ayrılmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ayrılmış



"ayrılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 73 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ayrılmış separated s.
ayrılmış divided s.
ayrılmış reserved s.
ayrılmış divorced s.
General
ayrılmış segregate i.
ayrılmış abstracted s.
ayrılmış disjoined s.
ayrılmış set apart s.
ayrılmış booked s.
ayrılmış torn s.
ayrılmış disjointed s.
ayrılmış differentiated s.
ayrılmış excided s.
ayrılmış estranged s.
ayrılmış fragmentary s.
ayrılmış disunited s.
ayrılmış asunder s.
ayrılmış separate s.
ayrılmış departed s.
ayrılmış set aside s.
ayrılmış isolated s.
ayrılmış parted s.
ayrılmış allocated s.
ayrılmış disintegrated s.
ayrılmış spaced s.
ayrılmış segregated s.
ayrılmış severed s.
ayrılmış earmarked s.
ayrılmış dedicated s.
ayrılmış disaggregated s.
ayrılmış derived s.
ayrılmış detached s.
ayrılmış graded s.
ayrılmış weathered s.
ayrılmış split s.
ayrılmış alienate [obsolete] s.
ayrılmış awa' [scottish] s.
ayrılmış unglued s.
ayrılmış enisled s.
ayrılmış enriven [obsolete] s.
ayrılmış unstuck s.
ayrılmış ununited s.
ayrılmış holy s.
ayrılmış reversed s.
ayrılmış claustral s.
ayrılmış confract s.
ayrılmış disjoint [obsolete] s.
ayrılmış disrupt s.
ayrılmış dissolute [obsolete] s.
ayrılmış disterminate [obsolete] s.
ayrılmış distract [obsolete] s.
ayrılmış distraught [obsolete] s.
ayrılmış disappendent s.
ayrılmış disarticulated s.
ayrılmış premorse s.
ayrılmış sep (separate) s.
ayrılmış sep (separated) s.
ayrılmış of ed.
Irregular Verb
ayrılmış laft [obsolete] f.
Trade/Economic
ayrılmış appropriated s.
Technical
ayrılmış segregated s.
ayrılmış disconnected s.
ayrılmış reserved s.
ayrılmış separated s.
ayrılmış split s.
ayrılmış dividual s.
ayrılmış assigned s.
ayrılmış disjunct s.
Computer
ayrılmış detached s.
Chemistry
ayrılmış extractant s.
Marine Biology
ayrılmış insular s.
Military
ayrılmış earmarked s.
Archaic
ayrılmış dividuous s.

"ayrılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tuvalet yeri (umumi yerlerde bölmelerle ayrılmış) stall i.
parçalara ayrılmış yaprak parted leaf i.
çekirdeğinden ayrılmış pamuk ginned cotton i.
yol kenarlarından yayalar için ayrılmış alan sidewalk i.
bir amaç için ayrılmış mal varlığı earmarked asset i.
duş bölmesi (umumi yerlerde bölmelerle ayrılmış) stall i.
belli zaman dilimlerine ayrılmış program timetable i.
kurutulup kendiliğinden ikiye ayrılmış bezelye tanesi split pea i.
av hayvanları için ayrılmış yer game preserve i.
kızılderililer için ayrılmış arazi reservation i.
ayrılmış bölge reservation i.
oturmaya ayrılmış bölge residential district i.
yolun özellikle taşıtlar için ayrılmış kısmı carriage way i.
kadınlara ayrılmış ev gynoecium i.
kadınlara ayrılmış ev gynecium i.
belirli bir amaç için ayrılmış arazi reserve i.
ayrılmış çöp graded refuse i.
bölümlere ayrılmış bilgi segmented information i.
kısımlara ayrılmış bilgi segmented information i.
kızılderililere ayrılmış bölge indian reservation i.
park için ayrılmış özel alan parking bay i.
bir şey için ayrılmış para a put away i.
ayrılmış araç park yeri reserved parking space i.
yandan ayrılmış (taranmış) saç hair with a side parting i.
ayrılmış olma özelliği distinctness i.
ayrılmış olma özelliği separateness i.
ayrılmış olma özelliği otherness i.
kadınlara ayrılmış ev gynaecium i.
prensiplerinden ayrılmış insan renegade i.
diğer bölümlerden ayrılmış küçük bölme/ofis cubicle desk i.
diğer bölümlerden ayrılmış küçük bölme/ofis office cubicle i.
diğer bölümlerden ayrılmış küçük bölme/ofis cubicle i.
diğer bölümlerden ayrılmış küçük bölme/ofis cubicle workstation i.
engelliler, hamileler,gaziler ve yaşlılar için ayrılmış koltuklar priority seats i.
ev temizliği için piskoposa ayrılmış ödenek table rent i.
ayrılmış iplik ravel i.
parçalara ya da bölümlere ayrılmış şey catastrophe [scottish] i.
yüz bölüme ayrılmış iş centiloquy [rare] i.
dergi, gazete vs. ortasında yer alan ve aynı habere ayrılmış karşılıklı sayfa çifti centre spread i.
özel bir faaliyete ayrılmış bina temple i.
ailelere kiralanacak ayrı dairelere ayrılmış olan apartman tenement house i.
belirli bir aktiviteye ayrılmış alan terrain i.
incelenmek üzere parçalara ayrılmış vücut anatomy [obsolete] i.
güney asya'da evin kadınlara ayrılmış bölümü zanana i.
güney asya'da evin kadınlara ayrılmış bölümü zenana i.
evin yüksek kasttan kadınlar için ayrılmış bölümü zanana i.
evin yüksek kasttan kadınlar için ayrılmış bölümü zenana i.
zihinsel bir faaliyete ayrılmış alan kingdom i.
önceki malik veya kiracının ayrılmış olması vacant possession i.
iki temel renk bölümüne ayrılmış bayrak bicolor i.
kocasından ayrılmış kadın widow bewitched i.
erkeklere ayrılmış umumi tuvalet men's i.
erkeklere ayrılmış umumi tuvalet mens room i.
eskiden üç bölgeye ayrılmış havanın bulut seviyesini içeren ortanca bölgesi midair [obsolete] i.
belirli kişi veya grup için ayrılmış şey heritage i.
belirli bir eylemin, yaşam tarzının sonucu için ayrılmış şey heritage i.
yuvadan ayrılmış olup tam olarak uçamayan yavru kuş brancher i.
derecelere ayrılmış kimselerin oluşturduğu grup hierarchy i.
terlemeye ayrılmış mekan hummum i.
av hayvanları için ayrılmış çorak tarla moor [uk] i.
kenara ayrılmış olma mothballs i.
kesilip ayrılmış şey lopping i.
çevresindeki araziden ayrılmış küçük toprak parçası butt [dialect] i.
geceleri parlak bir şekilde aydınlatılan ve genellikle tiyatrolara ayrılmış cadde great white way i.
daha sonra kullanılmak üzere kenara ayrılmış iskambil kartları heel [us] i.
at arabasının arka kısmında hizmetçilere ayrılmış oturak rumble i.
bedenden ayrılmış ruh disembodied spirit i.
yoksullara yapılan sağlık yardımlarına ayrılmış kamu fonları medicaid funds i.
kırsal kesimde halkın kullanımına ayrılmış alan country park [uk] i.
gözlem için ayrılmış şey isolate i.
belirli bir amaca ayrılmış gün day i.
parçalarına ayrılmış olma disassembly i.
depolanan erzağa ayrılmış raf flake i.
kaya formasyonunun erozyonla ana gövdeden ayrılmış küçük bir kısmı outlier i.
belirli bir amaç için ayrılmış küçük alan plot i.
ayrılmış alan room [obsolete] i.
hak sahibine ayrılmış arazi parçası share [obsolete] i.
öncelikli olarak koyun yetiştiriciliğine ayrılmış arazi sheep walk i.
kısa bölümlere ayrılmış şey shortcut i.
şövalye için ayrılmış koltuk siege [obsolete] i.
kızılderililer için ayrılmış arazi reserve i.
birimlere ayrılmış kompakt donanım/düzenek pack i.
emekliye ayrılmış olmak be on the shelf f.
izne ayrılmış olmak be on a leave of absence f.
doğru yoldan ayrılmış kimse estray f.
parçalara ayrılmış piecemeal s.
atomlara ayrılmış atomized s.
kısımlara ayrılmış partitioned s.
bölümlere ayrılmış compartmented s.
bedenden ayrılmış discarnate s.
bölümlere ayrılmış compartmentalized s.
yabancı bir banka için ayrılmış earmarked s.
parçalara ayrılmış splintered s.
bölgelere ayrılmış zoned s.
dipten ayrılmış aweigh s.
parçalara ayrılmış dissected s.
bedenden ayrılmış disembodied s.
bölümlere ayrılmış sectioned s.
doku kültürüne alınmak için bitkiden ayrılmış (bitki dokusu) explanted s.
parçalarına ayrılmış fragmented s.
ayrılmış (bölümlere ayrılmış vb) separated s.
ayrılmış (eş) estranged s.
oturmaya ayrılmış residential s.
parçalara ayrılmış asunder s.
alt bölümlere ayrılmış subdivided s.
birbirinden ayrılmış estranged s.
(birine) ayrılmış reserved s.
çeşidine göre ayrılmış assorted s.
kategorilere ayrılmış classified s.
oturmaya ayrılmış (alan/mahalle/semt) residential s.
iki kola ayrılmış bifurcate s.
farklı elementlere ayrılmış atomistic s.
yaş haddinden dolayı emekliye ayrılmış superannuated s.
armanın veya kalkanın tasarımının üçgen bölümlere ayrılmış olması gyronny s.
koçanından ayrılmış shucked s.
küçük parçalara ayrılmış slivered s.
parçalarına ayrılmış fractionated s.
bedenden ayrılmış free from a corporeal body s.
bedenden ayrılmış unembodied s.
parçalara ayrılmış ripped to shreds s.
parçalara ayrılmış pulled to pieces s.
parçalara ayrılmış torn apart s.
bölümlere ayrılmış disaggregated s.
birimlere ayrılmış unitised s.
birimlere ayrılmış unitized s.
bölümlere ayrılmış portioned s.
iki parçaya ayrılmış dichotomous s.
doğru yoldan ayrılmış aberrant s.
ikiye ayrılmış dimidiate s.
fazla bütçe ayrılmış heavily-budgeted s.
gövdeden ayrılmış disembodied s.
bağlamından ayrılmış decontextualized s.
bağlamından ayrılmış decontextualised s.
zümrelere ayrılmış stratified s.
sınıflara ayrılmış stratified s.
dört eşit parçaya ayrılmış quartered s.
alt sınıflara ayrılmış subclassified s.
parçalara ayrılmış shattered s.
parçalara bölünmüş/ayrılmış splintered s.
hisselere ayrılmış allotted s.
parçalarına ayrılmış/sökülmüş disassembled s.
birbirinden ayrılmış disassembled s.
atomlara ayrılmış atomised s.
bölümlere ayrılmış compartmentalised s.
pek çok alt bölüme/sınıfa ayrılmış polychotomous s.
savaş ile ayrılmış strife-torn s.
çatışma ile ayrılmış strife-torn s.
kabuğundan ayrılmış deshelled s.
kollara ayrılmış ramified s.
şubelere ayrılmış ramified s.
dallara ayrılmış ramose s.
dallara ayrılmış ramous s.
yüzyıllara ayrılmış centuriate [rare] s.
odalara ayrılmış chambered s.
(belli bir amaç için) ayrılmış laid up s.
iki parçaya ayrılmış two-forked s.
ruhu bedenden ayrılmış unbodied s.
doğru yoldan ayrılmış errant s.
doğru yoldan ayrılmış erroneous s.
gövdesinden ayrılmış untrunked s.
kabuğundan ayrılmış vined s.
kolaylık sağlamak için küçük parçalara ayrılmış bite-size s.
kolaylık sağlamak için küçük parçalara ayrılmış bite-sized s.
iyi ve kötü olarak birbirinden net çizgilerle ayrılmış black-and-white s.
kadın-doğum alanına ayrılmış maternity s.
doğum yapan kadınların ve yeni doğan bebeklerin bakımına ayrılmış maternity s.
kısmen ayrılmış half-cut s.
beş parçaya ayrılmış quinarian s.
beş bölüme ayrılmış quinquefarious [obsolete] s.
işinden ayrılmış resigned s.
eski irlanda veya iskoçya prenslerinin veya krallarının sofrasına ayrılmış olan mensal s.
katolik kilisesi'nin papazına destek için ayrılmış olan mensal s.
gevşek bir şekilde parçalara ayrılmış brashy s.
zümrelere ayrılmış hierarchal s.
zümrelere ayrılmış hierarchical s.
(birinden) ayrılmış busted s.
üçgen bölümlere ayrılmış (hanedan arması) gironny s.
(birine) ayrılmış occupied s.
parçalara ayrılmış chopped-up s.
parçalara ayrılmış chopped up s.
kademelere ayrılmış graduate s.
otlatmaya ayrılmış grazing s.
misafirlere ayrılmış guest s.
çok sayıda loba ayrılmış multifid s.
çok sayıda bölüme ayrılmış multifid s.
çok sayıda loba veya bölüme ayrılmış multifidous s.
parçalara ayrılmış confract s.
bedenden ayrılmış disincarnate s.
kurumdan ayrılmış disincorporate s.
şirketten ayrılmış disincorporate s.
parçalarına ayrılmış disjoint [obsolete] s.
farklı renkte yatay şeritlere ayrılmış barry s.
sınır ile ayrılmış disterminate [obsolete] s.
ikiye ayrılmış ditrichotomous s.
üçe ayrılmış ditrichotomous s.
görüş olarak ayrılmış dichotomous s.
parçalara ayrılmış parceled out s.
parçalara ayrılmış piecemealed s.
(hanedan arması) katmanlara ayrılmış pily s.
(hanedan armalarında) dik çizgilerle farklı renkte eşit parçalara ayrılmış counter-paly s.
festival olarak ayrılmış festival s.
delilere ayrılmış insane s.
yan lobları ayrılmış pedate s.
beş parçaya ayrılmış pentamerous s.
kokteyl için ayrılmış cocktail s.
bedenden ayrılmış disbodied s.
cildi ayrılmış disbound s.
bölümlere ayrılmış sectionalized s.
bölümlere ayrılmış sectionalised s.
bölümlere ayrılmış segment s.
kısımlara ayrılmış segment s.
kesitlere ayrılmış segment s.
kırıklara ayrılmış sharded s.
küplere ayrılmış cubed s.
misafirlere ayrılmış fremd [dialect] s.
takımlara ayrılmış squadroned s.
bölüklere ayrılmış squadroned s.
emekliye ayrılmış superannuate s.
birimlere ayrılmış divisional s.
ikiye ayrılmış bir şekilde dichotomously zf.
iki eşit parçaya ayrılmış bir halde bifidly zf.
(bir şey) için ayrılmış of ed.
parçalara ayrılmış anlamı veren ön ek dich- ök.
parçalara ayrılmış anlamı veren ön ek dicho- ök.
parçalara ayrılmış anlamı veren son ek -fid snk.
loblara ayrılmış anlamı veren son ek -fid snk.
… parçaya ayrılmış anlamını veren bir son ek -fold snk.
ayrılmış halde in several expr.
Phrasals
koparılacak ya da yırtılacak yeri deliklerle ayrılmış (kağıt vs.) tear off s.
Phrases
kolay ulaşmak/bulmak için kategorilere göre ayrılmış sorted by category for easy reference expr.
Colloquial
evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü granny pad i.
evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü granny pod i.
acil durumlar için kenara ayrılmış az miktarda para mad money i.
öngörülemeyen masraflar için ayrılmış cüzi bir para mad money i.
iyi ki bir şeyden ayrılmış/çıkmış olmak be well out of something [uk] f.
şansı varmış ki bir şeyden ayrılmış olmak be well out of something [uk] f.
(birinin) adına ayrılmış it has (one's) name on it expr.
adına ayrılmış it has name on it expr.
Idioms
zor günler için ayrılmış para rainy day fund i.
evin yaşlanan ebeveynlere ayrılmış alanı/bölümü granny flat i.
evin büyük ebeveynler için ayrılmış bölümü granny flat i.
evde büyük ebeveynlerin yaşaması için ayrılmış daire granny flat i.
evin yaşlı anne babası için ayrılmış olan bölümü granny flat i.
şansı varmış ki ayrılmış olmak be well out of (something) f.
şansı varmış ki ayrılmış olmak be well out of f.
ayrılmış olmak be estranged from f.
(ayrılmış eş) dönmesine izin vermek have back f.
(birine) ayrılmış olmak have (one's) name on it f.
(birinin) adına ayrılmış olmak have (one's) name on it f.
rezerve/ayrılmış spoken for s.
(patlatılarak) parçalarına ayrılmış blown to bits s.
Trade/Economic
ayrılmış sermaye reserved surplus i.
ayrılmış kar reserved surplus i.
ayrılmış yedek akçe appropriated surplus i.
ayrılmış yedek akçe restricted surplus i.
belli bir amaç için ayrılmış para earmarked funds i.
belirli bir amaç için ayrılmış yedek restricted surplus i.
bölümlere ayrılmış piyasa segmented market i.
birçok amaç için ayrılmış yedek hybrid reserve i.
büro için ayrılmış fon office fund i.
derecelere ayrılmış ölçek graduated scale i.
hammadde ve genel imal giderleri gibi kısımlara ayrılmış maliyet declassified cost i.
kısımlara ayrılmış maliyet declassified cost i.
meydana gelmesi olası zararlar için ayrılmış özel ihtiyat special contingency reserve i.
ortaya çıkması muhtemel zararlar için ayrılmış yedek akçe contingent fund i.
olması muhtemel zararları karşılamak için ayrılmış fon contingency reserve fund i.
özel bir amaç için ayrılmış ihtiyat funded reserve i.
özel bir amaçla ayrılmış ihtiyat funded reserve i.
gradlara ayrılmış graded s.
gratlara ayrılmış graded s.
gruplara ayrılmış graded s.
parçalara ayrılmış knocked down s.
Law
mahkumların hapishane içinde özel olarak ayrılmış odalarda ya da bölmelerde eşleriyle birlikte olabildikleri ziyaret uygulaması conjugal visit i.
mahkeme salonunda jürinin oturmasına ayrılmış bölüm (yer) jury box i.
belirli bir proje, program ya da kurum için ayrılmış belirli bir miktar para earmark i.
en tehlikeli mahkumlara ayrılmış hapishane dispersal prison i.
hükümdara ayrılmış yetki ve ayrıcalıkları uygulatan mahkeme prerogative court i.
aile yükümlülüğünden ayrılmış divided s.
Politics
meclisin muhalefet partisi üyelerine ayrılmış bölümü opposition benches i.
afro amerikan ve kafkaslar arasında ayrılmış jim crow s.
afro amerikan ve kafkasların arasından ayrılmış jim-crow s.
Industry
çok sayıda şubeye ayrılmış büyük sanayi kurumu empire i.
parçalarına ayrılmış ürün hard line i.
parçalarına ayrılmış ürün hard-line i.
çalışmaya ayrılmış zaman workhour i.
iş için ayrılmış zaman workhour i.
tabakalara ayrılmış koyun derisi sheepsplit i.
parçalarına ayrılmış hard-line s.
parçalarına ayrılmış hard-line s.
Tourism
turizme ayrılmış alan tourism zoning i.
otel ve pansiyonlarda misafirlere ayrılmış oda guest room i.
Media
reklam boyutundan ötürü haberlere çok az alan ayrılmış (gazete) tight s.
Technical
ayrılmış bilgi alanı placeholder i.
ayrılmış agrega separated aggregate i.
ayrılmış sözcük reserved word i.
ayrılmış kalıntılar segregated inclusions i.
ayrılmış katışkılar segregated impurities i.
ayrılmış olma durumu disconnection i.
yangına dirençli konstrüksiyonla ayrılmış alan fire compartmentation i.
uzun ve esnek liflere ayrılmış, asbestoz hastalığına ve kansere yol açabilen, eskiden ateşe dayanıklı malzeme yapımında kullanılmış çeşitli minerallere verilen ad mountain flax i.
elektrotların bağıl yoğunluklarındaki farktan ötürü iki ayrı tabakaya ayrılmış farklı iki elektrolitte bulunduğu elektrolitik hücre gravity cell i.
ayrılmış posta yığını separation i.
bölgelere ayrılmış zoned s.
iyonlarına ayrılmış ionizated s.
kollara ayrılmış branched s.
metalleri ayrılmış demineralized s.
metalleri ayrılmış demineralised s.
sekmeyle ayrılmış tab delimited s.
parçalarına ayrılmış divided s.
parçalara ayrılmış decomposed s.
parçalarına ayrılmış disjointed s.
üç eşit bölüme ayrılmış tri-sector s.
üçe ayrılmış tripartite s.
molekülde birden fazla bağla ayrılmış isolated s.
Computer
ayrılmış hata reserved error i.
ayrılmış bilgi alanı placeholder i.
ayrılmış sözcük reserved word i.
ayrılmış aygıt reserved device i.
ayrılmış bellek allocated memory i.
ayrılmış bilgisayar dedicated computer i.
ayrılmış çevrim dedicated circuit i.
ayrılmış dilim offset pie slice i.
ayrılmış dilim exploded pie i.
ayrılmış oluk dedicated channel i.
bölgelere ayrılmış görüntü dosyaları map files i.
faks işlemine ayrılmış yerel faks localfax dedicated fax process i.
geçersiz/işe yaramaz/garanti kapsamında iade edilmiş/ıskartaya ayrılmış ürün dead on arrival i.
3b ayrılmış pasta 3d exploded pie i.
bir program çalışırken geçici olarak saklanacak veriler için ayrılmış dijital bellek kısmı working memory i.
bağımsız özdeşçe ayrılmış independent identically distributed s.
yüksek ayrılmış high-isolated s.
virgülle ayrılmış comma-delimited s.
virgülle ayrılmış comma-separated s.
Informatics
ayrılmış dilim exploded pie i.
sekmeyle ayrılmış tab delimited s.
virgülle ayrılmış comma delimited s.
Telecom
kısa alan haberleşmesine ayrılmış uygulama ara yüz tanımlaması application interface definition for dedicated short range communications i.
her biri belirli bir veri seti taşıyan birden çok kanala ayrılmış (video sinyali) component s.
Electric
bir elektrolit ile ayrılmış 2 elektrottan oluşan küçük kapasitör electrolytic i.
genellikle yalıtkan maddeyle ayrılmış iki iletken yüzeyden oluşan ve elektrik yükünü toplamaya yarayan cihaz condenser i.
Radio
amatör telsiz iletişimine ayrılmış frekans bandı cb (citizens band) kısalt.
amatör telsiz iletişimine ayrılmış frekans bandı cb (citizens' band) kısalt.
Textile
boyun bölgesine sıkıca oturan, genellikle önden ikiye ayrılmış yuvarlak dik yaka nehru collar i.
boyun bölgesine sıkıca oturan, genellikle önden ikiye ayrılmış yuvarlak dik yaka mandarin collar i.
tarak ile liflerine ayrılmış ve eğirilmeye hazır uzun keten iplikleri line i.
çözgü iplikleri iki bölüme ayrılmış olup hiç birleşmeyen open s.
(iplikler) ayrılmış sleided s.
Architecture
(yunan ve roma mimarisinde) erkekler için ayrılmış daire andron i.
ev ile küçük ölçekli tarıma ayrılmış topraktan oluşan yarı kırsal arazi lifestyle block [new zealand] i.
sütunla ayrılmış geçidi bulunmayan (kilise) apteral s.
Construction
taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan kablolu köprünün yolcu veya araçlara ayrılmış bölümü gondola i.
kütükten ayrılmış çit fence rail i.
kütükten ayrılmış çit split rail i.
pişirilerek suyu veya co2'si ayrılmış calcined s.
Woodworking
ince parçalara ayrılmış odun wood fiber i.
Automotive
ayrılmış manifold split manifold i.
iletkeni kopuk veya ayrılmış devre open circuit i.
taşıtın motoru vites kutusundan ayrılmış durumda iken sürülmesi coasting i.
ön ve arka koltukları cam bölmeyle ayrılmış limuzin berlin i.
debriyaj ayrılmış clutch disengaged s.
Traffic
karayolunda farklı hızlar için ayrılmış şeritlerin her biri centerline i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit carpool lane i.
birden fazla yolcu ile giden araçlara ayrılmış şerit carpool lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit diamond lane i.
birden fazla yolcu ile giden araçlara ayrılmış şerit hov lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit commuter lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit transit lane i.
birden fazla yolcu ile giden araçlara ayrılmış şerit commuter lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit high-occupancy vehicle lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit hov lane i.
birden fazla yolcu ile giden araçlara ayrılmış şerit high-occupancy vehicle lane i.
birden fazla yolcu ile giden araçlara ayrılmış şerit diamond lane i.
birden fazla yolcu ile giden araçlara ayrılmış şerit transit lane i.
otobüsler için ayrılmış şerit busway i.
yönü/akışı çevrilebilir transit/ayrılmış/giriş-çıkışsız/tahsisli şeritler reversible express lanes i.
yolun araçlara ayrılmış kısmı gutter i.
karşı yönde hareket eden şeritten ayrılmış (yol) divided s.
Railway
yolda gideceği yere göre ayrılmış posta taşıyan tren railway mail car i.
hurdaya ayrılmış ray scrap rail i.
vagonda ayrılmış küçük kısım compartment i.
yük trenlerinde mürettebat için ayrılmış genellikle en sonda bulunan vagon cabin car i.
yük vagonunda çiftlik hayvanları için ayrılmış bölme deck i.
Aeronautic
ayrılmış paralel operasyonlar segregated parallel operations i.
havaalanında uçağa ayrılmış kalkış veya varış saati slot i.
Marine
ayrılmış gemi leaver i.
su akışını kontrol etmek üzere kapıları olan bir kanal veya nehirin ayrılmış kısmı lock i.
sosyal aktivitelere ayrılmış alan amenity space i.
sosyal aktivitelere ayrılmış yeşil alan amenity-oriented greenery zone i.
sosyal aktivitelere ayrılmış açık deniz duvarı amenity-oriented seawall i.
sosyal aktivitelere ayrılmış açık dalgakıran amenity-oriented breakwater i.
amirale ayrılmış sürat teknesi barge i.
geminin yükünü istiflemek için ayrılmış oda rummage i.
dipten ayrılmış aweigh s.
Mining
pul pul ayrılmış vermikülit exfoliated vermiculit i.
Medical
kaynağında ayrılmış insan idrarı source-separated human urine i.
yerinden ayrılmış böbreğin normal yerine tesbiti nephropexy i.
doğum yapan kadınların ve yeni doğan bebeklerin bakımına ayrılmış hastane veya bölüm maternity i.
organ aşılamada kullanılan, kesilerek kısmi olarak ayrılmış doku parçası flap i.
diyaliz yoluyla ayrılmış dialyzed s.
diyaliz yoluyla ayrılmış dialysed s.
ikiye ayrılmış bifid s.
psikiyatrik bozuklukları olan kişilerin bakım ve tedavisine ayrılmış mental s.
gözün damar tabakasından ayrılmış (retina) detached s.
Printing
plakalarla ayrılmış bir nesne yığını üzerinde çalışan baskı gang press i.
ana kenar boşluğu yerine metinde ayrılmış bir yere eklenen incut s.
Food Engineering
kemikleri ayrılmış boned s.
kemikleri ayrılmış deboned s.
Gastronomy
alışveriş merkezlerinin yemek için ayrılmış özel bölümü food-court i.
çeşitli şekillerde kesilmiş 80 pound'luk parçalara ayrılmış ve tuzlanmış sığır eti mess beef i.
porsiyonlara ayrılmış ana yemek plate i.
Math
ayrılmış uzay separated space i.
çarpanlara ayrılmış factorized s.
çarpanlarına ayrılmış factorized s.
çarpanlara ayrılmış factorised s.
çarpanlarına ayrılmış factorised s.
altıgenlere ayrılmış hexangular s.
Geometry
birbirini keserek düğüm oluşturan iki kola ayrılmış üçüncü dereceden denklemli eğri nodated hyperbola i.
birbirini kesen iki kola ayrılmış eğri ile ilgili nodated s.
Statistics
parçalara ayrılmış regresyon segmented regression i.
Physics
atomlarına ayrılmış atomised s.
atomlarına ayrılmış atomized s.
(gaz) birçok elektronundan ayrılmış atomları olan degenerate s.
Chemistry
maddeleri birbirinden ayrılmış ve yalnızca ateşleme ile kimyasal olarak birleşen fünye chemical fuze i.
kimyasal değişiklik olmaksızın başka bir maddeden ayrılmış madde educt i.
bileşenlerine ayrılmış decomposed s.
solventle birbirinden ayrılmış eluted s.
parçalara ayrılmış fractionated s.
bir tane karbon atomuyla ayrılmış benzen halkasındaki iki konuma ait meta s.
bir tane karbon atomuyla ayrılmış benzen halkasındaki iki konumla ilgili meta s.
bir tane karbon atomuyla ayrılmış benzen halkasındaki iki konumla ilgili anlamı veren bir ön ek meta- ök.
Biology
bakteri veya alg hücrelerinin kollara ayrılmış bir biçimde dizilimi true branching i.
süper türü oluşturan coğrafi olarak ayrılmış türler allospecies i.
iki hücreye veya bölüme ayrılmış kapsül bilocular capsule i.
iki hücreye ayrılmış biloculate s.
iki bölüme ayrılmış biloculate s.
(metamer gibi) bölümlere ayrılmış meristic s.
Biochemistry
termo-kimyasal olarak fraksiyonlara ayrılmış thermo-chemically fractionated s.
Marine Biology
birbirinin ayna tersi görüntüsü olan iki parçaya ayrılmış gövdesi çekirdek içeren bir köprü ile birleşen ve dikenli bir dış yüzeye sahip olan, desmidiaceae familyasına mensup tek hücreli tatlısu alglerine verilen ad desmid i.
bölümlere/kısımlara ayrılmış zonate s.
Zoology
iç bölmelerle ayrılmış olan merismatic s.
ikiye ayrılmış distichous s.
Botanic
sapı parçalara ayrılmış serbest salkım juba i.
yaprakları düzgünce ayrılmış bitki maidenweed i.
yere yatık ve genellikle ikiye ayrılmış yaprakları olan ciğerotların oluşan bir familya marchantiaceae i.
yere yatık ve genellikle ikiye ayrılmış yaprakları olan ciğerotların oluşan bir familya family marchantiaceae i.
yan lobları ayrılmış yaprak pedate leaf i.
dallara ayrılmış ramiform s.
çok sayıda altbölüme ayrılmış polytomous s.
(yaprak) iki parçaya ayrılmış biparted s.
bir tarafı ikiye ayrılmış (yosun kaliptrası) dimidiate s.
sekiz parçaya ayrılmış octofid s.
(yaprak) bölümlere ayrılmış dissected s.
(bitki yaprağı) yan lobları ayrılmış pedatifid s.
beş parçaya ayrılmış pentafid s.
tabana veya orta damara uzanan kesilerle farklı parçalara ayrılmış (yaprak) divided s.
derin yarıklarla birden fazla kısma ayrılmış pluripartite s.
ufak parçalara ayrılmış sectile s.
Agriculture
tarıma ayrılmış bölge agrarian zone i.
(sigorta poliçesi veya ticaret listesinde) çeşitli bitkilerin kabuklu veya kabuğu ayrılmış tohumları grain i.
kabuklu veya kabuğu ayrılmış tohumlar içeren bitki grain i.
çok sayıda sebzeyi dar şeritlerle ayrılmış yataklarda yetiştirme yöntemi bed system i.
pazarda çiftlik hayvanlarına ayrılmış etrafı çevrili alan salering i.
çöpleri ayrılmış clean s.
Breeding
kesimlik buzağıların beslendiği bölmelere ayrılmış alan veal crate i.
kitap gibi yapraklarına ayrılmış balina yağı parçası bible i.
sürünün geri kalanından ayrılmış bir grup çiftlik hayvanı draft i.
Apiculture
ayrılmış oğul stray swarm i.
Tobacco
damarları ayrılmış tütün threshed tobacco i.
Fishery
(olta yapmak için) şeritlere ayrılmış bambu built cane i.
(olta yapmak için) şeritlere ayrılmış bambu split cane i.
Social Sciences
sınırlarla ayrılmış kapalı yer compound i.
Literature
ölçü kalıplarına ayrılmış metrik yapı temsili scansion i.
Linguistics
(birleşik kelime) bileşenleri boşlukla ayrılmış open s.
History
kadınlara ayrılmış ev gynaeceum i.
(ortaçağ ingiltere'sinde) kraliyet emirlerinin ayrıcalıklı idarecilerce uygulanması ve tarafların görülmesine ayrılmış belirli günler days in bank i.
benzer boyutta ama farklı renkte üç bölüme ayrılmış (arma) tierced s.
(armacılıkta) üç parçaya ayrılmış triparted s.
Archaeology
antik atina kentinde yer alan, eğitim ve spora ayrılmış yer lyceum i.
(taştan yapılmış kesici alet) kesici kenarı boyunca iki taraftan vurularak pul pul ayrılmış bifacial s.
Religious
(rum ortodoks kilisesi'nde) azizlerin spesifik bayramları için ayrılmış kısımları da bulunan dua kitabı menologium i.
özel dini öneme sahip etkinlikler için ayrılmış gün holy day i.
dua ve tefekkür için ayrılmış saat holy hour i.
manastır kuralından muaf tutulan keşişlere ayrılmış manastır odası misericord i.
manastır kuralından muaf tutulan keşişlere ayrılmış manastır odası misericorde i.
kilisede ayin yöneten papazlara ayrılmış bölüm presbyterium i.
(kilisede) protokol için ayrılmış ön sıra stall i.
Environment
halkın eğlenip dinlenmesi için ayrılmış doğal güzellik alanı scenic reserve [new zealand] i.
Geography
dağ silsilesinin belkemiğini oluşturan birden fazla zirvelere ayrılmış çok büyük kitle massif i.
kızılderililere ayrılmış bölgenin dışında bulunan (yerliler) off-reserve s.
kızılderililere ayrılmış bölgenin dışında yaşayan (yerliler) off-reserve s.
(vadi ve boğazlar ile) tepelere ayrılmış dissected s.
ikiye ayrılmış dissected s.
taraçalara ayrılmış (tepe) shelfy s.
Geology
kayaçtan ayrılmış kabuksu ince parçalar dislodged slices i.
çatlaklarla birbirinden ayrılmış düz ve kalın kireçtaşı tabakalarından oluşan doğal bir karst arazi şekli limestone pavement i.
ince katmanlara ayrılmış kayaçlar slate rocks i.
Military
ayrılmış depolama sahası obligated space i.
ayrılmış saha actual obligated space i.
arızalıya ayrılmış teçhizat deadlined equipment i.
askerlikten ayrılmış separatee i.