahat!
150
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
hiç durma!
151
Konuşma Dili
don't let the door hit you where the good lord split you!
expr.
ne bekliyorsun?
152
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
derhal burayı terk et!
153
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
derhal çık git!
154
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
oyalanmadan çık git!
155
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
burada işin yok!
156
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
arkana bile bakmadan çık git!
157
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
gitmesi/gitmen isabet olur!
158
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
durduğun kabahat!
159
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
hiç durma!
160
Konuşma Dili
don't let the doorknob hit you where the good lord split you!
expr.
ne bekliyorsun?
161
Konuşma Dili
got to split
expr.
kaçmam/gitmem lazım
Idioms
162
Deyim
a split second
i.
kısa bir süre
163
Deyim
a split second
i.
an
164
Deyim
a split second
i.
çok kısa bir süre
165
Deyim
split on a rock
f.
başaramamak
166
Deyim
split on a rock
f.
başarısız olmak
167
Deyim
split on a rock
f.
ölümcül bir hata yapmak
168
Deyim
vote a split ticket
f.
bütün parti ve adayları görerek oy kullanmak
169
Deyim
vote a split ticket
f.
birleşik oy pusulası ile seçim yapmak
170
Deyim
split one's sides
f.
gülmekten çatlamak
171
Deyim
split (something) 50-50 under the table
f.
el altından yarı yarıya kırışmak
172
Deyim
split one's sides
f.
gülmekten kırılmak
173
Deyim
split one's sides
f.
gülmekten ölmek
174
Deyim
split one's sides
f.
gülmekten yarılmak
175
Deyim
split one's sides
f.
gül gül ölmek
176
Deyim
split (something) 50-50 under the table
f.
el altından yarı yarıya bölüşmek
177
Deyim
split something fifty-fifty
f.
iki eşit parçaya bölmek
178
Deyim
split hairs
f.
ince eleyip sık dokumak
179
Deyim
split the difference
f.
ortada buluşmak/anlaşmak
180
Deyim
vote a split ticket
f.
oyunu üzerinde bütün parti ve adayların yer aldığı birleşik oy pusulası ile kullanmak
181
Deyim
split hairs
f.
kılı kırk yarmak
182
Deyim
split hairs
f.
uzun uzadıya incelemek
183
Deyim
split hairs
f.
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
184
Deyim
split something fifty-fifty
f.
yarı yarıya bölmek
185
Deyim
split something down the middle
f.
(anlaşamayan taraflar) ikiye bölünmek/ayrılmak
186
Deyim
split something down the middle
f.
iki karşıt gruba ayrılmak/bölünmek
187
Deyim
split (one's) ticket
f.
birden fazla partinin adayına farklı pozisyonla için oy vermek
188
Deyim
split (one's) ticket
f.
farklı pozisyonlar için farklı partilerin adaylarına oy vermek
189
Deyim
split sides
f.
gülmekten kırılmak
190
Deyim
split sides
f.
gülmekten yarılmak
191
Deyim
split sides
f.
katıla katıla gülmek
192
Deyim
split sides
f.
gül gül ölmek
193
Deyim
split sides
f.
gülmekten çatlamak
194
Deyim
split the ticket
f.
farklı alanlarda farklı partilerden adaylara oy vermek
195
Deyim
split the vote
f.
oy bölmek
196
Deyim
split the vote
f.
oyları bölmek
197
Deyim
split your sides
f.
katıla katıla gülmek
198
Deyim
split your sides
f.
gülmekten kırılmak
199
Deyim
split your sides
f.
gülmekten ölmek
200
Deyim
split your sides
f.
gülmekten yarılmak
201
Deyim
split your sides
f.
gül gül ölmek
202
Deyim
split your sides
f.
gülmekten çatlamak
203
Deyim
in a split second
expr.
bir anda
Speaking
204
Konuşma
before my parents split
expr.
annemle babam ayrılmadan önce
205
Konuşma
my sides have split
expr.
gülmekten yarıldım
206
Konuşma
my sides have split
expr.
gülmekten (karnıma/mideme) sancılar/ağrılar girdi
207
Konuşma
it's time to split
expr.
gitme/ayrılma vakti
208
Konuşma
I've got to split
expr.
kaçmam/gitmem lazım
209
Konuşma
it's no use crying over split milk
expr.
oldu olacak kırıldı nacak
210
Konuşma
my sides have split
expr.
(gülmekten) koptum
Trade/Economic
211
Ticaret/Ekonomi
split up
i.
ayırma biçiminde bir şirket yeniden yapılanması
212
Ticaret/Ekonomi
split down
i.
birim hisse değeri artırılarak tedavüldeki hisse sayısının düşürülmesi
213
Ticaret/Ekonomi
split-of
i.
bir şirketin bir kısım aktifinin başka bir şirketin hisse senetleri karşılığında devredilmesi
214
Ticaret/Ekonomi
split share
i.
bölünmüş hisse senedi
215
Ticaret/Ekonomi
split up
i.
bölme
216
Ticaret/Ekonomi
split market
i.
bölünmüş pazar
217
Ticaret/Ekonomi
split up
i.
birim hisse değeri düşürülerek tedavüldeki hisse sayısının artırılması
218
Ticaret/Ekonomi
reverse split
i.
birleştirme
219
Ticaret/Ekonomi
order split
i.
emir bölme
220
Ticaret/Ekonomi
share split
i.
hisse senedi bölünmesi
221
Ticaret/Ekonomi
stock split
i.
hisse senetlerinin nominal değeri farklı hisse senetlerine dönüştürülmesi
222
Ticaret/Ekonomi
reverse split up
i.
hisse senetlerini değiştirme
223
Ticaret/Ekonomi
stock split
i.
hisse bölünmesi
224
Ticaret/Ekonomi
stock split
i.
hisse senedi bölünmesi
225
Ticaret/Ekonomi
profit split method
i.
kar bölüşüm yöntemi
226
Ticaret/Ekonomi
split order
i.
küçük birimlere bölünebilen ve uzun bir süre içinde satılabilen büyük bir sipariş
227
Ticaret/Ekonomi
reverse share split
i.
nominal değeri artırarak hisse senedi değiştirme
228
Ticaret/Ekonomi
reverse share split
i.
nominal değeri artırarak hisse senetlerini birleştirme
229
Ticaret/Ekonomi
split-up
i.
pay dağıtma
230
Ticaret/Ekonomi
split-off
i.
şirketin bölünme ve parçalanma biçimindeki yeniden yapılanması
231
Ticaret/Ekonomi
reverse split
i.
tersine bölünme
232
Ticaret/Ekonomi
reverse stock split
i.
ters hisse bölünmesi
233
Ticaret/Ekonomi
reverse stock split
i.
ters bölünme
234
Ticaret/Ekonomi
reverse stock split
i.
denklik bozulmadan hisse sayısında meydana gelen azalma
235
Ticaret/Ekonomi
split up
f.
bölmek
236
Ticaret/Ekonomi
split into installments
f.
taksitlere bölmek
Politics
237
Siyasal
split ticket
i.
birleşik oy pusulası
238
Siyasal
split-ticket voting
i.
birden çok siyasi makam için oylama yapılan bir seçimde oy pusulasında farklı partilerden adayların bulunması
239
Siyasal
split-ticket voting
i.
birleşik oy pusulası ile yapılan oylama
240
Siyasal
political split
i.
siyasi ayrılık
241
Siyasal
split the country
f.
ülkeyi parçalamak
Tourism
242
Turizm
split charter
i.
ortaklaşa charter kiralama
Advertising
243
Reklam
split run
i.
reklamı yapılan ürüne ait tanıtım ilanının bir gazetede tekrarlanarak yayınlanması
Technical
244
Teknik
antenna split
i.
anten parçası
245
Teknik
split finish
i.
ağızda dikey çatlağı
246
Teknik
split ring
i.
açık dolama
247
Teknik
split algorithm
i.
ayırma algoritması
248
Teknik
split ring
i.
açık halka
249
Teknik
split line
i.
ayırma çizgisi
250
Teknik
split field
i.
ayrık alan
251
Teknik
split transformation
i.
ayrık dönüşüm
252
Teknik
split die
i.
ayrık kalıp
253
Teknik
split roller bearing
i.
ayrık makaralı rulman
254
Teknik
split case pump
i.
ayrılabilir gövdeli pompa
255
Teknik
split system
i.
ayrılabilir sistem
256
Teknik
split multi link trunking
i.
ayrik çok baglantili devre
257
Teknik
split coupling
i.
bölümlü kavrama
258
Teknik
split lock washer
i.
bölünmüş kilit rondelası
259
Teknik
split bending
i.
bölerek bükme
260
Teknik
split-word operation
i.
bölünmüş sözcük işlemi
261
Teknik
split pin
i.
çatal pin
262
Teknik
split pin
i.
çatal pim
263
Teknik
split pin bolt
i.
çatal pim vidası
264
Teknik
circumferential split
i.
çevresel ayrılma
265
Teknik
non-destructive measurement by split-beam microscope
i.
çift ışınlı mikroskopla tahribatsız muayene
266
Teknik
power split device
i.
güç dağıtım ünitesi
267
Teknik
casing split
i.
gövde birleşme yüzeyi
268
Teknik
split casing
i.
iki parçalı gövde
269
Teknik
split-half reliability coefficient
i.
iki yarım güvenirlik katsayısı
270
Teknik
split nut
i.
iki parçadan yapılmış somun
271
Teknik
split mould
i.
iki parçalı kalıp
272
Teknik
split-half reliability coefficient
i.
iki yarı güvenirlik katsayısı
273
Teknik
ductless split air conditioner
i.
kanalsız split klima
274
Teknik
ductless split air conditioner
i.
kanalsız split iklimlendirici
275
Teknik
characteristic-based-split algorithm
i.
karakteristik tabanlı ayırma algoritması
276
Teknik
split pin
i.
kopilya
277
Teknik
column split
i.
kolon ayırıcı
278
Teknik
trunnion split-pin
i.
koşum takımı somun burcu
279
Teknik
machine split phase current balance
i.
makine bölmeli faz akım dengeleyici
280
Teknik
pre-split blasting
i.
ön kesme patlatması
281
Teknik
split die
i.
parçalı kalıp
282
Teknik
split-word operation
i.
parçalanmış sözcük işlemi
283
Teknik
split core box
i.
parçalı maça kutusu
284
Teknik
split-ring mould
i.
parçalı halka kalıp
285
Teknik
split row planter
i.
sıralı mibzer
286
Teknik
column split
i.
sütun ayırıcı
287
Teknik
split condenser
i.
split tip kondenser
288
Teknik
split-and-merge technique
i.
yarma-kaynaştırma yöntemi
289
Teknik
split support ring
i.
yarım ay flanş
290
Teknik
split skirt piston
i.
yarık etekli piston
291
Teknik
confirmation contact for low split
i.
yarım
292
Teknik
split pin
i.
yarıklı pim
293
Teknik
split-horizon processing
i.
yatay ayırma işlemi
294
Teknik
split screen
i.
yarık ekran
295
Teknik
split anode magnetron
i.
yarık anotlu magneton
296
Teknik
split spoon
i.
yarık kaşık
297
Teknik
split wood
i.
yarma odun
298
Teknik
split/range
i.
yarım vites/yavaş seri vites
299
Teknik
split disk
i.
yarılma diski
300
Teknik
split rivet
i.
yarık perçin
301
Teknik
split-dye
i.
yarık lokma
302
Teknik
split-up
i.
(görüntü yorumlama) büyütme sonucu görüntülenen ögenin özelliğini kaybetmesi
303
Teknik
split-up
f.
ayırmak
304
Teknik
horizontally split
s.
yatay bölünmüş
Computer
305
Bilgisayar
split button
i.
ayırma düğmesi
306
Bilgisayar
move split bar
i.
bölme çubuğunu taşı
307
Bilgisayar
split box
i.
bölme kutusu
308
Bilgisayar
split ends at
i.
bölme bitişi
309
Bilgisayar
split count
i.
bölme sayısı
310
Bilgisayar
split bar
i.
bölme çubuğu
311
Bilgisayar
split screen
i.
bölünmüş ekran
312
Bilgisayar
move split
i.
bölme sınırını taşı
313
Bilgisayar
split vertical out
i.
dışa dikey kapama
314
Bilgisayar
split horizontal out
i.
dışa yatay kapama
315
Bilgisayar
vertical split
i.
dikey bölme
316
Bilgisayar
split axis
i.
eksenleri bölme
317
Bilgisayar
split cells
i.
hücre bölme
318
Bilgisayar
split horizontal in
i.
içe yatay kapama
319
Bilgisayar
split vertical in
i.
içe dikey kapama
320
Bilgisayar
column split
i.
kolon ayırıcı
321
Bilgisayar
split point
i.
nokta böl
322
Bilgisayar
column split
i.
sütun ayırıcı
323
Bilgisayar
horizontal split
i.
yatay bölme
324
Bilgisayar
window split bar
i.
yarım pencere çubuğu
325
Bilgisayar
window split
i.
yarım pencere
326
Bilgisayar
split a window
f.
pencereyi bölmek
327
Bilgisayar
split line
f.
satırı bölmek
328
Bilgisayar
split subdocument
expr.
alt belge böl
329
Bilgisayar
remove split
expr.
bölmeyi kaldır
330
Bilgisayar
split frame
expr.
çerçeve böl
331
Bilgisayar
workbook tab split
expr.
çalışmakitabı kesme böl
332
Bilgisayar
split frame
expr.
çerçeveyi böl
333
Bilgisayar
split cells
expr.
hücreleri böl
334
Bilgisayar
split axis
expr.
eksenleri böl
335
Bilgisayar
split task
expr.
görev böl
336
Bilgisayar
split cells
expr.
hücre böl
337
Bilgisayar
confirm multiple split from original
expr.
özgünden çoklu ayırmayı onayla
338
Bilgisayar
confirm split from original
expr.
özgünden ayırmayı onayla
339
Bilgisayar
split from original
expr.
özgünden ayır
340
Bilgisayar
split into rows
expr.
satırlara böl
341
Bilgisayar
split paragraph
expr.
paragraf böl
342
Bilgisayar
split a window
expr.
pencereyi böl
343
Bilgisayar
split window
expr.
pencereyi böl
344
Bilgisayar
split table
expr.
tabloyu böl
345
Bilgisayar
split table
expr.
tablo böl
346
Bilgisayar
split and freeze panes
expr.
yarı pencereleri böl ve dondur
347
Bilgisayar
split database
expr.
veritabanını böl
348
Bilgisayar
close a window split
expr.
yarım pencereyi kapat
Informatics
349
Bilişim
split screen
i.
bölünmüş ekran
350
Bilişim
split window
i.
bölünmüş pencere
Telecom
351
Telekom
key split
i.
anahtar bölmeli
352
Telekom
split bench
i.
atsırtı
353
Telekom
split-horizon update
i.
bölünmüş ufuk güncellemesi
354
Telekom
split homing
i.
bir terminal cihazına yapılan çoklu bağlantı
Mechanic
355
Mekanik
split-case
i.
bölünebilir gövde
Textile
356
Tekstil
twin needle drop feed split needle bar lock stitcher
i.
çift iğneli iptalli kilit dikiş makinesi
357
Tekstil
twin needle feed split needle bar lock stitcher
i.
çift iğneli kilit dikiş makinesi
358
Tekstil
twin needle drop feed split needle bar lock stitcher
i.
iptalli kilit dikiş makinesi
359
Tekstil
twin needle feed split needle bar lock stitcher
i.
iğne transportlu, iptalli, çift iğneli kilit dikiş makinesi
360
Tekstil
full grain split
i.
sırçalı yarma deri
361
Tekstil
split leather
i.
yarma deri
Construction
362
İnşaat
split-flow
i.
split akış
363
İnşaat
split rail
i.
kütükten ayrılmış çit
Automotive
364
Otomotiv
split manifold
i.
ayrık manifolt
365
Otomotiv
split manifold
i.
ayrılmış manifold
366
Otomotiv
split phase motor
i.
bölünmüş fazlı motor
367
Otomotiv
split brake system
i.
bölünmüş fren düzeni
368
Otomotiv
split crankcase
i.
bölünmüş karter
369
Otomotiv
split guide ring
i.
bölünmüş kılavuz halka
370
Otomotiv
split injection
i.
bölünmüş püskürtme
371
Otomotiv
split bench seat
i.
bölünmüş sıra tipi ön koltuk
372
Otomotiv
split friction road surface
i.
bölünmüş sürtünmeye sahip yol yüzeyi
373
Otomotiv
split folding rear seats
i.
bölünmeli katlanır arka koltuklar
374
Otomotiv
split point
i.
bölünme noktası
375
Otomotiv
split bench seat
i.
bölünmeli katlanır arka koltuklar
376
Otomotiv
split window
i.
bölünmüş arka cam
377
Otomotiv
split cycle engine
i.
bölünmüş çevrimli motor
378
Otomotiv
variable torque split
i.
değişken tork bölünmesi
379
Otomotiv
split-ball gauge
i.
delik ölçme aleti
380
Otomotiv
split overlap
i.
eş bindirme
381
Otomotiv
power-split device
i.
güç ayırma düzeneği
382
Otomotiv
power split hybrid
i.
güç bölünmeli hibrid
383
Otomotiv
split and weld
i.
kes ve kaynakla
384
Otomotiv
split folding rear seat
i.
katlanır arka koltuk
385
Otomotiv
mu-split
i.
mü bölünmesi
386
Otomotiv
split spray
i.
ortada zayıf atış
387
Otomotiv
front-rear brake split
i.
ön-arka bölünmeli iki devreli fren
388
Otomotiv
split rear axle housing
i.
parçalı arka aks kovanı
389
Otomotiv
split rim
i.
parçalı jant
390
Otomotiv
split screen
i.
parçalı ön cam
391
Otomotiv
split type rear main seal
i.
parçalı tip arka krank keçesi
392
Otomotiv
torque split
i.
tork bölünmesi
393
Otomotiv
l split system
i.
üçgen çift fren devresi
394
Otomotiv
split skirt piston
i.
yarık etekli piston
395
Otomotiv
split washer
i.
yarıklı rondela
Transportation
396
Ulaştırma
mode split
i.
belirli bir yerde ve zamanda kullanılan ulaşım modu oranlarının dağılımı
Railway
397
Demiryolu
split sleeper
i.
çatlak travers
Aeronautic
398
Havacılık
split duct
i.
ayırıcı dak
399
Havacılık
nose split flap
i.
burnu yarık flap
400
Havacılık
nose split flap
i.
önden yarık flap
Marine
401
Denizcilik
split barge
i.
çamur gemisi
402
Denizcilik
split barge
i.
çamur mavnası
403
Denizcilik
split barge
i.
dökü gemisi
Medical
404
Medikal
split ratio
i.
bölünme oranı
405
Medikal
split thickness skin graft
i.
kısmi kalınlıkta deri grefti
406
Medikal
split-half reliability
i.
yarıya bölüm güvenirliği
Psychology
407
Psikoloji
split-half reliability
i.
bölük-yarı güvenilirliği
408
Psikoloji
split-brain
i.
bölünmüş beyin
409
Psikoloji
split personality
i.
bölünmüş kişilik
410
Psikoloji
split-half reliability
i.
iki yarım test güvenirliği
Dentistry
411
Diş Hekimliği
bad split
i.
kötü kırık
412
Diş Hekimliği
split mouth
i.
bölünmüş ağız
Food Engineering
413
Gıda
blanched split almond
i.
beyazlatılmış şak badem
Gastronomy
414
Mutfak
devonshire split
i.
ikiye kesilerek krem şanti veya tereyağı ve reçelle servis edilen bir tür mayalı ekmek
415
Mutfak
cornish split
i.
ikiye kesilerek krem şanti veya tereyağı ve reçelle servis edilen bir tür mayalı ekmek
416
Mutfak
cornish split
i.
ortadan kesilmiş ve dolgulu bir çörek türü
Statistics
417
İstatistik
split test method
i.
bölünmüş sınama yöntemi
418
İstatistik
split plot design
i.
bölünmüş çizişler tasarımı
419
İstatistik
split plot method
i.
bölünmüş çizişler yöntemi
420
İstatistik
split half method
i.
bölünmüş öğeler yöntemi
421
İstatistik
split plot confounding
i.
bölünmüş çizişler etki karışımı
422
İstatistik
split into pixels
f.
piksellerine bölünmek
Marine Biology
423
Deniz Biyolojisi
split ring
i.
çatallı halka
Botanic
424
Botanik
split-leaf
i.
delikli yaprak
425
Botanik
split-leaf philodendron
i.
devetabanı
Agriculture
426
Tarım
yellow split lentil
i.
sarı mercimek
Fishery
427
Balıkçılık
split cane
i.
(olta yapmak için) şeritlere ayrılmış bambu
Education
428
Eğitim
split attention effect
i.
bölünmüş dikkat etkisi
Linguistics
429
Dilbilim
split clause
i.
ayrık tümcecik
430
Dilbilim
split infinitive
i.
ayrık eylemlik
431
Dilbilim
split intransitivity
i.
ayrık geçişsizlik
432
Dilbilim
split harmony
i.
ayrık uyum
433
Dilbilim
split-half reliability
i.
iki yarılı geçerlik
434
Dilbilim
split half coefficient
i.
iki yarı katsayısı
435
Dilbilim
split half method
i.
yarıya bölme yöntemi
436
Dilbilim
split-half reliability
i.
yarıya bölümlü geçerlik
437
Dilbilim
split half coefficient
i.
yarıya bölümlü katsayı
438
Dilbilim
split infinitive
i.
zarf ile ikiye bölünmüş mastar
Geology
439
Jeoloji
split brilliant
i.
72 façetalı pırlanta
440
Jeoloji
symmetric split-spread
i.
simetrik atış ortadan arazi açılımı
Military
441
Askeri
split vertical photography
i.
ayrılmış dikey fotoğraf
442
Askeri
split cameras
i.
bindirmeli çift kamera
443
Askeri
split trail
i.
çatal kundak
Sport
444
Spor
split decision
i.
ayrık karar
445
Spor
split decision
i.
ayrılmış karar
446
Spor
split end
i.
çizgi uç oyuncusu (amerikan futbolu)
447
Spor
split decision
i.
müsabaka sonunda üç hakemden ikisinin birbirinden farklı kararlar alması sonrası üçüncü hakemin verdiği nihai karar
448
Spor
split the defence
f.
defansı yarmak
Volleyball
449
Voleybol
early split
i.
erken yarma
Slang
450
Argo
split on
f.
gammazlamak
451
Argo
split on
f.
ele vermek
452
Argo
split on
f.
ispiyonlamak
453
Argo
split a gut
f.
kıçını yırtmak
454
Argo
split a gut
f.
kahkahalara boğulmak
455
Argo
split a gut
f.
kahkahayı basmak
456
Argo
split your wig
f.
(yumrukla) suratını dağıtmak
457
Argo
split your wig
f.
(silahla) beynini dağıtmak
458
Argo
make like a banana and split
f.
uzamak (gitmek)
459
Argo
make like a banana and split
f.
kaçmak (bir yeri aniden terk etmek)
460
Argo
make like a banana and split
f.
aceleyle gitmek
461
Argo
make like a banana and split
f.
sıvışmak
462
Argo
make like a banana and split
f.
toz olmak
463
Argo
make like a banana and split
f.
basıp gitmek
464
Argo
make like a banana and split
f.
voltasını almak
465
Argo
make like a banana and split
f.
fıymak
466
Argo
make like a banana and split
f.
tüymek
467
Argo
make like a banana and split
f.
bir yeri hızlıca terk etmek
468
Argo
make like a banana and split
f.
bir yerden hızlıca ayrılmak
469
Argo
split a gut
f.
gülmekten yerlere yatmak
470
Argo
split a gut
f.
gülmekten kırılmak
471
Argo
split one's gut
f.
kahkahayı basmak
472
Argo
split one's gut
f.
kahkahalara boğulmak
473
Argo
split one's gut
f.
gülmekten yerlere yatmak
474
Argo
split one's gut
f.
gülmekten kırılmak
475
Argo
let’s split!
expr.
hadi buradan gidelim!
British Slang
476
İngiliz Argosu
split arse (derogatory)
i.
kadın
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of split
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy